İstanbul’un iki kez seçilerek göreve gelmiş büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kararlı görünüyor.
Yukarıdaki cümleyi bugüne kadar kuramazdım, ancak bugün rahatlıkla gözleme dayanan beklentimi açıklayabiliyorum.
Dün ile bugün arasında değişen, İmamoğlu’nun birkaç gündür Karadeniz bölgesinde dolaşarak kalabalıklara hitap etmesi değil. O konuşmalara ve gezisine benim verdiğim anlamı kazandıran başka bir şey…
O geziden bir fotoğraf…
Fotoğrafta, İmamoğlu’nun gezisini izlemeleri için kendilerini davet ettiği anlaşılan bir grup gazeteci, bu amaçla yola çıkarılmış bir otobüs içerisinde topluca görülüyor. Çoğu bildik simalar…
İmamoğlu’nun yanı başında da grubun en bilinen ismi var: Ertuğrul Özkök…
Ertuğrul Özkök’ü o otobüste ve İmamoğlu’nun yanı başında oturur gördüğümde, o otobüsün adaylık amaçlı çıkılan bir yolculuğun aracı, İmamoğlu’nun da yapılacak seçimde cumhurbaşkanı adaylığını koymaya kararlı olduğunu anladım.
Hayırlı olsun.
Seçilme şartlarına sahip herkesin, gönlünde yatan niyetini gerçekleştirmeye yarayacak bir destek sağlayabildiği takdirde, her mevki için aday olmaya hakkı bulunduğuna inanırım.
Ekrem İmamoğlu aday olabilecek şartlara sahip. Gönlünde cumhurbaşkanlığı yattığını görmemek için görme özelliğini yitirmiş olmak gerek. Önünde açıklığa kavuşması gereken yalnızca iki konu var: Mensubu olduğu partinin de içinde yer aldığı ittifakın kurduğu 6’lı masanın onayı almak ve halkın desteği…
Gönlünde aday olmanın yattığını veri olarak kabul ettiğime göre, çıktığı gezinin yukarıda sıraladığım iki unsuru tersine çevirme gayreti amacı taşıdığını da söyleyebilirim: 6’lı masadan adaylığına onay çıkartabilmek için halkın kendisine teveccühü bulunduğunu göstermek amacıyla o geziye çıkılmış olmalı.
Ertuğrul Özkök’ün desteğini almak yolun yarısını geçmek anlamına gelebilir.
Neden böyle düşündüğümü açıklayayım.
Özkök yakın zamanlara kadar‘basının amiral gemisi’ unvanına da sahip Hürriyet’in başındaydı ve hemen her gün gazetenin bir köşesinde görüşlerini de açıklamaktaydı.
‘‘Türkiye’nin en etkili gazetecisi kim?’’ sorusuna hiç duraksamadan onun ismi verilebilirdi.
‘Leydi’nin topuk sesi’ manşetiyle Tansu Çiller’i başbakanlığa taşıyan yolu o açmıştı. [‘Siyasi hayatı bitti’ manşetiyle muhtar bile olamayacağını ilan ettiği siyasetçi sonradan başbakan ve cumhurbaşkanı oldu ama o konunun yeri burası değil.]
Bugün Hürriyet artık ‘basının amiral gemisi’ olmaktan hayli uzak ve Ertuğrul Özkök de önce yayın yönetmenliğini, en sonunda da köşesini kaybetti.
Ancak internetin sağladığı imkanı kullanarak görüşlerini açıklamaya devam ediyor.
Sanki hala Hürriyet’in başında ve yazarı muamelesi de görüyor.
Zoru başarmak demek bu.
Ertuğrul Özkök’ün çıkılan Karadeniz gezisinde çekilen fotoğrafta onun yanı başında görünmesi Ekrem İmamoğlu’na verdiği destek olarak yorumlanabilir.
Hiç kuşkusuz önemli bir destek bu.
Karadeniz’de düzenlediği mitinglerde halktan ilgi gördüğüne işaret sayılabilecek kalabalıklar kadar önemli bir destek…
Şimdi iş, Millet İttifakı tarafından kurulmuş 6’lı masada yer alan liderlerden -en başta da kendi partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan- adaylığı için onay alabilmesine kalmış durumda.
