Seçime doğru: Miting alanları ve geleneksel medyaya karşı üç ayaklı ile cep telefonu ve internet siteleri yarışması…

36
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam 24 TV kanalındaydı.. Foto: T24'ten..
Reklam

Herhalde bir tek bana öyle gelmiyordur; yazılarımın çıktığı bu sitede bir süredir siyasi partilerin reklamlarından geçilmiyor. Ne zaman kendi yazıma göz atmam gerekse, dört bir tarafında değişik partiler ve adayların reklamlarıyla karşılaşıyorum.

Günlük haber ve yorum gıdasını internet sitelerinden alanlar, dünyanın en büyük reklam sağlayıcısının aynı zamanda arama motoru olarak da çalışan Google olduğunu çoktandır biliyor. Özel reklam kabul edenler de var ama bizim site dahil pek çoğumuzun tek bir reklam sağlayıcısı bulunuyor: Google

Siteler sayfalarının neresine reklam kabul ettiklerini Google’a bildiriyorlar, o da herbirimize okurların eğilimine uygun reklamları serpiştiriveriyor.

İlk başlarda bazı kullanıcılar sitemizde karşılarına çıkan reklamların niteliğinden şikayet edebiliyordu; oysa Google her kullanıcıyı arama yaptığı konulara ve sürekli izlediği sitelerin özelliğine göre değerlendirip ona hoşuna gidebileceği türden reklamlar sunuyor.

Hoşa gitmeyen reklamlara muhatap olanlar kendilerini sorgulamalılar…

Bizim site siyasi ağırlıklı olduğu için okurların karşısına şu sıralarda parti ve aday reklamları çıkması doğal… 

Çok izlenen veya okunan siteler çok, az izlenen ve okunan siteler ise az reklam gelirine sahip. 

Kendilerinden ‘fenomen’ diye söz edilen, internet üzerinden akıl veya beğeni satan bazı kişiler akıl almaz paralar kazanabiliyor.

Reklam

Başlığında ‘seçime doğru’ girişi bulunan bu yazının böyle başlamasının sebebi ne olabilir?

Şu: Bu seçim geleneksel medya karşısında ‘yeni’ diye anılmayı hak eden dijital medyanın ön plana çıktığı bir seçim olarak da tarihe geçecek. Partiler ile tek tek adaylar, geleneksel medyayı henüz bütünüyle ihmal etmeseler bile, kendilerini ve yapmak istediklerini anlatmak için yeni medya mecralarını daha fazla kullandılar bu seçimde.

YouTube başta olmak üzere sosyal medya mesaj ulaştırmak için çok fazla tercih edildi.

Haber almak veya öğrendikleri haber ve mesajları değerlendirmek-yorumlatmak için de yoğun olarak internete başvuruldu.

Milyonlarca izlenen siyasi videolar oldu bu seçim sürecinde.

Gazeteler ve televizyon kanalları, milyonluk kuruluş sermayesi yanında bayağı ağır bütçeler de gerektiriyor. Geleneksel medya çok masraflı ve kârlı olmayan bir yatırım.

Buna karşılık, görüşlerini takip etmek isteyenlere ulaştırmak üzere yola çıkanların fazla bir masrafı göze almak gerekmeden bunu gerçekleştirmesi günümüz ortamında çok kolay. Bir servis sağlayıcıya fazla yüklü olmayan bir aylık ödeyerek bir ‘blog’ kolayca açılabiliyor. Biraz ışıklı bir mekanda cebinizdeki telefonun video özelliğini kullanarak görüntülü yayın yapabilmeniz mümkün.

Seçim sürecinde çok basit şartlarda çekilmiş videoları milyonlarca kişi tarafından izlenen birkaç kişi çıktı.

Reklam

Öyle YouTube kanalları var ki, siyasilerin oralarda göründükleri programlardaki izlenme oranları, pahalı stüdyolarda çekilmiş geleneksel kanalların programlarından daha yüksek.

Tek başına veya birkaç eleman çalıştırarak evlere ulaşan haberciler milyonluk takipçilere sahip olabiliyorlar.  

Düşünün: Milyonlar harcanarak kurulmuş stüdyolara sahip televizyon kanallarının erişemediği sayıda izleyici bir yana, hiçbir masraf gerektirmeyen basit şartlarda hazırlanmış videoların izleyicileri bir yana… Partiler ve adaylar, tanıtım için yüklü faturalar ödeyerek geleneksel medyada görünürken, maddi yükü onların çok çok altında bir masrafla sosyal medya ve internet ortamında daha fazla sayıda insana erişebiliyorlar.

Acaba yarın sandık başına gidecek seçmenler en çok hangi mecradan etkilenerek oylarını kullanacaklar?

Geleneksel medyadan -gazeteler ve televizyonlardan- mı, dijital medyadan mı? 

Dijital medyanın yaygınlığa kavuştuğu ilk dönemden itibaren zihnimi işgal eden bir soruya hala cevap alabilmiş değilim.

O soru şu: Çok daha kestirme bir yolla her eve -hatta her kişiye- doğrudan ulaşma imkanı veren internet dururken, partiler kendilerine çok pahalıya mal olan mitingler düzenlemeye daha ne kadar devam edecekler? 

Bu soruya bu seçimde olumlu bir cevap alabildiğimi söyleyemem. Partiler ülkenin dört bir köşesinde görkemli olmasına özenilmiş sayısız miting düzenlemeye devam ettiler. Liderler ve adaylar her ile uğrayabilmek için kendilerini paraladılar. 

Galiba bizde miting alışkanlığından vazgeçmek uzun vakit alacak.

