Siyasetin en uzun gecesini geride bıraktık.. Sorunsuz mu çıkıldı geceden, yoksa patlayan lastikler de oldu mu?

28
Reklam

Dün gece bütün partiler için en uzun geceydi.

MHP aday listesini birkaç gün önce verdiği için belki biraz daha rahat olabilir ama onun dışındaki partiler, pek çok dikenli konuda karar vermek, verdikleri kararların meydana getirdiği rahatsızlığı gidermekle uğraştılar gece boyunca. 

Bakın dün gece sonrasında neler olmasını bekliyorum:

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçime katılabileceğini açıkladığı bazı partiler seçime katılmama kararı vermiş olabilecek.

İttifak içerisinde yer alan partilerden bazısı, ayrı liste çıkaracaklarını duyurdukları halde, son anda adaylarını bir ittifak partisinin listesinden göstermeyi tercih edebilecek.

Buna karşılık, ittifak partilerinden birinin listesinden gösterecekleri adaylarla seçime gitmeleri beklenen bazı partiler, kendilerine teklif edilen yerlerin sayısını az buldukları veya sıraları beğenmedikleri için, son anda ayrı liste hazırlama yoluna gidebilecek.

Her parti seçim günü sandıktan içinde yer aldıkları ittifakın en yüksek oyu alarak çıkmasının mı yoksa kendisinin alacağı oyun yüksek görünmesinin mi daha önemli olduğu konusunda tereddütlü davranabilecek.

Yanlış kararın iktidarlarının devamını veya mevcut iktidara “Güle güle” diyebilme imkanını zora sokacağını bile bile yanlış karar verebilecek partiler.

Reklam

Ve daha kim bilir ne mülahazalar…

Tabii, parti yönetimlerinin hazırladıkları listede yer almadığını öğrendiği veya kendisine ayrılan yeri beğenmediği için o ana kadar sadakatle bağlı olduğunu bildirdiği partisini protesto edecekler de herhalde çıkacaktır.

Geceki toplantılarda kimlerin verilecek kararlara uyacağını, kimlerin protesto yoluna başvuracağını da hesaplarına katmak zorunda parti yöneticileri.

Yukarıda saydığım farklı seçeneklerin herbiri, geçmişte yapılan seçimlerde bir ya da birden fazla partide yaşanmış gerçek olaylardan esinlenmiştir.

‘İttifakla gidilen ilk seçim’ denilmeyi hak eden 1991 yılında yapılan genel seçimdi. Necmettin Erbakan’ın lideri olduğu Refah Partisi (RP) ile Alparslan Türkeş başkanlığındaki Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Aykut Edibali’nin Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP) arasında uzun süren görüşmeler sonunda, seçime RP listesinden ortak olarak katılma kararına varılmıştı. MÇP ve IDP’li isimler RP listesinde yer alacaktı.

Üç partinin üçü de, son anda diğer iki parti olumsuz bir davranışta bulunabilir endişesiyle, ortak liste yanında herbiri ayrı birer liste de hazırlamıştı.

Araya birileri girdi ve sonunda korkulan olmadı, YSK’ya ortak liste verildi.

Birlikten gerçekten de kuvvet doğdu o seçimde. Yüzde 10 barajı yüzünden 1980 sonrasında yapılan seçimlerde milletvekili çıkaramamış üç partinin ortak listesi, %16.87 oyla, tam 62 milletvekilini Meclis’e sokabildi.

Reklam

12 Eylül (1980) darbesi sonrasında siyaset dışı kalmış Erbakan ile Türkeş o seçimde yeniden Meclis’e dönebildiler.

Önceki seçimde (1987) iktidarda kalma şansını yükseltmek için iktidar partisi -ANAP- tarafından seçim yasasında yapılan değişiklik işe yaramıştı; ancak çifte barajlı sistem getiren aynı seçim yasası 1991 seçiminde muhalefetin yararına çalıştı.

Evet bazen öyle olur, iktidarlar kendi imal ettikleri iple -seçim yasası ile- kendi sonlarını getirirler.

Hemen her seçim öncesinde listeler YSK’ya verilmeden önce veya YSK tarafından ilan edildiğinde, kendilerine ayrılan yeri beğenmediği için protesto yoluna başvuranlar mutlaka çıkar.

