Yazımın başlığındaki sorunun tuhaflığının elbette farkındayım, fakat diyeceklerimi okuyun da kızacaksanız hislerinizi yazımın sonuna saklayın.
Bir ay önce girdiğimiz yeni yılın öncesi ve hemen sonrasında, birbiri ardına yaptığı ilgi çekici ataklarla, büyük partisinin ve cumhurbaşkanı da olan liderinin desteğinde iktidar blokunun oylarında yukarıya doğru belirli bir kıpırdanma görüldüğü bir gerçek.
Azımsanmayacak, birkaç puanlık bir kıpırdanma…
Kamuoyu yoklamalarına da yansıyan o artışın şu günlerde düşüşe geçtiği de bir başka gerçek.
Seçime kadar böyle başka iniş-çıkışlar daha yaşanacaktır; ancak seçmen kararını sandık ortaya konulduğunda anlık olarak vermez. Seçmeni oyunu kime ve hangi partiye vereceği konusunda etkileyen unsurlar hayli fazladır çünkü.
O unsurlardan en bilineni, halkın DNA’sına da işlenmiş etkili önyargılarıdır.
Evet, siyasi önyargılarımız var.
Halkın bayağı önemli bir bölümü ne yapılırsa yapılsın belli görüşlerin sahibi partilere oy vermiyor; en kalabalık bölümü de, çok partili hayata geçilmesi ardından, daha çok darbeler sonrasında askerler eliyle veya açılan davalar sonucu Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan partiler yüzünden farklı isimlerle yola devam eden partileri tercih ediyor.
Oran vermek gerekirse yüzde olarak 35-65’lik bir bölünme var seçmen tercihinde.
Türkiye’nin en eski ve varlığını her dönemde sürdüren partisi CHP, bu yüzden, kısa sürmüş bir istisna dönem dışında neredeyse 75 yıldır tek başına iktidar yüzü göremiyor.
CHP’nin güncel oy oranı %25’in altında.
Ülkemizin bu siyasi gerçeği günümüz CHP’lilerince unutulmuş veya önemsenmez görünüyor.
Nereden çıkarıyorum bunu?
Seçim tarihine sadece 100 gün kalmışken ve 100 gün sonra sandık başına gidecek seçmen kitlesinin yarısından fazlasının, CHP’nin genel başkanına oy vererek onu Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olarak seçeceğini düşünmelerinden…
Yüzde 25 oylu partinin genel başkanının cumhurbaşkanı seçiminde ‘%50+1’ oy alabilmesi nasıl mümkün olacak?
Bu soruyu adayları karşısına rakip olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkmasını en baştan itibaren arzuladıkları belli olan iktidar blokunun kendi kendilerine sordukları ve ulaşılan cevap istikametinde bir kampanya stratejisi belirledikleri belli.
Peki ya muhalefet blokunun aynı soruya cevabı ne olabilir?
CHP oylarına HDP’lilerin de katılacakları varsayımı…
İktidar blokunun adayı Tayyip Erdoğan’a elleri oy vermeye gitmeyeceği varsayılan muhafazakar seçmenler…
CHP %25 + HDP’den %10 = %35 +? = %50+1…
Acaba?
İçinde fraksiyonlar barındırdırdığı bilinen anamuhalefet partisinin geleneksel seçmen kitlesinin bütününün hiç eksiksiz Kılıçdaroğlu’na oy vercekleri bir varsayım.
HDP’nin geleneksel oy kitlesinin büyük bölümünün oylarını CHP liderine kaydıracağı da öyle…
Varsayımların gerçek çıktığını düşünsek bile, seçilebilmesi için muhafazakar seçmenden %15’lik bir kitlenin CHP liderine oy kullanacağından nasıl emin olunabiliyor?
Cumhur İttifakı’nın adayına oy vermeyecek hale gelmiş önemli sayılabilecek bir muhafazakar seçmen kitlesi, son yerel seçimde CHP’nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayına oy verebilmişti.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun yaşattığı oy kaymasını Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’de neden yaşatamasın?
Herhalde CHP kurmayları böyle düşünüyor.
Böyle düşünenlerin yanılıp yanılmadıklarını seçim akşamı anlayacağız.
Ya bu düşünce yanlışsa?
CHP 2009 yerel seçiminde, İstanbul’da, AK Parti adayı Kadir Topbaş’ın karşısına rakip olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu çıkartmıştı. Sonuçta, %44.7 oyla seçilen Topbaş oldu. O seçimde Kılıçdaroğlu CHP’nin İstanbul’daki geleneksel oyuna yakın -%37.0- oy alabildi.
Genel başkan olduğu günden sonra gidilen 10 seçimin 10’unda da CHP kaybetti.
Zaten bu yüzden Ekrem İmamoğlu “Aday ben olsam kazanırım” havasında.
Sanıyorum, CHP kurmayları, İstanbul seçiminin, adayları İmamoğlu olduğu için değil, İmamoğlu CHP’den aday olduğu için kazanıldığını düşünüyorlar.
İmamoğlu İstanbul’u kazandıysa Kılıçdaroğlu da Türkiye’yi kazanır hesabı bu.
Ya bu hesap yanlışsa?
Hesap yanlışsa liderleri Kılıçdaroğlu’na 11. kez seçim kaybetme trajedisi yaşatmış olacak CHP kurmayları…
Millet İttifakı cumhurbaşkanlığı seçiminde milletin önüne aday çıkarma aşamasına geldi; 10 gün sonra yapacakları toplantıda adaylarının ismini belirlemeleri bekleniyor.
