“Söylenene kulak verin” diyorum, yoksa “Söyletmen, vurun” mu deseydim?

32
Reklam

Birbirini suçlayan suçlayana…

Altı yıla yakın bir süre rehin tutuldukları Gara mevkiindeki bir mağarada 13 canın teröristler tarafından katli, onlar henüz toprağa verilmeden karşılıklı suçlamalara yol açtı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “13 şehidin sorumlusu” ilan etti.

AK Parti ile iktidar ortağı olan MHP ise, PKK ile ilişkili olduğu ithamıyla kapatılmasını istedikleri HDP’yi ve HDP’ye kendileri gibi yaklaşmadıkları için Millet İttifakı içerisinde yer alan partileri suçlamakta.

Bu arada, henüz tazeyken Washington’dan yapılan açıklamada “PKK tarafından yapıldıysa” şartına bağlı olarak olayı kınadığı için ABD de PKK işbirlikçiliği ile suçlandı.İki ülke dışişleri bakanlarının telefon görüşmesi sonrasında, ölümlerden PKK’nın sorumluluğunu kabul eden yeni bir açıklama Washington’dan yapıldı.

ABD ile ara düzeldi, fakat partiler arasındaki görüş farklılıkları ve suçlamalar ortadan kalkmış değil.

İktidar cephesi HDP’nin kapatılması için İYİ Parti’yi karşı ittifaktan koparmak istediğini belli ediyor.

Parti kapatmak çözüm olsaydı

Reklam

HDP’nin son 40 yılda siyasi hayat içerisinde yer almış ve hepsi Anayasa Mahkemesi kararlarıyla kapatılmış bir dizi partinin yerine kurulduğu unutuluyor.

Parti kapatmak var olan sorunun çözümüne yarayacak olsaydı, o partilerin kapısına kilit vurulup milletvekilleri cezaevlerine gönderilince istenen sonuç elde edilirdi.

Kapatılan her partiden sonra sorunun üzerine “Köklerini kurutacağız” cümlesinde ifadesini bulan yaklaşımla gidildiğini biliyoruz.

Sorun bugün de çözümsüzlüğünü sürdürüyor.

Yarın HDP kapatılırsa sorun ortadan kalkacak mı? Kuşkuluyum.

HDP cephesinin başta ABD’de de yankısını bulmuş kuşkulara sahip olduğu görülüyor. HDP’den gelen kuşku beyan edici açıklamalar tepki çekiyor. HDP son seçimde altı milyona yakın oy almış, o kadar insanı Meclis’te temsil eden bir parti. ABD’nin ikna edilmesine benzer bir girişimle HDP’nin de iknaya çalışılması gerekmez miydi?

Gara mevkiine yönelik operasyon hakkında bilgi aktarmak için CHP’yi ve İYİ Parti’yi ziyaret eden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, benzer bir ziyareti HDP’ye de yapsa ve kuşkularını giderip onların da ABD gibi ikna olmasını sağlasa bu şık ve doğru bir davranış olurdu.

Dışlamak yerine kazanmaya çalışmak daha sonuç alıcı bir yöntemdir.

Reklam

[Başından 6 Ocak günü beş kişinin hayatını kaybettiği bir darbe girişimi geçen ABD, o olay vesilesiyle, dahili terörün sürekli dışarıdan beklenen terörden daha tehlikeli olduğunu öğrenmiş oldu. Demokratik sisteme müdahaleyi ve bunun için gerekirse silah kullanmayı da göze alabilen birden fazla örgüt ve onların sayıları hiç de az olmayan militanı var ABD’de. Capitol binasına girip elde silah öldürmek üzere seçilmiş temsilciler ve senatörler arayanların üzerine gidiyor devlet kurumları, ancak geniş kitleleri rahatsız etmeden, onları kazanmaya çalışarak bunu yapıyor.]

Hep aynı şeyi yapıp farklı sonuç alınamaz

Gözü dönmüş militanlara sahip bir terör örgütüyle mücadele edilirken, demokratik sistem içerisinde bulunmayı kabul etmiş, Meclis çatısı altında yer alan insanları ve onlara temsil görevi vermiş kitleleri dışlamanın makul bir yönü yok.

Geçmişte parti kapatmayla sonuçlanmış girişimlerin de gösterdiği gibi, böyle bir yanlışlık PKK’yla mücadeleyi de zayıflatır.

