Kaşıkçı'nın öldüğü resmen açıklandı.. Sorular ise hala cevapsız…

43
Reklam

Suudlu meslektaşımız Cemal Kaşıkçı‘nın evlenebilmesi için gerekli bir belgeyi almak üzere uğradığı ülkesinin İstanbul’daki başkonsolosluğunda hayatını kaybettiği kesinleşti. Önce Suudi Arabistan medyası ölümü duyurdu, ardından ülkenin başsavcılığı kısa bir açıklamayla bilgiyi doğruladı.
Başsavcılığa göre, ağız dalaşı yaşanmış başkonsoloslukta, sonra tekme-tokat faslı gelmiş ve Kaşıkçı o esnada hayata veda etmiş…
Resmi açıklama bu.
Allah rahmet eylesin.

İki kişi görevden alındı, 18 kişi gözaltında

2 Ekim günü meydana gelen olay hemen ardından gündeme taşındığında böyle bir açıklama yapılmış olsa kimseden fazla bir itiraz gelmeyebilirdi; ancak aradan 20 güne yakın bir süre geçmiş ve sürekli inkara dayalı açıklamalar yapılmışsa resmi duyurunun kuşkuyla karşılanması kaçınılmaz.
Nitekim, saat farkı yüzünden bize gece yarısına doğru gelen haber ABD’de akşam saatlerinde duyulduğunda, olayı başından itibaren yakından izleyen siyasilerden bazısı resmi açıklama hakkında kuşkularını ifade etti.
“Olayın aslı bu kadar basitse neden şimdiye kadar açıklamaktan kaçınıldı” kuşkusu bu.
Haklı bir kuşku.
Başsavcılığın açıklamasıyla eş zamanlı bir başka açıklama da Kral Salman‘dan geldi. Kendisine veliaht ilan ettiği oğlu Muhammed bin Salman‘ın yakın çevresinden iki ismin olayla irtibatlı görülerek görevlerine son verildiğini duyurdu Suud Kralı.

Görevden alınan Gen. Ahmed al-Assiri..

Görevden alınan iki isimden biri ülke istihbarat örgütünün iki numarası Gen. Ahmed al-Assiri, diğeri de Saray’da medya ile ilişkileri koordine eden Suud al-Qahtani
Ölümden doğrudan sorumlu tutulan bir isim henüz yok. Suud medyası 18 kişinin olayla ilgili görülerek gözaltına alındığını bildirdi, ancak şu ana kadar hiçbir isim açıklanmış değil.
Kaşıkçı‘nın öldüğü resmen açıklandığına, olayla ilgili iki isim açığa alındığına, 18 kişi gözaltında tutulduğuna göre konu kapanmış oluyor mu?
Elbette olmuyor.

Cevapsız sorular

Gazeteciyi belge için İstanbul’a yönlendirmek cinayetin önceden planlandığını akla düşürüyor. Diplomatik bir temsilcilikte, işini görmek için orada bulunan ülke vatandaşı ile önce ağız dalaşı ve ardından tekme-tokat kavga normal sayılabilir mi? Ölümü getiren Kaşıkçı‘nın aldığı darbeler miydi? Silah da kullanıldı mı? Gerçeği açıklamak için 20 güne yakın bir süre, başkonsoloslukta kapsamlı forensik araştırma ve sürekli yalan açıklamalar neden gerekti?
Daha önemli soru da şu: Cemal Kaşıkçı‘nın cesedine ne oldu?
Cinayeti işleyenlerin misafiri oldukları ülkeye -Türkiye’ye- saygısızlıkları da unutulmamalı. Kaşıkçı‘yı İstanbul’a yönlendirip öldürenler Türkiye’de bu eylemlerinin üstünün örtülebileceğini düşünmüş olmalılar. Bu büyük bir saygısızlık.
ABD’nin önemli bir gazetesinde köşesi bulunan bir gazeteciye reva görülen bu akıbet akılda tutulduğunda, Suudi Arabistan’ın yönetici kadrosunun Kaşıkçı kadar ön planda olmayan muhaliflerine sessizce neler yapabileceklerini de düşünmek gerekiyor.
Muhalif prenslerin yaşadıkları ülkelerden kaçırılarak Suudi Arabistan’a getirildikten sonra ortadan kayboldukları, sivri dilli ve keskin kalemli gazetecilerin cezaevlerine tıkıldıkları bilinen uygulamalar.
Gözler bundan sonra daha fazla Suudi Arabistan’da olacaktır.
Bir de tabii ABD’de.
İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin hacmi yüzünden, Donald Trump yönetimi, Suudi Arabistan’ın yanlış uygulamaları karşısında sessiz kalmayı yeğliyordu. Kaşıkçı cinayeti bu politika yüzünden yanlışlıkların nereye kadar vardırılabileceğini bütün dünyaya gösterdi.
Kabahat iki kişiye yüklenerek bu işten sıyrılmak artık mümkün gözükmüyor. Suudi Arabistan’dan başlayarak diğer Körfez ülkelerine, oradan bütün İslam Dünyası’na yayılacak biçimde, medya özgürlüğünün tam anlamıyla sağlanacağı yeni bir anlayışa ihtiyaç var.
Washington Post‘ta ölümü sonrası yayımlanan son yazısı ile Arap Dünyası için özgür medya temennisinde bulunan Cemal Kaşıkçı‘nın meslek şehidi olarak kaybı yolu açmalı ve bu sağlanıncaya kadar da ısrarlı olunmalıdır.

Suudi Arabistan, nereden nereye?

Kral Faysal Kudüs müftüsü Emin el-Hüseyni ile..

