Teröre en fazla muhatap ülkeyiz, ancak terör konusunu tam bildiğimiz söylenemez. Neden mi?

38
Reklam

İstanbul’un en merkezi noktası İstiklal Caddesi‘nde önceki gün patlayan bombanın ardından yaşananlar bana tek bir şeyi düşündürüyor: Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yıldönümüne bir yıldan az bir süre kalmışken, bu tarihin neredeyse bütününde terör olaylarına muhatap edilmiş ülkemizde, bilmesi ve ona göre politikalar belirlemesi gerekenlerin bile künhüne tam vakıf olamadığı bir konu ‘terör’

Maalesef öyle.

Sırasıyla açıklayayım.

Terör örgütlerinin,‘düşman’ belledikleri ülkeler, gruplar veya kişilere karşı fırsat bulduklarında uyguladıkları eylemin adıdır ‘terör’.

Evet, terör örgütleri ‘terör’ yaparlar.

Devletler bütün güçleriyle terör örgütlerine karşı mücadele verirken, terör örgütleri de kendilerine karşı mücadele veren devletleri zaafa uğratmak için ellerinden geleni yaparlar.

Onların ellerinden gelene ‘terör’ diyoruz.

Silahlı eylemler, katliamlar yapar, suikastlara başvurur, bazen de kendilerinin güçlü olduğunu hatırlatacak farklı çıkışlarda bulunur terör örgütleri.

Reklam

İstiklal Caddesi’nde patlayan ve altı insanımızın canını alan, çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan patlama hiç kuşkusuz bir ‘terör’ eylemidir.

Sorulması gereken soru şudur: Terör eylemi olmasına terör eylemidir de, acaba hangi terör örgütünün eylemidir?

Fail olarak ele geçirilen kadının kimliği sebebiyle bu sorunun cevabı çok çabuk bulundu: PKK ile irtibatlı PYD/YPG örgütü

Konunun ilk sıra görevlisi olan bakan bu adresi açıkladığı konuşmasında, o örgütlere sempatiyle baktığı bilinen bir ülkeyi de suçladı: ABD

Devletin bu eylemle ilgili tespitinin “ABD destekli PKK/PYD/YPG eylemi” olduğu anlaşılıyor.

Elde fail dışında başka kanıtlar da varsa hiç kuşkusuz bu tespiti doğru olarak kabul edebiliriz.

Tabii ileri sürdüğüm şart olan ‘elde kanıtlar bulunması’ halinde…

Terör örgütleri yaptıkları eylemlerin kendilerine ait olduğunun bilinmesini genellikle isterler. Genellikle eylemden hemen sonra, örgütten, yapılanın üstlenildiğine dair açıklama gelir.

Reklam

Bu eylemde doğrudan suçlanan PKK örgütünden üstlenme değil üstlenilmediğine dair açıklama geldi.

Dolaylı suçlanan ABD’nin Ankara Büyükelçiliği de, genel olarak terörü ve özel olarak da İstiklal Caddesi’nde meydana gelen canlar alıcı patlamayı kınayan bir açıklama yaptı.

Şu anda kanlı terör eylemi sahipsiz görünüyor.

Elbette her terör eyleminin mutlaka bir sahibi vardır, hiçbir terör eylemi sahipsiz değildir.

Üstlenilmeyen, sahipsiz görünen terör eylemlerini hangi örgütün yaptığı nereden bilinir?

Çok nadiren olsa da, örgütün hiç bilinemediği olaylara da rastlanır.  

Eylemler aslında eylemcinin yakalanmamasını da sağlayacak dikkatle planlanır ve öyle icra edilir. Öyle durumlarda devletler ‘olağan şüpheliler’ üzerinden sonuca ulaşacakları için çoğu kez yanlışa da düşebilirler.

Bizde örgütler tarafından işlenmiş ve meydana geldiğinde toplumu derinden sarsmış bazı cinayetler ve suikastların failleri olarak yakalanmış, yargılanmış ve hatta mahkum da edilmiş kişilerin gerçek failler olduğundan kuşku duyulmaz mı? İşte sebebi budur.

Terör örgütleri veya o tür örgütleri kullananlar, sahneye koydukları terör eylemleriyle, devletleri zaafa uğratmanın yolu olarak, bazen adres şaşırtma anlamı taşıyan yöntemlere de başvurabilir.

Her zaman olmasa da, terör örgütlerinin, eylemci olarak –İstiklal Caddesi patlamasında kullanıldığı öğrenilen kadın gibi- her halinden hemen belli bir örgüte mal edilebilecek birini özellikle seçtikleri de olur.

Adres şaşırtmak için…

İstenen, hedef ülke ile teröre verilen yanlış adres arasının açılması olabilir.

Terör eylemini planlayan ‘A ülkesi’ yanlış adres yöntemini kullanarak ‘R ülkesini’ veya ‘R ülkesi’ o yöntemle ‘A ülkesini’ teröre hedef seçilen ülke nezdinde ‘düşman’ haline getirmeyi amaçlayabilir.

