Yarın enflasyon oranı açıklanacak.. Beklenti ve gerçek arasında umutlu bir değerlendirme yazısı…

32
Reklam

Bugün Şubat ayının ikinci günü. Bunu takvim tarzıyla ‘2022022’ olarak tam 5 adet 2 rakamıyla yazmam gerekiyor.

Hurufiler için ilginç bir güne uyandık hepimiz.

Oysa bütün ülke için esas ilginç gün yarın. 

Yarını daha ilginç yapan, devletin istatistik kurumu olan TÜİK’in bir önceki ayın (Ocak) enflasyon rakamını yarın açıklayacak olması…

Her ayın üçüncü günü enflasyon oranı TÜİK tarafından açıklanıyor. 

Peki neden insanlar bu ay açıklanacak enflasyon oranıyla her zamankinden daha fazla ilgili?

En önemli sebep, TÜİK’in başkanının üç gün önce değiştirilmesi…

Son 20 ay içerisinde kurumun başına tam dört başkan geldi. Bu bir rekor.

Reklam

Ben de hemen herkes gibi bu başkan değişikliğinin yarın açıklanacak enflasyon rakamına nasıl yansıyacağını merak ediyorum.

Giden TÜİK başkanı Prof. Sait Erdal Dinçer’in açıkladığı Aralık 2021 ayının TÜFE (tüketici enflasyonu) rakamı %13.58, ÜFE (üretici enflasyonu) rakamı da %19.58 idi. Buna göre, 2021 yılı TÜFE enflasyonu %36.08, ÜFE enflasyonu da %79.89 olarak ilan edildi. Memur ve memur emeklisi maaşları hesap edilirken son altı ayın TÜFE ortalaması alınarak artış oranı %27.48 olarak belirlendi.   

Pek çok gözlemci TÜİK başkanlığındaki değişimi ilan edilen son enflasyon oranının atama mercii tarafından beğenilmemesine bağlama eğiliminde.

TÜİK’in giden başkanının, paylaşılan enflasyon oranlarını yüksek bulanlara karşı sarf ettiği “Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum” açıklamasının da bu algıda etkisi var.

Yeni yıla özellikle kamudan kaynaklanan yüksek zamlarla girdik ve bu zamlar yarın açıklanacak enflasyon oranına yansıyacak. Beklenti, açıklanacak enflasyon oranının hayli yüksek olacağı yolunda. Başkan değişikliği ile bunun önlenmek istendiğine etrafta inanan çok.

MetroPoll araştırma şirketinin açıkladığı son ankette kurumlara güven alanında en aşağılarda TÜİK’in yer aldığı görülüyor. Onun altında yalnızca medya ile politikacılar yer alıyor.

Nitekim, ekonomi alanında uzman akademisyenler tarafından oluşturulan ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu), TÜİK’in %36.08 olarak açıkladığı 2021 yılı enflasyonunu %82.81 olarak hesapladı.

Prof. Dinçer, giderayak, ENAG ile ilgili suç duyurusunda bulundu.

Reklam

Mahkemeye intikal ettiği takdirde ilan edilmiş oranlardan hangisinin sağlam verilere dayandığı ortaya çıkabilir.

Dinçer’in görevden alınmasında, suç duyurusuyla konunun mahkeme incelemesine sunulmasının önünü açmasının rol oynadığını ileri sürenler de var.     

Buradan çıkartılan sonuç, yeni gelen TÜİK başkanının oranlarla oynayacağı oluyor…

Doğru olabilir mi bu?

Olabilir elbette ama ben buna inanmak istemiyorum.

TÜİK’in başına yeni atanan Erhan Yalçınkaya’nın böyle bir yanlışlığa alet olması için kendisinden kaynaklanan bir sebep yok.

Kendisini tanımıyorum, sadece hakkında kolay ulaşılabilen özgeçmiş bilgilerine sahibim. İyi bir eğitimi ve parlak bir bürokrasi deneyimi var. Son görevi daha önce uzun yıllar çeşitli kademelerinde yer aldığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda (BDDK) başkan yardımcılığı…

Böyle bir insanın selefi Prof. Dinçer’in sorumluluk hissettiğini açıkladığı 84 milyona karşı aynı sorumluluğu hissetmemesi için bir sebep mi var? Altına imzasını atacağı enflasyon raporu yanlış olursa 84 milyonun hakkını yemiş olacağını bilmemesi mümkün mü?

