Simgesel mesajlarla gidilen bir seçim sürecine girildi.. Yol düz değil, kasislerle dolu…

46
Reklam

Ülkemizin en güzel kentlerinden Bursa’dan ne zaman söz etmek gerekse, isminin önünde sıfat olarak ‘yeşil’ sözcüğü kullanılır…

‘Yeşil Bursa’ diye söz ederiz Bursa’dan.

Bursa’nın bir özelliği de, ülkemizde üretilen pek çok otomobil markası ile otomotiv yan sanayiine ev sahipliği yapmasıdır.

Geçen hafta sonu Amedspor’u sahasında ağırlayan Bursa’da, tribünlerde, biri ‘Yeşil’ namıyla maruf tetikçiyi diğeri de vaktiyle faili meçhul cinayetlerde kullanıldığı bilinen ‘beyaz Toros’ diye zihinlere kazınmış bir otomobili temsil eden iki dev pankart açıldı.

Futbol karşılaşması için Bursa’ya gelmiş oyunculara hoş olmayan muameleler de yapıldı.

Otomobil memleketi yeşil Bursa’da ‘beyaz Toros’ ve tetikçi Yeşil

Bir yönüyle zekice bile bulunabilecek simgeler bunlar…

Tabii o iki simge, ülkemizin karanlık bir döneminin simgeleri olmasaydı…

Reklam

Diyarbakır’ın spor kulübü Amedspor ilk kez kendi ili dışında bir yerde maç oynamıyor; hiçbir dış saha karşılaşmasında böyle bir muameleye maruz bırakıldığını işitmedik. 

Acaba bu olayla ilgili soruyu “Neden Bursa’da?” diye değil de “Neden şimdi?” diye mi sormamız gerekiyor.

“Neden şimdi?” sorusunu sormamızı haklı gösterecek önemli bir süreç yaşanıyor ülkemizde.

Pankartlarla verilen mesaj sırasında, Millet İttifakı liderleri kendi içlerinden birini cumhurbaşkanı adayı olarak belirleme çabasındaydı. Bir yılı aşan bir süre boyunca 6 kişi olarak varlığını sürdürmüş ve o süre boyunca ‘6’lı masa’ olarak anılmış -şimdilerde ise adını ‘Millet İttifakı’ olarak yenilemiş- muhalefet cephesi bir sarsıntı geçirmekteydi.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, maçtan bir gün önce, masayı terk etmiş, diğer beş lideri yalnız başlarına bırakmıştı.

Ayrılma sebebi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday gösterilmek istenmesiydi.

Tuhaf protestoya sahne olmuş maçtan bir gün sonra yeniden masaya döndü İYİ Parti lideri…

İki olay arasında irtibat kurmayı gerektirecek bir ilişki var mıdır?

Reklam

Doğrusu bu sorunun cevabını bilmiyorum. Ancak bana yine de, fotoğraflı pankartlarla verilmek istenen mesaj için Bursa’nın seçilmesi kadar, muhalefetin sarsıntı geçirdiği bir zaman diliminde olayın sahnelenmesi de ilginç geliyor.

Tuhaf bulduğum mesajı ‘Yeşil’ ve ‘beyaz Toros’ üzerinden geçen hafta sonu Bursa’da verme girişiminde bulunanların ‘komplocu’ yaklaşımlarına, okurlarımın kafasını daha fazla karıştırarak katkıda bulunmak istemem. Fakat yine de bu kadar tesadüfün kendiliğinden olabileceğini düşünmeyi de akla ziyan bulurum.

Neyse.

Yanlışlıktan dönüldü, Meral Akşener kendisi ve partisinin muhalif cephede bulunmasının bu seçimde gerekli olduğunu sonunda anladı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına da onay verdi.

Önemli olan bu.

Kendisi veya konuya yaklaşan başkaları, iki olay arasında irtibat kurmamış olsalar bile, Akşener’in ‘6’lı masa’ya dönmesi, Türkiye’nin karanlık dönemini hatırlatmayı amaçlayan mesaj için Bursa’yı seçenlere bir cevap teşkil ediyor.

Yine de olağanüstü dikkatli olunması gereken 65 günlük bir döneme girildiği akıldan hiç çıkarılmamalı.

Hiç unutulmaması gereken gerçek şu: ‘Yeşil’ ve onunla birlikte bir dönem birkaç ilin sakinlerine dehşet saçmak üzere ‘beyaz Toros’ ile dolaşanlar, kendilerine o görevi verenlerin amaçladıklarının tersine, terörün azmasına sebep olmuşlardı.

Belki de kendilerini görevlendirenlerin amacı da buydu, iddia ettiklerinin aksine…

Kim bilir…

‘Yeşil’ ve ‘beyaz Toros’ isimleri geçtiğinde akla derhal gelen bölge, mayıs ayının tam ortasında yapılması planlanan genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ‘anahtar’ işlevi görecek.

Kamuoyu yoklamalarında iktidar ile muhalefetin muhtemel oy oranları birbirine yakın görünüyor; o bölge halkının oylarını diğer bölge insanlarından daha fazla aktardığı parti durumundaki HDP’nin seçimde takınacağı politik tavır sonucu belirleyebilecek gibi.

İktidarın çıkaracağı cumhurbaşkanı adayı ile Millet İttifakı’nın aday çıkarmayı kararlaştırdığı Kılıçdaroğlu arasında mı geçecek yarışma, yoksa güçlü bir üçüncü aday daha mı olacak yarışta?

HDP’nin adayı?

Başka adaylar da çıkabilir elbette, ancak dikkate alınması gerekebilecek olanların sayısı fazla değil.

Sonuçta HDP de aday çıkarttığı takdirde seçimin ikinci tura kalma ihtimali var.

İkinci tura kalındığında da HDP’li seçmenin oyları için tercih edecekleri kişi ipi göğüslemeye en yakın aday durumunda.

Görüyorsunuz, tablo çok açık: Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında geçeceği şimdiden belli olan seçim yarışında, HDP’nin üçüncü bir adayla yarışa katılıp katılmayacağı, katıması ve seçimin ikinci tura kalması durumunda HDP’li seçmenin oyunu hangi ittifaktan yana kullanacağı belirleyici bir unsur.

