Zihnimde çılgın sorular dolanıp duruyor.
Google yalnız sorduğumuz sorulara cevap bulmada yardımcı olmakla kalmıyor, gelişen haberler konusunda erken uyarı vazifesi de onda. Birkaç ana konuda sağda-solda çıkan haberleri bildirmesini kendisinden istemiştim, o konulardan biri içinde ‘Tayyip Erdoğan’ ismi geçen haberlerdi. Google bu sabah uzun bir haber listesi gönderdi.
Merak edebileceklere birkaç başlık sunayım:
Washington Post gazetesi (ABD): “Türk mahkemesi Erdoğan’ın rakibini görevlilere hakaretten mahkum etti.”
NBC News televizyonu (ABD): “Türk mahkemesi Erdoğan’ın rakibine hapis cezası ve siyasi yasak getirdi.”
Haaretz gazetesi (İsrail): “Türkiye seçimlerine 6 ay kala, Erdoğan’ın rakibi hapis cezasına çarptırıldı.”
New York Times gazetesi (ABD): “Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtemel rakibine siyaset yasağı getirdi.”
Listede İngiliz Independent, Yahoo haber, Reuters ve Associated Press haber ajansları ve Yunan Greek Reporter gibi sitelerde çıkan ve gelişmeyi yukarıdaki başlıklara benzer biçimde aktaran haberler de yer alıyor.
Ne dersiniz, ilginç değil mi?
İlginçlik, yabancı medyanın konuya yaklaşımında.
Dün, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na, kendisini muzaffer çıkaran yerel seçim sonrasında içişleri bakanı Süleyman Soylu’nun başlattığı sözlü sataşmalar sırasında, ondan ödünç alarak kullandığı bir sözcük –‘ahmak’ sözcüğü- yüzünden, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi.
Cezası istinaf mahkemesi ve Yargıtay tarafından onaylanırsa, Ekrem İmamoğlu, tıpkı birkaç ay önce CHP’nin İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun başına geldiği gibi, siyaseten yasaklı hale gelecek.
Dünya medyası konuyu bu biçimde ele alana kadar İmamoğlu’nun muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olduğunu biliyor muyduk?
Hayır, bilmiyorduk.
Tersine, İmamoğlu’nun mensubu olduğu CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iki büyük kentin -İstanbul ve Ankara’nın- partisinden seçilmiş büyükşehir belediye başkanlarının aday olarak düşünülmediğini açıklamıştı.
Hem de ısrarla.
Yabancı medya mahkemenin bu kararıyla Erdoğan’ın karşısına çıkacak muhtemel rakibi siyaseten yasaklı kıldığı görüşünü nereden çıkarıyor olabilir?
Acaba mahkeme başkanını değişik tarihlerde AK Parti yönetim kademesinden isimlerle aynı karede gösteren iki fotoğraftan haberdar mıydı yabancı medya?
Sanmıyorum.
O fotoğraflar AK Partili yöneticilerin sosyal medya hesaplarından titiz bir araştırma sonucu ortaya çıkartılmış.
Bizim medya o konuda yabancı meslektaşlardan daha mahir.
Her sabah ilk okuduğum gazetelerden ‘Karar’ın yazarları da konuyu yabancı medyanın öne çıkardığı yönüyle işlemiş. Akif Beki, yazısına başlık olarak seçtiği ‘İmamoğlu da muhtar bile olamayacak desenize?’ sorusuyla 28 Şubat (1997 ve sonrası) günlerinde okuduğu bir şiir yüzünden siyasi yasaklı hale getirilmiş Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu’nun başına gelen arasında paralellik kuruyor. Mustafa Karaalioğlu da, ‘Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?’ sorusunu çekmiş yazısına başlık olarak; böylece Erdoğan-İmamoğlu kader arkadaşlığını vurgulamak için milli şairimiz Mehmet Akif’in şiirinden yararlanmış.
Demek, yabancılar Erdoğan’ın karşısına İmamoğlu’nu aday çıkarmakta ve mahkeme kararını bu gelişmeyi önleme tedbiri olarak yorumlamakta yalnız değil.
Eminim, karar sonrası haber kanallarında da benzer yorumlar yer almıştır.