Kendilerini dinlemek için meydanlara koşmuş kalabalıkları karşılarında görmesi, onlarla göz göze gelmesi ve mesajlarını doğrudan iletmesi liderlerin hoşuna gidiyor olmalı.

Cumhurbaşkanlığına üçüncü kez aday olabilen Tayyip Erdoğan hala eski alışkanlıkla aynı anda çok sayıda kanalda görünmeyi sesini duyurmanın en etkili yolu olarak görüyor.

Dün akşam tam 24 ayrı kanalda yayımlanan bir programın konuğuydu Erdoğan

Evet AK Parti genel başkanı ve Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan tam 24 ayrı kanalda göründü.

[Kanallar şunlar: TRT1 ve TRT Haber, TRT Avaz, TRT Kurdi, TRT Türk, Kanal D, ATV, A Haber, A Para, A2, Star TV,  Kanal T, Ülke TV, TV Net, Beyaz TV, TV100, NTV, TGRT, CNNTürk, HaberTürk, 24TV, HaberGlobal, BengüTürk ve 360 TV.]

Acaba kendisini kaç kişi izlemiştir?

Rakip ittifakın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından “Bir söz daha vereyim mi? Biz bu ülkeyi yönetirken, asla tüm kanalların aynı içerikle yayın yaptığını bir daha göremeyeceksiniz” sözünü verdi.

Umarım sözünü tutar. 

Seçildiği takdirde kendisi sözünü tutsa bile, muhalefet -bu arada AK Parti ve lideri Tayyip Erdoğan– o 24 TV kanalının çoğunda ortak canlı yayın faaliyetini sürdürecektir.

Ta ki, geleneksel medyanın gücünün geleneksel olmayan mecralar karşısında eridiği iyice fark edilene kadar…

Google bu seçimde bizim siteyi de siyasi partilerin reklamlarıyla donattı.

Şikayetçi değilim, sizler de olmayın. Bizim siteye o tür reklamlar yakışıyor.

ΩΩΩΩ  

Reklam

36 YORUMLAR

  1. Eskiden bir hoş reklam vardı; ” Bir bilmecem var çocuklar …. ”
    Şimdi benim de bir bilmecem var !
    YSK. M.Ince’ye verilen oyların , kendisi adaylıktan çekildiği halde geçerli olacağına ama % 50 + 1 bile alsa CB. olamayacağına karar vermiş !
    Yani bu oylar pratikte bir işe yaramayacak , o halde neden geçerli sayılıyor !
    Burada mantığa ters gelen bir durum var , bunun açıklaması ise yok ?
    Bana göre işin içinde bir bit yeniği, bir hinoglu hinlik var !
    Bilene selam ve saygılarımı sunarım!

  2. Rakip ittifakın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından “Bir söz daha vereyim mi? Biz bu ülkeyi yönetirken, asla tüm kanalların aynı içerikle yayın yaptığını bir daha göremeyeceksiniz” sözünü verdi.
    Bay bay kemal ilk defa doğru söyledi..chp iktidar olsun bak medyaya nasıl hakim olacak nasıl kontrol edecek.bi söz var.
    Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler”.yani demek istiyorki bay kemal biz iktidar olursak aynen akp gibi daha da kötü medyayı kontrol edecez.bir daha böyle şeyler olmayacak.
    Sen bide meyda kontrolunu chp de gör.😂hoş biz bunu daha önce çok gördük…

  3. Dolar serbest ve Bankalarda 22.50 ile 25tl arasında işlem görüyor. Çeyrek Altın 2550 tl civarında 1320 olan gram altın 1500 tl çıkmış.

    AKP Hükümeti Merkez bankasını eksiye düşürmüş aynen Şevki yılmazın dediği gibi hükümeti vermemek için altına kadar bozdurun demiti.

    • Armudun sapı, üzümün çöpü, kadı kızının kusuru, semercinin kör oğlu şu ve bu… Bunların hangisini versek, kaybetmemiz o çok muhtemel bize ait değerleri geri kazanabiliriz o Allah’ın kendisinden koruyası gün? Anlamlı anlamsız mızmızlandığımız varlık sancılarımızın, badel harab-ı Basra bir anlamı olur mu bu mücadeleyi kaybedersek bir gün?
      Bu soruların cevabı zihnimde sarih olduğu için, dualar ederek, nezirlerde bulunarak, salih kulların dualarına sığınarak yarın Erdoğan diyecek, O’nu Allah’a emanet edeceğim. Kendi muhasebenizi yapınız, inanın siz de Erdoğan diyeceksiniz!

    • Pkkya mı versinler? Teröristleri salsınlar, suriyede terör devletini kursunlar dolar düşer sen de bay bay kemalin getireceği tefeci kredileriyle patlayan bombalar altında yatırım yaparsın.