Banko isim Kemal Kılıçdaroğlu…
“Peki o değil de kim olsun?” sorusunu bana yöneltenlere verdiğim biraz uzunca cevabı buraya da taşıyayım:
İktidar bloku kampanyayı erken başlattı; izlediği akılcı ve sonuç alıcı taktiklerle bu sorunun sorulmasının bir anlam taşıdığı günlerde muhtemel aday isimlerinin gündemden düşmesini sağladı; bugün gelinen noktada Cumhur İttifakı’nın adayları karşısında görmek istedikleri rakip konusunda Millet İttifakı’nın eli kolu bağlı.
Sürpriz yapmaları şart da, yapabilmeleri kolay değil.
İmkansız diyemem, ama çok zor.
CHP’liler mi “Aferin” hak ediyor yoksa Cumhur İttifakı bloku mu, bilemiyorum.
ΩΩΩΩ
Her seçimde olduğu gibi bu seçimin belirleyici faktörü kürt seçmen olacak. Kürt seçmenin dahil edilmediği bir seçim denklemi doğru sonuç vermez. Evet Kemal Kılıçdaroglu hdp den oy alabilir ama hem hdp de hemde muhafazakar kürt seçmenden oy alabilecek aday Abdullah Gül dür. Buda AKP nin oy kaybetmesi demek çünkü muhafazakar kürt seçmen çoğunlukla AKP ye oy vermektedir.
Gençlik yıllarında Milliyetci biri olarak şu anda sülalemızde AKP li olan akrabalar hariç. Son döneme kadardar MHP de dahi İyı Partide’de görevli ve üye olan yakın akrabalarım var.
Bu akrabalarımda dahil. Şu anki fikirlerini bilemem fakat Kılıçtaroğlunun adaylığına karşı çıkarsalar. Allah onlari tarimar eder. Çünkü milliyetçileri bölüp parçaliyan erdoğanın oyuonunu Kılıçtaroğlun’un yardımı ile bozdular yoksa şimdi iyi partinin’de diğer 4 partiden farkı olmazdı.
Açıkcasi erdoğanın PADIŞAHLIK pilanlarını azda olsa Evvel Allah in izni ile Kılıçtaroğlunun sayesinde gerçekleştiremedi.
Kemal beyi Şehit canezesinde öldürmek için linçedenler ve yumruk atanlafi bu ülkenin HAKIM VE SAVCILARI korkudan veya bilerek kanuni değil emirleri uyguyarak serbest bıraktılar.
Gayeleri neydi? Kamal beyeyi Din düşmani olarak tanıtmak.
Sevgilli gözü kapali veya ihtidar tarafından işinlanmış duymayan ve görmeyenler bu ülke bizim ve hiç bir devletinde ülkemizde gözü yok. AMA ülkemizde başta sağlık olmak üzere batının kolay kolay yetiştiremiyeceği müceferlede gözleri var.
Onuda AKP, MHP, ve Perinçek onlara altın tepside sunuyor.
Önceden bu kadar iyi olduklarını bilmeyen Avrupa, Kanada ve ABD ihtidar ele geçirmış üçlü İtifakin sayesinde öğrendiler ve şimdi geride kalanları kolayca götürmek için kanun çikardılar. Bir kaç ay Dil kursu ile işe başlatiyorlar.
Oysaki öncede Iltica edrnler senelerce onların okularında okumak zorunda kaliyorlardı.
Şimdi burdaki Trollerde dahil, okurlara bir sorum olacak.
Ülkenin temeline ve yetişmış değerlerine kim ihanet ettmış?
Kılıçdaroğlu orta asya oğuz boyundan Türk
nr bahçelinin önünde 2 tercih vardı ya hdp yi iktidara taşıyacaktı yada erdoğan ile birlikte olacaktı tercihini mecburen ak parti den yana koydu herhalde siz olsaydınız hdp den yana olurdunuz tıpkı bugün iyi parti ve chp nin olduğu gibi
Hdp kendi adayını çıkararak cumhur ve millet ittifakı denkleminden çıkıyor. protesto oylarla beraber %20 çık kalan %80’i 40 40 paylaşın aranızda CB’nı seçin bakalım nasıl seçeceksiniz?
İkinci bir Erdoğan’ı bu ülke kaldıramaz ve tamamen batar.
ikinci erdoğanın tek iyi yani beşli çete ile değil kendi şirketi ile TC nin geri kalan yeşil alan ve ormanlari betonlaştırır.
AKP de tam tamına 27 tane Trabzonlu millet vekili 4 veya 3 de bakan var. Bunlar sadece Tırabzon dan. Karadenz den kaçtane çıktığınide siz hesaplayın. ikinci erdoğan’ın Abdullah Gül’ü
Meral akşener, olmasıde onun eksilerinden biri. Çünkü meral ile bu milletı Dinle kadirması zor olur.
Sağci bir seçmen olarak ilk kez Solcu bir partiye 28 Şubat Mağduru, olamama ve (gerçi sonu başarıli olunca galibi oldum) yılarca çektiğim çileye rağmen seçim günü oy vermek için 500 km yol gideceğim ve CHP li Alevi Kürt Kılıçtaroğluna gönül ve vijdan rahatlığı ile seve seve oy verecem.