CHP liderinin onun aday olmasıyla boşalacak İstanbul büyükşehir belediye başkanlığının rakip ittifakın eline geçebileceği kaygısı olduğu biliniyor; İmamoğlu’nun liderinin bu kaygısını ortadan kaldıracak bir gerekçesinin varlığını da yine bu vesileyle öğrenmiş olduk.
Kendisinin aday olmaması durumunda kaybedilecek seçimde sandıktan Cumhur İttifakı’nın adayı çıkacak ve o da ilk iş olarak İmamoğlu’nu görevden alıp yerine birini kayyım atayacakmış…
Gezisine katılan yazarlardan Akif Beki o gerekçeyi şöyle aktarıyor:
‘‘Cumhurbaşkanlığını muhalefet kaybederse zaten görevden alınıp yerine kayyum atanacağını söylemeye getirdi. / Şöyle: / ‘Sayın Cumhurbaşkanı aynı hafta içinde iki konuşma yaptı. Söylediği söz aynen şu; 2023 genel seçimlerinden hemen sonra İstanbul’un gerçek sahibi AK Partili olacak. 2024 demiyor. Bunu niye demiş olabilir?”
[Akif Beki, Karar, ‘İmamoğlu nereye koşuyor?, 5 Mayıs 2022]
Tabii İmamoğlu’nu görevden almayı düşündüğü için…
Kendisinin bu gerekçeyi cumhurbaşkanı adayı yapılması için yeterli bir sebep olarak gördüğü anlaşılıyor.
Mantık silsilesi şöyle: Yerine kayyım atanmaması cumhurbaşkanlığı seçiminde rakip ittifakın adayının kazanmamasına bağlı… Rakip ittifakın adayının kazanmaması da karşısına güçlü birinin aday çıkarılmasıyla mümkün…
Yani?
Ekrem İmamoğlu’nun aday yapılması gerekir.
Fena bir akıl yürütme değil bu.
Daha önce de ülkemizin Doğu illerinde görünmüştü İmamoğlu.
Gönlünde cumhurbaşkanlığı yatan başkaları var mıdır?
Varsa da kimse bunu şimdiye kadar belli etmediğine göre, İstanbul’un büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, medyamızın önemli şahsiyetlerini -hatta Ertuğrul Özkök’ü de- yanına alarak göründüğü Karadeniz gezisi ile, bu yolda ilk adımı atan siyasi şahsiyet olarak kamuoyu karşısına çıkmış bulunuyor.
Yolu açık olsun.
ΩΩΩΩ
mevcut statuko acisindan cb nin kaybedilmesi sonun baslangici olur. kimin kazandiginin pek bir onemi yok.
bir vatandaş olarak genclerin bu ulkeyi yonetmelidir. diyorum. gencler kazansin.
Dur yolcu!
“gençler yönetsin” diyorsun da, tam olarak hangi yaş aralığından söz ediyorsun, biraz açar mısın?
(T.bekleviç bile 2023te yönetime gençler gelecek diye diye 50.yaşını çoktaaan geride bıraktı yani:)
Fehmi bey, Allah Korusun! Türkiye 2.bir KARADENIZLİYİ kaldıracak ne gücü, nede harcayacak yılları kaldı.Ha İmamoğlu Ha Erdoğan
İkiside Karadenizli ikiside Hıç tanınmazlarken Birden bire İstanbula Başkan oldular..!!??
7 bölge 81 il olan Türkiyede son 20 yılda en fazla bakan MV ve brokıratlar Karadenizlilerden oluşuyor. Nitekim İBB Başkanlığı dönemindede kendi hemşerilerinin adına villalar yaptırtip kirada oturuyormuş gibi yapadımı.
Basıt bir örnek;Karadenizli Güreşcinın kaç Maaş aliyor.
Zaten bunların derdi M itifikini dağıtmak. Oda İmamoğlu vasıtası ile Karadenizden başlatıldı.
Oldu bitti İmamoğluna güvenmedim.