Partisini güçlü görüp listedeki yerini beğenenlerden seçimde hayal kırıklığına uğrayanlar da az değildir.

Aday adayları arasından listeler açıklanana kadar canla başla çalıştıkları halde, seçilebileceği bir sırada yer aldığını görünce kendisinden beklenenin asgarisini sahada gösterenlere de rastlanır her seçimde.

Her seçim çok bilinmeyenli bir denklem gibidir.

Eskiden işler daha kolaydı.

Her parti listesini önseçim sistemiyle hazırlardı. Aday adayları arasından listede kimlerin yer alacağına, partilerin yerel örgütlerinin il kongrelerinde ayrıca seçimle belirlenmiş delegeleri karar verirdi. Delegelerin oylarıyla belirlenen sıraya genel merkezler uyar, yalnızca daha önceden ilan edilmesi şartıyla, listelere önseçime katılmamış bir-iki isim genel merkez tarafından eklenebilirdi.

Delegelerin gönlünü çelmek için, aday olmak isteyenler, neden kendilerine oy vermeleri gerektiğini anlatma çabasına girerlerdi.

[İzmir’de yerel siyasetin içinde bulunan babamdan dolayı yakından gözleme imkanım olduğu için bunu biliyorum. Babam 1960 sonrasında uzun yıllar Adalet Partisi’nden İzmir’de il genel meclisi üyeliği yaptı. İl daimi encümen üyeliği yanında parti delegesiydi de. Milletvekili önseçimleri öncesinde, adaylığa soyunanlar, onun da oyunu alabilmek için babamın dükkanına uğrarlardı. Kendisi de bir sonraki yerel seçimde yeniden seçilebilmek için öteki delegelerle iyi geçinmeye çaba gösterirdi.]  

Artık partiler önseçim yapmıyorlar. Bazısı ‘temayül yoklaması’ adıyla yerele de kulak verilen bir yöntem uyguluyor, ama hem belli illerde, hem de seçilmiş delegeler eliyle olmadığı için sağlıklı sonuç vereceği kuşkulu bir biçimde.

[İYİ Parti bu süreçte 15 ilde temayül yoklamasıyla liste belirleme kararı almıştı; öyle de yaptığını biliyorum.]

Dün gece partilerde tansiyonun her zamankinden çok daha yüksek olduğuna eminim.

Sürprizler yaşatacak kadar mı?

Önceden ayrı listeyle seçime gideceklerini açıkladığı halde ortak listede yer alan partiler olacak mı mesela?

Ya da tam tersi: Son ana kadar ortak liste tercihinde bulunduğu bilindiği halde YSK’ya her ilde tek başına seçime gireceğine dair liste sunacak partiler sürprizi yaşanacak mı?

Gerçekten ittifaklar seçmen önüne ortak aday listeleriyle mi çıkacaklar?

Merakım bunlar…

Bu ve aklıma gelmeyen daha başka sorunlu konu hakkında, bu akşam listeler YSK’ya sunulduktan sonra, merakımı giderecek bilgilere sahip olacağım.

Yabancılar “Fazla merak kediyi öldürür” derler. Bereket insanlar için öyle bir deyiş yok.

ΩΩΩΩ

Reklam

28 YORUMLAR

  1. Yerele sorularak yapilan oíste de Sorun cikabiliyor demissiniz ilginc bir yorum halbuki yerele sorulmazsa net bir karate alinamaz benim bildigim. Neyseki secimler yakin cok beklemeyecegiz cevabi almak icin. Bu arada memleketin oyu en az 5 gozukuyor inceninkide huesero 15 kardesinize soyleyin amketleri duzeltsin. Ince befen dili be hitap deseo alsaydi tu de bes daha artardi oyu? Sinan óiganla birlesirlerse bir Sekilde si sin irtifaka 5 puan fark atacaklardir (tek avantajiniz incenin asiri gururlu olmasi) Neyse: Surprizlere hazir Olun bu hafta milla gemimizmmeydana cikiyor pekerin aciklamasi gundem degistirmek icin buyuk firsatm(Pekerin cok akilli oldugu soylenemez fakat zeki adam vesselam) Kemal bey pekere guvenerek inceyi kenarda birakti herkesin bildigi sir asikar olacak

    • Bu seçimde Doğu Perinçek aday olabilmesi için yeterli imzayı toplayamadı, geçen seçimde son gün imzaları tamamlayabilmişti Anlaşılan bu seçimde Doğu perinçek’e imza toplayan derin tayfa bu seçimde gelen emirle Muharrem inceye ve Sinan oğana çalışıp imzaları toplayabildiler.