Suudi Arabistan, tahtta Kral Faysal‘ın oturduğu dönemde, henüz büyük maddi imkanlara kavuşmamışken -petrolün varili birkaç dolardı- İslami konularda hassasiyet gösteren bir ülkeydi. 1969’da Mescid-i Aksa‘ya yönelik kundaklama olayı sonrasında İslam Dünyası’nı ayağa kaldıran, petrol boykotu ile Batı’yı sarsan ülkeydi Suudi Arabistan.
O dönemden Kaşıkçı olayı ile anılan bir ülke haline gelmek ne hazin.
Henüz bütün sorulara cevaplar alınmış değil. Kapsamlı açıklamalar beklemek hakkımız. Suud yönetimi bunu yapmaya yanaşmazsa, Türkiye, Cemal Kaşıkçı’nın hayatına mal olan olayla ilgili kendi bilgilerini dünya ile paylaşmalıdır.

Cemal Kaşıkçı olayı ile ilgili önceki yazılarım:

1. Cemal Kaşıkçı olayında bilinmeyenler… Tam bana göre bir olay bu…
2. Mükemmel infaz yoktur… ‘Vardır’ diyenler CIA ve Mossad’a sorabilir… İşte gerçekler…
3. Erdoğan neden ‘sivrisinek’ dedi? ‘Kaşıkçı Olayı’ için Türkiye’nin seçilmesinin bir sebebi var…
4. Cemal Kaşıkçı olayı ile Agatha Christie arasında ne ilişki var? Var elbette…

5. Cemal Kaşıkçı olayı üzerindeki sis dağılırken… Ben yıllar önceki başka bir olayı hatırladım…

6. Kaşıkçı için her gün senaryo yazılıyor… Hangisi doğru, hangisi yanlış…
7. Kaşıkçı gazeteciydi, Brunson da dinadamı.. Onların durumuna gösterilen ilgi bizi düşündürmeli…

8. Kaşıkçı olayı giderek ‘komplocu’ yaklaşımlara zemin hazırlıyor.. Farkındasınız değil mi?

Reklam

ΩΩΩΩ

Reklam

43 YORUMLAR

  1. planlı programlı bir cinayet bence adamı öldürdüler sonra parçalara ayırıp büyük kıyma makinesine de öğütüp sonrası malum, nasıl bir dünya insanın kanı donuyor allah belanızı versin .

  2. Sermaye’nin yeni oyunu
    Sermaye ekseriyet demokrasisini dünyaya getirerek Dolar’ı ile istediği kimseleri seçtirdi. Demokrat Parti böyle iktidar olmuştu. Kendisine alt yapı yapılması için kredi verildi. O Türkiye’yi tarım döneminden sanayi dönemine geçirdi. 54’te krediyi kesti. Yetmedi 60 darbesini yaptı, Menderesi astı ama Demokrat Parti’yi yok edemedi. Sonra İslami partiler geldi. Dünyada askerler dini benimsediler. Sonunda demokrasiye son verme kararı verdi.
    Şimdi halkı diktatörlere alıştırıyor. Türkiye’de Meclis etkisiz hale getirilmiştir. Üniversitelerde seçim kalkmış yerine atamalar yapılmakta ve üniversiteler okullara dönüştürülmüştür. Artık tek kişi yönetmektedir. Yalnız Türkiye’de değil tüm dünyada halkın desteklediği diktatörleri iktidar etmiştir. Şimdi sıra onları bertaraf edip kendi adamlarını diktatör etmektedir.
    Kaşıkçı örnek öldürmedir. Sermaye diyor ki “Beni dinlerseniz kurtulursunuz yoksa sonunuz Kaşıkçı’nın sonu gibi olur.”
    Bu husus önce Erdoğan tarafından kavranmalıdır. Tüm dünya yöneticilerine Erdoğan anlatabilir. Önce Dolar yerine bir günde Altın bonosuna değiştirebilir. Kırgızistan’da denedik. Akayev başardı. Dünya bunu kolayca başarır. Böylece Sermaye kendi oyunu içinde boğulup gider. Dolar’ın peşine takılanlar, Nuh’un oğlu gibi dağa sığınmaktadırlar. Mckinsey dağı onları kurtaramayacaktır.
    Erdoğan’ı kurtuluş gemisine davet ediyorum.

  3. S.arabistan rejimi yaz aylarından önce vatandaşlarına türkiyeye seyahat etmeyin -tabii ki güvenlik gerekçesiyle- diye uyarıda bulunuyordu; malum yaz mevsimi sıcak geçecek falan da deniyordu… Türkiye yazı iyi kötü atlatmıştı ama anlaşılan merhum kaşıkçı biraz gecikmeli de olsa kralın bu seyahat yasağını delmenin bedelini ödemişe benziyor! Türkiye belki yanıp kavrulmadı ama suud rejimi kendi koyduğu yasağı delen bir vatandaşının türkiyede can güvenliğinin olmadığını cümle aleme kanıtlamış oldu:) şimdi bizim bir yetkilimiz çıkıp “sağlık ya da can güvenliği nedeniyle hac ve umre ziyaretleri durdurulsun” dese nasıl bir tepki oluşurdu? Öyle ya, kabenin etrafındaki gökdelen inşaatlarından birinin vinç kulesi -allah muhafaza- müminlerin üzerine devrilse, ya da çıkan izdihamlarda hacı adayları ezilip gitse… Bu türden bir safari biletine kim binlerce dolar ödemek ister ki? Hac paralarıyla krallığın kirli işlerini finanse etmek caiz midir didem hanım?

