Seçime doğru: Merak etmeyin, iktidarı oylarımızla belirleyeceğiz ve sonuca herkes uyacak

50
Reklam

Ne tuhaf bir ülkeyiz;  seçim yapıyoruz yapmasına ama sandıktan çıkan sonucun kabul edilmeyebileceğini, iktidarın kazanana teslim edilmeyebileceğini düşünebiliyoruz.

Başından sayısız darbeler, başarısız veya niyet düzeyinde kalmış darbe girişimleri geçmiş bir ülkeyiz, buna karşılık politikacılarımız ‘darbe’ sözcüğünü öylesine, normal bir şeyden söz ediyormuş gibi telaffuz edebiliyor.

Yılların özlemi olan pek çok alan var ve bir bakıyoruz onların pek çoğu, seçime bir kaç zaman kala, birbiri ardına gerçekleşebiliyor. Yerli-milli araç yapmaya, kendi doğalgazımızı üretmeye, petrol bulmaya başlıyoruz; savaş gemisi, savaş uçağı, en hızlı tren devreye giriyor, açılması uzun yıllardır dört gözle beklenen bir tünel ansızın açılıveriyor…

Hepsi ve daha fazlası seçime bir-iki hafta kala gerçekleşiyor.

Ne diyeyim bilmiyorum; tek diyebileceğim keşke her gün seçim olsa…

Vatandaş olarak karşı karşıya kaldığımız bu tablodan memnuniyetim had safhada, ancak bir yandan da bunların ‘tatlı cadı’ becerisiyle gündeme başarı olarak taşınmasını bizlerden çok daha yakın bir açıdan izleyen, bazı müjdeleri kendilerinden işittiğimiz siyasi ve bürokratik kimlikli insanların bu durumu hiç garipsememesi bana tuhaf geliyor.

Sanki her şey doğallığı içerisinde oluyormuş gibi davranıyor bu insanlar…

Oysa hiçbir şey doğallığı içerisinde gerçekleşmiyor.

Reklam

Daha da garibime giden nokta şu: Birbiri ardına meydana gelen bu özlem giderici gelişmelerin bir tanesi bile, herhangi bir ülkede 20 yıldan uzun süre devlet yönetiminde bulunan bir parti tarafından gerçekleştirildiğinde, iktidarın devamını sağlayacak oyların tek firesiz ona akması gerekirken, ‘darbe’ iddiasının ortaya atılması, iktidarın kaybedilmesi ihtimalinin düşünülmesi ve buna eşlik edecek biçimde “Muhalefet kazanırsa iktidar teslim edilmeyebilir” tartışmasının gündeme gelebilmesidir.

Neden bunlar düşünülebiliyor?

Yoksa nankör mü bizim insanlarımız?

Acaba özlem giderici müjdelerin tam da şu sırada bu denli yoğun bir gündemle gerçekleştiriliyor görüntüsü inandırıcı bulunmuyor olabilir mi?

Bir ihtimali daha kayda geçireyim: Ekonomik sıkıntılar, hayat pahalılığı, geçim derdi daha mı ağır basıyor insanlarımızın olanı değerlendirmelerinde?

Galiba saydığım ihtimallerin bir bölümünün bu görüntüde etkisi bulunuyor. Nankörlüğü insanlarımız yakıştıramadığım için ‘bir bölümü’ kısıtlaması yapıyorum.

Daha önce de yeri geldiğinde paylaşmıştım: Son zamanlarda bizdeki ‘yetenek sizsiniz’ TV programına ilham kaynağı teşkil eden yabancı yarışmalara ‘illüzyonist’ veya ‘sihirbaz’ kimliğiyle katılanların dudak uçuklatacak çaptaki becerilerini izliyorum.

‘İllüzyon’ normal şartlarda yapılması imkansız şeyleri, izleyenlerin dikkatlerini başka yönlere çekerek yapılmış göstermek sanatıdır. Görünen ile algılanan arasında ilgi kurulması imkansız şeyler, illüzyonist olma iddiası sahipleri tarafından gerçekmiş gibi gösterilebiliyor.

Reklam

Bu alanın en tanınmış ustası David Copperfield, New York’taki hürriyet heykelinin en iyi görülebildiği yerde topladığı insanlara, kocaman heykeli sihirle yok edebilmişti.

Daha sonraki bir gösteride, bir uçağı da görünmez hale getirebildi David Copperfield

Tabii aslında ne hürriyet heykeli yok oldu ne de uçak; onun yaptığı, izleyenlere, o hissi yaşatmaktan ibaretti.

Zati Sungur ve sihirbaz Mandrake bizde de bu sanatın temsilcileriydiler.

Doktor kılığında bir sihirbaz, hasta kılığındaki birini elektrikli testereyle belinden ayırıyor; ikiye bölünen adamın her bir parçası ayrı ayrı hareket ediyor; aynı sihirbaz bu defa elindeki zımbayla adamı yapıştırıyor.

Böyle bir şey mümkün mü?

Hiç inandırıcı gelmeyen bir şey, ‘sihirbaz’ veya ‘illüzyonist’ iddialı birileri tarafından gerçekmiş gibi yapılabiliyor.