İstanbul’a kayyım atamaya güçleri yetmez. Boşa sallıyorlar. Hayal görüyorlar. İmamoğlu İstanbul’u iki defa almış aslanlar gibi, susturup oturtmuş iktidarı. Kayyım atamaya kalkamazlar, başlarına Gezi’den daha büyük bir direniş alırlar. Yapabilseler çoktan yaparlardı. Doğuda bir tane belediye bırakmadılar el koymadıkları. Çünkü tam bir istibdat uyguluyorlar orada asker polis desteğinde. Ama İstanbul’a yada herhangi bir batı iline güçleri yetmez. Demokrasi daha ölmedi. Ve yakında yeniden küllerinden doğacak ve bu yolsuzları süpürüp götürecek. Kimsenin de itirazı olamayacak. İtirazı olan Londra mahkemelerine koşar artık.
Enflasyon; TÜFE’de %70 , ÜFE’de %121 , hey maşallah !
MB Da yıl sonu tahmini %43 ,
Mayıs sonu itibarıyla düşüşe geçecekmiş , ölme eşeğim ölme !
Koooşşş Kemal Derviş, koş !
Mucib bey bu acele niye, bayan çiller %156 ile devretmişti enflasyonu, hele bir sakin ol, daha ne dervişi? Dont panik!
Algı yapmayın. Başarısız bir belediye başkanını kim görevden alacak. Adam ilk seçimde zaten tepetaklak.
Fehmi Abi, senin gibi bir adamın bu algıya(Kayyum atanacağı) inanması hayli garip olmuş. Kendinde misin? Erdoğan Kayyum atayarak kendi ayağına sıkar mı hiç? Hiç mi tanımadın? Buna inanır gibi göstererek sende bu algının bu absürtlüğün bir parçası olmakla gözümdeki değerinden götürüyorsun. 2023 Haziran ile 2024 arasında ne kadar zaman var sanki? 2023ten sonra alacağız demekle kayyım mı geliyor aklınıza yoksa kayyım gelmesini mi istiyorsunuz? Bırakın bu ayakları da biraz vatan perspektifinden bakın olaylara. O yönlendirdiğiniz, yahut yönlendirdiğinizi zannettiğiniz (Özkök te dahil) insanların veballerini de üstleniyorsunuz.
Tabii ki inanmıyor sadece İmamoğlu MS yolu açık oksun derken ne kadar saçma fikirleri Olan gereksiz bir adam muamelesi yapıp daha başından yolunu tıkıyor
Gül varken böyle saçma gerekçelerle aday olan adama oy mu verilir
R.T.Erdoğen da belediye başkanı iken Anadolu gezileri ve,mitigler yapardı,hem de bir şiir okumuştuda kendinin de şaşırdığı ve hayat serüveni değişmişti hani.
-“Mensubu olduğu partinin de içinde yer aldığı ittifakın kurduğu 6’lı masanın onayı almak ve halkın desteği…”
–“Bugün Hürriyet artık ‘basının amiral gemisi’ olmaktan hayli uzak ve Ertuğrul Özkök de önce yayın yönetmenliğini, en sonunda da köşesini kaybetti.”
BİTTI…
xxxxxxx
*İmamoğlu aday olur ve yarışa girer/gireceği anlaşılırsa,
Sayın RTE kayyum vs seçeneği hemen uygulayacak birisi mi???
Yada..
*İmamoğlu (kendi partisi içinden dahil!) kolayca aday gösterilir mi???
✓✓✓^^^°°°•••<<>>
#diyarbakırdan başka 70-80 il daha var!..
#hele ki Karadeniz’li!!! ….
furyası tavan yapmış adeta dağlardan akan evleri yıkan sel gibi!…
Sen ne yapıyon demişlerdir İstanbul’da?
Meşhur ‘411 el kaosa kalktı ‘nın mûcidi ve de anlı şanlı sosyetik yazar E.Özkök , E.İmamaoğlu’nu desteklese ne olur , desteklemese ne olur !
Hem Hürriyet gazetesi de artık eski amiral değil , emireri oldu oldu zaten !
Gelelim İmamoğlu’na ; Beylikdüzü BBlığından birdenbire cumhurbaşkanlığına sıçramak bir hayli ağır gelir , bana göre altında kalır , ezilir !
Önce sel baskınlarında, kar esaretinde ve depremlerde nasıl hareket edeceğini esaslı bir şekilde öğrenmesi yani daha çok fırın ekmek yemesi gerekir!
Daha fazla söze de gerek olduğunu sanmıyorum; bu kadarı yeter de artar bile !