Allah bu ülkeye bir daha DİN ile kandıranlardan yönetici nasip etmesin.
AAAAMIIINNN
6’lı masanın adayı ERDOĞAN… böyle olmaz!
Millet ittifaki, adayi odun olsa da oyumu bu sefer onlara verecegim. Turkiye’yi 19.yuzyilin gerisine goturenlerin karsisinda kim olursa aday, oyum ona.
Adayları Kemal Kılıçdaroğlu olursa, kimse onu yıpratamaz.
10 seçim kaybetmiş birinin bağışıklığı güçlü olur yıpranmaz. 😂😵💫
Sayın yazar ilk defa objektif sayılabilecek yazınızı okudum.aslında muhalif yazarlar muhalefete en büyük kötülüğü yapıyorlar.kendi hırs enaniyet ve inatları sonucu olan fikirlerini sanki gercekmis gibi muhalif güruha anlatıp bu insanlarin da umutlanmalarını sağliyorlar.akli başinda tahliller yapmiyorlar.özelliklede chp taraftarı yandaşı yazarlar.bu ülkede erdogan özal demirel menderes siyaseti izleyen siyasetcilere oy vermeyecek dediğiniz gibi yüzde 30-35 seçmen var.ama muhalif gurup bu 30 bakip sanki bütün türkiye böyle imiş gibi algi yapmaya çalışiyolar ve sonunda adam kazandı oluyor😊bu grup erdogan isterse aya gitsin yine oy vermez.yine chp açısından da geçmişteki islam düşmanligi (chp din düşmanligi yapmiyor..sadece islam düşmanligi…yoksa chp nin hiristiyanlik ve musevilik ile bir derdi yok)yüzünden bu millet chp ye oy vermez..ancak bay bay kemalin başlattigi yeni chp nin ancak birkaç nesil sonra ve samimi olduklari görülürse bu milletten oy alabilir.birde erdogani eleştiren muhafazakar sag yazarlarda muhalefete zarar veriyor.cunki erdogani eleştirdikleri konularda muhalefette ayni yanlısi yapinca suspus oluyolar.buda muhafazakar seçmen nezdinse tepki oluşturuyor..mesela sizde dahil akp yi eleştiren muhafazakar yazarlar ayakkabi yalamayı elestirdikleri kadar “Avrupa bize AFERİM der” i elestirmedi.yani hak ve hakikat namina dogru nerde ise onu dillendirme yapmadi.siz de dahil kutuplasmayi ortaya çıkarıyorsunuz.ayakkabi yalamaya ver yansın …avrupa bize aferin dere sus pus ol.nasil muhalefet sayesinde 3600 EYT gibi seyleri akp yapmak zorunda kaldi.muhalif yazarlarda muhalefetin yaptigi her yanlisi şiddetli şekilde eleştirmeyerek muhalefete zarar verdi .eleştirselerse belki AVRUPA bize aferin diyecek gibi bircok yanlislari yapmayacaklar.ama muhalif kanat KİM OLURSA olsun kazaniyoruz modunda olunca ..bir de erdogan düşmanligi akil ve mantığı ellerinden alınca…
Avrupa’nın aferin demesine bozulmak çok anlamlı değil. Avrupa gibi olmak istemiyor muyuz? Hedefimiz gelişmişlik refah barış özgürlükler demokrasi değil mi? Türkiye bu iktidar döneminde AB tam üyeliğine başvurdu. Epeyce de çalıştı. Sonradan ödevleri yapmak zor gelince ve yolsuzluklar tavan yapınca vazgeçti çalışmaktan. Ama hala ikide bir de hedef orası diye söylüyorlar. Tam üyelik başvurusundan vazgeçmiş de değiller. O halde, ülke hala bir AB sınavında. Aferin alırsa da girecek. Olmazsa nereye gideceği ve bu iktidarın asıl hedefi de belli. Otokrat diktatörler klubü. Biz AB’den yanayız. Ülkeyi terkeden gençler de o tarafa gidiyor hep. Rusya’ya giden yok.
Mesela ben bir Avrupa devletinin başında olsam, diğerlerini boşverin, sadece yaşanan son enerji krizinde ülkeler için bağımsızlık şartı olduğu anlaşılan nükleer enerjiyle ilgili Türkiye’nin ilk ve tek projesi olan Akkuyu’yu durdurmayı vaat eden bir muhalefeti alnından öperdim.
Hatta madalya bile takardım.
İstikbalini Europa’da arayan Ali Bey’in hayallerine kısa bir süre de olsa çok yaklaşan, Hillary Clinton çak bir beşlik deyince havalara uçan Ahmet Davutoğlu’nu da atlamazdım elbette.
bu tesbıtlerın doğru fehmi bey
ama işaretln yanlış!
pusulan yanlış gösteriyor:
Yazarın pusulası hiç şaşmadı şimdiye kadar. Ama birileri 180 derece dönüşler yaptılar. Hani şu tramvaydan inenler.