Eylemle hiç ilgisi bulunmayan bir ülke terör eyleminden ötürü suçlu bilinirken esas suçlu olan ülke pekala gözden kaçabilir.  

Örnekleri teröre muhatap olmuş pek çok ülkeden de bizden de verilebilir.

Terörü ve terör örgütlerini kullanan pek çok ülkenin bu tür yanlış adres yöntemli eylemleri bulunmaktadır.

Literatürde buna ‘false flag’ (yanlış bayrak) yöntemi denilmekte.

Yalnız yabancı ülkeleri suçlamak için kullanılmaz bu yöntem; bazen ülkelerin, başka hiçbir türlü elde edemeyecekleri sonuca ulaşabilmek için kendi içlerinde böyle bir yola geçit verdikleri de görülmüştür. 

İlle kendilerinin baştan sona öyle bir eylemi planlayıp uygulamaya koyması gerekmez; çoğu kez terör örgütleri tarafından planlanmış eylemlerin meydana gelmesine göz yumarak da sonuca gittikleri olur devletlerin…

Almanya’da Naziler bu yönteme birden fazla kez başvurmuşlardır. 27 Şubat 1933 tarihinde Alman Parlamentosu’da çıkan ve tarihe ‘Reichstag yangını’ olarak geçen olay, Hitler ve propaganda bakanı Goebbels’e muhaliflerini yok etme fırsatı sağlamıştı. Polonya’yı işgal etmeye karar verdiklerinde, Naziler, oradan kendilerine yönelik bir saldırı başlatıldığı izlenimi veren eylemler düzenlemişlerdi; o da tarihe ‘Operation Himmler’ olarak geçti. Polonya işgali düzmece saldırıdan hemen sonra, 1 Eylül 1939’da, öyle başladı.

[Ajanslar dün AB üyesi Polonya’ya Rusya’dan füze atıldığı haberini geçtiler. Ukrayna savaşına yeni bir veçhe kazandırabilecek bu gelişmeyi Moskova nasıl değerlendirmiştir dersiniz?]

Lafı fazla uzatmaya gerek yok, işin özeti şu: Terör eylemi meydana geldiğinde yanlış bir tespit yapmaktan kaçınmak ve çok taraflı düşünerek konunun üzerine gitmek gerekir. En başta yapılan bir yanlış başka yanlışların önünü açabilir ve hedef ülkeyi hiç istemeyeceği vahim bir sonuçla karşı karşıya getirebilir.

Türkiye, ülkemiz, yakın tarihinin her dönemecinde bugünküne benzer terör eylemlerine muhatap edildi; bazısını doğru diğerlerini yanlış değerlendirdiğimiz oldu. Doğrudan da yanlıştan da ders çıkartmamız ve bu son olayı yeni bir yanlışla değerlendirmekten kaçınmamız gerekir.

Öyle yapabildik mi?

Bu sorunun cevabını gerçekten bilmiyorum.

ΩΩΩΩ   

Reklam

38 YORUMLAR

  1. Adresini tam olarak bilemediğin bir konuda kapı aşındırmak, bundan siyaset ve idioloji üretmek, olanı pekiştirmek laga luga mahiyetinde devam ediyorken, terör kim tarafından planlanıp desteklenirse desteklensin geldiği yer, geçtiği sınırlar belliyse yapılacak iş kontrolleri arttırmak sınırları daha iyi korumak olmalıdır. Dünya’da en kalabalık ordulardan birine sahibiz. Savunma konusunda yerli teknoloji eskiye göre daha iyi durumda. Öyleyse, astarı yüzünden pahalıya gelmeyecek şekilde tedbirleri arttırmak için bu özelliğimizi daha fazla engaje etmemiz şart.

    Terörün/teröristin insana direkt zararından başka bir ülkeye dolaylı olarak vermeğe çalıştığı zarar ekonomik zarardır. Bizim gibi gelişmeğe çalışan, yetersiz yerli üretim gücüyle ekonomisi sallantıda olan ülkere terörün maliyeti gelişmiş ülkelere olandan çok daha fazladır.

    • Tüm kaynakların, israf edilmeden ülke gelişimine kanalize edilmesi hayati öneme sahiptir. Seçimlerde hangi ekip iş başına gelirse gelsin “israfsız ve üretken pragramlar”a odaklanılması şarttır. T.C., kuruluşunu takip eden dönemde milletin kıyafeti ve dini/kültürü ile uğraşılacağına, “Akıl*İman Sentezi”yle topyekün kaliteli eğitime ve üretime odaklanılmış olsa idi bu gün tartışılan, belimizin bükülmeğe çalışıldığı sorunlar yaşanmazdı. İddia ediyorum; ülkenin gelişememiş olmakta en büyük sorumluluklardan biri M. Kemal Atatürk Paşamızın önceliklerini ve kendinden sonraki potansiyel sorunları göremeyişi ile ilgilidir. Klasik anlamda emperyalizm edebiyatı bugün olan ve bitenleri anlamak ve anlatmak için yetersizdir; madalyonun bir yüzü, belki de yarım yüzü bile değildir.