    • Soruyu soranın teknik olarak önce soruyu düzeltmesi gerekir.
      Hac paralarıyla krallığın kirli işlerini finanse etmek doğru mudur diye sorulursa herhangi bir kişi bu soruyu cevaplayabilir. Mesela ben.
      Lakin mevcut haliyle
      Hac paralarıyla krallığın kirli işlerini finanse etmek caiz midir diye sorulacak olursa bunu herhangi birisi cevaplayamaz. Mesela ben.
      Fıkıh alanında yetkili birisinin cevaplaması gerekir.

  4. Aşağıya kopilediğim haberde Suudiler olayi aydinlatmiş, iyi hoşda Kaşıkçinin cenazesi nerede?
    Bu olayda birileri gene kahramanlaştirliyor.
    Bu tip olaylarin zamanlamasida mükembel, her zaman seçım dönemlerine rast geliyor.
    Dün gene bir Rus bayan casusunu yakaladilar ABD seçimlerine Trum lehine siber saldirilari yaptıği için.
    Rahmtli Kaşikçiyi öldurenleri yakaladi iseler neden cansiz bedeninin yeri halen açiklanmiyor?
    Yoksa cenazeyi Arapisdandan yola cikardilarda ordan gelmesinimi bekliyorlar.
    Suudilerin açiklamasina bakinca her sey konsolukta olmuş! Peki konsoloslukta oldu ise cenazeyi nasil yok ettiler?
    Acaba konsolosluktan Ciddeye gizli tünelmi kazmişlar?
    ×××××××
    Haber
    Suudi Arabistan’dan flaş açıklama: “Bir kişi Kaşıkçı için İstanbul’a gitti”
    Suudi Arabistan’dan yeni bir Cemal Kaşıkçı açıklaması geldi.
    Açıklamada “Ön soruşturmanın neticesinde; Cemal Kaşıkçı’nın ülkesine dönebileceğine dair bazı bulgular bulunduğundan bir şüphelinin, Cemal Kaşıkçı ile görüşmek üzere İstanbul’a gittiği tespit edilmiştir. Suçlular Suudi Arabistan’daki mahkemelere intikal ettirilecek. Gözaltındaki 18 Suudi vatandaşının soruşturması sürüyor. Olayla ilgili gerçekler açıklanacak denildi.

  5. Yorumcuların çoğunun bu cinayet sebebiyle Türkiye’nin bundan nasıl bir maddi menfaat devşirebilir diye yazmaları, Kaşıkçıyı öldüren katiller kadar tiksinti verici. Vah insanlık, vah müslümanlık.

    • *******
      …..
      İnsan bir kere ölür
      İnsanlık baki kalır
      Ölenle ölüm olmaz
      İsteyen ibret alır
      Ölüm en büyük ibret
      Hiç ölmemektir niyet
      Ölenle ölüm olmaz
      Metin ol, biraz sabret
      Hayat, yaşam filimdir
      Yaşarsan, bu azimdir
      Ölenle ölüm olmaz
      Kalan sağlar bizimdir
      Zaman yok, kaybedecek
      Hak’tır hüküm verecek
      Ölenle ölüm olmaz
      Hayat devam edecek….
      ……
      *******

    • *******
      …..
      İnsan bir kere ölür
      İnsanlık baki kalır
      Ölenle ölüm olmaz
      İsteyen ibret alır….
      Ölüm en büyük ibret
      Hiç ölmemektir niyet
      Ölenle ölüm olmaz
      Metin ol, biraz sabret
      Sen de bir gün ölecen
      Hanya-konya görecen
      Ölenle ölüm olmaz
      Cezan neyse çekecen
      Hayat, yaşam filimdir
      Yaşarsan, bir azimdir
      Ölenle ölüm olmaz
      Kalan sağlar bizimdir
      Zaman yok, kaybedecek
      Hak’tır hüküm verecek
      Ölenle ölüm olmaz
      Hayat devam edecek….
      ……
      *******

  6. Washington postta yayınlanan, Kareem Fahim ve John Hudson imzalı yazı CB Erdoğan’ın Kaşıkçı cinayetinde Suuda en fazla baskı yapan tek kişi olduğunu ve suuddan yarar sağlayacak talebinin olduğu yönünde bir emare olmadığını anlatıyor.
    Yazarlar, yazının tamaminda Erdoğan’ı fazlasıyla övmüşler.
    Ülkemiz adina beni sevindiren bir yazı bu.
    Bir zamanlar
    Özellikle iç meselelerimizle ülkemizi konu edinen yazılarda da CB Erdoğan’ı böyle övmeselerde takdirlerini ifade eden yazılar okuyorduk.

  7. 18 gün sonra Kaşıkçı’nın konsoloslukta yaşanan bir arbedede öldüğünü söylemek olayı takip edenlerin aklıyla alay etmek demektir. Olaydan sorumlu tuttuğun bir kaç kişiyi de idam edince ortalık pir u pak hale gelir. Sonra gelsin sıradaki…

  8. Bayağılaşmak, donuklaşmak, kokuşmak ve insanlıktan her geçen gün biraz daha uzaklaşmak …
    Ne bekliyoruz ki;
    -Canlara kast edilirken
    -İslamın, şahısların ve milletin varlıkları bir bir elden giderken
    -Yıllardır vermiş olduğu emeklerin karşılığını almanın umudunu kaybeden öğretmen canına kıyarken
    -Masum çocukların yüzlerindeki gülümseme yok edilirken
    Bu durumda elde edeceğimiz tek mutluluk, %100 artan dolar kurundaki %25 lik sezon indirimidir.