Gördüğünüzün bir göz yanılması veya kurmaca olduğunu biliyorsunuz ama yapılanı alkışlamaktan da geri durmuyorsunuz.

YouTube’da sihirbazların sihrini nasıl becerdiklerine dair açıklayıcı videolar da var.

İçimden onları izlemek gelmiyor; gördüğümle birkaç dakikalık eğlenmem ve bunun nasıl yapıldığına dair kendi akıl yürütme çabam beni daha fazla oyalıyor.

Acaba diyorum, iktidarın şu sıralarda birbiri ardına açıkladığı çok sayıdaki, herbiri yılların özlemini gidermeye yarayabilecek müjdeler, insanlara ‘illüzyonmuş’ gibi geliyor olmasın?

Hoşa gidiyor, ancak inanılır gibi gelmiyor.      

İktidar da bu durumun sonunda farkına vardı ve bu yüzden telaşa mı kapılıyor?

Seçime gidilirken ‘darbe’ sözcüğünün siyaset gündemine sokulmasını ben ancak bu kuşkuyla yorumlayabiliyorum.

AK Parti sözcüleri arasında da tartışmalara sebep olan, AK Parti’de ve hükümette önemsenecek konumlarda bulunan birilerinin “Millet iktidarı bunlara teslim etmez” çıkışını yine AK Parti’den başka birilerinin “Öyle demek istememişlerdir” teviliyle açıklamaya çalışmaları için de aynı kuşkuyu duyuyorum

Bugüne kadar bu ülkede sayısız seçim oldu, yıllar içerisinde çok sayıda iktidar sandıkta yenildiği için yerini kazanan siyasilere hiç yüksünmeden teslim etti.

Örneklerden biri, 1994 yılında yapılan yerel seçimde Tayyip Erdoğan’ın oy kullananların ancak dörtte birinin oyunu alarak belediye başkanı seçilmesi ise, en sonuncusu da, 2002 yılında yapılan genel seçimde kazanırlarsa iktidarın teslim edilmeyeceği yavesine muhatap edilen Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının kurduğu AK Parti’nin, toplam oyların ancak üçte birini alabildikleri halde, Meclis’te tek başına iktidar çoğunluğunu elde ederek iktidar olmalarıdır.

Seçimler öncesinde “Kazanırlarsa iktidar onlara verilmez” görüşünü seslendirenler o zamanlarda da çıkmıştı, ancak sandık sonucu seslerini kesmişti.

Arada birkaç askeri müdahale ile birkaç parti kapatma olayı da yaşandığı halde…

İllüzyon veya gerçek, bu defa da on gün sonra sandık başına gittiğimizde kullanacağımız oylarla eskinin devamını veya yeni bir kadronun devlet yönetimine gelmesini sağlayacağımızı biliyor olacağız ve o akşam saatlerinde ortaya çıkacak tabloya itiraz edileceğini de sanmıyorum.

ΩΩΩΩ 

Reklam

50 YORUMLAR

  1. Sayın yazar “Ne tuhaf bir ülkeyiz; seçim yapıyoruz yapmasına ama sandıktan çıkan sonucun kabul edilmeyebileceğini, iktidarın kazanana teslim edilmeyebileceğini düşünebiliyoruz.” diyor ama çok daha tuhafını yıllardır görüyoruz,
    muhalefet her seçimi ve referandumu kaybediyor ama biz kazandık diyor, yalan mı?

  2. Zaman zaman yorumlara bakarım, iktidar yandaşları ile muhalif yorumcular arasındaki kullanılan uslüp yani seviye farkı çok belirgin ortaya çıkıyor. Buradan bile tarafını seçebilirsiniz…

  3. ÇOK TEHLİKELİ BİR DİL(SİNYAL)
    İkdidarın en tepesinden bugün çok tehlikeli bir dil kullanıldı.
    Güya muhalefeti kastediyor ve aynen şunu diyor:
    “… silahlarını doldurmaya başlamışlar, molotoflarını hazırlamışlar.”
    Molotufu patlayıcı sayan Yargıtay kararı var.
    Ne duruyorsun?
    Derhal gereğini neden yapmıyorsun?
    Ben bunu şöyle tercüme ediyorum:
    –Yandaşlarım yetişin, kaybediyoruz !

  4. Elhamdülillah Türkiyenin önü çok açık. .muhalefet çok büyük hatalar yapıyor..muhalefet bütün kartlarini oynadı…15 mayıstan sonra hepsi ıskarta olacak..imamoglusu yavaşı digerleri hepsini Erdogan yenecek ve 2024 seçimlerine ellerinde hicbir sey kalmayacak…tek umutlari imamoglu ve yavaş bunlarıda bay bay kemalle birlikte yenecek.
    Şu istikbal inkılabatı içerisinde en gür sada İslamın sadası olacaktır.(Bediüzzaman)
    Göklerden gelen bir karar vardır.(Erdogan)

    • İslamın sadasını mı bıraktınız cahil adam? Rabbim şaşırtmasın. Müslümanlar ve İslam akp dönemi kadar dejenere olmadı, ayaklar altında ezilmedi.

  5. Ama yeter…
    Bu kadarı da fazla…
    Zigana Tüneli açılıyor diye ben sevinirken, bir baktım, doğalgaz Filyos’ta sisteme bağlandı…

    Filyos nerede diye tam haritaya bakarken Cudi’de petrol bulundu.