      Amaç belliyken terör halen daha bir araç olarak kullanılıyor. Önceliklerini bilen Kuzey Amerika’da ve Avrupa’da üretime (ve kaliteli eğitime) dayalı gelişme hızı yüksek olduğu için onlara fazla zararı olmadan etkin önlemler alındı. Materyal gelişmeleri her zaman enöncelikli bir konuydu. Bunu zamanla demokratikleşme takip etti ve halen etmekte. Üretime dayalı gelişme ve bunun ekonomiye yansıdığı bir süreçte atı alan üsküdarı geçtikten sonra ülkeye hangi iç ve dış odaklar, hangi terör faaliyeti zarar verebilirki. Biz eşikten henüz geçemeden geri döndürülmeğe, sorunlarla boğuşturularak yıpratılmağa çalışılıyoruz adeta…

    • Suriye sınırından geçen kadın teröristin bağlı olduğu terör örgütünün adını anmadıktan ve bu terör örgütünü binlerce TIR silahla teçhiz eden ABD’ye tepki göstermedikten sonra “sınırları kapatın” deseniz ne olur, demeseniz ne olur; önce siz terör örgütüne gönlünüzde/zihninizde açtığınız sınırları kapatın.

      • Fatih efendi: “olanı pekiştirmek” olağan tüm şüphelileri zaten içine almıyor mu? Üstelik, “kim olursa olsun” türünden bir ifade var yorumumda. Yani, anlaşıldığı üzere yorumumda çok daha önemli noktaları kaçırmışsın “adını an” diyorsun. Daha önce kaç sefer andık yahu, kafiyeli olarak pek kaka bile dedik! (uyan da balığa gidelim derler buna). Ne diyelim, Allah akıl fikir versin yaptıkları kötü işten vazgeçsinler. Masum bir insanı öldürmeyi tüm insanlığı öldürmeğe eşdeğer gören bir DiN’in mensuplarıyız. İnancım o ki bu topraklarda özellikle anadolu’da üretilen terörist takımı uzaktan yakından tüm aidiyet bağlarıyla birlikte silsilesi, perde arkasındaki yöneticileriyle tüm insanlığı öldürmüş olmanın bedelini Allah katında kat kat ödeyeceklerdir! Binlerce TIR silah konusu ilişkili olsa da ayrı bir konudur. İlişkileri çıkmaza sokan vırt zırt reaksiyoner beyanatlar verileceği yerde vaktiyle ABD ile sağlıklı bir iletişim kurulsaydı bir NATO ülkesi olarak herhalde bu duruma gelinmezdi. Pkk önemli ülkelerin terör listesinde. Bunu bilerek bilmeyerek elverişli bir maşa olarak ABD’ye takdim eden ezberine bir siyaset güdülürse olacağı budur. ABD’yi maşa olarak kullanan olağan şüphelilerle reaksiyoner siyaset konusuna girmeyelim iş uzar.

        • …….
          Nerede bir terör olayı, nerede bir soygun…
          Belli bir siyasete, idiolojiye uygun mu uygun,
          Yanlışlığı konusunda jeton düşse de yarın,
          Balıklama sonuca varmak revaçta bugün!

          Yahu, birazcık itidal, bu mu temkinli yol!
          Terör bu sana, sağ gösterip, sol çakar, sol!
          Kendini koru, hesapları boşa çıkar göreyim seni
          Kapa diyen yok, kontrol et sınırlarını, hakim ol!
          ….

  2. Teröre muhatap ülke isen önce kendin terör estirmemen gerekir. Vatandaşlarının adalet duygusunu sürekli zedeliyorsan, insanlarının haklarını savunmuyorsan, insanlar uğradıkları haksızlıklar, tacizler karşısında mahkemelerden herkesi rahatlatacak kararlar göremiyorlarsa, açık açık öldürenler bile zanlı diye adli kontrol palavraları ile hemen salıveriliyorlarsa, beş on kişinin öldürüldüğü kanlı terör eyleminin çok daha vahimini milyonlar adeta her gün yaşıyor. Tv’lerde herbologların didişmeleri dışında yalnızca dövülen, vurulan, taciz ve tecavüz edilenlerin haberleri var. Sanıkmış, zanlıymış, sevsinler. Adam çocuğa, kadına açık açık sarkıntılık etmiş suç üstü hali varken… Linç edenlere saygı duyar duruma geldik, farkında mısınız? Ne idüğü belirsiz milyonlar sınırlarımızdan geçmiş aramızdalar. Daha bu akşam apartmanın bahçesindeki ağacın en tepesine çıkıp dallarını kıra kıra hırsızlığa gelen aileyle karşılaştım. Baba ana ve kızı. Üstelik arabalarıyla gelmişler. Evinde yakaladığı hırsızı döven veya öldüren için adli kontrol şartı işlemiyor ama. Böyle ülkelere teröre muhatap ülkeler denmez.

