Başka yazarlar ne yapar bilmiyorum, ben daha sonra yazılarımı bulabilmek için en tepeye içinde sözünü ettiğim kişilerin isimlerini konuya ışık tutacak simge sözcüklerle birlikte yazıyor, ayrıca günün tarihini de ‘10122’ biçiminde (birinci ayın ilk günü ve yılın son iki rakamı) kaydediyorum.
Dolayısıyla bugünkü yazımın tepesinde ‘yeni yıl’ sözcüğü ile 10122 rakamı yer alacak.
Peki simge sözcükler ve isimler?
İlk simge sözcük ‘zam’ olacak…
Yeni yıla, ülkemiz, devletin çeşitli birimlerinin kendilerine ait alanlardaki işletmelerde uygulamaya koyacakları zamlar ve değişik ürünlerdeki fiyat artışlarıyla girdi.
Bir gazetenin konuya ilişkin “2022’ye zam yağmuruyla girdik” başlıklı haberinin girişini aktarayım:
“2022 yılına zamlarla girdik. Benzin, LPG ve motorine, elektriğe, doğal gaza, Avrasya Tüneli ve İstanbul’daki iki köprünün gidiş-geliş ücretlerine zam geldi.”
İstanbul’da her gün onbinlerce aracın geçtiği iki köprü devlete ait; işletmeye açıldığı ilk günden başlayarak bugüne kadar her iki köprüden yalnızca tek bir geçişten ücret alınıyordu. Bugünden itibaren her iki yöne gidilirken ücret ödenmesi gerekecek.
[Ücretli yollar ile köprülere dolardaki her artışla birlikte otomatik olarak zam yapılıyor zaten.]
Benzine, LPG ve motorine bir gece önce de zam gelmişti; yeni yıla girilirken bir kez daha bu ürünlerin fiyatları artırıldı.
En önemlisi ise elektrik ve doğalgaza getirilen zamlar…
Önemi, artık ülkenin dört bir tarafındaki evlerde doğalgazın yaygın biçimde kullanıma girmesinden ve elektriğin de ihmali mümkün olmayan bir kullanım genişliğine sahip olmasından…
“Elektriğe zam” ve “Doğalgaza zam” denildiğinde, aracı olmayanlar, İstanbul’da yaşamayanlar veya orada yaşasalar bile hayatlarını tek bir yakada geçirdiklerinden köprüden geçmeleri gerekmeyenler bile kulak kabartır.
Yılın ilk gününde bu zamların uygulanmaya konulması önümüzdeki 365 günün nasıl geçeceğinin işareti olarak alınacaktır.
Kullanılan bazı ürünlere ve üzerinden geçilen köprüler ile yollara zam geliyor ama asgari ücrete ‘beklenenin fevkinde’ yapıldığı gibi işçilerin ücretleriyle memur ve emekli maaşlarına da yine beklenenin ötesinde zam yapılması bekleniyor.
O zam öteki zamları karşılar…
Acaba?
Biliyoruz ki, yeni yıla karamsarlıkla girilmesini kaçınılmaz kılan zamların bugünden itibaren uygulamaya konulduğunun duyurulmasının konuyla ilgili bir anlamı var.
O anlam şu: Ürünlere ve yollarla köprülere getirilen zamlar ücretler ile maaşlara yapılacak artışlara yansımayacak.
Yansısa, yani zamlar bugünden itibaren değil de, 2021 yılının son gününden itibaren geçerli olmak üzere uygulamaya konulsaydı, ücret veya maaşını devletten alanlara yapılacak zammın hesaplanmasında itibar edilecek enflasyon oranı yükselecekti.
Geçen ayın yarından sonra ilan edilecek enflasyon oranı yine bayağı yüksek çıkacak, ancak yine de söylediğim sebepten sınırlı kalacak.
Zamların yıl içerisinde bu düzeyde kalacağından da kimsenin emin olduğunu sanmıyorum.
Yazımın en tepesinde ülke siyasetinde çok etkili bazı şahsiyetlerin isimleri de bulunacak.