Doğal olarak, HDP yönetiminin, genel seçimde kendi listesini başarılı kılmak için çaba gösterirken, cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin adayını tercih etmesi beklenir.

Ancak HDP kendisinin hafife alındığı görüntüsünden rahatsız.

Millet İttifakı’nın belirlediği ismin gerçek anlamda ‘muhalefetin ortak adayı’ olduğuna ikna edilmeyi bekliyor en azından HDP.   

İYİ Parti lideri Meral Akşener’e ‘HDP seçmeni’ kimliğiyle Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden yönelttiği şu soruda olduğu gibi:

“Çok güvendiğim HDP yönetiminin kararı hangi yönde olursa benim de oy tercihim aynı yönde olacak, doğal olarak. HDP’li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?” 

Geçtiğimiz aylar Millet İttifakı ile HDP arasında yakınlaşma olmaması için sergilenen gayretlere sahne olmuştu; İYİ Parti’nin açık tavrı o çabanın başarılı olmasını sağladı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını benimsediğine göre, onun HDP’den gelen görüşme davetine olumlu cevap vermesine ses çıkartmayacak mı İYİ Parti? 

İktidar cephesi bu konuyu hiç kuşkusuz sürekli kaşıyacaktır.

“Dikkatli olunması şart” derken, sadece Bursa’da verilen mesajın hafife alınmamasını değil, İYİ Parti’yi bugünkü tutumunu sürdürmede zorlayacak oldu-bittiler konusunda da ihtiyatlı olunmasını kast ediyorum.

Zor ve muhataralı bir döneme girildi.

Sağduyuya en fazla muhtaç olunacak bir dönem.

Masanın bir kez daha sarsılmaya tahammülü olacağını sanmıyorum.

Edip Cansever’in ‘Masa da masaymış ha’ şiirini gel de hatırlama.

Şiir şu:

Masa Da Masaymış Ha

Adam yaşama sevinci içinde

Masaya anahtarlarını koydu

Bakır kâseye çiçekleri koydu

Sütünü yumurtasını koydu

Pencereden gelen ışığı koydu

Bisiklet sesini çıkrık sesini

Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu

Adam masaya

Aklında olup bitenleri koydu

Ne yapmak istiyordu hayatta

İşte onu koydu

Kimi seviyordu kimi sevmiyordu

Adam masaya onları da koydu

Üç kere üç dokuz ederdi

Adam koydu masaya dokuzu

Pencere yanındaydı gökyüzü yanında

Uzandı masaya sonsuzu koydu

Bir bira içmek istiyordu kaç gündür

Masaya biranın dökülüşünü koydu

Uykusunu koydu uyanıklığını koydu

Tokluğunu açlığını koydu.

Masa da masaymış ha

Bana mısın demedi bu kadar yüke

Bir iki sallandı durdu

Adam ha babam koyuyordu.

ΩΩΩΩ

Reklam

46 YORUMLAR

  1. MİLLETİN PARASIYLA TERÖRİST BESLEMEYE DEVAM!!!!
    “HDP’nin Hazine yardımı hesabına tedbiren bloke konulması kararı kaldırıldı
    Anayasa Mahkemesi (AYM), Halkların Demokratik Partisinin (HDP) kapatılması istemli davada, partinin Hazine yardımı hesabına tedbiren bloke konulması kararını kaldırdı.”

  2. Tribünlere siyaset sokulmasının provokasyon olduğu görülüyor. Denetimler daha da sıkılaştırılması gerekir. Tribünlerde siyasi gösteri yapan ve slogan atanlara daha fazla yaptırım uygulanmalı. Yoksa bu tür olayların önü alınamaz.

  3. İSTANBUL’DA ALTI (6) HASTANE DAHA
    Kahramanmaraş depremi nedeniyle İstanbul’da yapılan depreme dayanıklılık testinden 6 hastane daha geçemedi. Ve kapılarına kilit vuruldu
    Ya Kahramanmaraş depremi olmasaydı?

  4. HDP’Yİ SORANLARA
    Dün buradan”KAPATIN ŞU ŞOM AĞZINIZI” diyerek, Millet İttifakı içinde olup, HDPyi diline dolayanlara verilmesi gereken cevabı vermiştim.
    HDP gibi çetrefilli “tuzak” soru soranlara:
    “–Bu süreçte biz kendimize Kemal Kılıçdaroğlu’nu vekil tayin ettik. Patron o’dur. Bu soruların cevabını çok merak ediyorsanız, bir zahmet gidip o’na sorun.”
    demelerini şiddetle tavsiye ettim.

    • Sayın yk hayırdır inşallah, daha düne kadar seçimlerde bunların alayı gidici diyordunuz, bakıyorum şimdilerde 6lı masanın çarpık bacaklarına sımsıkı yapışmış gibisiniz, ne iş???

      • Sayın h gayret!
        2015 yılındaki suçlara binlerce hatta milyonlarca suç eklenmiş.
        Koltuğu o zaman bırakamayan,
        şimdi bırakabilir mi?
        Temel tezim olan ” Seçim- meçim olmaz” düşüncenin tamamen arkasındayım.
        Göreceksiniz:
        “Ülkeyi yaz sıcağında ateşe verecekler”
        Neden yazın?
        Kışın birkaç gariban ısınmasın diye.

        • Hocam rahat olun Ali Namlı beye verilen cevapl çok yerinde ve çok doğru. Sizin iyi niyetiniz hiç bir işe yaramaz. Sakin olun lütfen.

    • Tamam da her kesimin alt sınıf insanları bu konuda önyargılarıyla milliyetçi damarını açığa vurarak düşünüyor. Bu konuda başta CHP’lileri susturamazsınız. Bırakın kim ne istiyorsa söylesin ittifak yetkilileri de ona göre çareler arasın.

      İktidar yandaşları PKK diye bu kadar bağırdıklarına göre PKK’yı seçimlerde kullanacaklar demektir. İnsanlar konuşsun ki belki vazgeçerler.

