Son dönemece girilirken yine yanlış yapılmasın diye bir çaba fark ediliyor.. Vebal CHP’nin sırtında…

38
Reklam

“Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ile parti binalarına giderek görüştü” haberini işittiğinde, pek çok kişinin, benim içimden geçen hislere benzer bir ferahlama duygusuna kapıldığına eminim.

İYİ Parti lideri Meral Akşener ve Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal ile görüşmesini de beklerim Saadet liderinin.

Hepsinden sonra da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na uğrarsa hiç şaşırmam.

Gerekirse bir daha, sonuç alamazsa bir defa daha görüşmeli.

Temel Bey, bir önceki seçimin (2018) öncesinde de, eskiden ‘mekik diplomasisi’ diye adlandırılan türden ziyaretlerde bulunarak, o zamanın vahim yanlışını önlemeye çalışmıştı.

Bu defaki ziyaretler de benzer bir misyonla ilgili olabilir.

İktidarı-muhalefeti fark etmiyor, siyasete yakın duran herkes, takvimden düşen her yaprakla biraz daha yakına gelen seçimin, ülkemiz açısından en hayati tercihi yansıtacağını biliyor. Halk da durumun farkında ve siyaset erbabının bu defa da geçen seçimde olduğu gibi vahim sonuçlar doğurabilecek bir hata yapması istenmiyor.

Türkiye’nin ve muhalefetin artık hataya tahammülü yok.

Reklam

Süreç içerisinde yer alanların küçük hesaplarını bir tarafa bırakmalarının zamanı.

Önümüzdeki seçimin tarihi önemde olduğunu ve bu defa ‘sıfır hata’ ile sınavın verilmesinin şart olduğunu düşüyorsak -ki ben öyle düşünenlerdenim- bu konuda en büyük vebalin başta Millet İttifakı çatısı altında bulunanlar olmak üzere muhalefet partilerine düştüğünün de kabul edilmesi gerekir.

Bilhassa CHP’ye.

Vebal dolayısıyla yükümlülükleri ağır.

Muhalefet sözcüleri ne zaman ağızlarını açsalar bir sonraki cumhurbaşkanının kendilerinin çıkaracağı aday olacağını tekrarlıyorlar.

Olabilir mi? 

Elbette olabilir. Ancak şartları var. En baş şart da, aday olarak üzerinde uzlaşacakları ismin, halkın çoğunluğunun rahatlıkla oy verebileceği biri olmasıdır.

“Seçilebilecek biri” ile kast edilen bu olmalı.

Reklam

Her seçime her parti kendilerinin sandıktan başarıyla çıkacağına inanarak girer, ancak bazı partilerin bu iddiası sandık tarafından onaylanır, diğer partilerde hayal kırıklığı yaşanır.

Halkın oy kullandığı son iki cumhurbaşkanı seçiminde de iddialıydı muhalefet; ancak beklenen sonuç ikisinde de alınamadı.

“Adam kazandı.”

Bu defa farklı bir sonuç alınması mevcut şartlar göz önünde bulundurulduğunda çok mümkün.

Yeter ki ‘kazanabilecek’ bir isim üzerinde uzlaşılabilsin.

Öyle bir isimle gidilecek seçimde muhalefetin cumhurbaşkanı adayına hiç zorlanmadan oy verecek seçmenlerin, o adayın seçildikten sonra rahat çalışmasını sağlamak için milletvekili seçiminde de muhalefetin adaylarını Meclis’e göndermek üzere oy kullanacaklarını partilerin hesap etmekte olduğunu umarım.

Muhalefet gelecek dönemin cumhurbaşkanı olarak seçilebilecek birini belirlemekle, vaat ettikleri köklü değişiklikleri kısa yoldan gerçekleştirebilecekleri sayıda bir Meclis çoğunluğunu da elde edebilir.

Cumhurbaşkanı seçimini hangi tarafın adayı kazanırsa Meclis çoğunluğunun da o tarafta olma ihtimali çok yüksek.

Görünüşe göre, CHP’liler, aday olması durumunda kendi liderlerinin seçilebileceğine kendilerini şartlamış durumda.

Daha da önemlisi, başlarda hiç düşünmediği halde, Kemal Kılıçdaroğlu da kendisini adaylığa fazlasıyla ısındırmış görünüyor.