İsterdim ki, yeni yıla girilirken siyasiler ağızlarından çıkana dikkat etsinler. Geride bırakılan 2021 yılı bu ülkenin vatandaşı hemen herkes için sıkıntılı geçti. Korona salgını bir türlü geçmek bilmiyor; her ailede kayıplar yaşandı, bundan böyle de yaşanacağa benziyor. Aylarca kapalı kalan iş yerleri pek çok kişinin ve ailelerin geçim düzeyini aşağıya çekti. Üstelik, son aylarda TL’nin neredeyse yarı yarıya değer kaybetmesi birikimleri de eritti.
Ne bekler insanlar böyle durumlarda?
Önlerindeki günlerin daha parlak olacağına dair umut verici cümleler, değil mi?
Maalesef öyle olmadı.
Siyasiler yılın son günü yine birbirlerine yönelik ağır sözler sarf etmekten geri durmadılar.
Bir gün için olsun iddia, itham ve hakaret yağmurunu durdurmadılar.
Örnek mi?
İşte bir parti liderinin yılbaşı mesajının bir bölümü:
“2023 hedefleri iç ve dış çıkar gruplarını, melanete ve meskenete düşmüş siyasi anlayışları bir yanda tedirgin ederken diğer yanda da korkuya sevk etmektedir. Ancak korkunun sonu, korkaklığın sonucu yoktur. Türk milletinin kutlu yolculuğunu engellemeye, ülkemizin önünü kesmeye, yayından çıkan oku kırmaya hiç kimsenin, hiçbir oluşumun nefesi yetişmeyecektir. Kara kampanya mucitleri, karanlık kurgu muhipleri, kavga ve karışıklık müellifleri 2021’de nasıl kaybetmişlerse, 2022’de de aynı akıbete maruz ve mahkûm kalacaklardır.”
Nasıl buldunuz bu yılbaşı mesajını?
Ufukta bir seçim var. Zamanında bile yapılsa seçime 1,5 yıldan daha az vakit kaldı. Ülkenin şartlarının seçim tarihini erkene almayı zorlaması da pekala mümkün. Seçime kadar sürecek zamanı siyasilerin birbirleri hakkında sarf edecekleri hakaretleri dinleyerek mi geçireceğiz?
Galiba öyle.
Keşke yeni yıla farklı bir atmosferde girebilseydik.
Ben yine de bu yıldan (2022) umutluyum.
Her şeye rağmen umutluyum.
ΩΩΩΩ
Sayın yazarın alıntıladığı yeniyıl mesajının neresinde kime nasıl hakaret edilmiş tam anlaşılmıyor, biraz açar mısınız???
“… incelik burada” demiş Sn Melik (http://u0i.626.myftpupload.com/umutlari-umutsuzluga-ceviren-bir-yili-enseyi-karartmama-kararliligiyla-geride-birakirken/ 31 Aralık 2021 At 14:11).
…
İş arasında daha yeni gördüm, yeminle…
Sn Melik dinlemezse gel hemşerim, sen dinle!…
“Yapan da O, yaptıran da O, dileyen biziz”
O zaman dileyelim “O yapsın” diyebilir miyiz?
Biz sadece dileyelim; O yapsın, O yaptırsın,
Kaybolduğumuzda da O yön versin, kurtarsın….
…
…
Peki sen necisin? müslüman toplumun sonu bu!
“Akl”ını kullanmayan “İman”ın, “delüzyon”u bu!
Aklı kıt öyle bir hal ki aldanırken aldatır,
Tembel nefsi yalnız kendi önünü aydınlatır!..
Ne kadar bencil bir maneviyat, ne kadar bariz!
Doğru-yanlış ne? düşünüp ayırdetmekten aciz!
….
….
Akıldan yoksun ameliniz süründürür sizleri,
En makbulü “iki adım ileri, bir adım geri”….
Ancak, çok ararsınız kendinden emin o Mehteri
Yönetenler kaç adım ileri, halk kaç adım geri?
….
….
Saraydaki son model mersedeslere bir bakın!
Yaptıran, o nefsinizde oturan olmasın sakın!?
Dosdoğru tanımalısınız Allah’ı, işte Kur’an!
“Akıl*İman Sentezi”yle bakın, düşünün bir an!
….
….