Bir AK Parti MKYK üyesi –Şamil Tayyar– Erdoğan’ın rakibini mahkemenin belirlediğini takipçileriyle paylaşmış zaten.
AK Parti’nin itibarına sahip bir yazar-yorumcu da –Rasim Ozan Kütahyalı-, yalvaran ifadelerle, bu kararla yapılan yanlışlığın düzeltilmesi ricasında bulunmuş.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan…
‘Demokrasi adına bir yalvarma’ olduğunu belirterek…
Hürriyet gazetesinin 28 Şubat günlerinde siyaseten önü kesilmek istenen Tayyip Erdoğan’la ilgili verilmiş mahkeme kararını ‘Muhtar bile olamaz’ başlığıyla duyurması ve sonradan meydana gelişmeler siyasetle ilgilenen herkesin hafızalarında taze.
‘Muhtar bile olamaz’ denilen Erdoğan sonradan muhtar olamadı, ancak önce milletvekili, ardından başbakan olabildi, şimdi ise sekiz yıldır -iki dönem- cumhurbaşkanı.
Ak Partili yetkililer, konuya “Bağımsız yargının kararı” diye yaklaşsalar bile -AK Parti grup başkan vekili Muhammed Emin Akbaşoğlu öyle yaklaştı- hepsinin zihinlerinde iki olay arasında kolayca kurulabilecek benzerliğin yattığı belli oluyor.
Kararı veren yargıç bugünkü gazetelerde konuya bu yönüyle yaklaşılan haber ve yazıları görünce “Ne yaptım ben?” şaşkınlığı yaşayacak mıdır?
‘6’lı masa’ liderleri “Bizim cumhurbaşkanı adayımız İmamoğlu” açıklamasını bugün mü yoksa ilk toplantısında mı yapacaktır?
Mahkemenin kararı cumhurbaşkanlığı seçimini beklendiği gibi etkileyecek midir?
Tayyip Erdoğan “Önümde anayasal engel var, ben aday olmuyorum” diyecek midir?
AK Parti seçilebilecek aday arayışına ne zaman başlayacaktır?
Aklımda böyle çılgın sorularla güne başlıyorum.
ΩΩΩΩ
İşin doğrusu (tabi, “Akıl*İman Sentezi” açısından doğrusu), aynı, çocuk yaşta evlendirilme konusunda çok geç kalınmadan verilen doğru kararda olduğu gibi, bu yanlış işten, yani İmamoğlu’na cezanın onaylanmasından vazgeçilmesidir. Bu “doğru”nun birkaç yan ürünü “yavru doğrular”ı olacaktır; bunlardan biri de bugünkü siyasi dengeleri belirleyecek ve avantaj yaratacaktır.
vazgeçtim yoktur sayınB.
savunulması gereken her ne inancı olursa olsun,
mevcut kanunlara uyulmasıdır!
beğenmiyon mu?
mecliste temsilcin var oy verdin, söylersin kanunu değiştirler tam da senin akılcıların istediği gibi mesela.
ama yine de vazgeçtim yada 6değil 12 olsun da dahi olmaz bu yüzyılda!
Yahu, neden vazgeçtin? Yok olan nedir? niye kamuflaşlı ve karmaşık şekilde yazıyorsun Sn isimsiz/rumuzsuz. Yukarki yorumda sana “aman vazgeçme” ya da “illa vardır” diyen oldu mu? Kendini niye doğru düzgün ifade edemiyorsun?
GEÇ otur yerine! 10 üzerinden 5! Bu aslında çok bile. Bir dahaki sefere 7 yerebilirim! Ancak, iki şartım var: 1) Adam gibi bir rumuz kullan, 2) Kendini iyi ifade et yorumla ilgili şeyler yaz. Anlaşıldı mı?
Ermeni asıllı Rus siyasetçi Bagdasarov, Ermeni halkına seslenerek:
“Türkiye muhalefetiyle, özellikle İmamoğlu, Akşener ve Kılıçdaroğlu ile iyi ilişkiler kurun. Onlar iktidara gelirse, Batı yönlü siyaset sergileyecek, Azerbaycan’ı Erdoğan gibi desteklemeyecekler.”