      Doğu Perinçek out Muharrem ince ve Sinan oğan in oldu.

      Bütün operasyonlara tağmen anketlerde KK önde görünüyor. Seçimlere 32 gün kalması bir aylık enflasyon hesaplamasına dahil bir zaman dilimi.

      Yani asgari ücret zamlarının enflasyon karşısında erimesinin zirve yaptığı ve bu erimeyi en derinden hissettiği gün millet sandığa gidecek. An itibariyle asgari ücret enflasyonla tamamen erimiş bulunuyor çünkü. 30 liranın altında sebze yok, tavuk etinin tadı kaçmış fiyatı 100 lira olmuş, kuzu eti kokmuş, dana eti de ithal olduğu için fiyatı uçmuş. Avcılık tükenmiş okçular boşta kalmış, patates soğan ithalatı da fiyatları düşürmediği gibi rantçıları zengin etmiştir.

      Yani bu da demek oluyor ki Erdoğan akpartisi ne hesaptan anlıyor ne de ekonomiden…!

      20 bin TOGG’un tamamını akparti afişleriyle süsleyip “İtalya üretimi değil ithal değil biz ürettik biiiiizzzz” diye bağıran spotlarla hiç durdurmadan sokaklarda dolaştırsalar bile nafile.

      Cavit akşit hocanın yere göğe sığdıramadığı biricik oğlunun yaptık deyip de bir türlü çalıştıramadığı TEI motorunu çalıştırmayı becerebilseler bile ı ııh.

      Gemiyi yaptık, gemiyi yüzdürecek motoru da yaptık lakin motoru gemiye yerleştirirken bütün olarak sığdıramadık, biz de parçalayıp parça parça yerleştireceğiz deseler de boş!
      Karadenizin dibinde çalışabilen makina icat ettik onunla derinlerde sondaj yaparak petrolü gazı çıkardık deyip hortumla taşıyıp karada yaksalar bile olmaz bu iş!

      Bütün arabaların benzini gazı açılış töreni münasebetiyle bedava deseler de gazı petrolü biz çıkarıyoruz artık elektirik ve doğal gaz faturaları ödemeyeceksiniz deseler de ı ıııhh!

      Diploma kayıtları diye gösterilen evraklara Er-doğan diye imza atıp milletin gözüne soksa da olmaz artık:))

  2. 15 MİLYAR ANAPARA, 87 MİLYAR FAİZ
    Mayıs ayı borç ödemesinde;
    –Anapara: 15 milyar TL,
    –Faiz: 85 milyar TL.
    Faizin küsüratı da var, her neyse.
    Sizce bu ülke hangi ülke?
    Bir ipucu:
    Yöneticiler, ülkelerini nass ile yönettikleri iddiasındalar.

  3. Sayın yazar bize soruyor “yoksa patlayan lastikler de oldu mu?” diye;
    bu kadar kabak lastikle, çıkma lastiklerle, kaplamalarla gidilen bir seçimde olmaz mı?
    Bırakın patlak çatlağı maazallah arabayı ateşe veren de olur, uçuruma yuvarlayan da…

  4. MHP-ŞİMDİLİK
    MHP adına listeleri YSK’ya teslim eden Feti Yıldız YSK önündeki konuşmasında iki kez “şimdilik” kelimesini kullandı.
    Medyada ciddi isimler bile son dakikada yani bugün MHP’nin AKP listelerinden seçime girebilecekleri düşüncelerini dile getirdiler.
    Bu endişe bugün listeleri görene kadar giderilemeyecek.
    O kadar ters köşe yaptılar ki, resmi kuruma verdikleri listeye bile şüphe ile yaklaşılıyor.