48,15 TL ZARAR MI?
TÜİK rakamlarına göre
Nisan ayı yıllık:
–Tüketici enflasyonu olan TÜFE %69,97;
– Üretici enflasyonu olan ÜFE %121,82.
Yani üretici 221,82 TL maliyeti olan ürünü 169,97 TL’ye satıyor.
Bu durumda 48,15 TL zarar etmiş oluyor.
Tüm iş insanları “Reza”dan daha hayırsever.
Bu fark 1-2 bilemedin 3 ay olabilir.
Ancak 2-3 yıl devamı içinde bulunduğumuz evrende mümkün değil.
Ekonomistlere göre ÜFE rakamlarını dogru tespit edebiliyor isen, TÜFEyi araştırmana bile gerek yok.
ÜFE nin üzerine 3-5 puan eklersen TÜFEyi doğru şekilde bulursun.
“YOL GEÇEN HANI” BİLE DEĞİL
“Yol gecen hanı” tabiri gelen gidenin belli olmadığı, gelen gidenin sorulmadığı ve sorgulanmadığı
yerler için kullanılıyor.
Yol geçen hanı tabiri uzun süredir göçmen işgal ve istilası yasayan ülkemiz için de kullanıyor.
Yol gecen hanına gelen geçer.
Bize geliyorlar ama geçmiyorlar ve gitmiyorlar.
Bu yönüyle ülkemiz “yol geçen hanı” bile değil.
69,99 BİLE DEĞİL
Nisan ayı TÜİK yıllık TÜFE rakamları açıklandı.
Rakam %69,97
%70 açıklanması Resmi Gazetelik bir olay olurdu
Ben %69,99 bekliyordum.
Başarı göz yaşartıcı.
Gelsinde Avrupalı kıskançlıktan çatlamasın.
ENAG rakamı ise %156
YAKLAŞIYOR YAKLAŞMAKTA OLAN BAY KEMAAAAAL
Defalarca yazdım, kimse inanmadı. Marmaranın batısına gederken tekirdağdan geçerken köftecide tesadüfen aynı masaya düşseler birbirini yaralayacak altı kişiyi bir araya getiren gücü hafife almayın diye. Bir abd elçiside mamaoğlu ile birlikte çalışıyoruz mealinden bir şeyler söylemişti. İsmail saymaz, nagehan alçı ve ertuğrul özkök ü aynı karede buluşturan güç nasıl bir güçtür düşünün. İktidar cephesinde hala 2023 hayali kuranlar var mıdır, bilmiyorum. Kemalin hevesi de rahmetli özalın tabiriyle kursağında kaldı.
Neyse asıl önemli konu şu. İkinci dünya savaşında 60 milyon insan öldü. Çok vahim soykırımlar yaşandı. Dünya hitler iktidar olmadan olacakları görebilse neler yapmazdı. Ne önlerler almazdı. Hafta sonu sosyal medyayı açanlar bilinçli bir şekilde kışkırtılan mülteci düşmanlığı ile karşılaştı. Olay “ırkçıyım ulan” dan bu göçmenlere yönelik ağır hakaretlere kadar fütürsuzca yayılıyor. Bir de yalan, çarpıtma korkutma kin ve düşmanlığa yönelten film çekmişler. Ülkemiz çok kanlı çok acı ve haksız gereksiz bir katliama dönüşecek bir ortama doğru hızla sürükleniyor. Bu kışkırtmanın başat aktörleri bellidir. Devlet acil önlem almalıdır. Yoksa yarın çok geç olacak ve ah vah edeceğiz. Bu gözü dönmüş canileri gönüllü geri gönderme ile falan teskin edemeyiz. Direk en ufak bir çatışma, kavgadan sorumlu tutup layık oldukları yere tıkmak lazım.
Türkiye için geçmiş olsun demekten başka söylenecek teksoz yok bir İstanbullu olarak.
Evet düzeltmek için dibi görmek lazım oda İmamoğlu ile gerçekleşir.
ALMANCI ARKADAŞ BİLİR????
