Seçimden sürpriz sonuç çıkmadı, ‘adam’ üçüncü kez kazandı…

57
Foto: New York Times'tan..
Reklam

Âdettendir, seçimlerden sonra kazanan tebrik edilir.

İkinci tura kalmış cumhurbaşkanlığı seçimini Tayyip Erdoğan kazandı.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkanının açıkladığı son duruma göre, Tayyip Erdoğan %52.14, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu ise %47.86 oy aldı.

Erdoğan’a oy verenlerin sayısı 27 milyon 513 bin 587, oyları için Kılıçdaroğlu’nu tercih edenlerin sayısı ise 25 milyon 260 bin 109…

Arada 2 milyon 153 bin 473 oy farkı var.

Halkımız daha önce iki kez cumhurbaşkanı seçtiği Tayyip Erdoğan’ı beş yıllığına üçüncü kez yeniden aynı göreve layık gördü.

Tebriği fazlasıyla hak ediyor Cumhurbaşkanı Erdoğan

Hayli sert geçen seçim kampanyasının sonunda yabana atılmayacak bir farkla seçilebildi çünkü.

Reklam

Kazananın hakkını teslim ettikten sonra kaybedene de değinmesem olmaz.

CHP genel başkanı sıfatını halen taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu partisinin şimdiye kadar yapılmış seçimlerde alabildiği oyların çok ötesinde oranda bir oyu kendisine çekebildi.

Evet, cumhurbaşkanı seçilemedi, ancak halkın yarıya yakınından oy alabilmesini küçümsememek gerekiyor.

Rakibi, kendisine karşı kampanya yürütenler, bu seçimi çok daha büyük farkla kazanacaklarını düşünmüşlerse hiç şaşırmam.  

Aynı cephede, seçim sonuçları belli olduktan sonra, “CHP’nin genel başkanı sıfatını taşıyan biri nasıl olur da %48’e yakın oy alabilir?” diye düşünüldüğüne ise neredeyse eminim.

Kendisini adayları karşısında en kolay yenilecek bir rakip olarak gördükleri ve başka biri yerine onun aday olmasını istedikleri çok belliydi.

İstedikleri oldu, Millet İttifakı Kılıçdaroğlu’nu aday olarak arenaya sürdü.

Başlarda adaylığı düşünmediği izlenimi veren açıklamalarda bulunduğu halde, nasıl olduysa Kılıçdaroğlu’nun kendisi de, sonunda başka bir isme adaylıkta geçit vermek niyetinde olmadığını belli etti.

Reklam

‘Seçilebilecek aday’ arayışına en uygun kişinin kendisi olduğuna inandığı anlaşılıyor Kılıçdaroğlu’nun.

Çok yanlış bir düşünce değilmiş onunki; 1,5 milyona yakın seçmeni daha oy vermeye ikna edebilseymiş kazanan Kılıçdaroğlu olacakmış…

Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin üzerinde durmaları gereken bir noktadır bu…  

Seçim sonuçları belli olduktan sonra, hemen herkes, şimdiye kadar kendisine bakanlık eden isimleri milletvekili olarak Meclis’e gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onlardan boşalan koltuklara kimleri oturtacağını merak ediyor.

Hiç kuşkusuz meraka değer bir konu bu. Devleti cumhurbaşkanı tek başına yönetiyor, ona bu görevinde bakanlar yardımcı oluyor. Kimlerin bakan yapılacağı bu sebeple önemli.

Kendi adıma, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki iki döneminden çok değişik bir çizgi izleyeceğini, atayacağı bakanların yerlerini boşaltacaklardan fazla farklı olacaklarını sanmıyorum.

Politikalarda da değişiklik beklemek için bir sebep görmüyorum.

Başarılı olduğuna ve seçimi kazandığına göre, halkın da kendisini başarılı bulduğuna inanıyor o ve yürüdüğü yolu herhalde değiştirmeyecektir.

Esas sorun, liderleri kazanacaklardan çok emin görünen ve bu sebeple milletvekilliğini düşünmek yerine seçilecek cumhurbaşkanının yardımcısı olmayı tercih eden Millet İttifakı içerisinde yer almış partilerde yaşanacak.

Yalnız onlar da değil, Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçildiğinde onun oluşturacağı hükümette bakanlık görevi üstlenecekleri beklentisiyle milletvekili adayı olmayanlar da var ve onlar da boşta kaldılar.

Önümüzdeki dönemde “Neden böyle oldu?” sorusu etrafında tartışmalar başlamasını bekleyebiliriz.

Sorduğum soruyu kendim kısaca cevaplayayım.

Kemal Kılıçdaroğlu pek çok samimiyet sınavından geçer not aldı kampanyalar sırasında; onun en ciddi handikapı son 30-40 yıl boyunca oyunu %25’in üzerine çıkaramamış bir parti olan CHP’nin genel başkanı sıfatını taşımasıydı. 

Muhafazakar kesimden, söylenenlerin aksine, yine de hatırı sayılır miktarda oy alabildi Kılıçdaroğlu.

Millet İttifakı’na destek veren, özellikle CHP’nin itibar ettiği medyanın, kafa karışıklığını ortadan kaldırmak için onlara da göz atmaya başlayan muhafazakar seçmeni irkilten -hatta ürküten- yayınlarını da hesaba katmak gerekiyor.

Henüz oyları tasnife tabi tutarak değerlendirebilecek verilere sahip değilim, ancak yine de Kılıçdaroğlu’nun son bir hafta içerisinde benimsediği söylemin ilk turda kendisine oy vermiş bir bölüm insanı tavırlarını yeniden düşünmeye sevk ettiği kanaatindeyim.

[Ümit Özdağ’ın onun yanında yer almasının ‘beka’ kavramı etrafında sürdürülen iktidar propagandasını nötralize edebileceğini düşünmüştüm. Yanılmışım. Aynı değerlendirmede, belli bir bölge insanının bundan olumsuz etkilenebileceğini bir ihtimal olarak dile getirmiştim. Galiba öyle olmuş.]

Yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve hükümetini ciddi sorunlar bekliyor. Çoğu kendilerinin sebep olduğu sorunlar onlar. O sorunlara kampanyalar sırasında seçilebilmek için halka verilen sözlerin yerine getirilmesi çabaları da eklenecek. 

Hiç kuşkusuz halktan güçlü bir destek aldı bu seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan. Sorunlarla baş edebilmesi için o desteğin önemi büyük.

Kendisini tebrik ediyorum.

