Külliye'ye sunulan ABD ve Fransa başkanlık hükümetleri raporu.. Bakan toto oynayalım…

56
Reklam

Gençler nereden hatırlayacak? Eskiden gazeteler ve gazeteciler seçimler sonrasında ‘bakan toto’ oynarlardı… Hangi koltuğa kimin oturacağını öğrenip isimleri okurlarıyla paylaşma yarışıydı bu. Başbakan hükümetini sunmak üzere çıktığı Çankaya Köşkü’nden çıkarken kapıya yakın bir yerde durur, kameralar önünde, elindeki listeden isimleri tek tek okurdu.
Cumhurbaşkanı-başbakan görüşmesi beklenenden uzun sürmüşse, o arada bazı isimlerin veto yediği, listenin yeniden yazılması yüzünden sürenin uzadığı düşünülürdü.
O düşünce çoğu zaman doğru da olurdu.
Yarışa bazen hile de karışırdı. Gazeteler, günler öncesinde başlattıkları isimli haberlere kendilerine yakın gördükleri politikacıları ısrarla koyarlar, bu arada gazete yöneticileri başbakana ulaşıp o isimleri bakan olarak görmek istediklerini sözlü olarak da bildirirlerdi.
Sabah‘ın eski patronu Dinç Bilgin, bir ara, “Gazeteciler hadlerini aşarak hükümet kurmaya, bakan atamaya kalktılar” itirafında bulunmuştu.

Yeni hükümetin çatısı çatıldı, gazeteler tarafından…

Bu defa bunların hiçbirinin olması mümkün değil; ancak yine de eski alışkanlıklar bütünüyle ölmüyor. Gazetelerde, TV ekranlarında “Yeni kabine, yeni hesaplar” başlıklı haberler yine çıkıyor.
Gazetelerin birine göre, bakan adayları arasında üç müsteşar, bir vali, bir genel müdürün ismi geçiyormuş… Bir yazar da, görüştüğü AK Parti yöneticisine atıfta bulunarak, halen bakanlık koltuğunda oturan üç politikacının da bakan olarak atanabileceğini yazdı. Bakan olan milletvekili istifa etmek zorunda, ama üç milletvekili kaybı AK Parti’nin Meclis dengelerini etkilemiyormuş…
Eh, hükümette yalnızca 16 bakan bulunacağına göre yeni hükümetin yarı iskeletini kurulmuş sayabiliriz. Üç müsteşar, bir vali, bir genel müdür, üç de bakan bunu sağlıyor…
Halen ABD’nin itibarlı eğitim kurumu MIT’de profesör olan Daron Acemoğlu‘na ekonomi bakanlığı teklifi yapılacağını da bir başka gazetenin yazarından okuduk.
Acaba yeni sisteme uygun oluşacak hükümette yer alacak bakanlar nasıl insanlar olacak?
Külliye‘de bu soruya cevap teşkil etmesi için hummalı bir çalışma yapıldığını biliyorum. Bu çalışma sırasında ABD ve Fransa örneklerinin gözden geçirildiğinden de haberdarım. “Fransa’da Emmanuel Macron sonrası nasıl bir hükümet kuruldu?” ve “ABD’nin son üç başkanının hükümetleri nasıl oluştu?” sorularına cevap arandığını da öğrendim.
Raporda hangi bilgiler yer alıyor olabilir?

Fransa hükümetinde bakanlar

Fransa’nın yeni başkanı Emmanuel Macron sağ-sol ekseninin tam merkezinde yer alan biri. Fransa yarı-başkanlık sistemi ile yönetiliyor, yani bir başbakanı da var. Macron o makama aynı zamanda bir kentin (Le Havre’ın) belediye başkanı da olan muhafazakar milletvekili Edouard Philippe‘yi atadı. Macron-Phillippe tercihlerini yansıtan hükümette 22 bakan yer alıyor. Bunların yarısı kadın. Kilit bakanlıklara getirdikleri kişilerin yaşı 60’ın üzerinde. Aralarında iki de Macron‘a başkan seçiminde rakip olmuş politikacı var.
Hükümette sağdan da soldan da isimler bulunuyor, ama bakanların çoğu halkın yabancısı olmayan isimler…
Macron, aynen bizde de olduğu gibi, dışişleri bakanlığı ile Avrupa işleri bakanlığını birleştirdi; o bakanlığa önceki başkanın savunma bakanlığını yapmış, ama kendisini ilk destekleyenlerden olan Jean-Yves Le Drian‘ı getirdi. Adalet bakanı eski bir bakan ve başkan adayı olan Katolik politikacı François Bayrou. Çevre bakanı bu alanda yayınlarıyla kamuoyunun tanıdığı bir televizyon şahsiyeti: Nicolas Hulot. İçişleri bakanı Gerard Collomb Lyon’un belediye başkanı da olan bir sosyalist… Savunma bakanı 4 dil bilen, Avrupa Parlamentosu üyesi bir kadın: Sylvie Goulard
Bizde Acemoğlu‘nun da düşünüldüğü iddia edilen ekonomi bakanlığına, Fransa’yı Almanya ile yaklaştırma politikasını yürütmesi için Almanca bilen muhafazakar Bruno Le Marie getirildi.
Külliye tarafından hazırlanan ön çalışmada bu isimler, geçmişte yaptıkları ve tercih sebepleriyle yer alıyor olmalı.

Amerika’da başkanların bakan tercihleri

ABD’de durum daha da göz açıcı.
Tam başkanlık sistemiyle yönetilen ABD’de her yeni gelen başkan koltuklara oturtacağı kişileri serbestçe seçebiliyor. Bu durum da her başkanı kendi özelliklerini bakanlar kuruluna yansıtmaya sevk ediyor.
Dışişleri bakanlığına George W. Bush eski bir ünlü komutan olan Colin Powell‘i, Barack Obama da Hillary Clinton‘u getirmişti; Donald Trump‘ın ilk tercihi ise Exxon Mobil şirketinin yöneticisi Rex Tillerson oldu.
Hazine bakanlığına Bush Rand şirketinin başkanı Paul O’Neill‘i, Obama New York Reserve Bankası başkanı Timothy Geithner‘i, Trump ise Goldman Sachs’tan Steven Munchin‘i getirdi.
Savunma bakanı olarak Bush eski bir politikacıyı, Donald Rumsfeld‘i, Obama CIA başkanlığı da yapmış Robert Gates‘i, Trump ise eski bir asker ve General Dynamics yönetiminden James N. Mattis‘i uygun gördü.
Listede görevlerinden istifa ettirilerek bakan yapılmış milletvekili ve senatörler de, valiyken bakanlığa getirilmiş olanlar da, eski ve halen hizmette diplomatlar da, farklı partilerden politikacılar da bulunuyor.
Trump‘ın listesi eski askerlerle, Bush‘un ve Obama’nın listesi valilerle dolu diyebiliriz. Hepsinde çok sayıda iş dünyasından isim var.
Eğitimin başına Bush Teksas’ta bir üniversitenin eski rektörü olan Houston’un eğitim müdürünü, Obama Şikago’nun eğitim müdürünü, Trump ise okulları özelleştirme savunucusu bir iş kadınını getirdi.