Sanmıyorum. Sanmadığım için de, kendisinden yanlış rapor imzalamasını bekleyenlerin hayal kırıklığına uğrama ihtimali yüksek.

Umarım hayal kırıklığına uğrayan ben olmam; yeni başkandan gerçeğe en yakın bir rapora imza atmasını bekliyorum çünkü.  

Beklentimin sebebini açıklayayım.

Enflasyon, Türkiye’nin içine girdiği türden ortamlarda, gizlenilebilecek, saklanabilecek bir şey değildir. Market-çarşı-pazar alışkanlığı olan herkes bir aydan diğerine fiyatların seyrini gözlemleyebilir. Evinden bile çıkmadan, internet üzerinden erişilebilen e-ticaret firmalarının sitelerinden yapılan alışverişlerin kaydına bakılarak en temel ihtiyaç maddelerinin aydan aya fiyat hareketleri bir çırpıda görülebiliyor.

Neyi, nasıl saklayacaksınız?

Hazine ve maliye bakanı Nureddin Nebati bile, kısa süre önce, enflasyonun Ocak ayında ‘pik yapacağını’ açıklamıştı.

‘Pik yapmak’ gerçek orandan kaçınmamayı gerektirir.

BloombergHT kanalının geniş bir kurum katılımıyla gerçekleştirdiği ankette Ocak ayı enflasyon beklentisinin TÜFE’de yüzde 9.4 ve yıllık ise yüzde 45.5 olduğu görüldü.

Gerçeğin de en azından buna yakın çıkması gerekir.

Maalesef hayatımız pahalandı. Bu gerçeği saklamak yerine, hükümetlere düşen, gerçekle yüzleşmek ve halka pahalılığı hissettirmeyecek -çalışan kesime ve emeklilere zam gibi- ek imkanlar sağlayacak düzenlemeler peşinde koşmaktır.

TÜİK de, hükümet de sınavda.

Yarın, işte bu sebeple, bugünden daha önemli bir gün.

ΩΩΩΩ 

Reklam

32 YORUMLAR

  1. Yazıda kaynak gösterilen kurumlara güven anketinde bazı tuhaflıklar var:
    Mesela tbmm 5 puana sahipken politikacılar 3,4te kalmış?
    Araştırma şirketleri 5 puan alırken, onların hık deyicisi medya ise 3,6 ile yetinmiş?
    Üniformalı memurlar asker ve polis başa güreşirken, sivil giyimli hakim ve savcılar daha aşağılarda kalmış, bütün bunların atamalarını yapan ve maaşlarını ödeyen politikacılar ise yerlerde sürünüyor!
    Sizce de biraz çelişkili değil mi bu sonuçlar?

  2. Değerli dostlar TUİK hep düşük rakam gösterdiği için bu kadar yerden yere vurmayın! bir de iyi yönden bakınız.
    Örneğin ben yaşımı TUİK ten aldığımı zaman baya bi çok gençleşiyorum. Sizler ede tavsiye ederim.
    Ülkede mutfaklar yanıyor bazıları meleklerin cinsiyetiyle meşgul.
    Twitter de bir videoda hacı emmi Ali Babacan’a verip veriştiyor Ali Babacan’da Ekonomi nasıl iyi mi diye sorduğunda çok iyi diyor. Hacı emmi doğru söylüyor bu ülkenin yüzde on’u ekonomik olarak hiçbir sorunu yok hatta tuzu da kuru olduğu için kimsenin halinden anlamıyorlar. Sadece konu ekonomi de değil daha önce burada bahsetmiştim Devlet hastaneleri dört duvardan ibaret doktor yok hizmet yok bu yüzden daha önce tıklım tıklım olan koridorlar bom boş kimsenin feryadını duyan yok. Ben sağlık bakanlığı sabime yazdım ama onlarda ildeki hastaneye yönlendirdiler. Özel Hastaneler ise tıklım tıklım ama bizim iktidarımız, muhalefetimiz, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, medyamız, basınımız, yorumcular neredeyse topyekün meleklerin cinsiyetiyle meşgul,….
    Ama şu da bir gerçek ekonomik olarak bu günler iyi günlerimiz. İstesek de istemesek de bu şartlara alışmak zorundayız.
    Para bitti aşk da bitti nokta

  3. İngiliz büyükelçi Dominick Chilcott sıradan bir isim değil! Chilcott bundan tam 30 yıl önce Türkiye’de İngiltere adına çalışmış bir istihbaratçı.

