Ülkelerin derin kulakları dinlemede… Neden çıktığı anlaşılmaz savaşlara hazır olun…

14
Reklam

Arap Körfezi’ndeki ülkelerin çoğunda elektronik eşyalar onları üreten ülkelerdekinden daha ucuza satılıyor. Yolu onlardan birine düşüp akıllı telefon alanlar daha ilk günden şaşırıyor: Bazı ülkelerde görüntülü görüşme programları çalışmıyor çünkü…
O ülkeler için üretilen iPhone‘larda ‘FaceTime’ yok, WhatsApp‘da da görüntülü görüşme engeli var.
Sorduğunuzda “Ülkede hizmet sunan servis sağlayıcıların kısıtlaması” cevabını alıyorsunuz.
New York Times (NYT) gazetesinde dün ilginç bir haber yer aldı.

Körfez ülkeleri İsrail’i tanımıyor, ama…

Habere göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yönetimi bir İsrail firmasından akıllı telefonları uzaktan kontrol edip dinleme ve dinlediklerini kaydetme özelliklerine sahip bir program satın almış, bununla komşu ülkelerin yöneticilerini ve kendi ülkelerindeki muhalifleri dinliyorlarmış…
Katar’la araları açık ya, Katar Emiri’ni… Ya da Suudi Arabistan’ın güçlü yöneticisinin kendisine rakip gördüğü bir başka güçlü prensi… Londra’da Arapça çıkan ‘Al-Arab’ gazetesinin Arap ülkeleri yöneticilerinin kendisinden çekindiği yönetmenini…
Bunların hepsinin dinlendiği tesadüfen ortaya çıkmış ve şimdi bu yüzden programı üreten şirket aleyhine ‘yasa-dışı dinleme yaptığı’ şikayetiyle iki ülkede birkaç dava açılmış…
İsrail merkezli ‘NSO Group’ adlı şirketin ürettiği ‘Pegasus’ adlı programın çalışma sistemi aslında basit: Program hedef seçilen kişilerin akıllı telefonlarına onları tıklamaya teşvik eden -sözgelimi ‘Ramazan yakın-inanılmaz indirimler başlıyor’ veya ‘sıcaktan patlaması muhtemel araç lastiklerinizi korumak için’ diyen- sıradan mesajlar gönderiliyor, mesajın tıklanmasıyla ‘Pegasus’ o telefona sahibine fark ettirilmeden indiriliyor ve telefon uzaktan kontrol edilir hale geliyormuş…
Program ‘basit’, ama fiyatı bayağı pahalı. İsrail şirketi NSO Group‘un Londra şubesi programı üçer milyon dolarlık taksitlerle BAE’ye tam 18 milyon dolara satmış… Aynı şirketin Kıbrıs Şubesi de daha geliştirilmiş güncelleme için dört taksitte 11 milyon dolar almış…
Güncelleme sayesinde gizli dinleme faaliyeti ortaya çıktı.
Şirket yetkilileri yenilenmiş programın çok daha mahir bir hale geldiğini ballandıra ballandıra anlatınca, BAE adına pazarlığı yürüten kişi, “Öyle mi?” dedikten sonra o mahareti test etmek için şirket temsilcisine üç adres vermiş…
Anladınız: Biri, Katar Emiri… Diğeri, Suudi Arabistan’daki güçlü rakip prens… Ve Londra’da oturan Arap gazeteci…
Dört gün sonra, şirket temsilcisinden “Sizin için yaptığımız şu iki kaydı dikkatinize sunuyoruz” diyen bir e-posta gelmiş… Londra’da oturan gazeteci Abdulaziz Alkhamis‘in telefon konuşmalarının kaydı…
Alkhamis “Evet benim konuşmalarım, doğrusu izlenip dinlendiğimden haberdar değildim” demekte.
Muhtemelen diğer hedef şahıslar da dinlenmiş ve görüşmeleri kayıt altına almıştır; ama elde Alkhamis‘le ilgili ‘kanıt’ e-posta var.
NSO Group‘un tek müşterisi BAE değil, Pegasus programının başka ülkelere de satıldığı anlaşılıyor. Meksika ve Panama kendi ülkelerindeki muhalifleri Pegasus‘la dinleyip yıldırma faaliyeti göstermeleri yüzünden davalara konu oldukları için adları bilinen ülkeler; şirket ‘hizmetlerini’ olağanüstü gizlilik içerisinde yürüttüğü için elleri ve kollarının nerelere kadar uzandığı tam bilinmiyor.
NYT haberinden bu casus programı sayesinde ülkelerin birbirleri aleyhine düşmanca kampanyalar açtıkları da anlaşılıyor. Sosyal medya hesaplarından sahte mesajlarla telefon sahibini zor duruma düşürmek bu tür eylemlerden sadece biri… Bir defasında da Katar haber ajansının internet sitesi üzerinden Katar Emiri’nin söylemediği sözler sanki söylenmiş gibi abonelere ve oradan da dünyaya ulaştırılmış…
Katar’ın da elinin boş durmadığını, saldırıya benzer bir bilgisayar korsanlığı kampanyasıyla cevap verdiğini yine aynı haberden öğreniyoruz.
İki ülke bu tür programların sağladığı kolaylıklarla birbiriyle savaş bile ettirilebilir.

