Saray’da yaşıyorlar, biri kral başında taç var, diğeri kraliçe; ancak geceleri uykuları kaçıyor…

28
Ngozi Fulani ve Lady Susan Hussey..
Reklam

İngiltere’de Saray halkının başı dertte. Ülkenin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor ve her geçen gün onların karşısına yeni sorunlar çıkarıyor. 

Giriş paragrafı, her gün göz attığım İngiliz gazetelerinden edindiğim izlenimin özeti…

Kraliçe 100 yaşına girip “Dalya” demeye hazırlanıyordu, 96 yaşında birdenbire ölüverdi.   

Halbuki kendisiyle aynı adı taşıyan annesi 102 yaşına kadar yaşamıştı.

Kral olmayı sabırsızlıkla beklerken yaşlanan oğlu, ‘Kral 3. Charles’ adını alarak onun tahtına oturdu, ancak sorunları her gün büyüyen bir ülkenin başı olmanın sıkıntıları ile uğraşmakta zorlanıyor.

Ülkenin resmi ismi ‘United Kingdom’ (Birleşik Krallık); isimdeki ‘krallık’ sözcüğü varlığını sürdürebilse bile ‘birleşik’ sıfatı tehlikede. 

İskoçya nicedir birlikten ayrılmak istiyor; ilk fırsatta bir referandumla bunu sağlamak isteyen bir yönetim var orada. 

Kuzeyde, yaşadıkları topraklar ikiye bölünmüş İrlandalıların tek bir çatı altında toplanma hayalleri yeniden depreşmiş görüntüsü veriyor. 

Reklam

En son Katar’da milli takımları İngiltere ile karşılaşan Galler bölgesi insanlarının o maç sırasında ve sonrasında sergiledikleri taşkınlıklar, orada da ayrılıkçı hislerin kabardığına dair işaretler taşıyor.

Hep başka ülkelerin içini karıştırmakla itham edilirdi İngiltere, şimdi kendi içi karışmaya hazır durumda.

Yeni kralın annesinden devraldığı başbakanın politik ömrü 43 günle sınırlı kaldı. Bugün İngiltere’nin başbakanı beyaz bir İngiliz değil. Kahverengi derili -Hint kökenli-, Hıristiyan olmayan -Hindu- ve ismi de yabancı –Rishi Sunak– bir başbakanı var ülkenin…

Bunlar yeterince uykusunu kaçırmazmış gibi, ülkenin istatistik kurumu, yılın son ayına girildiğinde, İngiltere’nin artık eski ‘Birleşik Krallık’ halinin değiştiğini rakamlarla gösteren son verileri yayımladı.

İngilizler kendilerine mahsus bir din anlayışıyla Hıristiyan; halk Anglikan Kilisesi mensubu. Büyük çoğunluğun öyle olduğu sanılıyordu. Oysa açıklanan verilerde artık durumun farklılaştığı, Hıristiyan olduğunu söyleyenlerin ülkede azınlığa düştüğü görülüyor.

2011 yılında yapılan bir önceki sayımda, İngiltere ve Galler’de yaşayan insanların %59.3’ünü- oluşturan 33.3 milyon insan kendilerini ‘Hıristiyan’ olarak tanımlarken, son sayımda bu oranın %46.2 olduğu ortaya çıktı.

Sadece 27.5 milyon İngiltere vatandaşı kendisini ‘Hıristiyan’ olarak tanımlıyor.

Ülkede 4 milyon Müslüman ile 1 milyon kadar da Hindu yaşıyor.

Reklam

Nüfusun geri kalanı kendilerinin hiçbir dine mensup olmadığını söylemişler. Bir önceki sayımdan bu yana 8 milyon artmış bu durumda olanların sayısı…

Din açısından durum böyle; bir de etnik açıdan ülkenin yapısında değişimler var.

Bir düzineden fazla kentte beyaz renkli olmayanlar çoğunlukta. Parantez içerisindeki yüzdelerden anlaşılacağı üzere, Birmingham (%8.6), Leicester (0.9), Luton (5.2) ve Slough’da (36) beyazların oranı bayağı düşük.

2011 sayımında ülkenin bütününde nüfusun %86’sı ‘beyaz’ olarak kayıtlara geçmişken, bu oran yeni sayımda %81.7’ye gerilemiş.