    Yunanistan’ın 127 yıllık sağcı gazetesi Estia’nın haberine göre İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi Dominick Chilcott’un, 16 Ekim 2021’de başkent Atina’da “Türkiye’de darbe senaryoları”nın konuşulduğu özel ve gizli bir toplantıya katıldığını gazete manşetinden duyurmuş.

      İmamoğlu’nun Atina ziyaretinden sadece 20 gün sonra gerçekleşmesi dikkat çekici.
      İngiltere’nin Atina, Lefkoşa ve Ankara büyükelçilerinin Yunan siyaset ve medya temsilcilerini toplayarak, “Erdoğan’ın günleri sayılı, kansız bir geçiş dönemine gidiyoruz” ana toplantı konusu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlığının da toplantıda masaya yatırıldığı iddia edilirken, gazetenin haberine göre görüşmede; “Türkiye’de darbe senaryoları” da toplantıya konu olmuş.
      Gazeteye göre, “Başta Ankara Büyükelçisi olmak üzere İngiliz diplomatlar, ‘Yunanistan açısından Türkiye önemli ama Türkiye açısından Yunanistan o kadar önemli değil. Ancak Yunanistan rehavete kapılmamalı, çünkü Erdoğan Ege’de sıcak bir olaya neden olarak kahramanca bir çıkış teşebbüsünde bulunabilir, ya da aksine Ege’deki sıcak olaydan yararlanıp bunu iktidarda kalmak için kullanabilir’ dediler.”
    Gazete, toplantıda “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir daha tahminlerini boşa çıkaracağı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023’teki 100. yılını kutlayacağına” dair karşıt görüşlerin de dile getirildiğini not etti.
    Estia’ya göre, toplantıda Başbakan Kiriyakos Miçotakis’in gelecek Mayıs ayında erken seçim ilan edeceği, gerekçe olarak da ‘Türkiye ile savaş’ı göstereceği de konuşulmuş.

    Yani adamlar Beyin fırtanısı yapmaktan geri durmuyorlar

    22 Eylül 2021 İmamoğlunun 3 günlük Yunanistan ziyareti.
    16 Ekim 2021 İngiliz büyükelçi Yunanistanda Türkiyeyi konu alan toplantıları
    7 Aralık 2021 İmamoğlu İngiliz büyükelçi ile ilk görüşmesi
    24 Ocak 2022 de ingiliz büyükelçi balıkçıda ikinci görüşme.
    31Ocak 2022 de Abd büyükelçisinin İmamoğlunu kurtarma hamlesi. Bakın bütün büyükelçiler imamla görüşüyor. İmam bizim adamımız Ona göre ha.
      Biden bu sefer farklı yaklaşıyor anlaşılan.
    Kılıçtaroğluna geçmiş olsun. Atı alan Üsküdarı geçmiş emmioğlu

  4. Adam suçüstü halini tespit eden fotoğrafı inkâra kalktı önce.
    Ama işin inkârla geçiştirilemeyeceğini anlayınca çark etti.
    Murat Ongun şeysi de İsviçre’de ‘kar’ keyfi yapıyordu.

    İmamoğlu seçilir seçilmez Sevr Antlaşması’nın mimarı Chatham House’un (İngiliz Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) konuğu oldu.
    Orada özel bir ilgiyle de karşılandı.
    Chatham House derin İngiltere demektir!
    Chatham House, 2015 seçimleri sonrası yayımladığı bir bildiriyle Reis’ten Güneydoğu’yu PKK’ya bırakmasını istedi.
    Anlaşılan bu talepleri yerine getirecek birini buldular!
    Büyükelçi İngiliz Chilcott eski bir ajandır, rakı-balık ise işin bahanesidir.
    Ekrem efendi İngiliz Büyükelçi ile çevirdiği gizli işler için İstanbul halkından özür dileyeceği yerde, Mobesecinin peşine düştü.
    Adam görüntüleri servis edeni arıyor.
    Bulursa üşüyen insanlar ısınacak sanki.
    Yani cinayeti işleyeni değil barutu icat edeni suçluyor herif.