ΩΩΩΩ

Reklam

57 YORUMLAR

  1. Öncelikle karşıt görüşte olupta tebrik eden gerçek demokrat ve saygılı dostlarıma teşekkür ediyorum.
    Ama çakma özgürlükçü, sadece kendine demokrat, saygısız, linçci, hakaretçi kendini aydın zanneden zavallı cahiller zümresine bir tavsiyem olacak.
    Vizyonunuzu biraz geliştirin.Çekirdek çitleyen eşşek heykeli ve musluk açılışlarını hizmet sananlardan kurtulun.
    Teknofest kuşağımıza katılın.
    Memleketinize yapilan dev yatırımlara bile sevinemeyen nasipsizlerden olmayın. Yok biz almayalım diyorsanızda sosyal medya bataklığınızda hakaret etmeye, ağlamaya, sonsuza dek zırlamaya devam edin. Sizi izlemekte baya eğlenceli zira 🙂

    • Sn Muzaffer Sever! ben o dediğin dev yatırımlar konusunda nasipsizlerden biri olmalıyım. Ya da bunun sebebini anlamakta siz nasipsizsiniz. O dev yatırımlardan belki de önemli bir kısmı TR ekonomisini sünger gibi çekti, elini kolunu kırdı, pasivize etti. Bu yatırımlar olurken yerli üretime, cari açığın kapatılmasına ciddi anlamda ne faydası oldu? Projeler ekonomiyi canlı tutacak şekilde daha öncelikli olarak seçilemez miydi? Sonra, Sn CB’nın ülke potansiyel kredi ve para kaynaklarına muhtaçken dış dünyaya lüzümsuz tavırları geleceğe gerçek anlamda birer yatırım mı oldu?

      Tabi bütün bunlar “Akıl*İman Sentezi”ne göre böyle. Ancak, buna odaklanılabilirse ülkede kısa ve uzun vadede birçok konuda iyileşmeler beklenebilir. Bu konuyu, özellikle eğitim alanında masrafsız ve mevcut kaynakları daha etkin olarak kullanarak, geleceğe stratejik bir yatırım olarak görebiliyor mu? Jübilesini bunun pozitif etkilerini de görerek yapabilmesi ne iyi olur aslında! Acaba, bunun ne kadar farkında?!

  2. Ülkemiz demokraside önemli bir aşama kaydetti bu seçimde, bunu da ıskalamayalım. Seçmenin ağırlığı muhafazakar milliyetçi olan bir ülkede bir CHP başkanı, bir Alevi, Kürt, laik lider yüzde 48, yani seçmenin neredeyse yarısının oyunu aldı. Bu büyük başarı ve ülkemiz açısından da önemli bir geçiş. Başkanlık sisteminin bize özgü pek çok handikapı olmasına rağmen sistem çalışıyor artık. Demokratik birliktelikleri zorluyor ve demokrasinin yaşaması ve gelişmesi açısından çok önemli bir gelişme. Erdoğan buna çok bozuldu zannediyorum. O yüzden ayrıştırıcı konuşmalarına erken başladı. Balkon konuşması iptal edildi ve Saray konuşmasına geçti. Saraya el koyuyorum artık demeye getirdi. 300 bin kişiyi topladım buraya diye de övündü. Zavallı bir yaklaşım elbette. Demokrasiden nefret eden tipik Ortadoğu liderlerinin acullukları seviyesinde. Ancak önümüz açık. Tam demokrasi mutlaka geri gelecek. Muhalefet şimdi daha hızlı asılacak ve iktidarı pişirmeye devam edecek. Az kaldı.

    • !!!!Seçmenin ağırlığı muhafazakar milliyetçi olan bir ülkede bir CHP başkanı, bir Alevi, Kürt, laik lider yüzde 48, yani seçmenin neredeyse yarısının oyunu aldı.!!!
      Türkiyede hiç kimse ALEVİ VEYA KÜRT olduğu için hor görülmedi engellenmedi ırkçılığı ,mezhepçiliği bırakın .

    • Ender sen bu kafa ile bu bakış açısı ve mefkure ile en çok erdogana yardim edersin bu kafa ile senin gibi muhalefetin iktidar olmasini engellersin…
      17 kez kaybeden bir isme (bay bay kemal) bu seçimide kaybetmesini ancak %48 oy almasini BÜYÜK BİR BAŞARI olarak değerlendirmen senin ne kadar saf…bilgisiz…ezberci..biatcı…oldugunu gösteriyor..
      Kardeş 2 adayli bir seçimde zaten biri %51 alsa digeri mecburen %49,alacak..sende bay bay kemalin yerinde olsaydin sende o oyu alacaktın.buna başari demen😂😂😂😂😂😂😂

      • İyi güzel de, Ender beyi pek anlamamışa benziyorsun. Kılıçdaroğlu tüm varını yoğunu ortaya koymuşken bir de %40’ta kalsaydı teselli seviyesi daha mı iyi olacaktı? Onun kaybetmesiyle Türkiye’deki eğitim seviyesi kaybetti aslında! Bu konu düşünmeye değer bir konu. İki yöne de çekilebilir! Aşikar yönünü görüp aldanmak diğerinden daha kolay!

  3. Seçimler sonuçlandı. RTE yine kazandı, tebrikler. İlk tur sonuçlarından sonra alınabilecek en güzel sonuçtu. Bana göre herkes için en hayırlı olmuştur.1- RTE ve AKP yarattıkları ekonomik enkazla baş başalar. Umalım dileyelim enkazı canımızı çok acıtmadan kaldırırlar. 2- KK çoğunluğu olmayan meclisle hiç bir şey yapamazdı. 73 yıl yönetimde söz sahibi değilken, TC’nin şu an içinde bulunduğu durumda hiç bir olumlu veya olumsuz katkısı yokken kendisini anlatamamıştı. KK kazansaydı hiç anlatamayacaktı, hiç bir şey de yapamayacaktı. 3- Umalım ve dileyelim RTE ve yandaşlar ülkenin tek sahibinin kendileri olmadığının idrakine varırlar. Vatandaşın yarısı yaptıklarını onaylamıyor. Şeriat ve halifelik bu ülkeye gelemeyecektir. 4-Bu sonuçla Türkiye kazanmıştır. ABD ve Batı’ya çok iyi bir ders vermiştir. BOP eşbaşkanlığı, Fetö kumpası, RTE’ye karşıymış görünüp el altından destekleyerek Türkiye’yi çökertme heveslerini artık bir kez daha düşünecekler, muhtemel bundan vaz geçeceklerdir. TC hiç bir zaman Irak, İran, Suriye, Libya, Ukrayna vb. gibi olmayacaktır. Köleliğin, emperyalizmin mimarları bunu çok iyi anlamış olmalılardır. 5- Osmalı çökertilerken çeyreğin çeyreği değildik; şimdi yarımız bu gerçeği biliyor varsayıyorum. Bunu bu devletin kurucusu ATATÜRK’e borçluyuz. 6- Seçmenlerin sonuçlara taşkınlık çıkarmadan kabulleri ne kadar büyük bir millet olduğumuzun göstergesidir. Ekonomi er ya da geç yoluna girecektir, sıkıntılar olacaktır. Kürt kardeşlerimiz bizlerin olduğu gibi çapsız siyasetçilerine kanmasınlar.7-Ufuktaki en büyük tehlike, AB’nin üç kuruşu ve sahte sırt sıvaması ile kabul ettiğimiz çoğu ne idiğü belirsiz mültecilerdir. Kimse kullandığım sözcük için beni kınamasın; fareler gibi üreyip yarınlarda başımıza çok işler açacaklardır. En büyük sorunumuz onlardır. 8-Aşağılık Batı, ordumuzu, eğitimimizi, değerlerimizi yerli işbirlikçileri ile yok etmeye çalışmış, çalışmaktadır. Şansızlığımız bunun farkında olmayan siyasetçilerimiz oluşudur. 9-RTE ve Bahçeli dışında tüm parti başkanları istifa etmelilerdir. Hahaha dediğinizi duyar gibiyim; insan olan, vatanını, Türkiye’yi seven bunu yapar. Yapmayacaklarını bilmek çok acı.