  5. yüce Rabbim Kur-an ‘da yüzlerce defa “Akletmez misiniz Düşünmez misiniz” diye kullarını uyarıyor, âmâ cumhur ittifakı ve tüm avenesinin alıcıları kapalı olduğu için Rabbimin bu uyarısını almamışlar/almıyorlar! Allah bütün kullarını her konuda düşünmeye sorgulamaya mecbur kılıyor. Ezcümle “Kurtlu bulgur” fetvasına karşı çıkacaksın

  6. Ben , Kürt sorunu konusundaki görüşlerimi muhtelif zamanlarda , bu köşede dile getirmeye çalıştım ; bu bakımdan bu günkü yorumum yine tekrar olacak .
    Devlet tam 163 seneden beri (1860) bu sorunu hep silahlı mücadeleyle , hep şiddetle , hep baskıyla çözmeye çalıştı , ne yazık ki üstesinden gelemedi , gerçeklere aykırı davrandığı için gelmesi de mümkün değildir !
    ‘ Dağda tek bir terörist’in kalmadığını düşünelim, sorun gerçekten çözülmüş mü olacak !
    Şikayet edilen konuları bir kenara bırakalım, ölen insanlar , onların acıları, onların bıraktığı kin ve intikam duyguları ne olacak !
    ‘Çözüm Süreci ‘ gerçekten bu konuda atılmış çok gerçekçi, çok yerinde bir davranıştı !
    Ama ne yazık ki içi boş bırakıldı ve hem siyasi yöneticiler hem de terör örgütü tarafından alabildiğine suistimal edildi !
    Devletimizin ; hiç çekinmeden , hiç gocunmadan , büyük ve güçlü, kendine güveni tam, kadim bir devlet olarak oturup her şeyi açık açık konuşması , görüşmesi , tartışması ve nelerin yapılıp nelerin yapılamayacağını düşünmesi , belirlemesi , icra etmesi gerekir !
    İnsanlar konuşa konuşa , hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşırlar .
    Şimdi buradan da güncel konumuza geçelim ; M.Akşener’in , millet ittifakında , bu konudaki tutum ve davranışı da işte yukarıdaki açıklamalar ışığında tamamen gerçek dışıdır , akıl mantık dışıdır , kin ve intikam doludur , külliyen yanlıştır !
    Belli ki önümüzdeki dönemlerde masanın yine devrilme riski var , hem de oldukça kuvvetli bir risk var !
    Hayırlısı bakalım .

    • bir 163 yıl dahageçer bu bakış açısıyla hem sizin hemde Meral hn ‘ın.
      Dağdakiler Emperyalist lerin piyonu yada askeri. Kürdüde vardır ermeniside. sanki kendini islamın askeri diye duyuran yok mu ki? Bunlarla sınırlarımız içindeki vatandaşlarımızı aynı kefeye koymak ta ne olaki? doğrumu?
      Masayla dağdaki çobanın alakasını hiç kimse anlayamadı!!!

    • Sorun ne ise çözelim.Diyarbakirli bir vatandaşın canakkaleli bir vatandastan ne eksiği var
      .Dil mi kurkce konusuyorsun, Cumhurbaşkanı mi olmak istiyorsun olabiliyorsun.
      Bana birtane eksik söyleyin bir tane ayrıcalık söyleyin eksik olan.
      Ha ben özerk yaşamak istiyorum dersen ozaman ülkeyi 72 parçaya bolmemiz gerekir orada durun derim.

      • Ben bunu çok geç gördüm , bu saatten sonra bir faydası olur mu , bilemem , zaten konu da çok çok karmaşık ve uzundur .
        Sadece şu kadarını söylemekle yetineceğim ; evet dediğiniz gibi her şey olabiliyorlar ama bir tek Kürt olamıyorlar !

  7. sayın bahçelinin akşeneri ilkesizlikle suçlamasını sayın koru da dahil herkes gündemine taşıdı, burası da dahil eski kayıtlar ortaya çıktı, neler neler…
    çoğunu unutmuşuz, bazılarını atlamışım, kimini bilmiyormuşum.
    muhalif medyada dün videolardan geçilmiyordu, tutarsızlıklar geçidi vardı.
    sanırım sıkı bir ilke dersi verilmiş oldu değil mi?

    sayın akşenerin masadan kalkışı ve ardından son derece kısa süre içinde olanlar bize halkın bir değişim istediğini açık açık gösterdi, sayın akşeneri tekrar masaya yakasından tutup oturtttukları gibi hiç birinin benzer bir davranış gösteremeyeceklerini de öğretti. kontrol iktidardan halka geçti. bunu herkesin doğru okuması lazım.
    şimdi, toplumun büyük bir kesiminde bir çok şekilde dile getirildiği, altı çizildiği gibi “bunlar koltuğu bırakmayacak” düşüncesi,
    “gitmemek için her şeyi yapacaklar” endişesi var.
    ne kadar acı bir durum

    hdp kilit parti duruma geldi. sadece % 10-12 oyu olan bir parti, ülkenin geleceğini belirleyecek. peki, bu partiyi böyle önemli bir yere kim getirdi? yanlış kullanılan başkanlık sistemi değil mi? hdp nin kilit parti durumuna gelmesiyle bir sorununuz varsa bunu sistemi kurgulayanlarla paylaşın. şimdi elimizde bir matematik var.
    hdp oyları belirleyici olacak. nokta.
    biz muhalefetin kazanmasını istiyoruz. hdp ile görüşülmesi gerekiyorsa elbette görüşecekler. güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçince artık hdp kilit parti olmayacak. işte hdp den rahatsız olanlara, muhalefete oy vermek için iyi bir neden.
    tabi bazıları hdp den rahatsız olmuyor, aksine, daha çok bir aparat olarak kullanıyor. onların vatan millet gibi dertleri yok, işleri rant. o hain, bu ajan, bu dış güç, diğeri dinsiz, öbürü terörist diyerek, bölerek, ayrıştırarak ülkeye fitne fücurla kutuplaştırmak. masanın tekrar bir araya gelmesi bu nedenle bütün planlarını bozdu, iyi partinin masada olmayışı hdp-chp ilişkisini criminize etmeyi kolaylaştıracaktı, deva, gelecek ve saadet ayrı ittifak kurmak zorunda kalacaktı, ama olmadı. umutlar yeşermedi, milletin meseleye el koymasıyla aksine masa hiç olmadığı kadar güçlendi, meral hanımım asabi çıkışı kemal beyin adaylığının bile coşkuyla karşılanmasına neden oldu, moral üstünlük hiç olmadığı kadar sağlandı. bunun üzerine koca koca insanlar gazetecisi, siyasetçisi utanıp sıkılmadan saatlerce sayın akşenerin yüzü asık mıydı değil miydi tartıştılar iyi mi?
    yüz ifadesinden medet umar hale gelmişler, çok acı cidden.
    ekonomi enkaz, kurumlar enkaz, tarım, hayvancılık, sanayi enkaz, yargı enkaz, eğitim enkaz, şehirler enkaz. ama bunların öncelikli meselesi meral hanımın yüz ifadesi. yarın da ceketinin rengini konuşurlar artık,
    acaba hanımefendinin ceketinin rengi nasıl bir mesaj veriyor?
    bırakalım saatlerce tartışınlar…