    • Ezanlarımızı susturamayacaklar Bayrağımızı indiremeyecekler bu millete diz çöktüremeyecekler. Başaramayacaklar

  5. Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıda yemek yemesi kendi kararıdır, varsa siyasi sonuçlarına katlanır. Ancak yemek yediği yerin MOBESE kameralarından izlenerek medyaya servis edilmesi bir suçtur. Acil olarak savcıların harekete geçmesi gerekir. Sorumlusu doğrudan İçişleri Bakanlığıdır. O gereğini yapmıyorsa sorumlu onu orada tutan iktidardır. Suçu ve suçluyu korumak da suçtur. Giden Adalet bakanı bunu gayet veciz bir şekilde Twitter’dan ifade etti, bu FETÖ’vari yöntemi eleştirdi. Bu durumda iktidarın bu açık suç duyurusunu yapan Adalet bakanını iki gün geçmeden görevden alması da yine suçluyu koruma tercihi yaptığını gösteriyor. Ülke adına, hepimiz adına gerçekten zavallı bir durum. İktidarın otoriterlikte sınır tanımayacağının açık bir göstergesi daha.

    • Adam belediye işini bırakıp bilmem neyinin keyfine balıkçıda kafa çekecek sonra efendim mobese görüntüleri yayınlanamazmış Neden ? suç üstü oldu diye mi ? Ya yolda saatlerce kalıp hayatını kaybeden işine evine yetişemiyen insanların hakları hukukları ne olacak .Başkansan başkanlığını yapacaksın yoksa çekip gideceksin. Herşey güzel oldu değil mi.?

    • Endercim “Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıda yemek yemesi kendi kararıdır, varsa siyasi sonuçlarına katlanır.” demişsin de;
      Nerden belli, kim biliyor?
      Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun, biraz açar mısın?

      • İçişleri bakanlığının yayınladığı mobese kayıtlarından biliyorum. Benim itirazım devletin vatandaşı uluorta izleyip bunu medyaya servis etmesine. Devlet kendisi hukuksuzluk yaparsa buna ne deniyordu. Bunu savunanlar yarın yatak odalarından yayın yapılınca itiraz etmesinler. Bu iktidar onu da yaptı, “ne özeli genel bu genellll” diye de yaptığı hukuksuzluğu itiraf etti. Bütün hukukçu geçinen zevat da sustu. Ülkemizde dinleme, fişleme, her türlü faşist gestapo uygulaması sıradan bir olay ve suç da değil. Geldiğimiz yerde herhangi bir vatandaşlık güvencemiz yok. FETÖ gitti ama uygulamaları baki. Bizzat devletin kendisi tarafından.

    • Mobese kayıtlarının, telefon dinlemelerinin siyasi ve şahsi amaçlarla uluorta kullanılması ülkenin geldiği hukuksuz durumun sıradanlaşmasını, kanıksanmasını ve vatandaşlığın da bu anlamda devlet korumasından çıkmasını ifade ediyor. Bu kadar hukuksuzluğa ses çıkarılmaması, ses çıkabilen bir adalet bakanının apar topar görevden alınmasını sessiz sedasız karşılamak ülkenin düştüğü çukurun derinliğini gösteriyor. Hepimiz adına, 21. Yüzyılda Türkiye’nin içine düşürüldüğü bu antidemokratik faşist düzen utanç verici. Bütün insani olarak gelişmiş ülkelerden neden açık ara ayrıştığımızın ve geri ülkeler sınıfına düştüğümüzün de ispatı. Bu durumdan yandaşlar memnun görünüyor. Düne kadar derin devlet diye hop oturup hop kalkıyordu siyasi islamcılar. Şimdi ise devleti ele geçirdikleri zannıyla sessiz sedasız oh çekiyorlar devletin zulmüne. E devran döner, yarın bu yediğiniz hurmalar sizi tırmalar. O zaman düşenin de dostu olmaz. Azıcık aklınız varsa bunları düşünür ve yarın ah vah yapmazsınız.