    • *******
      O fareler ki bir gün mezarına girecek,
      Kulakların var ya, kıtır kıtır kemirecek!
      İnsana saygısızlık sende “eşin”i aşmış!
      Etnik nefsine köle, o ruhun delirecek!
      *******

  4. Seçimden sürpriz sonuç çıkmadı, ‘adam’ üçüncü kez kazandı…
    Bence bu başlıkla yazı yazmak okurunu aptal yerine koymak gibi bir şey..hadi ya mı? Sebeplerim var..
    Ne demek süpriz sonuç çıkmadı.demekki sen bay bay kemalin kazanmasını beklemiyordun.kazansa senin içinde sürpriz olurdu.o zaman kazanamayacagini bile bile niye muhalif yazilar yazip muhalif kesimi ümitlendirdin.ha dersenki muhalif kesimide diri tutmak lazım gerçegi yazarsam kuvvei maneviyeleri kırılır o yüzden yazmadık ..bay kemalin kazanamayacagini kazansa sürpriz olacağini..işte meselede bu bence..HAKİKATİ YAZMAMAK…ALGI YAPMAK..İNANMADIGIN BİR konuda inaniyormuş gibi davranmak , yazmak…ne demek seçimden sürpriz sonuç çıkmadı….bu muhalif okuyucu ile (😂mesela ENDER)alay etmek bence…

  5. imamoğlu olsaydı açık ara kazanmıştı . erdoğan önce onun işini bitirdi . şimdi imamoğlunu tarihin çöplüğüne gönderme sırası geldi . kılıçdaroğlu tilki gibi kurnaz , ama seçimler chp kurultayını kazanmaya benzemez . bu delege yapısıyla kılıçdaroğlu sittin sene gitmez . kılıçdaroğlunun seçimi niye kaybettiğini ,maraş ve çorum seçim sonuçlarına bakınız yeter.

  6. Bu seçimim bir tek kazananı var sayın Sinan Oğan, arkasından yüzde iki buçuk oyu aldı götürdü.Tabi ki bu durum da karşılıksız kalamazdı, ne mi olur dile benden ne dilersen. Adam hak etmedi mi?

  7. Uğur Dündar, Emin Çölaşan, Necati Doğru, Rahmi Turan, Emre Kongar, Deniz Zeyrek, İsmail Saymaz, Şirin Payzın, Ayşenur Arslan, Özdemir İnce, Alev Coşkun, Bedri Baykam gibi aylardır ekranlarda ve gazetelerde aralıksız CHP + HDP formülünü sabah akşam milletin kafasına kafasına çaktın, algıyla kitleleri yanlış yola soktun, olmayacak duaya hep birlikte kasıtla amin dedin, PKK ve FETÖ’nün suçuna suçsuz kitleleri ortak ettin, vatanseverleri kasıtlı olarak sahnede gözükmeyecek bir yere oturturken vatan hainlerini dev aynasında gösterdin! Bu milletin ve gençlerin hayalleriyle oynadın! İşte geldiğiniz nokta!

  8. Bilimum CeHaPe liler şöyle diyor: bu millet herşeyi hakediyor. (Hakedilipte alınamayan adalet, ekonomik durum, işsizlik EN ÖNEMLİ GÖRÜNEN:beka!!! ..)
    -Adalet denilince ne mesela? Hukuk, mahkemeler, hukuk masrafları??? Hukuk okuryazarlığı?.. (hukuk kurumlarını ele geçirmek, oda sınıf başganlarını vekil temsilci consolos seçtirmek falan demiyorum bak).
    -Ekonomi denilince, yanlış giden ne? Devletin milletin parası!!! Belkide torununun ödeyeceği BORÇLANMA!
    -Beka, güvenlik, milliyetçilik denilince,
    Yüzde seksen sağ-milliyetçi cephe ve karşısında ÜLKENİN BEKASINI TEHDİT EDEN yüzde 5-10 eşkiya terörist ve cümbür cemaat tarikat!!!..
    “Sen hangisinin yanında durmasını istersin ki; seni iktidar etsin???”
    -Senin sayın neden artmıyor hiç? Hep yerinde sayıyorsun? (Bak bunu da merak ediyor seçmen!)
    Not:vaat ile oluyordu işler eskiden.
    Artık dışardan borç almasanda borç alıyormuş gibi yapıp, hiç borçlanmıyormuş gibi görünmeyi sende öğren😯.
    Ama önce seçmeninle diyalog kurmayı dene! (Yani bir dene en azından!).

  9. Seçimin Kazanını yok kaybedeni Var Millet

    Seçim Kazananı yok Kılıçdaroğlu Aynı şartlarla Seçime girmedi kaybetmedi.

    Seçim Kazananıda yok Her Türlü şikeyi yap. Buna kazanma denmez, Millet kaybetti.

    Demek ki Kadere teslim olmak gerekir.

    İhtiyar Annem F.G Sohbetinde Seçimle Gitmeyecek diye Dinlemiş; Ben Herhalde o zamanki Seçimi Bahsediyor Diye önem vermemiştim.
    Bu Seçimle Bunun doğru olduğunu Gördüm.
    Zaten uzmanlar 1 sene sonra Seçim var diyorlar. (Çok Ağır Ekonomik Kriz olacağı için Diyorlar, Bu süreçte Gerçek Erdoğanı Tanıyacaklar)

    Türkiye öyle battı ki Malesef Devlet Belgeleri yayınlanmıyor. (Ne Kadar Battığınıda Ekonomistlerin Tahmininden Öte bir sonuç çıkabilir.)

    Bunda da HAYIR var Diyorum.
    Belki Millet partisi, Bu ağır yükün altında ezilecekti(Düzelmesi için zaman Gerekir). Bu AKP’ye Oy verenler Biz demedik mi Bunlar batırır Diyeceklerdi.

    Bir önce ki İmam yanılmıyorsam Türk Askeri Tekrar islama Hizmet edecek diyor, demek ki Ekonomi bunalımı öyle şiddetli olacak ki Asker devreye girebilir.

    Öyle Bütçe Açığı var ki YABANCILAR artık sen bitmişsin, Hasta Adam olmuşsun der ve para vermeyi keserse Maaşları bile unutun.

    BU MİLLET NE ZAMAN KAZANACAK !

    BİZİM RIZKI ERDOĞAN VERİYOR ŞİRKİNDEN KURTULUP,

    ALLAH VERİYOR DEMEYE BAŞLAYINCA KAZANACAK.