    • şimdi gelelim muhalefet ve hdp ilişkisine.
      burada rasyonel olmamızı gerektirecek bir durum var mı?
      var.
      öyleyse rasyonel olmak zorundayız değil mi?
      geçmişte ayrı ama birlikte bir ilişki yerel seçimlerde yaşandı ve hdp karşılıksız destek verdi. hdp bu seçimde tanınma ve hesapta olma yönünde bir irade ortaya koyuyor, demirtaşın mektubu bu açıdan önemli. öneri ve talepleri aslında mithat sancar tarafından yine kamuoyunun önünde dile getirildi. bana kalırsa muhalefete düşen tek şey iktidarın her zaman bizden esirgediği şey;
      şeffaflık.
      kürtler bizim kardeşlerimiz, biz et ve tırnak gibiyiz. artık 6.5 milyon oyun talebi halkın önünde konuşulmalı ve tartışılmalı ve bir ortak paydada buluşulmalı. herkes açık, net ve şeffaf olmalı.
      bu tutum hem muhalefete iktidar yolunu açacak,
      hem hep birlikte yaşama irademizi güçlendirecek,
      hem de yarınlara umutla bakmamızı sağlayacaktır.
      içinde olduğumuz bu karanlık günlerde
      en çok ihtiyacımız olan şey, umut değil mi?

      • Hdp kapatılma sorunu yaşıyor (yani hukukla muhatap) şu anda bildiğim kadarıyla. Bir masanın yada başka bir partinin bu durumdakiyle anlaşma sözleşme yapması akıllıca olurmu ddm hn?
        Masaya bir öneri gelse CB oylaması gibi oylamaya tabi olur! sonuç belli.
        Öyleyse, bir parti özel anlaşma konuşma haberleşme yapabilir ancak. yani sonuç: kendi partisi içine alır !..
        (ne kadar uyarsa ammaaannn).
        Not:kimsenin bir partiden onunla konuşma bunu deme onu yapma deme lüksü yada hakkı yoktur!
        Varsa hukuken bir elinden gelen,
        ardına koymazsın zaten!😡
        Bezdirdiniz bu milleti komple çözecekler seçmenler bu sefer bu işi; kökten.

        • hdp nin kapatılma sorunu ayrı bir garabet.
          “Varsa hukuken bir elinden gelen,
          ardına koymazsın zaten!😡”
          hdp neden kapatılmıyor sorusuna cevap aramalıyız belki de.
          yani madem bir suç var neden gereği yapılmıyor?
          yani bu durumda hdp üzerinden kimseyi terörize edemezsiniz artık değil mi?
          bana kalırsa her şeyin millet önünde konuşulması anlaşmaların sözleşmelerin akıllıca olması için yeterli ve gerekli,
          h-dp kapatılsa a-dp açılacak, parti kapatmak tabela değiştirmek demek. önemli olan da zaten parti değil, seçmen. anlaşma sözleşme seçmenle yapılacak.
          bezdik cidden,
          değiştireceğiz bu bozuk düzeni tümden.

    • Meral hn ın dönüşünü başarı olarak göruyorsunuz anladım iyi oldu peki aşağıdaki ifadeler ne oldu ????
      “Milletin ortak iyiliği için iyi niyetlerle oturduğumuz 6’lı masa, artık potansiyel adayların tartışıldığı bir ortak akıl platformu olmaktan çıkmıştır. Tek bir adayın tasdiki için çalışan, bir noter masasına dönüşmüştür.”
      şahsi hırslar, Türkiye’ye tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki kişisel ajandalar uğruna, mübah sayılan kuyruklu yalanlar milletin kazandığı bir büyük hakikate tercih edilmiştir. Anlamış olduk ki yenilgi yenilgi büyüyen küçük hesaplar, 85 milyonun kazandığı kutlu bir zafere tercih edilmiştir”
      6’lı masa artık millet iradesini, kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Milletin ortak iyiliği için iyi niyetlerle oturduğumuz 6’lı masa, artık potansiyel adayların tartışıldığı bir ortak akıl platformu olmaktan çıkmıştır. Tek bir adayın tasdiki için çalışan, bir noter masasına dönüşmüştür. kumar masası VE noter masası.
      Siyasette dün dündür kabul ama bukadar kısa sürede biryerden emir almış gibi 180 derece çark insanı iğreti ediyor.
      Ayrıca HDP tabiki herkes görüşmeli şuan itibariyle yasal bir parti peki 2 zıt görüş bu partiyi nasıl hazmedecek sorun burda ileride tekrar yol kazası olur ise buyuk sıkıntı olur .