  3. Ayrışma başladı gibi. Biden G20 zirvesinde NATO liderleri ile toplanıp Polonya’ya düşen Rus füzelerini konuşmuş. Ama Türkiye davet edilmemiş. İktidar bizi arama imkanları olmadı herhalde demiş. Siz NATO içinde Truva atı gibi davranırsanız olacağı buydu. İşte fırsat, çıkın NATO’dan bir gece yarısı kararnamesiyle de bakın ne oluyor Putin’e. Bir gece ansızın gelebilirim türküsünü çağırmaya başlıyormuş …

  4. Fehmi Bey, Amerikan Elçiliği olayı sadece “patlama – exposion” ve “şiddet eylemi – act of violance” olarak tanımladı. Üzüntülerini paylaştı, başsağlığı diledi ama terör eylemi olarak kınamadı. Blinken’ın mesajında ise bırakın terör olarak tanımlamayı, kınama bile yok; sadece üzüntü var. Terör kelimesi tek bir yerde, Elçiliğin geçmiş olsun mesajının son cümlesinde “teröre karşı mücadele NATO müttefikimiz Türkiye ile omuz omuzayız” derken geçiyor.

    Bu zayıf geçmiş olsun mesajları, muhtemelen kendi iç hukukları açısından sonradan kendilerine sıkıntı olabileceği endişesiyle “terör” tanımı kullanmalaları, olayın baş sorumlusu yapıyor ABD’yi.

  5. ABD’nin kontrolündeki Kobani ve Menbiç’ten harekete geçen teröristler Türkiye’de eylem yapıyor.
    Ankara Gar
    Gaziantep’te kına gecesi.
    Hatay Reyhanlı bombalı araç
    Mersin’de Tece Polisevi yapılan saldırı
    İstiklal Caddesi
    Artık PKK eylemleri Suriye’de ABD’nin kontrolündeki Menbiç ve Kobani’de yetiştirilen ve Suriyelilerden oluşan özel istihbarat birimleri tarafından gerçekleştiriliyor. Artık Kandil’i tartıştığımız kadar Kobani’yi de konuşmamız gerekiyor. Çünkü son dönemlerde ABD, Kandil’i değil Kobani’yi ön plana çıkarıyor.
    ABD’nin, YPG’ye sadece para ve silah desteği sağlamadığı aynı zamanda askeri eğitim verdiği biliniyordu. Ama Türkiye’ye terör eylemleri yapması için Suriyelilerden oluşan yeni bir birim kurulduğu bilinmiyordu.
    Fehmi bey bir de burdan bakın olaylara isterseniz.

    • Fatih bey okuyor okuduklarından bölümleri de burada özetliyorsun, iyi yapıyorsun bence. Oeki bir kanaat edinebilmek için yeterli okuma yapabiliyor musun?

      Yanlış anlama ben yapamıyorum, vaktim olmuyor her şeyi okumaya.

      PKK ypg bilmem ne terör örgütüyle ilgili yorumları okuduğum kadar da G20 zirvesi ile ilgili yorumları da merak ederim. Mesela G20 zirvesinde Erdoğan Biden ile görüştü. Sonra başka görüşmeler de olmuş. Bir gazeteci Erdoğan’a “Biden G20’nin NATO üyesi ülkelerin liderleriyle başka bir görüşme yaptı. Siz o görüşmeye bir NATO ülkesi olarak katılmadınız. Sizi davet etmediler mi” manasında bir soru sormuş. Erdoğan gazeteciye verdiği cevapta gazetecinin sorusunu şöyle cevaplamış: “görüşmeye 6 ülke katıldı. Konuşacakları konu belli, Polonya’ya düşen füzenin menşeini konuşacaklar. Biden füzenin Rus malı olmadığını ifade etti zaten, bir önemli yok yani. Bizi daha önemli şeyler için davet ediyorlar.” Dedi.

      G20 ülkelerinin 7’si NATO ülkesi ve 6 üye ülke özel toplantı yapıyor 7. Üye ülke olan Türkiye’yi dolarsa bırakıyorlar. Ama Erdoğan bu durumu NATO’dan dışlanmak olarak yorumlanamayacak bir biçimde cevaplıyor. Zaten Amerikalı yetkililer de her fırsatta Türkiye’nin önemli bir NATO ülkesi olduğunu vurguluyorlar Biden da aynı vurguyu tekrarlıyor.

      Bu durumun İstiklal caddesindeki terör eylemiyle ilgisi ne olabilir?

      iç işleri bakanı Süleyman Soylu’nun Erdoğan-Biden ile görüşeceğini bile bile Amerika’yı suçlaması Türkiye’nin NATO üyeliğinden çıkmasını amaçlıyor olabilir mi?

      Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını isteyebilecek ülkeler belli Rusya Çin iran gibi ülkeler Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını desteklerler.

      Pkk/ypg Amerika tarafından destekleniyorsa Amerika da Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını istemediği halde böyle bir eylemi yaptırmasından ne amaçlamış olabilir?

      Oysa Türkiye’de Amerikan karşıtlığı çok yaygın ve Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını isteyen güçlü gruplar da var Perinçek grubu bunlardan biri mesela.

      Bu eylemi Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını isteyenler yapmış olamaz mı?

  6. Bu yakınlarda Hablemitoğlu cinayeti yeniden yargılanıyor, 20 yıl aradan sonra. O zaman şüpheli gösterilen sanıklar şimdi iktidardalar. O zaman da asıl olağan şüpheli olanlar şimdi sanıklar, mahkemede ayılıp bayılıyorlar. Değişen fazla bir şey yok batı cephesinde.

  7. Sayın Fehmi Koru:

    Ahlam Albashır’ın itirafını ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, “PKK/PYD/YPG terör örgütünün Suriye Kobani’deki merkezinden İstanbul’da eylem talimatı alarak 13.11.2022 Pazar günü saat 16:20 sıralarında bombalı eylemi gerçekleştirdiğini ve kaçtığını beyan etmiştir” 

    Siz diyorsunuz ki etraflıca bakmak gerekir.
    Kendinizle çelişiyorsunuz. Terör örgütünün saldırısından sonraki ilk yazınızda “Aşırı sağcı örgütten CIA’nin İtalya’daki bağlantılarına, oradan da ülkenin başbakanı –Giulio Andreotti- ve cumhurbaşkanına –Francesco Cossiga– kadar uzanan bir ilişkiler ağı söz konusuydu.” diyerek İtalyadaki bir terör olayından bahsettiniz. Daha fol yok yumarta yokken ilk yazınız böyleydi. Dünkü yazınızda da bakın Pkk biz yapmadık demecini ön plana çıkardınız.

    Vicdanı olmayan ve aklı siyasi nefretle körleşmiş olanlar bir anda PKK terör örgütünün yalanlamasına sarılıp neredeyse oylarını artırmak için saldırıyı hükümetin yaptığını iddia edecek noktaya geldiler.
    PKK’nın ele başlarından Duran Kalkan’ın ‘Kasım’ ayı vurgusu hayli dikkat çekici.”
    ‘Küçük yapacağız, büyük yapacağız, çok değişik yol ve yöntemlerle yapacağız, farklı alanlarda yapacağız’ diyor.
    Her yer eylem yeri her an eylem anı olacakmış.
    Kadın, genç, çocuk, yaşlı da böyle bir eylem içinde olacakmış.
    Bunu bir yaşam tarzına dönüştüreceklermiş.
    Bu eylemlerin sonu gelmeyecekmiş.

    Yakalanan belli , ifadeleri belli, bağlantıları belli, Pkk nın açıklamaları belli.

    Elli bin tır dolusu silah vereceksin, parasal yardımda bulunacaksın, eğiteceksin, leşlerin ardından göz yaşı döküp taziye yayınlayacaksın ama seni kınayan, lanetleyen olmayacak!
    Ne güzel dünya!
    Neymiş? PKK yapmamışmış!
    Bir terör örgütü daha ne ister ki.

  8. akp de işler karışık.
    beyanlar karışık.
    akpnin hdp ziyareti sonrası hdp ile sayın soylu arasında polemik çıkmıştı, şimdi sayın soylu abdyi işaret ederken, taziyeleri kabul etmezken, sayın erdogan başka bir resim veriyor, sayın turan duygusal beyan açıklaması yapıyor. iç işleri bakanlığı duygusal bir makam değil ama. öte yandan sayın bahçeli dün hdp ziyaret edilmeli dedi bugün kapatılmalı diyor yarın ki fikri ne olacak bakalım. mhp li ilçe başkanının telefonu yasa dışı yollarla çıkarılmış ve taksim bombacısı aranmış neyse ki chp li bir başkanın telefonunun başına gelmemiş diyelimbu durumda, değil mi?(((((((
    “Teröre en fazla muhatap ülkeyiz, ancak terör konusunu tam bildiğimiz söylenemez.” diyor sayın koru,
    bir bombacı eylemden sonra yakalanıyorsa belli ki canlı ele geçmesi isteniyordur, bunu sıradan biri akıl ediyorsa uzmanlarda bilir elbette. öyleyse bildiğimiz söylenemez ne anlama geliyor?
    false flag herkes için kullanılabilir bir şey mi yani?
    bir terör eyleminin merkez üssü diye bir ülkeyi suçlamanın pratikte faydası var mı?
    depremin merkez üssünü bilmek ne kadar önemli, asıl zarar veren deprem değil, yanlış kentleşme, çürük yapılaşma, yolsuz belediyecilik anlayışı, çürümüş sistem.
    yaşadığımız topraklarda deprem nasıl hayatın bir parçası ise terör de yaşadığımız coğrafyanın bir gerçeği maalesef, karanlık bir cehalet, yoksulluk, yolsuzluk terör üretiyor doğal olarak. bize asıl zararı terör degil, teröre uygun ortam oluşturmak veriyor.
    bundan korunmanın tek yolu, gelişmek, gönenmek, üretmek, adil paylaşım, hak, hukuk, adalet ve birliktelik.
    ama olan tam tersi, zenginleşmek yerine giderek yoksullaşıyoruz, üretmek yerine tüketiyoruz, gönenmek yerine daralıyoruz, birleşmek yerine kutuplaşıyoruz.
    “Teröre en fazla muhatap ülkeyiz, ancak terör konusunu tam bildiğimiz söylenemez.”
    çünkü doğruları bırakıp yanlışlıkları yapıyoruz.