Bir kısmı dinciydi!, tam aksine “akılcı”! dendi,
Oysa bunlar aynı topun kumaşı, aynı bedendi!
…
…
Hep akıl dendi, “izan” dendi, ayrıca “iman” dendi…
Hemen her yap-boz oyunu, bu ülkede denendi!
…
…
Fabrika ayarına dönmeli en acelesinden..
Asla zarar gelmez “Akıl*İman Sentezi”nden!..
..
…
TeCe kuruluşunda verilmeliydi bu karar!
Olamadık o günlerde, bir Yunanistan kadar..
…
Ne kadar bilinse de bazı fıkralar , yeri ve zamanı geldikçe oldukça işe yarıyor.
İçkiye düşkünlüğü kadar nüktedanlığıyla da meşhur olan Bekri Mustafa , bir gün Üsküdar’dan karşıya geçirmek üzere bir yolcuyu sandalına alır .
Boğaz’ın ortasına gelince kendisi yavaşça demlenmeye başlar, bir yandan da yolcusuna uzatır , onu da içmeye zorlar .
Yolcusu olan tebdili kıyafetli IV.Murat , bu zorlamalar karşısında nihayet kimliğini açıklamak zorunda kalır !
Bunu duyan ve sapsarı kesilen Bekri Mustafa hemen yere uzanır ve teslim bayrağını çeker,
– O halde buyrun cenaze namazına Hünkarım !
Bizim de galiba buyrun cenaze namazına demekten başka çaremiz kalmadı !
Selamlar, iyi günler
Hükümette dövizin düştüğüne inanmıyor.
AKP ve Erdoğanlı son yılbaşı.
Döviz düştüyse Akaryakıt fiyatları Düşmeli tam tersi artmakta.
Kılıçdaroğlunun dediği gibi Arka kapıdan 21.9 milyar dolar satılmış.
Yeni sistem tutmamış şimdi bu sisteme, Altın hesapların geçmesi için uğraşılıyor.
O gece ne oldu?
Erdoğanın Açıklaması ile dolar 18 tl’den 12tl’ye nasıl düştü. o gece açıklananı Ekonomistler anlamamışken Halk ekonomistlerin anlamadığı bir konuyu jet hızı ile anlayıp gündüz olmadığı halde dolarları nasıl bozdurmuştu?
Dolar google veri: 13.32tl
Döviz bürosu Dolar : 14 tl
Ekonomi güven ister bir esnaf olarak toptancı al paranı bana google’nun açıklladığı dolardan al diyor. serbest piyasanın dövizi geçerli.
sayın erdoğan yılbaşından önceki konuşmasında;
“Bazı bankaların yüzde 25’ler, 30’lar seviyesinde, hatta Kredili Mevduat Hesapları’na yüzde 35 civarında kredi faizleri uyguladıklarını piyasadan duyuyoruz. Bankalarımızın artık daha vicdanlı davranmasını bekliyoruz” dedi.
demek ki merkez bankasında faizi baskılamak faiz düşürmüyormuş, her yerde faiz yükseliyormuş. çünkü faiz baskısı kuru yükseltiyor, kur yükselince enflasyon yükseliyor, bankalar mecbuıren enflasyona göre faiz yükseltiyor. bu basit ama fasid bir dairedir. buradan çıkış sadece güvenle olur. bu da yanlışta ısrar etmemek anlamına geliyor.
kurumlar işini yapamazsa durum çok daha ağır bir döngüye girecek.
“Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun şekilde tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını, tüm işlerini kendi paramızla yürütmelerini istiyorum” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Yılbaşından itibaren hem firmalarımızın hem de vatandaşlarımızın kendi paramıza dönüşü daha da hızlandıracaklarının işaretlerini görüyoruz. Biz kendi paramızı ölçü olarak almadığımız sürece her zaman batmaya mahkumuz. Biz Türk Lirası’yla hareket edeceğiz.
evet, biz kendi paramızı ölçü almadığımız sürece…
madem ülkenin yaşadığı bu ekonomik buhranda en büyük payının olduğu, gücümüzün çok üstünde kapalı usul yapılan ihalelerde hazine garantili ödemeler neden kendi paramız üzerinden yapılmadı?