Azerbaycan’ın birilerinin desteğine ihtiyacı olduğunu nerden icat ettiniz?
Tr yönetimi iyi ilişkilerle enerji anlaşmasını daha menfi yapıyor!!
İstanbul’da,
▪️ Otobüsler yanıyor
▪️ Metrobüsler kaza yapıyor
▪️Metro sefer aralığı 25 dakika
▪️ Dünyanın en yoğun trafik şehri
▪️MobilİETT uygulaması çökmüş
▪️Yollar köstebek yuvasına dönmüş
Bunları yönetemeyen beceriksizi
Türkiye’yi yönetsin diye aday yapmaya çalışıyorlar.
Metrobüs ilk yapıldığında yanlış bir proce! (maddi kısmı daha ..) olmuş olabilir mi acaba?
15 Temmuzdan sonra Başbakan olacağım dedirten akıl neyse,
Aralığın ortasında ibre bana dönecek dedirten akıl odur.
Gün sonu kanaatim; Ekrem İmamoğlu Meral ablasıyla beraber Millet İttifakını tuz buz etti!
Kendi başlarını yesinler inşallah!!!
Yazarımızın sorusuna yanıt: RTE adaylıktan vazgeçmez. Kemal Sunal’ı saygıyla analım; Korkusuz Korkak filmi için. İmamoğlu yeniden canlandırıyor. Asıl bomba bir cacık olmayacağını yıllar önce yazdığım KK’nın “Bu dava adaylık sürecini etkilemez” deyişidir. Merak ediyorum hangi çiftçi bu adama hayvanlarını gütmesi için görevlendirir? Ve her ne iş yapıyorsanız yapınız; bu adamı yardımcınız olarak işe alır mısınız?
BAHÇELİ DE İMAMOĞLU MU DİYOR?
Bahçeli:
“–Millet ittifakı bugün Saraçhane’de Cumhurbaşkanı adayını açıklamalıdır.” demiş.
Bu ifadeden ne anlaşılır?
Devlet Bahçeli özetle şunları söyledi;
Saraçhane kumpası Kılıçdaroğlu’na kuruldu.
Operasyonun hedefi CHP Genel Başkanı.
6’lı Masa 8 toplantıda aday açıklayamadı.
Saraçhane’deki 9. toplantıda açıklamalı.
Bu iş bugün sonuçlanmalı.
Bir de “Siyaset kalpazanları” dedi.
Hala erdoganin aday olmayacağini düşününen veya temenni eden veya niyet eden bir aydin yazar…….erdogan tekrar aday olacak…eger sizin dediginiz gibi 3. sefer seçilemeyecek şeklindeki bir muhalefet de erdoganin seçim propagandasi olacak ve erdogani mağdur göstetecek bir durum olacak.nasip ekrem bu mahkeme kararini siyasete malzeme yapip engelliyorlar diyorsa yarin sizin gibi muhalifler erdogana 3.sefer seçilemezsin demeniz erdogana yarayacaktir..
Hemde BELDETÜN TAYYİBETÜN…..hala anlamadiniz.tayyip seçilmiş insan….boşunaaaa…
Sayın yazar “Aklımda böyle çılgın sorularla güne başlıyorum.” demiş, elhak öyledir…
“Kararı veren yargıç bugünkü gazetelerde konuya bu yönüyle yaklaşılan haber ve yazıları görünce “Ne yaptım ben?” şaşkınlığı yaşayacak mıdır?”
Hakimleri bilemeyiz ama sayın yazar gerçekten de bir şaşkınlık yaşıyor olmalı;
çünkü hakimler öbür günkü gazete manşetlerine bakarak karar veremezler
(duruşma günü yapılacak bir mükerrer baskı bile işlerini görmez:)
önlerindeki kanun maddelerine bakarak karar verirler,
gazete manşetleriyle yapılan yargısız infazlar eski türkiyede kaldı:)
OTORİTEYE SAYGILI OLUNSUN!
GÜNEYDEKİ KÜÇÜK AMA SEVİMLİ DOSTUMUZUN OTORİTESİ OTORİTE DE, BİZİMKİSİ BOSTAN KORKULUĞU MU?