Her ülke dinlemede

Bu tür konuların özel ilgi alanımda olduğunu sürekli okurlarım biliyor. Almanya ve ABD’nin başka ülkelere yönelik uzun kulakları olduğunu, her iki ülkenin önem verdikleri başka ülkelerin yöneticilerini dinlemeye aldıklarını Alman ve Amerikan medyası ortaya çıkarmıştı, ben de buraya aktarmıştım. [Bu konu ‘Ben Böyle Gördüm’ kitabımda da ayrıntılı biçimde yer alıyor. s. 276-279]
Rusya da bilgisayar korsanlığını en geniş biçimde kullanan ülkeler arasında; bunu da ilk önce Hollanda basını ortaya çıkarmıştı.
‘Pegasus’ veya benzeri programlar devletler tarafından en az beş yıldır kullanımda.
Her ülke ‘hedef’ seçtiği herkesi dinliyor.
Dinlediklerinden de politika belirlemede yararlanıyorlar.
NSO Group aleyhine açılmış davaları takibime aldım; bakalım daha başka hangi ülkelere o programı satmışlar…
Yolunuz Körfez ülkelerine düşer ve alabilecek gücünüz de olursa akıllı telefonların Facetime ve WhatsApp uyumlu olup olmadığını mutlaka kontrol edin.
ΩΩΩΩ

Reklam

14 YORUMLAR

  1. Dinlemerin kralını fetöcüler yapardı vaybe. Nerde o eski günler diyorlardır şimdi. Yakında göreceksiniz turplar çıkacak , büyük turp heybede, az kaldı bekleyin, korkma sadece titre…bazı saftiriklerde fuat avni nin yazdıklarını hocanın cinleri var cinleri her taraftan haberdar diye efsunluyordu milleti. Kulakları bayaa büyüktü o zamanlar herşeyi biliyorlardı, bakanların iran da muta nikahlarından bahsederlerdi, milleti firavunla ebu süfyanla ne kandırdılar yaw uhuddayız arkadaşlar ileri diyorlardı, millet geldi yaramazlık yapanların şöyleee bi kulağını çekti.. bunların şimdi nerelerden eğitim aldığı hanği programları kullandığı yavaş yavaş belli oluyor. Daha bunları dava sanıp savunanlar o dava kapandı. Allahn davasına dönün bence.. vaybe