Çok dinli ve çok etnisiteli bir ülke İngiltere.

Tabii bu yüzden herkesin, en çok da politikacılar ile Saray halkının, dikkatli olması gerekiyor.

Dikkatliler mi?

Yeni kral 3. Charles’in karşılaştığı en ciddi sorun bu alanda çıktı.

Kral’ın eşi Saray’da kadın hakları konulu bir davet düzenlemiş. Çeşitli sivil toplum örgütlerinin yöneticileri gönülleri alınmak üzere davet edilmiş. Kadınlara karşı girişilen her türlü yanlış davranışa karşı devreye girmek üzere faaliyet gösteren bir vakfın başkanı olan Ngozi Fulani de çağrılılar arasında bulunuyormuş.

Saray halkından olduğu her halinden belli yaşlı bir kadın, arkadaşlarıyla sohbet etmekte olan Ngozi Fulani’nin yanına gelip, önce taranması bayağı vakit almış saçıyla oynamış; göğsündeki etiketten muhatabının ismini okumaya çalışıyormuş.

Ardından Ngozi ile Saraylı kadın arasında şöyle bir konuşma geçmiş:

Kadın Ngozi’ye nereli olduğunu sormuş. Aldığı “Buralıyım, İngilizim” cevabını beğenmemiş olmalı ki, “Afrika kıtasının neresindensin?” diye yinelemiş sorusunu. Ngozi, ülkenin köleci geçmişine atıfta bulunarak,  “Bilmiyorum, çünkü herhangi bir kayıt bırakmadılar”  cevabını vermiş. Ngozi’nin “Buralıyım, İngilizim” deyip durmasına rağmen kadın “Hangi ülkenin vatandaşısın?” ve “Tamam da nereden geldin, sizinkiler nereliydiler?” ısrarıyla sorularını sürdürmüş.

En sonunda, kadın, “Anlaşılan nereli olduğunu söylemeyeceksin, hiç değilse buraya ne zaman geldiğini söyle” demiş İngiltere’de doğmuş ve büyümüş Ngozi Fulani’ye…

Saray günlerdir vefat etmiş kraliçenin uzun yıllar nedimeliğini yapmış ve yeni kralın da annesinin hatırasına hürmeten görevini sürdürmesine izin verdiği Susan Hussey adlı 84 yaşındaki Saray mensubunun bu patavatsızlığı için özür dileyip duruyor.

‘Lady’ unvanı da bulunan kadını ilk iş Saray’dan gönderdiler…

Ortalık yine de kolay yatışacağa benzemiyor.

Bu arada, yeni olayın faili olan kadının ileri yaşı da ileri sürülerek geçmişte Saray’dan birilerinin benzer patavatsızlıklarını hatırlatanlar ve o zaman söylenenlerden fazla alınganlık gösterilmediği halde bugün neden bu kadar ileri derecede tepki verildiğini sorgulayanlar da çıkmıyor değil.

‘Saray medyası’ diye anılan gazetelerden…

Ölen kraliçenin eşi Prens Philip‘ten örnekler veriliyor.

Siyahi bir milletvekiliyle karşılaştığında, muhatabına “Kimsiniz?” diye sormuş Philip. “Adım Bernie Grant, milletvekiliyim” cevabını alınca, “Hangi ülkenin milletvekilisiniz?” deyivermiş…

Jamaika kökenli Warwick Lordu Taylor’a da “Dünyanın hangi egzotik yerindensiniz?” diye sormuş Prens Philip; muhatabı gülerek “Birmingham’dan” cevabını vermiş… 

O dönemde onun üzerine giden olmamış ama bugün İngiltere’de aynı tavır ciddi sorun olabiliyor.

Yeni kralın aile içi sorunu da var. Küçük oğlu bir Hollywood sanatçısıyla evlenip ABD’ye yerleşti ve karı-koca buldukları her fırsatta İngiliz kraliyet ailesinin ‘ırkçı’ olduğu iddiasını tekrarlıyorlar.

Netflix bu hafta ABD’ye yerleşmiş dük ile eşinin içinde yer aldığı bir belgesel yayımlayacak; belgeselin fragmanında ‘yeni ABD’li’ çiftin Saray’da kıyametler koparabilecek görüntüleri yer alıyor. Bir yerde dükün eşi Meghan’ın ağladığı görülüyor.