Aday o olduğu takdirde seçilebilir mi CHP lideri Kılıçdaroğlu?

Bu soruya kuvvetli bir biçimde, “Tabii, elbette, mutlaka” türü bir cevap vermeye hazır olanlar yalnızca CHP’liler. Hatta onlar içinde de, hesaplarını sürekli yanlış yaptığı ve partilerine her seçimde yenilgi yaşattığı bilinen bir grup kesin kararlı.

Kılıçdaroğlu liderliğinde girdiği 10 seçimin hepsinde hayal kırıklığı yaşadı CHP.  Aday olur ve kaybederse bu Kılıçdaroğlu için 11. yenilgi olacak. 

Yanlış hesap bir kez daha hayal kırıklığı yaşatabilecek.

İktidarın hesabı bir kez daha tutmuş olacak.

En baştan itibaren, iktidar cephesi, sonunda kazanmalarını getirecek değerlendirmeyi adaylarının karşısına CHP liderinin çıkacağı hesabıyla yaptıklarını gizlemiyor.

Seçim tarihi olarak 14 Mayıs’ı ve “Yeter söz milletindir” gibi daha ilk bakışta bile yanlış bir strateji görüntüsü veren sloganın benimsenmesini iktidarın bu hesabıyla açıklamak mümkün.

O tarihin ve sloganın simgesel değer açısından kullanılabilirliği, karşılarındaki rakibin CHP’nin genel başkanı olmasıyla bir anlam taşır.

Eğer aday beklendiği gibi Kemal Kılıçdaroğlu olursa, iktidar cephesi, sanıldığı gibi onun ‘Alevi’ kimliği üzerinden bir kampanya yürütmeyecek, hatta Alevi kesimi kazanabilmek için daha önce kaçındığı girişimlere bile başvurabilecektir.

Kampanyada kullanılacak esas propaganda unsuru, muhalefetin adayının -tabii Kılıçdaroğlu’nun adaylığında karar kılınırsa- ‘CHP lideri’ kimliği olacaktır.

Niyetin bu olduğu, AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün grup toplantısında yaptığı konuşmada kendisini belli etti.

Temel Karamollaoğlu’nun görüşme trafiğini başlatmasının Erdoğan’ın grup konuşmasını çözümledikten sonra gerçekleşmesi herhalde tesadüf değil.

CHP’ye karşı verilecek bir seçim mücadelesinin sandıkta nasıl sonuç doğuracağını anlamak için son cumhurbaşkanlığı seçimine bakmak yeterli. 

O seçimde doğru formulü Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu savunuyordu, yanlış İYİ Parti lideri Meral Akşener’in adaylıkta ısrarıyla yapıldı. [Akşener bu defa yanlış yapmayacağı taahhüdünde bulundu.

Karamollaoğlu yine bugünün şartlarına uygun doğru formulü isimlendirebilir ve bu defa CHP’nin yanlışa düşmesini engellemek üzere sonuna kadar çaba gösterebilir.

Göstermelidir de.

Yanlış hesap her zaman yenilgiyle sonuçlanır. 

Seçim konusunun şakaya gelir tarafı yok.

ΩΩΩΩ

Reklam

38 YORUMLAR

  1. Baktım bir şey göremedim demiş. Yüzlerce maddeye bakmayacaksın, okuyacaksın! Arkadaşlar özetlediler dememiş iyi ki.

  2. Ziyaretler sıklaştı. Erdoğan Devlet’i evinde ziyaret etmiş yine. Bir kere de Devlet saraya gelsin. Ne biçim bir vesayet bu anlamadık. Açıklama da yok. Görüşüyorlar hep ama hiç bir basın açıklaması yok. Devletin başı gizli gizli ne görüşüyor. Devlet bu görüşmeleri kayıt altına alıyor mu (asıl devlet)? Son derece sakat ve karanlık bir koalisyon bu. MHP’nin koalisyonda görevi nedir, devletin hangi birimlerinde görev alıyor. Kim verdi bu yetkiyi. Hepsi seçimden sonra …

    • Ender bey önce tek adam diyorsun sonra da koalisyon deyip duruyorsun, ortası yok mu bunun, bi karar verin artık????