  10. Muhalefet sadece ekonomik sorunları sıkça dile getirerek seçimi kazanabileceğini öngördü. Ekonomik tablonun kötü olduğu ortada fakat Erdoğan seçmeni için bu tabloyu muhalefetin düzeltebileceğine olan inanç yetersizdi. Düzeltirse yine Erdoğan düzeltir gibi bir anlayış daha etkiliydi. Erdoğan’ın muhalefetin HDP iş birliğini işleyerek halkı korku tüneline sokması da muhalefetin bu durumu hafife almasıyla kabusa dönüştü. Bir şey daha söylemek lazım: Altılı masanın bitmek bilmeyen ve netice vermeyen istişare toplantıları seçmeni bıktırdı. Seçmen bir an önce harekete geçmelerini ve adayın artık belirlenmesi gerektiğini düşünüyordu. Süreç o kadar uzatıldı ki seçmende “bunlardan bir cacık olmaz” düşüncesi gelişti. Bizim insanımız işin çok uzamasını sevmez, icraat bekler bir an önce. Altılı masa “güne gider gibi” birbirine giderken Erdoğan açılıştan açılışa koşuyordu! Bunlardan ders çıkarılması lazım.

  11. Hayırlı olsun.
    Evet Erdoğan yine kazandı.
    Devletin tüm imkanlarını kullanarak…
    Bunlara ilaveten medyanın %90 ı TRT nin tamamı emrindeydi.
    Tüm tarikatlar cemaatler onu destekledi.
    Rusya yı Suudileri Körfez ülkelerini de göz ardı etmeyelim.
    Seçimlerden sonra Biden den Putine Sisi den Trump a bize dış düşmanlarımız olarak lanse edilenlerin hepsi de tebrik mesajlarını ilettiler.
    Erdoğanın kazanmasına en çok sevinenlerin başında A.B. ülkelerinin geldiği de anlaşılıyor.
    Çünkü mültecilere en iyi bekçilik yapacak olanın bu hükümet olduğunun bilincindeler.
    Kısacası yedi düvel Erdoğan ın kazanmasına çok sevinmiş görünüyor.
    Yani öyle propaganda yaptıkları gibi dış düşmanlarımız filan yokmuş.
    Neticede bir 5 yıl daha başımızda…
    Artık şu dolarla dövizle bir uğraşsın. Geçen 5 yılda buna fırsat bulamadığı ortada.
    Kendisinden enflasyonu düşürmesini hayat pahalılığını ortadan kaldırmasını da bekliyoruz.
    Ha bir de şu Kandili artık yok edelim. Malum İHA larımız SİHA larımız var. Daha bir sürü silahımız cephanemiz de vardır muhakkak.
    Kandili yok edelim ki Bay Kemal ve adamlarının işbirliği yapacağı bir Kandil kalmasın artık.
    Ha Aya sert inişten filan bahsetmiyorum. Öyle fantastik şeylerle uğraşıp enerjimizi harcamayalım.
    Çok mu şey istedim? Bence değil. O bunları vadetti zaten.
    Hadi bakalım kolay gelsin.

    • Benim ilk beklentim uzaya dört şeritli yolun temeli ne zaman atılacağı, dört gözle o günü bekliyorum. Neden olmasın?

  12. “EKONOMİDE YAPABİLECEĞİM HİÇBİR ŞEY YOK”
    Seçim sürecinde titizlikle ve itina ile uygulanan
    “gerginlik ve ayrıştırma” taktiğinin seçim sonrası tamamen olmuyorsa bile, yumuşak inişle rayına oturması beklenir.
    Balkon ve teşekkür konuşmalarında gerginliğin daha da arttırılmasının anlamı ne?
    Üstelik eşit olmayan koşullarda yürütülmüş bir kampanyanın sonunda, mutedil bir dil beklenmez mi?
    Bu tavır ve üslup heybenin bom-boş olduğunun itirafı değil mi?
    Zaten okonomistler, ülkemizde olduğu gibi keskin hatlarla ayrışmış toplumlarda,
    en isabetli ekonomik programlarla bile sağlıklı sonuç almanın zor olduğunu söylerken.
    Ayrıştırma–kutuplaştırma politikalarının aynen devamının anlamı şu :
    “–Ekonomik olarak yapabileceğim hiçbir şey yok.”

  13. Öncelik’le Sayın Erdoğan’ı tebrik ederim, “Adam kazandı” İnşallah milletimiz için hayırlı olur da öderken sızlanacağımız günler yaşamayız.
    Evet seçim bitti herkes işine gücüne dönmeli, özellikle iktidar ve muhalefet liderleri. İktidar var gücüyle her türlü anlan da bu günden itibaren başlamalı. Muhalefet ise şapkasını önüne koyup düşünmeli ve gitmesi gerekenler bu gün den itibaren gitmeliler ve yerine gelecek olan kişilerde kendilerine bir an önce bir hedef koymalı. Defalarca aynı şeyi yapıp farlı sonuç beklemekten de artık vazgeçilmelidir.

  14. Sayın Cumhurbaşkanını tebrik eder yeni dönemde başarılar dilerim. Sistemdeki aksaklıkların giderilmesi, revizyonların yapılması, bireysel denilerek görmezden gelinen vatandaşın sorunlarının çözülmesi, enflasyonun düşürülmesi, vatandaşın alım gücünün artırılması, verilen sözlerin tutulması yeni dönemde göz önüne alınması gereken en önemli konular. Muhalefette ise değişim şart. Terörle araya mesafe konulmadığı sürece beka konusu yine gündeme gelecektir.

  15. Sayın Fehmi Koru, Sayın Kılıçdaroğlu çok yüksek oy aldı şeklindeki yaklaşımın hatalı, Sayın Kılıçdaroğluna oy verenler, Sayın Erdoğan gitsinde kim gelirse gelsin saikiyle oy kullandılar. Kılıçdaroğlu yerine Ahmet, Mehmet, Abdullah veya Ali olmuş hiç farketmez yine aynı oyu alırlardı. Yani demem oki Kılıçdaroğluna verilen oylar sadece Tayyip Erdoğan gitsin saikiyle verilen oylardır.

  16. Ender beye geçmiş olsun! Partizanca epeydir çalıştı. Buralarda!… kendini paralayıp duran yorumcular vardı ara sıra… Peki ne işe yaradı? Oylar sayıldı sonuç yine aynı açık ara! Devlet imkanlarını Rejim nüfuzu ile ”Tavan”dan muhafazakar “Taban”a değişmez mahalle baskısıyla Rahmetli paşamızın partisi CeHaPe kullanmadı mıydı? Son dönemde tersini misliyle yapanlar bir kez daha intikamını aldı! Ayrı mesele, bu konuda bazı noktalarda şüphesiz sınıfta kaldı.