İngiliz halkı onu kimin ağlattığını merak ediyorsa hiç şaşırmam.

Saray’da yaşayanların dertleri orada bayağı büyük. 

Kim derdi ki, sarayda yaşamak çileli olacak, kral da olsan derdin bitmeyecek diye…

ΩΩΩΩ

Reklam

28 YORUMLAR

  1. Türkiye ne zaman ABD’den uzaklaşan siyaset yapmaya başlasa önü darbelerle hep kesildi,buna fırsat vermemek için siyasi istikrarsızlık ve terör kullanıldı, şimdi de buna hevesli partilerle bu yapılmak isteniyor, ABD’den bağımsızlaşmak parti değil beka meselemizdir,geri dönmek yok.

  2. “NERELİSİN?” “TERÖRİST”
    İngiltere’de değişik ırk, millet ve etnisiteye mensubiyeti sormak bile saraydaki işten gönderme nedeni iken;
    Bizde insanları etnik, düşünce ve inanç kökeni nedeniyle terörist ilan edenler terfi üstüne terfi alıyorlar.
    Birçok makamı profesyonel hakaret ediciler işgal
    ediyor.
    Aşağılanmaktan zevk alan ciddi sayıda insan olmasa bu derece hakaret eden yaratık yaşama şansı bulamaz.
    İngiltere’nin başka ülkeleri karıştırmasına gelince:
    –Ülkemizde en son hangi önemli olayda, bizimkilerin
    ” resmî söylemi” ile İngiltere’nin söylemi fotokopi gibi aynısı idi?

  3. Ne yapacan elin sarayını Fehmi Bey. Sen bizim sarayı yaz. Asıl diken üstünde oturanlar bizim saraydakiler.20 yıllık saltanat çatırdıyor. Eminim geceleri uyuyamıyorlardır. Anketler hiç iç açıcı değil çünkü.

  4. Başka kıtalara ülkelere girip, bitine kadar almadan durmamayı, İngiliz mi Avrupa dan öğrendi, Avrupa mı İngiliz den acaba?
    Herkes gittiği ülkelere medeniyetini kültürünü götürdü! sanır, fakat gerçek böyle değilmiş🤔.
    Hintli kadınları getirmişler !..
    Afrika dan köleler getirmişler!..
    gelirken yeraltından yerüstünden değerli ne varsa onlarıda almayı ihmal etmemişler!
    İngiliz parayı basıp tatile o ülkelere gidiyor,
    O ülke vatandaşı ise çalışmaya tam tersi!🔁
    Kıbrısi gibi inanç kişilerini de ihmal etmemişler.
    Lakin, fetörmetör gibilerini asla ve kat’a ülkelerine sokmuyorlar😊.
    haklarını yememek lazım😂.
    Birgün bizimde böyle saray anılarımız olsun yaaa!…🤗, banane banane..
    bizde isteyoz.

  5. Biz Ülkeyi yönetsin diye Lider seçiyoruz. Bunlar seçtikleri kişiyi yönetmek için lider arıyor..

    Bunların ki lider değil ancak
    7 kocalı Hürmüz olur :))

    • Ülkeyi yönetsin diye siz seçmiyorsunuz elbette. Bahçeli seçiyor. Adayımız aha budur demeseydi sizinki aday olduğunu açıklayamamıştı. Muhalif medya karşısına çıkmadığı için de soramamıştık. Aday olamayacağını, Anayasa’ya göre olmayacağını, hep söylüyoruz. Ona da Bahçeli cevap verdi. Olur olur gayet güzel olur, üçüncü defa niye olmasın da dedi. Yani adayınızın ömrü Bahçeli’nin keyfine kalmış. Bahçeli uzun yaşasın diye dua edin. Yoksa aday da gitti, saray da.

      • Nerede yaşıyorsun.Ne içiyorsun. atlet fazla kaçmış.
        20 yıldır reis var ve hep aday.Bahçeli karşı olduğunda da vardı ve kazandı.Dünya karşında iken de .
        Biz seçiyoruz.
        Haçlıseverlerin tepesine tepesine vuruyor.
        Onlarda atlet koklayıp ayrı bir dünyada bu yaz ,o bahar ,şu seçim sıkı tutun diye millete afyon verip bu saçma fikirlere inandırıyorlar.
        Reis boşuna haşhaşi demiyor

        • Serdar’a cevabımdır:

          Reisinizin itirafı var, ne istedilerse verdim valla diye. Eminim savcılar kaydını tutuyorlardır ve gün sayıyorlardır. Atlet kokluyor muydu bilmiyorum, o sizin uzmanlık alanınıza giriyor gibi görünüyor.