Einstein’ın “Hep aynı şeyi yapıp her seferinde farklı sonuç almayı ummak akıllı bir davranış sayılmaz” diye çevrilebilecek sözünün hatırlanmasında yarar var. [Einstein’ın düpedüz “Aptallıktır” diyor, ama ben kibarlığı elden bırakmak istemedim.]

Ülkeyi yönetenler, kendilerinin her söylediğine, her yaptığına gözü kapalı onay verilmesini iç ve dış kamuoylarından bekliyorlar. Kuşku ifade eden, itirazda bulunanlara iyi gözle bakılmıyor bizim ülkemizde.

Oysa insanoğlu her doğruyu hemen kabul etmeye ayarlı değil. Karmaşık bir varlık insanoğlu. Meraklı ve kuşkucu. İkna edilmeye ihtiyacı var. Demokrasi insanoğlunun bu özelliği göz önünde tutularak oluşturulmuş bir sistem. Aksi halde tek bir parti olur, ülkeleri hep aynı kişi ve kadrolar idare ederdi. Demokratik ülkelerde partiler vatandaşlarını ikna etmeleri gerektiğini bilerek davranıyorlar. Nedense bizde demokrasinin bu yönü görmezden geliniyor.

Her söyleneni doğru olarak kabule hazır, hatta yanlışı savunmayı da görev bilenler yanında apaçık doğrulardan bile kuşku duyabilecek insanlar olduğunu bilerek her konuya yaklaşmak ve ikna kanallarını sürekli kullanmak… Demokrasinin gereği budur.

İktidarın ikna faaliyeti CHP ve İYİ Parti ziyaretiyle sınırlı kalırsa, bu, terör mücadelesini siyasi hesaplara alet etmek olarak yorumlanır.

Herhalde ailelerinin birer ferdini, çocuklarını, eşlerini, kardeşlerini, sevdiklerini altı yıl boyunca görememiş, şimdi cenazelerini bağırlarına basmaya hazırlanan şehit ailelerinin de aydınlatılmak isteyecekleri konular, zihinlerinde taşıdıkları sorular vardır.

Onların hatırına olsun kamuoyu bilgilendirilmeli.

ΩΩΩΩ

Reklam

32 YORUMLAR

  1. Ankara’nın göbeğinde siyasiler dövülüyor, silahla tehdit ediliyor. Bu işi yapan iktidarın kışkırttığı teröristler yakalanıyor ve yargı tarafından serbest bırakılıyorlar. Bunun bir terör eylemi olduğu açık. Teröriste arka çıkanlar da belli.

  2. Bazı insanlar o kadar çok yalan söylüyorlar ki bir noktadan sonra Allah birdir deseler bile, inançlı bir kimse onlara, hadi canım sen de, diyecek hale gelebiliyor.
    Milletin değerleri ile o kadar çok oynadılar ki şimdi ‘Yalancının evi yanmış kimse inanmamış.’

  3. Sorunun cevabını uzaklarda aramayın.

    Yıllarca ,Törörü perinçekgiller ABD, AB yapıyor diye kandırdılar.

    Ben de derimki Teröristin kullandığı silah kalaşnikof menşesi Rusya
    Apo’yu villada konak eden suriye Rusyanın mütttefiki.

    Bu Tür düşüncelerle sorun çözülmez.

    Allahın emrettiği Adeletli yönetim olmalı çözüm için.

    İnsanlara konfor sunulmalı Evi, işi, arabası olan vatandaşları hiçbir şeyle kandıraman
    Vatandaş konforunu terketmez.

    Şehirde Terörist yokmu Hemde öz ve öz Türk olan mafyalar var bunlarda masum insanı öldürüyor bunlarda terörist.

    İnsanlara iş, aş vermezsen çete olurlar şehirde mafya( terörüst) olur.

    Gelecek 10 yıl Türkiye için çok kötü

    Youtube izliyorum Ankaranın merkezi kızılay suriyeli, afrikalı…değişik milletten insanlar doldurmuş bunlar iş bulmazsa geleceğin mafya adayları.

    En Büyük Terör ise GIDA TERÖRÜ:

    Milyonlarca insan organik gıdaya ulaşamadığından hastalanıyor. Beyin hastalıklarından artma var.
    Kimyasal Gıdalardan dolayı milyonlarca insan ölüyor. Ağır ağır acı çektirerek bu sektördekiler insanı öldürüyor.

    Sağlık harcamaları DEVASA bütçe rakamlarına ulaşmış.

    Devlet yok denetimler yok ucuz olsunda ne olursa olsun zihniyeti var.