Aşağıda Mesut YEĞEN’in 11 Şubat 2022 tarihinde Perspektif’de yayımlanan yazısından bir bölüm aktardım.
Maksadım yaşanan siyasi gelişmenin AKP tarafından oluşturulmuş gelecek ve dolayısı ile seçim stratejisinin bir ayağı olduğunu ve bunun devamının (HDP’nin kapatılması, geniş çaplı siyasi yasaklar, seçin çevrelerinin değiştirilmesi vb ) kararlılıkla uygulanacağı konusunda dikkatinizi çekmektir.
Okuyalım:
“Erdoğan seçimlere doğru Kürt seçmenlerin büyük kısmının desteklemeye meyyal göründüğü İmamoğlu’nun adaylığını engellemeye çalışacak; HDP’yi kapatarak ve/ya kapsamlı bir siyaset yasağıyla Kürt siyasetinde dağınıklığa yol açmak isteyecek; muhalefeti ve HDP’yi aralarındaki köprüleri atmaya zorlayarak Kürtleri ortak cumhurbaşkanı adayından uzak tutmaya gayret edecek; ‘Demirtaş’a karşı Öcalan kartıyla’ muhtemel kapatılma sonrasında Demirtaş’ın oynayabileceği toparlayıcı rolü engellemeyi deneyecek ve nihayet AK Partili Kürt siyasetçileri seçmeli Kürtçe dersi benzeri işler etrafında gayrete getirerek AK Parti’den uzaklaşan Kürtleri eve dönmeye çağıracak.”
Yeğen, HDP’nin kapatılması şart zaten, geç bile kalındı, ispanyada katalan yönetiminin başına gelenlerden haberiniz yok galiba?
Imamoglu iktidarin adamlariyla uzlasan birisi engellemeye Calistigi felon yok tam Tersi yapilan onu parlatmadir uydurmayiniz.
Dünya lideri çocuk evliliklerinde olduğu gibi Imamoğlu konusunda da seçmenden gelen tepkiye göre bir tutum göstermek için bekliyor.
Her dünya liderine nasip olmayacak ṣekilde ilk aṣamayı kazandı. Rakibinin önüne seçim meydanında kendisi değil mahkemede hakimler çıktı.
Ṣimdi sıra istinaf mahkemesinde. Sonra yargıtayda. Dünya lideri için iki defa daha, dünya insanlığına siyasi rakiple nasıl mücadele edilir gösterme fırsatı…
Muhalefet için ise iki defa daha seçmenini bir araya getirme fırsatı…
Almancı arkadaş “Muhalefet için ise iki defa daha seçmenini bir araya getirme fırsatı…” diyorsun da;
endişeye gerek yok, bizim muhalefet yine ne yapar eder birbirlerine düşerler, beyaztoroslu madam yandan yandan gerdan kırmaya başladı zaten…
ADAY YADA
RTE karşısına çıkan adayı da hemde kılıçdaroğlunu kıç üstü oturtarak ve chp yi bölerek belirledi. Seçimleri kazanma yolunda işe yarar mı? çok zor. Hala herkes abd ve avrupayı fazla hafife alıyor.
Dün tesadüfen cengiz çandarın bir röportajına rast geldim. 28 şubat abd ve israil işi diyordu. Abd aleyhine hiçbirşey yapmadı neden erbakana düşmansınız diye sormuş. Bizim türkiye ile farklı kanallarımız var erbakan bu forma uyan birisi değil, mesela ilk gezisini irana yapması çok belirleyici falan demişler. Demekki abd sadece erdoğan gitsin demiyor, yerine gelecek adayın da kılçıksız olmasını istiyor. (Balık ziyafeti, kış günü. çaktınız espriyi)
ABD’nin erdoğanı istemediğinden nasıl bu kadar emin olabiliyor bu yorumcular? Tam aksine Erdoğan kılçıksız bir 5 senesini daha garantilemek üzere. Eğer Erdoğan tekrar CB olursa bu putinin mi zaferi olur? ABD Rusya ortak zaferi olma durumu hiç mu olamaz?