  6. Adamların umrunda mı enflasyon oranı. İşçiyi emekçiyi sömürüp, Bodrum’daki villasında, dünyanın en pahalı içkisi elinde ‘millet aç’ deyip proleter devrimci rolü kesmek CHP’nin şiarındandır.
    İmamın Sözcüsü  İsviçre’de kayar, kendisi balıkçıda 45 bin balık parası öder, genel başkanın geceliği 100 bin liralık süit odasından “millet aç” diye bağırır. Yeni bir video çekmiş Hilton un kral dairesinde Mevzu; “mutfak yangın yeri”.
    Kemal Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki adaylık yarışı çok sert geçmekte. Kılıçdaroğlu’nun video yayınını geniş açıdan çekip lüks otel odasını deşifre edenler balıkçı skandalının rövanşını aldı. Bu yarış gittikçe daha da çirkinleşeceğe benziyor.
    Uluslararası karar vericiler, bu kıran kırana süren yarışta ağırlıklarını şimdilik İmamoğlu’dan yana koyarak süreci yönetmeye çalışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bundan hiç de memnun olmadığı görülüyor. Ve bu yüzden yarışı kolay kolay terk edeceğe benzemiyor. 

  7. Meleklerin cinsiyetini tartışmak tam da bu konunun aynısının tıpkısına bir örnek işte.
    Enflasyon rakamını bulan niye sorumlu oluyor?
    Rakamını açıklamak niçin mesele?
    Üzüm yemek çıkan rakamı kullanmak değil de ne?
    Onu bunu mahkemeye vermek te ne diyeceğim ama, bana ne! (Bulmak hesaplamak açıklamak bu kadar, gerisini siyasi bakacak bence).
    Sorun, çözüm, olması gereken:
    Rakamların neresinin kullanılacağı olmalı değil mi?
    Bunu niçin araştırmıyoruz da birbirine düşüyor insanlar?
    Doğramacı vardı bir zamanlar, sınav üniversite işlerini ayarlamış derlerdi.
    Gün geldi muhalefet ne dedi: bu kurum tümden kaldırılmalı??

  8. “H.B.
    1 Şubat 2022 At 23:54

    Ben diyorum ki “Dergah”ın ismini yeni öğrendim, sadece merakla 1-2 dakika girip göz gezdirdim. Kimin yazdığını çizdiğini nereden bileyim? Senin de muhtemelen bir bildiğin yok, başkasından kaptığın bilgiyi bana satıyorsun İsmet Özel’e dilenci diyor muşum. PeeeeaaAAHHH!

    Tabiki orada yazan kıymetli insanlar olabilir. Yazan 3-5 kişiden çok, okuyanların bu işe sahip çıkması lazım. Ne yazık ki pek okumam (ama vaktim olsun yazabilirim. Ülke yararlı, bütüne hizmet eden herşeyi desteklerim. “Akıl*İman Sentezi”ne göre bu ilahi bir borçtur da). Sponsor bulsunlar e-dergi olarak yaşatsınlar. Zamanı geldiğinde bakarsın, ben de birşeyler yazabilirim. Kısmet!

    Yorumu Cevapla

    “H. Gayret
    2 Şubat 2022 At 00:49
    Sayın HB i.özel kaliteli bir şairdir, eğer dilencilikten kastın kendisinin “türklüğüme müşteri/alıcı bulamadım” yakınmasıysa ona bişey diyemem…

    Yorumu Cevapla”

    SAYIN HB “Ne yazık ki pek okumam (ama vaktim olsun yazabilirim. Ülke yararlı, bütüne hizmet eden herşeyi desteklerim. “Akıl*İman Sentezi”ne göre bu ilahi bir borçtur da).”
    DİYORSUN AMA BU NASIL BİR BORÇSA ARTIK, ÖDEDİKTEN SONRA BİRAZ DA YAZDIKLARINI OKU İSTERSEN,
    ANTİN KUNTİN SENTEZİNDEN FIRSAT BULDUKÇA…

  9. Enflasyonu gerçeğe yakın rakamlarla açıklamaları için başka tedbirler almış olmaları ihtimal.

    Çin yüksek teknoloji ürünü yapay zeka ile uyumlu çalışan 600 000 000 adet (yazıyla altı yüz milyon adet) yüz ve mimik okuma yeteneklerine sahip biyometrik kameralarla yaklaşık 1,5 milyar vatandaşını 7/24 takip ediyor.

    Çin bu sistemi Arap ülkelerine sattığına dair haberleri gördük. Bir senedir Türkiye’nin de aynı sistemi kurmak istediği haberlerini duyuyorduk.

    İç işleri bakanlığında bu sistem ‘Maya’ adıyla plot uygulamalarına başlanmış. Ahmet Dönmez’in YouTube da Maya gözetleme-takip sistemiyle ilgili detaylı haber videosunun başlığı şöyle:

    “Kod Adı Maya: Yapay zekalı yeni gözetleme sistemi yakında devrede”

    İyi seyirler Türkiye!