  4. Atalarımız düşman öldürmekle bitmez demiş

    Bir terör örgütünün bir ülkeyi terör yoluyla ele geçirdiği dünya tarihinde hiç rastlanacağını hiç sanmıyorum.
    Terör, bazılarının amacına ulaşmak için araç olarak kullandığı bir yöntemdir.

    Şimdi bir terör örgütünün bu kadar uzun ömürlü olması çok düşündürücü
    Acaba burada da bir araç olarak mı karşımıza çıkıyor?

    Ama her zaman bu terör olayları bütün gündemlerin önüne geçer ve bütün gündemleri yok eder.

    Yani bir kısır döngü aldı başına gidiyor….

  5. En son antidepresan miktarı yıllık en az 60 milyon kutu.
    Bunlar sağlık durumunun bozulduğunu kabul edenler.
    Milleti resmen delirttiler.

  6. Çok güzel bir söz vardır:
    Bir işi , bilen yapar;
    Az bilen , akıl verir .
    Bilmeyen , eleştirir ;
    Yapamayan , çamur atar .
    Bir de şunu merak ediyorum ; bu günlerde acaba bir Arap kıralı ölür mü ! Hiç olmazsa o vesileyle milli matem ilan eder , bayrakları yarıya indirirdik !
    Selamlar , iyi günler

  7. Benim , biraz geç saatlerde yayımlanan dünkü yorumum bu günkü konuya da gayet uygun düşüyor .O nedenle farkında olmayan arkadaşlara naçizane tavsiye ederim .
    Herkese selamlar , saygılar

  8. Hindistan’ın 23 tane resmi dili var Kanadanın 2 tane, ABD içerde resmi yazilarda falan 10 15 dilde yazişiyor, İspanyolca aynen ingilizce gibi hayatın her alanında, ingilizce bilmiyen vatndaşlarına ücretsız tercüman veriyor devlet dairesine telefon ettiğiniz zaman İspanyolca için 2 ingilizce içi 1 başka Diller içi 3 tuşlayın, diye insanlari yönlediriyor.

    Herkes kendi dilini dinini gelenek göreneğini istediği gibi konuşiyor ve yaşiyor. Kanadada ayni. Hangi millet olursa olsun çoğunlukta olan mahallerde bankalar iş yerleri ingilizcenin yanında o dilide yaziyor.
    Kimse kimseyi irkindan dolayi küçük gõrmiyor.

    Ya,Türkiyede özeliklede Ege,içanadolu gibi bölgelerde Kürtleri adam yerine dahı koymazdılar.
    Kars ,Sarikamiş Erzurumun kazası horasana kadar Kürtler ve diğer milletler bir arada sevgi ve saygı ile yaşarken diğer bõlgelerde neden isyan çıkardılar?
    Geçmişte ki hükümetlerde ayni bugünkü hümetin yaptiklarını yaptiklar için.
    Kars belediye başkanı HDP yi eleştiriyordu ve karsa yatırm yaptıriyordu yani gõçü önliyordu. Bu hükümet ne yaptı? Adamı hapise attı. Yerine’de valiyi atadı.
    Valide sanki zafer kazanmış gibi gösteriş için belediyenin bahçesinde şükür namazı kıldı.
    PKK sayesinde seçim kazaniyorlar,dişardami sıkıştınız hemen savaşa, oylarınızmı düştü hemen kürtleri ayaklandır.
    Yaho içerde 40 miliyon vatandaş vatan haini terörist dişarda herkes düşman! Bütün herkes kõtü Bahçeli Erdoğan ve perinçek iyi!
    Türkiyeyi batırdılar, İnsanlarda sinir kalmamış herkes barit fıçısı gibi olmuş.

    Milletin beyni uyuşmuş düşünecek halleri dahi kalmamış.