  4. ALGORİTMAYI ANLADIK DA
    Kişilerin internet üzerinden takip ettiği haber türünden haberleri özel ekranına düşürmeyi anladık.
    Sayın KORU’nun bahsettiği uygulama ile Cambridge Analytica tarafından ABD seçmeninin yönlendirildiği anlaşıldı.
    İnternet üzerinden herhangi bir ürün araması yaptığınızda derhal o ürünün reklamları telefon yada bilgisayar ekranına düşmeye başlıyor.
    Bunu anlıyorum.
    Daha önce yaptığınız arama ile ilgi konunuzu bildirmiş oluyorsunuz.
    Yaklaşık 3 ay önce bir mağazada bir ürün baktım.
    Birinde önünde yani vitrininin önünde 3-5 dakika teşhirdeki ürünü inceledim.
    Mağazadaki ve teşhirdeki incelediğim ürünlerle ilgili reklamlar hemen telefonuma düşmeye başladı.
    Bu ürünlerle ilgili hiçbir internet araştırması ve sorgulama yapmadım.Mağazadan alışveriş de yapmadım.
    Yani hiçbir elektronik temasım ve iletişimim de olmadı.
    Yani müthiş bir gözetim altındayız.
    Yani kontrol amaçlı bir gözetleme.
    Benim sadece internette aradığım yerler değil cep telefonumun gönderdiği sinyaller ile gittiğim yerler de takip edilip listeleniyor demek ki.
    Yüz tanıma sistemiyle yakında telefonumuzu yanımıza almasak da bunu yapacaklar.
    Kaldı ki, her geçen gün telefon bağımlılığımız da artıyor.
    “1984” romanının yazarı George Orwell günümüzde yaşasaydı romanının adı ne olurdu?
    “Özgürlük mü? O da ne?”
    Benim önerim bu.
    Orwell sorunu çok mükemmel şekilde ortaya koydu.
    Yani pimi çekip elimize verdi.
    Ancak çözüm önerisi getirmedi.
    Belki de getiremedi.
    Ancak bazen yada her zaman sorunun tespiti çözüm kadar önemli.
    Öyle ya. Bir hastalığın doğru teşhisi için sayısız tetkik ve tahlil yapılıyor.
    Teşhis ne?
    Elinde neredeyse aklımızdan geçenleri bile bilen, bizleri neredeyse istediği gibi yönlendiren, “üst akıl” dediğimiz müthiş bir güç sahibi odak yada odaklar var.
    Ülke olarak en büyük şanssızlığımız bu çağa acayip hazırlıksız yakalanmamız.
    Okumamaya yemin etmiş ve menfaatperest bir toplumla yakanmak?
    Neymiş irfanı varmış?
    Allah “oku” ayetini(haşa) pudra çekip mi indirdi?

    • telefonun mikrofonu ve kamerası sürekli kaydediyor.

      Dün akşam bizim evde sadece iki konu konuşuldu. Biri elektirik arızası diğeri de konutumuzu depreme dayanıklı hale kendimiz mi getirelim yoksa Erdoğan’ın müjde olarak anlattığı gibi TOKİ’ye mi verelim. 10 gündür de telefonu sadece Fehmi Koru yazısını okumak için kullandım başka bir arama yapmadım. Sabah da sadece fehmi Koru sitesini açtım, en tepede sur yapı reklamı sayfa ortasında da arıza bakım onarım servisinin reklamlarından başka reklam görmedim.

  5. Asimetrik bir seçim kampanyası yaşandı. bunu azıcık irfanı olan herkes gördü.
    mesela Konya da oğlumu okula götürüp getirirken her gün önünden geçtiğim belediyeye ait reklam panolarında hiç muhalefete ait bir şey görmedim. Bir kere Bahçeli resmi gördüm şaşırdım. onun haricinde hep AKP ve Erdoğan vardı.
    Bu durumu bir tek ben değil herkes gördü. bakalım tepki ne olacak? insanlar nerede adalet mi diyecek yoksa kulak mı şapırdatacak?

    • Tarafli ve boşbakan
      Asimetrik bir seçim kampanyası yaşandı.neymis bilbordlarda hep erdogan resmi varmiş…ya ülkenin her yerinde nerde ise her yerde atatürkün heykeli resmi var.millet buna göre mi oy veriyor..o zaman chp her zaman iktidar olması gerekli.heryerde chp nin ebedi lideri atatürk var..
      Onca ekonomik kriz deprem enflasyon hayat pahaliligi yalan ve iftira furyasina ve 7 partinin birleşmesine ramen asimetrik seçim kampanyasi olmuş.sanki muhalefete haksızlık yapılmiş😂ya bu ortamdada muhalefet kazanamazsa gitsinler erdogandan ders alsinlar.

      • Atatürk olmasa sen böyle bir yorum yazamazdın. ama verdiğin cevap zaten herşeyini ele veriyor.fazla lafa gerek yok.

  6. Sayın Koru,5-10 gün önce medyanın çok az bir kısmının muhalefeti desteklediğini yazmıştı da,yazdığım yorumda “Geleneksel medyanın bir önemi kalmadı,zira eline gazete alan kalmadı,sosyal medyanın ise çok büyük kısmının muhalefeti desteklediğini” ifade eden bir yorum yazmıştım.

    Yazarımız,bu yazısı ile önceki yazısını boşa çıkarmış ve benim savunduğum görüşe gelmiş oldu.

    Bu yazıda dile getirilen görüşlere katılıyorum,aynı fikirdeyim.

  7. O soru şu: Çok daha kestirme bir yolla her eve -hatta her kişiye- doğrudan ulaşma imkanı veren internet dururken, partiler kendilerine çok pahalıya mal olan mitingler düzenlemeye daha ne kadar devam edecekler?
    O kadar gereksiz, çağdışı bir eylem. Gelişmiş ülkelerde bu derece bir kampanya yoktur. Aslında “miting ile ne kadar seçmenin fikrini kendi partisine yönlendirme” bilimsel bir araştırma konusu olmalı, hatta yüksek lisan veya doktora konusu bile olabilir. Bana kalırsa zamanımızda gereksiz bir eylem, tanıtım için teknolojik imkanlar kullanılmalıdır. Hatta parti ve siyasetçi afişi asmak bile israf diye düşünüyorum. Keşke o paraları acil ihtiyaçlar için kullansalardı. TV izlemediğimden ben dün akşam tabloyu görmedim. Değil 24, 224 hatta 2224 kanalda da konuşsa bırakın etkilemeyi, bıkkınlık vereceği için oy kaybına bile neden olacaktır. Ve hal böyle olunca da kaçınılmaz son gerçekleşecektir. Yarınki seçim ülkemiz-milletimiz için hayırlara vesile olsun, adalet gelsin, kazasız belasız sakin atlatalım inşallah…