  10. Enflasyonu azaltmak iҫin yukardan emirle faiz düṣürecek insan bulmak kolay olmadı.

    Ҫok sayıda görevden affetmeler ve atamalar gerekti…

    Bir ҫok denemeden sonra, faiz azalınca enflasyonun düṣmediğini gördük ve önemli bir ṣeyin daha farkına vardık. Faizle uğraṣmaya gerek yok…

    Bize, yukardan gelen enflasyonu düṣür emrine tam uyacak bir insan lazım…

  11. Enflasyon oranını ne TUIK, ne İTO, ne muhalif sendikalar ne de bağımsız ekonomi yazarlar topluluğu açıklasın; hepsi palavra. En iyisini, en doğrusunu Ha Gayret ve benzerleri biliyorlar. Lütfen burada açıklasınlar ve aydınlanalım.

    • Yahya bey akparti iktidarından 1(BİR)gün önceki enflasyon oranı neydi, bugün kaçtır?
      Kısa ve öz olarak sadece rakam kullanarak yazabilir misiniz?
      Örnek:
      Akparti öncesi: %150
      Akparti sonrası: % kaç?

      • Ak Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında tüketici enflasyonu %29,7 Üretici Enflasyonu ise %30.8 idi.

      • tüketici üretici
        2018 20,3 33,64
        2019 11,84 7,36
        2020 14,6 25,15
        2021 36,08 79,89

      • Kısa ve öz olarak sadece rakam kullanarak yazabilir misiniz? demiştiniz, yanıtı aldınız. Acaba siz de beni, sizin benden istediğiniz gibi kısa öz ve yalnızca rakam kullanarak aydınlatabilir misiniz?

        • ZEVKLE AYDINLATIRIM YAHYA BEY:)

          20 YIL ÖNCE: (tüketici enflasyonu %29,7)
          GEÇEN YIL: (tüketici enflasyonu %36,08)

          20 YIL ÖNCE: (Üretici Enflasyonu %30.8)
          GEÇEN YIL: (Üretici Enflasyonu %79,89)

          20 YILLIK BİR İKTİDAR İÇİN BU SONUÇLAR GAYET İYİ, HEM DE SON 2 YILIN PANDEMİ ŞARTLARINDA!
          HELE Kİ ESKİ TÜRKİYEYE GÖRE ÇOK ÇOK İYİ!
          İTİRAZI OLAN?

          • Estağfurullah!!! En iyisini siz bilirsiniz. Bilirsinizde; enflasyon iyi bir şey değildir. Hele yüksek olanı hiç değil.

  12. Ülkece milletçe hükümet ile de organik bağ dolayısıyla kısır bir döngü de, sazan sarmalı yada dön bana dönelim çarkında heder olup gideyoz bir alamete.
    Allah sonumuzu hayreyleye.
    Asgari ücreti de (örneğin alt 2500, üst 6000 gibi),
    Enflasyon yada yeniden değerleme oranında bu göstergelere bağlı ayarlamaları, belirlenecek rakamları
    Tıpkı faiz ayarlaması gibi,
    Alt ve üst rakamlar belirleyip hükmedenler hangi rakamı tercih ederlerse!
    Halk ta ona göre….?
    Niçin olmasın?
    Örnek: 6 ay dan kısa süreli işler için as. ücret 6000 olacak! Desek mesela..
    Enflasyon da, en az kesim %15, en çok %40 ama ben ortalama 25 değeri uygun görüyorum dese!…
    Kim ne der?
    Km ne diyebilir?
    İsteyen istediği yerden çekip kullansı???
    Zate n öyle olmuyor mu?
    Kimin ağzı torba ki büzesin?

  13. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belli bir döneme mahsus (enflasyondaki) artışın kamburunu bir müddet sırtımızda taşımak durumunda kalacağız” dedi.

    (Bu “bir müddet”, aylar hatta yıl aşırı olabilir ve ben bunun bu şekilde olacağını öngörüyorum.)

    Yani hükümet, gerçekle yüzleşmeye ve halkı buna alıştırmaya ufaktan ufaktan başlamış oldu Erdoğan’ın bu sözüyle. Şimdi sırada TÜİK başkanı var ve başkanın yarın, Erdoğan’ın bu sözüyle eşgüdümlü bir enflasyon oranını açıklayacağını bekliyorum. Şöyle yüzde 40’lara doğru bir rakam.

