Rusya devlet başkanı Vladimir Putin kolay lokma gördüğü Ukrayna’yı işgale kalkıştı ama birkaç gün içinde hedefe ulaşacağı beklentisi gerçekleşmedi; neredeyse iki ay oluyor, dünya, o savaşla meşgul…
Putin, arzusuna ulaşana kadar, savaşı ne pahasına olursa olsun, sürdüreceğini duyuruyor.
Savaşın dışarıdan tarafı olan ABD Rusya’nın kimyasal silah kullanacağına -hatta kullandığına- inanıyor; başkanı Joe Biden böyle bir gelişme yaşanırsa bunun pahalıya mal edileceği tehdidinde bulunuyor.
Türkiye savaşın uzun sürmeyeceğini bekliyor olmalı ki, arabuluculuğa hatta garantörlüğe kendisini hazırlamaktaydı.
Olmadı, fakat umutlar hala tükenmedi.
Dikkatler savaş üzerinde yoğunlaşmışken, Ankara, dış politikada farklı bir kulvara doğru yelken açtı.
Önce Birleşik Arap Emirlikleri, sonra İsrail ile arayı düzeltme çabasına girişti, bunların ardından Mısır’ın geleceği dışişleri bakanı tarafından açıklandı.
Ne olduğunu anlayan pek yok.
Kendi hesabıma ne olduğunu anlamak için zaten her zaman takip ettiğim İsrail ve Arap gazetelerine daha bir dikkatle göz atıyorum. Zihnimi açan bilgi ve yorumlarla karşılaşıyorum.
İsrail gazeteleri özellikle bizde pek bilinmeyen ayrıntılara yer veriyor.
En iyisi benim zihnimi açan bir yazıdan sizleri de yararlandırayım.
Körfez ülkeleri + İsrail + Mısır bloku kuruluyor
Yazar Türkiye’yi de yakından izleyen biri, Zvi Bar’el.
Bar’el’in yazısının ilk bakışta şaşırtıcı gelebilecek başlığı şu: “Yeni Ortadoğu’da en zayıf halka İsrail’in demokrasisi”.
“Amerika’nın öfkesine aldırmaksızın, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Rusya’ya karşı ilan edilmiş yaptırımlara katılmayacağını açıkladı. Oligarkların yatları, özel uçakları ülkenin havalimanlarıyla marinalarına yanaşmaya devam ediyor. Ülkenin emlak pazarı Rus zenginlerinin yatırımlarından yararlanıyor.
“İsrail ile dostluk gösterisi için dört Arap ülkesi dışişleri bakanları ile ABD dışişleri bakanı ülkemizdeydi; birliktelik Washington’un beklediği sonucu getirmedi. Körfez ülkeleri ile Mısır’ın ABD ile geleneksel bağları artık yerli yerinde değil. Rusya belki stratejik ortakları değil, ancak Arap ülkeleri onunla ilişkilerinin Amerikalıları kendilerini ciddiye almak yönünde kırbaçlayacağı umudundalar.
“Türkiye Körfez’den esen yeni rüzgarı çabuk fark etti. BAE ile bağları yenilemek için Veliaht Prens Muhammed ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşılıklı ziyaretler gerçekleştirdi. BAE Türk ekonomisi ile bankalarına 10 milyar dolar yatırma sözü verdi.
“Erdoğan’ın bu ay içerisinde ilk kez yeniden Riyad’a ayak basması bekleniyor.
“Haftalar boyu Türkler Suudlular ile ilişkileri yenileme amaçlı gizli görüşmeler yürüttüler ve perşembe günü de bir Türk mahkemesi 2018’deki gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili davayı durdurdu ve dosyayı Suudlulara devretti. Bu, düğümü çözebilir.