  3. SADECE İHRACAT RAKAMI
    Az önce uğradığım bir iş yerinde devlet televizyonu Ocak ayı dış ticaret “verileri” diyerek ve aylık bazda rekor ihracat diyerek aylık 19 milyar dolarlık ihracat rakamı veriyor.
    Haberin devamını yani “ithalat” verilerini bekliyorum.
    O da ne sadece ihracat rakamı veriliyor.
    Acaba seyrettiğim kanal yanlış mı?
    Yandaş kanalı “devlet” kanalı diye mi seyrediyorum?
    Kanalı tekrar kontrol ediyorum.
    Kanal gerçekten devletin kanalı.
    Sonra bir ekonomi platformundan ithalat verisini de kontrol ediyorum.
    Bu platform zaten “Rekor dış ticaret açığı” başlığı ile haberi vermiş.
    Ocak ayı ithalat rakamı ise 33 milyar dolar.
    Ocak ayı dış ticaret açığı ise 14 milyar dolar.
    Kendinizi bir yabancının yerine koyup bu haberi seyredin.
    Ne düşünürsünüz?
    Kendinizi Kuzey Kore’de sanır mısınız,
    sanmaz mısınız?

    • Hesap verme işini kurnazlıkla hallederim abi dönemi bitecek gibi! yemiyor bu millet artık!
      Enflasyon:
      Bir önceki aya göre:1
      Bir önceki yılın aynı ayına göre (Yıllık):12
      Yılbaşından bu yan:3
      Şeklinde bile vermekten acizler!
      Diyeceksinki şimdiye kadar yiyordu millet,
      şimdiden sonra yemek bitti sofra kalktı diyebilirmiyiz acaba?
      bulaşıklarıda bay bay kim ise o yıkar artıkın😂

      • Nereye gidecek, yiyip içip sofraya da pisleyip elini kolunu sallayarak gitmek var mı öyle. Sinan Ateş cinayeti ortada duruyor daha, katil ekibin başı belli amiri belli memuru belli, nereye gidecek!

  4. Ben söyleyeceğimi dün söyledim , o nedenle bu konuyu geçiyorum .
    Geçen sene 46 milyar dolar olan dış ticaret açığımız , 2022 senesinde 109,5 milyar dolar olmuş, düz hesap olması için 0,5 de benden kıyak olsun , 110 eder , paramızla çarpın bakalım , nereye toslayacaksınız !
    Veee yine 2022 senesi için Dünya Yolsuzluk Algı İndeksinde ; on sene önce 53. ncü sırada olan ülkemiz , ne idüğü belirsiz ülkelerin bile gerisinde 101. nci sıraya terfi etmiş !
    Ben böyle durumlarda hep ‘Kadifeden kesesi, kahveden gelir sesi …’ şarkısını söylerim, bana iyi geliyor !

  5. Erdoğan bay bay Kemal demiş.
    Demek gidiyor artık.
    Eh 21 senedir yorulmuştur artık.
    O yüzden bay bay çekmesi normal
    Bence Erdoğan aday bile olmayacak.
    Çünkü seçilemeyeceği seçime girmez zaten.

  6. onceki secimde aksener in israri bu secimdede chp li lerin israri yanlis. aday liderlerden biri olmamalidir. parlementer sisteme donus vaadi var oldugunua gore parlementoda yeterli cogunluk elde edilirse is kolay. ama elde edilmesze is daha da kolay cumhurbaskanligini muhalefet adayi kazanirsa mevcut iktidar partisi mevcudiyetini olusturan iktidar olma oldugundan tum miletvekillerinide kaybeder. ve parlementer sisteme gecise onay verecek miletvekili sayisina otamatik ulasilir. bu nedenle meclis ve cb secimleri ayri ayri yurutulmesi gerekir. ornek istanbul. chp adayi imamoglu kazandi ama ibb meclis cogumlugunu kaybetti. demek aday ismi onemlidir. adayda hata kayip noktasi olacaktir. bu millete bu kotulugu yapmayiniz. eger bu hata yapilirsa kazanacak aday bu hataya karsi kendisi aday olmalidir. gul bunu 2018 yapsaydi. ince o.mesaji atamazdi…

