Seçime doğru: İktidarın ve muhalefetin vaatleri ne kadar gerçekçi? İnanalım mı, inanmayalım mı?

36
Reklam

Bilmem siz de duydunuz ya da bir yerlerde okudunuz mu? AK Parti seçimden sonra iktidar olmaya devam eder, Tayyip Erdoğan da sandıktan bir kez daha cumhurbaşkanı olarak çıkarsa, ilk iş olarak, 2017 anayasa referandumuyla gerçekleşen sistem değişikliği gözden geçirilecekmiş…

Cumhurbaşkanının bazı yetkileri tırpanlanacak, partili cumhurbaşkanı uygulamasından da vazgeçilecekmiş.

Kulis bilgisi olarak aktarılıyor bu vaat.

Duyanlarınız veya bir yerlerde okuyanlarınız kendilerini tutamayıp hafif tertip de olsa tebessüm etmiştir herhalde. Ben biraz yüksek sesle güldüm.

Seçime gidilirken propaganda malzemesinin her türlüsüne kendisini hazırlamış biri olarak, bu kulis bilgisi, bana, vaatlerin en aşırısı olarak göründü.

İşe alınacak kişilerin maruz bırakıldığı ve yazılı sınavda en yüksek puan alanların önünü kesmede kullanılagelen mülakat uygulamasından vazgeçileceğinden bile daha ileri buldum bu vaadi.

Yalnız bizde değil, iktidarların seçimle değişebildiği başka ülkelerde de, partiler ve adaylar, şimdi bizde var olana benzer ortamlarda, seçmenlerin gönlünü çelmek amacıyla, çoğunu yerine getirmeyecekleri türlü-çeşitli vaatlerde bulunurlar.

İşin ilginç tarafı, iktidar olmasını veya iktidarlarının devam etmesini istedikleri parti ile adaylarına oy verirken, kendilerine yerine getirme sözü verilmiş vaatlerin çoğunun unutulmaya terk edileceğini seçmenler de bilir.

Reklam

“Bile bile lades” denir ya, öyle bir şeydir seçim öncesi vaatleri…

Muhaliflerin, iktidara gelmek isteyen partiler ile seçilmek arzusunda olan adayların işleri nispeten kolaydır. Sonuçta hesap vermelerini gerektiren bir geçmiş onlar için söz konusu değildir. Gelecekle ilgili vaatler ise, iş başına geldiklerinde önlerine çıkacak şartların izin verdiği kadarıyla yerine getirilebilir şeylerdir.

Geçmişte, iktidar değişiklikleri sonrasında gerçeklerle yüz yüze kaldıklarında, yeni iktidarların seçmenlerine durumu kabul ettirmede sarıldıkları gerekçeden habersiz değilsinizdir.

“Enkaz devraldık” gerekçesinden…

Öncesinde her türlü vaatte bulunabilir muhalefet partileri, onlar için bu alanda herhangi bir sınır yoktur.

En bilinen örneği hatırlatayım: Dönemin Anavatan Partisi iktidarına karşı en sert eleştiriler, siyasi yasağı anayasa referandumuyla kaldırılmış olan muhalefet lideri Süleyman Demirel tarafından seslendiriliyordu. Kampanya sırasında (1991) Demirel’in en fazla kullandığı malzeme, elinde tuttuğu bir dosya eşliğinde dile getirdiği bir yolsuzluk iddiasıydı. ‘Koskotas yolsuzluğu dosyaları’

Hesap soracaktı Demirel.

O döneme göre yüksek bir taban fiyat açıklamış olan iktidar partisinin bu kararından memnun görünen tütün ekicileri önünde yaptığı konuşmada Demirel’in ağzından çıkan “Kim ne veriyorsa ben beş fazlasını veriyorum” vaadi de aynı seçim öncesine aittir.

Reklam

Bu iki örneği verdiğim her ortamda kaçınılmaz bir dizi soruyla karşılaşıyorum.