  8. Türkiye tarihi bir seçim yapacak.
    Ya Zelenskiy modeli gibi kendi ülkesini savaşlara, krizlere sokan yolu deneyecek veya kendi milli duruşu olan Kızıl Elma hedefi ile “Tam Bağımsız Türkiye…” hedefi olan bir yolu seçecek.
    Türkiye, ya PKK ve FETO gölgesinde; kaset, şantaj yolları ile dizayn edilen bir ülke olacak veya baskılara başkaldıran, şantaja boyun eğmeyen; şanına ve tarihine layık bir yola baş koyacak.
    Rusya paranoyası ile bizi hastalandırmaya gayret eden Amerikan senaryosu mu, yoksa komşu, akraba ve tüm dünya ile eşit ilişkileri barındıran, Türk Müslüman yolu ve Anadolu irfanı mı?
    Küresel mafyanın dayatması mı, yoksa Türk milletinin milli hafızası, kendi aklı ve asaleti mi?
    İyi düşünün…

    • Elde ne var: (kötü görünen)
      Tek adam rejimi, bir imzayla!…
      600 vekil (bol maaşlı)
      Arabalar binalar şunlar bunlar
      Çadır satanlar.. ihaleye fesat karıştıranlar mafyalar.. diye suçlananlar
      Şeker demir vs fabrikaları niye sattın diyenler..
      İşsizim eyt liyim geçinemiyoruz çünkü aylığımız açlık sınırının altında!! Diyenler
      Okul var da iş varmı çıkında diye soranlar
      Kpss den almışım puanı niye koyarsın mülakatı diye sorgulayanlar.
      Niye olmayan parayla harcayıp birde dolarla borçlandın diyenler.
      Terörü niye bitiremediniz de muhalefeti suçluyorsunuz
      20 yıldır yönetenler?
      İYİ GÖRÜNENLER:
      Yapılan yollar tüneller hastaneler havalanları köprüler!.. BAŞKA YOKMİ??
      Diyor troller😂😂😂
      Var:iha siha uçak vs..
      BUNLARI ÖZEL SEKTÖR YAPIYOR BATIDA!!!
      Devlet destek oluyor, önünü sçıyor (o kadar destek ki gerekirse savaş çıkartıyor ortadoğuda kafkaslarda avrupada😡)
      Soğan patates düştü 30 dan 15-20 ye en sonunda🤗
      Şimdi geldi sıra enflasyona😯🤔
      O da kalsın miras KILIÇTAROĞLU ‘na
      😂😂😂😂😂😂

    • belki de bu deli kızın çeyizi tadındaki arabesklerden kurtulmanın zamanının geldiğine karar verecek. anadolu irfanı kimseyi kutuplaştırmaz, bölmez, karalamaz, ayrışmaz ama sizin irfanınız da bir başka…

    • O dediğin şeyler ancak tam bağımsız ve sadece adalet kaygısıyla hareket eden yargı mekanizmasıyla mümkün. Bağımsız adil bir yargının olabilmesi için de ilk önce iktidar değişikliği yapılması bir ön şart, bunu anlayın artık.

      Siyasi kişiliklerin emrine verilmiş yargı mekanizmasıyla bağımsızlık mümkün değil nokta.

  9. “Google her kullanıcıyı arama yaptığı konulara ve sürekli izlediği sitelerin özelliğine göre değerlendirip ona hoşuna gidebileceği türden reklamlar sunuyor.”

    Dediğiniz Doğru

    Belki bilmiyorsanız diye söylüyorum.

    Benim Web sitem öğrenci bağlandığı için bu kanuda Hassas davranıyorum.

    Google Adsensede MARKA GÜVENLİĞİ kısımına tıklayın ENGELLEMELER KONTROLLERİ Kısmına tıklayın HASSAS KATEGORİ Kısmına girin Bende sadece İlaç ve besin takviyesi açık diğerlerini kapattım.

    O zaman o kısımdaki reklamlar gelmiyor. Yinede Bu n11, hepsiburada mayo reklamları olursa engelleyemiyon onuda Reklam inceleme kısmı var reklamları tek tek engeleyebiliyorsunuz.

  10. “Biz bu ülkeyi yönetirken, asla tüm kanalların aynı içerikle yayın yaptığını bir daha göremeyeceksiniz” cümlesi bile bir seçmen için yol gösterici, fikir verici bir done olabilir.
    Hatta ülkeyi nasıl yöneteceği hkında bile.
    -bir parti tüm parasını medyaya boca etsin isterse! Sorun yok, benim ödediğim vergilerle ödenmediği sürece!!!!!!
    (Aldığı rüşvetten yolsuzluktan kaçakçılıktan hüplettiğiyle dersen de, benim sorunum değil! Hukuk orda mahkeme orda)
    DİKKAT: medyaya fazla güvenmek boş bırakmak değil kimsenin hayrına!
    Örnekmi, birisi asılı bir kedi koymuş ekrana.
    Kedi batıyormuş suya her TIK’ lamayla biraz daha🤔. (Meraklı çok ya).
    Kimse önemsememiş. Bir zaman sonra; kedi yerinde asılı bir troll!!! (Şimdi demeyin işte oh ya😡).
    OLAYLARI HAFİFE ALMAYI BIRAKALIM. Kamera montaj iftira derken, o ekrandaki sizde olabilirsiniz! çoluk çocuğunuzda!!!
    (Tabiki bu işleri dib değil, iletişim kurumu yapacak bizde “doğru olanı!” Yapması için destek ve denetleme yapmalıYIZ!!!