    “Demokrasi’den vazgeçmez yok” denmiş ayrıca. Bu içerik ve kavram dünya tarihinde hep vardı ve var olacaktır. Çünkü en normali ve verimlisi ve de en sorunsuzu budur. Gücü ve yönetimi halk ile dayanışmaya paylaşmaya dayanır. Kabul etmek gerekir. Bizde bu içerik gelişme sürecinde olsa da bize en uygunu demokrasi değil! “Halk iradesi-Halk idaresi”, demokrasi bize fazla asi! Hatta, “Demok Rat”ların bazı yaptıklarını görünce itici bir kelime! Bakmayın Yunan’lı komşularımıza. Bunu kendileri icad etmiş gibi dünyaya pazarladılar, yok saydılar, bizi küçük gördüler, “Batı”ya güvenip azarladılar. İçeriğinin gereğini yapıp, “Demokrasi”ye özenmemek lazım. “Monkey see, monkey do” marka özenti olmamak lazım! Demek ki neymiş! “Demokrasiden vazgeçmek yok” içi boş bir söylemmiş! Bunu da H.B. söylemiş!..

    Son olarak. Olan oldu! Seçimler kazasız belasın geldi geçti. Ancak, Fehmi bey de değinmiş. Türkiye’yi bu yeni süreçte daha da zor günler bekliyor. “Tavan” bunun tabiki farkında! Peki “Taban”da bu kimin umurunda? Çoğuna ağlamaklı geçse de azına sanki her gün bayram! Bunlarda çoğunlukla ne bir tasa ne bir gam…

  17. Millet İttifakının adayı,Kılıçdaroğlu değil de yoldan geçen biri olsaydı gene onun aldığı oyu alırdı.Dolayısı ile Kılıçdaroğlu’nun aldığı oy şahsına verilmiş bir oy değildir.Başarısızlığı da sadece şahsının değil,topyekun mensup olduğu ittifakın başarısızlığıdır.

    14-28 Mayıs seçimleri şunu da net bir şekilde gösterdi:Davutoğlu ve Babacan yalnız başlarına bir hiçtirler.
    Geldikleri bütün makamlara Ak Parti ve Erdoğan sayesinde gelmişlerdir.
    Boylarının ölçüsünü aldılar.

    Bu seçimin kaybeden siyasileri olduğu gibi kaybeden gazetecileri de var. Bunlardan biri de Fehmi bey. Yazarımız kaybedenler listesinin üst sıralarında yer alıyor.Çünkü kendisi bu seçimde taraf oldu.Taraf olmak kendilerinin hakkı idi.Kılıçdaroğlu tarafında yer aldı,taktikler verdi,
    onun kazanması için elinden geleni yaptı.Desteklediği aday kazansaydı Fehmi beyi tebrik edecektim.Şimdi ise geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum kendilerine.

  18. halk degisimden yana oy kullandi. ama bu degisim muhalefet icindi. haydi!! kendini degistir muhalefet.

  19. Erdoğan bu siyasi hinlikleri yapmazsa ülke kazanırdı.

    Erdoğan Ben Ekonomistim diyor. Yalan Çünkü Ekonomiyi Bilen kafayı Bu Ekonomi Nasıl Düzelir diye kafa yorsaydı. Ekonomi Kuvvetlenirdi. Ekonomi Düzelmesi demek oy demek. Maalesef Ekonomiyi Bilmiyor.
    Bu Seçimin Kazanını yok Kaybedeni var O da Millet.

    Erdoğanın şu an yani Bugün 8.00 itibaren kafasında olan sorununu size vereyim.
    Bir sene sonra ki yerel seçimlerde İstanbulu nasıl alırım.
    Ekrem imamoğlunu nasıl Diskalifiye ederim Diye düşünüyor.

  20. Aradaki oy farkı 2 milyon 300 bin ama tarafsız Fehmi koru yaklaşık 1 buçuk milyon diyor, çok tarafsız yorum yapıyor maşallah

    • 2 milyon 300 Bin oyun yarısı kılıçdaroğluna verse oyları eşit 1 oyda ekle kılıçdaroğlu kazanmıştı.

  21. Erdoğan’ın karşısında tuvalet terliği olsa ona oy veririm diyenler tuvalet terlikleri ile kalakaldılar.
    Hiç bir zaman akıllanmayacaklar, saın yazar mağlu olanlar arasında siz ve Karar yazarları da var.

    • aynen katılıyorum, kararcılar birde kinlerine dinimizi alet etmeye kalmışlardı, bknz.A.taşgetiren

  22. bir maç daha bitti, bu sezon kapandı.
    maalesef erdoğan kazandı.
    yaklaşık 2 milyon oyla, çoğu yabancı oy. istikrar devam edecek. yani ekonomi başta ülkenin bugün önünde olan devasa sorunlar.
    sezon sonunda şampiyon takım da taraftar da sevinçli olur. takımın yöneticileri, teknik adamlar ve tabii oyuncular eve servetle dönerler,
    taraftarlarda sade coşkuyla yetinirler.
    hayırlı olsun demek adettendir elbette ama şimdiye bir hayır göremedik bundan sonra göreceğimize dair elimizde ne var?
    verisi olan beri gelsin.
    “Kendi adıma, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki iki döneminden çok farklı bir çizgi izleyeceğini, atayacağı bakanların yerlerini boşaltacaklardan fazla farklı olmayacağını sanıyorum.
    Politikalarda da değişiklik beklemek için bir sebep görmüyorum.” diyor sayın koru,
    bir sebep yok.
    zaten iki kişiden biri durumdan memnun.

    • Evet maç bitti ve adam kazandı .Şimdi kimi muhasebe yapması gerekiyor.
      Darbe olmuş , pandemi yaşamış, rus ukrayna savaşı nedeniyle tüm materyal ,gıda ve enerji
      fiatları 3-10 kat artmış , dış etkenlerin bukadar negatif olduğu bir ortamda halen ADAM
      kazanıyorsa kazanamayanların bunu sorgulaması lazım .Ya ADAM a oy verenler ben dahil aptalız ya da rakiplerinin anlayamadığı bir şeyler var.
      Sorun çok ama en buyuk sorun defalarca belirttiğimiz gibi muhalefet sorunu.
      Bir masa düşünün KUMAR MASASI buradan nasıl ekmek çıkar ,
      Bir adam düşünün başa gelirse iç savaş çıkar diyen bir adamla nasıl protokol imzalanır.
      Bunlar en basitleri hatalar hatalar hatalar.
      Neden inandırıcı olamıyor çünkü bütün senaryo ADAM gitsin üzerine kurulmuş ya sonra ,
      sonrası yok belirsiz, güvenilmiyor.
      İŞTE ONEDENLE ADAM KAZANIYOR.