    • Türkiye’nin yapacağı;
      Suriye’de tespit ettiği her yerde PKK/YPG unsurlarını bombalayarak yok etmektir. Velev ki bu noktalarda Amerikan unsurları da yer alıyor olsun.
      Amerika Birleşik Devletleri böyle bir dersi/karşılığı çoktan hakketti.
      Ayrıca bunun bir de yan faydası da olacaktır;
      Bu durumu gören Yunanistan bir daha Türkiye’ye karşı afra-tafra yapamayacaktır.
      Korkmayın! Buradan Üçüncü Dünya Savaşı çıkmaz.

      • askerlerimizin başına çuval geçirildiginden bu yana kabarık bir hesap duruyor zaten. bakalım ne zaman hayalleriniz gerçek olacak?
        yunanistandan bir korkum yok
        buradan 3.dünya savaşı çıkar kaygımda elbette yok,
        ama 3. dünya ülkesi seviyesine düştük, acaba daha ne kadar gerileyeceğiz diye bazı endişelerim var. 🙄

      • Bu yüzden ülke yönetimi sağı solu ve ne yapacağı belli olmayanlara ve tek adama bırakılamaz diyoruz.

  9. Hayatın doğal akışına aykırı o kadar çok şey oluyor ki, meşru görünümlüler dahil herşeyden şüphe etmek zorundayız. Olağan şüphelilerden ise her zaman şüphe etmeliyiz. Tam demokratik sistemler dahi olağan şüphelilerden şüphe etmekten asla vazgeçmiyorlar, bağımsız özel ve tüzel sayısız kurumlara sahipler. Çünkü mantık bunu gerektiriyor. Göz boyamaca yok. Kutsal inek de yok. Kral çıplak demek herkesin hakkı ve görevi.

  10. o zaman elinde çiçeklerle her kapıya gitmeyin muzaffer bey. mücadele edin. sadece konuşuyorsunuz.

  11. Kılıçdaroğlu 27 gün önce Abd gezisinden döndüğünde paylaştığı mesajında, Kasım ayına işaret etmişti. Üstüne basa basa Kasım’a dikkat çektiği son mesajında, “Yine tekrar ediyorum. Kasım ayını bekleyin.” demişti.
    Kasım ayındayız.
    Kılıçtaroğlu neyi kastetmişti.

  12. O çocukları da senin gibi nasıl mücadele edileceğini bilmeyenler öldürüyor sonuçta.

    Bu cümleyi duygusal durumdan çıkınca tekrar oku ve üzerinde iyi düşün bence.

  13. Ibrahim Topal kardeş , çok
    eski bir okuyucu olmanıza rağmen seni buralarda biz pek görmüyoruz !
    Bu gün de bir döşenmiş pir döşenmişsin!
    Yahu kardeş, elini tutan mı var , bunları sen yaz da biz de okuyalım!
    Bu köşede kısıtlama yok , biliyorsun , değil mi !
    Hadi bakalım, goley gelsin !

  14. Emperyalist güçlerin Türkiye’deki en büyük sermayesi Atatürk ile aldatmaya müsait milyonlardır!
    Yani siz her ‘Atatürk’ diyeni vatansever sanmayın!
    Vatanı yırtık ayakkabılı, yamalı elbisesi ile millet kurtardı! Takım elbiseli, fiyakalı sözde aydınlar ve siyasiler de emperyalizme esir etti.
    Taksim’i bombalatarak, Ecrin bebeği katleden PKK’ya destek veren CHP’nin sözde Atatürkçüleridir.
    Bunlar ‘terör’ diyen ama ‘PKK’ diyemeyen korkaklardır. Amaçları kaos ve korku salmaktır!
    Çoklu masa ile Cumhur İttifakı’na bu gözle bakın!