    • Kuyruklu bir iftira yazdıklarınız. Türklerin Kürt kardeşleri ile sorunu yok. Sorun aşağılık Türk siyasetçilerle yine aşağılık Kürt siyasetçiler. Birbirimizle ticaretimiz sürüyor, evlilikler yapmışız, Muğla’daki dairemi taaa 90 larda bir Kürt aileye kiraya vermişim. Sorun yarıdan fazlası yüzkızartıcı suçlar dahil sabıkalı, tüccar, hırsız, sahtekar, şıh, toprak ağası illetvekilleri ve siyasetçilerdedir. Sorun çözmek yerine çözer gibi yapıp ortalığı bulandırmalarıdır. İnsanca bir siyasi partiler ve seçim kanunu yapsalar, herkes tam bir demokrasi içinde temsil edilse, lider faşizmi (tüm partilerde) sona erse, dincilerin yok ettikleri adalet herkes için eşit olarak uygulansa sorun kendiliğinden çözülecek. Bunu yapacak olan kim? Parlamento. Üyeleri kim çoğu aşağılık emir kulu illetvekilleri. Ondan sonra her köşede, her tv de zevzeklik ötesi herbokolog muhabbetleri. Müjdeli haber uğruna 13 yuvaya ateş düşmüş kimin umrunda… 50 değil 250 terörist öldürülse ne yazar. Terörist dediklerinizin de aileleri olduğunu görmezden gelmek kürsüde esip bağırıp çağıran bakanların işine geliyor. Adım adım iç savaşa gidiliyor. Hepimiz ölebiliriz, hepimiz zarar göreceğiz. Varlık gülüştürür, yokluk dövüştürür derler. TC de olan budur. Çoğu hırsız gelmiş geçmiş siyasiler nedeni ile (yasayı ve kuralı koyan ve uygulayanlar) suni gündem suni çatışmalarla ağız dalaşlarıyla yıllar geçti. Aynı gemide ve batmakta olduğumuzu, batarsak hepimizin boğulacağını siyasilere birileri söylesin artık.

      • Benim ne yazdıģmı anladınızmı?
        Şu an olmayabılır, veya batılı olarak sizin ve sizin gibilerinin olmayabilir.
        Ben Kürt değilim. 12 yaşinda kõyden Ankaraya gidince, Şivemden ve memleketimden dolayi bana yaşlısından çocuğuna belki 100 kez A KÜRTLET E KÜRER dedil demiştiler
        Karstan bir kürt hemşerim fazla değil 20 yıl õnce izmirde üniversite okurken Kürt olduğunu sõylememış, Kendis Kanadada yaşiuor ve eşinin sûlaleside Kürt bayağı kalabalık bir aileler.
        Aydinlı bir hanım kendiside Kürt ile evli olmasına rağme, eşi gibi oda bana anneciyim derdi! Bir gün Parkta oturuyoruz benim hemşerinın kayın valides torun gelinleri ile birlikte karşı taraftan gećiyorlarlardı. Aşağılayıcı bir ses tonu ile
        “Anneciğim kalabalığa baksana Kürtler burayide işgal ettiler bundan sonra buralardada yaşanmaz!” Demişti.
        O an oa gereken cevabı verdim ve birdahada gõrüşmedim.zaten kısa bir süre sonrada evladım yerine koydüğum eşi kazada rahmetli oldu.
        Bizde Irk,Din, meshep Düşmanlığı hiç bir zaman bitmedi. Nedenide Siyasetciler. Bol parçala yonet.
        Halen daha Ermeni Yahudi, Rum bilmem nesi diye birbirlerine guya hakaret amaci ile sõyliyenler içinde baş bakanından tutunda siradan vatandaşlarin sayısį az değil. En fazlada Dindar ve Milliyetci geçinenler bu lafları kullaniyorlar.
        Ben iftira atmam…
        Bunu iyi bilin. .sizin dediğiniz Kars ve çevresi için geçerli. Tabiiki batıdada iyi insanlar fazlası ile var.onlara bir sõzümüz yok.

        iki yıl õnce

        • Ben hem Nurdan Hanımın hem de Yahya Özal’ın açıklamalarını dikkatle okudum ve ikisini de gerçekten beğendim .Çünkü ikisinin de yorumları doğru , gerçekleri yansıtıyor ve dolayısıyla birbirini tamamlıyor , bir aykırılık bir farklılık göremedim .
          Kendilerine teşekkürler , iyi akşamlar
          NOT: CB nı RTE bu gün şöyle demiş : ‘ Biz Samanyolu galaksi diyoruz , onların aklı ise samanda ‘ !
          Bu , herhalde , uzay yolculuğumuzun sloganı olacaktır !