    • Listelerin YSK ‘ya tesliminden sonra itiraz ve düzeltmeler için 4 günlük sürenin sonuna kadar listelerin komple değişebileceğini yazan hürriyet “casusluk gibi listeler gizleniyor” demiş.

      Adamların kafaları casusluğa accaip çalışıyor, casusluktan başka bir şey düşünemiyorlar:))

  5. Ya sanki 6 masa deyince 6 parti toplam %50-60 yapiyo gibi bir algi oluşturuldu ve sayın yazarda bunu gözardı ediyor.chp belli enfazla %25.ya diger 4 partiyi topla (saadet vefa gelecek demokrat ) %3 ancak oylari var.6 lı masa 6lı masa …sanki toplumun büyük bir kesiminin mutabakat ettigi geniş tabanli bir birliktelik olarak yutturulmaya çalışıldi ve buna güvenen muhalif gurubada bu algi yerlestirildi.onlara göre secim alindi…esas tehlike İnce nin dedigi gibi bu şizofren grubun bu algi operasyonlarindan sonra 15 mayısta secim sonrasi sokaga dökülmeleri😊.bence sayın yazar biraz bu konuda etrafınıza yardımci olsaniz iyi olur.

  6. “bir değişiklik olmazsa”
    diye başlayalım çünkü her an her şey olabilir. matriks gibi ciddi derinliği olan everything everywhere all at once adlı film tadında listeler kesinleşinceye kadar bütün ihtimalleri bir arada aynı anda değerlendirmemiz lazım.
    seçim yasasında değişiklikler neden yapıldı?
    yani iki kurt politikacı bir araya gelip, kafa kafaya verip neden bu yeni düzenlemeleri hayata geçirdiler? ortak liste oluşturabilsinler diye mi? mhp nin akp listelerinden seçime girmesi o zamanda çok olası değildi lakin bazı yerlerde bir işbirliği geliştirilebilirlerdi nitekim bu seçenek hala masada, bazı değişiklikler olabilir. ama o zaman böyle kapıdan geçen herkesi neredeyse uçan kuşu hatta uçamayanları bile davet edecek hale geleceklerini tahmin etmediler sanırım.
    başkanlık sistemini kotardıkları zaman tahmin ettikleri tablo akp-mhp bloğuna karşı yanlarına çekeceklerini hesapladıkları saadet dışında chp ve hdp olacaktı, chp yi de hdp ile bloka zorlayarak kolayca ekarte edebileceklerini düşündüler. sonradan çok pişman oldukları %50+1 de bu manzaranın güveniyle alınmıştı. böyle duvar gibi yükselecek bir muhalefet bloğu olacağını hesaplayamadılar. bu kez hesaplar ki her şey matematiktir diyoruz bu bloğu parçalamak için yapılmaya başladı. bunlar bir araya gelemezler mantığı ile seçim değişikliklerine gidildi. bir yandan bir arada olamazlar, benzemezler, bir arada kalamazlar, anlaşamazlar, ortak liste yapamazlar diye ellerinde tuttukları medya ile terörize etmek dahil her yolu denediler.
    ama olmadı.
    asıl amaç muhalefet bloğunu parçalamaktı, olmadı.
    işler tersine döndü.
    cumhur bloğu benzemezler haline geldi, %50+1 büyük sorun oldu, ortak listede şimdilik sıkıntı yaşıyorlar. mhp bazı yerlerde değişikliğe gitse bile kendi logosu ve listesini değiştirme olasılığı düşük, yeniden refahta parti içi ittifak kararından dolayı zaten ciddi karışıklık var, bir de ortak liste gibi bir entegreyi göze alabilir mi, imkansız değil ama sıkıntılı. bbp hala biraz şaşkın, hüdapar ve dsp kardan çok zarar gibi görünüyor.
    öte yandan millet ittifakı aksine kenetlenmiş görünüyor. ortak listeyi bile başarabilirlerse bir değişiklik olmazsa şerhimizi koruyalım, bu büyük bir adım olacak. farklı düşünce ve anlayışta olan insanların bir araya gelmesinin ne büyük bir zenginlik olduğunu birlik ve beraberliğin bu topraklarda ne kadar kıymetli olduğunu bize göstermiş olacaklar. sonuçta tek parti sürecinin ne kadar yıkıcı sonuçları olduğunu hep birlikte gördük, yaşıyoruz. ekonomiden tarıma, adaletten sanayiye, eğitimden dış politika her alanda tek parti döneminde hiç gerilemediğimiz kadar gerilemedik mi? paramız bütün zamanların en büyük değer kaybına tek parti akp iktidarı sürecinde uğramadı mı? dünya sefalet endeksi birinciliğine tek parti akp iktidarı döneminde yerleşmedik mi? ekonomimiz 17. sıradan 21. sıraya yine tek parti akp iktidarı döneminde düşmedi mi?
    muhalefette aynı zamanda demokrasi var değil mi? insanlar 3 farlı aday üzerinden tercih yapabilecek ben bunun da büyük bir zenginlik olduğunu mesela sayın inceye yapılan baskı ve eleştirilerin haksızlık içerdiğini düşünüyorum. seçme hakkı gibi seçilmek istemekte bir haktır. “mevcut iktidara “Güle güle” diyebilme imkanını zora sokacağını bile bile yanlış karar ” vermemesini seçmenden beklemeli değil miyiz? ona seçenek sunmayalım demek yerine seçmene derdimizi iyi anlatabilmeliyiz. muhalefetin bir arada olması en büyük zenginliğimizdir onlar bir arada kalmazsa, kalmayı başaramazsa bu hepimiz için büyük bir kayıp olacak çünkü diğer seçeneğin bize sağladığı hayat ve geçim şartları ortada, insanlar temel gıda ihtiyaçlarını bile alamaz hale geldiği bir noktadayız daha nereye gidebiliriz ki???
    görünen o ki, türlü seçeneklere imkan sağlayacak bir seçime gidiyoruz.
    yarın tablo biraz daha netleşecek.
    hayırlara vesile olsun.