  9. Sonuçta bir iki şey daha ilave edecektim. Bir süreliğine ara vermeden önce aşağıdaki iki konuyu da ilave etmiş olayım:
    1) Trump gerçekten iyi bir insan ise Kaşıkçı’nın son yazısında değindiği ve Kaşıkçının ifade ettiği gibi kendisi kadar değerli bir yazar olan “Suudi yazarı Saleh el Şeyhi”yi MBS zindanından çıkartır, Kaşıkçı’nın Washington Post’ta boş kalan çalışma masasına getirtir. Bu onun için hiç zor bir şey değil.
    2) Trump gerçekten Türkiye’ye bir dost ise ve bir nebze de olsa son altı ayda Türkiye’ye dolaylı olarak verdiği ekonomik zararları telafi etmek istiyorsa, MBS’a da ABD’de yapmağa vaadettiği 450 milyarlık yatırımın yarısını Türkiye’nin ekonomik krizden çıkması için gerek hibe yollu ve gerekse düşük faizli kredi / üretime yönelik yatırım yapmasını şart koşar.
    Sn Erdoğan da bu konuda MBS’nın kendisine Türkiye açısından yardımcı olacağını bir mutabakat ile böyle bir teklife sıcak baktığını Trump’a bildirmesi gayet yerinde olur. Hakkıdır da MBS’in Kaşıkçı’nın kanını buladığı yer Türkiye. Bunun da bir bedeli olmalı.

  10. SUUDİLER Dünya ile alay ediyor. Elbette haklılar. BAŞ haraççıları ve bu olaydaki suç ortakları
    ABD, ortada bir şey olmamış gibi, “ABD’nin mallarını SUUD’a satmıya devam etmesi için SUUDi Arabistan ile bu katil hadisesi yüzünden arayı bozamayız”, diyebiliyor, Başkan Trump. Al sana iki örnek : Bir Krallık, bir demokrat ve İnsan (olmıyanların) haklarına saygılı 2 ülke. Bunlar da insan. Al birini, vur diğerine. Yaşasın demokrasi, yaşasın krallıklar. İşte İslam, işte Hristiyan, işte din, işte dinlerarası diyalog. İşte, dünyanın getirildiği nokta. Martavallara kanmayıp, ülkeni, halkını, dinini koruma, temiz tutma zamanı
    Olay, bu kadar basit, vak’a-i adiyeden bir suç ve arbede imiş ! Peki bu kadar basit bir olaydı da, AÇIKLAMAYI 3 hafta bekletmenin anlamı ne ? Merhumun cesedi nerede ? Olsa olsa, Mısır’a giden uçak götürmüş olabilir (mi ?) O kadar Konsolosluk çalışanı hiç mi duymamış, arbedeyi ? Civardan kimse de duymamış ! Ayrı ülke toprağı olduğu için ! polis de çağırılmamış ! Kimin göleği yırtılmış veya kan olmuş ?
    Gazeteci, ABD’den niçin Turkiye’ye yönlendirildi, postalandı ? Manidar, demiştik.
    “Olur, böyle vakalar, Türk polisi yakalar”, demişler. Yakalamadı ise de payına ne düştü ? Aynı olay, T.C tarafından Suudi Arabistanda veya ABD’de yapılsaydı, nasıl bir (çok) gelişme ile karşılaşırdık ? İtliğin bini bi para olurdu, şüphesiz.
    Peki, bu olaydan, Türkiye’nin payına neler düşecek ? Müsbet mi, menfi mi ? ABD, şimdilik, daha evvel belirttiğimiz gibi, 100 milyon Dolar avansını peşinen aldı, cebine koydu. Bundan sonra ne olacak ?
    Peki bu Suudi yönetimi, bu işi alışkanlık halinde sürdürecek mi ? Mısır’da Enver Sedat’a yapıldığı gibi, Selman ailesine de bir iş beğendiren çıkar mı ? Kaşıkçı sülalesinden arta kalan var mı ?
    Onların tavrı ne olacak ?
    Dünya karıştırıldıkça karıştırılıyor ? Bakalım, iş, robot insanlara, yahut, Ye’cüc ve Me’cuc’e mi kalacak ? Büyük planda, küresel program ne türlü yapılıyor ? Allah’ın hesabı ne ? Yaşıyanlar görecek

    • Tebrik ederim, suçlunun “dinler arası diyalog” olduğunu hemen bulabilmeniz muhteşem. Eksik kalan “paralel yapı” ve cemaat kısmını lütfen ekleyin.

      • Suudi gazetecinin öldürülmüş olamayacağı, deliller eşliğinde kaçırılmış olabileceği üzerine yaptığınız fevkalade isabetli çıkarımlarınızdan sonra bir de bu konulardaki yorumlarınızı da olaylar ve konular arasındaki son derece başarılı ilişki kurma yeteneğinizi kullanarak delillerle paylaşsanız, Sayın Serdar ve biz de aydınlansak keşke mösyö Kaçan pardonnez moi mösyö Çakan. Şimdiden teşekkürler.