      • Hayret yaa! sonunda ‘Aynı gemide ve batmakta olduğumuzu, batarsak hepimizin boğulacağını siyasilere birileri söylesin artık’ demişsin. Siyasiler zaten bu sloganla tamda senin dediğin gibi oy isteyerek siyasete soyunuyorlar. Millet bunlara güvenerek oy veriyor. Ondan sonra perde arkasından birileri devreye giriyor siyasetçileri yavaş yavaş değiştiriyor. Siyasiler verdikleri sözleri tutmaz oluyorlar. Halk perde arkasındakilerin kim olduğunu bilebilse her kesim eline silahı alır bir çırpıda temizler atar. Bu pislikler tam bir bukelemun iktidara kim gelse neticede gelenleri perde arkasından istediği şekle dönüştürüyor. Siyasiler seme tavuk haline geliyor ülke çöplüğünde eşinip duruyorlar. Başlarında bir horaz misali. İktidarıyla muhalefetiyle ülkemizde çöplükten geçilmiyor. Her iktidar bir süre sonra tanınmaz hale geliyor.

        • onlar her kim ise sn. Gengerlioğlu gibi siyasetçileri niye değiştiremiyor? Mazlumder başkanıyken nasıl ise Mecliste de aynı. gene mazlumun hakkını savunuyor.

          • Hayret yaa! istisnalar kaideyi bozarmış meğer öylemi. Hele biraz güçlensin iktidar olabilirse sen o zaman gör. Al sana bi başka örnek FetulaHoca materyalist olarak güçlendide ne oldu. O da tanınmaz hale geldimi gelmedimi. Bir zamanlar halktan biri FeHo idi perde arkası harekete geçince ne oldu?

  9. 13 değil 1 canın bir kılı tüyü dahi hiç kimsenin bir oy fazla alabilmek için kuracağı oyuna alet olmasına feda edilemez.
    -bekleyip bekleyipte seçim arefesinde bir partiyi kapatma hareketine girişmek,
    sonra karşı çıkacağı tahmin edilenlerin işte… diye başlayan iğrenç propagandalarla az oy almasına uğraşmak: ”bu siyaset değil”.
    kapatılması gerekiyorsa hemen şimdi yap.
    sonra gerekirse hiç bir benzerini açtırma fakat, üç beş tanesini başka partiler bir yanına alsın, sorumluluğu birazda onlar üstlensin bakalım ne olacak? (elini taşın altına koymak).
    ben dedim oldu.. ne kadar doğru?
    -böyle bir mağara krokisi önceden biliniyor idiyse, oradan bir çöp dahi almaya saldırmak yerine siyasi yolları deneseydik mesela.
    -kandile giderken garaya uğramak deyimi doğrumudur bilemem ama, elazığ depremzedelerine gitmişken kar kayağı yapmak bir hayli olay olmuştu.
    -kaçırılan kişilerin kaçırılmalarına meydan vermemek tedbirlerini o günlerden sonra daha dikkatli aldıklarını biliyorum.
    ailelerinde gerekirse psikolojik acelecililerinin önüne de geçebilmenin, belkide partili baskısı saçmalığını da bertaraf etmenin yollarını da bilmek gerekliydi diye düşünüyorum.
    -bütün bu olanların etkisiyle belki yarın belki yarından da yakın yine bölgeye bir başka plan proje yapılacaksa ve bu saiklerle ertelenirse askıya alınırsa eger..
    işte ozaman, terorstin, destekçilerinin ekmeğine yağ sürmüş olmaz mısınız?
    gerekirse 1 kişi için dahi koca kıtayı yakarım algısı yarat, güveni ver,
    ama hiçbir insanımızın tırnağı dahi acımasın, yüreği yanmasın.

  10. Sayın Koru ,
    Barışa Son Veren Barış, David Fromkin tarafından yazılmış tarih kitabı. Kitap; Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasının ardından Orta Doğu’da yaşanan olaylar, diplomasi hamleleri ve Orta Doğu ülkelerinin kurulma süreçlerini anlatmaktadır.
    Kitap da ilginç bir ifade geçer . Londra , Kahire , Hindistan ekseninde yapılan yazışmalarda , Mısır Valisi , Osmanlı yılda 2000 suçlu asarak bu bölgeyi 400 yıl yönetti . Biz yılda 20.000 assak dahi işin içinden çıkamayız der.
    Terör ü hayat tarzı olarak benimseyen insanlar ikna edilemez. Döner kendi halkına terör uygular.
    Bu böyledir.. Allah ın yaratması sebebiyledir. Bir kısım insanlar hallerinden memnun olmayınca farklı davranış modellerini benimserler ve kullanacak insanları da bulurlar.