MİLLET İTTİFAKI ŞU SAATTEN SONRA KİMİ AÇIKLARSA AÇIKLASIN BU KADAR KISA SÜREDE İŞİ LEHİNE ÇEVİRMELERİ ÇOK ZOR ÇÜNKÜ DÜNYANIN EN ZOR İŞİ ÖNYARGILARI KIRMAK TOPLUMUN ÖNEMLİ BİR KISMI MİLLET İTTİFAKINA SİHİRLİ BİR EL MUAMELESİ YAPIYOR AMA ACI GERÇEKLER SANDIKTA ORTAYA ÇIKACAK.TOPLUMUMUZ ATAERKİL BİR TOPLUM BUNUN EN ÇOK HİSSEDİLDİĞİ YER İSE SANDIK! 6 LI MASA ZAFER KAZANMADAN ZAFER SARHOŞU OLMUŞ İKTİDAR İSE ONCA HATAYA RAĞMEN AKILCI VE MANTIKLI DAVRANIYOR EĞER OLUR DA MİLLET İTTİFAKININ ADAYI SEÇİM KAZANIRSA VAAT EDİLEN 2300 VAATİN 2 VEYA ÜÇ TANESİNİ BİLE YERİNE GETİREMEDEN KOLTUĞUNDAN İNMEK ZORUNDA KALIR KİMSE APTAL DEĞİL BİR DEĞİŞİM OLACAKSA SÜSLÜ PÜSLÜ LAFLARLA DEĞİL İCRAATLA OLACAK
İŞTE TAM DA HAYALLER VE HAYATLAR DURUMU EMİNİM İLERİDE TARİH YAZARLARI ŞU İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNLERİ BİR İBRET VESİKASI OLARAK KAYDA GEÇİRECEK VE GELECEK NESİLLERE İBRET OLSUN DİYE DEFAATLE ANLATACAKLARDIR ERKEN SEVİNMENİN GETİRDİĞİ BÜYÜK FELAKETLERİ
Masada kendisini defalarca ispatlamış Babacan var. Karnesi belli. İktidar diyor ya imza yetkisi bendeydi diye. İmza yetkisi hala onda. Atsın imzayı düzeltsin. İmza yetkisi ondaydı ama sadece o kadar. Ekonomiden de yönetimden de anlamadığını gördük. Daha fazla ispata gerek var mı?
Meçhul bey “…İLERİDE TARİH YAZARLARI ŞU İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNLERİ BİR İBRET VESİKASI OLARAK KAYDA GEÇİRECEK” buyurmuşsunuz da;
geçiriyoruz işte, her şey burda korusitesinde çoktan kayıt altına alındı bile, çevirip çevirip okusun araştırmacılar:)
ben bir chp seçmeni değilim.
bu güne kadar chp ye hiç oy vermedim.
bu seçimde millet ittifakı için oy kullanacağım,
CB adayı kimi gösterirlerse, ona oy vereceğim. chp li ya da dışarıdan bir aday hiç sorun değil. mevcut durumda ülkenin içler acısı haline bakarsak zaten kimi getirsen daha iyi yönetir hatta kimse olmasa yine bugünden daha iyi durumda olurduk.
sanırım sayın korunun öyle mi-değil mi tereddütlerine bir örnek olmuşumdur,
benim gibi kaç örnek var?
anketler ortada, daha önce de yazdığımız gibi, cumhur ve millet ittifakının güçleri arasında uçurumlar olsa da oyları denk-lik gösteriyor. yine yazdığımız gibi bir kaç puanlık yükseliş ve düşüşler kısa süreli olur, çok önemli bir durum yaşanmazsa akp % 30-35 oyunu korur, mhp baraj altında kalabilir, BBP ve vatan da sembolik katkı sağlar. muhalefetin oyu belli. chp % 25 iyi % 16 hdp % 10 ve diğerleri…
meclis çoğunluğu millet ittifakına geçer.
başkanlık biraz daha belirsiz. henüz muhalefet adayımızı bilmiyoruz. kemal bey olması durumda hdp seçmeni çok nazlanmayacak gibi görünüyor. seçim 1. turda biterse muhalefet alır bitmezse, sayın erdoğan 2. turda alabilir. çünkü, seçmen biraz daha temkinli gitmeyi tercih edebilir.
meclis çoğunluğunun muhalefete geçtiği bir başkanlık sayın erdoğanı ne kadar mutlu eder, ne kadar rahat eder ve ne kadar kalır?
şimdi fırtınalar koparan ama bir şekilde niyeyse bir türlü ortaya çıkmayan bir diploma meselesi bile mesela,
kendisi için ilk günden büyük bir sorun olur mu?
güç dengesi değiştiği zaman insanların tutumları da değişir, bugün sorun etmeyenler yarın çıkar, bir diploma neden ortaya çıkmaz diye sorarlar.
“Halkın Kurtuluş Partisi (HKP); AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Marmara Üniversitesi diplomasında belirsizlik olduğunu iddia ederek üniversitede bulunması gereken yükseköğretim diplomasının, üniversite sicil dosyasının, transkript belgesinin, öğrenim süresinin kendileriyle ve kamuoyu ile paylaşılmasını talep etmişti”
“Marmara Üniversitesi, 7 Mayıs 2021’de HKP’nin başvurusunu “kişisel veri olduğu” gerekçesiyle ret etmişti”
“HKP avukatları BEDK’nin bu kararının iptali için Ankara 14. İdare Mahkemesi’ne iptal davası açmıştı”
“16 Kasım 2021 tarihinde “Her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve dava konusu işlemle davacı siyasi parti arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunmaması” gerekçesiyle “ehliyet yönünden” davayı ret etmişti”
“HKP avukatları bu defa Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin bu kararını Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne taşımıştı,
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi, 30 Haziran 2022’de Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin kararını oybirliğiyle kaldırdı ve yeniden karar verilmek üzere mahkemeye göndermişti”
ben de anlamaya çalışıyorum hangi iş yerine başvurursanız öğrenim durumunuzu beyan etmeniz gerekir, bir ülkenin cumhurbaşkanının diploması neden tartışma konusu olur ve muhataplarının yüzüne çarpılmaz? diplomada belirsizlik olduğu iddiası varsa bu nasıl kişisel veri kapsamına girer? sonuçta kimse sayın erdoğanın günlüğünü okumayı talep etmiyor, alt tarafı bir diploma bilgisi paylaşılacak.