    Yahu durun.

    Şu TCG Anadolu’nun şu Kızılelma’nın, şu Kaan’ın bir sevincini yaşayalım.

    Her birinin sırasını gününü unuttum, yeter.

    Teknofest nereden çıktı şimdi? Benim bünyem, arka arkaya bu kadar çok sevinci bir arada kaldırmaz.

    ***

    Bir de İMECE mi attınız uzaya?

    Ama sizde de hiç insaf yok. Daha ben TOGG’u hazmedememişken bu Batarya Fabrikası da neyin nesi?

    İnanmıyorum.

    Allah aşkına, şu Nükleer de nereden geldi aklınıza?

    ****

    Ha, anladım.

    Bütün bunları siz, seçim var diye yapıyorsunuz ama biraz yavaş olun, size yetişemiyorum.

    Derkeen…

    Durum anlaşıldı.

    Meğer bunların hepsi yalanmış.

    – İHA’lar, kartondan yapılmış.

    – Kaan, Kızılelma ve TCG Anadolu, Bedri Baykam’ın muhteşem çizgilerini yansıtan birer resimmiş.

    – TOGG’lar zaten İtalya’dan hazır getirilmiş.

    Eh, Teknofest dediğin nedir ki? Bir panayır.

    – Geriye ne kalıyor?

    Nükleer Santral mi? Efendim o kadarcığı da Putin’in kıyağı olsun.

    Yani, elde var sıfır.

    ***

    Demek ki neymiş?

    Ben boşuna sevinmişim.

    Olsun.

    Hayal etmek bile güzel.

    ……..

    Lakin birileri var ki meğer boşuna üzüldüler… Hele son dakikada petrol haberi gelince ağlamaklı oldular.

    İşte onlara müjde:

    – Hepsi yalandı, kesin zırlamayı.

    • Seçime 10 kala yapılan yoğun siyasi propagandalar ile oynanan oyunun türü komediya. İşte Akp bu.

    • Bakara.
      44. İnsanlara iyiliği emredip de (uymayı) unutup da Kitab’ı mı okuyorsunuz? anlamayacak mısınız?

      45 Hayır, sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz bu, alçakgönüllülerden başkasına ağır gelir.

  6. Sayın yazar , çatlasanda Erdoğan kazanacak patlasanda Erdoğan kazanacak, gözlerin keskin ama hayal mayal deyip duruyorsun, biz görüyoruz merak etme.

    • Yalın Bey, Yazara kızmaaaayın oda sizden. Sizin için bu köşeden deprem bahanesiyle seçimi bile süresiz erteletme gayretine girişmişti. Nankörlük yapmayın. Sizede yaranılmıyor be. Size 21 yıl oy verip aç açıkta kalıp serzenişte bulunan insanlara bile neler dediniz. Sizin bu halleriniz devam ederse Akp barajı bile aşamaz. Bari susun.

  7. AKP’ye sormuşlar 22 senedir neden yapamadın?

    22 senedir neden Milli Tankı üretemedin? Dış Güçler yaptırmadı.
    22 senedir neden petrol, Doğalgaz çıkaramadın? Dış Güçler yaptırmadı.
    22 senedir neden Uçak gemisi yapmadın? Dış Güçler yaptırmadı.
    22 senedir neden milli uçak yapmadın? Dış Güçler yaptırmadı.
    22 senedir neden milli Helikopter yapamadın? Dış Güçler yaptırmadı.
    22 senedir neden milli Araba yapamadın? Dış Güçler yaptırmadı.

    Ne oldu da bu seçime son bir ay kala yaptın? Ülkeyimi İpotek ettirdin?

    İşiniz gücünüz yalan, 3-4 maaş al. oturmayı seversiniz çalışmadan maaş al. burda ki Trollerde çalışmayı sevmez masa başı bilgisayarda trollük yaparak maaş çok güzel.

    Ben Millete her zaman derim MKE neden başarılı değil (Milletin görüşü Dış güçler yaptırmıyor)
    hayır MKE arpalık yapılmış. Aselsan çok iyi çalışıyor dış güçler aselsana karışmıyormu?

    • Mke arpalık yapılmış da aselsan niye arpalık yapılmamış, Diğerleri de o 22 yılda yapıldı zaten sayın yazar ve siz son 1 haftada yapıldı sanıyorsunuz:)

  8. 7 HAZİRANDA TESLİM EDİLDİ Mİ?
    7 Haziran 2015 tarihinde teslim edildi mi?
    7 Haziran 2015 tarihinde teslim edemeyenler
    şimdi mi teslim edecek?
    2015’in üzerine milyonlarca suç işleyenler mi?
    Sadece 7 Haziran-1 Kasım 2015’in hesabını veremezler.