“H. Gayret
4 Mayıs 2022 At 13:32
“Futboldan ve siyasetten hoşlanmayanlar bu yazıyı okumasa da olur”
Sayın koruya baştan uyardığı için teşekürler ama mecburiyetten okuyoruz işte,
ama sakın lütfedip kendinizi geliştirmeye filan çalışmayın, olur da farklı bir alanda ve tarzda yazılar kaleme alırsanız belki birkaç okuyan daha çıkar, neme lazım değil mi?
Neyse, belki tanıdıklarınızın haberleri yoktur;
futbol ve siyaset ilişkisi almanyanın dış politikasında çok büyük yarılmalara yol açtı, açıyor!
Şöyle ki; merkel döneminde alman liginin tüm takımları rus oligarklarına satılmıştı,
bu kulüp sahiplerindeki para alman hükümetinin bakan ve milletvekillerine çok tatlı geliyordu, malum rus gazına bağımlılık burdan kaynaklıdır:)
Geçtiğimiz günlerde zelenski haklı olarak alman devletinin kiewe moral ziyaretinde bulunma talebini terslemiş ve geri çevirmişti, çünkü almanya hala ukraynaya silah ambargosu uyguluyor(sebep: rusyaya karşı kullanmasın diye:)
İşte bu merkel/putin aşkının çöpçatanı olan alman ligi futbol takımlarının patronu rus oligarkları orada durdukça ukraynada ölen çocukların bir ehemmiyeti yoktur:(
Yeter ki alman hükümetinin paydaşları, cepleri şişmanlaya devam edebilsin:)
İtirazı olan?”
H. Gayret,
„Şöyle ki; merkel döneminde alman liginin tüm takımları rus oligarklarına satılmıştı,“ buyurmuṣsunuz…
Arasıra FC Bayer’in maҫlarına giderim. Diğer kulüpler beni ilgilendirmez.
Bayern Münih’in sahipleri:
FC Bayern Münih eV 75%
adidas AG 8.33%
AUDI AG 8.33%
Allianz SE 8.33%
Bu listede bir Rus Oligark yok!
https://themoney.co/tr/is-bayern-munich-owned-by-fans-2/
6 lı masa, Cumhurbaşkanı adayını bir türlü belirleyemedi. Sürekli Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin niteliklerinden bahsedip duruyorlar. Sonunda baştan beri niyeti İstanbul olmayan İmamoğlu gemileri yakarak niyetini belli etti.
İmamoğlu ise daha anlayamadı. Cumhurbaşkanlığı için İstanbula hizmet etmesi gerektiğini. Bayram ziyareti için yanlış yeri tercih etti. Karadeniz illerinden daha çok İstanbul da daha çok Karadenizli var. İstanbul ilçelerine gitseydi daha karlı olacaktı. Toplama yüz ikiyüzkişiyşe hayal kırıklığına uğradı. İstanbulu aldı hizmet etmeyerek Türkiye yi kaybettiğini bir türlü göremiyor.
Savaş başladı. 6 lı masanın işi zor.
Hayırlı olsun.
Herşey çok güzel oluyor.
İmamoğlu’nun ondan bundan icazet almasına gerek yok ki, milletimiz istanbulda ona cb adaylığı ruhsatını çoktan verdi bile:)
Yalnız bu kayyum işinde geç bile kalındı, ankara ve istanbul acilen kayyuma devredilmelidir, bu bir ulusal güvenlik gereğidir…
Hem böylece her seçimden sonra kayyuma verilen hdp belediyelerinde olduğu gibi bi sonraki başkanlığı da yine garantilemiş olur chp, fena mı?
Otobüs mü uçak mı o? Heyeti görünce bana uçak gibi geldi:)
Koskoca dersimli kemal ağa elektrik kesik evinde zifiri karanlıkta yufka açıp lüküs ışığında patatesli börek sarsın, üç günlük belediye reisi de özel jetinde “keyif çatsın” iyi mi?
Bakıyorum SBK nın maaş bağladığı gedikliler çoktan masanın etrafına çökmüşler bile…
Her şey ne de güzel olmuş:)
Uçak değil otobüs
Yurdum insanı elektrik kesik ise kuzu kuzu oturup bekleyen değil!