[Trump’ın ilk bakanlar kurulu listesi yine Trump tarafından azledilenler yüzünden delik deşik oldu.]

Bizde ne olur? Tahmin sizin…

Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yemin edip görevine başlayacak ve ilk işi kendisinin tercihlerini yansıtacak başkanlık hükümetinin üyelerini açıklamak olacak.
Acaba bakan toto oynamaya kalksak koltuklara kimlerin geleceğini öngörebiliriz? Mevcut hükümetten ve bakanlardan nasıl farklılaşacak yeni sistemin bakanları? Yoksa fazla bir farkları olmayacak mı?
Benim merakım, “TV ekranlarından, gazete köşelerinden tanınan biri/lerini bakan olarak görecek miyiz?” sorusu üzerinde yoğunlaşıyor. Ben “Göreceğiz” görüşündeyim.
Siz ne dersiniz?
ΩΩΩΩ
 

Reklam

56 YORUMLAR

  1. Kurucu büyük devletlerin dışında kurulan devletlerde başkanlik sistemi iki sisteminde işine gelir.
    1-Kucucuların kurduğu devletin kurucularına
    2-kurucuların babaları büyük kuruculara.
    Bu ikisi zaten entegrasyon içindedir.
    Dolayısıyla bir ülkede yapacaği herşeyı mümkün olan az muhatapla halledecektir.
    Bir kişiyi yönetmek daha kolay değilmi.
    Hele o kişi tek adamlığı ele geçirene kadar nice güç odaklarıyla pazarlıklarla oraya gelebilmiştir.
    Ben herzaman bakamın niteliğine göre oraya çikmana izin verilirken verilen tavizler doğru orantılı olduğunu gördüm.
    En yüksek makam en çok taviz verilen makamdır.
    Dünyanın heryerinde aşağı yukarı böyledir.
    Şimdi dünyaya demokrsı çağrısı yapan büyük bir ülke dünyanin enbüyük petrolüreticisi ülkede tek adam yanı velihat neden ister?
    TEK ADAM TEK İŞLEM.
    Merak etmeyin tek işlem i halka sevdirecek alt yapı (mesela medya tek ses)bütün kurumlarda sağlanacaktır.
    Staline sormuslar akırıları asın diyorsunuz da o kadar aykırı varkı o kadar ip i nereden bulacağiz.
    Bildiğiniz cevabı vermiş asacaklarımız gönüllü olarak kendi iplerini getirecekler.
    Öylede olmuş.

  2. Ben bu konuda tam tersini düşünüyorum, başkaları hakkında zanla haraket edenlere ve tanımadaıklarına, bebeklere, gazetecilere, TC Cumhur başkanlıği yapmiş bir insana A Güle ,T Karamollaoğluna , Akşenere ve İnceye Retocu diyenlere benim cevabim kendilerinin kullandığı namert kelimsinin kime daha iyi yakiştığını görmeleri için ayanaya bakmaları yeterlıdır.
    Hem Allahın Lütfu diyeceksiniz daha sonra kalkıp hedef sapitacaksınız.
    Türkçe anlamayan insanlarala ne dilden konuşmak gerek onuda bilmiyorum.
    Erdoğana biyat etmeyen herkes terörist.
    Alaattin Çakıcı bir mektubunda tam bunun tersini yaziyor.
    İsterseniz google girin hem videosunu izleyin hemde onun mektuplarını okuyun belki o zaman bıraz olsun düşünürsünüz.

  3. Bu haber Türk medyasında yok] Hayat pahalılığı vatandaşı bezdirdi…Enflasyon son 14 yılın rekorunu kırdı, yıllık bazda yüzde 15’i geçti. Rekor enflasyonla birlikte zamlar da art arda gelmeye başladı
    Hayat pahalılığı vatandaşı bezdirdi…
    Havuz medyası halka mikrofon uzatamıyor ama yabancı medya bazı gerçekleri yansıtıyor… DW Türkçe Ankara’da semt pazarında halka mikrofon uzattı… Vatandaş hayat pahalılığından ciddi şekilde rahatsız…

  4. Galiba bugün Fehmi beyin yazısına yorum yazamaya vakit bulamiyacam çünkü bazi yorumcuları herne kadar muhattap almasamda onlar son süret saldırmaya deveam ediyorlar.
    Kalkimış senin ( tabii onlara göre)teröristler ile ne türlü bağin var.
    Galiba Kendilerini hakim zannediyorlar ve daha sonra ben kimseye iftira atmiyorum hakaret etmiyorum diyede kendilerini temize çıkariyorlar…..
    Diğer birisi “AKADEMİK” ingilizce bilen (kendine göre) birisi okuduğu Türkçeyi dahi anlmiyacak kadar bilgiden noksan birisi kalkmiş bana doktora görün diye tavsiye ediyor.
    Evet gene diyiyorum Çakıcı mert bir insan ve ondan gelecek zararları önceden haber verdiği için onun kurbanları kendisini koruya bilir.İki yüzlü değil ve reiside çok iyi taniyan eski bir de ostu olduğu içinde ona yalakalık yapmiyor ve bütün kirli çamaşırlarınıda ortaya döküyor.
    Bu seçimdede gene esgi dostlari tarafından kullanıldığını fak ettiği zaman 24 Haziranin bilinmiyenlerini mektuplari ile kamuoyuna açıklar. GENE BUNUN İÇİN MET insan diyiyorum. Ha kafanızın çalışması için şunuda ilave edeyim CAHİL dostansa AHİL düşman daha hayırlıdır.
    D Bahçeliye gelince.
    Bilmem afmiş mafmış ayaklarında 12 senedir hapis yatanı birisini cezasının sonlarina doğru hatırladı ve kendisine göre kader veya dava kurbanini seçimlerden 2 hafta önce ziyarete gidiyor??????? Zaten adamin burada az bir cezası kalmış bu ziyaret nerden aklına estide gittin?????
    Peki seçim bitti şimdi herşey tersine dönmeye başladı olan doktorlar ve savıcıya oldu?????? Ey emirle iş yapilirsa sonunda olacak budur.
    O soru işaretlerinie yakında cevap bulunur.
    Size göre bu bir övme ise demekki sizin bir doktora görünmeniz gerek.
    Şimdide bana ikide bir mahkae hakimi yerine koyup soru soranlara bende sıradan bir vatandaş olarak aşağıdaki sorumun cevabini gene onlardan bekliyorum.
    15 Temmuz gecesi AKP li iş adami ve AKP lilerin ABD deki arkadaşılari Flyinn in darbe esnasında bulunduğu toplantısında ne demıştı? Bir hatırlıyalım” şu an bizim arkadaşlar Türkiyede darbe yapiyorlar”
    Tamam sizin doğru söğlediğinize inanlım Flyinn ın Cemaatçi olduğunu kabul edelim diğeceğim ama! 15 Temmuzdan sonrakı gelişmeler sizin dediğnizin tam tersı.
    Berat Albayrak, Mevlüt Çelik, Flyinn, ve ekibi bir otel odasında 15 miliyon rüşvet teklif edilerek Güleni kaçırma pazarlığı
    yapılması, oeki bu ne biçim gülenci?
    Diğer taraftan AKPli
    iş adamının Flyinn in seçim kampanyasıa rüşvet verdıği ortaya çıktı ve o suçlardan şu an Flyinn yargılaniyor.
    Sorum şu 15 Temmuz gecesi Flynn in hangi arkadaşi darbe yapıliyor diye onu aradı?
    Gülencilermi?
    Yoksa başinı belaya sokan AKPli arkadaşlarımı?
    Bende bana sürekli soru soranlardan bu soruma cevap bekliyorum.
    Sizce O darbeyi Flyinn hangi arkadaşı haber vermiş olabilir? Veya hangi arkadaşları yapmiş olabilir?
    15 Temmuz?????? Bu soruların cevabını siz reisinize sorun. Cevabin en iyisi onda.
    Onlari sorarkende Çakıcı ile iyi arkadaşken neden düşman olduğunuda sorun çünkü Cemaatle neden düşma olduğunu aşği yukar (17/25 Aralik) biliyoruz her ne kadar Çakıcının mektuplarından da aşaği yukarı düşmanlıklarının sebebini her öğrenmiş olsak dahi ön yargılı olmamak için reisden de duymak istiyoruz.
    Fehmi bey, sizin sitenizi bu kadar basit şeylerle işgal ettiğimiz için hakkınızı helal edin.