  9. İSTERSE HAPSE ATSINLAR
    Sokak röportajlarında muhalefete oy vereceğini açıklayan ciddi sayıda vatandaşımız “sadece oy vereceği partiyi açıkladığı için” hapis tehtidi altında olduğunu düşünüyor.
    Ve bu oy vereceği muhalefet partisini açıkladıktan sonra başlıktaki kalıbı kullanıyor:
    “İsterse hapse atsınlar”
    Baskı ve tehdit ortamının bundan daha iyi bir özeti olamaz.
    “3Y” sloganıyla iktidara gelenlerin ülkemizi getirdiği duruma bakarmısınız!
    Bunlar mı özgürlük getirecek?
    Kendi yandaşları da korkuyor. Onlar da emniyet ve güven içinde değiller.
    En son örnek M.H. A.
    Bu sistemi tek şey ayakta tutuyor:
    “Korku”
    Korkuyu da tek şekilde sağlayabilirsin:
    “Hukuksuzluk” ile.
    Özgürlük iddialarının tamamı gerçek dışı.
    Başörtüsünü bile serbest bırakmak zorunda kaldılar.

  10. Kolay mı yirmi yıldan fazla süren bir saltanat ellerinden alınınca ne hale düşecekler? Bunu kabullenemiyorlar. Ne millilik ne de yerlilik, neyi kaybedeceklerini bildikleri için, sonlarının geldiğini bildikleri için, ülkeyi ne hale getirdiklerini bildikleri için, kendilerinden sonra gelenler hesap sorarsa diye düşündükleri için yani kirli çamaşırlar ortaya çıkacağı için, Kendilerinin yaptığı hukuksuzlukları yeni gelenler uygulamaya çalışırsa diye düşündükleri için…. Bütün mesele bunlar. Vatan Millet Sakarya işin kamuflajı.

  11. Sayın yazar yine tuhaf haller sizde belirmeye başlamış. Seçim öncesi açılan tüneller, silah sanayindeki gelişmeler, doğalgaz ve petroldeki gelişmeler, akkuyu gibi nükleer enerjiye kavuşma bunların hepsi zaten cumhuriyetin yüzüncü yıldönümünde devreye sokulması için hedeflenen projelerdi. Hükümetin sözünde durmuş olması ve zamanında bu projeleri hayata geçirmesi vatandaş olarak bizi mutlu eder.
    Diğer konunuz olan darbe ve seçimde iktidarın devredilmeyeceği hususuna gelince bu konuda muhalefet tarafından seçimi kaybedeceklerini gördükleri için piyasaya sürdükleri bir argüman. Türkiye gelişmekte olan bir ülke fakat bir konu varki konu Türkiyenin 74 yıldır seçimi kaybedenin seçimi kazanana iktidarı tartışmasız devrettiği bir ülke.
    Yıllardır açıkara iktidara geliyoruz diyen muhalefet seçim yaklaştıkça kaybedeceklerini görmeye başladılar. Fakat bunu kabullenememekte bunu için şöyle bir hazırlığa başladılar. Bu defa yıllardır sosyolojisini zehirledikleri insanlara aslında biz seçimi kazanıyorduk, ancak sandıta hile yapıldı diyecekler. Zaten her söylenene hazır birde kitleleri varken 14 mayıs akşamı gezi benzeri sokakları ateşe verme hazırlığı var. Ancak unutulmasınki Türkiye eski Türkiye değil sokakda kendisine nizam verilecek bir ülke olmaktan çoktan çıktı. Hiç endişe etmeyin 14 mayısta sandıktan kim galip çıkarsa iktidar onundur.

  12. seçmenlerinin elinin sayın Kemal Kılıçtaroğlua oy vermeye gitmeyeceğini iddia ediyorsun ya yanılıyorsun dostum pek ala gönül rahatlığı ile vereceğiz son 5 seneye kadar tüm oylarımı mhp ye son oyumu iyi partiye verdim şimdi Kemal REİS.
    ankara istanbul izmir belediyelerinin hali permali ortada millet itifakı memleketi nasıl yönetiyor diyorsun ey güzel kardeşim akepenin 22 yıllık halide ortada sen dedin diye diyorum her alanda çöktü hatta öyle çöktü ki millet umudu chp de arıyor ama siz hala konuşabiliyorsunuz
    ben çok yazarım ama seçimi bekleyin 14 mayıs ta millet bir yazı yazacak kimse silemeyecek
    siz şimdi devlet gücü hükümet gücü ile üstten alttan konuşun
    birde seçimden sonra konuşalım olur mu? yani eşit şartlarda

  13. TRT Haber’in 1 Nisan – 1 Mayıs arası yaptığı haberlerin incelemesinde Cumhur İttifakı’na 3600 dakika yani 59 Saat 11 dakika, Millet İttifakına ise 42 Dakika 58 Saniye zaman ayırdığı ortaya çıktı.

    Bu ise 85 kat zaman farkı anlamına geliyor.

    TRT Haber, diğer Cumhurbaşkanı adaylarına ve Yeşil Sol Parti İttifakına hiç zaman ayırmamış.
    Böyle oluyor Adalet ve Kalkınma Partisi adaleti mi demek lazım şimdi.

    Yoksa Mutaffifin Suresi’nin başlangıcındaki gibi “Ölçüp tartanlara yazıklar olsun. Onlar insanlardan kendileri için bir şey aldıklarında tam ölçerler. Fakat onlara ölçüp tartarken eksik ölçüp tartarlar” mı demeliyiz?

    Ak Parti’yi destekleyenler bu tabloya ne diyorlar?

    Normal olarak mı görüyorlar?

    • Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
      Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;

    • Zamancı arkadaş hem “Ölçüp tartanlara yazıklar olsun.” deyip hem de iyice “ölçüp tartmışsınız” maşallah!
      Yalnız diğer tvleri bilmem ama trt ye para ödeyerek çıkıp konuşmuyor partiler,
      önceki seçimlerde aldıkları oy oranlarına bakılarak, cürmü kadar konuşabiliyorlar yani
      ve bedava, hepsi bu!

  14. illizyon

    sayın yazarın iktidarın son yaptıkları illizyon=göz kandırmaca olduğunu savunması ilginç. Niçin muhalefete böyle bir yola gitti. Akparti neyi yaptığını söyledi de doğru çıkmadı. Yani marmaray yok mu, avrasya geçidi yalanmı. Yavuz sultan selimi gördüm ama çanakkale köprüsü yalan olabilir mi? Osmangaziyi uzaktan gördüm projektörle denizin üstüne yansıtmış olabilirler mi? Doğalgaz aslında 2020 yılında bulundu o zaman seçim falan yoktu. Gerçi siz o zaman da inanmamıştınız. Petrol ise esma çevik kuyusunda 2 yıl önce bulundu. Hemen hemen bu günki bulunan kalitede ve türkiyede bu güne kadar bulanan petrolden daha çok. Niçin esma çevik kuyusuna bu kadar itiraz etmediniz. Seçim yok diye kafaya takmadınız galiba. Geçen yıl açılan yusufeli barajı dünyanın en büyük üçüncü barajı açıldı, onu da ıskaladınız. Ayrıca gündeme almadığınız avrupanın en büyük güneş paneli alanı açıldı. 7 yıldır devam eden, her vidasının takılma zamanı belli olan akkuyuda da yakıt yüklemesi yapıldı. o da putinin kıyağı diyelim. Sayın yazarın bu hizmetlere illizyon demesi enterasan. Aslında bizim gibi hayatı ayasofya açılsın zinrirler kırılsın diye slogan atarak geçenler için sadece ayasofyanın açılması bile yeter oy vermemiz için bu hizmetlere bile gerek yok. Ama temel reis başka şeyler istiyormuş demekki.

    • Gösterilerde ne şapka illizyondur ne de şapkadan çıkan tavşan illüzyondur aksine ikisi de gerçektir. İllüzyon başka yerdedir, görene.

  15. Zamanında %24 ile İstanbul’a Belediye başkanı olan birisi %48 ile seçimi kazanan birine 10 bin oy farkıyla İstanbul’u vermeyiz deyip, Seçimi yeniletmisti. Sn Yazar bu örnek işte toplumu ürkütüyor. Artık dünyada sivil darbeler dönemi. Bu örneği yazı içeriğine koymamaniz tarafgir bir tutum. Hala oradasınız.

    • Memedbey “Artık dünyada sivil darbeler dönemi.” demişsiniz ama keşke birkaç örnek verseydiniz?
      Malum sudanda bir darbe süreci yaşanıyor, tüm taraflar silahlı, almanyadaki cunta denemesi daha yeni bastırıldı, yani eski hamam eski tas!
      Bu “sivil darbe” tanımını biraz daha açar mısınız?

  16. Ecevite %20 ile BBakanlık verip %1 ile kafasına çuval pardon kitap atıp indiren bir seçmenimiz var maaşaallah.
    Kurlar borsa bile böyle grafik görmedi. Nebati yağ gibi yummuşacık şıve şve gımıl gımıl yukarı giden, hiç yorulmayan😂 bir kur grafiği istenen oysaki.
    Son örnek tam istenen gibi; 20 senede 1 fersah! İnişide çıkışı gibi olmalı değilmi?
    Ama fakat, Kılıçtaroğlu ile Akşener sabırsız.
    Dur bir çıksın soğanın kokusu,
    Aceleyle yapılan işlerin tortusu,
    Keferenin tomburtusu.. (niye tomburdayıp kalkmıyorlar hop kalkıp hop oturup?)
    Çünkü onlara dokunan yılan yok!
    Yılan sokuyor bizi!
    Yoksa kaç sabotaj olurdu kaç süikast?
    Bak putine, 2 dron! (İnşallah dronlar bizden alınmamıştır! Yoksa 3.dünya savaşı drondan çıktı olur!!)
    Kılıçdaroğlu dün konuşurken gencin birini saldılar sahneye; öpecem öpecem😘 diye.
    Tramp kitap salladı devirdiler yerlere..
    Gün gelecek kitap sallayan dini – etnisiteyi siyasete alet etmeye kalkana,
    Gününü gösterecekler böyle belkide🙃.
    Saadete gelirsek,
    Muhalefet iktidara hazırmıHAZIR!
    Peki muktedirler bırakmaya hazırmı???
    Cevap: öyle görünmüyor! Yaptıklarının meyvesini yemek isyiyorlar daha! (Ejder meyvesi de neymiş ki!😂😂😂)
    Turpun böyüğü heybede🤗.
    TAMAM DA, SEÇMEN NE DİYO?????
    (İşte asıl soru!).
    Göreceğiz 14 Mayıs’ta onu da🤗.