    • biz “atatürk” diyeni vatansever saymayız,
      “dindarım” diyeni diindar saymadığımız gibi.
      ne söylediğine değil ne yaptığına ba karız.
      din ile aldatılanların yanında atatürk ile aldatılanlar devede kulak kalır zaten. pkkya destek verenleri yanlış yerde arıyorsunuz yine, belki pkk diyemeyen değil diyenlerden korkmak lazım, belki sizde ne dediklerine değil, ne yaptıklarına bakmalısınız. gerçeklerle sanrılarılarınızı ayırt edebilirdiniz.

    • Suçlular çok çabuk bulundu yine, PKK-ABD-CHP-Atatürkçüler-Millet İttifakı. Çok bilinmeyenli denklemden çok basit bir çözüm olmuş bu. İspatı olmayan bir çözüm elbette. Nasıl olsa sallamak bedava burada. Ayakkabı numarasına kadar bildikleri teröristlerin eylem yapmasına nasıl olup da müsade edildiğini de açıklarsınız o zaman. Hayatın normal akışına pek uygun değil. Ayakkabı numarasına kadar bildiklerini söylerken sallıyorlardı diyebilirsiniz pekala.

      • sallamanın bir karşılığı yok nasılsa.
        o hain, bu ajan salla gitsin.
        abd suçluysa ki muhtemeldir, toplarız delilleri yok mu uluslararası mahkemeler, bir sonuç elde edemesek te delillendirmiş oluruz.
        muhalefette kim pkk destekçisiyse, delillendirsinler madem, yok mu bu ülkenin yargısı, adaleti?
        tabancayla sağa sola ateş eden çılgın gibi haykırarak debelenmenin mantığı nedir?

  15. Çocuğun gerçek babası hariç, herkes biliyordu çocuğun babasının “O” olduğunu!😯.
    bir üst bir karşı komşuya …
    bazan etraftaki esnafa..
    çamur at yada hedef şaşırt!
    hepsinden bir tutam, üstüne biraz kekik nane..
    Saadete gelelim (erbakanın sadeti değil😊),
    bölge Akdeniz kıyıları, Hedef, Abd vesaire..
    NY ve birrenk! tişört!… içindeki malum..
    Geçelim,
    şimdilik kimin üstüne üstüne taş atıldı? (abd)
    yarın buna bakarak!…
    seni kimlerin üstüne salmalarını İSTEMEZSİN?
    (burada muhalefet yada etnik isimler hatta komşu ülkeler bile yazılabilir)
    Yani hoşuna giden varsa her hafta bir başka yerde, hatta her defasında boyalı renk çıkaran ossun isterseniz!!!
    Bakalım yap! bişey demiyor yazar da!..
    yapma!!! değerlendir! diyor🤗.

    • terörü bilmiyor muşuz! ne eksik ne eksik!..
      dini inancı etnisiteyi kötü tarafından kullanmayı bilenlerimiz var ya!!!
      bırakın hiç olmazsa inancımızı yaşayalım doya doya.
      bu simsarlara bugün kötü bir haber gönderdi hukuk!!!
      A.Oktar kısmısına 8 bin yıl (uzay ajansı gibi mübarek) ceza!…
      duymayanlara!…
      şeyhler şıhlara!…
      cemaatlere!… kötü haber duyurulur.
      (cami cematine gerçek mü’min mütedeyyin insanlara değil elbet! onlara müjde olsun inançlarını daha rahat daha hakiki ve bilinçli olarak yaşayacaklar bundan sonra inşallah 🤗)

  16. AKP’li Bülent Turan: Soylu’nun ABD açıklamaları duygusal yoğunluklu, demiş

    Soylu, Erdogan Biden ile görüşecek diye duygusallaşmış heralde 🙂

    https://kisadalga.net/haber/detay/akpli-bulent-turan-soylunun-abd-aciklamalari-duygusal-yogunluklu_46920

    Bir de Şırnak Valiliği adına kayıtlı hattan bombacı ile görüşülen MHP İlçe Başkanı İlhan için açıklama yapmış:
    “Telefon hattı yasadışı yollarla çıkarılmış”

    https://kisadalga.net/haber/detay/sirnak-valiliginden-mhp-ilce-baskani-ilhan-icin-aciklama-telefon-hatti-yasadisi-yollarla-cikarilmis_46929

    Ne senaryo ama 🙂

    • Görüldüğü gibi; içeriden, dışarıdan emperyalizmin mikrofonları, fonlananları, etki ajanları, piyonları üstlendikleri görevi yerine getirmenin çırpınışındalar.
      Bu şer ağının tüm unsurları yırtına dursunlar, Türkiye mücadele kararlılığında zerre eksilme olmayacaktır.
      İçişleri Bakanı Soylu diyor ki; “Operasyonlar devam ediyor. Olayın nasıl koordine edildiğini biliyoruz. Nereden koordine edildiğini biliyoruz. Şunu söylemek gerekir. Biz bize verilen mesajı biliyoruz, bize verilen mesajı aldık ve bize verilen mesajın ne olduğunu biliyoruz. Bu aldığımız mesaja çok güçlü bir mesaj vereceğiz”
      Bizde milletçe bu mesajı en güçlü bir şekilde veriyoruz…
      Ve diyoruz ki; tam bağımsız Türkiye davasında, emperyalizme karşı omuz omuza; ya istiklal ya ölüm…