    • NUrdan hanim sorduğum soru sizin şahsınız ile ilgili sizce cevabı basit bir soru ama siz bana başkaları ile ilgili soruyorsunuz ama benim sorduğum soruya FETO culer cevap veremez çünkü onlar mert degiller Namert olmayi yegliyorlar

  5. Hamza bey merhaba. bu link turkiyede acilmiyor onun icin yaziyi kopiledim.
    Esenlikle kalin
    Web TV’de ara …
    ARA
    Web TVGündemSporMüzikMedyaSinemaHayvanDünyaTeknolojiSağlıkİnançOtomobilKomik
    Halkbank’ın cezası her an açıklanabilir!ABD Hazine Bakanlığı seçim öncesi açıklamayı düşündüğü Halkbank yaptırımları ertelemişti… Washington’da bu cezaların her an açıklanacağı konusunda bir beklenti var…. Amerika’nın Sesi’nde seçim sonrasında Türkiye’nin Amerika ile ilişkilerini değerlendiren Georgetown Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Sinan Ciddi cezanın her an çıkabileceğini söyledi. Dışişleri Bakanlığının özel isteği ile ertelenen cezanın açıklanmasının önünde herhangi bir engelin kalmadığını söyleyen Ciddi Washington’da bu cezaların her an açıklanacağı konusunda bir beklenti var. dedi…

  6. Hamza bey merhaba bu link benim dediğim link değil.
    O idda dünkükü haberlerde idi onu da biraz sonra kopiler gönderirim , çünkü o link Türkiyede açılmiyor. Ben dun arkadaşlara gönderdim onun için biliyorum.
    Bu sadece olacak ihtimallerden bahs ediyor.
    Halkbank davasında son; ceza deprem etkisi yaratabilir!
    Ekonomik verilerde şiddetli bozulmanın yarattığı olumsuzluklar yetmezmiş gibi, Türkiye piyasaları günlerdir Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bloomberg TV’de gelecekteki para politikası ve ekonomiyi yönetim şekli üzerine sarf ettiği sözlerin girdabı içinde. Bugün dolar/lira 4.50’ye, gösterge tahvil faizi ise yüzde 17’ye dayanmış durumda. Şimdi de Halkbank davasının sonucunun açıklanacağı gün gelmiş çatmış durumda ve olası bir yüklü ceza şidetli bir deprem etkisi yapabilecek güçte.
    Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre, ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları beş ayrı suç kapsamında ihlal ettiği karara bağlanan Halk Bankası eski genel müdürü Mehmet Hakan Atilla’nın hüküm duruşması, bugün New York Güney Bölgesi mahkemesinde görülüyor. Ankara’nın ve piyasaların gözü bu duruşmada. Uzmanlara göre Halkbank’a bir ceza gelecek. Sözkonusu cezanın milyar dolarlarla tanımlanacak bir finansal boyutu olabileceği gibi, bankanın ulusal finansal sistemden çıkarılmasına kadar varabilecek.
    Salı günü Londra’da Bloomberg haber ajansına bir mülakat veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atilla’nın suçsuz olduğunu ve bankacıya verilecek cezanın “Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlu olarak ilan etmek anlamına” geleceğini söyledi. “Umarım Türkiye-ABD ilişkilerini tamamen yerle yeksan etmeyecek bir sonuç çıkar,” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı, nihai kararın halihazırda gergin bir seyir izleyen ikili ilişkilere etkisi olacağını belirtti. Böylece ABD hükümeti ile Türkiye hükümeti siyasi gerginlikler üzerinden bir kez daha karşı karşıya konumlanmış oldu.
    ABD tarafı ise, davanın başından bu yana, Ankara’nın benzer çıkışlarını ülkedeki yargının bağımsızlığına atıf yaparak yanıtlamakta.
    Halkbank ve ceza ihtimali
    Geçen yıl Kasım ayında başlayan davanın merkezindeki İranlı altın tüccarı Rıza Sarraf, savcılıkla anlaşarak oldukça kapsamlı bir ‘etkin pişmanlık anlaşması’ imzalamıştı.
    Bu imza kapsamında verdiği ifadesinde, İran’dan alınan doğalgaz ve petrol karşılığı Halk Bankası’nda toplanan fonların sahte belgelerle nasıl ABD doları cinsinden uluslararası dolaşıma sokulduğunu anlattı. İran’nın nükleer heveslerinin zirvede olduğu dönemde bu ticaret sayesinde 13-14 milyar dolar geliri olduğu yazılanlar arasında.
    Sarraf, aynı zamanda Vakıfbank ve Arap Türk Bankası’nın da İran’la ticarete aracı olmak istediklerini, onayın ise zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine’den sorumlu eski bakan Ali Babacan’dan geldiğini aktarmıştı.
    Halk Bankası başta olmak üzere adı geçen bankalara ABD Hazinesi tarafından ciddi cezalar kesilebileceği konuşuluyor. Ceza miktarına dair konuşulan rakamlar 5-40 milyar dolar arasında değişmekte.
    Atilla’nın savunma ekibinin davanın yargıcı Richard Berman’a sunduğu bir listede, şimdiye kadar yaptırım ihlallerine karışan on banka içinde BNP Paribas, ödediği yaklaşık 9 milyar ABD doları tutarındaki ceza ile başı çekiyor.
    Bazı uzmanlara göre, Halk Bankası’nın ödeyeceği ceza miktarı Atilla’ya verilecek cezanın tonunu da belirleyebilir.
    “Halk Bankası’na yüksek bir ceza kesilirse Atilla daha az bir ceza alabilir,” diyor New York merkezli dolandırıcılık denetim kurumu Bard Dynamic’in kurucusu Ozan Gürel.
    “Daha da önemlisi bankanın ABD bankacılık sisteminden ihraç edilip edilmeyeceği. Nihayetinde bankalar miktar ne olursa olsun cezayı öder ama sistemden çıkarılmak çok daha vahim sonuçlar doğuracaktır.”
    Diplomatik dokunulmazlığı olan siyasiler dışında adı geçen kişilerin ise, uluslararası dolaşımlarının engellenebileceği, isimleri bizzat ABD kurumlarınca yaptırım listesine alındığında Türkiye dışındaki ülkelerdeki mal varlıklarına el konulabileceği belirtiliyor.
    Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış ve Halk Bankası eski genel müdürü Süleyman Aslan iddialarda ismi geçen yetkililerden.
    İndirimlerle elimizdeki konut stoğunu eritme şansımız yok” » « Erdoğan ateşe benzin döktü
    Kategoriler:
    Ekonomi
    Genel
    Piyasalar
    Tags: hakan atillahalkbankiraniran yaptırımlarını delme
    guldem:

  7. Her haber sitesinde güncel konu olduğu için Sn Koru’nun da bu konu hakkında değerlendirme yapması bence en doğal olanı. Burada konunun ne anlam ihtiva ettiği değil, Sn Koru’nun bu konu hakkında bir söz hakkı istemesi anladığım kadarı ile mevcut sistemi sonuna kadar savunan bireyleri, ‘seçim öncesi alenen olmasa da az çok mana itibari ile ne tarafta olduğunu belli eden Sn Yazarın görüş bildiriyor olması’ bir şekilde enaniyet, sahiplenme hislerinde depreşmeye yol açtı. Çünkü Sn Yazar tarafgir olarak kaybetmişti ve kazanan tarafta olmadığı için yorum da yapmamalı idi. Bu da beğenmemezlik ya da orijinallik isteme, yazarın eskiye dönmesini istemeleri taleplerini de beraberinde getirdi. Sn Koru’nun bu tarz yazıları daha fazla yazması ve hatta diğer muhalif yazarların bu tarz konuları Sn Koru’yu örnek alacak şekilde çoğaltmaları gerekmekte. Bu iş aslında bir vatandaşlık görevi. Madem tüm 81 milyonu son bireyine kadar kapsayan daha çok demokrasi, daha çok adalet, daha çok özgürlük vurgulanarak yapılan bir zafer konuşmamız oldu o zaman bu kapsamda her bireyin söz söyleme hakkı olmalı. İstediğimiz adayın kazanamaması ya da istemediğimiz adayın kazanması durumunda ne yapmalıyız yani süre bitene kadar standby da beklemeli miyiz?! İster sevelim ister sevmeyelim Macron yeni dünya düzeninde ister başarılı isterse de başarısız olsun bence olması da gereken farklı bir bakış açısı yakaladı, eğer başarılı olur ve sürdürebilir ise ve örnekleri diğer devletleri de içerecek şekilde artar ise ( tabi ki her devletin kendi sosyokültürel değerlerinin el verdiği ölçüde) dünyanın daha farklı ama olumlu yönde evrileceğini ümit ediyorum.

  8. Dürüst ve liyakatli insanlar gelirse memleket şahlanır, yok politik, yalancı şişirmeciler gelirse dış güçler hiç boş durmaz. Ali Babacandan ben hiç dış güçler ayağımıza çelme taktı dymadım, tabii ki çelme atıcaklar mevcut sistemde çelme takmak için dış güç olmıya gerek yok, herkes birbirine ne kadar iyi çelme takıyosa o kadar başarılı. Ben yiğit bulut gibi bir soytarıyı, Zeybekçi gibi bir sürrealisti, iki hamle sonra oyunun gidişatını hesap etmeden bol keseden sallayan Mevlüt Çavuşoğlunu, ergen tavırlarını terkedebilecekse Soylu kalabiilir, önceden bıyıklı olmayan ama bakan olduktan sonra Tayyib bıyığı bırakan, daha önceki söylemlerinde önce Allahın sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın, başkomutanımızın önderliğinde, liderliğinde … giriş cümlesi kullanan hiç kimseyi bakanlık koltuğunda görmek istemem. Mevcut adalet bakanının adalete güvenin %20 nin altına düştüğü ile ilgili bir makalesine rastlamıştım internette, kendisi bakan olduktan sonra bu oranı yükseltmek için ne gibi icraatlar yaptı? Gündeme gelmek için kendi alanı olup olmamasına bakmaksızın her konuda basın açıklaması yapan, papağanlık yapan hiç kimseyi bakan olarak görmek istemiyorum, Bekir bozdağ, mevlüt çavuşoğlu… Dış işleri bakanlığını ya Muharrem ince ya da Kılıçdaroğlu yapmalı, İnce daha makul gibi, Abdullah Gül başkan yardımcısı, Ali babacan ekonomi bakanı, Temel Karamollaoğlu adalet bakanlığı ilk tercih, 2. milli eğitim bakanlığı yapabilir. Kültür ve turizm bakanlığı ayrılmalı, milli eğitim ve kültür bakanlığı kurulmalı, turizm bakanlığı mustakil olmalı, ülkedeki turizm alanlarının, gerek tarihi ve doğal gerekse sahiller dahil , özellikle istanbulu bir dünya turizm merkezi haline getirecek liyakatli ve çalışkan bir bakan gelmeli buda CHP ye uygun bir bakanlık, mesela istanbulda o kadar sahil var, marmara denizi temizlenmeli ve istanbulun bütün sahilleri mavi bayraklı denize girilebilir olarak yeniden inşa edilmeli.. Sanayi alanları gecekondu gibi değilde tertipli düzenli ve yüksek standartlarda tekrar düzenlenmeli. Meral Akşenerde başkan yrdsıcı olabilir. Liderin arkasına saklanan, sorumluluk almayan, yalaka tiplerin uzaklaştırılması esas konu. Bakalım merakla bekliyoruz.