Eline kazmayı alıp dağları delen, köye su getiren kahramanlar istemiştir hep ama…
Cumhurbaşkanlığı adaylığı Ekrem İmamoğlu’nun tek başına alabileceği bir karar değil. Mitingler yapar aday olmak istediğini belli eder adaylığı için çok sağlam kanallarla da bağlantılar kurabilir ama bu onu cumhurbaşkanlığına taşımaya yeter mi?
herkes bağımsız aday olabilir, bunda hiç bir sakınca yok.
R.T.Erdoğen da belediye başkanı iken Anadolu gezileri ve,mitigler yapardı,hem de bir şiir okumuştuda kendinin de şaşırdığı ve hayat serüveni değişmişti hani.
Evet, şiirden danışıklı -dövüş bir mahkûmiyet ile, hikâyeden bir infaz ile ince işçilik bir “mağduriyet” algısı inşa edilmişti.
Doğru, Erdoğan millet vekilliğine aday olduğu seçimde kendi adına tam sayıyı bilemiyorum ama 5 ya da 6 veya 50 ya da 60 oy çıkınca büyük hezimete rağmen Erbakan hoca sanki başka adam bulamamış gibi İBB’ye aday göstermiş. Seçmen de ne yapsın ya hu bu adamı gözüm hiç tutmuyor ama israrla da bu adamı önümüze sürüyorlar, demekki bundan başka adam yok. Olsaydı başkasını aday yaparlardı her halde deyip belediye başkanı seçti. Tabi ya hala “iyi de Erdoğan’dan başka kim var ki kime oy verelim” diyenlerin çıkış noktaları burası işte.
Şimdi düşünüyorum acaba erdoğanı sırf şiir okuduğu için mi hapse attılar yoksa birilerinin ekmeğine ortak olduğu için mi?
Erdoğan şimdiki örgütünün temellerini İBBaşkanı olduğu dönemde atmış, hala aynı kadroyla çalışıyor. En yakınlarına bakınca görünen bu.
Erdoğan hapisten çıkar çıkmaz parti hazırlıklarına başlamış Amerika ziyaretleri derken kendisini hapse attıranların asıl sahiplerini aramış onlara beni harcamayın kullanın mesajları göndermiş. Bunları ben uydurmuyorum ak partinin kurucuları şimdilerde fırsatını bulduklarında herkese anlatıyorlar.
Neyse Erdoğan amacına ulaşmış, kendisini hapse attıranlarla bir şekilde anlaşmış anlaşamadıklarından da intikamını almış, muradına ermiş.
Ama İmamoğlu’nun durumu aynı olmayabilir, çünkü o kanalları Erdoğan İmamoğlu’na bırakmaz galiba. Neden mi? Çünkü Erdoğan ekibi İsrail’den Almanya’dan satın aldıkları casus yazılımların üstüne yapay zeka yazılımlarını da ilave edip kendi casus yazılımlarını kullanır hale geldiğini gayet anlaşılır bir tarzda anlatıyor gazeteciler.
Eğer İmamoğlu 6’lı masanın ortak kararını beklemeden ya da kendisini kabul ettirmeye zorlarsa Erdoğan’a kolay lokma olabilir.
Benimkisi sadece bir akıl yürütme tabi, yoksa anladığım işler değil bu işler.
Onu seçim zeminine girince göreceğiz. Girdik zaten ve görüyoruz da. Yeter bence görünenler adaylık için, neden yetmesin. İstanbul’u iktidardan söke söke, “iki defa” almış Ekrem Başkan. İyi de idare ediyor. İktidarın tüm engellemelerine, el koymalarına, kaynakları kurutmaya çalışmalarına rağmen. Ayrıca iktidar demedi mi açık açık, “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır”. Yakışır, zamanıdır, hemen şimdi. Bu sefer Ayasofya’da Yasin okuyacak Başkan ve kimin sesi daha gür göreceğiz 🙂 Gümbür gümbür …
Önce şaka zannettim. Olamaz dedim. Yapamaz müktesebatı elvermez dedim. Bi daha okudum. Erdoğan’ı eleştirmediğibir yazı kaleme aldı. Subliminal gönderme yapar dedim. İki hanımı idare edemeyip boşayan ama devleti idareden anladığını iddia eden Akif beki üzerinden bir iki pas yaptı. Oluyor Fehmi abi. Başarabilirsin. Yarın da reise dokunmayan bir yazı yaz ve rekorunu egale et. Hayırlı bayramlar…
Yoruma kapalı.