Tarih tekerrür eder lafını eksik anlıyorsunuz, tarih aynıyla tekrar etmez!
Bu gün bu konuda gerek gazetelerde ve gerekse köşe yazılarında gayet geniş bilgiler ve açıklamalar yer almaktadır.
Benim ise aklıma takılan ve cevap da bulamadığım başka bir husus var .
Bu YSK. referandumda tam sayım esnasında kural değiştirerek mühürsüz zarfların da geçerli olduğuna karar verdi ve sonucu da iktidar lehine değiştirdi.
Ayrıca Istanbul seçimini, sandıktaki üç oyu geçerli sayarken bir oyu geçersiz saydı ve haksız yere seçimi yenileyerek sözüm ona iktidara yaranmak istedi.
Bütün bu haksızlıkları, hukuksuz ve adaletsiz uygulamaları eleştiren kişi mahkemeye verildi ve oldukca ağır bir ceza aldı.
Peki , bütün bunlara sebep olanların cezası ne olacak , kim hesap soracak , memlekete verdikleri zarar ziyanın bedeli ne olacak ?
Dürüstlük, samimiyet , iyiniyet olmayınca ne yaparsanız yapın sonuç hüsran olur !
Dünyanın en sağlam , en güzel demokrasisi de olsa bir işe yaramaz .
Mucib bey hesap soralım filan demişsiniz ama kusura bakmayın;
ysk kararları kesindir, yargıya taşınamaz!
Ayni ekrem cok magdur oldugunu aday olsun diyorsun ¿ ucuz kahramanlik pesinde kosmayin. Rol calmaya kalkismayin
DERİNCİLER İMAMOĞLU DİYOR
Dün bu sitede iki ihtimal den bahsederek “TERS Mİ? TERSİN TERSİ Mİ?” sorusu sormuştum.
Daha mahkûmiyet kararı açıklanmadan.
Önümüzde tamamen danışıklı-dövüş
“Erdoğan Diyarbakır DGM olayı” var.
Benim başlığı atmama neden olan asıl olay: İmamoğlu’nun yakın çevresinin “hemen ve derhal” Cumhurbaşkanlığı konusuna “balıklama”dalmaları.
Hemen artık millet ittifakının adayının İmamoğlu olması gerektiği ve bu durumda Cumhurbaşkanlığını da milletvekilliği seçimini de açık ara kazanacaklarını dile getirmeleri.
Neredeyse yapılan hukuksuzluğu dile getirmeyi unutacaklar.
Tıpkı vefat eden padişahı-kralı defnetmeden taht kavgası başlatmak gibi.
Bu kanaatimin kesinleşme şerhi şu olacak:
Şayet seçim olursa, Cumhurbaşkanlığı aday sürecinin hemen öncesinde İstinaf mahkemesince verilecek beraat kararı.
Dünkü mahkûmiyete istinaden karar kesinleşmeden açığa da alabilirler.
Karar verilir verilmez bu ihtimali bahsettiğim yakınım “-Pekâlâ mahkûmiyet var.
Bu durum engel olmaz mı ?” diye sorunca
“–O iş İstinafta hallolur. İstinaf mahkemeleri davaların esası hakkında da karar verebiliyor”
demiştim.
“Bu şekilde mahkûmiyet kesinleşmeden mağduriyet algısını da oluşturabilirler” de demiştim.
Dün sosyal medyada konuyla alakalı
Ali Tarakçı-Memduh Bayraktar oğlu epey ilginç bir canlı yayın gerçekleştirdi.
Siyasetin profesörü derin klikin gelmiş- geçmiş en kullanışlı aparatları AKPnin beyin ölümünün gerçekleşerek bitkisel hayata girdiğini görmemiş olmaları mümkün mü?
Bu durumu görünce “havada ikmal” hamlelerinin olmaması mümkün mü?
Daha konu sıcak.
Bekleyip göreceğiz.
Ve konuşacağız.
Bilen de.
Bilmeyen de.
Dünden beri kafam sadece bununla meşgul, ama hala anlayabilmiş değilim. İlk Özer Sencer’in tivitinde gördüm, derhal İmamoğlu’nun adaylığı açıklanmalıymış, başka kimler kimler bu öneriyi ciddiyetle savunuyor akıl alır gibi değil.