    • Kadıköy belediyesi yıllardır chp’de, önce moda sahilindeki kanalizasyon kokusunu bi temizlesinler de sonra da gidip izmir körfezini pislikten kurtarsınlar! (Giderken osmangazi köprüsünden geçmesinler ama!) Marmaranın neyini temizliiceklermiş ki chpli bakanlar? Beğenemeseniz de dürüst ve liyakatli kadroları halkımız daha yeni seçti, muhalefet bileşenleri de kaybedenler kulübündeki koltuklarına sımsıkı sarılmış oturuyorlar:)

  9. Bu arada ‘kucuk bir ayrinti’, bu sistemde meclis ve milletvekilleri ne is yapacak?
    ‘Uydumculuk’ ya da ‘konformizmin’ gecer akce oldugu sistemlerde, sahislarin kisisel nitelikleri onem arz etmez. Carkin disi olur bireyler.
    Bu sistemlerde, esas olan husus itaat ve biattir.
    Tarikat ya da cemaatlerin (dini veya sekuler oldun fark etmez) tipik yonetilme bicimidir bu.
    Bu anlayis bazen devlete de guclu sekilde hakim olabiliyor.
    Kollektif tecrube bu anlayisin olumlu anlamda surdurulebilir olmadigini soyluyor.
    Bekleyip gorecegiz artik.

    • Bence de bekleyip görmek kollektif tecrübeye daha uygun düşer:) bu sistemde meclis ne yapacak sorunuz bakın bana neyi hatırlattı: ingilizler hindistan demiryollarını döşerken biyandan da arazilerinin istimlak edilmesine karşı duran hint köylülerini ikna etmeye çalışıyorlarmış: “yaya olarak 3 günde gittiğiniz yolu 1günde gidebileceksiniz” falan gibi argümanlarla… Köylüler de peki kalan 2 günde ne yaparız ki biz? diye kara kara düşünüp itiraz ederlermiş tekliflere:) meclis ne mi yapacak: tabiki kendi işini!!! Tamamında konformizmin geçer akçe olduğu batı demokrasilerinde bi meziyetmiş gibi ballandıra ballandıra anlatılan “kim gelirse gelsin devlet politikası değişmez, şahıslara göre değil kurallara göre yönetilir” denilen sistem bize gelince oldu mu bi biatçılık/itaatçilik! Valla bizdeki liderlerin dişleri o senin dediğin çarkları kahvaltıda yerler hem de süt koymadan:) sen git biraz daha bişeyler oku, ne biliim weber ya da şerif mardin falan…

  10. “Göreceğiz” dediğinize göre buna eminsinizdir de sayın Koru..evet evet, Yiğit Bulut’tan bahsediyorsunuz.
    Anlamadığım, uzak olduğunuz/durduğunuz halde, zirvelerden, bu kesin tahmininizi ortaya koyacak bilgiye nasıl ulaştığınız…
    Doğrusu, yaman “gassteci” imişsiniz..H.Gayretin deyimiyle.
    Bu arada, Didem hanım neş’eli sağlıklı tatiller diliyorum.

    • Necip bey briyantinli yiğit in bakanlık ya da başkan yardımcılığına ihtiyaç duyacağını sanmam ama danışmanlık görevine yine devam eder herhalde. Aslında neden başkanlık sözcüsü de olmasın ki? Yakışır…

  11. Sayin Korunun dünkü yazısının ana temelini olüşturan karanliğa doğru basamaklari hizla yükselen merdivenin ( siyasetci ve brokıratlara ait olan) düşünündürdüklerini bir kenara yazalim ve bugünkü yazisini ne kadar anladığımıza bir bakalım.
    Bu yazı hakkinda kendi düşuncelerimi yazmak istiyorum.
    Şu an getirdikleri sistemin ne olduğunu dahi bilmeyen çaresiz fakat makam peşinde koşan ve yeni sisteme göre geleceğe dair hiç bir proje üretemeyen ve yeni projeler üretebilmek için Firansa ve ABD başkanlik sistemlerinden Türk usulü başkanlik sistemine yamalamak için parçalar ariyorlar.
    Yamalı bir bohçanın ömrü ne kadar olur onuda Allah bilir.
    Not: 2 saat sonra bu konuda örnekler vererek yorumumu yazacağım.

  12. bugün bir şirketin daha borç yapılandırması için uğraştığı haberi yer alıyor. rakam da hiç düşük değil. bunlar büyük firmalar. küçüklerin durumu ise bunlardan daha kötü. tahvil faizi bile %20’ye gelmiş. bu faizlerle ve dolar kuru ile ekonominin dönmesi mümkün değil. şu an hem faizde, hem döviz kurunda hem de enflasyonda dünyanın zirvesine geldik. döviz kuru enflasyonu, enflasyon faizi, faiz de işletmeleri vuruyor.
    t24 sitesinde yer alan haberin ilk satırını aşağıda:
    “Bereket Enerji Grubu’nun 4 milyar dolar borcu için bankalarla görüştüğü iddia edildi. Borç yapılandırması istediği belirtilen grubun, iki hidroelektrik santralini satmak üzere Yapı Kredi Yatırım Değerler A.Ş. ile görüştüğü bildirildi.”

  13. sayın Nurdan hanım şahsınıza sorduğum(FETÖ ile bağın ne derece) soruya net cevap alamadım(gerçi hiç bir FETÖ cü mert olup ben FETÖ cüyüm demiyor. namert olmayı yeğliyorlar) bir tahminim var ama zan üzere olmak istemem ama sen itiraf edersen başka, sorun zaten ülke dışında olman bence belki ülkemiz de olsan ülkemize yedi düvelin, bütün terör örgütlerinin(PKK, FETÖ…vb) nasıl saldırdığını görür (azıcık vatan sevgin varsa) miili, yerli duruşunu gösterirsin yorumlarında. milli, yerli olman için illa AK parti seçmeni olman gerekmiyor. Mesela sayın PERİNÇEK bir TV programında ben sayın cumhurbaşkanımı her türlü eleştiririm ama yabancılara karşı sayın cumhurbaşkanımın yanında olur onu savunurum işte al sana bir millilik örneği bizim her vatandaşımızdan istediğimiz bu yoksa herkes Ak partili olacak diye birşey yok bütün partililerimizin sayın DOĞU PERİNÇEK in milli duruşunu göstermesini bekleriz. ama şunu rahatça gözlemliyorum dışardaki ve ülkemizdeki FETÖ cüler çoktan milliliklerini kaybetmişler Türkiye’ yi vatan olarak görmüyorlar ta 2014 yılından beri ”Vatan sevgisi imandandır” onların vatanı Amerika ve diğer ülkeler

  14. Úmüt beye bir hatırlatma daha! Diş işleri bakaninin buraya seçimlerden önce gelip Halk Bankasına kesilmiş para cezasını seçimlerden sonraya ertelettiği o ceza her an açıklana bilir, merak etmeyin onun hem İngilizcesini hemde Türkçeye çevrilmişini bu siteye kopilerim.
    Çünkü orada o sitelere erişım olmiya bilir.
    Size bir tavsiyem olacak isterseniz siz kendi bildiklrinizi benim yorumlarımın altina değil kendi başınıza yapın, çünkü çok tutarsiz iddalarda buluniyorsunuz o iddalara ancak havuzu okuyanlar inanır.
    Ben değil havuz okumayi burada sizlerin yorumlarını dahi okumiyorum.
    Çünkü bana göre İÇI BOŞ yorumlar.
    Hoşca kalın.