          Dünyaya ve Amerika’ya meydan okuyordum da darbe yaptılar, biraz uçuk bir tiyatro artık, çocuklar bile yutmuyor. Ama tiyatrolardan tiyatro beğenin diyorsunuz elbette, milleti de uyutttuğunuzu zannediyorsunuz. Aya dört şerit yapıyoruz diye unuttuğunuz gibi. Öyle olmadığı, yani kimsenin bu hikayeleri yutmadığı, yakında belli olacak.

          Bahçeli olmadan da seçim kazanıyordu demişsiniz. Evet öyleydi, sadece Bahçeli’nin yerinde bütün diğer teröristler vardı. Hani ne istedilerse verdim valla dedikleri, Kandil, İmralı falan.

          6’lı masa batının piyonuydu da, en yerli milli bendim de artık tutmuyor üstünüzde. Kıral çıplak! Size bir incir yaprağı vereceğiz ama fakat.

  6. Vallahi ben bu işin bizi ilgilendiren bir tarafını görmedim, burdan bir hisse de çıkaramadım.
    Tarih boyunca altımızı oymaya çalıştılar, o nedenle daha beter olsunlar inşallah !

  7. Fehmi bey!
    Saray olur da dert olmaz mı?
    Kimbilir, bizim saraylıların sızmamış ne dertleri vardır!..

  8. Sn Koru Bugunun yazısı bu olmamalıydı.Bugun 3 aralık bütün dünya KIlıçbey imizi beklerken siz ingilterenin içişlerine karışıyorsunuz oldu mu bu.İthal danışmanlar ,çağ atlayan türkiye 500 milyar dolar sermaye hepsi bugün açıklanacak .Türk tarihi değişecek siz buna ilgisizsiniz.Yorumlarınızı açıklamadan önce beklerdik sonrasın da ise herkes birşey söyleyecek zaten .

  9. Köleye beylik verirsen olacağı bu, kendi rengine etine buduna bakmadan gelir tepene başbakan da olur bilmem ne de… Soysuzlaşmanın sonu işte budur, gün gelir köpeğinle aynı masayı paylaşırsın:)

      • Son, mükemmel ve asla değişmediği iddia edilen kitabın bir çok yerinde domuz eti haram edilmiş, hiç bir yerinde köleliği ortadan kaldırıyorum denilmemiştir. Üstelik köleliği kabul eder bir havada; şöyle şöyle olursa köleni azat gibi önermeler vardır aynı kitapta. Sorduğunuzda o zamanın koşulları der geçerler. Hangisi önemli hangisi önemsiz? Kölelik ruhlarına işlemiş insanlara bunun yanlışlığını anlatamazsınız.

        • Yahya Ozal’a;
          Evet , haklısın , sadece kölelik değil cariyelik de öyledir !
          Buna rağmen haram olan ribayi da millete o faiz’dir diye yutturuyoruz !
          H. Gayret’e ;
          Peygamberimizin , azatli kölesini , orduya kumandan tayin ettiğini unutmayalım !

        • kız oldu diye çocuğun diri diri toprağa gömüldüğü söylenen 1500-2000 yıl önceki devirde neyi savunacaklardı Özal?
          Obama mı çıkaracaklardı?
          minareye çıkarmış Bilal ‘i daha ne yapabilir lerdiki?
          insanların beşeri ilişkileri on yıllar sonra düzelecektir belki. köpekten bile izin isteyip🐕
          “senin alanına müdahale edebilirmiyim sayın köpek diye sorulacak ve o sokaktan çayır çimenden geçilecek!!!”
          (birisi böyle olmalı demiş bana göre de gayet haklı bir istek, talep)
          domuzun nesli tükenmesin de (iç organlarını kullanalım gelecekte diye) lazım olursa genetiği falan değişmeden!..
          olabilir mi acaba?
          Tanrı nın işi sorgulanmaz. inanıyorsan tam inanacaksın. inanmıyorsan inanç işine akıl vermeye de kalkmak gereksiz.