  11. Iki yiğit çıkmış meydana
    Biribirinden merdane ;
    Biri ak biri de kara
    Ikisinin de zoru para .
    .
    Alta düştüm diye erinme
    Üste çıktım diye sevinme
    Alta düşer isen apış
    Üste çıkar isen yapış !

    • 14 Mayıs 2023 çok önemli, stratejik bir gün. Seçimle ilgili hemen hemen her şey söylendi, söz vazifesini bitirdi. Yarın sözlerin kalplerde, gönüllerde, akıl ve zihinlerde ne kadar yer ettiğini hep beraber görecek, seyredeceğiz. Neticede, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin dediklerine kilitlenecek, aynı anlama gelen kelime ve cümlelerle önce seçim sonuçlarını ardından bütün yarınları okumaya çalışacağız:

      Hak, şerleri hayr eyler,
      Zannetme ki gayr eyler,
      Arif anı seyreyler,
      Mevla görelim neyler,
      Neylerse güzel eyler…

      Vallahi güzel etmiş,
      Billahi güzel etmiş,
      Tallahi güzel etmiş,
      Allah görelim netmiş,
      Netmişse güzel etmiş…

  12. Şaban Erbaş, Çırpı Menteşe Muğla 13 Mayıs 2023 De 07:27
    Selam sayın ddm (abim açık isim ve adresinizi niye yazmıyorsunuz.) (sayın didim)
    Güzel irdeleme yapmışsınız. Teşekkürler
    Şurası eksik; hüdapar hizbullah oluyor da, hdp niye pkk olmuyor, en azından niye olmadığını da yazmanız gerekiyo. Bu güzel irdeleme, sıradanlaşıyor böyle olunca.

    bu site kurulduğundan beri yazları uzun ara vermekle beraber düzenli olarak yazıyorum, takip eden herkes adımı biliyor. isim ve soyadımla yazıyordum ama yazmaya başladığımdan beri kullanıcı adımı taklit ediyorlar o nedenle kısaltmıştım ama hala ve yine taklit ediyorlar. sonuçta isimlerin bir önemi yok, yorum önemli.

    yine yorumlarımı takip edenler bilir hdp nin pkk nın bir bileşkesi olduğunu, pkk ile organik bağının bulunduğunu, yazık ki pek çok fırsatı olduğu halde türkiyeleşemediğini defalarca altını çizerek yazdım, eleştirdim. halen de pek çok vesile ile bu yorumda olduğu gibi benzer şeyleri yazıp çiziyorum.
    hüdapar bir şekilde hizbullah olduğu gibi, hdp de bir şekilde pkk dır. ama aynı zamanda hüdapar bir şekilde hizbullah olmadığı gibi, hdp de bir şekilde pkk değildir. bunun da altını çizelim. ikisi de ne kadar eleştirirsek eleştirelim halkın desteğini alan legal partiler, hdp nin 6.5 milyon oyu var, hüdaparın da kıyaslanamayacak bir durumda olsa da legal bir parti olarak varlık gösteriyor ve iktidara bir partner olmayı bile başardı. biz onların sahip oldukları bu şekilleri göz önüne her durumda almak zorundayız.

    yorum yazarken bütün düşünceleri bir yorumda toplamak ve anlatmak şansımız yok ama böyle sorarsanız açıklamak mümkün. sonrasında sıradan bulup bulmamak ta paşa gönlünüzün bileceği iş. muğlaya selamlar.

    • Ordan trol bozuntusu!..
      diye cevap vermek te bir tercihti🤗
      Ama fakat, ddm hn ı tercih ettiği üslup konusunda TEBRİK ediyorum.
      “..sonuçta isimlerin bir önemi yok, yorum önemli.“ cevabınız tatmin edermi bilmem!
      Gözler görmez, kulaklar duymaz/duymak istemez! bazan, kasayı dolu halde bile göstersen😡.
      1 SANA! 10 kasaya! Hiç değişmez!
      Hep kazanan olur sadece: KASA☹️.

  13. yabancı gazete ve dergilere bakılırsa seçimlere müdahale eden Amerika olsa gerek. Sayın kılıçdaroğlu halkımızı saf zannediyor herhalde

  14. “Acaba yarın sandık başına gidecek seçmenler en çok hangi mecradan etkilenerek oylarını kullanacaklar?”