    • Muzaffer Sever 9 Nisan 2023 At 08:36
      Meclis kürsüsünde “kurşun şov” yapan Meral Akşener aynı kürsüde kurşun da döktürür mü acaba?

      kurşun neden döktürülür diye baktım sayın sever,
      kem gözlere karşı yapılan bir uygulamaymış, nazara, kötü enerjilere karşı koruma sağladığına inanılıyormuş. eskilerin bilgeliği vardır. bu durumda hanımefendi kurşun döktürür mü bilmem ama döktürse iyi olur diye düşünüyorum. iyi partinin millet ittifakından ayrılmasını isteyenlere karşı
      elem tere fiş,
      kem gözlere şiş.😄

      • kurşunları iyi parti istanbul il binasına dökenlere lafınız yokmu?
        siz millet ile dalga geçmeye devam edin
        bizim öyle batıl inançlara takılacak durumumuz yok

        • Meclis’te kürsüden mermi göstermek nedir? Nasıl bir siyasettir?..
          Akşener inandırıcılığını kaybettiği gibi muvazenesini de kaybetti.
          Mermi göstermek tehdittir. Seni vururum demektir. Bana sevdanın yolları, sana kurşunlar demektir!
          Gölge boksu yapıyor. Don Kişot misali yel değirmenlerine saldırıyor. Kürsüden mermi gösterip tehdit ediyor.
          İyi de kimi?!
          PKK’lı teröristleri mi?
          Hayır…
          Masanın patronu izin vermez!

  7. ustam, afyonun patladığı saatler hangisi..
    Sabaha kadar ne varsa sarınsanda ısınamadığın gece hangi gece..
    Şu mübarek ramazanda akşam evine elinde nar gibi kızarmış bir pide ile gidememek varya!…
    Her neyse….
    “ben sadece bir ev istiyorum, kafamı sokacacağım bir yuva!!!!!”
    diyor anne! kollarının altına sıkıştırdığı iki kız çocuğunu sarmalayarak sıkıca?
    Not: işin ilginç yanı, bunu diyen hem ev sahipleri hemde kiracı🤔.
    Kiracı zaten ev sahibi değil, ama ENBÜYÜK İSTEĞİ:EV! büyüklerden!!!!
    YIKILMAYAN SUYU AKAN ELEKTİĞİ DOĞALDAZI KAPISI PENCERESİ OLAN;
    bir ev! SADECE BİR EV🤗.