2017 yılında devlet bahçeli’ye hakaret içerdiği gerekçesiyle yasaklanan ve toplatılan ‘Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey’ kitabı da yeniden raflara çıkmış.
“Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay kararının ardından yazar Sabahattin Önkibar’ın 2017 yılında toplatma kararı verilen kitabı hakkındaki kararını 5 yıl sonra kaldırmış.
erdoğanın adayı irfan fidanın da anayasa mahkemesine başkan seçilemedi haberleri var gündemde. o ülkenin cumhurbaşkanın onayladığı kanunların anayasasına uygun olup olmadığını denetleyecek olan anayasa mahkemesi’ne cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği aday seçilememiş.
aferin hak edenler beri gelsiiiiin…
Muzaffer Sever 2 Şubat 2023 At 07:25
6’lı masa aynı şekilde düşünen insanlardan ve partilerden meydana gelmiyor sayın sever. bazılarının kemal beyin adaylığını onaylamaları ne kadar normalken bazısının onaylamaması da o kadar normal ve olasıdır. meral hanım anketlere bakarak, daha farkla kazanacak aday üzerinde duruyor olabilir mesela. bir karar alırken aile içinde bile farklı görüş, duyuş, bilişler yaşanırken, bir ülkede, CB adayı üzerine farklı fikirlerin olması gayet doğal üstelik son derece sağlıklıdır.
bir araya geldiler, bir arada kaldılar, harika bir mutabakat çıkardılar,
şimdi de arkasında duracak bir adayı belirleyecekler.
konuşacaklar, tartışacaklar, anlaşacaklar.
adayın arkasında tek güç duracaklar.
hepimiz duracağız.
seçimde kazanacak olurlarsa, milletin iktidar vermediği bir chp den artık söz etmeyeceğiz, iktidar verdiği bir chp olacak.
bana kalırsa çok ta iyi olacak.
vebale gelince,
bu konuda ortak bir paydamız yok, bizim vebal anlayışımız çok farklı.
ben,
millet çocuğuna süt alamazken, milletin parasıyla bin odalı saraylar yapmayı, her ay burada bir servet harcamayı, yetmedi ülkenin en güzel koylarını kapatıp yazlık saraylar yapmayı, yetmedi önüne yapay plajlar yaptırmayı, yetmedi bakanlara köşkler yapmayı falan,
avrupadakilerin toplamından çok lüks araçları garaja doldurmayı, yangın uçağı yerine özel uçakları hangara toplamayı falan,
ülkemi sefalet ligi birinciliğine taşımayı falan,
parayı en değersiz kılan kişi olmayı falan,
ülkemi gri listeye aldırmayı falan,
her sokakta mafyanın yuvalandığı bir ülke haline gelmeyi falan,
6 yaşında çocukla evlenilmesine rıza gösterilmesi için mahkemelerin önünde sarıkla cüppeyle protestoların yapıldığı bir ülke olmayı falan,
ülkemize gelmiş bir gazeteciyi mixleyen adamın dünyanın önünde iade etmeyeceğiz dediği dosyasını iade etmeyi falan,
herkesin kürsülerden bile +18 küfür ettiği bir yerde, bir siyasinin ahmak dediği için siyasi yasaklı hale getirilmesini falan,
vebal sayarım.
14 Mayıs’a doğru, CHP iktidarını bitiren “Artık Yeter” sesi bu defa akp iktidarını bir daha geri gelmemek üzere bitirecek.
ardından çıkan gerçekler asıl gafletin büyüklüğünü gösterecek.
bakalım sizin kafanıza da dank edecek mi?
16 aralık yorumlaşacağız demiştik, değil mi?
👏👏
Erdoğanın İrfan Fidan anayasa mahkemesi başkanı seçilemedi, Gülün adamı seçildi diyenler manipülasyon yapıyor. Mehmet Şahin bu günkü programında bu konuyu işlemiş yargı ve kurumlarının güncel durumlarını anlatan mükemmel bir program, mutlaka izleyin.
Muhalefet cephesinin AYM seçimleriyle ilgili iddia ettiği her şey de boşa çıktı. Abdullah Gül ün atadığı Zühtü Arslan yeniden başkan.
Sanki seçimi 6’lı Masa’nın adayı kazanmış havasındalar. Arslan’ın seçilmesiyle muhalefette oluşan zafer havasına bakılırsa, AYM’nin önümüzdeki bir buçuk yılından “beklentilerinin” yüksek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Anayasa mahkemesi ellerinde olduğu için Türkiye de yargı adaletli olsa gerek herhalde onlara göre.
ANAP döneminin Adalet Bakanı merhum Oltan SUNGURLU ne demişti?