    • Bir gün Çakıcıyı öven yorumlar yazıyorsun öbür gün kınayan. Adamı parlattığin mesaj sayısı az değil. Geçen gün feto sabıkalılari neredeyse kahraman ilan ettin. Birde elinle yazmışsın bildikleri sırlar diye. Yani feto nün kirli işlerini de itiraf etmişsin. Sürekli Erdoğan karalayan yalanları mantıklı mantıksız demeden buraya taşıyorsun.Bır insan tek bir koltuk uğruna bu kadar hinligi nasıl yapabilir? Nasıl bunca şeye vakit ayırır plan yapar? Yalan bunlar diye şüphelenmezmi insan? Bu ülke insanları artık F. Gülen e inanmıyor. Hatta erdoğan karşıtları bile.”her duyduğunu söylemek kişiye günah olarak yeter “diyor Peygamberimiz (Sav).
      Bence biraz ara ver. Çakıcı hakkında bir öyle bir böyle yazdiklarinda insana mazallah sağlığın konusunda endişeye sevkediyor. ABD de iyi doktorlar var. Bir görün derim.

    • nurdan hanım merhaba! o haberin linkini ben görmedim. haberin başlığını yazarsanız o da yeterli olur zannediyorum. çünkü başlıkla arattırırsam bulabilirim diye tahmin ediyorum. halkbankla ilgili olan haberi kastediyorum.

    • NUrdan hanim yorumlarımla şahsınız dahil kimseye hakaret etmiyorum iftira atmiyorum kimseye hırsız Arsiz demiyorum kendimi dürüst başkalarını yanlış olarak nitelemiyorum sadece vatan hainlerine terör örgütlerine karşı vatanımıza yanında duruyoruz

  15. Yazıdan anlaşıldığı üzere reisin nasıl bir hükümet kuracağı konusunda fikri net değil. Baskanlikla yönetilen ülkelerden örnekler arastirdiklarina göre.. anlaşılan macera dolu yıllar bizi bekliyor. Çıktık bir yola mevlam hayreyleye

    • Danışmanlardan birisinin şöyle dediğini okumuştum: “Başkanlık sistemini bir süre deneriz baktık olmuyor,tekrar eski sisteme dönülür.” Sizlere soruyorum;lütfen samimi olalım bu düşünceden nasıl iyi bir yönetim şekli çıkabilir…
      Birde seçim zamanı hükümetten milletvekili ve bir bakanla çalışmaları sırasında ” ne olacak eğitimin hali” diye bir soru yönelttim;”Niye eğitimde ne varki dedi” bende başja sorum yok diyerek ağlanacak halimize gülüp geçtik…

  16. Vaktiyle ekonomi profesörü de olan bir başbakanımız vardı ve ekonomiyi ne hale getirdiğini herkes biraz biliyordur:) o yüzden andon mudur, daron mudur nedir bilmem ama öncekini bi hatırlatiim dedim:) çok şükür bugün ne kuwet komutanlarımızın adını biliyoruz ne de bu gece kudretli bi general beni aradı da şöyle böyle… diye yazısına başlayan gasteciler var. Başkanlık sisteminde kimlerin bakan olacağı da halkımızın umuru bile değildir. En fazla eski yalova kaymakamı kadar özgül ağırlıkları vardır:) milletimiz kendi başkanını seçmiş, mazbatasını vermiştir: milletin adamı bildiği gibi yönetsin! İmf yi kovan lider, derwish i bakan yapacak değil ya!

  17. Bakanları ben biliyorum: içişleri bakanı: x, Dışişleri bakanı: x, tarım bakanı: x, sağlık bakanı: x, ekonomi bakanı: x, (burda daren acemoğlunun ismi de geçiyor ama ismini geçirenler halt ediyorlar. yine bakan x olacak), adalet bakanı x…..
    nurdan hanım ince ve akşener ihtimallerini de düşünmüş. Olabilir. bu ülkedenin %90 ya x ya da x olmaya meyilli. onun için olmaz olmaz. fakat benim tahminim onların x olsa bile meral ve ince görünümlerini devam ettirecekleri yolunda.

  18. meksikanın yeni solcu başkanı, yakın koruma istemediğini açıklamış. “Beni halk korusun ben yakın koruma istemiyorum” demiş. acaba akpli mi yapsak nedir. meksika uyuşturucu baronlarının ülkesi hiç korumasız nasıl yaşıyacak adam. en iyisi önce müslüman yapmak. sonra da akpli.

    • Meksika meselesini sn.bernar arkadaş bi paylaşsaydı keşke bizimle? Senin bakan- toto yorumundan belli durumun:) nurdan demişsin iyice su koyverdi, sadece tape paylaşıyor…

  19. işi ehline verelim, yeter. vatan kutsaldır.
    başta ayteacher’a, h.gayrete, necip güvene, özer iyibaşa, H.K.ya, hasan günaya, musaya, ümüte, bekire ve tüm yorumcu arkadaşlarıma iyi tatiller dilerim.
    ve Süleyman karagülleye ve hüseyin karahana.
    sitenizi ziyaret ettim ve makalelerinizi gördüm.
    nasipse hepsini okuyacağım.
    Yüce Allah cümlemizin ilmini arttırsın ve
    amil olmayı nasip eylesin.

  20. H.Gayret bey , 2002 – 2009 dönemlerindeki ismi ” Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ” olan ancak şimdiki adı
    ” Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı ” olan bakanlıkları araştırdın mı ? Elektrikler kesilmemiştir umarım.

  21. sayın Nurdan hanım biliyorum kendisine oy verenleri,FETÖ cüleri sayın İNCE çok kızdırdı anlaşılan sizi de çok kızdırmış nedeni malüm seçim sonuçlarını tartışmalı olmaktan çıkardığı için ”Adam Kazandı” dediği için yalana dolana başvuramadılar ülkeyi karıştıramadılar sayın İNCE planlarını bozdu başata FETÖ cülerin oylar çalındı,çalınıyor diyemediler klasik CHP davranışlarının önüne geçti sayın İNCE nin açıklaması onun için çok kızgınsınız sayın İNCE ye her türlü yakıştırmayı yaparsınız artık ilk defa CHP sayın İNCE yi aday göstermekle doğru bir iş yaptı aynı zaman da ilk defa CHP nin adayı seçim sonucunda doğru bir davranışta bulundu seçim sonuçlarını tartışmalı olmaktan çıkardı. ülkem adına sayın İNCE ye teşekkür ediyorum.