      • ben, meral hanımın dönüşünü başarı olarak görmüyorum, onu, milletin masaya geri döndürmedeki “muhalif seçmenin ferasetini” başarı olarak görüyorum.
        iyi oldu çünkü artık masayı kuran, liderler değil, millettir.
        altılı masa artık milletin masasıdır.
        efendim aşağıdaki ifadeler ne olmuş?
        sayın akşener, ülkücü yapıdan geliyor, bu yapının biraz sert maskülen hırçın bir yapısı var dolayısıyla yapısal bir tepki gösterebiliyor, alınganlık yapabiliyor.
        öncesinde ne anladıysa yanlış anlamış hanımefendi,
        sonuçta anlamış oldu ki millet ona masada bir arada kalacaksın diyor.
        benim anlamadığım bunu sizin neden sorun ettiğiniz?
        dün, sayın bahçelinin ifadeleri size hatırlatıldı değil mi?
        bu ifadeler sizin için ne olmuştu? bunların yanında sayın akşenerin ifadeleri çocuk tekerlemesi sayılır, siz sorun etmediniz değil mi?

        sarf ettiğiniz kenar mahalle kahvesi ifadeleri size yakıştı mı?
        gösterdiğiniz tepki çok bayağı olmadı mı?
        “Paul’un Peter hakkında söyledikleri, aslında Peter’den çok Paul’u tanımamızı sağlar” der Spinoza.

        bakınız insan yanlış yapar, hele aşırı stres altındaki siyasilerin yanlış yapma ihtimalleri çok daha yüksektir,
        hatadan erken dönmek erdemdir,
        hatasını anladığı halde hatadan dönmemek ise eleştirilebilir
        sayın erdoğanın mısırla ilişkiler konusunda yaptığı hatadan dönmesi gibi yıllar süren dönüşlerin faturası yüksek olur.
        ileride tekrar yol kazası olursa bizler, akıllı, basiretli ve ferasetli seçmenler olarak duruma müdahale edeceğiz,
        yol kazaları her zaman olabilir, olmaz diyemem,
        hatta yarın olabilir, kendimizi bundan soyutlamanın bir yolu yok,
        çözüm ise her zaman biziz.
        maalesef siz ülkenin bu hale gelmesine seyirci kaldınız, engel olmak yerine destek oldunuz, yanlışa itiraz etmek yerine savundunuz
        biz daha duyarlı olacağız.

  8. mesele tümseği sağ salim aşıp bir şeylerin artık değiştiğini millete göstermek eğer bu fırsatta değerlendirilemez ve iş yine şakşakçıların eline kalırsa ülke en az elli yıl geriye gider hdp dediğiniz partiyi mevcut iktidar bu hale getirdi eğer sonuç buysa sebebi bizzat iktidar bu yüzden bu kuru milliyetçiliği bir kenara bırakıp geleceğe güvenle bakacak bir siyasi ve toplumsal zemin inşa etmekten başka bir yol ve çare yok. meral akşener bu damarını en azından şimdilik geleceğin hatırına bir kenara bırakıp geçenlerde de dediği gibi topluma kulak vermeli yoksa bütün fatura ona kesilecek
    hiçkimse böyle birşeyi istemezken o da sağduyulu davranacaktır muhakkak…

  9. MASA DAĞI

    Yazar masanın bir kez daha sarsılmaya tahammülü yok demiş, sözcü gazetesinin yazarı da iktidar kesin gidici diyor. Allahım aklıma mukayyet ol ne oldu bu yazarlara. Şiirde olduğu gibi bütün varlarını yoklarını bu masaya koymuş görünüyorlar. Oysa masa6 nın uzlaştığı kağıtta yazdığına göre 5+2+1 c.başkanı yardımcılığı ki normal yardımcı olsalar dert değil, bunlar parti başkanı ve kararlar ortak alınacak. Bu masanın yeninden kurulmasından sadece Fetö ve Pkk mutlu olmuştur. Çünkü terör örgütleri kriz sever, çok başlı yönetilemeyen ortamlarda serpilip neşvü nema bulurlar. Düşünün 7 benzemez çarpışırken örgütlü ve çelik çekirdek olan fetö ve pkk gibi örgütler nasıl eylemler yapabileceğini. Bir bakmışsınız yazarın korktuğu yeşilli günlere değil 15 temmuz öncesine dönmüşüz.
    Yazar hiç endişe etmesin hdp nin şimdi naz yapar gibi göründüğüne, mezarından nihat atsız yahut türkeş gelse ve kılıçdaroğlunun yerine aday olsa koşa koşa ona oy vermeye gidecekler. Bu konuda müsterih olun.
    Dün biri akparti gençleri ayırdı akgençlik lüks içinde yaşıyor, aç gençlik seçimi bekliyor demiş. Bu ülkede parayı kimlerin kazandığı, paranın nerede olduğu, paranın nerelerde yendiği bellidir. Kadıköy kafelerinde, bağdat caddesi kafelerinde ak gençlik mi oturuyor. Ataköyde, bakırköyde, şişlide, beşiktaşta, ataşehirde, alkentte akgençlik mi yaşıyor. Bodrum,marmariz çeşmede çılgınca eğlenenler akgençlikmi sanıyorsunuz, buralarda chp nin oyu %75. Kalanı da iyi parti, hdp vs. Tavernalarda diskolarda, hatta yunan adalarında anket yapın kimmiş malı götürenler. Bu ülke akşam erik alamıyorum deyip sosyal medyayı sallayan sabah paristen foto alan üç beş kanaat önderinin oyuncağı oldu. Ağaçları kesip yapılan villasına doymayıp, denizi bile sahiplenen ivedik bu ülkede doğa savaşcı. Hey Allahım.

    • Oturduğun yerden sallaması ne lüks bir şey arkadaş, nasıl olsa eğlence hayatından uzak insanların uğrak yeri bu site.

      Yaşını başını almışsın, evinden de dışarı çıkacak halin kalmamış, eğlence mekanlarını barları pavyonları kimin işlettiğini, kimlerin müşteri olduğunu görebilecek halin de kalmamış, salla babam salla!

      Antalya’yı bodrumu Marmaris’i Bağdat caddesinin kafelerini İstiklal caddesinin barlarını Ankara’nın pavyonlarını Kadıköy’ün kafelerini Bakırköy’ün kalabalığını Ortaköy’ün Salonlarını taksimin kalabalığını cadde bostanı CHP’lilerin doldurduğunu sanıyor. Vah zavallım!