“–Ben siyaseti Yargıtay üyelerinden öğrendim”
Dünkü seçime insan hakları, kurumsallık vs gibi anlamlar yüklemek sadece saflık olur.
Aslında hukuk dışılığın en anlaşılır şekilde tescilini bekliyordum.
“Batan gemi ile biz de batmayalım” moduna geçmektir vesselam
GÖNDERMESİ ÇOK KOLAY
Geleneksel sağ seçmen olarak CHP’ye ilk oyumu 2004 mahalli seçiminde vermiştim.
Mahalli seçimlerin farklı dinamikleri olur demeyin.
Bu bir parti tercihi idi.
Zira belediye başkanlığında yine sağ partiye oy verdiğim halde il genel meclisi için CHP tercihinde bulunmuştum.
O zamanlar il genel meclisi oyları Türkiye genelinin göstergesi sayılıyordu.
Yani Türkiye geneli CHP yüksek görünsün diye.
Bu tercihimin de nedeni bir tepki idi.
Bu tepkinin nedeni o anki iktidara yeni gelmiş parti liderinin medeni olmadığını düşündüğüm tavırları idi.
Şimdi ile hiçbir şekilde kıyas edilmese bile, yani o zaman çok daha seviyeli olmakla birlikte tasvip etmediğim “ne oldum” tavırlarına tepki olarak İlk oyumu CHP ye vermiştim.
Her neyse.
Geçenlerde CHP ve daha da özelinde Kılıçdaroğlu tercihimin gerekçesini soran sağ bir seçmene
” göndermesi çok kolay” cevabımı verdim.
Aile şirketleri daha doğrusu Aile Holdinglerinin Dünyada ve Türkiye’de dernekleri var.
Aile şirketlerinin dağılmalarını engellemek ve devamını sağlamak için.
Aile şirketleri 2. ve 3. kuşakta ciddi fireler veriyor
3. kuşakta en az %70’i gidiyor.
Bu derneklerin amacı bu fireleri en aza indirmek.
Ve bu amaçla bazı yönetim prensipleri geliştirmek.
Bu derneğin Türkiye temsilcilerinden biri ile bir konuşmamda kendilerinin de uyguladığı bir prensibi söylemişti:
“Aile şirketlerine, yönetici yani CEO pozisyonuna asla aileden birini atamamak”
Yani aileye ait holdinge bağlı şirketlere CEO olarak mutlaka dışarıdan birini atamak.
“Aile fertleri şirketlerde çalışabilir, çalışanlar da var.Pozisyonlerında terfi de alabilir.Ancak ne kadar yetenekli olursa olsun CEO olamaz. Çok yetenekliler zaten CEOları da belirleyen holdingin üst yönetiminde yer alır” demişti.
Bu uygulamanın gerekçesini yani CEOnun aile içnden değil dışarıdan olmasının gerekçesini soruğumda şunu demişti:
“CEO aile içinden olduğunda hesap sorman zor olur ve başarısız olduğunda kapının önüne koyamazsın”
demişti
Yani CEO aile içinden olunca aileden destekçileri oluyor.Destekçisi ne kadar fazla ise o kadar problem.
Ben şahsen CHP’yi de, Kılıçdaroğlu’nu da aile dışı görmüyorum.Bu yönüyle yanlış anlaşılmasın.
Ancak oy tabanı şu an için belli.
Şu anki oy tabanı ile başarısız olma durumunda göndermeleri çok kolay.
Zaten planlanan Irak operasyonu öncesi “sol” bir partinin iktidarda kalmadı zor olur denilerek malum parti iktidara getirildi.
Oy tabanı geniş olan partiler her türlü başarısızlığa ve fiyaskoyla rağmen gönderilemiyor.
Şu anda en önemli tartışma konumuz:
“Sandıkta kaybederler ise ikitidarı teslim ederler mi?
Yada sandıkta kaybedeceklerini anladıklarında illegal olarak neler yapabilecekleri”
Şu insanlık dışı tabloya bakar mısınız!
7 Haziran–1 Kasım 2015 size ne hatırlatıyor?
Müteakiben bazı projeler?
Şu an en büyük sorunumuz başarısız ve gönderilmeyen bir iktidar.
Bu gün itibariyle enflasyonu konuşması gereken ülkede gündem:
RTE gidiyor mu gitmiyor mu!
Kılıçtaroğlu gelirmi gelemezmi!
İmamoğlu mu olsun Hocanın çocuğumu!
Yavaş mı gelseler hızlı ve acıtarakmı!
(birzamanlarda konu, kanlı kansız mı idi!)
Enflasyon oranları açıklandı bugün.
Trollerde dahil ihracat rakamı veriliyor!
İthalat rakamı es geçiliyor!
Sözde! muhalefetten gık çıkmıyor! Para bulsan neye yarar, altın çıkarsan kime faydası! bu kafayla!!!
Ama lakin;
ocak 2022…….:xx
aralık 2022……:yy
ocak 2023…….:6,65
12 aylık enflasyon %…..
geçen aya göre enf %….
geçen 6aya göre…..%…..
tek bir tabloda görsek mesela!!!!!
ne faidesi olur?
— halk gerçekten enflasyonun ne olduğunu,
— niçin gerekli olduğunu,
— neye yaradığını,
— başına kaç cm bişey düşeceğini,
vs anlar belki! (yöneten anlamanı ister mi?)
muhalefet anlatsa mesela???