        • Mevzuyu ehil birisine sormanızı tavsiye ederim.

          Rastgele insanların cahilce sözlerine ehemmiyet vermenin alemi yok.

        • İki fakülte bitirdiğini ifade etmiştin ve hatta Kabe’de namaz kılmıştın. Nerden nereye, yetmemiş! Kendince ehil birisin. Aklını, Allah’ın “Kitab”ından yana çalıştıramadığı için çelişkili haldesin; sırası geldiğinde “Allah rahmet eylesin” tabirini kullanmaktan da geri kalmazsın. Oysaki kölelik dahil, kafaları çelişkili insanların halleri anlatılıyor o “Kitap”ta. Göz gezdirip akıllarını nihai analizde şeytandan yana çalıştıranlar da anlatılır…

          Yaratıkların farklılığı Allah’tandır şeklinde ayetler var. “Düzenim Çetindir” ifadesi bir kaç yerde geçer o “Kitap”ta. O “Kitap” ki kendinden öncekilerin aslının tek ve aynı kaynaktan, Allah’tan olduğunu vurgular. Öyleyse, Çetin Düzen = Çetin Sınav.

          Ey Yahya Özal! madem “Kitab”ı iyi biliyorsun, “Kölelik evrenseldir; her zaman en tabi ve en meşru hakkınızdır, köleliği yaygınlaştırın” türü ifadeler varsa göster o “Kitap”ta. Yoksa o kendini sınırlamış, saplanmış halinle “Kitab”a işaretle haksızlık ediyorsun.

          • Bakara / 178
            (Medenî 87)Ey iman edenler! Öldürmede kısas size farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın.
            Nisa / 92
            Ve kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir.
            Nahl / 75
            (Mekkî 70)Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıkdan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün hamd Allah’a mahsustur. Doğrusu insanların çoğu bilmezler.
            ———————-
            Yukarıda Kuran’da kölelikle ilgili örnek üç ayet paylaştım. Din bilgini değilim. Çelişkili bir ifadede bulunmadım. Kuran köleliği evrenseldir diyor demedim; Kuran, demese bile “…Hiç bunlar (köle ile hür) eşit olur mu?…” diyerek adeta normal karşılamaktadır. Bana göre bir insanın diğerine köle olması domuz eti yemekten daha önemlidir. Dediğim budur. Son ve mükemmelden bunu istemek veya beklemek her insanın en doğal hakkıdır. Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yaşayan, Müslüman bir aileden gelen biri olarak “Allah rahmet eylesin” deyimini kullanmamdan daha doğal ne olabilir ki? Sık sık “Allah’a şükür” “Hayırlı günler” “Hayırlı işler” diyorum. İlk cümlelerde sözünü ettiğiniz kişisel bilgilerim doğrudur. Bunu dikkat eden birinden paylaşımlarımda tefsirlere değil meallere önem verdiğimi anlamış olmasını beklerim. Din konusunda tartışacak kimselerin dinin anayasasını (KURAN) kanıt göstermesi gerekir. Bunun dışındakiler bizlerin yaptığı gibi kişisel görüşlerdir. Google amcada onlarca meal var. İçlerinde AKLINI KULLAN geçen surelerin hiç az olmadığını göreceksiniz. Bir anlamda Kuran’ın önermesine uyuyorum. Herkese de tavsiye ederim.

          • Yahya Özal senin gibi kişiler bariz olarak tarif ediliyor Kuran’da, ama vaktim yok. Ayetleri liste yapıp burada senin yaptığın gibi servis edecek değilim. Kuran’da anlatılan yahudilerin durumlarına düşürmüşsün kendini. Kuran tüm zamanlara hitap eden bir Kitap. Tarihten kesitler verir. Bilgi verir, aklınızı kullanın, düşünün der, ibret alın der. Kölelik eski zamanlarda öyle imiş. Her devirde farklılıklar olacaktır, İnsanın tabiatı öyle yaratılmış der geçersin. Becerisi gücü olan becerisi olmayanı kendine bügün de köle ediyor. İlla peygamber döneminde örnekteki gibi olması gerekmez. İnsanlık tarihinde o süreç yaşanmış özellikle Batı toplumunda çok fazla yaşanmış. Portekiz, Amerika mesela. O tür ilişkiler de büyük resmin bir parçası, çetin bir sınay olacak ta “kölelik” olmayacak mı? Hem köle açısından ve hem de efendisi açısından türlü türlü sahneler. Rolünü iyi oynayan kazanır..