neden TÜRK LİRAsıyla hareket edilmedi?
neden hala TÜRK LİRAsına dönülmüyor?
biz kendi paramızı ölçü almadığımız sürece batmaya mahkumuz.
batıyor muyuz?
fiyatlar yükseldiği gibi düşecekti, ama düşmedi.
kurun 18 lerden düşmesinden sonra benzinden elektriğe, doğalgazdan suya hiç bir indirim gelmemişti, şimdi üstüne okkalı zam geldi. bu durumda enflasyon yükselecek, ve doğal olarak faiz yükselecek değil mi?
iktidar bir şeylerin düzelmesini istiyorsa kendisi örnek olmalıdır.
fiyatların düşmesini istiyorsa önce kendi düşürmeli değil mi?
vatandaşın tl ye dönmesini istiyorsa önce kendi ihalelerini tl üzerinden yapmalı değil mi?
dövize endeksli olanları tl ye çevirmeli değil mi?
herkesin lokmasını yarıya indirmesi beklenirken, vatandaşında astronomik harcamaların devasa israfların azaltılmasını istemesi en doğal hakkı değil mi?
sayın soylu eylül 2021 de
“Bu akşam itibarıyla Türkiye’deki terörist sayısı, içerideki ilk kez 200’ün altına düştü, sayı 197’ye geldi.” dedi.
peki, bu teröristlerin kaçı İBB de?
terör, belediyelerin, partilerin, iktidarın, muhalefetin başlığında gündem oyalama konusu değildir, devletin işidir, görevidir. araştırır, bulur, yakalar ve gerekeni yapar. bu işin şamatası olmaz, orda var, burada var ne demek?
nerede varsa gidip yakalansın.
devlet gerekeni yapsın.
Fahiş Fiyat Artışı İhbarı….
Sayın hocam gözden kaçırmış sanırım zam yapılmadı.
Akaryakıtta güncelleme
Elektrikte düzenleme yapıldı.
Bir başka değişle 2022 yılında elektrik akımına kapılan halk, elektriğe çarpılması sonucu 84 milyon yaralı. Çok geçmiş olsun acil şifalar.
Bir hatırlatma, yapılan bu zamlar geçen yıl yapıldı. Bu yıl uzun zamandır hiçbir şeye zam yapılmadı.
Daha dün elektrik faturam 261tl geldi yeni güncellemelerle gelecek ay aynı tüketimle en az 400-550tl arası güncellenmesini tahmin ediyorum.
Ne diyelim buna da şükür.
Artık yandaş medya tetikçileri, yapılan bu zamlara sevincinden dört köşe olmuşlardır.
Yandaş Tv lerin birinde döviz kuru 18 sekizlerden 12 lere düştüğünde özellikle gazeteci Cem Küçük aynen söyle demişti faiz düştü ohhh ohhh ,döviz düştü ohhh ohhh demişti. Acaba şimdide elektriğe zam geldi ohhh ohhh, akayakıta zam geldi ohhh ohhh diyecek merak ediyorum yoksa her zam sonrası olduğu gibi yol yaptık köprü yaptık mı diyecekler. Ama bu zamları yol köprü kurtarmaz acilen petrol yada gaz bulmaları gerekir.
Ülkemizde çalışanlara enflasyonuna göre zam yapıyorlar ama geçek enflasyonla değil. Sanki halk da bu durumu bilmiyor.
Bu Ülkede hangi kuruma güven kaldı ki? Ben yaptım oldu. Olsun bakalım!
Bir de pahalılıkla mücadele edeceklermiş fahiş fiyat artırana ağır cezalar gelecekmiş.
Yetkililer fahiş fiyat artışını bildirin diyorlar, bende ihbarda bulunayım akaryakıtta ve elektrikte fahiş fiyat artışı var, yetkililere duyurulur.
Sayın yazar yeni yıla umutlu giriyor.
Ne yalan söyleyeyim ben de yeni yıla bir çok umutla giriyorum, yenil yılda da zamlar hızla devam edeceğinden çok umutluyum.
Her şeye rağmen yeni yıl Ülkemize ve dünyaya barış getirmesi dileğiyle.