      • Mösyö koçan, küfür tek millettir! Kaşıkçının müstakbel eşi fetöcü çıkmadı mı zaten? Gerçi arabistan basınına göre tam bi kadın bile değilmiş ama neyse…

      • Pek sevgili Harman ,
        Lütfen bu platformu başka yerlerle karıştırmayın. Benim önceki yazılarım orada duruyor ve ne dediğim açık. Ben gazetecinin öldürülmediğini asla yazmadım, başlangıçta kaçırıldığını düşünüyordum, başka birçok kişi de aynı kanaatteydi. Daha sonra gelişen olaylarla “amaç muhtemelen kaçırmaktı ama öldürüldü ve tablo karıştı, Suud’dan onbeş kişi gelip konsoloslukta adam öldürmeyi baştan planlamaları pek akla uygun değil. Muhtemelen kaçırmaya Türk istihbaratının onayı vardı, şimdi delil karartıyorlar” diye özetlenecek bir yaklaşımım vardı ve hala aynı yerdeyim.
        Sahi sizin şu ses kayıtları vs. nerede? Bir de Suudları ne fena köşeye sıkıştırdık? Elde var sıfır delil.
        Bir de başka dillerle/milletlerle dalga geçmen ne seviyede olduğunuzu gösterir. Keşke iyi Fransızca bilen birkaç yandaş olsaydı. Ne gezer.
        Pek sayın Gayret,
        Bu saçma iddiaları ciddiye alacak değilim. Kimse de almıyor zaten. Müsaade edin Sayın Serdar cevap verebilir.

        • Sayın Çakan,
          Önceki ve önceki yazılarınız hakkında yeterli kanaatim var hiç tereddünüz olmasın.
          Suudi gazeteci konusu geçti telafisi zor. Takdir edersiniz ki sorduklarım farklı.
          Başka dillerle/milletlerle dalga geçtiğim sizin için bile fazla zorlama olmuş. Madem seviyeden söz açtık ben hava bulutlanıyor dedim. Ördek demedim kaz demedim. Keşke muhaliflerin de kaba saba dalga geçmek yerine ince bir espri anlayışı olsaydı. Ne gezer.

  11. Resmi açıklamayla olayın izahatı hiç tatminkar değil. ABD kongre üyelerinden bazıları için de bu böyle. Suudiler başından beri olaya yalanla başladılar. Konsolos yalancı, MBS yalancı işin içinde birden fazla katil var. Pompeo Riyad’a gittikten sonra kabul edilebilir bu senaryoya karar verildi, sanki. Bu şekilde bir kabul makul bulundu. Resmi açıklama için 3 gün mühlet verildi. Ama daha o süre dolmadan resmi açıklama geldi, kafalarına yattı. Neymiş, Kaşıkçı konsolosluk binasına gittiğinde oradaki Suudi vatandaşlarla kavgaya girişmiş! Sonu feci ölüm! Şeriat kanunlarının hüküm sürdüğü bir ülkede, kralın/liderin bilgisi olmadan bazı Arap görevlilerinin böyle başına buyruk bir işe girişebilmesi mümkün mü? Normal bir aklın kabul etmeyeceği bir durum…
    Cesedi yok! Ölüm sebebi bu kavga olayı ise, dayak yemiş Kaşıkçı’nın cesedini veremez mi Saudi yetkililer? İnandırıcı olmak açısından, ileri sürülen sebep gerçek bir sebepse, eveleyip gevelemeden bunu yapmaları hala mümkün. Bir muhalif olarak, Kaşıkçı bu kadarını yapacak kadar gözü dönmüş olabileceklerini hesap edemedi herhalde. Keşke Konsoloslukta aynı anda işi olabilecek bir kaç amerikalı veya yabancı bulup onlarla gitme konusunda bir formül düşünerek biraz tedbirli gidebilseydi. Aslında özelliği olan bir ABD vatandaşı, gerçekten önemli biriyse mutlaka onlar da bu tedbiri almış olabilirlerdi. 4-5 gün önce gelişmeleri dış basında okuduktan sonra ümidimi tamamen yitirmiş, burada ona ilk rahmet dilemiş kişi olmuştum. Resmiyet kazandı madem, tekrardan Allah rahmet eylesin! Kaşıkçı hak, adalet ve hürriyet uğruna vazifesini yaptı, kendini feda/kurban etti. İnancım o ki Allah ta aynı İsa Peygamberimiz gibi onu huzuruna kabul etti (bu nihai analizde, madalyonun önemli bir yüzü-Trump ve MBS istedikleri kadar kendi bencil hesapları içersinde olsunlar).
    Öyle görünüyor ki Trump eveleyip geveleyecek, sonunda Saudi MBS’in ABD’de yapmağa vaadettikleri 450 milyar dolarlık yatırımın hatırı için işi tatlıya bağlayacak. 100 milyon doları Pompeo Riyad’a henüz gitmeden istediler, onlar da suçluluk psikolojisiyle anında yolladılar. Bir ara Trump ta MBS’e fazla yüklenmeyin” şeklinde bir şeyler demişti, neticede para babası bir dostları.…
    Kuran’da Allah’ın buyurduğu gibi “Suçsuz bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmek” kadar ağır bedeli olan bir günah! Birbirinin gözünü oymakta, birbirine eziyet etmekte olan “ezberci müslümanlar” bunu ne derece kaale alıyor ki ezbere giden bir hristiyan Trump insanlık adına kaale alsın. Hristiyan etiği neticede Para ve Piyasa tanrısına/kapitalizm tanrısına endeksli bir etik anlayış! Pusulayı şaşırmış bir Türkiye’yi de kendileri açısından bununla yola getirmeğe çalışıyorlar.