    partilerin seçmen profilleri bu soruya sağlıklı bir cevap vermek için önemli bir parametre. muhalefet partilerinin ana muhalefet partisi chp gibi seçmen profili genellikle eğitim ve gelir seviyesi yüksek olan seçmen grubu, iktidar seçmeninin ise ana partisi akp gibi eğitim ve gelir seviyesi düşük seçmen grubu. bu grupların eğilimleri de farklı, eğitim ve gelir seviyesi yüksek olan grup, bilgiyi daha çok sosyal medyadan alırken, düşük olan grup ise sosyal medyayı etkin kullanan kesimi olmakla beraber bilgiyi daha çok geleneksel medyadan alıyor. iki grup ta sosyal medyayı etkin kullanırken muhalefet geleneksel medyada kıyas kabul etmez ölçüde zayıf, medyanın neredeyse % 90 nını iktidar etkiliyor. geçenlerde bir sokak röportajında oyunuzu kime vereceksiniz diye soran gence yaşlı bir dede “atomu erdoğan parçaladı” diyordu. o nedenle sayın erdoğana oy verecek. bu geleneksel medyanın gücüdür. bu gücü hafife almamak gerekir o nedenle sayın erdoğan 24 ayrı kanalda görünüyor, boşuna değil elbette. bu kanallar bütün gün birbirinden mahir personelleriyle muhalefeti ülkeyi atmak-satmakla suçlayıp sonra ülkenin nasıl uçtuğunu-kaçtığını anlatıyorlar. benzer safsatanın bir kısmı sosyal medyada da var elbette. lakin sosyal medyada dinlenebilmek, takipçi edinebilmek için daha dikkatli, daha özenli olmak zorundasınız. benim şahsi sosyal medya hesabım fazla yok, sayfama paylaşım düşmüyor, tweet görmüyorum daha çok whats up ve u tube dan hareketleri izliyorum, özellikle erzurum provakasyonundan sonra muhalif alanda ciddi bir hareketlenme olduğunu izleyebiliyorum. bunun sandığa nasıl yansıdığını yarın göreceğiz.
    biz skandal ve rezaletleri geleneksel medyadan değil, sosyal medyadan öğrenebiliyoruz, geleneksel medyayı kontrol edenler bu iddiaların yer almasına izin vermiyorlar, sosyal medyaya da erişim engelleri getiriyorlar ama orayı kontrol etmek daha zor. şimdi halkın haber almasının önüne geçilemeyecek bir zamanda yaşıyoruz. bu haber ve iddialar doğru ise çünkü bilmiyoruz çok ama çok vahim. değilse neden yargıya intikal etmiyor ve bu kadar çirkin, ağır, haysiyetsiz suçlamalardan hesap sorulmuyor? dönüp dolaşıp hep adalete geliyoruz işte. çünkü mülkün temeli adalettir.
    yazık ki ülkemizin çok ağır sorunları var, 20 yıllık tek başına süren, bütün gücü elinde tutan muhafazakar olduğunu söyleyen bir iktidar zamanında da mevcut hiç bir sorunumuz çözülmediği gibi pek çoğu ağırlaşarak devam etti, pek çok yeni sorun da eklendi.

    manava gidiyorsunuz, tezgahının önüne iyileri bocalamış, ama sizin poşetinize bolca zedeli karışık olan taraftan dolduruyor. oysa bu ürünü ikiye bölebilir, farklı fiyatlardan satabilir değil mi? yolsuz manav yolsuzluktan rahatsız olmuyor ve bir kollektif zihin alanı oluşmasına katkı sağlıyor. bu zihniyet değişmedikçe sorunlarımız ağırlaşarak ve yeni sorunlar eklenerek yaşamaya devam edeceğiz. bunu anlamak için ne geleneksel medyaya ne de sosyal medyaya ihtiyacımız var,
    bazı değerleri içselleştirmeye ihtiyacımız var.

    • Önde yığmış ıspanağı kuzuları, hemde fiyatı pahalı.aldım yarım kilo şu öndekilerden versene! Dedi bu da aynı. (Eve geldim çamur dolu sapsarı)
      Diyalog şöyle: -almam bak bırakırım.
      -almazsan alma!
      -ben almazsam kime satacaksın bu malları? Yarın gider bilimum arap yarımadalısı!! …..
      Gene kalırsın benle başbaşa!
      Tınmadı hatta dövecekler beni yanımda hanım olmasa görmese beni yaşlı!!😡
      Son tahlil:
      Birdaha gitmiyorum pazara!
      Çözüm:belediye MASRAFLARI araştırılmalı (tezgah..tezgah.. belki pahalı!)
      Markette 7-8 lira bir demet OT!
      Pazarda fikslemişler adeta:
      Herşey (10 lira) pahalı!
      Ne’tsin hükümet? Ne’tsin CB’nı?

      • ben de vakit buldukça semt pazarlarına gitmeyi çok severim. aman hükümet bi şey etmesin. CB da…
        N’ettiklerinde de bir fayda görmedik zaten değil mi ama?

    • ” benim şahsi sosyal medya hesabım fazla yok, sayfama paylaşım düşmüyor, tweet görmüyorum”

      Twittera bağlandığınızda sağ tarafda “İlgini çekebilecek gündemler” var Günlük popüler konular bu bölümde başlığına tıklayın o konuda atılan yorumlara bakabilirsin.

      Yukarıda arama kısmı var misal “İngilizce öğrenme” yaz o konu ile ilgili konular gelir “Ekrem imamoğlu” yaz ekrem imamoğlu ilgili yazılar gelir.

      • sosyal medya kullanmasını biraz bilirim, hesap açmıyorum, hesabımın olmamasının nedeni ona vakit ayırmayı tercih etmiyor olmam.
        ingilizceyi küçük yaşta öğrendim, anadilim kadar iyidir, eğitimimin bir kısmını da ingiltere de yaptım zaten. fransızcam da öyle. fransızcayı da hayli genç yaşta öğrendim gelgelelim aynı şeyi arapça için söyleyemem o nedenle özellikle modern arapçam iyi değil yine de okuduğum ayeti anlayacak kadar arapça da biliyorum denebilir. yani dil konusunda sosyal medyaya özellikle twittera pek ihtiyacım yok. gerçi çok sevdiğim rus klasiklerini ana dilinden okumayı isterdim lakin iş, güç, eş, çocuk, biraz da seyahate fazla zaafım var, belki uzak gelecekte. kıymetli başkanımız ekrem imamoğlu ile haber almak istediğim zaman u tube yeterli oluyor. önemli tweetlere yer veriyorlar. bu tweetler için yorum da bulabiliyorum.
        yine de ilginize teşekkürler.😊

        • Tivitır çok sayıda iletişim araçlarından sadece biri. Diğer iletişim araçlarından öğrenmek istediğiniz her konuda bilgiye kolayca ulaşabiliyorsunuz. Ancak tivitırın şöyle bir kolaylığı var; herkes her iletişim aracını kullanmıyor, örneğin benim takip ettiğim bazı akademisyenler sadece kendi sitelerinde görüşlerini paylaşıyor tivitırı da daha fazla insan görüşlerinden haberdar olsun diye yazılarını ya da önemli konulardaki görüşlerini kısa notlar halinde paylaşıyorlar. Bazı akademisyenler de tivitırı okuma notlarını paylaşmak amacıyla kullanıyor ki bunlar takipçileri için çok faydalı oluyor.