  2. Bu tip dinlemeler TC ye çok pahaliya patladı.
    Birileri DINLEMELERDEN sonradan haberdar olmuş olmalılarki İKİLİ OYUNLARININ (bunun diğer karşiliğide iki yüzlüluk) deşifre olmamasi, veya duyulmamasi ıçin, önce kendilerine DÜŞMAN ilan edebilecekleri insanlara veya guruplara tuzaklarlar kurarak onları oyuna getirip yollarina devam edebilmek içinde T CUMHURIYETIN’ IN iflasi dahi onlarin paniklerine durdurmaya yetmmiyor.
    Tuzaklardan en yakin olanları.
    Geziciler ve Dershaneler.
    Dershaneleri kapatma olayı tamamen MIT ‘in RIZA ZARAFIN VE BAKANLARIN KARIŞTIĞI yolsuzlukların raporunu EMNIYET ve BAŞ BAKANLIĞA verdikten sonra gündeme getiridiki O meşhur 17/25 Aralık olayini DEVLETE YAPİLMIŞ BIR DARBE DIYEREK TC İSTIHBARAT TEŞKILATI VE YARGISINA darbe indirlerek o yolsuzlukları kapatilıp şuclular yerine hirsizlari yakaliyanlari ve siradan vatandaşlar cezalandirildilar.
    15 Temmuz darbesie TC nin can damarlari’ni kuruttu.
    Yalnız O darbeye o zaman DIŞ DEVLETLERIN neden tepki vermedikleri veya ciliz tepkiler verdikleri de Onlar kendi tele kulaklarina inandiklari için olsa gerek.
    TEKNOLOJI DÜNYAYI KÜÇULTURKEN BIZDEKI SAHTE ŞEHLERDE ISLAMA ALEMINE YENI BIR HALIFE BULDUKLARINI TC VATANDASLARINI İNANDIRABILMEK İCİN TÜRK HALKINI ÇAĞIN BIN YIL GERISINE GÖTÜRMEYE DEVAM EDIYORLAR.

    • Sayin nurdan hn 17 25 olayinda bakanlar tek baslarina suclu olsalar da onlara yapilan bir operasyondu.Sunu neden sorgulamiyorsunuz?
      Yapilan baskinlar neden birlestirilerek bir gece de yapilmistir.
      Madem bu adamlar suclular ( ki bende kabul ediyorum ) neden bu suc belirlendigi zaman tek tek yapilmadi da sansasyon yapilarak hukumeti devirmek amaclandi.
      Iste bizim sikintimiz bu her alanda kimse gorevini liyakatla yapmiyor. Emniyet . Savcilar neden gorevlerini zamaninda yapmayip pensilvanyadan emir alarak operasyonu baslattilar .iste sikinti bu haksizken hakli konumuna getirdiler bakanlari

      • Merhaba Ahmet bey! Siz geçen günde ayni soruyu sordunuz, geç olduğu için cevap yazmamiştim, aslinda şimdide ben iki haftaliğina oğlumu ziyarete geldim torunlardan firsat bulupta zamaninda yazamadim onun icin geç yaziyorum.
        Ahmet bey! sizin ailede emniyetci (polis) varmi yokmu onu ben bilemem fakat benim Rahmetli büyük abimin mesleği operasyoncu polis idi. Onlarda ayni anda ve ayni saatte Türkiye genelinde operasyonlar yapardilar ve bizde o oparasyonlardan. sonradan radiyo ve gazezetele vasitasi ile habardar olurduk.
        Aslinda o zaman ben küçüktüm pek birşeyden anlmasamda çok merakli olduğum için abime bayaği sorular sorardim.
        Abimi hiç birgün huzurlu görmezdik ve rahmetli babam geceleri hep kabus göriyordu,onun içnde abimin mecburi hizmeti biter bitmez istifasini verip polislikten ayrildi.
        Bazen polisler haftalarca eve gitmezler, ve çalişirlar, sirf eşzamanli operayonlar yapabilmek için.
        Eğer eş zamanlı basgın yapmasalar öbur taraftan delilleri yok ederler.
        Aslinda bizlerin zamanin başbakanına şu soruyu sormamiz lazimdi.
        Sizin yiyeniniz polis tarafindan suç üstu yakalanip karakola götrurldüğinde sizin bundan haberiniz olur ilmaz orayi arayarak ” benim yiyenim diye sakin ona özel davranmayin cezasi ne ise onu verin” dedinizde neden bu olayada ayni tepkiyi gosyermediniz?
        Neden bu kadar paniklediniz?
        Maalesef, 17/25 Aralikdaki Erdoğn ile ondan seneler önceki Erdoğan ayni
        Erdoğanmi.
        Öğle özel yetişmis polisleri siz ocubucu diye terorist ilan ederseniz,
        Bizede şunu söylemek düşer.Way haline bu uilkenin.
        oğlumageç oldu

