İngilizler Çanakkale Savaşı’ndan (1915) bu yana Türkiye’den kendilerine yönelik bir salvoyla pek karşılaşmadılar; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son çıkışına kadar… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İngiliz parası Sterlin ile ilgili alaycı sözleri pek çok İngilizi yüreğinden vurmuşa ve utandırmışa benziyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) üyeleri önünde konuşurken, sözü Sterline getirip şunları söyledi önceki gün:
‘‘Şu anda İngiltere’de Sterlin patladı, nereden nereye geldi Sterlin. Övünüyorlardı, ‘Biz şuna karşı bu kadar değerliyiz, buna karşı bu kadar değerliyiz’ diye. Şimdi bugün aldığımız haberlerle patladılar.”
Doğru. Batı ülkeleri arasında en değerli para Sterlindi; bir çırpıda değeri vaktiyle bayağı üstünde olduğu Doların değerine yaklaşıverdi.
Orada da durmayacağa benziyor. İngilizler paralarının Euro’nun haline düşmesinden endişeliler.
Vaktiyle Euro değer olarak Dolardan hayli yüksekti, şimdi ise Euro değer olarak Doların altında ve düşüşü de durdurulamıyor.
Liz Truss tarafından kurulan yeni İngiliz hükümeti daha 40’ı çıkmadan yaylım ateşi altına düştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Sterlin ile alay ediyor ve haklı, ancak Sterlinin değerinin Dolar karşısında düşmesiyle TL’nin değer kaybı arasında müthiş bir benzerlik var: Truss’ın başında olduğu yeni hükümet, hazır bulduğu ekonomik sorunlarla mücadele ederken ortodoks olmayan yöntemler uyguluyor.
Fakirleri daha fakir, zenginleri daha zengin yapacak -zenginlere vergi indirimi gibi- heterodoks önlemler…
Başbakan Truss ile onun atadığı Hazine bakanı Kwasi Kwarteng, kendilerine yönelik ‘‘Yanlış yapıyorsunuz’’ uyarılarını da dinlemek niyetinde görünmüyor.
Kwarteng’in uygulamaya koyma niyetinde olduğunu açıkladığı ekonomi paketi, en fazla eleştiriyi, üyesi olduğu Muhafazakar Parti’ye yakın bilinen medyadan alıyor.
Dünkü Daily Telegraph ile Daily Mail gazetelerinde bir dizi eleştirel haber ve yorum vardı, savunan tek yazıyla Mail’de karşılaştım.
Telegraph dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘‘Sterlin patladı’’ sözlerini İngiliz hükümetini utanmaya davet eden bir haberde konu etmekteydi. Gazeteye göre, Türkiye’de uygulanan ekonomik politikalar ile Truss’ın başında olduğu hükümetin politikaları, paraların değerini düşürmeyle sonuçlanması yönünden, birbirine benzemekte.
En şaşılacak eleştiriler, muhafazakar hükümetin desteğini bekleyebileceği ideolojik yakınlığa sahip uluslararası Wall Street Journal gazetesinden yükseldi. Amerikan gazetesi olağanüstü uzunlukta bir başyazıyla Truss-Kwarteng ikilisini topa tutmakta.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’de uygulattığı ekonomik politikayı bilimsel bulmadıkları için eleştiren yazar ve yorumcuları ‘hainlik’ ile suçlarken, kendisinin haklılığını kabul ettirmek için ‘ekonomist’ olduğunu ısrarla ve özellikle vurguluyor, bu da yeni eleştirilere sebep oluyor.
İngiliz Hazine bakanı Kwasi Kwarteng’in ‘‘Ben ekonomistim’’ demesi gerekmiyor. Harvard ve Cambridge eğitimli bir ekonomist o. Liseyi de ünlüler mektebi Eton’da okumuş.
Şu kitaplar onun imzasını taşıyor:
. Ghosts of Empire: Britain’s Legacies in the Modern World (İmparatorluğun hayaleti: Britanya’nın Modern Dünyaya Mirasları).
. War and Gold: A Five-Hundred-Year History of Empires, Adventures and Debt (Savaş ve Altın: İmparatorluklar, Maceralar ve Borçla Geçen 500 Yıllık Tarih).
. Thatcher’s Trial: Six Months That Defined a Leader (Thatcher’in Sınavı: Bir Lideri Ortaya Çıkaran Altı Ay).
. A Time For Choosing: Free Enterprise in Twenty-First Century Britain (Karar Verme Zamanı: 21. Yüzyıl Britanyası’nda Özgür Girişim).
. Britania UnChained: Global Lessons for Growth and Prosperity (Zincirlerini Kıran Britanya: Kalkınma ve Refah için Küresel Dersler).
Yeni başbakan, yanı başındaki konutta oturacağından komşu da olacakları Hazine bakanlığına onu getirirken, yukarıdaki listenin en sonunda yer alan kitabı ortak imzaladıkları için, o işi en iyi Kwarteng’in yapabileceğini düşünmüş olmalı.