HAVAYA DA ZAM !
Yeni yıla elektrik, doğalgaz, akaryakıt, vergi, harç ve cezalar gelen zam yağmuru ile girdik.
Daha doğrusu zam sağanağı,
en doğrusu zam kasırgası ile girdik.
Zam yaıpılmayan sadece hava kaldı.
Karpuz kabuğu misali, akıllarına düşürmüş olmayayım.
Havamız da, üretim maliyetini düşürmek için, filtresiz termik santrallerle, kanserojen partikülllerle zehirledi hamdolsun!
Her neyse, henüz havaya zam gelmedi hamdolsun.
Kardeş diyor ya Kuran ” Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler. ” Gazetelerinde televizyonlarında hiç bir yerde yok zam haberleri. Ne yapalım sabır. Bunları da gördük. Bektaşi demiş ya öteki bundan kötü olamaz diye.
Bir Adalet Bakanı bakanlıktan alınmıştı.
Bana yerine geleni sorduklarında ” Yeni bakanı tanımıyorum. Ancak kim olursa olsun. Öncekinden iyidir” demiştim.
Nitekim öyle de olmuştu.
Ben önceki bakanın başarısız olduğu anlaşıldığı için görevden affedildiğini sanmıştım.
Zira sıradan bir vatandaşa anlatabileceğim bir problemi, bu bakana anlatamamıştım.Hatta zamanın HSYK başkanvekili Kadir ÖZBEK “Çok önemli bir soruna degindin. Ancak bakan anlamadı” demek zorunda kalmıştı.
Halbuki bu af, Meclis başkanı yapılmak içinmiş.
Sayın Y.K. Hava bedava diyorsun da
Taktığımız maskelerin parası ne olacak
Yani bedava bir şey kalmadı.
Yeni vergiler getir.Zam yap ülke yönet.Vadandaşına,Dünyanın en çok enflasyonu reva gör.
Her zaman gerçekleri halktan gizle .
İşte 2 gün önce buna bir örnek ,
“Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Aşan, “Kurun bu seviyelerde devam ettiği ortamda fiyat düzeltmelerinin etkisiyle ocak ayında eksi enflasyon bekliyorum.” (Habertürk)
Dünyadan kopmuş bir iktidar.
Evet en temel ürünlere zam yap.fiyat düşecek de.Zabıtaları market denetimine gönder.
Biraz işten anlayan köprülerdeki bu hazırlığın İki yıl önce başladığını biliyordu,1 ve 2. Köprülere yeni üçret toplama cihazları konurken, zamanın yetkilileri geliş,Gidiş araç sayısını ölçülecegini söyleyip ,insanları kandırmakla mesguldu.
Yıllardır kimsenin aklına gelmeyen,Ak partinin aklına gelmişti .Yaparsa akp yapar
Tüm kamu hizmetleri aksamış durumda.Hizmet kalitesi yerlerde.akşama kadar ne iş yaptığı bilmeyen, binlerce gereksiz personel. Yapılan yeni kamu yatırımları ,çok pahalıya mal ediliyor.
Yani kısacası ,bu iktidar durduğu müddetçe , Türkiye daha kötüye gidecek,Eğer yeni seçimlerde bir şekilde kazanırsa, vah ülkenin haline..
Ne diyelim,yeni bir yılda umudumuzu kaybetmeyelim.Herkese neşeli , sağlıklı güzel yıllar dileyelim..
Mu kardeş isterseniz bir de iran ırak lübnan ya da ermenistan gibi ülkeleri filan bi deneyin, enflasyon döviz kurları, faiz hem ne alemdeymiş bi bakarsınız?