  17. ”Tayyip Erdoğan da geçen gün, ‘Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez’ dedi.
    Erdoğan aynı cümleyi ‘Benim milletim Kandil’den destek alan bir Cumhurbaşkanı adayına oy vermez’ diye de kurabilirdi ama öyle demedi, ‘Cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez’ dedi. Yani seçilse bile Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olarak göreve başlatmaz demeye getirdi.
    Sorsanız seçimin meşruiyetinden şüphe duymadığını, halkın kararının önünde boynunun kıldan ince olduğunu vs söyleyecektir ama cümlesi de bu işte.”İSMET BERKAN

  18. Sayın yazar gerçekten yazdıklarınıza kendiniz inanıyor musunuz?
    Yazdıklarınız safi zihinleri bulandırmaktan başka bir şey değil. Kim kazanırsa elbette ki ülke yönetimi ona verilecektir ayıptır ayıp.

    • Siz herhalde Türkiye yayınlarını çekmeyen bir ülkede yaşıyorsunuz. İktidar adına konuşan herkes, neredeyse hergün yazarın söylediği manada bir şeyler söylüyorlar ve siz bunları duymuyorsunuz?!?!

  19. Erdoğan aynen şöyle söyledi: “Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez.” Kandilden destek aldığı yalanını geçelim. İkinci parçada söylenen, “cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez” sözü açıkça, seçildiği halde ülkenin yönetiminin teslim edilmeyeceğini ifade ediyor. Bu kadar açık söylenen bir sözün nereye gideceği belli. Ya darbe yapacaklar, ya karışıklık çıkaracaklar, ve seçim sonuçlarını kabul etmeyeceğiz diyor. O zaman niye seçim yapıyoruz diye de sorulabilir. Ama tüm otokrat ve diktatör ülkelerde de seçim yapılıyor. Sonuç da yüzde 99 istendiği gibi çıkıyor. Bu sözü millet ona yedirmek zorunda. Yoksa haddini aşmış bir siyasetçinin ne yapacağı belli olmaz.

    • Senin yorumun doğru mu ? KCK Kılıçdaroglunu desteklediğini dair açıklama yaptı mı yapmadı mı? Bu Kandil den destek almak olmuyor mu ? Hoca efendinizin dualarının etkisi nerede ?

      • banim babam ümmi biri, okuması yazması yok. Akşama kadar ahaber izliyor, vakit namazlarını kılar arada da kuran okur. Sadece kuran okumak için Arap alfabesini öğrenmiş. Çocukluğundan beri okuduğu için Kuranı ezberden okur gibi yüzünden okuyabiliyor, ama Türkçe okuyamıyor. Askerde alı okulunda öğrenmiş ama kullanmadığı için ilkokul ikinci sınıf çocukları gibi okuyabiliyor, heceleyerek.

        Ahmet Melik beyin yazdıklarını okurken yoksa babam yazmayı öğrenmiş de bunları o mu yazıyor diye şaşırıyorum. Çünkü ayni babam gibi konuşuyor.

        Babamı anlayabiliyorum, 78 yaşında ve dünya ile irtibatını ahaber ve TRT sağlıyor, evden dışarı çıkmaz pek. Dışarı çıktığı zaman da ahaber ve TRT’den bilgilenen insanlarla görüşür sadece.

        Akpartiyi destekleyen insanları da anlayabiliyorum; yolda harcadıkları zamanla beraber 13-14 saat çalışan insanlar, eve geldikleri zaman da pestili çıktığı için yemek çay ve uyku için toplam 10 saatleri var. O 10 saati de sosyal ve siyasal hayati öğrenmek için harcayacak değiller herhalde. Siyasi görüşlerini dindarlık kriteri belirliyor. Adam camiye gidiyor namez kılıyor Kuran da okuyor güzel de konuşuyor, he bir de çok çalışıyormuş, uyumuyormuş adam durmadan çalışıyormuş. En dürüst adam gene oymuş. Daha ne olsun. Diğerleri ise dinsizmiş en müslüman en dindar erdoğanmış, hiç yalan konuşmazmış. Ama diğerleri hep yalan konuşur bir tane doğru konuşmazlarmış.

        Bir de işin ekonomik boyutu var. Sanıldığı gibi yüksek enflasyondan korkmuyorlar aksine yüksek enflasyon bu insanları zengin hissettiriyor. Daha dört ay öncesine kadar 5,5-6,5 bin lira maaş alanlar birden 10 bin-13 bin lira maaş almaya başladılar. Bir de iki kişi çalışıyorsa oh oh ne ala 20-26bin lira eve para girer ki ev almayı hayal edenler bile var. Kıredi çekip ev almayı ciddi ciddi düşünenleri görüyorum. Bankaya gidenlerin hayali kursaklarında kalıyor ama herkes de bankalara ev kredisi için koşmuyor nitekim.

      • KCk nın kılınçdaroğlunu desteklediğine dair açıklama kimin işine yarar?
        Böyle destek olur mu?
        Ne kadar az düşünüyorsunuz?

  20. 1989 -1990 arasında bir banka genel müdürü ile bir iş adamı arasındaki rüşvet konusunda ifade edilen ve tarihe geçen meşhur bir söz vardır: ” Rüşvetin belgesi mi olur pezevenk ! ”
    Biz de öyle zannediyorduk ama oluyormuş demek ki !
    Ne diyelim , bunu da gördük !