      • her zaman aynı manava gidiyorsunuz, tezgahta yeni ve güzel elmalar var ama yine sizin poşetinize karışık yerden dolduruyor, evde poşetinizdeki çarık çürük elmaları görüp yine de seviniyorsunuz çünkü karşı manav bana güven vermiyor diyorsunuz.
        sorun karşı manavda değil, bunu bir türlü anlamıyorsunuz.

        iktidarında muhalefetin de tuzu kuru.
        neden yorumumda maçtan örnek verdim dersiniz?
        kazanan takım eve servetle dönüyor,
        kaybeden takım boş mu dönüyor? yeni sezon, yeni bağlantılar, hasılattan paylar, reklam ve sponsorluk gelirleri, yayın hakları, bilet satışları, işletme ve ürün gelirleri…
        toplumun nispeten küçük bir kesimi de görece diyelim kaybetmiyor, iş alıyor ya da iyi olan maaşı artıyor ya da mülkü değerleniyor. ülkenin içinde bulunduğu büyük sıkıntıların dış şartlardan çok kötü yönetilmeyle ve yanlış politikalarla ilgisi var, bunların altında kalan geniş bir kesim gerçek kaybedenler ve
        kim kaybediyorsa onun muhasebe yapması/sorgulaması lazım
        ne düşündüğümü yüzlerce yorumda paylaştım,
        işte böyle;

        ddm 27 Mayıs 2023 De 11:47
        vereceğimiz oyun gelecek on yılları belirleyeceğini pek sanmıyorum,
        mevcut durumun on yıllar sürebileceğini de sanmıyorum.
        sadece paranın değil, MB rezervlerinin değil, sözün de ahlakın da etiğin de bittiği bir yerdeyiz. değişeceğiz. bu kadar kutuplaşarak bu kadar yozlaşarak skandallar, rezaletler, iftiralar, kavgalarla daha nereye kadar gidebiliriz ki?
        kim kazanırsa kazansın bir kazananın olmadığı noktaya geldik ne yazık ki.
        kemal bey kazanırsa istanbul seçimlerinde olduğu gibi aylarca mazbatasını alamayabilir, alınca sistem değişikliğine gidecek, recep bey kazansa ekonomi ve piyasalar tepki verecek, gelen neden gittiyse aynı nedenden başkaları da gelmeyecek. sürdürülebilir değil, değişeceğiz.
        lakin onların değişmesi sorunlarımıza devede kulak faydası var, toplum değişmek zorunda. anlayışımızın, temyiz yeteneğimizin değişmesi gerekiyor, doğruyu yanlıştan ayırt edebilmemiz ve sessiz kalmamamız gerekiyor.
        ihale kanunu yaklaşık 200 kere değişti.
        başta kendi seçmeninin buna tamamen anayasal hakları çerçevesinde N’oluyor diye sorması gerekmez miydi? şeffaflık talebi olmalı değil miydi?
        rüşvet alan milletvekilinin hala korunuyor olmasının toplumu rahatsız etmesi gerekmez miydi,
        kendi bakanlığına fahiş fiyatla mal satan bakanın?
        kamuda işe alımlara mülakat gelmesinin?
        adaletsiz vergi anlayışının?
        dün bir arkadaşımız dünyanın kişi başına en çok yardım yapan halkı olmaktan memnun olduğunu söylüyordu;
        Türkiye’nin 2017’de yaptığı uluslararası insani yardım miktarı ise 8 milyar ABD Dolarına ulaştı. 2018’deki raporda, Türkiye ilk kez ‘Dünyanın En Fazla Yardım Yapan 1. Ülkesi’ ilan edildi. 2019 raporu ile 2. kez aynı unvanı elde etti ve ayrıca 5. Kez ‘Dünyanın En Cömert Ülkesi’ oldu.

        ve dünyanın en cömert ülkesi sefalet endekslerinde birinci oldu.

        halk soğan bile almakta sıkıntı yaşıyor.
        hazinesi eksi bakiyelerde olduğu için kapı kapı borç arıyor, ciddi bir itibar sorunu olduğu için de dünyanın en yüksek faizleriyle para bulabilen ülkelerden biri. ekonomisi büyük bir çöküş yaşıyor, yakın gelecekte karşı karşıya olduğu riskleri yazmak istemiyorum. geldiğimiz noktada onlardan çok bizim memnuniyet algımızı sorgulamamız gerekmiyor mu sonuçta yöneticilerin giderek zenginleştiği, halkın giderek fakirleştiği bir yerde etiğin, ahlakın yozlaştığı bir zamanda birey/toplum durumu kabul ediyorsa hatta memnunsa değişmesi gereken bir şeyler yok mudur burada?
        biz her şey mübah bir anlayışla, montajlarla, iftira ve karalamalarla, kutuplaşmayla, ekonomik krizlerle, yolsuzluk iddialarıyla, yasaklarla, israflarla on yıllar daha
        devam edebilir miyiz?

        2023 yıllarında seçim gecesi saatlerce yayın akışı kesiliyor,
        muhalefetin sandıklara sahip çıkması gerekiyor,
        sandıklara sahip çıkmak muhalefetin işi mi?
        uzun süren iktidarların sonrası öyle oluyor.

        • Poşetten çıkan çürük çarık elmalar örneğini ben her hafta yaşıyorum. Bizim bulunduğumuz ilçe pazarına iki bilemedin üç balıkçı gelir hangisinden alsan eve geldiğinde yarısına yakını küçük veya yenmez halde. Orada da yapılan aynı üste büyüklerini ve iyilerini koyar altı malum. Ertesi hafta diğerinden alırsın o da aynısı, kızarsın bir kaç hafta almazsın fakat acaba diyerek bir umut alırsın netice aynı. Aslında sorun çürük elma çürük balık değil asıl sorun çürük kalpler, Çürük zihniyettir bu çürük kalpler zihniyetler tedavi olmadığı sürece aynı filmi defalarca izlemeye mahkumuz.

  23. Kılıçdaroğlunun oyunun Bir kısmını, Ata ittifakı ve Muharrem inceyi Çıkartarak Bunlara Gitmesini Sağladılar. Önce kafa Karışıklığı yaptılar. Daha sonra %4.5 oy farkını gören Adam Kazandı Diyerek Sandığa Gitmediler.
    Yani Bir Çeşit İlizyon yaptılar.

    • Parçala böl yut yöntemi
      Sıra geldi 5’in 3’ünü…
      Bir masada kur saray bahçesine

  24. Seçimler, milli iradenin tecelli ettiği bir uygulamadır ; bizim bu seçimde milli irade değil peşkeş çekilen hatta rüşvet olarak dağıtılan devlet imkanlarının iradesi tecelli etmiştir , buna ilaveten ahlaki olmayan yöntemlerle yürütülen seçim propagandası da tecelli etmiştir !
    Bu nedenle ben tebrik edilecek hiç bir şey görmüyorum, neyi tebrik edeceğiz Allah aşkına !
    Bu bir PİRUS zaferdir, ülkede her şeyin mahvedildiği , ülkenin adeta enkaza döndüğü bir zaferdir !
    Yani galip sayılır mağlup bu yolda !
    Şimdi bütün bunlara sebep olanlar , altından kalksınlar bakalım !

    • Bu muhalif kafa ve anlayış yüzünden gerçegi anlama degil de ezberler ile olaylara bakma kafası yüzünden bu muhalefet sittin sene iktidar olamaz..hayreti mucib bir yorum gercekten…
      Pirus zaferi imiş😂😂😂küçümse..
      Erdogan en zayıf zamanında seçimi aldi..

  25. “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez.”