          Okuma dışında başka bir işle meşgul olmayanlar da var ve okuduklarından kısa notları kaynak belirterek paylaşıyorlar. Bu harika bir şey mesela Türkiye’den erişime engellendiği için ismini paylaşamadığım bir kullanıcı önemli konularda görüşlerini 5-10 kaynak niteliğinde kitap ismi vererek paylaşıyor ki mükemmel bir iş yapıyor. Böylece takipçileri ilgili konuyla alakalı kaynakları da öğrenmiş oluyor.

          Ben tivitır hesabımı sadece bu tür akademisyenleri takip etmek için açtım ve sayfama alakasız paylaşımlar düşmesin diye de sadece onlarla etkileşim içinde kalmaya dikkat ediyorum. Aksi halde sayfam alakasız paylaşımlarla dolup asıl takip etmek istediğim akademisyenlerin görünmez olmazına neden oluyor.

    • Muhalefete oy verdiğini düşün.
      Kılıçdaroğlu ve masasını biliyorsun.
      Akıl ve vicdan süzgecinden geçir.
      Ne öngörebiliyorsun?
      1 cumhurbaşkanı, 6-7 ya da mebzul miktarda yardımcı…
      Koltuk pazarlıklarının yapıldığı bir yuvarlak masa.
      Oylarının toplamı yüzde 1 etmeyen partilerin cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlıkların paylaşıldığı masa.
      Kumar noter masası denilip dağılan ve hiçbir şey değişmeden tekrar kurulan masa.
      Aday tespiti için 1 yıl boyunca kavga edilen, ama 1 saatlik görüşmeyle HDP ile mutabakata varılan masa.
      Nerden ve nasıl geleceği belli olmayan 300 milyar dolar ‘temiz’ parayı bulan masa.
      Cumhurbaşkanlığı sistemi ile kurulup özel mutabakatla parlamenter sisteme dönüşeceğini ‘benzemezlerin’ koalisyonu ile ülke yöneteceğini iddia eden masa.
      Ülkenin yaşadığı zorlu şartları ve küresel krizleri de göz önünde bulundur.
      Öngörün nedir, ne çıkar böyle bir masadan?..
      Adayı Kılıçdaroğlu, namı diğer Bay Kemal…
      Bay Kemal diyorum çünkü ABD ve AB’nin de adayı. Erdoğan’dan kurtulmak için açıktan destekliyor emperyalistler.
      Görmek ve duymak istemesen de aynı zamanda HDP/PKK’nın da adayı. FETÖ’nün son umudu.
      Bay Kemal cumhurbaşkanı olursa ne olur peki?..
      Dediği gibi dış politikamız 180 derece değişirse ne olur? Türkiye bağımsız ve aktif dış politikadan vazgeçer.
      Ülke soğuk savaş dönemine geri döner. Uslu çocuk oluruz. Bölgesel güç olarak hedefimiz ‘Mavi Vatan’ değil, ‘Kardak Kayalıkları’ olur!
      Peki ya ekonomi?..
      Pandemi deprem küresel finans krizleri derken bu kadar ağır bir yükün altından nasıl kalkacaklar?..
      ‘Devlet kamu ve kuruluşlarındaki herkesi her şeyi değiştireceğiz’ diyorlar.
      Devleti tanımaları, ekonomiyi anlamaları ve dahi atamaları değil 6 ay, yıllar sürer.
      6 aya kalmadan zaten birbirlerine girerler. Ekonomi çöker…
      Dış politikada, güvenlik politikalarında değişim, ekonomik kriz derken ülke kaosa sürüklenir. Böyle bir ortam HDP/PKK’ya can suyu olur…
      Yapmak zordur, yıkmak ise kolay…
      Bir daha seçime gidilir ama kaybımızı telafi etmek yıllar alır.
      Benim öngörüm budur. Sen de bir daha düşün.
      Gençsen hayallerini, ebeveynsen çoluk çocuğunun geleceğini düşün.
      Muadili ya da daha iyisi olduğundan emin değilsen sakın ‘başka bi’şey deniycem’ deme…
      İstanbul’da gördük neler olduğunu.
      Ama tabii yine de sen bilirsin.