    • Listeleri 6-8 kişilik masalarda değilde, myk vs denen tüm partiyi temsil ettiği düşünülen 60-80 kişilik toplantı masalarında belirleyen,
      BELİRLEMEYİ BECEREBİLEN!
      kazanır biline.🤗

    • Görüntü kirliliği oluşturduğu gerekçesiyle depremzedenin kendi imkanıyla bulduğu çadırı kaldıran güzel insanlara ne diyebiliriz
      İki küçük bebesi ile hayvan pisliğinin içine kovulan garibanlar!
      Siz hem anne baba hem insan hem seçmen hem depremzede hem hem …
      Yetkilisi yetkisizi şöyle yapsaydı size:
      İşin var idiyse işyerine yakın bir yere,
      Madem çadırında var çadırların yakınına bir yere..
      Bebekli çocuklu özürlü yaşlı kimsesiz olanlar öncelikli !!
      Derhal birer konteynere!!
      Bulamadınmı ? geçici olarak büyük birer çadır kurup beş on bu şekildeki yardıma muhtaç ihtiyaç duyan insan ailelere sunsanız;
      yemek ihtiyaç ısınma bilimum işler bir kere.
      Bir değil birçek terslik yok mu bu işte???

  8. Öyle acayip yorumlar yazıyorlar ki, sanki muhalefet partileri bu ülkenin partileri, parti üyeleri başka bir düşman ülkenin insanı havası veriyorlar. Ne yapmış muhalefet partileri de böyle bir algıya sahipsiniz? Kendi partinizi neden bu kadar kutsuyorsunuz?
    Muhalefet partileri ülkenin en önemli fabrikalarını mı sattı?
    Dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip 5. ülkesi haline mi getirdi?
    Son yıllarda dindarlığın azalması, dinciliğin çoğalmasını mı sağladılar?
    Geçmediğin yollardan, uçmadığın havaalanlarından cebinden her saniye para çıkmasını mı sağladılar?
    Kuru soğana muhtaç olan yiğitlere onu da yemesin diye soğan fiyatını mı artırdı?
    2012 yılında 12.000 dolar olan milli geliri 2022’de 7000’lere mi düşürdü?
    Bize oy verirseniz ruz-i mahşerde size… diyerek dincilik (dini çıkarlarına alet etmek) yaparak cennetten arsa mı sattı?
    Nasıl bir adaletsizlik yaptı?
    Genel başkanı geçmişte yapıkları hatalar nedeni ile birçok konuda özür dilemedi mi?
    ….makara…. diyen birini elçi mi yaptı? Televizyonda liderlerinin görüntüsünü mü kutsadı? Liderinin adına salavat mı getirdi? (Bunları yapan oldu google bulur size).
    Dünya şeffaflık endeksi, hukukun üstünlüğü endeksi, islamilik endeksleri gibi sıralamalarda ülkemizi son 20 yılda en gerilere mi düşürdü?
    AİHM mahkemesinde en çok dosyası olan ikinci ülke durumuna mı düşürdü?
    Daha çok şey yazabilirim, lakin değmez…
    Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir sözü ile bitireceğim; Bu ülke hepimizin, hepimiz aynı kilimin desenleriyiz…

  9. İttifaklar meclise girebilmek içinse iyi midir?
    Shp ile etnik siyaset te taşınmıştı diyorlar.
    Yıllar sonra hizbullahtan fötücülerden cemat tarikatlardan bahsedip, onları da sokacaklar meclise diyolar! (ben demiyom tvde deniyo)
    Ama aynı listede vatan millet sakarya edebiyatı ile☹️….
    kafam oldu soğansız sarımsak kokulu çorba
    Şu ön yargı ve sınırlamalardan kurtulmak:
    şu kadar şu kesimden bu kadar kadın erkek olmadı Av. Dr. çifçi çoban melek..
    Not:bunlardan almalı bir örnek, lakin en iyisini, en işe yarayanını, en bilgilisini, en en en.. bulabilmektir marifet🤗.
    Yönetirken iki çeşit çıkıyor karşımıza:
    -Tek adam hükümranlığı altında silik bir siyaset! yada tek adam koordinesinde birleşsin masadaki herkes🤗
    -Bir ihtimal daha var, o da taşeron siyaset 😊. Nasıl mı? paralelline baksın herkes görecek! Göremedin mi işte o da dış güçler dış güçlü siyaset😡.