      Önceki gün bağcılar Güneşli de ara sokakta küçücük bir dükkanın önünden geçerken 25’li yaşlarda 4-5 genç dükkanı kapatırken konuşuyorlar; “Caddebostan’a gitmiyor muyuz oğlum?”, “gidecez tabi lan, gidip mekana bir oturalım demi?” Ak partili bunlar, akgençlik işte!

    • Birileri hak hukuk adalet deyiince trolcuklar hop uturup hop kalkiyor tek bildiginiz feto pkk ye baglamak

  10. Şiir:😊 gülümsetti.
    Beyaz toroslar yeşiller pembeler kapılara çizilen kırmızı çizgiler hatta hdp partili leerrr… derken;
    tüm neşem gitti geldiği yere nefretinden.
    SAF İLE CAHİL kardeş olabilirmi?
    TR’deki tüm partiler ile HDP isimli parti aynı mahallede semtte hatta TBMM çatısı altında birarada durup yaşayabilir mi?
    peki, BİRBİRİYLE KIZ ALIP VERME (evlilik) yapabilirler mi? (cevap evet)
    ÖYLEYSE SORUN NEEEEEE?????
    SORUN YARATAN KİİİİİİİMMM???
    Bulun şunları!

    • Akşenerin masada şunları bunları istemeyom! cümlesini açıklamasını istemekle başlayabiliriz işe mesela!
      Sonrası,
      istemeyoduğunuz partinin ahtapot kollarının iltihaplı cerahatlı hastalıklı kolllarını bulup,
      kesin atın!
      SİYASETÇİ NİN İŞİ:
      TC KİMLİĞİ TAŞIYANHERKESE
      HİZMET ETMEK! EŞİT
      ADALET HAK HUKUK GETİRMEK!
      TÜM ÇOCUKLARIN!!! canını malını koruyup geleceğini garanti etmek,
      karnını doyurmak!
      (değil midir??????)🤔

  11. 3. AKP, gerilim siyaseti izleyerek seçimlere hazırlanıyor.

    Çözüm:

    AKP+MHP ittifakı, seçimler öncesinde gerginlik yaratan olaylar çıkarıyor. Şimdiye kadar ciddi bir gerginlik yaşanmayan Amedspor maçları Bursa’da gerilim yarattı. Nedeni oldukça basit; seçimler yaklaşıyor ve halkın oylarını almak için Cumhur ittifakı halkın güvenlik endişelerini kullanıyor. Bu zamanlamalı bombaların halka anlatılması gerekiyor ki, halk bu tuzaklara düşmesin. 2015 seçimleri bu konuda bir örnek olabilir, olası gelişmeler, gerginlikler, terör olayları, patlamalar ve suikastler gibi konular halka açıklanmalıdır. Bu olayların neden şimdi, yani seçime 5 dakika kala ortaya çıktığı sorgulanmalıdır. Halkın zamanlamanın manidar olduğunu anlaması için önceden uyarılması şarttır. Bu oyunlara bir daha kanmamaları gerektiği vurgulanmalıdır. Aksi takdirde, MHP bu konuda oldukça maharetli ve gerilim olaylarını halkın milli duyguları içine mükemmel bir şekilde kamufle edebiliyor. 2015’teki olayların, örneğin Tren Garindaki patlamanın, neden sadece seçim aylarında olduğu, öncesinde ve sonrasında neden hiçbir şey olmadığı halka gösterilmelidir. Aksi takdirde, halk güvenlik psikolojisiyle MHP+AKP’nin kucaklarına düşebilir. Kısacası, çözüm, önceden bilgilendirme yaparak halkın tuzaklara düşmesini engellemek olmalıdır. AKP+MHP ittifakı öyle korkunç planlar yapıyor ki PKK bile ateşkes ilan etti. Kendileri adına operasyonlar yaptırılıp üzerinlerine atılmasından korkuyorlar. Davutoğlu’nun bu konuda tecrübesi olduğuna eminim! Sonuçta, gerilim olaylarına karşı uyanık olmak ve tuzaklara düşmemek için halkın bilinçli olması gerekiyor.

  12. Türkiye’yi merkeze alarak bir analiz yapacak olursak 100 yıl önce büyük Atatürk’ün ilan ettiği Cumhuriyetimizden rövanş almak isteyen bütün küresel güçler ve taşeronlarının adeta hazırlık içerisinde olduklarını görüyoruz. Suriye, Irak, Doğu Akdeniz ve Ege’de hiç boş durmuyorlar. 15 Temmuz’da deviremedikleri muktedir siyasi iradeyi ve bozamadıkları milli birliğimizi şimdi depremin acılarını istismar ederek siyasi ranta çevirmek isteyenlere ve destekçilerine karşı dikkatli olmamız gerekiyor. Milletimiz kendisine şu soruyu sormalıdır “Kim istikrar vadediyor? Masayı devirenler mi? Ülkeyi imar edenler mi? Son sözü Yüce Türk Milleti söylemelidir, ABD başkanı Joe Biden ve içerideki arkadaşları değil. O yüzden ülkemizin geçmişte yaşadığı karanlık günleri unutmayalım. Terörle iltisaklı olduğu ayan beyan ortada olan HDP’nin son üç günde kazandığı moralin sebebi nedir? Kimlerden cesaret alarak yeniden sahneye çıkmaya başladılar. Kimlerin ülkemizi neye hazırlamak istediğini ve nereye götürmek için planlar yaptığını iyi düşünmek gerekir. Bu nedenle hangi görüşte olursa olsun yüreği Türkiye için atan bütün insanlarımızın hiçbir siyasi kaygıya ve kavgaya düşmeden birbirlerine daha sıkı kenetlenme zamanıdır. Çok yaşa Türkiye’m.

    • “Kim istikrar vadediyor?
      Masayı devirenler mi?
      Ülkeyi imar edenler mi?