“Bu arada, sahibi değişene kadar Erdoğan’ın ciddi karşısında olan Hürriyet gazetesinde geçen hafta Türkiye’nin Esad’la diplomatik diyalog kurabileceğine dair ilginç bir haber çıktı. Bu üç ana konuda yoğunlaşabilir: Suriye’nin kuzeyinde yuvalanmış olan ve Türkiye’nin terör örgütü kabul ettiği PKK’ya karşı ortak cephe oluşturulması; Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması (bunun anlamı Suriye’de bağımsız bir Kürt devleti kurulmasının önlenmesidir); ve Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin Suriye’ye dönmesi…
“Her şey ters yüz olmuş durumda; Ankara daha önce Esad’ın devrilmesini talep etmekteydi. Fakat artık Türkiye ile ilgili hiçbir şey kimseyi şaşırtmıyor.
“Geçen hafta Middle East Eye sitesi Türkiye’nin Mısır’a büyükelçi atadığını ve bunun için Kahire’den onay beklendiğini yazdı. Bu bilgi gerçekse, iki ülke arasında dokuz yıldır süren ihtilaf sona erecek demektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi’nin arasının düzelmesini tahayyül etmek bile zordu oysa.
“Mısır’la arasını düzeltmesi Türkiye ile İsrail arasında bağ kurulmasının önündeki engelin kalkmasını sağlar; Kahire’yle sıkı fıkı olunduğu için bağın kurulması Mısır ile Türkiye arasındaki ihtilafın sona ermesini gerektiriyordu.
“Üç ülkenin, -Mısır, İsrail ve Türkiye’nin- ilişkilerini zehirleyen şartlardan kurtulmalarıyla kazanılacak ekonomik çıkarlar denizin altında. Üç ülke Rusya enerjisine bağımlılığını azaltmak isteyen Avrupa’nın niyetini değerlendirebilme umudunda. İsrail ile Mısır doğalgaz ihracını Türkiye üzerinden yapabilir.
“Bunu sağlamak için Türkiye Ortadoğu’nun arzu edilir üyesi statüsünü yeniden elde edecek, Sisi ve Esad ile kardeşliğini pekiştirecek, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da iki yıldır kıskacına almış ekonomik krizden Türkiye’nin kurtulmasına katkıda bulunacak. Erdoğan da Türk lirasının değer kaybıyla kamuoyu yoklamalarında dibe vuran oylarını artırabilecek.”
Yazı daha uzun. Buraya kadar alıntıladığım bölümden sonra, yazar, 2020’den beri dört kez görüşmüş olan İran ile Suudi Arabistan arasının da düzelebileceği öngörüsünde bulunuyor. Körfez ülkeleri, Türkiye ve Mısır arasındaki yakınlaşmayla, bu ülkelerin, Ukrayna savaşını fırsat bilip ABD veya Rusya ile bağımlı olmaktan uzak bir işbirliği bloku oluşturma peşinde olduklarını söylüyor.
Uzunca alıntıladığım yazının “Yeni Ortadoğu’da en zayıf halka İsrail’in demokrasisi” başlığını hatırlayanlar ‘zayıf halka’ tespitine şaşırmış olabilirler.
O tespit yazının sonunda dile getiriliyor.
Yazara göre, adları geçen ülkelerin liderleri, parlamentolarını dinlemek zorunda değiller; parlamentoları hükümetleri değiştirebilecek güçte değil çünkü. İsrail ise öyle değil, bu da, yazara göre, İsrail’in zayıf halka olması anlamına geliyor.
ΩΩΩΩ
[…] Türkiye gezisi üzerine yazdığı, bölgede yeni bir blok oluşmakta olduğuna dair yazısını burada dikkatlere […]
Ülkemiz Rusya-Ukrayna savaşından en zararla çıkabilecek, Avrupa ülkelerinden daha avantajlı olabilecek bir durumu, eylül ayında yaşanan gereksiz, ısrarlı yanlış ekonomik politikası yüzünden şu andaki sefil durumu yaşıyoruz.