  11. Hayret’li kardeş! Sizi kırmadım! Bu nedenden dolayıda, Erdoğan hakkında birşey yazmiyorum!
    Zaten Dünya basını daha doğrusu istihbarat örgütleri sankı bizim dileklerimiz kabul olmuş gibi bugünlerde reisden “Ümmet ve Dünya lideri olmak için bizim içimizı karıştırıyor diye hem birbirlerine hemde kendi hükümetlerine 70 ve 80 sayfalık raporlar veriyorlar.
    Adam konusuna gelince. Bizde Kadın ver erkeklerin ortak ismi insan. Adam veya adamlar bir nevi erkekler için kullanılan işaret zamiri görevi yapmakta. Evet ben Adam değil Bayanım.
    Misal:Adamacağız iyi birsi!
    Kadıncağiz iyi birisi!

    Hayretli Bey! Aşağıdakı bölüm kopi bana ait değil. Sadece Dış ûlkelerdeki bizim popilst liderin ne kada popiler olduğunu ispatlamak için burya aktardım.

    “Gare Operasyonu’ndan dolayı bugünkü tepkilere baktığımda Süleyman Soylu’yla aynı ağzı konuşanlar var ve kendilerine demokrat diyorlar, Soylu adına sevineyim mi, üzüleyim mi, şaşırdım.

    Bu İslami siyaset Erdoğan’a bir mal varlığı kazandırdı ama bunu biz değil ABD araştırıyor, bilmem anlatabildim mi?”

    • Hayret yaa! Okuduğundan ne anladığın belli değil ama sayı saymayı bilmediğinde ortada. Say bakalım yazmıyorum dediğin şeyi dolaylı ve doğrudan kaç defa vazmışın. Bu halinle adam değilsin vesselam!

  12. Çözüm için Osmanlı İmparatorluğu iyi incelenmeli.

    O bölgede Kürt varlığı yeni bir oluşum değil.
    Osmanlı İmparatorluğu onca ırkı Barış içinde nasıl idare etmişler incelenmeli.

    ABD, Osmanlı İmparatorluğunu iyi incelemişler. Çünkü ABD 30-40 Milletin bir araya gelmesi ile oluşmuş; Bunca Milleti barış içinde nasıl idare ediyorlar İncelenmeli.

    • Hayret yaa! Osman bu işi çözmüş! Osmanlı kurmakla bu iş hallolacak olsa hemen kuralım Osmanlıyı. Türkiye Birleşik Cumhuriyeti desek olurmu? Bundan başka olarak Anadolu Osmanlı Cumhuriyeti desek olurmu? Bunlara ne yapsan yetmez. Bunlar mutsuz ve kompleksli bir azınlık. Böylecede kullanılıyorlar. Biz azınlık saymadık bağrımıza bastık onlar dış güçlere güvenerek aralarından bir terör örgütü çıkardılar. Bu iş biterse parti kurup dolaylı olarak destekleyeceklerine kürtlerin pKKya seslerini çıkarması şart. pKKyı nasıl ortaya çıkardılarsa bitirecek olan da onlar.

  13. Farklı sonuç almak için hep aynı şeyi yapmaktan vazgeçip farklı olan neyi yapmalı artık? Hazır yeni Anayasa yapma tartışmaları başlamışken anayasanın ilk dört maddesi de tartışılsın diyebilecek bir idari ve toplumsal cesarete, güvene hazır mıyız?

    Anayasamızın ilk 1. maddesi farklı zamanlarda, diğer 3 maddesi de birinci olana tamamlanarak 1982 (askeri darbe) Anayasasında tümden “değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez” vasfına kavuşturulmuştur. Bakınız bu, bir Darbe Anayasası ile gerçekleştirilmiştir, kuruluş ve Atatürk’ün bile emelindeki, uygulamalarında olmayan bir şeydir.

    Kimimiz şöyle düşünebilir: ‘Yeni bir Anayasa yapmayı istemekle AK Partinin amacı, laiklik ilkesini anayasadan çıkarılmasıdır, sen de ona teşne mi oluyorsun’ diye.. Hayır, böyle bir düşünceye sahip değilim, bilakis zamanın ruhuna, insanımızın ihtiyaçlarına cevap verebilecek, yeni toplumsal bir mutabakata ihtiyacımıza 40 yıl önce yapılan, hem de bir darbe anayasası olan 1982 Anayasası cevap veremez de; bundan dolayı bütün, ama herşeyi kapsayacak yeni bir toplumsal mutabakata, “Kürt meselesi”ni de içine alacak bir toplumsal mutabakata ihtiyacımız var. Bunu başarabilecek toplumsal ergenliğe, devlet olama -yönetme- müktesebatına/erkine sahip olduğumuza inanıyorum.