    • Sn. K.hakan, şeriat kanunlarının hüküm sürmediği ülkelerde de kralın/liderin bilgisi olmadan bazı arap ya da arap olmayan görevlilerin böyle başına buyruk işler yapması pek görülmez zaten! Bilmiyorum biraz fazla mı ezbere kaçıyoruz…

      • Tabii ki ezbere kaçıyorsun….
        Şeriat kanunlarının hüküm sürdüğü bir ülkede ne çeşit olursa olsun suç oranlarına bir bakıver. Suç olarak misal ararsan çok, durup dururken o konuya girmek istemezdim. Ancak davet ediyorsun adeta. Rüşvet ve yolsuzluk ile haksız para veya nefsine avantaj temini konusu, hem de görülmemiş çap ve yaygınlıkta başına buyruk/işine geldiği gibi hareket etme konusu. Türkiye’nin geri kalmasına katkıda bulunan önemli bir konudur bu. Kültürüne, ezberlerinin arasına bunu da engaje etmişsin. Üstelik tabandan çok tavanda sorun var. Bilmem anlatabildim mi? Anlamadıysan aklını çalıştıracak, düşünmeni sağlayacak yeni örneklerle konuya devam edilebilir, yani….

        • H.k. sen bu bozuk türkçeyle neyi nasıl düşünüyorsun bilmiyorum ama ona buna akıl sentez bilmem ne macunu tarif edeceğine en iyisi kıytırık şiirler yazmaya devam et daha iyi:) yoksa hamzanın yorumları bile daha okunası!

          • Bilemezsin çünkü aklın kesmiyor. İman konusu da yazdıklarına bakılırsa oldukça şüpheli. Neyin ne olduğuna ne yazacağına sen mi karar vereceksin. Diğer yazanlar arasında yazdıklarımı zaten hiç okuma. Ayarı bozuk araba dingili gibi gacırtı yapmaktan kurtulmuş olursun!

  12. Bu olaydan Doğu medyasının çıkaracağı derse Fehmi bey işaret etmiş. Son derece doğru bir nokta. Burada batı medyasının çıkaracağı ders eksik kalmamış mı? Bir kişinin ölümü trajedi milyonların ölümü istatistik gerçeğini bir kez daha gözler önüne seren batı medyasının alacağı, hiç mi bir ders bir işaret bir nükte bir ufak sitem de mi yok? Bir gazetecinin ölümünün siyasi malzeme edilip bunun üzerinden çıkarlar sağlama yarışına girmiş, Filistinde arakanda Irak’ta Suriye’de Ortadoğu’da Afrikada milyonların ölümünü soğuk haberler olarak sunan medyaya söylenecek hiçbir şey yok mudur?
    Gazetecilerin ve din adamlarının kendi çıkarlarına kendi söylemek istediklerine odaklandıkları kendi hesapları doğrultusunda olaylara baktıkları bir zamanda ysşıyoruz. Doğuda gazeteciliğin bir parça aklı batıda bir parça yüreği olsaydı çok daha güzel bir dunyada yaşıyor olabilirdik. Alimin (aydının) ölümü alemin ölümüdür.

  13. ”…Türkiye, Cemal Kaşıkçı’nın hayatına mal olan olayla ilgili kendi bilgilerini dünya ile paylaşmalıdır.” Buna inanıyor musunuz Sn. Koru? Peki, bu kanaate varmadan önce ‘Türkiye bu olayla ilgili bildiklerini neden uluslararası kamuoyuyla zamanında paylaşmadı’ sorusunu sormamız gerekmez mi?..hem de Suud’un ülkemize yapmış olduğu ”saygısızlığa” rağmen…
    Sanırım sorulması gerekli bazı soruları atlıyorsunuz!
    Mesela; Kaşıkçı’nın ne şekilde, kim tarafından öldürüldüğünden ziyade; ‘ne için öldürüldü’..ABD bu olayla, Kaşıkçı’nın, sadece ülkesindeki önemli bir gazetenin muhabiri olduğu için mi ilgileniyor..Kaşıkçı üzerinden Suud ile arasındaki -aracı olarakta ülkemizin bir yerinde olduğu- pazarlıklar da neyin nesi? gibi sorulara verebilecek cevabınız olmalı. Okuru/nuzu bilgilendirmeniz açısından..Nasıl olsa, kendi başınıza bir BASIN görevi ifa ediyorsunuz.
    Ben bölgede cereyan eden olayların siyasi neden ve sonuçlarını merak ediyorum.
    – ABD İran’a ambargo uygulama hazırlığında,
    – ABD, ülkemize ekonomik operasyon çekiyor,
    – ABD, Trump’a, Suudi Arabistan da ”kılıç dansı” yaptırdı, yetmedi Kaşıkçı cinayeti üzerinden köşeye sıkıştırdı ve Türkiye pazarlıklarda ara bulucu rolünde,
    – ABD, bölgede cirit atarken, Suriye’de aslan kesilen Rusya/Putin, bu hengamda sırra kadem bastı, ortalarda görünmüyor.
    ABD gücünün zirvesinde ve olanca hışmıyla bölgeye müdahale ediyor. Rusya, Trump’ın seçilmesine yardım ederek bunu mu murat ediyordu acaba? Yani, ABD’nin bölgeye hesapsız müdahalelerine çanak tutarak, bölgede kendi nüfuz alanını genişletmeye çalışmak gibi…
    Kaşıkçı cinayeti puzzle’ın bir parçası kuşkusuz..bakalım önümüzdeki zaman dilimlerinde hangi parçalarıyla karşılaşacağız?

    • Hasan bey Taha Kivaç veya F Koru fark etmez, TC yerine Batılı herhangı bir ülkede yaşasidi! Bildiklerini yani olayın geçmişinden başlayarak her gün bir pazılıni şimdiye kadar çoktan tamamlamiştı.
      Hemde herkesın anlayacağı bir dille.
      Eğer Kaşıkçının Turkiyede dostlari olmasa idi (gerçi onun eceli gelmiş) başına bunlar gelirmiyidi.
      Bence şehit gazeteci güvendiği dağlara kar yağdiğini öldürülürken iyi anlamiştır.
      Esas benim bir türlü anlayamadığım onun nişanlisinin tavrı, olayin basına yansımada geç kalınmasi ve hemen katilleri aninda ilan edilmesi, ayricada saatınin cinayeti rikort etmesi.
      Sanki kavga ettikleri süsü verilmek için kullanima sunulmuş.