      • bu yazıya konu bulamazdın sn Sever.
        Çünkü Pazartesi günü Kılıçtaroğlu ve avanesine yapacak iş kalmamış olurdu.
        Suriye Irak tan gelen sığınmacılar evlerine ülkelerine dönmüş olsaydılar sağ salimen,
        Hdp suçlu ise koyup masaya delilleri kapatsaydında üstüne bir de aylık vermesen desem,
        Yiğitsen eğer, dağda çocukları olan annelerin feryadını dindirmeyi becerebilsen,
        Boşuna yatıyoomm diyen bilimum pkk lıları çocuk katillerini taşeronları ajanları yargılayıp normal bir hapishaneye misafir etmeyi akıl edebilsen,
        Bunca meslekten hatta çaycıdan bile fötürcüyü bulup deliğe tıkabilirken, bir siyaset dünyasındakileri bulamadıysan,
        Heleki 15 temmuzu yapanların yargılamasını bir türlü nedense sonuçlayıp elebaşganlarını imralıya geell geell nolur gel diye çığırdığın günleri unuttuysan yine getirip deliğe tıkamadıysan,
        Bu Kılıçtaroğlu mudur nemenemse kuru soğana bizi muhtaç etmişse,
        İki gün kalsa nolur, 2 yıl nolur yerinde debinse?
        Gözleri var görmez kulakları var duymaz lafı İstanbul’da da yayılmış olmalıki, hiç kimse kimseyi dinlemez olmuş böyle seçime gidiyoruz işte:)

  15. siyasi propaganda için sonlu sayıda propaganda mecrası mevcut en basitleri cami, devlet eli ile kahve muhtarlar vasıtası ile, bu arada bir aralar pek moda olan muhtar toplanmalarına ne oldu? beştepeyi ayak yolu yapan muhtarları epeydir duymaz olduk 75. geleneksel muhtar toplaşmaları artık yapılmıyor sanki.dün 13. Cumhurbaşkanı olacağı artık halkın tasdikine kalmış Kemal Kılıçdaroğlu 24 kanalda copy-paste açık oturum devrini kapatmak yanında bir diğer müjde olarak, iktidarın külliye diye tesmiye ettiği, bizlerin ise israf-saray dediğimiz ve kendisine seçilince medresetüzzehra adı ile dünyanın dört bir yanından uluslararası öğrenci yetiştirecek, Sorbonne ayarında bir üniversiteye dönüştürmesini önerdiğim, Beştepe’de ki israf-sarayda kalmayarak, Çankaya’da tarihi cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde kalacağını da söyledi. Evet Bediüzzaman hazretlerinin Van’ da açılması için uğraştığı hem beşeri hem dini ilimlerin tedris edileceği Darülfünun hayali 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu vasıtası ile cumhuriyetin 100. yıl törenlerinde biiznillah bütün dünyaya eğitimde itibardan tasarruf edilemeyeceğinin bir nişanesi olarak ve I. meclisten tevarüs yarım kalmış bir vasiyet olarak hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Teemmel

    • Reis , Üstad ile CHP genel başkanını aynı satırlarda ve aynı amaç içinde göstermek ne garip bir ironi . Ben risaleci değilim ama oku istersen risaleleri ve Üstadın CHP nin iflah olmayacağı hakkındaki görüşlerini bir daha oku istersen .

      • bizler hadiseleri sonuçlarına göre değerlendiririz. Üstad hazretlerinin CHP’nin kurumsal olarak cumhuriyetin kuruluşu ile başlayan tek adam, milli şef sürecinde yapmış olduğu otoriter, din aleyhtarı faaliyetlerini zemmetmiş olması, ebediyyen marazi cehape düşmanlığı gibi yansıtmak dindar değil ancak kindar olabileceğinizi gösterir. Üstad hazretleri her zaman istişare ve uzlaşma yoluna başvurarak defaatle başta Hasan Ali Yücel dahil çok sayıda cehapeli mebus veya bakana mektuplar ile hizmetini anlatarak bu hizmete muarız olmanın yanlışlığını nasihat etmiştir. Hal böyle iken aradan geçen 70 yıl ile CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun gayreti ile kemikleşmiş din aleyhtarı zihniyetinin helalleşme zemininde değişim gayretleri ve son yirmi yıl içinde siyasal islam’ın tüm Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde iktidarın tefessüh edici etkilerine maruziyeti sonrasında, dinin, ahlaktan ayrıştırılarak sadece cami yapıp, gençlere slogan attırmaya indirgenmesi ile Kuran ahlakı ile mücehhez Resul Ekrem (ASM) “Hulukul Kuran” olması, Kuran ahlakı ile ahlaklanmış ve her hareketinde istikamet ve itidal üzere gitmiş olması unutturulup, her türlü ifrat, aşırılık ve tefritten her zaman kaçınmış olan rahmet peygamberinin ümmeti olan bizler hep aşırılık ile anılır olduk. Haddi vasat tercih ederek doslukta ve düşmanlıkta asla aşırılık göstermeyen Nebi (ASM) Mekke’de hicret öncesi ve sonrasının azılı kafirlerinden olan Halid bin Velid, Ebu Süfyan ve Amr ibn As (RA) gibi kıymetli sahabileri birer birer kazanmıştır. Bu nebevi tarz Kuran’da övülmüştür. “Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet.” Alimran/159
        haşiye: cehape ile hiç bir nur talebesi şahsi kan davası güdemez, gerçek Risale Nur talebelerinin ve üstadları Bediüzzaman hazretlerinin hayatının yegane gayesi olan gençlere ve ihtiyacı olan her fikriyatta insana iman hakikatlerini bila bedel ve bila siyaset ulaştırmak azmi onları kindar, öçgüder, öçal veya hınçal değil, hizmetkar, merhametli, kavli leyyin olmaları sonucunu doğurmuştur. Teemmel

        • Sayın Sebilürreşad , FETÖ dışında şu anda CHP ye destek veren Risalei Nuru takip ettiğini söyleyen başka bir grup var mı? FETÖ nün tekelinde mi bu Risalei Nur cemaatleri. Ayetleri sahabeleri bu siyasetin içine karıştırmayın çıkamazsınız işin içinden. Benden söylemesi.

        • Mektuba-476
          Dünyada en büyük ahmak odur ki, böyle dinsiz serserilerden terakki ve saadet-i hayatiyeyi beklesin.
          Bediüzzaman Said Nursi (ra)

Yoruma kapalı.