      • ayakkabı numaralarını da biliyorlardı,
        biliyoruz demek sizi tatmin edebilir ama herkesi değil.
        bombacı elini kolunu sallaya sallaya ama yasa dışı yollardan ülkeye girmiş, aylarca kalmış, çalışmış isteyen elini kolunu sallaya ülkeye giriyor sınırları koruyamadığımız için 9 yaşında çocuklar ölüyor,
        bilmek yetmiyor.

        • Gazete haberleri her gğn yurt dışına çıkmak için sınırların ötesine geçmeye çalışanların yakalandığı haberleriyle dolu. Ama ne hikmetse Türkiye’ye sınırı geçip girmeye çalışan insanların yakalandığına dair hiç bir haber göremiyoruz yok. İçeri girmek serbest dışarı çıkmak yasak.

  17. Şüpheli kameralar önünde kaçıyor, evine gidip oturup çayını içiyor, polis eve gelip kadını toplayıp götürüp kameralar önüne New York yazılı giysisi ile çıkarıyor, 24 saat geçmeden sorgu tamamlanıp kadın şüphelenin sadece PKK üyesi olduğu itirafı değil, ayrıca ve hemencecik talimatı Kobani’den aldığı tespiti de yapılıveriyor. Ayrıca yine 24 saat geçmeden 50 kişi daha paketlenip gözaltına alıyor. Fazla adrese teslim bir iş olmuş gibi. Bence şüpheli yine belli. Kral kesinlikle çıplak, bu kez de eminim.

    • “‘Terör saldırıları iktidara yarıyor’ gibi söylem üreterek devleti ve kurumlarını zan altında bırakmaya çalışıyorlar. Siz de terörle mücadele edin o vakit, size de yarasın. Bir maniniz mi var?”

    • bazıları muhalefeti zan altında bırakırken rahatsız olmuyor ama,
      her zaman ikircikli olmayalım lütfen,
      iktidar her kimse sorumlu olandır dolayısıyla eleştirmek bir vatandaşın en doğal hakkıdır, sorumludan hesap sorulur, siz sapla samanı karıştırıp sorumluluğu olmayanı suçluyor, yaftalıyor sanrılarınızla, zanlarınızla insanları kutuplaştırarak teröre destek oluyorsunuz ekmeklerine yağ sürüyorsunuz.
      mücadele anlayışınız buysa, aman kalsın.

  18. Daha önce de yazılarınız hakkında yorumlarda bulundum. Yaklaşık 30 yıldır sizi takip ediyorum.
    2012 tarihinden itibaren bütün zihin dünyanız değişti. Bunun nedenini sizi takip edenlerin bildiği gibi ben gayet iyi biliyorum.

    Sözde objektif olma adına ortalama yorumlarda bulunma, varsayımlar artırma. yakın dostları olan devletleri koruma, iktidara yarayacak bütün olayları sulandırılmasi ve em sonunda beyin bulandirma sizin göreviniz olmuş.

    Şimdi çıkıp ben gazeteciyim diyeceksiniz.
    Madem gazetecisiniz; o zaman bir kez ABD nin beslediği YPG yi araştır yaz.Bir kez İsrail ve Ingiliz ajanlarının yaptıklarını araştır yaz. Bir kez PKK eylemlerini sulandirmadan kına. Bir kez FETO örgütünün yaptıklarını araştır yaz. Bir kez 15 Temmuzda şehit olanları ve gazi olanları yaz.
    Bir kerede bu Devletin bu Milletin oldugunuz bir şey yazin.
    Bunları gibi yüzlerce örmek verebilirim size.

    • sende burda gerçek! düşüncelerini görüş ve temennilerini yazsan da, bizde biraz olsun
      kopyala yapıştır trollerden,
      fetörculerin trollerinden,
      milliyetçi geçinen ama sonra ne milliyetçisi olduğu ortaya çıkan,
      Atatürk’ü yada inancı pis dillerine dolayan sahte şeyhler iıhlar tarikatlar yerine!..
      sizin birikim ve tecrübelerinizden de faydalansak mesela .
      yazarın kim yada ne fikirde olduğunu herkes biliyor zaten:)

    • Yazarın ne yazacağına da siz karar verdiğinize göre oturun siz yazın, burayı okumaktan da vazgeçin. Bu kadar basit. 30 yıldır aynı şeyleri yazmasını beklemek saçma. Talimatla yazan bir sürü maaşlı eleman var. Gidin onları okuyun.

Yoruma kapalı.