  14. Şöyle mi, böylemi oldu. Ne önemi var. Zararı İslama oldu. İnsanların ürkmesi hayvanların ürkmesinede benzemez.
    Mübarek toprakları, İnsanlığın, Müslümanların, Yüz karası Katiller bunlar.
    Allahtan korkmayan, Kuldan utanmayan, İnsanlığı kalmamış Canavar bunlar.
    Bunlar kaşıkçıyı değil, Kabeyi yıktılar, Kur’anı yırttılar, Mescidi nebeviyi kirlettiler, Müslümanlığa pislediler. Bunlar PKK gibi anarşistler
    Başka sebepler aramayın. Başkalarını ima edipte günaha girmeyin. Suizan etmeyin
    Sert muhalif konuşmalarına tahammül edemeyip, adamı harcadılar.
    Adama yazık oldu
    Olan, Mübarek yerlere oldu.

    • Zekerya bey, belki beşer arkadaşa ayıp olacak ama bizde eski bi söz vardır hani: tahtadan maşa, araptap paşa olmaz diye, o hesap. Kerbeladan beri birbirini yemiş bedeviler! Bizde de fetöcüler çıktı ya işte, aynı soyun ……

  15. AT GÖZLÜĞÜ TAKMIŞ BİRİNE KISA MEKTUP
    Sebep olmadığı bir cinayette , Türkiye devletini ve cumhurbaşkanını bu cinayeltle ilişkilendirmek çok büyük utanmazlıktır , arlanmazlıktır . Utanmasanız cinayeti Türkiye Devleti işledi diyeceksiniz . Bu olayda bizim başkan ETKEN değil EDİLGEN durumda . Anlayana tabi . At gözlüğü takana değil söylediklerim. Cinayetin asıl faili TRUMP ,’ın temsil ettiği ABD , İsrail ve Suudi yönetimi iken bu düşmanlık niye ? Devletsiz olanlar devletimize saldırmasın . Vatansız satılmışlar zırlamasın. Yeter artık .

      • Biraz da KAŞIKÇI nedeniyle devlete ve devleti temsil eden kişiye saldırana bir fiske söyle de adam diyelim sana.

    • Çok ilginç, kimse böyle bir iddiada bulunmadı ama Sayın Sahib-ül Memleket (İnsaf-ül Beşer diye kendini takdim buyurmuş) pek bir alınmış. “Hava bulutlanıyor” diyene “bana ördek dediniz” durumları anlaşılan. Kendileri vatanın sahibi oldukları anlaşılan beyimiz müsaade buyurursa bir kaç soru soralım. 1-Başkanı bu cinayetle ilişkilendiren kim? Şu ana kadar böyle bir yorum olmadı da. 2-Başkan’ın adamları (Türk İstihbaratı) bu işten haberdar mıydı? Daha önce bu şüphenin nedenlerini yazdım 3-Türkiye’de yandaş basın “tazı tut” derken niye Hükümet “tavşan kaç” diyor? Hani ses kayıtları vardı vs, neredeler?
      Bir kişi veya grup “vatan millet” edebiyatı yapıyorsa anlarız ki başka bir şeyleri daha götürüyorlar. Lütfen tehditlerinizi yazarken “vatan ve devlet”in tapusunun numarasını da verin ki sizin olduğunu anlayalım.

      • Yorumları iyi oku sonra yazma zahmetine katlan. Hatta at gözlüğünü önce sen de bir kenara koy bence. Tüm satır aralarını incele . İncelemeni bitir , öyle cevap yaz.

      • Bulmuşsunuz gariban suriyeliyi, vur abalıya mı yapıyorsunuz? Beşer arkadaş sen aldırma onlara, hakan k. mi, hakan kaçan mı artık her neyse…

        • Hiç lüzumu yokken adıma sürterek “araba dingili” gibi bir gacırtı da burada çıkarmışsın. Bunu ne zaman görsem sana bu şekilde veya bir başka şekilde hatırlatacağım….

          • Hakan k. Kusura bakmayın galiba bi yanlış anlama var, ya da ben nickleri karıştırdım:( size veya diğer arkadaşa bi sözüm olmaz; ben şu şair mi kimyager mi olduğunu anlayamadığım h.k. rumuzlu arkadaşa yazmıştım!

          • Anlayabilmen için daha iyi okuman gerektiğini de anlamağa çalış. Sataşma yoluyla kişilerle değil fikirlerle uğraş. Burasının sataşma platformuna çevrilmesine en büyük katkısı olan sensin. Kaliteyi düşürme. Varsa bir fikrin, teklifin efendice yaz.

  16. Kaşıkçı yüzünden Suud dan uzaklaşacak değiliz, terörle mücadelede Arapların desteğine ihtiyacımız var diyen Trump ve MBS Elele tutuşup Arap çöllerinde terörist! kovalayacaklar, Yemen’de Suriye’de kovaladiklari gibi. Buraya kadar anladım da, baş danışman İlnur Çevik in ağırdan alarak Suuda yardımcı oluyoruz açıklamasıyla kastettiği yardımın ne olduğunu anlayamadim, cinayetin açıklanmasını geciktirmek yani yardım bundan mi ibaretti.
    Oysa sn Fehmi Bey’in ve biz okurlarininda Suud ile ABD arasında yapılan pazarlığı bozması yönünde beklentilerimiz vardı.