  7. Bu seçim sürecine girmek iktidarı çok rahatlattı. Genelde büyük çoğunluk seçimden bahseder olmuş. Adaletsizlik dip yapmış, süt fiyatları benzin fiyatlarını geçmiş, peynir, tereyağı, yoğurt, et vs halkın büyük kısmının alabileceği yiyecekler olmaktan çıkmış, Ankara’nın orta yerinde işlenen cinayet yavaş yavaş gündemden düşer olmuş, uluslar arası yolsuzluk, adaletsizlik, şeffaflık endekslerinde Afrika ülkelerinin gerisine düşülmüş vs vs. Eski bir araba kapıda yatsa, hiç binmeden aylık masrafı (vergiler ve muayene vs) 300 lira olmuş. Isınmak için doğalgazını kullanamıyor, hırka ile oturuluyor. Bu ve benzeri konular ayyuka çıkmışken seçim konuşulması hem de Avrupa’da insanlar aç diyerek, birilerini rahatlatmışa benziyor. Muhalefette buna alet oluyor.

  8. Kılıçtaroğlu:
    “Ben Kemal, geliyorum. 13 ünde açıklıyorum.”

    Akşener:
    “Sen Kemal’sen ben de eli maşalı Meral. 13 ünde neyi açıklıyorsun bakim. Bizim haberimiz yok. Geleceğin varsa göreceğin de var Bay bay Kemal”

  9. Bir senedir bir araya geliyolar. Demek ki neymiş hepsi boş işlermiş. Adaylık görüşmeleri Temel Beye kalmış. Neymiş efendim ikili görüşmelerden sonra ortaya çıkacakmış. Siz bir araya geldini de ne konuştunuz aranızda. Bir mutabakata varamadınız.
    Temel fıkrası gibi valla
    Oylar Güle Güle …Bay Kemal Bay Bay…

    • Millet ittifakı bir senedir çalıştı ve ortaya bir anayasa teklifi ve yönetim yol haritası çıkardı. Cumhur ittifakı yine seçime gidiyor. Ortada kötü bir karne var sadece. Anayasa teklifi yok. Elinde bir başörtüsü pası var. Yönetim planı ve yol haritası yok. Bütçe açık. Hazine boş. Borç dağ gibi. Herşeyi satmış bitirmiş kendi de bitmiş iki yorgun lider var. Yani karşılaştırmak bile yorucu. Artık kenara çekilsin bu yorgun iktidar. Yetti artık. Bir daha denekle verilemez bu yetki. Haddini çoktan altı.

  10. AYASOFYA

    Şimdi ergen gibi z kuşağı tivitleri ile akpartiye sallayan temelin partisi bir zamanlar gönül verdiğimiz parti idi. Lokalin duvarında “Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın” yazıyordu. Yıllarca her toplantıda her mitingde bize Ayasofyayı saran zincirlerden bahsettiler. Ne oldu Erdoğan ayasofyayı açtı. Bir müslüman olarak sadece bu eylem bile bin yıl Erdoğana oy vermeyi gerektirir.