    Devlet korkularını üzerinden atmalı, halkını da korkulara gark etmekten uzak durmalı; bütün tebasına -halkina- güven vermeli, güven duymalıdı.

    Dikkat ettiyseniz 1982 Darbe Anayasası ile PKK’nın zuhuru aynı zaman dilimine tekabül ediyor. 40 yıldır ne gerçek anayasal demokratik bir yönetime erdik ne de onbinlerce cana, yüz milyarlarca dolar ekonomik kayba doyabildik!

    Terör ve terör örgütleri ile mücadele edilmelidir. Bu bir haktır. Lakin, 40 yılı aşkın bir zamandır PKK terörüne kalıcı bir çözüm üretemedigimizin sebepleri olmalı. Bu kadar zamanda bir sorun çözülemez mi?

    Kandil’de kaşarlanmış üst düzey yöneticilerini hatta İmralı sakinini ve uzantılarını da devre dışı bırakarak ve (gerçek) demokratik, yasal temsilcileriyle meseleyi çözmek bir yol olsa da şimdilerde gözlemlediğim -eskisine nazaran- Kürt halkının devlet ile aidiyet bağı kurduğunu, ülke ile bütünleşme iradesini eskisinden daha fazla ortaya koyduğu gerçeğini göz ardı etmemeli ve bu geliştirilmelidir. Kürt halkı (belki yapılacak yeni bir Anayasa’da) taltif edilmeli, gerçek demokrat ve terör ve terorizmden medet uman değil, ona bel bağlamayan temsilcilerini bağrından çıkarmasının yolu açılmalıdır.

    Güçlü bir Türkiye, sorunlarını masaya yatıran, bunu tartışmaktan korkmayan bir iradeyle zaten gücünü devşirme yoluna girmiş olacaktır.

    Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür. Bunu başarabilir, yeterki halkına güven versin, güven duysun. Halk kendine zaten güveniyor.

    • çok haklisiniz hocam ama malesef yeri bir anayasa yapmak imkansız bu zamanda. kudretli! paşalar istemiyor, işin tuhafı kudretlerini yitirmiş paşalar da istemiyorlar. en garip olan da cumhur ittifakında olan paşalar da istemiyor azı hariç.

    • sizin bu mantıkla gidersek her iki senede bir yeni, yeniden yeni, en yeni anayasa! diye her iki yılda bir anayasa icat eder, referandum sandıkları için küçük kalıcı kulübeler inşa ederiz herhalde Hasan bey. (kürtler lazlar çerkezler gürcüler … bunun sonu yok).
      insanımızın kafasının karışmasının belkide ilk baştaki sebebi her konuda,
      batıyı, abd’yi örnek göstermeye kalkmak olabilir mi acaba? (başkan da başkan deyip tutturmuşduk bir ara!).
      Batı tpraklarının arkasında bir iran, ortadoğu, avrasya, altında kafasına vurup ağzından alınabilen petrol, gürül gürül akan dicle fırat yok.
      New York’tan girip abd’yi geçince ulaşacağın, yunanistandan girip hollandadan çıkmak isteyeceğin bir yer yok haritada.
      Klasik bir laf vardır hep söylenen: böl parçala yut.
      neden söylenir sadece bu coğrafyada?

      • Atilla bey, bir “sivil anayasa” yapmayı becerememişiz bugüne kadar. Sorun bu işte. “Egemenlik bila kaydu şart Milletindir” yazmışız taşa, duvara, kağıda…yazıda kalmış hep..işte hepsi bu kadar. Benim mantığım, kuruluşunu gerçekleştirip tamamlamış ülkemin, vesayetten ari bir sivil anayasa yapmayı becerebilmesini mantıklı buluyor.

        • Sayın Günay sizin gibi tecrübeli bir yorumcunun güneyimizde dönen dolapları etnik bir soruna indirgemeyle açıklamaya yorumlamaya çalışmak,
          Anayasayı, içindeki yanlış bir cümleyi düzeltelim seviyesinde tartışmaya açmak algısına sebep olacak şekilde yazdığınızı düşünmüyorum ancak,
          birde coğrafya var, inanç var, inanan ama okumayan hatta hiç düşünmeye ihtiyaç duymayan var, var oğlu var.
          birde su uyuyup kendisi hiç uyumayan düşman var.
          hemde hiç sektirmeden en ufak bir acziyeti, hatayı affetmeden fırsata dönüştürmeyi düşünen.
          birgün mutlaka tüm dünyaya örnek olacak Anayasa’yı yine yeniden biz yazacağız. hemde 600 el aynı anda kalkmış olarak.