  17. Bazen aleyhte görülen hadiseler aslında bir planın parçasıdır .
    Bu kadar basit olamaz.
    Üzerinde uzun zaman bilge insanların çalıştığı büyük senaryo.
    Yer seçimi müthiş.
    Olayın gelişimi özellikle Dünya kamuoyunu odaklandırmak için planlanmış.
    İlk bakışta Suud lider V. SELMAN I zor duruma düşürecek zannediliyor.
    Oysa büyük iş kotarılmakta.
    Bu vahşiliği tartışılmaz hadise, sonunda yönetimin rakip belleyip daha önce çetelesini tutuğu kritik görevdeki
    kişilerin üzerine yıkılacak.
    Bundan daha güzel bir olay olur mu V.Selman için.
    Adeta onun iktidar ini pekiştirmek ve otoritesini sarsılmaz hale getirecek yolların taşları döşeniyor.
    Bu vahim olaydan kaç büyük avantaj sağlanacak?
    Bu vahşilik içer de yönetimdeki kritik görevde olanların ne kadar gaddar olduğu ve cezalandırılması için derhal kararlar alınmasını destekleyecek.
    İktidar mualıfı ve eski yönetim kalıntıları bertaraf edilecek.
    V.Selmanın otoritesi tartışılamaz olacak.
    V.Selman bu vahim hadiseye çok üzülecek ,hatta göz yaşlarını tutamayacak.
    Bu işe sebep olanlar mutlak otoriteye baş kaldırmış gözü dönmüş iflah olmaz etkili görevlerdeki bütün görevliler cezalandırılacak.
    Ülke içindeki bu paralel yapı ülkenin imajini Dünyada yerle etmekten çekinmemiştir denecek.
    Ülke bütün şer odaklarından kurtarılacaktır.
    Büyük beşeri güç o nu alkışlayacak hatta şiddetle destekleyecektir.
    Günahsız yeni yönetim(Selman ve ekibi) artık tek meşru güç olacaktır.
    Ülkesi için yaptığı her uluslararası antlaşma ıçerde ve dışarda alkışlanacaktır.
    Mualıfler; Kaşıkçı ve nice benzeri olayları hafızalarına kazıyacaktır.
    Kısaca SUUD yada ARAMCO ya ortak olunacak sonrada bu yolu açanlara küçük bir pay bırakılacaktır.
    Kaşıkçı ve yakınlarına ülkenin kötü çocuklarının sebep olduğu üzücü olaydan dolayı çok yüklü tazminatlar ödenecek mağdurların takdiri kazanılacaktır.
    Hatta mağdurlar, güzel ülkemizin adını kötüye çıkaran kötü çocuklardan(paralel yapıdan)Ülkemizi kurtardığı için V.Selman ve adamlarına çok teşekkür edeceklerdir.
    Neden böyle düşünüyorum derseniz.
    Bir kere V. Selman büyük beşeri güçle tam ittifak halinde olmak istiyor.
    Biliyorki o nun koruması olmadığında o makamda bir gün dahi kalması imkansizdır.
    Ancak bu ittifak iç mualefeti tetikleyen çok etken nedenler içeriyor.
    İsrail le çıkarları örtüştürmek imkansiza yakın.
    Büyük beşeri güç İsraille her konuda ortak.
    Suud iç mualefete göz açtırmamak için mualiflerin gözünü göremez hale getirmesi gerekir.
    Yukardaki vahim olay ve benzerleri mualıflerin gözünü açsa bile ağzını açamayacak hale getirmek için kullanılacak en iyi fırsatları sunmaktadır.

    • Sayin AVAM kardeş! Sizin yukarda yazdiklariniz bana hiç yabancı gelmedi.
      Sanki bu filim biz daha önce izlemiştik.
      Zavallı Salman miyidi neydi o çocuğun ismi?
      Ülkesini ele geçirmişler haberi yok milleti ve Allah onu af etsin, çocuk olduğu için aldatmişlar.
      Neyiseki Arkasında onun imdadına yetişecek dağ gibi bir trump ve ikizi putin var.

  18. Suudi arapistan bu cineyeti birilerine danişmadan yapamazdi ve yapmazdı.
    Kıral bu haberi açiklamadan önce Bizim Başkan Erdoğan ile telefonla görüşüp sonra açikladi. Neden acaba?
    Yoksa cenaze bulundumu? Belkide cenaze halen daha elçiliktedir.
    Bakalım Dünya basını.BASIN ŞEHITLERINE sahip çıktıklari gibi sucsuz yere hapislere tikilan meslektaşlarınada sahip çıkacaklarmi.
    Umulurki bu olay onlara birbirleri ile daha çok kenetlenmelerine vesile olur.
    Dünyaca ünlü bir gazeteci misafir olarak bulunduğu ülkede 18 kişi tarafindan katlediliyor ve 18 gün sonra kavga etmiş açıklamasi yaparak dünya ile alay ettikten sonra, belli olmaz bakarsıniz yarinda kaza ile ölmuş veya ayrildiği eşi kiskançliktan öldürtmüş dahi diye bilirler.
    Onlar minareyi çalmadan kılıfınıda hazirlamiştirlar.
    Diktator politikacılar makam mevki uğruna kendi kardeşlerini dahi ölduriyorlar, bu tip diktatörler için gazeteciler en kolay av.
    Allah Rahmet eylesin,mekani cennet olsun.
    .

Yoruma kapalı.