İlki şu: “Vaatler işe yaradı mı bari?”

Evet yaramıştı. O seçimde DYP birinci parti olmayı başarmış, hükümeti sandıktan çıkan ikinci parti olan Erdal İnönü’nün SHP’si ile birlikte kurmuştu. Demirel de yeniden başbakan olmuştu.

Ardından hemen her zaman kaçınılması imkansız şu ikinci soru geliyor: “Peki vaatler tutuldu mu?”

Tutulmadı tabii. 

Demirel’in ‘Koskotas yolsuzluğu’ ile ilgili olduğunu ileri sürerek seçim meydanlarında elinde salladığı dosyanın içerisinde ne olduğu o gün bugündür bilinmiyor. O dosyanın kapağı hiç açılmadı. Buna karşılık, ANAP döneminde iktidarın sıkça övündüğü karayolları inşaatları sırasında yolsuzluk yapıldığı iddiasını araştırmak üzere özel bir komisyon kurulmuş, komisyonun çalışmaları sonucu iki bakanla bir genel müdür Yüce Divan’a sevk edilmişlerdi. Bakanlar beraat etti, genel müdürün dosyası da görevsizlik gerekçesiyle iade edildi. O dosya da kapandı.

[Konuya özel ilgi duyacaklar için bir yazının linkini buraya yerleştiriyorum.]

“Kim ne veriyorsa ben beş fazlasını veriyorum” vaadinin seçimden sonra peşine düşen olduğunu da hatırlamıyorum.  

“Muhalefettir, seçim kampanyası sırasında ne söylerse yeridir” diyebiliriz.

En fazla beklenebilecek şey, muhalefetin, iktidara geldiğinde karşı karşıya kalacağı şartları değerlendirip yapılabileceğin en iyisini yapmaya çalışmasıdır…

Peki ama iktidarın vaatlerine ne diyeceğiz?

Zor olan bu soruya cevap bulmak.

Günümüzde birbiri peşi sıra en aşırı vaatler iktidar cephesinden geliyor. Vaatlerine inandırıcılık kazandırmak için, iktidar, daha önce şiddetle karşı çıktığının belgeleri yazılı ve görüntülü olarak arşivde duran bazı konuları, seçime beş kala ele alıp sonuca da ulaştırdı.

Tam anlamıyla, yani en başta vaat edildiği genişlikte olmasa bile, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) kitlesini -hiç değilse bir bölümünü- maaşa kavuşturdu hükümet.

Asgari ücrete, en az emekli maaşına ara zamlar da yapıldı.

Hatta işe yaramaz bulunduğu eleştirilerine en yüksek mevkiden muhatap edilen bir eski bakana ilgi gösterildiği duyurulduğu gibi, göreve getirildikten kısa süre sonra koltuğu elinden alınan bir başka bakan da bu seçimde yeniden aday listesine konuldu.

Eh, bu durumda, asgari ücrete ve emekli maaşlarına fevkalade yüksek yeni zamlar vaadine inanmamız gerekmez mi?

Ya da iktidarın devamı halinde, hayat pahalılığının sebebi olduğu halde ısrar ve inatla sürdürülen ekonomik politikalardan vazgeçileceğine, iş dünyasının ve yabancı yatırımcıların bel bağlaması beklenmez mi?

Hatta ve hatta yeniden cumhurbaşkanı seçildiği takdirde, Tayyip Erdoğan’ın, 22 yıldan sonra bu yeni döneminde, şimdilerde en geniş biçimiyle kullandığı ve bununla övündüğü yetkilerinin bazılarından vazgeçeceği, partisinin genel başkanlık koltuğunu da terk edeceği vaadine neden kulak asılmasın?

Bu tür sorulara muhatap edildiğimde 22 yılı -özellikle de son 10 yılını- düşünüp gülmekle yetiniyorum ben.