    • Ümüt bey “bende”Túrkiyede yaşiyor olsaydım….
      24 saat radiyolarda televiziyonlarda yalanları ve iftiralari dinliyerek ben de akp ye oy verirdim.
      Bakın siz daha 17/25 Aralik olayına reise ve ailesine karşı ( HAYIR SEVER iş adaminizin verdiği rüşvetleri 2 hafta boyunca anlatarak bitiremediği halen daha elindeki önemli kozunu oradakı mallarını korumak için sakliyor, zamani gelince onuda açıklayacağınıda açıklamasına hatta bu olay dünyada tescillenmesine rağmen.)
      yapılmış bir darbe diyiyorsaniz vede her firsatta bu tip iftira ve yalanlardan medet umuyorsunuz.
      Eeee birde Çakıcılar gibi eski doslarınızda mevcütiyetini koruduğuna göre.
      Böyle bir seçim herhangi bir ülkede yapılsaidi oylarin % 100 alirdilar.
      Sanki adil bir seçim yapildi köy muhtarlari kaymakamlar vbvb de çabası.

  22. İnce ve Akşehire Bakanlık verecek kadar aklını kaybetmemiştir herhalde Cumhurbaşkanımız
    Her dedikoduya inanmak ya saflık yada beklentidir.
    Yeni dönem hayırlı olsun Ülkemize ve İslam alemine ve insanlığa.
    Allah utandirmasin

    • Kaybeden adayların başkan olduğu ya da kazandı sayıldığı ileri zekalı abd demokrasisine yetişene kadar daha çok seçim yaparız biz:) haksız mıyım nurdan?

  23. Aklıma geldi
    İnsanlar, ilk dönemlerde sezgileri ile karar verirlerdi. Akıllarına geleni yaparlardı. Uygarlaşma demek sezgilerin yerini ilmin alması demektir. Aklıma geldi kürsü kurdum, aklıma geldi hastanelerde ihtisas icat ettim. Aklıma geldi filan ilçeyi il yaptım. Aklıma geldi bakanlığı kaldırdım. Aklıma geldi bakanlar kurulu icat ettim. Bunlar ilkel yönetim şekilleridir.
    İnsanda dört meleke vardır. Fikir, his, irade ve ünsiyet. Buna dayalı dört dayanışma ortaklığı (sigorta) vardır. Bilgisizlikten doğan zararları ilmi, beceriksizlikten doğan zararları mesleki, ihmalden doğan zararları ahlaki, kasten iras edilen zararları siyasi dayanışma ortaklıkları tazmin eder. İlim adamlarından oluşan meclislerde bu dört dayanışmanın sorumluları şuraları oluştururlar. Bunlar;
    a) Yasalar yaparlar
    b) Bütçeler hazırlarlar
    c) Ehliyetleri tevcih ederler
    d) Denetim yaparlar, yargıyı devreye sokarlar
    Bunun dışında başkanlar vardır. Başkan tüm devletin başıdır. Şuraların başkanıdır. Meclisin başkanıdır. Bölge valileri vardır. Hükümetin de başıdır. Hükümetin işi yürütmedir. Yasalarda ve bütçede belirtilen hususları icra ederler. Bunun için bakanlar kurulu oluşur. Başbakanla birlikte 25 bakan vardır. Bunlar müspet ilmin verileri ile ortaya konmuştur. Artmaz, eksilmez. Başkan yasa yapmaz. Başkan yasaların yapılması, yasalara uyulması, yargı ile denetlenmesi ve yargı kararlarının infazını gözetler.
    Başbakan yardımcısı dört bakanlık vardır. Milli Savunma, Maliye, Milli Eğitim ve Diyanet.
    Ayrıca ilgili başbakan yardımcılığının koordinesinde çalışan bakanlıklar vardır. Nüfus, muhasebe, bütçe ve tapu bakanlıkları. Basın, yayın ulaştırma ve haberleşme bakanlıkları, planlama, imar, güvenlik ve sağlık bakanlıkları. Noter, kontrol, soruşturma ve yargılama bakanlıklar. Takip, araştırma, ambarlar ve bankalar bakanlıkları. Bunlar Genel Hizmetler kitabında ayrı ayrı anlatılmıştır.
    Yürütmeyi tüm halk yapar, bakanlıklar bunlara yardımcı olur.
    Yasama ve yürütmeden sonra yargılama kurumu vardır. Hakemlerden oluşur. Uygulamadaki aksaklıklardan doğan haksızlıkları giderir. Yürütme gelecek için kararlar alır, yargı geçmişteki olaylar için kararlar alır. Sonunda yönetme vardır bunun görevi yargı kararlarını infaz etmedir. Yerinden yönetimde içi işleri ve dış işleri bakanlığı yoktur. Bunlar doğrudan başbakana bağlı bölge valileri ve büyük elçiler tarafından bağımsız olarak bölgelerini yönetirler ve başkanı kıta merkezlerinde temsil ederler.
    Aklıma geldi deyip bakanlık oluşturur veya kaldırırsanız yarın yerinize gelen de aklına ne gelirse onu yapar ve yuvarlanan taş yosun tutmaz.

    • Şu anda uygulanmaya başlanacak olan sistem bu anlattıklarınızı gerçekleştirmeye ve istişareye en uygun sistemdir. Kurullar bahsettiğiniz ilim adamlarının oluşturduğu meclislerin işlevini yapacaklardır. Bakanlıklar zannedildiği gibi aklına gelip kurulup kaldırılmayacaktır, ama gerektiğinde değişikliğe açık olacak şekilde esnek olacaklardır. Sistem oturduğu zaman çok fazla değişiklik ihtiyacı olmayacak ama çok gerektiğinde de değişiklik olabilecektir.