    İnşallah Türkiye Değişmez Derken, Türkiye Taliban Rejimine Dönmesin Diye Gizli Mesajmı variyor.

    • Piskevit tatmin etmiyor artık
      KEK (poppik olanından) zamanı..
      Yanına çiçek olarak
      Gül değil
      Erguvan mevsiminde
      Erguvan çiçeği.
      (Bakalım yanına sarı güller sokuşturup çiçek buketi yapmak isteyen de olacakmı?)

  26. Millet ekonomik sıkıntılar için de olsa da , Kandilin Kılıçdaroğlu’na aleni desteğine , teröristlerin salınmasına , şehit kanlarıyla alınıp , üzerinde Suriyeli muhaliflerin oturduğu Suriye topraklarının Esad’a bu konjontörde kayıtsız şartsız teslim edilmesine , Kılıçdaroğlu’nun mezhebi yakınlık sebebiyle Esad’la kayıtsız şartsız geliştireceği ve işlediği savaş suçlarını yok sayan politikalarına EVET diyemezdi , demedi. 85 yıldır kapalı kalmış Fethin sembolü Ayasofyanın tekrar müze yapılmasına izin veremezdi. Vermedi. Vatan evletlarına kurşun sıkan PKK YPG DHKPC terör örgütlerinin siiyasi temsilcilerine bir tokat patlatması gerekiyordu ve bu tokadı patlattı. BU seçim sıkıntı ve beka arasında bir seçimdi ve İStiklal harbinde aç kalıp çarığını yiyen milletin evletları yine BEKA dedi. ŞAhsi sorunları , bencil ihtiraslara geçit vermedi. Sağol varol TÜRK MİLLETİ.

  27. Fehmi bey, 2018 seçimletinde Erdoğanın oyu yüzde 52 idi, şimdi de yüzde 52. Muharrem ince, Akşener, Demirtaş, Temel Karamollaoğlu oyu yüzde 48 idi şimdi birleştiler yine yüzde 48. Hiç bir şey değişmedi. Parlamenter sistem olsaydı Akparti yüzde 35 oyla 1.parti ile hükümeti kurma yetkisini almış Mhp ile birleşip yine iktidarı kazanmıştı.
    CeHaPe yine yüzde 25 yine yüzde 25. Halkın 4 e 3 ü Chp ye güvenmiyor yine güvenmiyor. Yeni oy veren 6 milyon genç geldi yine sonuç değişmiyor.
    Yenilmiş de yenilmiş yenilmiş de yenilmiş bir parti lideri daha çekip gitmiyorsa diktatör kim.

      • Erdoğanın Elindeki Güç, Kılıçdaroğlunda olsa idi %60 Alırdı Diyoruz.
        Demek istediğin şu…bizim kafa hala siyasetten anlamıyor..bu milleti tanımıyor..sizin gibi muhalif kafalar oldukca %200 enflasyona ramen iktidar seçim kazanabilir..hatta herseyi bedava verecem dediği halde.😂Feraset ile bakmak da Allahın bir lütfu…
        Bence muhalefette ilk önce muhalifete yön veren beyinler değisecek..ama dün muhalif yazarlara baktim…çoookkk zoorr.bu kafalar değişmez..

  28. sag secmenin elinin sola gitmedigi acik. erdogana kazandiran yeniden refah partisi oldu %3 yakin oy bloku erdogana basariyi getirdi. kilicdaroglu saadete ragmen yeniden refah i millet ittifakina alsayadi. suan kazanmis olurdu. cunku saadet ve yeniden refah secmeni parti yonetiminin getirdigi stratejiye uyan partilerdir. bu sosyoloji okunamadigi icin basari gelmedi. genc adayalarin beklenenin ustunde oy alacagini sinan ogan gosterdi. secime kilicdaroglu yerine imamoglu veya babacan gidilmeliydi. siyasi hesaplar sosyolojiye yenildi. HAYIRLISI OLSUN… Muhalefet umarim yanlislarini duzeltir. biraz sosyoloji okurlar. ozellikle din sosyolojosi ve sag secmenin elinin sola gitmemesi ve parti tabanin genisletilmesi uzerine calismasi gerekir. parti teskilati genis olan partiler daha basarili oluyor.

  29. Ümit Özdağ’ın onun yanında yer almasının ‘beka’ kavramı etrafında sürdürülen iktidar propagandasını nötralize edebileceğini düşünmüştüm. Yanılmışım.
    😂 Bu kaçıncı yanılma…
    Güya muhalif yazarlıgı yapiyor ve kendinizi en azından milliyetci muhafazakar ve demokrat diye isimlendiriyorsunuz.(yoksa seküler milliyetci demokrat mı?) Ya güya akıl veriyonuz daha bu milleti tanımiyonuz.bir çıkıp ta ey muhalefet siz ne yapiyonuz pkk nin kandilin sizin destek açıklamalarına niye SERT bir şekilde karşılık vermiyonuz diye eleştirmediniz..hadi chp zihniyetinde bu ortakliktan bir rahatsızlanma yok..kendine dini degerlere saygili milli muhafazakar diyen sizlerde mi rahatsiz olmadiniz…
    Bu seçimi tencere degil bekâ kazandi..bunu anlayamayacak kadar bu milletten uzaksınız..demekki bu millet bekasını siz ve sizin gibi muhalefette görmedi.ve durmadan çarşiya pazara inin diye millete akıl verdiniz..şimdi siz inin ve bu asil milleti anlayın..

  30. Bu seçimi Türk milleti kazanmıştır. Erdoğan tarihin akışı içinde kurucu lider Atatürk’ün ideallerini gerçekleştiren ikinci kurucu lider olduğunu kanıtlamıştır.
    Erdoğan’ın seçmen tabanı toplumun her kesimini kapsıyor. Soldan sağa her kesim onun rasyonel politikalarına ve hizmet aşkına gönül verdi.
    Türkler, devlet adamlarının hizmet aşkını fark eder ve destekler. Erdoğan, Kızılelma ülküsünü topluma benimseterek her kesimi kucaklayan bir karizmaya sahip oldu. Zorluklarla mücadele ve sorunların halli ise bu ülkenin yurttaşları olarak hepimizin görevi.
    Daha çok demokrasi, daha iyi adalet, sağlık ve eğitim hizmeti bekliyoruz.
    Başlasın Türkiye Yüzyılı.

  31. -Zayıflamak isteyene KANTAR (tartı aleti) bedava. (Siyasetçi olmak isteyenlere tiyo. Böyle vaadler verin, kazanmanız garanti).
    -Sorunları çözmek istiyorsanız, sorunu yaratanların yanında durun. Onlara destek olun. İşlerini kolaylaştırın.
    -Var olan bir sorunu anlamıyorsanız anlayanı değil annamayanı yanınıza alın. Onları dinleyin, hiç şaşmayın.
    -Başarılı olmanın birinci kuralı: yanınızdaki size rakip olarak gördüklerinizi tezelden harcamaktır bunu unutmayın.
    -Yılanı deliğinde tutamıyorsanız, yılanı geri deliğine sokamıyorsanız, onları bertaraf etmeye yola çıkanları da iyi seçmelisiniz. Onların giderini geçimini iaşesini yılan sokarsa panzehirini de hesaplayıp, sonucunu da iyi DÜŞÜNMELİSİNİZ!