      ülkenin imar olmuş bir hali mi var?
      ekonomi?
      hazine?
      dış ticaret açığı?
      cari açık?
      yargı?
      tarım?
      hayvancılık?
      sanayi?
      eğitim?
      açın herhangi bir başlık, tartışalım,
      ne imar olmuşta bizim haberimiz mi olmamış bi bakalım.

      pkk, kanlı ve acımasız bir terör örgütüdür. terör örgütleri hem iç hem dış güçlerin aparatlarıdır. hdp nin pkk ile organik ilişkisi vardır.
      şimdi, bu ortak payda aynı zamanda bir sosyolojik gerçeğimiz değil mi?
      50 yıldır askeri mücadele ediyoruz. bir 50 yıl daha edeceğiz.
      canımızla, malımızla, paramızla 50 yıl bedel ödedik, bir 50 yıl daha bedel ödeyeceğiz.
      çözüm nedir?
      görmezden gelmek mi?
      criminize etmek mi?
      bunlar dış güçlerin ekmeğine yağ sürmek anlamına geliyor sadece, siz kaygıya ve kavgaya düşmeden kenetlenelim diyorsunuz ama aynı yorumda toplumu bölüyorsunuz. kenetlenmekten anladığınız tercih ettiğiniz partide birleşmek.
      bir çözüm öneriniz yok.
      dünyada eta gibi, ıra gibi terör örgütleriyle sorunlarını çözmüş ülkeler var, bizim de onlar gibi partiler üstü bir alanda müzakere etmemiz gerekiyor
      çözüm sürecinde olduğu gibi kimin ne konuştuğu belirsiz değil,
      ben şahsım bu meseleyi çözerim şeklinde değil,
      gizli, kapaklı, örtülü değil.
      partiler üstü, oy telaşı olmadan ve şeffaf bir biçimde,
      milletin önünde.
      millet ancak böyle kenetlenebilir,
      iktidar çatısı altında değil.
      bütün partilerin katılımcı olduğu haliyle.
      bakınız iktidarın bütün beklentisi ülkenin muhalefetini criminize etmeye kaldı.
      o hain, bu ajan, dış güç destekliyor demekten medet ummaya kaldı.
      böyle mi kaygıya ve kavgaya düşmeden kenetlenmeyi umacaksınız?
      mümkün mü?
      ve bu tutumunuz kimin işine yarıyor?
      muhalefeti düşmanlaştırmaktan kim nemalanıyor?
      muhalefeti kriminize etmek topluma istikrar sağlıyor mu?
      öyleyse kime hizmet etmiş oluyorsunuz?
      buyrun tartışalım, görüşlerinizi alalım.

  13. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, son katıldığı TV programında Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP ziyaretine yeşil ışık yaktı fakat HDP ile kesinlikle bakanlık pazarlığına izin vermeyeceklerini söyledi.
    Bunun üzerine de HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oruç, Akşener’in sözlerinin ciddiye alınamayacağını, koltuk pazarlığı yapacak bir parti olmadıklarını söyledi.
    CHP-HDP’ye yaklaştıkça Akşener tepki gösterecek gibi gözüküyor.
    Seçime kadar daha çok tartışma yaşanır.
    Altılı Masa’nın en çok eleştirildiği alan da bu! Birbirinden çok farklı siyasi fikirleri olan altı parti arasında nasıl birlik sağlanacak?

  14. Benim dikkatimi çeken şey meral Akşener ve diğer iyi parti yöneticileriyle iyi parti tabanı ve ülkücüler arasında kullanılan dil farkı. Taban ile tavan kesinlikle aynı dili kullanmıyor. Tabandaki ülkücüler makul olan aklı file getirirken iyi partinin tavanını oluşturan yöneticileri tamamen cumhur ittifakıyla aynı dili kullanıyorlar. Diğer partiler de de aynı dili kullanan isimler var.

    Bir kere cumhur ittifakının dilini kullanarak seçim kazanmak imkansız. Erdoğan’ın dilini kullanan partilere erdoğan dururken niye oy vereyim, sebep?

    Anadolu spor maçında tribünlerin açtığı beyaz Toros ve yeşil pankartlarının Meral akşenerin masaya dönüp dönmemesiyle bir ilgisi var mıdır bilemem ama Millet İttifakına bir mesaj olduğu da bir gerçek.

    Sadece pankart mı?

    İktidar ve paydaşlarıyla aynı dili kullanan Ümit Özdağ’ın anlattıkları da pankart etkisi yapacak türden değil mi?

    Görünenlere ilave konuşulan veya konuşulmayan kabus senaryolarının hepsi seçim hazırlıklarını tamamladığına işaret olan Erdoğan’ın rahatlığını açıklamıyor mu?

    Bütün bunlara rağmen hala net bir tavır koyamayarak kaçak güreşerek seçim kazanıp da rahat rahat iktidara gelebileceklerini sanıyorlarsa muhalefet fena yanılıyor olabilirler.

    “Korkunun ecele bir faydası yok” önce iktidar dilinden tamamen kurtulup bütün kartlarını açıktan oynayarak milleti arkasına almaktan başka çaresi yok Millet İttifakının.

  15. AKP’nin Millet İttifakını zayıflatmak için yapacakları:

    1. HDP/Kürtler şeytanlaştırılacak

    1a. İYİ Parti ve Mansur Yavas’ın sigorta görevi göreceği işlenmelidir. İttifakta bu partiler/kisiler oldugu surece Türk Milliyetçiliğine helal getirecek hiçbir şey yapılamacağının garantisini millet hissetmelidir.

    1b. HDP ile konuşulmalı. Siyasi süreçte bazı şeyleri alttan alsınlar. Zaman içinde istediklerinin çoğu olacaktır zira demokratik toplum olmak onu gerektirmektedir. İstedikleri şeyler zaten çok makul, lakin toplum buna henüz hazır değil ve öncelik seçim kazanmak. Seçim kazanmadan hiçbir şey yapılamayacağını HDP anlaması lazım.