İşittiğimde ben gülsem bile, vaatlerden bazılarımızın mutluluk duyduğu anketlere bakıldığında anlaşılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve partisinin oylarında yükselme görüldüğünü söylüyor anketçiler…

Anketçiler mi yoksa onların yönelttikleri sorulara cevap verenler mi kafa buluyor?

Yoksa, yoksa… 

En iyisi, ben bu yazıyı burada keseyim.

ΩΩΩΩ

Reklam

36 YORUMLAR

  1. Hep söylüyorum Sayın Fehmi Koru’da tarafsızlığını yitirdiyse vay halimize …:(
    Erdoğan’ın vaatlerine yüksek sesle gülüyor Muş…
    O vaatlerde Kılıçdaroğlu vaatleri gibi her çiftçiye bedava elektrik, bedava traktör veya depremzedelere karşılıksız ücretsiz ev değil ha.!!
    Ya da uyuşturucu baronlarindan getireceği para da değil.
    Yapmayın sayın Koru yapmayın.. ( Tamam , diyorsunuz ki ; elde bu var ne yapalım mecburen )

    Onca yipranmisliklar karşısında ( tekrar edeyim, coğrafik krizler Ekonomik krizler, siyasi krizler, fetö, korona, deprem felaketi vs. vs. )
    Veeeee. Erdoğan’ın kazanması için getirilebilecek en iyi aday karşısına çıkarılıyor…. yetmiyor PKK açıklama yapıyor Kılıçdaroğlu’nu destekliyor, yetmiyor 15 Mayıs’a Amerikadan biletlerini alanlar, yetmiyor 7 tane C.başkanı yardımcısı, yetmiyor yahu yetmiyor …
    Sonucu şimdiden belli olan bir seçime girerken gerçekten Erdoğan’dan daha iyi yönetebilecegine inandirilan bir aday olsaydı karşısında . ( Yani .. değişim isteyenler istemeye istemeye CHP ye
    CHP yı istemeyenler,
    İstemeye istemeye Akparti ye))

    Ama Sayın Koru; bunların hiçbiri sizin tarafsizliginizi yitirmenize neden olmaması gerekir…

    selametle….

  2. İktidar muktedir kökü ile merbuttur. Sanki muhalefet yapacakmış gibi vaat ediyor diyenlere muhalefet yani muhalif elinde imkan olmayan imkan eline geçerse daha iyi olanı vaat edendir. Vaat etmek muktedire değil muhalife yakışır muktedir eğer müktesebatı zayıf ve geçmiş bazı işlerinden dolayı merdut ise artık muhalefetin hakkı olan vaat sallama yolunu seçer ki kitlelerde ümit yeşertebilsin halbuki karnesi zayıf, heybesi müzehrefat dolu iktidar yanaşmaları mukabele edemedikleri için muhalefet ne veriyorsa biz daha ziyadesini vereceğiz diyerek şu anda ekonomik zorluklardan inim inim inleyen kitleleri kandırmaya ve Kara Davut hikayeleri ile iknaya kendilerini mecbur hissediyorlar. Biten sermayelerini tüketip, evde gelinin takılarına tasallut eden müflis esnaf koca gibi ihtiyat akçesi altınlardan ve takılardan dem vuruyorlar. Heyhat, artık sizin gemi dönülmeyecek limana doğru yol almaktadır.

  3. “Muhalefettir, seçim kampanyası sırasında ne söylerse yeridir” diyebiliriz.
    Günümüzde birbiri peşi sıra en aşırı vaatler iktidar cephesinden geliyor.
    Bu tür sorulara muhatap edildiğimde 22 yılı -özellikle de son 10 yılını- düşünüp gülmekle yetiniyorum ben.
    En iyisi, ben bu yazıyı burada keseyim.
    Valla bence de sayın yazar….

  4. Kılıçdaroğlu’nun uçuk vaatleri “Allah’ın izni ile namaz ve oruç borcu olanların borcunu da sileceğiz” şeklinde mizah konusu olmaktadır.