Kandilin oyu mu, batının oyunu mu daha önemli acabada!.. biz mi bilmiyoruz!
Hükümet e faidesi ne olabilir ki?
—- tüketici güveni artarmı dersiniz?
—- enflasyon düşermi!!!? faydası olurmu?
—- yönetenlere güven daha bir pekişirmi?
bilemem! ben bir seçmenim sadece🤗
Erdoğan Büyük rakibini Ekrem imamoğlunu diskalifiye etti.
Hadep Mansur olursa olmaz diye oda kapıyı kapattı.
Geriye hadepin şartsız verecek adayı Kılıçdaroğlu.
CHP oyları %25 evet, Sağdan Entekletüel %25 kesim CHP’ye oy verebilir. (sağcı Mağara Adamları hariç )
Nitekim Erdoğanı istemeyen Sağ kesim oyları ile Muharrem ince %31 aldı.
Nitekim Anketlerde ne olursa olsun Erdoğana oy vermem diyen sayısı %55.
Nede olsa Kemal Kılıçdaroğlu bu milletin Evladı Bir Sağcı olarak yedirmeyiz ve oy veririz.
https://www.indyturk.com/node/312631/türki̇yeden-sesler/türkiyede-sosyal-demokrasi-ecevitin-1977deki-yüzde-414-oy-oranını
Vallahi bana dağ fare doğuracak gibi geliyor ; zira
bunların , bundan önceki CB. seçimlerindeki tutumlarını gayet iyi biliyoruz , unutmadık !
CeHaPe gibi bazı partiler kendi kendilerine bir misyon biçmişler;
“ülkenin koruyuculuğu” “kürtlerin türklerin hamiliği” “dinin bekçiliği”!!!!!!
kim vermiş niye vermiş gerçekten vermişmi seçmen böylesi bir yetkiyi? Tanrı bizim bilmediğimiz bir tablete yazıp!..
Gerek var mı? acaba… Bilinmiyor!🤔
75 yıl ne ki, bir 100 lüğü daha devirirler kendilerine kalsa😂
NOT:TC kimliği taşıyan herkes eşit oranda aynı haklarla korumak korunmak durumunda!!!!
üstelik karadenizliler batılılar doğulular yada g.doğulular kürtler türkler mezhepler ayrımına sürüklemek Anayasaya göre suçtur! İsterse yargılar siyaset!!! (yüce divan yeter!)
Ayrıca %25 alamayan 50+1 i nassı alacak sorusu abesle iştigal bir soru!
İmamoğlu istanbulu nassı aldı!?
hatçeyi bırak netçeye bak!
İstanbul’da olanı gören seçmen!…
Tüm ülkede niye uygulamasın aynı taktiği?
CHP iktidar olamıyor lafı bir algı. Gerçek ise tüm dünyada Din ve Irk gibi sanal unsurları kullanan sağ partiler%70, diğer tarafta İş Emek ve Özgurluk vadeden sol %30 bandına yerleşir. Halklar kaderlerini kendi belirler. Fakirlikte bir tercihtir. Bu halkların eğitim durumuna göre biraz değişir. Amaaa, halk buhran zamanlarında büyük değişimler yapar ABD de olduğu gibi bir siyahiyi Başkan yapar, bazen cok güçlü bir lideri (Tramp) sırtından atar ve vitrini-vizyonu olmayan birini bile seçer. Türkiye işte bu çıkışa gidiyor. Yolda sokakta bunu göremeyenler sizin gibi çelişkili yorumlar yapar. Halkların bu atağına ben devrim derim, sizi bilmem.
O devrimi yapabilmesi için seçmenin,
muhalefetten bir Atak! görmesi gerek Atakan!
Oysa gördüğü hep birbirine tekme atan!..
Senin düşmanın benim dostum!.. diyen!..
%90 ları değil 30-35 leri kucaklayan🤗
80 vilayeti değil, 2-3 köyü önceleyen,
bilmem kaç km coğrafyayı koruyup orada rahatça yaşamanın battığı! 3-5 vilayeti bölüp parçalayıp ülkeyi tarumar ettirmeye çalışan hainlerle uğraşıyor 80 milyon insan!
Seçim kazanamama performansı ortada ama bütün olarak topluma, devlete kaybettirmeye ne hakkı var!
Bu sefer tek gelmiyor. Arkasında siyasi yelpazenin tamamını almış geliyor. Millet geliyor.
Ocak ayında her gün bir kadın katledilmiş. Kadın Cinayetlerini Durdurma Platformu yayınlamış raporu. Eyyyy İstanbul sözleşmesinden bir gece ansızın kararnamesi ile çıkan iktidar ve aveneleri. Hesap verin. Bu ölen kadınların hakkını nasıl ödeyeceksiniz. Gerçi sözleşme varken ne oluyordu ki. İktidar yine kader kısmet diye kös kös yatıyordu. Ya yan gelip yatıyorlar, ya yürütmedeler. Madenciler de kaderleri bu olduğu için ölüyorlar hep. Nedense bu kader gelişmiş ülkelere uğramıyor. Bizim gibi gariban az gelişmişleri vuruyor.