  3. Hamza bey Türk Telekom konusunda kimsenin topa gireceğini sanmıyorum.
    Sebebi de T24 yazarlarından Füsun Sarp Nebil in ‘ hisseleri bankalara devrolunan Türk Telekom a bundan sonra ne okur’ başlıklı yazısındaki su paragraf olabilir;
    ” Siyasetin Türk Telekom dan elini çekmesi mümkün gözükmüyor.
    Bakınız Turkcell de bile durum ortada.
    Bankalar kendi yönetimlerini kurmaya kalksalar, profesyonel kadrolar oluşturulsa bile, içerdeki TAMAMİ PARTİNİN ADAMİ, YA DA AKRABA, HISIM, EŞ, DOST olan kişiler açıkta kalır. Bunun şu andaki siyasi yapı içinde oluru sanmıyoruz. Zaten herkez pek bir rahat. Kimsenin böyle bir kaygısı da yok. Hisseler bankalara devredilirken ‘ Yönetime karışma, sadece paranı çıkarmaya ve finansal duruma bak’ denmiş ve öyle anlaşmış olabilirler”
    Yazar bu paragrafı konu hakkında görüştüğü birinden aktariyor.
    Okumayanlara tavsiye ederim Türk Telekom un son durumunu anlatan güzel bir yazı.

    • sayın baran su! telekomda kimsenin topa girmeyeceğini ben de biliyorum. kim hırsızlığının gündeme gelmesini ister ki?
      benim derdim soygunu hatırlatmak. gündeme getirmek. ve soygunda payları olan yandaşları teşhir etmek.

  4. Dinlemelerini istiyoruz
    Bizim gizli hiçbir şeyimiz yok. Bizde kapalı toplantılar olmaz. İnsanlara tebliğ yapabilmemiz için bizi dinlemelerini isteriz.
    Biz gizli haberleşmeyi yüz yüze yaparız. Biat sistemi var. Herkes kendi temsilcisine söyler, kendi temsilcisinden haber alır. Bunun dışındakilerini duymaz ve inanmaz. Hatta yüz yüze geldiklerinde de konuşmalar. Kâğıda yazar söyleyeceğini, öyle söyler. Kanıtlar da sonunda imha edilir. Bu ancak savaşta, askerlikte geçerli bir sistemdir. Hukuk düzeninde gizli hiçbir işlem yapılmaz.
    Hakaret suçtur. Mahremiyetini ihlal suçtur. Tecessüs meşru değildir. Bilgi edinme hakkı ayrıdır, bilgiyi yayma ayrıdır. Yayma suçtur. Bir yazar gizli bir telefonu yayınlarsa yayınlayan suçlu olur, ceza alır. Haberin doğruluğu onu cezadan kurtarmaz.
    Zina eden iki kişiyi görseniz bile söylemezsiniz. Doğru değilse 80 sopa yersiniz. Ancak soruşturmacılara söylersiniz. Onlar da onu yaymazlar. Sadece mahkemede şahitlik yaparlar.
    Kur’an hayatı yaşarsanız sorununuz olmaz.

  5. bu telekom soygunu ile bu dinlemelerin bir alakası var mı?
    yandaşlardan rica ediyorum. bu konuda bilgi versinler. telekomun soyulması sürecinde israil tarafından üretilen yazılımlar kullanıldı mı yoksa böyle yazılımlara hiç gerek duyulmadı mı?
    Bir de israillilerden rica edin de, vicdanınızı dinleyeblleceğiniz bir yazılım üretsinler. belki işe yarar.
    necip, h.gayret, az biraz dolar, ümit vs. vs.