    • Zaten dini terminolojiyi sadece dalga geçmek için kullanıyorlar, “bakara makara” gibi.

      • Baran bey, dün sizin de yazdığınız gibi “dini terminolojiyi sadece malezya özelinde” mi kullansınlar?

        • dini terminoloji kullanmak ve dini siyasete alet etmek AKPnin tekelindeydi değil mi?

      • Namaz ve oruç borcunu da silecek olanların yandaşları her gün cuma namazı kılmayı da ihmal etmiyorlar maşallah.

      • Baran bey!
        Siyasal İslamcılar, AİHM’de başörtüsü için ne demiş olabilirler?
        Sadece bir ipucu vereyim:
        Başörtüsü ” hijyen ” kurallarına uygun mu?

  5. AKP’Yİ BİR DE İKTİDARDA GÖRÜN
    AKP’nin sanki muhalefetmiş gibi,
    “mevcut durumu eleştirerek” mevcut uygulamaları değiştirme vaadlerini duyanlar kulaklarına inanamıyor.
    Ekran görüntüsünü gölgeleyip, sesi de helyum gazı ile değiştirip, iktidarın kullandığı metnin kime ait olduğunu sorsanız bir kişi bile iktidara ait olduğunu söyleyemez.
    Medyada bu durumu ti’ye alan “AKP bir iktidara gelsin AKP’yi siz o zaman görün” diyerek
    eleştiri-komedi yazıları çıkmaya başladı.
    Sizce bu dili kullananın da, deli gibi alkışlayanın da, ruh-akıl sağlığı yerinde olabilir mi?

  6. Seçim vaadi demişken, Ülkemizde bir zamanlar çooook çooook eskilerde birisinden bahsedilirdi. Bahsedilen bu kişinin bazı vaadleri vardı. 2023 seçimlerine iki ay kala bir dizi filmi(İnsan içine çıkamayacak siyasi) vizyona gireceği duyrulmuştu fakat ne olduysa bir türlü vizyona girmedi giremedi engellendi. Toplum olarak unutmamız gayet doğal aradan hatırlanmayacak kadar zaman geçmiş. Şimdi bu nereden çıktı demeyim eski defterleri karıştırırken karşıma çıktı, Sanırım bazı siyasiler ve medya eski defterlerini imha etmişler…
    Sanırım kırmızı bültenle aranan bahsi geçen kişi hatırlamışsınızdır.

  7. AKP nin seçim vaatlerini görünce sanırsınız 21 senedir Kemal Kılıçdaroğlu yönetiyor ülkeyi. AKP de muhalefetteydi şimdi iktidara hazırlanıyor. yazarımız vaatlerini görünce güldüm diyor. evet bende güldüm ama ağzımla değil.
    haydi bakalım sandık başına gitmeyen kalmasın

  8. Erdoğan imar affı ile ilgili “Yeni dönemde parlamentoyla ilgili 50. maddede katalog suçlar yerini alacak. Biz daha da köşeye sıkıştıracağız. Çünkü bu işin affı maffı olmaz.” dedi.

    Erdoğan, biz daha da köṣeye sıkıṣtıracağız derken kimleri kastediyor?

    Kendi iktidarı zamanında 8 defa imar affı yapıldı.

    Son imar affını hazırlayan bakanı Istanbul’da milletvekili adayı yaptı.

    50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği bir depremden sonra itiraf gibi bir seçim vaadi olurmu?

    Erdoğan ne söylediğinin farkında mı?

    Türkiye çok siyasi bukalemun gördü ama burada durum farklı…

  9. Tayyip Erdoğan’ı geçmiş siyasetçilerden ve günümüzdeki muhaliflerinden ayıran en önemli özellik ne vadetti ise yerine getirmesidir.20 yıl iktidarda kalmasının en önemli sebeplerinden birisi budur.Vaatlerinin bir kısmını derhal,bir kısmını biraz gecikmeli olarak yerine getirebilmesidir.