    2008 yılında, son rakama dikkat edin yani akpartinin 6. yılında İdare mahkemesinde duruşma için sıra bekliyordum. Benden önce salona kalabalık bir gurup doldu. Çoğu başörtülü hanımefendilerden oluşuyordu. Avukatları da başı açık bir bayandı. Beyanlardan bunların zeytinburnunda o yıllarda gerçekleşen havai fişek atölyesindeki patlama nedeniyle ölen-yaralananların yakınıydı.
    Duruşma sonunda hakim avukata yüksek sesle “Avukat hanım müvekkilerinizi uyarın burası kamusal bir mekan bir daha böyle başörtüsü ile gelmesinler” dedi. Avukat hanım efendim onlar davacı, davacılar için böyle bir kıyafet sınırlaması yok” falan dedi ama o günlerde kimse yasalara bakmıyordu. Bana bile kravatsız bir daha gelirsen salona almam demişlerdi.
    Neyse aradan yıllar idare mahkemesine 2 yıl kadar önce yolum düştüğünde kürsüde başörtülü bir bayan hakim gördüm. Nereden nereye dedim. Eğer bir müslüman dometes fiyatı yüzünden bunları unutup bu masa6 na oy verirse yazıklar olsun. Öbür dünyada dometes yerine ateş yersiniz.
    Yüksek lisans sınavında bir kaç sıra önümde oturan başörtülü bir bayanın yanına koşarak asistanlar geldi. Bir şeyler konuştuktan sonra kızcağız yavaşça başörtüsünü sıyırdı. O kadar utandım ki beyin damarlarım atmaya başladı. Sinirden elim ayağım titreyerek bir şeyler karalayıp sınavdan çıktım. Şimdi bu zulmü işleyenler yavan yavan gülerek bizden oy istiyorlar. Lanet olsun.
    2023 seçimlerini muhalefet kazanacak, tamam ama bir müslümanın bunlara oy vererek bu vebale ortak olması mümkün mü.
    Menderesi asmadan önce tahkir maksadı ile prostad muayenesi yaptılar. Sonra 2 bakanı ile astılar. Bir bakanının yüzüne tükürerek sümkürerek döve döve camdan attılar, intihar dediler. Şimdi işyerimin karşısında chp ilçe binasına “yeter söz milletin” yazmışlar. Önce Menderesi astılar utanmadan şimdi sözünü asıyorlar. Biz neyiz, biz beyinsiz bir sürü müyüz. Ne idi, ne oldu ve ne olacağını bilmiyor muyuz. Adnan menderesi yolsuzluktan asanlar 60 yıl ülkeye çivi çakmadılar. Rahmetli babamın anlattığına göre resmi dairelerdeki masa sandalyeleri bile satmışlar. Şimdi eserler ortada iken soğan fiyatı arttı diye bunlara oy mu vereceğiz.

    • Ayasofya yı açtı diye birini baş tacı edeceksek, Atatürk hakkında neler neler yapmak gerekirdi! acaba? (ne istemiş ki zaten adam, saygıdan başka?)
      Bir siyasetçi işini yapar, aylığını alır! mizana bakarsın, ona göre netçeksen sen bilirsin.
      Sayın Erdoğan artık bu ülkeye iz bırakmış biri! kimse silemez. (yüzyıl boyunca bakalım ne diyecekler🤗)
      Bir dönemin kalıntılarının kendi saltanatlarının sürmesi için koydukları sözde! kurallar silsilesini yıkan! (RTE) yi övmek doğru yaptıklarını övmek!
      geçmişin uyduruk hikayelerini buraya doldurmaktan daha iyi olurdu sayın hd!
      Kravat tak eşarbı çıkart!.. larla uğraşmaya devam edersek bu yüzyılda!!…
      silikon vadilerine sihalara ihalara millet bahçelerine şemsiye değil eşarp bile örtemeyiz bu kafayla!!!

    • Sayın hd!
      Hâlâ Dünyada eşi-benzeri görülmemiş hükümetimizin AİHM’de başörtüsü konusundaki savunmasını öğrenmediniz değil mi?
      Tapınma ritüellerinden bunu anlıyorum.
      Dünyada hiçbir başörtüsü karşıtı hükümet,
      böyle bir savunma yapamaz.

      • o zamanlar akparti değil siz iktidarda idiniz. Akparti son 3 yıldır o da koalisyonla iktidar.

    • Başörtüsü konusunda CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun tavrı ortada. Sonuçta eski CHP’yi suçlayarak bu kötü yönetimi aklayamazsınız. Ortada bu kadar haksızlık adaletsizlik yolsuzluk varken geçmişe sövmek ancak akılsızlık olabilir. Biraz gözünüzü açın ve bugüne bakın. Geçmiş haksızlıklardan şikayet ederken gözümüzün önündeki haksızlıklara göz yummayın.

      • Ender bey!
        Bu zavallılar, tapındıkları iktidarlarının başörtüsünü serbest bıraktığını sanıyor.
        Yüksek mahkemelerin başkan ve üyeleri ile Anayasa Hukuku profesörlerine de unutamıyacakları şekilde ders vererek, dedim ki:
        Başörtüsünü;
        –Ya yasa ile yasaklayabilrsiniz.
        ( Bu durumun da, Anayasanın “yasaların demokratik toplum gereklerine aykırı olamayacağı” ilkesine açıkça aykırı olur açıklamasıyla)
        –Yada serbest bırakacaksınız.
        Sizce hangi tercihi yapmak zorunda kaldılar?