  21. Erdoğan ne diyiyor?
    “Biz Allahtan emir aliyoruz onlarda “Dini bayraği olmayan bay kemaldan emir aliyorlar.

    Erdoğan Doğrudan Allah’tan emir aliyormuş.
    Çin ve Rusyada destek veriyor.
    Soyluda bize Darbe yapiliyor diye bas bas bağıriyor.
    Sanki 21 senedir Dünyadakı medyum cincileri, dincileri, büyücüleri hipnozculardan oluşan erdoğanın elamanlari değilde
    Kılıçdaroğlunin elamanlar.

    • Senin algılamanda sorun var. Mümin kişi her ne yaparsa Allah in emrettiği fiili yapar bunu diyor Erdoğan seni gibi nefsinin peşinde değil,

      • Yani Erdoğan biz müslümanız diğerleri kafir diyor. Buna da oy istiyor. Erdoğan nefsinin peşinde değil derken artık nefsini doyurdu mu demek istediniz. Çünkü uçak filosundan yazlık kışlık saraylar kolleksiyonuna kadar yok yok. Ailecek de TOGG’cular.

      • Biz Allahtan emir aliyoruz. Bari emret komutanimda desin.

        Sn A melik.
        okuduğunuzu anlamayacak kadar cahilseniz başınızi iki elinizin ortasına alin düşünün.
        Biz Allahın emirlerini yerin getiriyoruz veya uyguluyoruz. DENIR.
        ERDOĞAN O KONUŞMASINDA KENDISININ DIREK ALLAHLA ILE KONUŞTUĞUNU İMA EDIYOR.
        Haa sahii. Neyse vazgeçtim yazarsam yorumum yayınlanmaz. Twitter de yazarim okumak istersen oku.

        “Biz Allahtan emir aliyoruz onlarda “Dini bayraği olmayan bay kemaldan emir aliyorlar.

        Erdoğan Doğrudan Allah’tan emir

  22. Gerçekten demokrasi ile iktidara gelmiş bir partinin bu hallere düşmüş olması oldukça üzücü ve bir ibret vakası. Halbuki Türkiye bunların ilk dönemlerinde demokratik değişimleri yapabildi ve bir süre ülkeye iyi bir vizyon ve yön verebildiler. Ancak şimdi gördüğümüz bu değişimden hiç nasiplerini almamışlar. Herşey göz boyama ve kandırmacaymış. Demokratik tüm ilkeleri dümdüz ettiler ve sonunda ülkeyi bir tek adam rejimine teslim ettiler. Şimdi bu berbat yönetiminden nasıl kurtuluruz diye büyük bir uğraşı veriyoruz. Ülkenin kaynaklarını tükettikleri gibi korkunç bir borç yükü ve öngörülemez bir yola mahkum ettiler ülkeyi. Şimdi son dakika bol keseden gaz toz hava para dağıtıyorlar. Nereden gelecek bunların kaynağı soran yok. Böyle göz boyamalarla ve el çabukluğu ile iktidarı yine kotarırız mı peşindeler. Olmazsa nasıl iktidarı teslim etmeyiz hesapları peşindeler. Geçen sefer zorla seçim yenilettiler. Bu sefer toptan seçimleri ortadan kaldırma peşinde oldukları anlaşılıyor. Teslim etmeyiz diyorlar açıkça. Bu yüzsüz takıma en iyi cevabı millet verecek. Vermeli. Yoksa milletin sırtından düşmeyecekler.

    • ülkenin kaynaklarını nasıl tüketmiş bir örnek verebilirmisin ? Bor un % 80 rezerve biz de iken 1999 da 100 milyon dolarlık ham ihracat yapılıyordu. Yapılan Borik asit üretim tesisleri ile bu rakam 15 katına çıktı. Allah nankörleri sevmediğini defalarca hatirlatti , yaşattı da hala ders alamadınız!

      • Bir ülkenin temel kaynağı insan kaynağıdır. Bugün petrolü gazı olan ülkeler müreffeh ülkeler değil, tersine fakirdir. En değerli petrol kaynaklarına sahip Venezuella ortada. İnsanlar ülkeyi terketti. Erdoğan bu ülkenin yetişmiş insanlarına doktoruna mühendisine giderse gitsinler diye yol gösterdi. Bize imamlar yeter dedi. Üstüne de petrol ve gaz bulduğunu iddia ediyor. Bu tabloya bakınca fakirleşmenin, kuraklaşmanın, yüksek enflasyonun sebebi gayet iyi görülüyor. Bu tablonun bir tane sorumlusu var. O dış güçler değil.

    • Senin özlediğin Akpartinin ilk dönemleri İMF programlarının uygulandığı düşük döviz yüksek faiz politikalarınında uygulandığı iktidarın yabancıların gözetiminde Fetö gibi örgütlerle paylaşıldığı dönemdi. Biz ise 2016 yılından sonraki tam bağımsız Türkiye politikalari için Tayyip Erdoğana destek veriyoruz.