    EYT konusunda uzun süre direndi,
    vaatte bulunmadı.Ama muhalefetin
    ölçüsüz vaatleri karşısında konuya el atmak zorunda kaldı.Yani bu konuda
    vadettiğinden fazlasını yapmış oldu.

    Pekiyi mesela İmamoğlu kaç vadini yerine getirdi acaba?Daha doğrusu yerine getirdiği bir vaadi var mı?

    Kılıçdaroğlu’nun vaatleri ise olsa olsa mizah konusu olabilir.Demirel’in kim ne veriyorsa ben 5 fazla veriyorum vadinden çok daha uçuk vaatlerde bulunuyor.Çiller’in 2 anahtar vadine benziyor.

    Fehmi beyin en aşırı vaatlerin iktidardan geldiğini söylemesi ise
    objektiflikten ne kadar uzak düştüğünü gösteriyor.

    • Abdullah bey, “objektif olma” kavramını bilmeyenler bu yazdığınız yorumdan öğrenebilirler mi sizce:😂

      Erdoğan akpartisinin direnip karşı çıktığı EYT meselesini Kemal Kılıçdaroğlu vaadedince Erdoğan el atmak zorunda kalıp EYTlileri emekli ettiğini söylüyorsunuz, adam daha iktidara gelmeden vaadini gerçekleştirmiş oldu, üstelik henüz iktidar olmadan gerçekleştirdiği tek vaadi de bu değil, çiftçiye mazot desteğinden tutun da maaş düzenlemelerine kadar bir çok vaadini gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu söylüyor Erdoğan tıpış tıpış yapıyor. Kılıçdaroğlu bir de iktidara gelse vaadetmediklerini bile yapmaz mı😂

      • Kılıçdaroğlu’nun vaatlerini Erdoğan’ın gerçekleştirmesi benim hoşuma gidiyor.
        Kılıçdaroğlu’nun bütçeye yük getirecek olan vaatlerini yerine getirmenin zararı,
        CHP zihniyetinin iktidara gelerek vereceği zararın yanında devede kulak kalır.

  10. FEHMİ KORU 4-5 senedir ne öngörüde bulunduysan hepsi boş çıktı. En son erdoğan aday olmayacak dedin,durum ortada. Bence artık olanı yorumla gelecekle ilgili tahminlerde bulunma.

  11. ALO BEN KEMAL KE MAL ULAAAN GETİRİN 428 MİLYAR DOLARI

    Sayın yazar iktidarın vaatlerine güldüğüne göre 428 milyar dolara inanmış.

    • Milli gelir 25.000 dolar, ihracaat 500 milyar dolar olacaktı 100.000 konut yapılcaktı inanan bir kesim inanmıyor bu 428 milyar doların döneceğine, gittiği gibi gelmez, giden dönmez mi diyorlar? Çok manidar.

    • milyar dolarlardan annamaz kimse. 10 apartman yapacam o parayla dese belki!
      Devlet Denetleme kurulunu devreye sokacakmış adam! gözü dönmüş valla ben bundan şimdi korkmaya başladım iyi mi😵‍💫

  12. Demirel her seçimden önce ankara-istanbul arasına hızlı tren yapacağız diye söz vermiş ama hiç yapmamıştır, kimse de sorgulamamıştır?
    Bu hükümet ise daha göreve başladığı gibi tüm ülkeyi hızlı tren hatlarıyla donattı!
    Demirelli yıllara ne kadar gülseniz yeridir, akpartinin mega projelerine ise rahatlıkla inanabilirsiniz;
    bu sonuncuyu başarabilmeniz için filozof olmanıza gerek yoktur, öyle değil mi?