Nasıl olsa siyaset dışarda planlanıp içerde uygulanıyor, o zaman Putin’nin otoriter siyasetiyle batının demokratik siyaseti arasında bir seçim yapmak zorunda olduklarını mı düşünüyorlar acaba?
İkisinden birini tercih etmek zorunda mıyız yani? Böyle bir tercih yapma zorunluluğumuz yok.
Imamoglu cuhurbadkani yapilmak mi isteniyor .ulkede bukadar guzel isler olurken .Dun insansiz savas ucagimiz kizil elma goklerde gezerken bu da nerden cikti.Savunma sanayi bir ulkenin serefidir…bunlar varken imamoglu olayi neyin nesi.
yazarin da icinde oldugu muhalif medya hayal dunyasinda yasiyor..
tavsan cikarmakla gecti sapkalarindan hepsinin son bir kac yili
cikardiklari en buyuk tavsan ise erken secim idi-o ellerinde kebap oldu-
yeni tavsanlari ibb basindaki hanzo
kufur ve hakaretten ceza alan bir avanak ile erdoganin kader birlikteligi oluyor ise icerde hayli kader dostu var erdoganin..altili mi yedili mi onlu mu oldugu belirsiz masalari icin ise binlerce cb adayi, hayirli olsun..
benim tavsiyem r. ivedik olsun, muhalif medyadan da yabanci medyadan da ve hatta ulkedeki tum lumpenlerden oy alir 🙂
Belki de, millet ittifakında, Cumhurbaşkanı adayı olarak ibrenin İmamoğlu’ na doğru kaymaya başladığını sezen iktidar, ısrarla istedigi “Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olsun” isteğini gerçekleştirmek için böyle bir yola başvurdu.. İmamoğlu’nun önünü kesme yoluna…(Kılıçdaroğlu İmamoğlu’a göre daha kolay yutulur bir lokma olduğunun dışa vurumu.)
6’lı masa, İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak açıklamayacaktır, keza, Cumhurbaşkanı Erdoğan’da “Önümde anayasal engel var, ben aday olmuyorum” demiyecektir. O kesin adaydır. Önündeki anayasal engeli kaldırmanın yolu bulunur elbet bugünkü yargısal düzende.
Haberi ilk duyduğumuzda,dar aile meclisinde, ilk elden yukarıdaki yorumu yapmıştım. Hala da aynı fikirdeyim. Ama millet ittifakı adayının İmamoğlu olacağını da hiç mi hiç beklemiyorum. Buna sebep defaatle vurguladığım ülkemizin seçmen yapısıdır. Ne kadar dejenere de olsa muhafazakar-sag seçmen -ki, yüzde 65/70’e tekabül eder- siyasal tercihte CHP veya onun izdüşümü siyasal oluşumlara iktidarı vermeyi zinhar düşünmez, aklının ucundan geçirse bile onu hafakanlar basar.
Hala bu anlaşılmış değil veya anlaşılmışta kulak üstü yatılıyorsa, millet ittifakı gidip evinde otursun; ne zahmete katlansın ne de kallavi bir seçim yenilgisini üstlenmiş olsun! Muhafazakar-sağ seçmeni ikna edemeyen- ki, bunun birinci yolu onun önüne gönül rahatliğı ile oy verebileceği bir ismi çıkarmasıdır- veya bunun yolunu bulmaya çalışmayan bir muhalif yapının başka birşey yapmasına hiç gerek yoktur diye düşünüyorum.
Ne var ki seçmen, isim/lider pozisyonu üzerinden kanaatini oluşturmaktadır, onun düşündüğü şey sistem ya da sistem tartışması değildir. Her ne kadar millet ittifakı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile ikame edeceğini program etmiş olsa da, ne bunu halka anlatabilmistir ve ne de halk, böyle bir tartışmanın içerisine girmek isteyecektir. Ekserisi, 6’lı masada, geçmişin başarısız koalisyon hükümetlerini görmektedir. Onun -halkın- nezdinde olması gereken Erdoğan’ı okşayacak, onun skletinde/ağırlığında mevcut sistemde yarışabilecek adaydır. Sistem değişikliği zaman birakalabilr ona göre. Bu kişi, ne İmamoğlu, ne Kılıçdaroğlu, ne de Yavaş’tır.
Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayını açıklamyı geciktirmesinin nedeni bir sürpriz midir bilmiyorum, ama bir gerçek varki o da, muhalefetin cumhurbaşkanı adayını açıklamada geç kalıyor olduğudur. Bu karekat tarzı ile iktidarın, ülkemizin uluslararası görüntüsünü daha da bozacak
-dünkü yargı kararinda olduğu gibi benzeri – adımlar atmasına sebep olmaktadır ve iktidarın kendine avantaj üretecek yeni pozisyonlar almasına zemin hazırlamaktadır.
Doğrusu ben millet ittifakından cumhurbaşkanı adayının kim olacağı hakkında bir sürpriz beklemekteyim, aklımdan geçen isim/ler de var…
Açıklayamam!
Abdullah Gül olma ihtimali…
bırakın son günün son saatine kalsın!
ben cb makamının, onu yenebilecek, yenmeye gücü yetecek, halkın “seni tercih ediyorum, rte den daha iyi yöneteceksin🤔” diyebileceği!!!
birinin seçilmesini isterim🤗
yani RTE’ den daha iyi ise seçilsin!
gerisi beni ırgalamaz.
Peki Meral Kılıçtaroğlu ne’tsin?
hele bir mecliste çoğunluğu alsınlar!
icraatlarını bir görsün millet😊.
hade bakeemm görem sizi.
olcek olcek.
M.ittifatının adayı Kılıçdaroğlu ve Erdoğan İmamoğlu’na ceza keserek 6’lı masayı dağıtmalı hedefliyor ve muhtemelen de başarılı oluyor. Yani adayın kim olacağının hiç bir önemi kalmıyor.
Millet ittifakının adayından korkusu yok RTE’ nin sayın Baran. masada dağılmaz!
Olay direkt hdp seçmenine odaklı bir harekettir bence.
arkasında sel olup akacak bir riski de önceden önlemekle beraber (gerçi k.denizde tomrukları selden alamamışlardı ama) selin içinden seçmenin bazılarını çekip alabilirler hesabı da tahmin edilebilir.
İmamoğlunun adaylığı korkutmaz belki lakin sıkıntıya sokar cumhuru. (meclis aritmetiği!)
Kılıçtaroğlu ise masaya atılan çift zar gibi geliyorbana🎲🎲……
3+3+arası piskevit şeş
ihtimal dü,
6+6=düşeş!🤗
neden olmasın?
Hasan bey benim bir tahminim var ama bilmem size uyar mı; hüsamettin cindoruk! Ne dersiniz?
Erdoğan şiir okuduğu için mahkum oldu. İmamoğlu Devletin Valisine kötü laf etti. hakimler ve savcılar kurulu üylerine kötü laf etti. şimdi o zaman herkes kerkese kötü laf etsin. size edilse hoşunuza gider mi? Eğer bir sorununuz varsa açarsınız dava veya hakkınızı meşru yollarla ararsınız. kim olursa olsun Devlet yöneticilerinin sokak serserisi ağzıyla konuşması doğru bir şey değil.
Olaylara tepeden bakıpta en uzağı ve en geniş coğrafyayı görmeye çalışmak eyidir
menşur diş güçler ile üstteki akıllıları irdelemek te birnevi tornavidayı.. 🙂
geleceği görebilmeyi becerebilmek! 🤗..
işte geçmiş,
imamoğlunun arkasında kim var? vardı?
partisinin içinin yarısından da azı!
ona sahip çıkan? komşu kapısı 🙁
Geçelim, işte bu zaman ve sonrası:
RTE’ nin arkasında eksiksiz!
kendi partisi tam kadro!
mhp ve birkaç diğer parti!!
artı!!!
muhafazakar camia,
ve kim olduğunu rakiplerinin bizden iyi bildiği seçmenler!!