  23. Seçimler neticesinde muzaffer galibiyete sevinemeyecek, mağlup yenilgisine üzülemeyecek öyle günler ki gençleri ihtiyarlatır, yaşlıları ağlatır ağır bir ekonomik ve etik yıkım sonrasında hesaplaşma ile hakikatleri anlama ve uzlaşma erki marifeti ile sadece son 20 yıl değil belki cumhuriyetin yüzüncü yılında bütün cumhuriyet tekrar yeni bir anayasal metni eli ile toplumsal geniş mutabakat sağlanarak revizyondan geçirilecek. 14 Mayıs 2023 seçimi basit bir Erdoğan gitsin istemekten öte bir anlam ve öneme sahip. Bu seçimin öneminin farkında mısınız? @YeterSözMilletindir!

    • Kesinlikle katılıyorum. Bu seçim sadece bir başlangıç. Demokratik değişimi ve toplumsal mutabakatı tekrar tesis etmek ve enkazı kaldırmak zorundayız. Restorasyonu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bölücü ve polarize edici siyaseti de terketmemiz gerekiyor artık. Zor bir döneme giriyoruz. Dünya da zor bir döneme giriyor. Tek çare çalışmak ve düze çıkmak. Gerçeklerden kaçış yok. Boş hayallere ve hava gazına da yer yok.

  24. “Millet iktidarı bunlara teslim etmez”
    sözünün,bunlar seçimi kazansa bile bunlara iktidar teslim edilmez anlamına gelmeyeceğini,zekası vasat seviyede,hatta vasatın biraz altında olanlar bile rahatlıkla anlar.Bu sözden iktidar kaybetse de gitmez tartışması çıkarmak kadar bir saçmalık olamaz.Seçimi kaybettiği takdirde İktidarın gitmekten başka yapabileceği hiç bir şey yoktur.Bunu,
    Cumhur İttifakına oy verecek olan bir vatandaş olarak söylüyorum.

    Ama ben de milletin iktidarı bunlara teslim etmeyeceğini,yani iktidar olacak kadar oy vermeyeceğini düşünüyorum.

    Şunu da ifade edeyim ki 2002’den sonra yapılan her seçimin öncesinde muhalefet,”iktidara geliyoruz,bunlar gidecekler” sevincini yaşadı.Her seferinde hüsrana uğradı.Bu seferki hüsranları daha büyük olacak.Çünkü bu defa beklentilerini çok daha yüksek tuttular.

    Saadet,Gelecek,Deva,İyi Parti ve HDP’nin muhafazakar tabanının eli, Kılıçdaroğlu’na oy vermeye varmayacaktır.Ayrıca Millet İttifakı, memleketi Erdoğan’dan daha iyi yöneteceğine dair halkı ikna edebilmiş değildir.İstanbul,Ankara ve İzmir belediyelerinin hal-i pürmelali ortadadır.

    Halkımız macerayı değil,istikrarı tercih edecektir.

    Öte yandan göz önündeki 66 km’si tünellerden meydana gelen 405 kilometrelik Ankara-Sivas hızlı tren hattı gibi,Zigana tüneli gibi,Akkuyu Santrali gibi,Çanakkale Köprüsü gibi,TGC Gmisi gibi devasa tesisler ile illizyon arasında bir ilişki kurmak muhalif kesimin muhalefet etme konusundaki çaresizliğini göstermektedir.

    Hükümetin mutfakta ve banyoda su ısıtmada kullanılan doğalgazı 1 yıl süreyle bedava yapmasını,Fehmi beyin dünkü yazısında 1 aya indirmesini de vatandaşa yapılan hizmet ve katkıları gözlerden gizleme çabası olarak görüyorum ki,asıl illizyon budur.Hükümet illizyon yapmak şöyle dursun yapılan hizmetleri anlatmaya yetişemiyor.

    • Bunca zaman zarfında yapılanları 4 ayrı hükümet gelseydi iki katını yapardı!!! Desem bende mesela..
      Halkın zaten yapılana birşey dediği yok Abdullah bey,
      -10 sene sonra bir sonraki gelecek hükümet zamanında daha iyisi daha son teknik gelişmişi yapılırdı! Diyen de var…
      -acele ile büyük projeler yapılp denemeden güvenlik konusu garantilenmeden!..
      -Kefereden alınan borçla!…
      BAK YAPTIM DEDİĞİN İŞE 19 kat fazla hsaptan ödüyorsun sonra!!!
      (1$=19₺)
      Faiz sende sıfır olsada, kefere yazıyor hesaba katbekat kendi alacağına!😡
      TBMM de 600 vekile aylık veriyorsun!
      Ne diye? Hükümet versin cevap soruya,
      Harcamaların hesabını koysun diye masaya!
      Birde bu pencereden bakmayı dene, çıkar taktığın o gözlükleri taşıma kafanda boşuna🤔.

    • ”Tayyip Erdoğan da geçen gün, ‘Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez’ dedi.
      Erdoğan aynı cümleyi ‘Benim milletim Kandil’den destek alan bir Cumhurbaşkanı adayına oy vermez’ diye de kurabilirdi ama öyle demedi, ‘Cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez’ dedi. Yani seçilse bile Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olarak göreve başlatmaz demeye getirdi.
      Sorsanız seçimin meşruiyetinden şüphe duymadığını, halkın kararının önünde boynunun kıldan ince olduğunu vs söyleyecektir ama cümlesi de bu işte.” ismet berkan

Yoruma kapalı.