    • O zamanlar istemezükçüler herşeye muhalif olmasaydılar,
      bir halde kör topal giderdi bir katar treni patlak lastikle🤗.
      Sonuçta;
      -nüfus yığılmazdı istanbul’da olmazdı böylesi kıtlıkta! soğan patates marul maydanoz yeterdi kendine istanbulluya.
      -Anadolu’da ekonomi daha iyi olurdu, üreten çalışan insanlar ..
      -böyle bir muhalefete mahkum kalmazdı seçmen😡. Niye sevsin istesin seni,
      -her 5-10 yılda bir köprü yol, (acele etmeden planlı ihtiyaca göre!) yapılmış olsa
      -herkesin elinde sürekli yenilenmeyen (ihtiyaca göre alınan elektronik eşyalar!) telefonlar girse yurda, sonra kendin üretsen
      -gereksiz yere havalanı değilde, örneğin sadece 2-3 ilin ihtiyacına göre bir havalanı ortaya! yapılsa!….
      EN ÖNEMLİSİ: ayağını yorganına göre uzatsa herkes, kredi kartından değil olduğu kadar alsa, borçlanarak köprüler yollar değil, para oldukça önceliği olan anayollar yapılsa..

    • İlk hızlı tren denemesinde kaç kişi ölmüştü?
      Göz-göre göre onlarca vatandaşımızın canına kıyan kişiler, hapse gönderilmesi gerekirken terfien nerelere getirildi?
      Ayrıca bu fiyatlara( 100 yıllık birikim ve 50 yıllık ipotek) elin gavuru dedikleriniz, çok daha iyisinden kaç adet daha yapardı?

      • Sayın yk ümraniye çöplüğü patladığında(chp dönemi) 40 kişi ölmüştü!
        Ölüsevicilik ayıptır ama favorilerinizi söyleyin ona göre örnekler verelim; çöplükte mi, madende mi, depremde mi?

  13. fehmi bey, sanirim şapkadan cikacak tavşan kalmayinca, bu tip soylentiler cikiyor… bunlarida bir tavşan kabul edebilirsiniz…

  14. Hükmeden muktedirler 20 yıldır niye bu vadedilenlerin tersini yaptıda, bugün tornistan yapıyorlar?
    Oysaki ben ve birçok insan mevcut kişiler ile akılın devam etmesini,
    Vatanın ve milletin geleceği için daha güzel günlere doğru gidilebileceğini temenni ediyorduk.
    “yiyor ama yapıyo!”
    “öbürleri 15 bunlar çıkardı 25!”
    “diplomamı? liyakat? onlarda ne ki?”
    ……. (gerisini yazmaya gerek yok herkes biliyor herbişeyi de!…)
    Ama fakat, şu bir ders olurmu bilmem.
    365 gün önce Bir BB müd.’ne şöyle dedim,
    “bu deprem fay hattına 7-8 katlı .. ne gerek vardı? Yer mi yok ki heryer bomboş!”
    o zaman ters ters baktı yüzüme, son görüşüm oldu onun yüzünüde”.
    Son söz:Aynı terane bırakmayacak dönüp dönüp önümüze gelecek yine😡.
    -birileri gelecek tersyüz edecek yatağı yorganı, sen tepedekine bakacaksın derede boğulacak yine bazıları.
    -Devlet hükümet ev yaparmı?
    -Koop açıp wc paper satarmı?
    LİYAKATİ EĞİTİMİ PROFESÖR Ü MUALLİMİ DİN ALİMİNİ YOKSAYAR YETİŞTİRMEZ ÖNEMSEMEZ İSEN EĞER!..
    >devlet sadece denetler! betonu demiri ekonomik ve sağlam olarak temin eder! rekabeti sağlayıp denge ile vergisi alır keyfine bakar!
    not:sadece sosyal konut yapar, yaptırır,..
    >tarımı hayvancılığı planlar denetimini yapar, ithalat silahıyla, koop ler ile, pazarlar ile …
    >şimdi bunları yapmayı akıl edemeyene ben şunu desem neye yarar?
    KENDİNİ DÜZELT ÖNCE:
    ~ittifakları icat ettin çok güzel🤗
    ~ittifaksız gireni bölen olmasın diye de engelle!
    ~boşa gitmesin her fikir düşünce temsil edilsin mecliste 🤗.
    ama lakin….
    OLMASIN: bir yarın sağda öbür yarın solda;
    DEMOKLESİN KILICI GİBİ MAŞALAR TERÖRİSTLER SUÇLULAR KATİLLER ELİNE KIRMIZI BOYA BULAŞMIŞLAR KAN KOKUSU ÜSTÜNE SİNMİŞLER tepende!!!😡