  6. Elektromagnetik dalgaları kullanarak yapılan her tür haberleşme dinlenebilir.
    EM dalgalar doğası gereği güneş ışınları gibi uzayda yayılır gider.
    Aynı ağızdan çıkan söz gibi; çıkıncaya kadar senin, çıktıktan sonra herkesindir..
    Kimin antenine çarparsa antenin ucunda bağlı alıcı o dalgaları alıp çözümleyebilir.
    En güvenli haberleşme aracı diye bir şey yoktur.
    Adı üstünde araç.
    Ama güvercinlerle veya dumanla haberleşmek EM dalgaları kullanarak haberleşmekten daha güvenlidir.
    Bu konu benim gibi sade vatandaşlardan ziyade üst düzey devlet görevlilerini ilgilendiren bir konu.
    Devletimiz şüphesiz en güvenli haberleşme yöntemini kullanarak işlerini yürütmelidir.
    Ancak geçmişte yaşadıklarımız bu konuda gereken titizliğin gösterilmediğinin kanıtıdır.
    Bir zamanlar TÜBİTAK adlı kurumumuzun kriptoloji ile ilgili çalışmalar yaptığını ve uçtan uca şifreli konuşmalar yapılan telefonlar üreteceğini filan okumuştuk.
    Ancak daha sonra o kurumunda bir çok kurum gibi fetöcülerin eline geçtiğini ve daha sonra bir çok kişinin tasfiye edildiğini gazetelerden okuduk.
    Devlet adamlığı zor zenaat.
    Kiminle ,nasıl çalışacağını ve nasıl yöneteceğini iyi ibilmek gerekiyor.
    Sırf boyu uzun, güzel de konuşuyor diye adam seçersen olacaklardan sorumlusun arkadaş.

  7. Bugün normal sandığımız telefon ve bilgisayarlarla bile, hatta, başka nice aygitlarla
    dinleme yapılıyor. Esasen, ipler kimin elindeki. Her aygıtın imal edip, satanda bir kaydı var.

  8. Dinleme dedinizde akıllı telefon kullan herkezi bi şekilde dinliyorlar çünkü telefonlardaki programların hepsi bu konuda sorunlu
    Mesela bir namaz proramı indireceksin hemen uyarı geliyor fotoğrafınıza kamaranıza mesajlarınıza kimlik bilgilerinize ulaşılmasına izin veriyormusunuz diyor benim resmimle işi ne telefonumun içeriyle işi ne bu uygulamalarda şu ana kadar hiç bir izin istemeyen sadece Semerkand namaz uygulaması oldu. Malesef bütün uygulamalar aynı.
    Size bir olay anlatayım başımdan geçen bir zamanlar biri bana dediki başına şunu yaz ve kendi numaranı cevir ve yaptım telefon çaldı birisi cıktı ona kendi ismimi söyleyerek görüşebilir miyim dedim telefonun ucundaki şahıs aradığınız kişi sizsiniz dedi ve şaşırdım demekki birilerinin gözü hep üstümüzde buna bir çözüm bilen varsa veya ben yanlış anlıyorsam düzeltsin bilgilendirsin bizleri
    Şu an hiç bir ülke bundan muaf deyil
    Kim başkalarının mahrem bilgililerine ulaşıp yayıyorsa
    Allah cc o şerrinden bizleri emin eylesin
    Herşeyi gören ve duyan Allah cc dur hesap yalnız ona ayittir.

    • Aman dikkat “ Mor Beyin “ unutulmasın. Emniyet işi uyanana kadar 6-12 ay arası içeride haybeye yatmak da var Kader ! de . Tabi birileri buna Kader dese de ben Teknolojiden “ Bi haber “ olanların oluşturduğu aptallık diyorum .

  9. Başka ülkeleri bilemem ama bizde bu konudan (dinleme) bir savaş çıkmaz.
    ABD, İngiltere, Rusya gibi ülkelerin bizi dinlediklerini bildiğimiz halde hatta Almanya’nın bizi dinlediklerini itiraf ettikleri halde “büyük ülkeler birbirlerini dinler” deyip geçeriz.
    Ve yabancı ülkelerin bizi dinlemelerinde ortaya çıkan bir suçlama varsa kendimizi savunma adına içerden bir grubu suçlayarak suçlamaları bertaraf etmesini iyi biliriz.
    Zaten deneyimliyiz bu konuda.
    Biz vatandaşlar da “yauv bunlar bizi yatak odamıza kadar dinlemişler deyince susakaliriz, bir şey diyemeyiz”
    Üstadım, burada biraz dokundurma var ama kusura bakmayın, artık olacak okadar.

Yoruma kapalı.