Fehmi bey 6 yazıktır rezil bir muhalefet ittifakı var…Ama haklarında yazacak en küçük bir şey bulamıyorsunuz…İstanbul rezaleti sizde zerre miktar karşılık bulamıyor…
12 bin kişiden 600 Kilis’i terör irtibatlı
Yazacak ne var bunda basit bir olay
Reis in karşı cephesi bunlardan ve bunu özenle gözlerden saklayan Biden in dostlarından oluşuyor
Fonlar mı onlar özgürlükler artsın diye
Biden saldırıyor dostları Rte ne duruma düşürdü diye figan ediyor
Kılıçtaroğlu mülakat kaldırılsın diye bakanlığın kapısına dayanmış. Oysa 2 yılı aşkın bütün belediyeler elinde, onbinlerce adam almış, sizce kaçı ak partilidir. Ya da hiç-bir kayıt yapmadan sadece parti militanlarından oluşan sözleşmeli kadrolara aldığı binlerce eleman var. Kılıçtaroğlunun tepkisi yalan değilse bu kadrolara ilan ve sınavla adam alsın önce. Yani ibb nin kapısına dayansın kılışdaroğlu. Torpilde, kayirma da orda.Önce kendi kapını…
Bir de olta reklamı yapmış kurnaz, milleti oltaya getirecek aklınca
Fehmi beyin bu konuda yasağı var… Kendisi muhalefetle görevli …CHP Milletvekilleri Belediyelere eleman alınırken sicil ve arşiv sorgulamasının kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyorlar 2019 yılında… Bu militan yerleştirmesini yapabilmek için kılıfı hazırlıyorlar…Ve sadece E-Devletten alınan bir belge ile eleman alımının yolunu açıyorlar… PKK ya mahkum belediyeler ve Koca bir ittifak maalesef Fehmi beyde karşılık bulamıyor…
Güzelim haksızlık haksızlıkla savunulamaz. Gerisi lafı guzaf.
Attğın iftiralar muhalefette yok İBB’de çalışan kadınların çoğu başörtülü. Adalet bakanlığından Temiz kağıdı getirmiyenler işe alınmaz, iş ile ilgili diploması yoksa alınmaz.
Attığın iftiralar karşı tarafta yoksa birgün başını çok arıtır. siyeset için değmez.
O yüzden mi 20 bin kili işten çıkarıldı alınan. 12 bin kişiden 600 ü terör iltihaplı
Taşeronda çalıştırdığı kimseden temiz kağıdı alınmıyor
Kalan Başörtülülerde kakan 3 yılda buharlaşacak buharlaşıyor
İnsanlar bazen kendi ayaklarına sıkarlar dün Didem hn belirttiği saraya 35 milyona satın alınan mercedesleri bu halka anlatamazsınız.Arabayi al zammı bas bunu hiçbir vicdan kabul etmez .Evine ekmek goturmede zorlanan asgari ücretliye verilen zam da bu yönetimi kurtaramaz .Yönetim son zamanlarda olağanüstü hatalar yapıyor.2000 den beri başkanlık oylaması hariç tüm seçimlerde oy vermiş biri olarak ciddi bir muhasebe yapıyorum.Artilar eksiler bunları değerlendiriyorum.
Sn Erdoğan kafasını kaldırıp dar cevresindeki insanları bir kenara bırakıp toplumun önde gelen saygın yazar ,işadamı işçi ve aydinlarini dinlemelidir.
Yoksa %50 asgari ücret vs zamlar onu kurtarmaya yetmez baş üstü cakiliverir betona.
Hani derler ya bir musibet bin nasihattan iyidir diye belki de yeni ufuklar açılır ülkemize AKP sonrası.Nefes alıyorsak halen ümit var demektir.
Osmanlı sarayında da öyleydi, İngiltere sarayında da hala öyledir. Yönetenler herzaman ayrıcalıklı olmak isterler. Halk da kendinde olmayan atı, kılıcı, zırhı, elbise ve mücevheri bu kudretli, soylu taçlı başların üzerinde görmekten hoşlanır. Psikolojideki “şişman kız sendromu” gibi. Hani şişman kızlar üstüne olmayan, giyemediği elbiseyi güzel ve nazenin kız arkadaşına hediye etmek istermiş. Bütün fakir milleti mercedesle donatmak mümkün olmadığına göre en sevdikleri, kendi içlerinden çıkmış o devletluya nasip olan saltanattan onlara da bir iftihar payı çıkarmasını bilirler. Kerpiç evlerde ömür tüketen dedeleri de Osmanlının mamur saraylarının Gagavuz-Türk hristiyan kökenli 34 yaşındaki tıfıl damadı Enver’in sergüzeştine dahil olup yazlık mintanla dağlarda moskofun elinden değil beyaz karın üstünde soğuktan donarken ecellerini beklemezlerdi. Sahi Enver o saltanatlı hayatı aldığı memur maaşıyla nasıl temin ediyordu. Bilen beri gelsin. Çağrı, Tuğrul, Alparslan, Selahaddin, Osman bey gibi halkın sofrasında oturan yönetici pek azdır. Mekanları cennet olsun
“Her şeye rağmen umutluyum. ”
Gerçekten mi?