  10. İyi saatte olsunlar, ben orayı geçiyorum!
    Bu seçimde , deprem bölgesinden dışarıya giden vatandaşlardan 1,662 bin kişi adres kaydını yaptırmamış , dolayısıyla oyunu kullanabilmesi için bulunduğu yerden deprem bölgesine gitmesi gerekecek , acaba kaç kişi bir oy için bu meşakkati göze alır ?
    Bana göre bu vatandaşların -yakın yerlerde olanlar belki- çok büyük bir kısmı oylarını kullanmayacaklardır , zira bu insanların yaşadıkları acıların tarifi mümkün değil, her işi bitti de oyla mı uğraşacaklar !
    Oysa bizim anlı şanlı YSK. muz , bu konuda , bir heyet marifetiyle deprem bölgesinde bir hafta süren bir inceleme ve araştırma yaptırmıştı , hani her şey yolundaydı , bir sorun yoktu !
    Bir kere bu felaket depreme rağmen neden bu seçim , zamanında değil de bir ay öne çekilerek yapılıyor !
    Hatta bana göre bütün partiler anlaşarak bu seçim , hiç olmazsa Eylül-Ekim aylarına alınabilirdi, böylece depremzede vatandaşların da seçime katılma imkanları her bakımdan
    daha da artardı , daha rahat olurdu.
    Görüldüğü gibi iktidarıyla , muhalefetiyle istisnasız bütün partiler ,aleni bir şekilde milletin değil tamamen kendi menfaatlerini , kendi işlerini düşünüyorlar !
    Onun için işte bunlardan ülkeye bir hayır gelmiyor , al birini vur ötekine !
    Bu durum , her zaman dediğim gibi bizim siyasette ahlakın olmadığını açık ve net bir şekilde gösteren tartışmasız ibretlik bir örnektir !

    • Mucib bey “acaba kaç kişi bir oy için bu meşakkati göze alır ?” diye sormuşsunuz;
      siz nerde yaşıyorsunuz bilmiyorum ama her seçimde yüzbinlerce seçmen uçağa atlayıp gümrük kapılarında oyunu kullanıp geri dönüyordu, allahtan akparti yurtdışında oy kullanabilmeyi sağladı da artık o kadar masrafa girmeye gerek kalmadı!

      • Onların tuzu kuru , olabilir , ben depremzedelerden bahsediyorum , anlatamadım herhalde !

    • Kişiler üzerinden ve inanç etnisite sömürüsüyle siyasi ticaret için SON SEÇİM bu seçim sayın Özal.
      Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldılar
      Her türlü vatan millet bayrak sevgisini yok saydılar
      İnancı rengi boyu posu hatta cinsiyeti ayırıp birbirine kırdırdılar
      Bir kesimde yeniden kuruyan sünger gibi içine çekilme olurda,
      Karşı çatıdaki incir üzüm isot salça fermente olmazmı, kuruyup kışın kullanılmaz mı?
      Daha 5 yıl çıkarıp çıkarıp ambardan kilerden suya ıslayacağız kimini, pişirip yiyeceğiz afiyetle inşallah hepsini😂.