İmamoğlu da gel Ekrem! midir??
işte çılgın sorular
gelecek te CB adaylığı mı kesinleşmiştir??
işte bunu hiç bilemem de benide ilgilendirmez.
ama fakat,
sayın RTE CB olarak devam ederse kim rahatsız olur? kime zararı dokunur? kim için kötü haber olur?
işte en çılgın gerçek ve hakiki soru.🤗
her zaman bir kazanan ve bir kaybeden olur.
bu kez kazanan İmamoğlu ve kaybeden ülkedir.
yerel seçimlerde istanbul için erdogan meydanlara çıkmış kendi oy istemişti İmamoğlu onu yendi, yine hukuksuzlukla seçimler tekrar edilmiş yine, yeniden bu kez daha ağır yenmişti. o günden beridir elleri arkasında dolaştığı için hakkında soruşturma açılmak istemesinden tut, istanbul gelirlerinin elinden alınmasına kadar çalışamasın başarılı olamasın diye kendisine her engel konulmuştu ne pahasına?
şimdi de herhalde olur da aday olursa erdogan 3. defa yenilmek istemiyor yenilmekten korktuğu için de siyasi engel getirmeye çalışıyor ama ne pahasına?
ülkenin adının hukuksuzluk ve adaletsizliklerle anılma pahasına. yargıya müdahale edilip edilmediğini tartışmaya gerek var mı?
bu müdahalenin bir ekonomik karşılığı yok mu?
her zaman yazıyoruz,
ekonomi eşittir itibar.
ekonomimiz cumhurbaşkanının damadı hazinenin başına geçince büyük bir kırılma yaşamış artık geri dönülemez bir çöküşe geçmişti ve hazinenin boşalacağını öngören dünya bize borç vermeyi, yatırım yapmayı bırakmıştı, olan yatırımda çekilmeye başlamıştı. bu kırılma öncesinde haktan, hukuktan, adaletten giderek ayrılan bir ülke görüntüsü vermemiz nedeni var ne yazık ki. yargının hali, günü birlik kararlar, yaptım oldular, adrese teslim ihaleler, keyfe keder uygulamalar…
o nedenle ülkemiz artık yolsuzluklar ve yoksullukla anılıyor o nedenle sefalet endeksinde birinciyiz o nedenle 6 yaşında evlendirilen çocukların adalet karşısında çaresiz kaldığı bir ülke haline geldik.
çok yazık cidden.
burada topluma ve vicdanlara büyük görevler düşüyor, doğru insanlardan doğruluğa sahip çıkması beklenir
bir siyasiyi sevmeyebilirsiniz ama ona yapılan haksızlık karşısında herkesin hakkı hukuku adaleti savunması gerekir,
adaletsizlik karşısında susan dilsiz şeytandır.
“ddm
15 Aralık 2022 At 08:37
her zaman bir kazanan ve bir kaybeden olur.
bu kez kazanan İmamoğlu ve kaybeden ülkedir.”
Didem haklı ama geçen sefer de aynısı olmuştu zaten…
evet yaa..,
meclis çoğunluğunu alamamıştık ,
neysem, bu defa onu da telafi edeceğiz😉
:)))
Oyun içinde oyun var arkadaşlar, iktidar birisini parlatacsk kadar saf değil.ya gizli uzlaşma.vsr yada ellerinde güçlü dosyalar aday olması halinde. Iktidar İmamoğlunun. aday olması için uğraşıyor..Kesinlikle aday olmamalı. (Müteahhit adaylar.istanbulu mahvetti)
“Türkiye’yi Erdoğan yönetmiyor”. Cümlesini hiç duymuş muydun sayın vatandaş?
Fehmi Bey geçmiş olsun, sükut-u hayal oldu sizin için ama dert etmeyin, Abdullah gül bey de bakarsınız Erdoğanın yerine akp nin adayı oluverir, siyaset bu bizden iyi bilirsiniz.
Uyarıcı arkadaş, putin-medwedev modeli bize uymaz…
Yine Bahçeli’nin dediği oluyor.
https://twitter.com/UlasTan/status/1603040858001051648?t=rvaTBlgTm6-Jg1_OCQgxEA&s=19
Ulaş hocam, en son hangi dediği olmuştu ki?
Mevzuyu biraz daha açar mısınız?
Yoruma kapalı.