    • Seçimden sonra tüm vaadler unutulur. kimse kimseye bedava et ev ekmek veremez!
      Ama fakat, “20 yıl vadeyle” konut yaptırıp verilebilir; Afetzede Evsahibine kiracıya muhtaç olana👏👏👏
      Bütçede olmayan birşeyi harcayamaz, kenardan dolaşıp kayıtsız harcama yapamaz hiçkimse🤗.
      NOT:14 Mayısta bitecek o yaz kağıda al ertesi gün hesapta! dönemi😊.
      Özleyecek bağzıları lakin.. dünya bile yokolacak, altınlar yeşillikler.. yani boşuna biriktirme🤔.
      Yanarım yanarım da,
      bunca zaman yeme yedir giyme giydir, sonra keferenin dölününün ..😡
      ete ekmeğe, çalışmak isteyipte iş bulamayana mı yansam!!!😡😡😡😡😡
      Havale ettim herkes gibi Allah ‘a bende.

  15. “Enkaz devraldık” bana çok tanıdık geliyor, bu sözü 1983 yılından bu yana duymaktayım.
    Vaatlere gelince, şimdiye kadar verilen vaatler çok sıradanlaştı, biraz çıta yükseltilmeli bence. Hem iktidarın hem de muhalefetin vaatleri çok hafif geliyor, örneğin; ben Konya ya deniz getirme vaadini duymayı dört gözle bekliyorum.
    Maalesef Ülkemiz siyasetinin geldiği nokta içler acısı. Özelikle de seçim sahtı mahalline girilince siyasi arena tamamen zıvanadan çıkıyor, gerçek dışı ve hayal ötesi aleme kanatlanıyor. Hani derler ya “Ağlanacak halimize gülüyoruz” gülüyoruz, umarım bir gün hep birlikte yüzümüz güler….

  16. AKP. nin seçim beyannamesindeki vaatlerin çoğu, CHP. den aşırılmış!
    Kesintisiz 20 yildan beri iktidarda olan bir partinin bu vaatleri , aynı
    zamanda onun
    acziyetini , dürüst olmadığını gösterir !
    Şimdiye kadar aklı nerdeydi , neden yapmadı veya yapamadı !
    Sadece vaatler değil ki memlekette pazarlanmayan bir şey kalmadı , adeta havada uçuşuyor !
    Yakında doğalgaz müjdesi var , savaş uçağı müjdesi var , var oğlu var !
    Işportacidan farkı kalmadı!

  17. Dün vizontelede geniş külliyenin yekpare kelle halısının üstünde, bitişik nizam koltuklara oturup ellerine verilmiş soruları korku ve tedirginlik içinde geveleyen amiral gemisi gastecilerine gözüm çarptı. Bir tanesi sakallı olandan seken soruyu sesi titreyerek ve nerede ise ağlamaklı bir yüz ifadesi ile acaba başıma bir iş gelir mi? ürkekliğinde kısık sesle sorabildi, efendim bayramdan sonra miting yapacak mısınız? Yapılan ve yapılmayanı en iyi anlayabilecek olan millettir, sesi kısılana kadar meydan meydan gezenlerin şu günlerde Ramazan bahane miting yapamıyor olması meydanların vereceği cevabın ne olacağı korkusundan başka bir durum değildir? Halbuki korkunun ecele faydası yoktur”külli atin garib” sırrınca bütün gelecekler yakındır. Geçmişte ısrarla uygulamada ayak diredikleri her icraat bugün ayaklarına dolanmaktadır. Vaat diye iktidarın gevelediği her lafın arkasında memnuniyetsizlik içinde bir kitle, eş, dost, hemşehri atamaları ile mülakat kıyımından rahatsız mağdur atanamamış milyonlarca genç ve ailesi, partili cumhurbaşkanlığının aksaklıklarına şahit yüzbinler, bu fakire emaneti verin gerisine karışmayın vaadine kanıp elim kırılsaydı da vermeseydim diyen işleri bozulmuş onbinlerce esnaf hedefleniyor ki açık açık söyleyemediklerini böyle vaat paketi yapıp kurdelalı hediyelik yapmışlar. Yersen?