  14. Şu “Çarşamba müjdesi” neydi ki aceba? Açıklansa da merakımız gitse!
    Allah doğruların yardımcısıdır…
    Yıllardır Goebbles taktikleri uygulanıyor, bir kesim ne dese inanıyor…

  15. Yazar haklı, söyletmen vurun söyleminden bıktık artık. Ne söyleniyor öğrenelim. Konuşarak çözmekten başka bir yol yok. Yıllardır terörü bitirdik bitiriyoruz yalanları ile yol alınmadığını artık öğrenmiş olmamız lazım. Eğer öğrenmek istemiyoruz diyorsanız hala, mutlaka bu işten bir çıkarınız vardır. Çünkü siz de çocuklarınız da vermiyorsunuz bu savaşı. Milletin çocukları üzerinden bu siyaseti yapmayı bırakın. Yeter.

  16. HDP, Kürt sorununun birinci dereceden tarafı. Bu problemin ne olduğunu, nasıl çözülmesini hedeflediğini açık bir şekilde deklare etmesi gerekir. Ben vatandaş olarak bunu bilmek istiyorum.

    Aynı şekilde şu anda iktidar olanlar ve diğer partiler de bu sorunu nasıl görüyorlar, nasıl çözmeyi planlıyorlar bilmek istiyoruz.

    Bu bilinmezlerle yıllardır yapılan kör döğüşünün bir sonucu olmadığını görüyoruz. Hepimiz vergilerimizle finanse ettiğimiz bu mücadeleyi boş boş seyretmekte ve bir sonuç görmemekteyiz, yakında bir son da görünmüyor. Boşuna harcanan bu kadar kaynağın kimse hesabını da vermiyor.

    Artık bir yerden başlamalıyız. Sorunu konuşmadan çözüm bulamayız. Sorunun adını koyduk yıllar önce. Ama tanımlamaktan ve çözüm üretmekten kaçıyoruz. Çözüm istiyoruz artık. İnsanların boş yere öldürülmesinin önüne geçmek için. Muhalefet öncelikle bu işi konuşmalı. Susarak yada şehit edebiyatı yaparak bir yere varmıyoruz.

  17. Terör bitirilmek istenmiyor. Her seferinde bir bahane bulunup teröre ve terörle mücadeleye devam ediliyor. Koskoca bir devlet ve ülkenin kaynakları boş bir mücadele ile yıllarını kaybediyor. Rakamlar verildiğinde 200-300 terörist deniyor, bu bahar bitecek deniyor. Her seferinde onlarca yüzlerce terörist öldürüldüğü iddia ediliyor. Ama nedense sonu gelmiyor. Gelmez de. Çünkü terörle mücadele silahla yapılmaya çalışılıyor. Bu yolla başarılı olmuş bir mücadele yok. Devlet bu şekilde mücadele etmez. Sorunun kaynağına gider ve onu çözer. Ancak şu anda yapılan sivrisineklerle tek tek mücadele etmekten farksız. Bataklık kurutulmadan sivrisinekler bitmeyecek. Bu mücadele de sonlanmayacak.

    Bataklıktan kastım problemin çözümlenmesi. Bir problem var. Buna Kürt problemi adı konmuştu uzun zaman önce. Bu problemi çözmeden terör bitmeyecek. Hayır çözmüyoruz diyorsanız, muhataplarınızı terör destekçisi olarak suçluyorsanız, çözüm bulmanız mümkün değil.

    Görünen o ki çözüm bulunmak istenmiyor. İktidar mevcut koalisyon yapısıyla buna uygun değil. Daha önce bir ortak denedi ve eline yüzüne bulaştırdı. Şimdi hatırlamak bile istemiyor Dolmabahçe’de mutabakat imzaladığını. Neydi sahi imzalanan, neden vazgeçildi, ne oldu bilen geri gelsin.

    İktidar artık son demlerinde. Bu iş artık yeni siyasetin ve muhalefetin görevi. Bu işe de öncelikle eğilmek zorundalar. Şimdiden buna da bir yol haritası çizmek zorundalar. İktidara geldikten sonra kolaya kaçılıp aynı yoldan gidiliyor. O yüzden şimdiden bilelim ne önerecekler. Sorunu çözme vaatleri yoksa, oy da yok benden.

Yoruma kapalı.