Gül
Hep birlikte son sürat duvara toslamak üzere gidiyoruz. 6’lı masadaki muhafazakar bildiğimiz liderlerin de basiretleri bağlanmış. 14 Mayıs akşamı “hay Allah yanlış yapmışız” dediğimizde bu hatanın dönüşü olmayacak. Ben yine de bu liderlerden olmasa da KK’dan son dakika hamlesi bekliyorum.
Zincirleri kırma
Prangalardan kurtulma
Makus talihini yenme
Değiştirme!
diye şeyler de vardır…
Doğru söylüyorsunuz. Cumhur ittifakı baştan beri karşılarında Kılıçdaroğlu’nu görmek istiyorlardı ve söylüyorlardı. Ve yine söylediğiniz gibi olası İmamoğlu seçeneğini de kapattılar. Ancak bu Cumhur ittifakının, karşısında istediği rakip olduğu için başarılı olacağı anlamına gelmiyor. Bunu öngörmek çok kolay değil.
Herşey bir yana. Aday masadan olmalı. Dışardan aday olsun diyenler var. Çünkü herkes kendine uygun bir aday bulabilir. Ama burada bir
ittifak var. Artık senin benim onun adayı değil bu gemiyi selamete çıkarak masanın ortak aday önemli. Bence Kılıçdaroğlu tek makul aday masada. Çünkü masadaki en büyük parti onun partisi. Bu bir koalisyonsa herkes buna razı olmak zorunda. Ortak yönetim ortak adayı gerektiriyor. Kılıçdaroğlu hak ve adaletten ayrılmayacak bir lider profili veriyor. Önemli olan bu. Kimsenin dini, dili, geçmişi kimseyi ilgilendirmemeli. Eşit vatandaşsak herkese eşit davranılmalı. Dün İsveç’te Türk kökenli bir vatandaş ülkenin en eski partisi liberal partinin başkanı seçilmiş. Üstelik Türk vatandaşlığı da varmış. Türkiye’ye karşı bu kadar olumsuz bir havada bu olmuş. Bravo işte. Avrupalılar böyle. Kişileri kendi nitelikleri ile değerlendiriyorlar. Babası dedesi kökeni dili dini ile değil.
Biz de artık demokratik olgunluğumuzu göstermeliyiz. Şayet hala demokrasi, ortak akıl, liyakat, dürüstlük, eşitlik, adalet, hak ve hukuk diyorsak.
Son olarak ülkemiz yirmi yıldır muhafazakar olduğunu iddia eden bir iktidarla yönetiliyor. Geldiğimiz yere bakın. Neyi muhafaza edebildiler. Zenginliğimiz yarı yarıya düştü. Enflasyon tarihi rekor kırdı. Ülkenin ödediği faiz yüz milyarlarca lira, tarihi rekor. Sistemi kökten değiştirdiler ucube bir CB sistemi getirdiler, tam otokratik yarı diktatörlük. Ortada muhafaza ettikleri bir şey var mı. Yok elbette. Her şeyi alt üst ettiler. O yüzden bu muhafazakarlar biraz mola versin. Artık demokratik, liberal, özgürlükçü ve sosyal demokrat tarafı da olan bir iktidar görelim. Ülkenin ve yönetimin değişime ihtiyacı var. Avrupadaki Türkler hep sosyal demokrat, liberal, yeşil partilerden aday oluyorlar ve o partilere oy veriyorlar. Gidip de muhafazakar partilere vermiyorlar. Biz de öğrenelim Almancılardan biraz.
Ey Altılı Masa, yaşam biçimi olarak takiyeyi benimsemiş ve 40 yıldır devletin kılcal damarlarına kadar sızmış olan, hainlikte sınır tanımayan bir örgüt var karşımızda. Amacına ulaşmak için din, ideoloji, parti farkı gözetmeksizin herkesi kullanmak isteyen bir örgüt var karşımızda. Çaldıkları sorularla yıllarca insanların hakkına giren, ses kayıtlarıyla, montajla, şantajla hükümet devirmeye çalışan, manipülasyonun her türünü denemiş bir terör örgütü var karşımızda. İki oy fazla almak için bu ülkeyi bu hainlere satarsanız, ne biz ne de bu millet sizi affetmez. Bir kez daha hatırlatalım. Şimdiden intikam yeminleri etmeye başlayan ve bu vatan üzerinde gelmiş geçmiş en büyük hainliği sergileyen FETÖ’ye acırsanız, acınacak hale gelirsiniz. Bu ihaneti millet affetmez.
Unutmayalım, FETÖ’yü ülkenin başına bela eden bu iktidardı. Parsel parsel ne istedilerse veren de bu iktidardı. MGK kararına rağmen devlete yerleştiren de bizzat kendileriydi. Ve bu sorumluları hala koruyan, Allah affetsin diye kurtardığını sanan iktidar. Aynı mantıkla bugün devlette liyakatı esas almıyor, cemaatlerin tarikatların referansı ile iş yapıyor. Bugün tanıdığınız ve referansınız yoksa devlette iş şansınız yok. Bunlar ortadayken muhalefeti ne ile suçluyorsunuz. Önce aynaya baksınlar.
Ender bey uydurmayalım, almanyada faşist partilere de oy veriyoruz, almancı arkadaş bilir…
Uydurmuyoruz. Türklerin yönetimlerine geldikleri partiler orada. Listeleyin bakın. Bazı kendinden geçmişler ırkçı partilere de oy verebiliyor olabilir ama yönetimlerine almazlar.
Yoruma kapalı.