[İngiltere’de hükümeti kuran her başbakan Downing Street No. 10 adresine taşınır ve görevi terk edeceği güne kadar da hem makamı hem de evi olan o binada oturur. Hazine bakanı da onun hemen yanı başındaki ‘Downing Street No. 9 adresindeki konuta yerleşir.]
Cambridge kökenli ekonomist bir hazine bakanı ile Oxford eğitimli bir başbakana sahip oldukları halde, İngilizler, ekonomilerinin berbat halden kurtulamadığını görüyor ve yeni hükümetin devreye almaya hazırlandığı yeni tedbirlerin işe yaramaz hatta zararlı olduğunu okuyup dinliyorlar.
Ve ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Üstelik İngilizceye yeni girmiş bir deyim olarak ‘gaslighting’ (gazışığı) diye adlandırılan zihin bulandırıcı bir yıldırma kampanyasına muhatap olduklarını da fark ediyorlar.
Yalnız İngilizler de değil.
Avrupa Birliği’nden çekilmiş olmasına rağmen İngiltere’de uygulanan politikalardan ekonomileri etkilenecek komşu ülkeler de…
‘‘Truss ve Kwarteng İngiliz halkına gazışığı çekiyor’’ diyen Avrupalı bir diplomat.
İçinizden ‘‘Oh olsun’’ düşüncesi geçiyorsa anlayışla karşılarım. Kovid salgını patlak verdiğinde eşimle turistik bir gezi için Londra’daydık. Otel pahalı, kent içi ulaşım pahalı, yiyecek-içecek dayanılmaz derecede pahalı gelmişti bize, Sterlinin olağanüstü yüksek değeri yüzünden.
O zaman bize pahalı gelen her şey şimdi İngilizlere de pahalı.
Fakat onları en fazla, Türkiye’den yükselen alaycı değerlendirme utandırmış görünüyor.
ΩΩΩΩ
AKP li sosyeteler. Para bende güç bende diyenler işte onlar. Ha birde çuvaldan dökülmeleri toplayanlar var. Çok saldırganlar.
Utanması gerekenler TL’yi 1 dolar 1 TL’den alıp, 1 dolar 18.5 TL’ye getiren çakma ekonomistlerdir. Ama bunlarda utanma olmadığı gibi bir de zeytinyağı gibi üste çıkarlar. Sadece gülüp geçiyoruz. TL belli ki böyle yolsuz iktidarlar elinde sürekli paçavra bir para olarak sürünecek hep. Yapılması gereken bir an önce Euro’ya geçmektir. TL birilerinin halkın cebinden emeğini çalmasının aracı, başka bir şey değil. Bu paçavra parayı ve onu basan yolsuzları çöpe göndermenin zamanı çoktan geldi geçiyor.
ABD den yeni dönmüş Habertürk yazarı Oray Ergin in dünkü yazısının başlığı
“Muhalif mahalleye kötü bir haberim var”
Yazısının tamamını okumayı tavsiye ederim
Yada bir kaç satırı yazayım
“Türkiye’ye gelmeden önce dışarıdan bakan pek çokları gibi rakamlar, sosyal medya, köşe yazıları üzerinden okuma yaptığımda karşımda batmış bir ülke bulacağımdan emindim. Bu aynı zamanda Erdoğan devrinin kapandığı, muhalefetin seçimi kesin olarak kazandığı bir Türkiye demekti.
Ancak “Millet aç!” diye koparılan fırtınadan eser yok. Düzenli geliri olanlar içinse hayat pahalı olmasına rağmen devam ediyor. Bütün uçaklar dolu, trafik ilerlemiyor, restoranlarda yer bulunmuyor, otel fiyatları rekor düzeyde. Bir cumartesi gecesi Arapların veya diğer turistlerin olmadığı Kadıköy’e çıkın ve görün. Bu yaz durmadan birileri evlendi, şaşaalı düğünler yapıldı. Ekonomik çark işliyor, hayat devam ediyor. Bakkalda, markette her ürün bulunuyor. Ekmek de var, un da, şeker de, en pahalı tekila da. Bir kıtlık söz konusu değil. Bazı ürünler, evet, çok pahalı, ama raflarda mevcut. İnsanlar işlerine gidiyor, fabrikalar kapanmıyor. En önemlisi üretim sürüyor. Ama muhalif mahallenin sürekli “Battı, çöktü” dediği Türkiye bu tanımın evrensel kriterlerine uymuyor. Hatta çökmemeye direniyor bile denebilir. Çöken devlet temel hizmetleri aksatmaya başlar; hastaneler hasta bakamaz, okullar eğitim veremez, devlet güvenliği sağlayamaz, bankalar iflas eder vs. Bütün bunlar olmuyor.
metro olmayan yerde otobüs gelir/gelmez bir saatte, millet nasıl ulaşacak gidecek işe?
3-4 senede salgında düğün yassah bayram yassak bu çocuklar bes bekar ne yapacak???
anası babası 10 senedir çeyrekleri birikrirdi onu harcayınca ne olacak?
ortadirek telef oldu, elindeki arabaları da sattımı bittiiıııı…
ingilizinkimi üste çıkacak Avrupa lınınkimi?
ne mühim bir konu değilmi?