Sayın Cb dış politikada herkesle barışma gayreti acaba Kılıçdaroğlundan mı esinlendi. Hatırlayacaksınız Kılıçdaroğlu tüm kesimlerle barış ilan etmiş, helalleşme istemişti. Bir değişik versiyonunu sayın Cb dış politikada uygulamaya geçti. Aynı helalleşmeyi iç politikada da uygulasa gerçekten ama gerçekten hem ülke ekonomisi için hem kendi partisi için de oy artışı bakımından çok büyük katkısı olacaktır. Aslında bu helalleşmeler olumlu bir gelişme, devamı gelecek mi? nereye kadar gidecek, Esad la terör ilan ettiği yapıyla da helalleşme devam edecek mi? Bizim kültürümüzde son koz diye bir şey vardır, acaba durum öylemi? Son kozlar mı oynanıyor diye sormadan geçemiyoruz.
Türkiye’nin etrafıyla tekrar iyi ilişkiler içine girmesi çok olumlu. Son üç ayda başdöndüren bir trafik var. Özellikle Rusya -Ukrayna savaşından sonra hız kesmeden devam ediyor.
Ayrıca
Katar, Ukrayna, Azerbaycan, Libya, Türkmenistan, Fas, Kırgızistan, Nijer, Etiyopya, Pakistan, Polonya, Kazakistan, Tunus, Litvanya, Irak, Macaristan, Sırbistan, Irak. tan sonra Slovakya sıraya girdi iha ve sihalar için.
Ukrayna nın milli şarkısı.
Bayraktar
https://youtu.be/VX-0mZRBJjI
KENDİ GAZINA PARA ZAFER Mİ?
Özellikle Doğu Akdenizde Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgelerinde yabancıların çıkaracakları doğalgaz zafer olarak lanse edilecek
Uluslararası konsorsiyumuların bu hamlelerine şahsım hükümeti tabii ki ses çıkarmayacak.
Çıkacak gaz Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidecek.
Karşılığında biraz swap, biraz da Anadolu topraklarını 400.000 kat zehirleyen çöplerinden gönderirler.
Tabii ki Mekke ve Medine’ de namaz görüntüleri olmazsa olmaz.
fatih Bey’e katılıyorum; Yazar çok doğru tespit etmiş.ABD,İmran Hanı çok Kolay tasfiye etti.Demokrasi iyi kurgulanmazsa dış güçlere istemedikleri iktidarları değiştirme imkanı veriyor.Bizde de üç defa olmadı mı? Bize eskiyi yeni diye yutturmaya çalışanlara duyurulur.
İyi de Erdoğan niye yeni gelen hükümeti ilk tebrik edenler arasına girdi. Elbette eksen değiştirmişti yine. Yandaş basın geç kalmış ama çark etmek için bu sefer. İmran imran derken bir bakmışlar ray değiştirmiş baştaki, bunlar hala uyanamamışlar.
Savaş mı açacaktı.
Siz gerçekten bu kadar uluslararası ilişkileri anlamıyor musunuz.
Yoksa saldırda nasıl olursa olsun atlet kokusu adına mı diorsunuz
Bizim demokrasimizi sağlama almışlar, bir general gönderip küresel siyasi sistemin işleyişini A’dan Z’ye anlatmışlar gene de anlamadığını farkedince bu sefer de Çorum şivesiyle anlatmışlar: “dil bilmen okuma bilmen nööreceğn sen arkağa yaslanıp keyfine bahkacan la, politikayı da bize bırahkacaan. Sen sadece vaziyete göre tavır takınıp biz ne yapıyorsak sen onu büyük zafer başarmış komutan edasıyla annadacaan. aha bunu da yapabülün demi gardaaş” demişler:)))
Bizimkisi zeki adam tabi hemen kapmış olayı; “ordunun beyin takımı olan kurmay subaylık kurumunu kaldırmışlar, sadece 200 kurmay subay bırakmışlar. Onların da hepsi NATO subayı”
Senin anlıycağın demokrasimiz sağlam ellerde, işleri siyaseti 200 NATO subayı yürütüyor reisimize de arkasına yaslanıp keyfini sürmek düşüyor.