  11. Hırsıza hırsız diyemiyor sun!
    Anadolunun nerdeyse tamamı Türk Türkmen (bütün etnik unsurlar birbiriyle kız alıp vermiş) batılı kefere gelip içimizden bir kısmınız kürt diğeri laz… yaa siz aslında filan mezhepsiniz.. gibi bir sürü yalan dolanı fitneyi sokmuş aramıza!
    Elhamdulillah çoğunluğu müslüman olan bir coğrafyadayız ve islam ile şereflenmekten onur duyan bir milletiz.
    Ama fakat, CB alevi olamaz!
    BBakan kökeni xxyy kökeninden olursa okey!!! (nerden bulup nezaman halkın kökeninin çeteresini tuttunuzda!
    bunların nesillerini bulup kendinize ajan hain yetiştirebiliyorsunuz?
    Kılıçdaroğlu da seçilsin!
    Erdoğan da isterse 10. defa aday olsun!
    sen bundan korkuyorsan! kanun kuralında bir elsik gedik var!!! demek değilmidir?
    Erdoğanı yenemiyorsan! ondan daha iyi değilsin! demekki!!!
    sen niye seçilesin???????

  12. Reis karşısında Kılıçdaroğlu,Akşener,Babacan,İmamoğlu,Hasan Hüseyin,Mehmet,Ali Veli kim olursa olsun 14.Mayıs Sabahı “Arkadaş Kazandı” diyecekler. Şüphen mi var.

    • Bizim yazara diyorsan, onun sıkıntısı olacağını sanmıyorum fakat,
      Erdoğan kaybederse bayaa!! birilerinin uykusu kaçacak görünüyor!
      medyadan hele baayaa bir verilecek fire🤔
      Onun için iyi sarılın ipe.
      Bunlar aslında büyük çete😊, 6 lı çete görünen! seçime doğru mafyabile tutmuşlar sanki “adam” lar yurtta bile değil ama, çalışıyorlar çeteye. uzananlar pek pek gülüp sırıtanlar…
      Seçmeni hiçbiri ilgilendirmiyor inan!
      Şu gerçekler seçmeni ilgilendiren:
      Benim paramı hakkımı hukukumu…
      Devletimin yurdumun bekası esenliği..
      Evlatlarımızın geleceği…
      TBMM nin onuru yüceliği’ ni
      savunan savunacak koruyacak yönetenlerin mecliste ve kurumlarda bulunması!
      Geleceği halkın isteğine göre halkın bilgisi dahilinde inşa edecek, yetimin parasını hakkını yemeden halka çalışacak ve hesap verecek! siyasetçi yetiştirmek!
      İsmi mi ne olsun?
      Ali Mehmet Hasan Hüseyin Abdullah Nazlı Gülçiçek Abuzittin Helime Ayşe..
      bak! hiçbirinde yok bir fark!

  13. Kulakları çınlasın Aysun Kayacı’nın; onun söylediğini ve haklılığını anlamayan milyonlarla, sınırlarımızdan milyonlarcası eklenenlerle gidiyoruz seçime. Kovboy filmlerinde çokça tanık olduğumuz; tutulanı hemen oracıkta asmak isteyenlere “Asın” dercesine bağıran ahali gibi. Orta çağda yakılanları izleyenler gibi. İmamın musallada yatan için “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna karşı çıkan, çıkabilen kaç kişi varsa o kadarız.

  14. Bir yanda Batı’dan aferin almak için yanıp tutuşan bir muhalefet, diğer yanda Batı’ya meydan okuyan, NATO’nun genişlemesinde, tahıl koridorunun açılmasında olduğu gibi Batı’ya diz çöktüren Erdoğan. 14 Mayıs’ta millet bunlardan birine karar verecek.