            Kuran’da tanım ve nitelikler çok yerde verilir. Misal, Allah hükümrandır, dilediğini yapar. Yani, hesap sormak O’na aittir. Sana ait değil. Hakkımdır diyorsun. Öbür tarafa gittiğinde sorarsın. Değiştirilmiş olsa da İncil’de de var. Billy Graham, iyi bir hrıstiyan hatipiydi 3-5 yıl önce öldü. Bazı şeyleri anlamamış. Tanrı’ya yakıştıramamış adeta. O da hakkımdır soracağım diyordu bir seferinde. Oysaki Kuran’da her şey açık. İnsanın egosu bunları geçmiş devirlerde de sorgulamış, zaman sürecinde “bu böyle olmalı” şeklinde muhtemelen değiştirmiş. Müslümanlara bakarak hareket etme. Senin yetrince tanımadığın Allah’la zorun var gibi. Kendini bu konuda tart ve sorgula, Allah’ı değil. Hükümrandır, herşeye boyun eğdirendir, güçlüdür türü birçok ayetler var. Tanım net olarak böyle iken sen keyfine göre “bu neden böyle, bu neden böyle değil” gibi çocuksu davranıyorsun. Hakkındır ayrı mesele. Doğrusunu söylemek/göstermek başkasının da hakkı olabiliyor o zaman.

    • Irkçılık ne demek TDK?

      “Irkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır. Irkçılık davranışını gösteren kişiye ise ırkçı adı verilmektedir.”

      • Almancı arkadaş bu tanım alman ırkçılığıdır, bizde yabancı düşmanlığı yoktur, kendi ırkımızı(türk ırkını) doğal olarak diğer ırklardan üstün tutarız hepsi bu, çünkü insani gelişmişlik/evrim seviyesi daha ileri toplumuz diğerlerine göre, ok?

        • “TDK”den bahsediyor ama, “ADK” veya “İDK” sözlüğü değil! Irkçılık pratik anlamı, topluma yansımaları itibariyle evrenseldir, her sözlükte tanımı aynıdır.. Ancak uygulamada tezahür dereceleri farklıdır. Irkçılığın getirisi götürüsüne kısayla çok azdır.

          Dünya insanlarının sayısı 8 milyara geldi. İnsani gelişmişlik insanın artan ihtiyaçlarına cevap verecek materyal gelişmişliği beraberinde getirememişse nihai analizde üstün bir tarafı yoktur. Üstünlük lafla olmaz.

          Gelişmişlik seviyesi belli! Ülkenin hali ortada. İşte bunun için “Akıl*İman Sentezi”! Müslümana yakışan budur! öbür türlü bir hırka bir lokmaya talim edersin! Ne kendine hayrın olur, ne de başkasına. Özellikle gelecek nesillere..

          • Dünyanın en fazla insani yardım organizasyonu düzenleyen halkı en gelişmiş ırktır, hangisiydi?

          • Değindiğim gibi geliş ki yardım edecek gücün olsun öncelikle! Yardım etmek savurganlığa kaçmamalı. Öyle algılamak isteyenlere bahane oluşturmamalı. Kimbilir oralarda da hasır altında ne fırıldaklar döndürenler vardır!

            Ülkende su sıkıntısı var. Su çıkar tarımı kurak yerlerde geliştir. İnsanlar karnını doyursun. Üretime katkıda bulıunsun.

            ….
            Barajlar kille balçık dolu,
            Yardıma muhtaç Anadolu!
            Afrikaya da sıra gelir
            Güclen! budur her hayrın yolu!
            ….

            Öncelikle kendi insanına yetmesini bileceksin. Pensilvanya şaşkınları da aynı kafayla gidiyordu. Amerika’yı fethe gittiler sandık. Sonra bir gördük ki meğer emir kulu olmak varmış yadellerde! Eğitim önemliyse, yardım önemliyse önce Anadolu! Anlaşıldı mı!

Yoruma kapalı.