  32. Seçim sonuçlarının muhalefet için bir değişim zarureti doğurduğunu söylebiliriz.
    Artık Türkiye bu manzarayı, bu muhalefet zihniyetini daha fazla taşıyamaz. Artık muhalefet için değişim zamanıdır.
    Şüphesiz AK Parti ve Erdoğan seçmeni olmayacak milyonlarca vatandaşımız var. Hayata farklı yerden bakıyorlar, Türkiye için farklı bir gelecek tasavvurları var. Bu kaçınılmaz. Seçim varsa, tercih varsa farklı kanaatler de olacak. Ancak muhalefetin bu kadar ahlaksız, çapsız, yalancı ve ülkenin geleceğini düşünmeyen isimlerin liderliği altında olması kabul edilemez. Dahası bu kadar başarısızlık da kabul edilemez.
    Kazanmak için her yol mübah diyerek, her fenalığı yapan ama günün sonunda yine kaybeden bir siyasi kadro hem muhalefeti hem de dolaylı olarak ülkeyi aşağıya çekiyor.
    Sevgili muhalif dostlar, değiştirin! Türkiye’yi değiştirmeden önce sizi sömüren, yalan dolanlarla koltuğunu koruyan, başarısızlık kaderi olmuş kadroları değiştirin.
    Ondan sonra memleketin meselelerini oturur sakin kafa ile konuşuruz. Siz söylersiniz biz dinleriz, biz söyleriz siz dinlersiniz!

  33. Padişahın biri rüyasında; yakında bir yağmur yağacağını, gözelerin, derelerin, ırmakların, çeşmelerin, göllerin hep bu suyla dolacağını ve bu sudan içenlerin deli olacağını görmüş.

    Korkuyla uyanmış ve hemen Vezire emredip büyük bir depo yaptırıp içini temiz sularla doldurtmuş ve o musibet zamanında en yakınlarıyla beraber içip kurtulmak için saklatmış.

    Derken beklenen yağmur yağmış ve gerçekten sulardan içen herkes delirmeye ve acayip hareketler yapmaya başlamış… Eski doğru dediklerine yanlış, yanlış dediklerine doğru diyorlarmış.

    Sadece önceki sudan içen padişah ve en yakınları delirmemiş.

    Fakat ne zaman padişah ve yakınları dışarıya çıksa ölçüleri değişen ve deli hareketleri yapan halk kendilerinden farklı olan ve farklı davranan padişah ve yakınlarına ”Aaaaa… delilere bakın, delilere bakın!!!” diye bağırıp alay etmeye başlamışlar. Onunla da kalmamışlar Padişah artık bizim gibi düşünmüyor onu alaşağı edip başka birini başa getirelim demeye başlamışlar.

    Tahtının elden gideceğinin farkına varan Padişah dayanamayıp “getirin şu yağmur suyundan biz de içelim” diyerek içmiş ve değer yargıları aynı halk gibi olup, iktidarını devam ettirmiş.

    Bizim durumumuz aynı padişah gibi ama bir farkla; yağmur suyundan bir türlü içmeye yanaşmıyoruz. Değişen değer yargılarını bir türlü kabul edemiyoruz. Dün doğru dediğimize bugün yanlış; dün yanlış dediğimize bugün doğru diyemiyoruz. İçimize bu bir türlü sinmiyor.

    Anayasa’yı biz de okuyoruz ve ihlalini içimize sindiremiyoruz. Ekonomideki yalanlara doğru diyemiyoruz. Adaletin tahrip olması midemize oturuyor.

    Ne derdimizi halka anlatabiliyoruz; ne de değişen değer yargılarını kabul edebiliyoruz.

    İki arada bir deredeyiz.

  34. “Yanılmışım.”

    evet ama yanilan sadece yazar degil ve kaybeden de sadece kilicdaroglu degil.

    muhalif partilerin hepsi yanildi ve yenildi.

    muhalefetin anketcileri, utanmazlar ama onlar da yanildi

    ve bu yanilmada en buyuk pay elbette muhalif medyanin oldu .

    her biri baltayi tasa vurdu kilicdaroglu ile birlikte ve tabiki piskinlik te herbiri birbirinden

    mahir oldugu icin hic bir ozur veya istifa da olmicak, bi dahaki secime unutulur nasilsa.

    peki kilicdaroglu olmasa da abb deki balon veya ibb deki sarlatan olsa sonuc degisir mi idi ?
    asla

    onca hakaret ve hokkabazliklarina ragmen bu denklemde sonuc yazarin da dedigi gibi

    degismez idi ama bir kor umut iste..

    erdoganin kazandigi en ihtisamli secim desem sanirim abarti yapmis olmam..

    “Biz kalsak da bahar geliyor, gitsek de.” E.Ardic ..

    (o gitsede bahar da geldi )

  35. Kemal bey çekilmelidir, cekilmezse ince Oyları toplar ve Kemal bey Siyasete ağır bir şekilde veda eder.

  36. Yanlış eleştiri yapıyorsunuz ürküten bir kesim yok Özdağdan dolayı götürüsü vars abile getirisi daha çok, Iyi parti Burak beyden dolayı (capsizin biri olduğu konuşmasından ve duruşundan bellidir dayısı var diye makam koltuğuna oturdu) fetöcü diye yaftalandi ittifaka gitmeyen oylar ordandir Özdağdan değil.
    Ikinci olarak Muharem inceyi yazmamissiniz adam haklı çıktı hepiniz afalladiniz sizler.Gelecekle devadaki milletvekillerini kaptirmamaya bakınız çok değil bir yıl sonra en az 5 i AKP’yi gececektir ben size garanti veriyorum.
    Üçüncü olarak belirtmek isterim ki: Sayın Erdoğan’ı tebrik edecek bir durum yok yolsuzluktsn gecilmiyor rusvetlerdende.

  37. Yarış adil değildi. Tüm devlet imkanlarını tepe tepe kullandı Erdoğan. Kara ve yalan bir propoganda yürüttü. Seçim sonrası yaptığı konuşmalar da hala milletin yarısını terörist ve düşman olarak gördüğünü gösteriyor. Bunlar demokrasi adına, ülkemizin bugünü ve geleceği adına üzücü ve son derece endişe verici. Demokrasiye dönüş bir sonraki seçime kaldı. Bu ara dönemde herkese sabır ve direnme gücü diliyorum. Demokrasiden vazgeçmek yok.

    • Ender sen bu kafa muhalefete devam..muhafazakar iktidar da yola devam😂😂😂😂durmak yok…
      Zaten şu ekonomik ortamda Erdoganın en büyük şansıda Ender gibi milleti tanîmayan ezberleri ve önyargıları ile olaylara bakıp değerlendiren muhalif kafanın olması…devam kardeş…😂😂😂😂

Yoruma kapalı.