    • 14 Mayısta otokrasi mi demokrasi mi kararı verilecek. Bize dünyaya efelenen değil, dünyayla uyumlu, Türkiye’yi dünya ile çalışarak refaha ulaştıracak bir yönetim gerekiyor. Tek başına karar alan değil ortak akıl ile hareket eden bir lider lazım. Kapalı kapılar arkasında rant dağıtan değil şeffaf bir şekilde yöneten ve hesap veren bir yönetim gerekiyor. Bunu yaptığımız zaman herkes Türkiye’ye şapka çıkaracak ve aferin diyecek. Daha önce tek adama rağmen yaptık ve bugüne göre iki kat zengindik.

      • Ender bey “Bunu yaptığımız zaman herkes Türkiye’ye şapka çıkaracak ve aferin diyecek. Daha önce tek adama rağmen yaptık ve bugüne göre iki kat zengindik.”
        dediğiniz şey tam olarak hangi dönemde yaşandı, chp iktidarında mı?

  15. Başkan Erdoğan çocuğa anlatır gibi anlatmaya çalışmış. 14 Mayıs’ta “Bay bay Kemal olacak” demiş. Keşke “Bay bay hepiniz” olsa da kurtulsak artık bu çocukça işlerden.

    • Demokrasi aşısı yapacağız size az kaldı. Öyle gitsin bitsin bunlar diyerek milleti yok sayamazsınız. Gidecek birisi varsa 20 yıldır iktidara çöreklenmiş bir yürütücü var orada. Yanındaki krizlerin ortağını da alıp gitsin.

  16. CHP’liler; Demokrat Parti ve AK Parti’nin sloganı “Yeter, söz milletindir” sözüne de dört elle sarıldılar. Aday bulamadıkları gibi söyleyecek söz de bulamıyorlar!..

    • O söz çok önemli. Tek parti tek adam iktidarını bitiren, demokrasiyi getiren bir söz o. Aynen bugün olduğu gibi. Bu otokrasiyi de o söz yıkacak. Hem de CHP eliyle. Allah’ın adaleti.

  17. Masa dışından aday getirilmesini kabul etmemek gerekiyor. Bu tür transfer siyasetine karşı olmamız gerekiyor. Demokrat siyaset böyle olmamalı. Demokrat siyaset istiyorsak aday mutfaktan çıkmalı. Emek harcamamış ve görüşü olmayan bir aday olması durumunda Erdoğan o adayı bozdur bozdur harcar. Bunu da gördük. Ekmek için Ekmeleddin ile. Hiç bir şansı olamaz.

    • Muhalefetin ‘180 derece’ tersini yapacağını ima ettiği Millî Enerji ve Maden Politikası, Millî Savunma Sanayii yatırımları, Millî Ekonomi ve Finans Politikası, millî çıkarlarımız doğrultusundaki dış politika hamlelerimiz ve ‘millî bağımsızlığa’ yönelik tüm ulaştırma ve altyapı yatırımları mı galip gelecek?.. Yoksa uşaklık mı?.. 2023 seçimlerinde işte buna karar vereceğiz…

  18. En yaşlı lider aday olsun, Karamollaoğlu o zaman 🙂 Maalesef milletimiz hala o tek adam arayışında. Eğer kral değil kural diyorsak, neden Kılıçdaroğlu olmasın. Masadaki en büyük partiyi o temsil ediyor. Erdoğan hala aynı yalanlarla milleti oyuna getiriyorsa vah zavallı halkın haline. Bugün tek parti tek adam zihniyetini yaşatan CHP değil, Akp ve başındaki adam. Herşeye karar veren, demokrasiyi toptan ortadan kaldıran adam. Yargıyı ve hukuku paspas yapan adam. Hala bu zihniyete oy veriyorsa bu millet, fazlasıyla hallediyorlar demektir. Aday Bay Kemal olmalı. Başka türlüsü haksızlık olur. Masayı kuran o, her türlü tavizi veren o. Diğerleri de taviz vermeyi öğrensinler. Hep aynı zihniyet yönetmesin. Biraz da CHP olmalı. Onlar da bu ülkenin vatandaşları.

    • CHP bu aşamadan sonra Kılıçdaroğlu’nun adaylığından vaz geçmeyeceğini düşünüyorum. Cumhur İttifakının adayı olan Başkan Erdoğan’ın karşında değil 6’sı, 60’ı bir araya gelse bir sonuç alamayacaklarını biliyorlar.

Yoruma kapalı.