    2. Sürülen tarlalar ile 6’lı masanın etkin işlemesi engellenecek ve koalisyonlar kötü gösterilecek

    2a. Basta İYİ Parti içinde olmak üzere CHP ve diğer partilerde AKP+MHP ittifakına çalışan kişiler bulunmaktadır. Bu kişiler parayla satın alınmış olabilecekleri gibi, baştan beri proje olarak bu pozisyonlara yerleştirilmiş olabilirler. Ayrıca bu kişiler derin yapıların etkisi altında da çalışıyor olabilirler. Liderlerin artık bir kriz çıkaracaklarını zannetmiyorum, ancak liderler alt kademelerdeki kişilerin gereksiz ve sert söylemlerle parti içi gerginliklere ve kavgalara yol açabileceğinin farkında olmalıdırlar. Liderler, partilerinde istişare edilmeden hareket edilmemesi, konuşurken dikkatli olunması ve bu doğrultuda hareket edilmemesi halinde ilgili kişilerin derhal partiden ihrac edileceği yönünde açık bir tutum sergilemelidirler. Partilerini karıştırmaya yönelik sözler sarfeden birkaç kişi ihrac edilirse, diğerleri cesaret edemeyeceklerdir. Ancak partilerde satılmış veya hain kişiler bulunabileceği unutulmamalı ve bu kişiler ittifakı zayıflatmak için çalışacaklardır.

    2b. Bu kişiler İttifakı bozamasalar bile koalisyonların çalışmadığı, her kafadan bir ses çıktığı ve kargaşa yarattığı izlenimi vermeye çalışacaklardır. Kısaca, ittifak ruhuna uygun hareket etmeyen her kişi, her ne kadar partinin çıkarları ya da liderin haysiyeti özürleri arkasına sığınıyor olsa da, hain ya da satılmış olduğu bilinmelidir.

    • Baran bey “…koalisyonların çalışmadığı, her kafadan bir ses çıktığı ve kargaşa yarattığı izlenimi vermeye çalışacaklardır.” diyorsunuz ama gerçekte de öyle değil midir?
      Anladığım kadarıyla “ittifak ruhu” dediğiniz şey de zaten satılmaya veya ihanete müsait bir şey sanki:)

      • Ben, AKP’nin muhtemel stratejilerini ve bunlara karşı çözüm önerilerini sunmaya çalıştım.

        İttifak ruhu demek istişare demektir. Hani peygamber efendimizin yaptığı türden bir şey…

        İttifaklar kendi başına iyi veya kötü denemez. Belli şartlar altında en coğru çoumdur, ilaçtır, candır. Belli durumlarda tersidir. Bugün Türkiye’in uzlaşıya, ittifaka ihtiyacı olduğu konusunda şüphesi olan varsa samimi fikrin kişinin ya ideolojik körlük yaşadığı ya da hain olduğudur. Bir ihtimal de belki IQ seviyesi <40 civarındadır.

  16. Akşener şimdi ne yapacak? Akşener’in ülkücü damarı, PKK’nın siyasi kanadı HDP ile ortaklığı nasıl hazmedecek? Bir tavır ortaya koysa yine CHP’lilerden ağır hakaretler işitecek. HDP ile kol kola girse partisinin varlık nedeni ortadan kalkacak. Akşener’in, “CHP, HDP’yle görüşebilir ama asla onu masaya getiremez” noktasına gelmiş olması da şaşırtan bir gelişme. Aslında bu açıklama, “HDP 6’lı Masa’nın ortağı olabilir ama ben görmeyeyim” anlamına geliyor. İçinde bulunduğu ruh hâlinde bu durumu hazmedebilir ama parti tabanına bunu nasıl anlatacak bilmiyorum. Allah hiçbir siyasiyi Akşener’in durumuna düşürmesin…

    • Muzaffer bey Alaaddin Aldemir Ülkü ocakları Başkanlığı yapmış biri, yani ülkücüleri temsil ediyor, ikisi aynı dili mi konuşuyor? Kürt meselesi ve hdp özelinde Alaaddin beyin konuştuğu dil ile Doğu Ergil’in konuştuğu dilden ne farkı var?

    • Bir parti başının (bu selo da olabilirdi!) CB YRD. makamına getirilip,
      tüm hükümet hatta devlet politikalarında “karar verebilme” konumuna gelmesi, getirilmesidir!
      Fakat, birileri üzim yemeden bağcıyı dövmeye odaklanmış malesef.
      İleride, bu yardımcılar höt zör diye birde “ayar” vermeye kalkarsa ya millete?
      (örneğini gördük geçen günlerde).
      sorumlusu kim olacak?
      Kim kime söz verir, kendi hakkından pay verirse masa dışından olur, başka yolu yoktur artık!

      • Zaten istediğimiz bu. Başkan tek adam olarak karar almamalı. Eski sistemde başbakan ancak bakanların hepsi olur verirse karar alabiliyordu. Babacan söylüyor biz izin vermediğimiz için Erdoğan istediğini yaptıramıyordu diyor. Orada 20 bakan vardı. Hepsinin olur vermesi gerekiyordu. Burada 5 yardımcının onay vermesi verecek. Gayet mantıklı. Tek başına karar alamayacak Kılıçdaroğlu. Doğrusu da bu. Demokrasi bunu gerektiriyor. Her biri toplumu temsil ediyor. Erdoğan’ın tek adam olarak aldığı kararlar ülkeyi felakete sürükledi. Ekonomiden depreme.

        • MV sıfatı olmayan birilerinin ülke yönetme girişimi, imza karar makamına getirilişi sıkıntı yaratır!
          Tıpkı şu anki yrd nın had bildirmeye kalkması gibi birileri de gelir size verir aynı cevabı.
          Doğrusu: vekil seçilirsin,
          vekiller içinden CB yrd tayin edilir!!!

  17. Suriye’ye gelen ABD’li generalden rahatsız olan iki başkent var. Ankara ve Şam. ABD’nin Rojava hayali Kürtlere huzur vermek için değil. Bölgede kurulacak uydu devlet sayesinde Orta Doğu’da Rusya’yla denge kurma arzusundalar.
    Hem kuzeyde hem de güneyde yaşanan gelişmelere seyirci kalacak bir Ankara hükümeti arzulanıyor.
    Balkanlarda yaşanan ABD-Rusya gerilime duyarsız bir Ankara istiyorlar.
    Libya’ya seyirci kalacak bir Ankara istiyorlar.
    IMF’i çağırmak için gün sayan bir gölge kabine planı yapıyorlar.

Yoruma kapalı.