  18. cumhurbaşkanının bazı yetkileri tırpanlanacak, partili cumhurbaşkanı uygulamasından da vazgeçilecek yönünde olan vaade ben gülmüyorum çünkü aylar önceden beri bunun bizzat erdoğan tarafından isteneceğini bazı yorumlarımda yazmıştım. zira kendileri de sistemin işlemediğini ve bir iktidar değişikliğinin gelmekte olduğunu, seçimden sonra belki bazı itiraz ve zorlamalarla sadece aylar kazanabileceklerini görüyorlar. bu tırpanlanmamış yetkileri başkasına devretmek istemeyeceklerdir ve en geç 1.5 yıl içinde parlamenter sisteme dönüş kaçınılmaz olacaktır.
    şimdi, akp-mhp bu sistemi kurguladıkları zaman chpyi, hdp ile marjinalleştiririz, saadet partisini de bir şekilde yanımıza alırız ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar tadında uzun yıllar iktidar oluruz hayalini kurdular ama olmadı. şimdi kapıdan geçene milletvekilliği dağıtacak hale geldiler. dolayısıyla sistem, bir şekilde fabrika ayarlarına dönme zorunda kalacak.
    vaatlere gelince,
    seçim zamanı iktidarında, muhalefetin de bol keseden dağıtması bizim gibi ülkelerde sıradandır. sonuçta, ceplerinden değil, halkın cebinden dağıtıyorlar, bana kalırsa az bile söylüyorlar. enkaz devir almaya gelince, bu da bizim gibi ülkelerde adettendir. akp, bir enkaz devir aldı ve aldığından çok daha büyük bir enkaz bırakıyor.
    yine sil baştan.

    • Muzaffer Sever 12 Nisan 2023 At 19:00

      bir önceki cevap yorumum, bir tür sansüre takılmış, bazen oluyor.
      neysem, daha basit yazayım,
      bu seçim parti kimlikleri önemli değil, bloklar var. iktidar bloğu ve muhalefet bloğu. kazanan partiler değil, bloklar olacak, kaybeden de partiler değil, bloklar olacak. hesabınızı buna göre yapın derim.
      iyi parti bir lider partisi değil. bir geleneğin yüzü.
      lider partileri lider olduğu sürece kalır,
      lider bitince, dağılır.

    • Didem hanım “enkaz bırakıyor” demişken; merkezbankamızdaki altın stoku da buna dahil midir? (Akp öncesinde altın sokumuz ne kardı bugün ne kadardır?)

      • ne kalmış bir bakarlar seçimden sonra,
        dahil ederler sanırsam. (lakin borç harç alınan altınlar “enkaz bırakıyor” gerçeğini değiştirir mi?)

        • Geçmişte çok sıkı takip ettiğim fikirlerinden ilham aldığım sayın Fehmi Koru safını belli eden ve beni en çok şaşırtan oldunuz.Çok tarafsız ve gerçekçi yorumlar yaptığınızı düşünürken sizleri arka planda Milet ittifakının destekçisi olarak bulmak çok üzücü. selamlarrr

Yoruma kapalı.