Umut bu ülkenin tek çaresi maalesef. 28 şubatta umudumuz şimdiki iktidardı… çalıştık çabaladık nasip oldu iktidara geldi baya baya da iktidarda 20 yıldır. Malesef dünün mağdurları günün zalimleri oldular. Enteresan bir şekilde duymazdan görmezden geliyorlar. Oysa aynını yaşamışlardı.
Binlerce insan işinden oldu. Binlerce insan cezaevinde ve binlerce insan mağdur. Bunu Allah görmüyor mu saniyorsunuz. Bu kabagında bir sahibi var demiş ya derviş merak etmeyin bu mağdurların bu mazlumların da bir Allah ı var.
Ey müslümanlar namaz kılarken hiç aklınıza gelmiyor mu bu insanlara ağaç kabuğu yeyin dedik acaba ağaç kabuğu mu yiyorlar diyor musunuz. Bunların aileleri noldu biliyor musunuz ve Allah tan korkmuyor musunuz. Bunlara yaptığınız adaletsizlikten dolayı. 3 maymunu oynadınız korkudan sustunuz. Fehmi bey sizi 2001 yenişafaktan beri büyük bir zevkle okurum.
Yani siz niye iki satır yazmadınız. Bep üstü kapalı yazdınız siz bunu yazmazsanız kim yazacak küçük cem mi yazacak…
Evet küçük cem yazıyor maalesef. Bizim müslümanlar susuyor müslüman ya..
Erkekleri kılıçtan geçirip, kadın ve çocuklarınızı köle de yapabilirlerdi. Sürekli dua okuyacağınıza biraz da tarih okusaydınız karşınızdakilerin sevgi pıtırcığı olmadığının birçok örneğini görebilirdiniz. Devletlerin tarihi evliya menkıbelerine benzemiyor değil mi. O anlatılan menkıbeler reklamlardı, bu ise gerçek ürün
Tabiki böyle bir arzu ve istek var, ama konjonktür ama batı ile ilişkiler ama ekonomik sebepler yani kısaca batıdan bağlarını koparamadığı için bunları yapamıyorlar, yoksa vicdanları elvermediği için değil…
siz tarih bilinciyle mi kurtuldunuz, ya da kurtulduğunuzu sanıyorsunuz?
Bu gününden haberin yok tarih dersi vermeye kalkıyorsun, komiklik olsun diye mi yazdınız bunu?
Mertlik buysa…
Cezaevlerinde tutulan mankurtların tüm masrafları, kredikartı harcamaları tıkır tıkır ödeniyor, hala çuval çuval dolarları yurtdışına taşımaya devam ediyorlar, birçok kamu kurumu(aa, trt, üniversiteler, belediyeler) ağzına kadar fetöcü dolu, hatta bırakın ağaçkökünü çoğu hala devletin üst düzey kurumlarında balkaymakla besiye çekiliyor…
Bir bal damlasına üşüşüp gelen karıncalar misali iyice toplaşın, iyice belediyelere doluşun, yağma hasan böreğine yumulun; aman dikkat!
Çıkışta kapıya sığamazsanız, cizrede olduğu gibi bodrumda yatarsınız, benden söylemesi…
1 dolar safsatasıyla insanlara yapmadığınız kalmadı hala kin ve nefretle kumpas peşindesiniz.1 dolar’ın altında pestiliniz çıkıyor hala ders almıyorsunuz. 1 dolar’ın peşinde uçuruma sürükleniyorsunuz, kendinizi sürüklüyorsunuz bari milleti rahat bırakın.
Yoruma kapalı.