  24. Daha orta okula giderken halam soba yakmak için gazete kağıdı isteyince eniştemden, o da zaman gazetesini getirmiş kiloyla.O vesileyle tanıştım sizinle ve o gün bu gündür aksatmadan okudum yazılarınızı. Radikkal bir değişimle karşı karşıyayız, sistem değişimi gibi. Lakin sizin bu değişimde hep yanlış çıkarımlar içinde olduğunuz hissine kapılıyorum.Öngörülü yazılarınızın sonu öngörünüzden farklı çıkmaya başladı çoğunlukla. Siz ne dersiniz

    • Ancak soba tutuşturmaya yariicak bir gaste parçası yıllar sonra nice canları da ateşe verdi:( bir oturma izni için sılai rahimini 1dolara satan mankurtlara ne desek boş! Allah devlete millete zeval vermesin…

  25. Yeni dönemde artık siyasi kişilikli bakan görmeyeceğiz. Bakanlar tamamen bakanlık konularıyla yakından ilişkili, iş yada akademi dünyasından kişiler olacaklar. Başkanın politikaları ile uyumlu olma şartıyla, Akp li olmayan kişileri de bakan görebileceğimizi düşünüyorum.
    Erdoğan kendi partisi ve çevresindeki etki alanı içinde, istişare yani danışma müessesesini en iyi çalıştırıp uygulayan lider konumunda. Başkanlık sisteminde oluşturulacak kurullar vasıtasıyla bu istişare fonksiyonunu, ülkenin tüm alanlarına ve değerlerine yayacak, bu ülkeye her konuda devlet politikası oluşturabilecek kişilerden azami faydalanacaktır. Profesyonel teknisyen niteliğindeki bakanlar da oluşturulacak bu politikaları en kısa zamanda ve en verimli şekilde hayata geçirebilecek kişilerden seçilecektir.
    Bu sistem iyi uygulandığı takdirde ülkenin temel sorunları kısa zamanda çözüm yoluna girebilir ve bir süre sonra kişilere bağlı olmadan işleyen bir sistem sahibi olabiliriz. Bu sayede siyasi kutuplaşmalar da azalıp siyaset daha kişisel beceri ve iddiaların yarıştığı bir kulvar haline gelebilir.

  26. Nedense gözümüz hep yukarılarda. Bakanların seçimi konusunda bile ekonomisi en güçlü ülkelerle (ABD, Fransa vs) mukayeseler falan yapıyoruz. Bunları yapanlar ortalaması ülke ortalamasından çok yüksek elit/entel seçkinler olmalılar. Ortalama gelir açısından da sade vatandaşlarla aralarındaki oran herhalde bir ABD ile Türkiye arasındaki ortalama gelir oranı kadar olmalı! Diğer bir açıdan, Amerikan başkanları göreve başlarken yemin ederken ellerini kendi kutsal kitaplarına el basarak yemin edyorlar. Acaba, Başkan Erdoğan’dan da benzer bir hareket, yani Kurana’a el basarak yemin etmesini bekleyebilir miyiz? Amerikan halkı dindar, kendilerine güvenlerş var ve bu işi gelenek haline getirmişler. Ya bizler? Dindarlık konusunda ve kendinden emin olma konusunda acaba hangisi ağır basar, Başkan Erdoğan mı, yoksa Başkan Trump mı?
    Diğer taraftan Prof. Kamer Daron Acemoglu’na daha önce ekonominin idaresi teklif edilmisà ancak kabul etmemis. Gerçekte bir daha teklif edilir mi? Teklif edilse kabul eder mi? kabul etse Türkiye ekonomisinde değişen ne olabilir? Kabul etse iyi olur ancak pek fazla bir şey değişeceğini pek sanmıyorum, nedense. Araba pek sağlam olmadıktan, yakıt sorunu ve yapısal bir çok sorunlar olduktan sonra şoför mü olmasını bekliyeceğiz, yoksa tamirci mi? Kaderimiz sana teslim, ne istersen yap desek, daha önce buna benzer bir başarısı var mıdır? Ulke ekonomisini daha önce yönetenlerle ne kadar anlaşabilecek (klas farkı!), özellikle inişli çıkışlı kararsızlıklar varken…. Yani bir çok sorular…. Hayırlısı olsun diyelim.

    • Daron un klasını bilemem ama imf yi türkiyeden kovmuş bir ekibe ayak uydurması beklenir en azından:)

      • Onun klasını (30-35 uluslarası ödülü ile) dünya biliyor. Kaliteli eğitim olsa Türkiye’den Acemoğlu gibi yüzlercesi yetişir. Eğitimi tabana yayamadıktan sonra işin kaymağını bir avuç elit tabaka yer neticede yurtdışına hizmet eder…. İMF’ye ihtiyaç kalmaması iyi de “kovmak” ne kelime! keyfine diyecek yok hani! Ekonominin keyfini bozan daha birçok sorun var. Üretim zafiyeti-cari açık abezliği… dolara bağımlılık içki-sigaradan beter!

  27. Fehmi Bey, her gün bir yazı yazabilmek çok güzel olsa gerek, eminim ki siz her gün bir çok yazı yazabilecek kapasiteye de sahipsiniz. Lakin sizden ricam arada yazın özleyelim , bekleyelim, heyecanlanalım, hangi konu üzerine yazarsanız yazın içinizde olanları biz okuyucularınıza tam aktarın. Biz okuyucularınız ile gerçek paylaşım sağlayın. Saygılar

    • Orhan pamuk da nobelli, eğitim/kültür bakanı filan olsun mu desek şimdi bi yığın sorun çıkar! Malum tarih bilinci biraz sakat hani…

  28. Bende İnce ve Akşenerin bakan yapılıp yapılmayacaklarını merak ediyorum.
    Seçim.gecesi ortadan kayıp olmaları İncenin yenilgiyi hemen kabullenmsını.
    Millet itifakının ortak C Başkanı adayınada gene ikisi karşı çıkmişlardı.Bütün bunların mantıklı bir nedeni olsa gerek.
    Bakalım makam vadedildi dedikudularının aslı varmi yokmu.

    • sayın Nurdan hanım biliyorum kendisine oy verenleri,FETÖ cüleri sayın İNCE çok kızdırdı anlaşılan sizi de çok kızdırmış nedeni malüm seçim sonuçlarını tartışmalı olmaktan çıkardığı için ”Adam Kazandı” dediği için yalana dolana başvuramadılar ülkeyi karıştıramadılar sayın İNCE planlarını bozdu başata FETÖ cülerin oylar çalındı,çalınıyor diyemediler klasik CHP davranışlarının önüne geçti sayın İNCE nin açıklaması onun için çok kızgınsınız sayın İNCE ye her türlü yakıştırmayı yaparsınız artık ilk defa CHP sayın İNCE yi aday göstermekle doğru bir iş yaptı aynı zaman da ilk defa CHP nin adayı seçim sonucunda doğru bir davranışta bulundu seçim sonuçlarını tartışmalı olmaktan çıkardı. ülkem adına sayın İNCE ye teşekkür ediyorum.

    • Nurdana: Kaybeden adaylara bakanlık vermek bence pek parlak bir fikir değil. Abd gibi gelişmiş batı demokrasilerinde ve bi zamanlar afganistanda ve ırakta görülmüş bir uygulamadır o ama bizde pek kabul görüceeni sanmam:)

Yoruma kapalı.