  11. Karamollaoğlu.. Davutoğlu.. Babacan..
    CHP’nin listesinden seçime girmeyi kabullendiniz.. Aynı partinin mensupları oluverdiniz..
    Bugün milletvekili listeleri açıklanınca..
    CHP’liler kıyameti kopartacaklar, “Bu üç partinin adamları ne doldu buraya” diye..
    Üç partinin adayları, “Bize yazık değil mi, üstümüzdeki ateisti TBMM’ye taşımak için seçmenden oy isteyeceğiz. Belki de bize sıra gelmeyecek, ilk sıradaki ateist meclis’e girecek” diyerek, vicdan muhasebesine dalacak..
    Şöyle düşünün:
    Seçmensiniz.. Sandık başına geldiniz, önünüzde oy pusulası..
    CHP listesine oy verseniz..
    İçinde “gaylere, lezbiyenlere özgürlük” diyen de var..
    “Ayasofya müze olsun, hatta Sultanahmet Camii de müze olsun” diyen de var..
    “Gay’lik Allah’ın haram kıldığı eylemdir, toplum gündeminden çıkartmamız lazım” diyen de var.
    “İstanbul Sözleşmesi’ne bir haftada geri döneceğiz. Bu kırmızı çizgimizdir” diyen de var.
    “İstanbul Sözleşmesi ailenin intiharıdır. AK Parti’nin en büyük günahlarından (Şimdi o günahtan AK Parti döndüğü de bir gerçek)birisidir” diyen de var.
    “Seccadeye ayakkabı ile basan” da var..
    “Seccadeyi gözyaşı ile sulayan” da var..
    “6284 kutsalımızdır” diyen de var..
    “6284 ailenin sonu olmuştur” diyen de var..
    Aynı listede..
    Şeytan gibiler de var..
    Melek gibiler de var..
    Sadece CHP’iler açısından değil, dananın kuyruğunun kopması..
    İttifaktaki diğer üç partinin adayları için de, yolun sonu geldi..
    “Altılı masa.. Parlamenter sistem.. Cumhurbaşkanlığı sisteminin yanlışları.. Bunlar güzel oyalanma sebepleri idi.. Ama ben seçmenden, kendime nasıl oy isteyeceğim.. Hangi yüzle isteyeceğim. Benim üstümde, benim partimi iki defa kapattıran, Hocamı cezaevine koydurmak için didinen, Anayasa Mahkemesi’nin kapısından ayrılmayan adamlar, benim üstümdeki sırada varken.. Ben kendime nasıl oy isteyeceğim” muhasebesi ile karşı karşıya kalacaklar..
    Dananın kuyruğu kopuyor..
    Kuyruk bir şey değil.. Dana da kim vurduya gidecek, işin kötüsü o!

    • kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.
      sen asıl buraya bak.
      dana yediği taşı bilir.

      • Milli Görüş’ü, maalesef tarihe böyle gömdüler..
        2018’de bir afra-tafra ile, “Biz logomuz olmadan seçime girmeyiz” diyerek Tayyip Erdoğan’a posta koydular..
        Gidip CHP’ye yamandılar.
        2018’de Cihangir İslam ve Abdulkadir Karaduman ile TBMM’ye girdiler.
        Şimdi yeni dönemde, ikisi de aday bile olamadılar..

  12. O Davutoğlu…. AK Parti’nin genel başkanı olarak başbakanlık yapan, “Ömrüm CHP ile mücadele ile geçti” diyen Davutoğlu, CHP listelerine tav oluyor… Ne hazin bir son.
    O Karamollaoğlu… Milli Görüş çizgisini temsil iddiasında olan güya bilge lider. Rahmetli Erbakan’ın cezaevinde kalması için imza veren CHP’nin himmetine muhtaç olmak…
    O Babacan… Bir yıl önce (27 Nisan 2022) “Bizim kendimize güvenimiz tam. Demokrasi ve Atılım Partisi önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararı almıştır.” diye atıp tutuyordu.
    Neymiş kendi şanı? CHP listelerine tav olmakmış…
    Siyasette ilkesizliğin, sözünü çiğnemenin, kibir ve vefasızlığın çirkefliğinin en kötü örneklerinden biri ile karşı karşıyayız.
    Şu işe bakın.
    Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Uysal, kendilerine ümit bağlayan insanlara; adaylarımız CHP listelerinden seçime giriyor. Oy pusulasında Altı Ok’a mühür basacaksınız diyorlar.
    Sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden bu genel başkanların ardına düşen insanlar… Oy pusulasında Altı Ok’a mührü basabilecekler mi? Elleri titremeden, vicdanları sızlamadan, “çıktığımız yolda gele gele Altı Ok’a mühür basmak, CHP’ye koltuk değneği olmak varmış” diyebilecekler mi?

Yoruma kapalı.