    Halk, bu gerçek enflasyon oranını uzun zamandır zaten yaşıyor; Erdoğan’a ya da TÜİK başkanına düşen, artık gerçekle yüzleşerek halkın yaşadığına muhalif durmak veya gerceği saklamak yerine malumun ilamıdır ve Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün bunu yapmış oldu.

    Hükümet ya da TÜİK, gerçek yada gerçeğe yakın bir enflasyon oranını açıklamış olduğunda mı sınavı kazanmış olacak.. yoksa, çalışan ve emekli kesime hayat pahalılığını hissettirmeyecek düzenlemeler yapmış olduğunda mı? Ücret ya da maaşlarda yapılacak artışlar her halükarda genel bütçeye ek yük oluşturmuş olacak ve bu açığı kapatmak üzere – eğer bir başka kaynağa sahip değilse- hükümet, elinde bulundurduğu – vergi, elektrik, akaryakıt- gibi araçlarda oran/fiyat düzenlemesine gitmiş olacak ki, bu da başlıbaşına enflasyonda bir yukarı yönlü artış meydana getirecektir.

    Biraz, “israf ekonomisi(!)” (seçim ekonomisi de denebilir) uygulamalarından vazgeçilirse belki nisbi bir iyileşme sağlanabilir. Halk nezdindeki sınavı kazanmanın yolu da, ancak böylece sonuç ortaya koymaktan geçiyor hükümetler için.

    Halkın lehine olan ve onu hayat pahalılığının altında ezdirmeyen, adil gelir dağılımını sağlayan uygulamalarla… Buna bir tutam da “hukukun üstünlüğünü” ekleyelim mi?

  14. Bir kaç gün önce Trabzon’da ,CB ile devlet erkanının bulunduğu platforma çıkan 9 yaşındaki bir çocuğun , Kılıçdaroğlu hakkında söylediği sözler konusunda , bu güne kadar bu köşede kimse sesini çıkarmadı ; galiba herkes olağan karşıladı !
    O yaşlardaki bir çocuğun , etraftaki koruma duvarını aşıp oraya kadar gelmesi , eline mikrofon tutuşturulması ve söylediği o ‘bellenmiş’ sözlere karşı seyirci kalınması kelimenin tam anlamıyla ibretliktir !
    Başta din olmak üzere siyasete alet etmediğimiz bir ‘çocuklar’ kalmıştı ; çok şükür nihayet onu da halletmiş bulunuyoruz !
    Başka bir şey söylemeye gerek görmüyorum !
    Selamlar, iyi günler

    • “H. Gayret
      1 Şubat 2022 At 19:20
      “Ancak bu konunun ; çeşitli çevrelerce , bu derece densizce, artniyetle ve siyasete alet edilerek uzunuzadıya , köpürte köpürte kullanılması da o derecede bir rezilliktir !
      Selamlar ,iyi günler”

  15. Enflasyon mu. ..
    Geçen ay 200 ₺ olan elektrik faturam 350 ₺ geldi…
    Zincir marketin birinden 39 ₺ ye aldığım tost kaşarı 60₺ olmuş.. Sütçüm 20₺ ye sattığı 5kilo sütü 30₺ yaptı.. …
    Simit pastanemizde 2₺ den 3.5₺ ye çıktı.. .

    Ey… Tüik…. Hakkım kalsın ahirete hesap vereceksiniz.. Bu aziz millete…..
    Haram olsun….

  16. ENFLASYON HESABI ÇOK BASİT.
    Milletin asıl merak ettiği TÜFE.
    ÜFE + %2-3 = TÜFE
    Yani üretici enflasyonuna iki(2) yada üç(3) puan eklersen tüketici enflasyonunu bulursun.
    Olay gerçekte çok kolay.

  17. BENZİNDE….., MOTORİNDE…KRŞ/LT ZAM
    Normalde;
    – Zam haberi , benzine …, motorine…krş/lt zam şeklinde;
    – İndirim haberi ise, benzinde…., motorinde…krş/lt indirim şeklide verilir.
    Bu geceden geçerli zam haberindeki takılar, başlıktaki gibi yani sanki indirim yapılıyormuş intbağı uyandıracak şekilde kullanılarak verilmiş

Yoruma kapalı.