Araplar Sayın RTE ‘nin Rus-ABD dengesini çok beğenmişler anlaşılan.
Onlar yaparda biz yapamaz mıyız moduna girmişler (kıskanıyorlar🤗).
Esad ile de TR dar alanda paslaştımı bu iş tamam desene🙂.
Esad da kuzeyden kovarsa kefereyi (becerebilirse) kendi k.. ç nı korumaya devam eder bu arada.
Putin bu işe umarım “da” der☺️.
_Pütin kazandı. Kırımı garantiledi, körfez zaten kendinde, Odessa körfezide artık etki alanı içinde.
Batıya “hööstt” (afedersiniz) çekti, durun durduğunuz yerde dedi.
_Batı kazandı. Potini sınırın buraya kadar “kış kışş” etti, Karadeniz’de seninki ötmez😓 artıkın dedi.
*TR bop procesi Araplara rol model kesmiş biçmişlerdi o birileri, olmak üzere işte🤗 daha ne?! (Ne olduğunu anlayan pek yok demiş yazar).
#TR’nin potinle de trampla da aynı anda flörtü Araplara cesaret😂😭 getirmiş (sözde). (Lavrıns öyle söylemedi ise ben ne oam).”..Rusya belki stratejik ortakları değil, ancak Arap ülkeleri onunla ilişkilerinin Amerikalıları kendilerini ciddiye almak yönünde kırbaçlayacağı umudundalar” yazarımız iş üstünde yakalamış lavrınsı🙂.
Winwin arkadaş “_Pütin kazandı.” demişsin de yarın rusya temerrüde düşüyor haberin var mı?
Bakalım neyi kazanmış?
Potinleri çıkarttırırlarsa sana, telli dikenli hatta kazıklı yolda,
Olan senin olur ayağına.
Hele bir de kıç üstüne düşürürlerse…
O isterse üç koyup birini alsın bizene.
Yazar çok doğru tespit etmiş.ABD,İmran Hanı çok Kolay tasfiye etti.Demokrasi iyi kurgulanmazsa dış güçlere istemedikleri iktidarları değiştirme imkanı veriyor.
Yani buda demek oluyor ki göle maya calinmaz 🙂 şu anki yetkileri istediğini aldıktan sonra kenara bırakabilirler ki bence Rusya’ya karşı elindeki pazarlık payını arttırdıktan sonra bize kapıyı gösterecekler. Şimdiden geçmiş olsun.
Sayın yazarın alıntıladığı yazıdan çıkardığı sonuç:
“…Körfez ülkeleri, Türkiye ve Mısır arasındaki yakınlaşmayla, bu ülkelerin, Ukrayna savaşını fırsat bilip ABD veya Rusya ile bağımlı olmaktan uzak bir işbirliği bloku oluşturma peşinde olduklarını söylüyor.”
ÖZET: ÖLME EŞŞEĞİM ÖLME!
“”Uzunca alıntıladığım yazının “Yeni Ortadoğu’da en zayıf halka İsrail’in demokrasisi” başlığını hatırlayanlar ‘zayıf halka’ tespitine şaşırmış olabilirler.”
BUNDA ŞAŞILACAK NE VAR Kİ?
PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI, YAMALI BOHÇA İSRAİL HÜKÜMETİ HER AN DÜŞEBİLİR(BKZ. PAKİSTAN) HELE BİR DE RUSYA YAHUDİSİ GÖÇMENLERİN KURDUĞU PARTİLERDEN BİRİSİ İŞBAŞINA GELİRSE O ZAMAN “ZAYIF HALKA” TADINDAN YENMEZ YANİ:)
Yoruma kapalı.