1’e 18’den başlayan fiyatlarla kazan kazan..
kefeye koysak almaz, bankaya yatırsak dolmaz
ABD nin başında bir Hintli var aslında biliyonuzmu! hintliler şimdi ne gururlulardır!!!
artıkın cenazelerini yıkadıkları suda yıkanmaz, atık suların boşaldığı nehirde banyo yapmazlar!
ama canıımmm gosgoca emperyal sömürgeci devleti biizzz yönetiyoz aslında!!
diimii amaa!!.…
Hintler öylemi düşünüyor bilmiyorum ama muhtemelen Amerikalılar dünyanın her yerinden insanlar ülkemizde yönetim kademelerinde bulunmalı, tek kutuplu bir dünya için başka yol yok diye düşünüyorlardır herhalde.
Baran bey rusya savunma bakanı ve merkezbankası başkanı da birer türk/tatar, noolmuş? Şimdi rusyayı biz mi yönetiyoruz yani?
ingilizin batının bizim için bişey yapacağını beklemez aklıbaşında hiçkimse.
bizde bir bilen güniz sokakta otururdu hep kendi apt’nda! şimdikiler pek hevesli😊 sarayda oturmaya!.. yaşamaya (ülkeyi yönetmeye değil)
hele Kılıçdaroğlu!…
sarayda oturabilmek biran önce oraya yerleşebilmek için!!!😂😂😂😭😭😭
vallaa.. masraflarını kendi karşılamak şartıyla benden ok! kirada istemez!!!
netice itibariyle,
davranışsal eko ile maymunları taklit nöro ilede insanın gelecekteki halini birleştirdik mi!..
muzu gören çikita koşacaktır muz koçanına🐵
başkada bir çaresi çözümü olsaydı bunun,
Babacan la Meral yaparlar inşallah gelecekte,
umurundamı cumhurun🤗.
Türkiye ve halkı son 20 yılda 2, 000 sene geriye gittmış.
25 sene önce böyle değildi.
Cahiliye döneminde sadece kız çocuklarını el ne der zihniyeti ile araplar diri diri kuma gömerlermiş.
Şimdi biz onlardan 600 sene daha geriye gitmışız, Erdoğana biat etmiyenler değil onlara selam dahi verenlerin sülalece inlerine gırilip köklerini kazıyoruz.
Geçende bir mitinkte Erdoğan şunu söylüyor”biz ihtidara geldiğimizde Seçmen yaşi 30 idi biz seçmen yaşını 18 e indirdik diyiyor millet tezehurat edip elleri şişinceye kadar alkışliyorlar.
Onuda herkes duysun diye Twitter de paylaşmışlar.
Altinda öven yorumlar yazmışlar.
Bende seçmen yaşı 18 hangi yılda indiğini yazdim. Yüzlrrce yorum yazmışlar dua edenler gurur duyanlar övünenler.
Hayreti Mucibin koyun ile keçinin kisasi yakıştırması gibiyiz. İngilizlerle dalga geçiyoruz.
25 sene önce 28 Şubat mevzuları vardı. 1000 sene sürecek deniyordu. Doğru söyledin 25 sene önce Türkiye böyle değildi. Devalüasyon diz boyuydu gecelik faiz yyüzde 500 dü. Sabah bir kalkmışsın dolar yüzde 2000 bin artmış. İlk defa doğru konuşmuş NR tebrik ederim nerden nereye
dünden başlayayım iyisi mi.
bütün terör saldırılarını en ağır şekilde kınıyorum, bu insana değil, insanlığa karşı bir suçtur. peki, terörün beli kırılan, içerde terörist kalmayan ülkemizde seçimlere aylar kala pkk nın hareketlenmesi mümkün olabilir mi?
ve bunun altında kim kalır?
elbette akp iktidarı kalır.
güvenlik söz konusu olduğu zamanlar insanlar genelde otoriteye sığınırlar ama bu kez durum biraz farklı. akp iktidarının tarihi oy kaybettiği bir seçime yaklaşırken tıpkı 2015 seçimlerinde olduğu gibi birden silahlar ve bombalar patlamaya başlarsa üstelik ülkede terör ve terörist kalmadı iddiaları üzerine sanırım yazılıp çizilenler çok daha içinden çıkılmaz altından kalkılmaz bir duruma gelecektir iktidar için değil mi?
hele ki para karşılığı yorum yazan parça başı para kazanan yandaş basının yapmaya çalıştığı gibi bir de ana muhalefet partisini utanmadan sıkılmadan hiç arlanmadan ittisaklı gösterip nemalanmaya kalkışanlar için durum tam tersi sonuç vereceği muhakkaktır.
biz bu hikayeyi biliyoruz,
biz bu filmi gördük diyenlerin cevabı ağır olacaktır.
bu muhalefeti terörize etmeye yönelik yersiz, anlamsız çabaların amacı da sonucu da yok, öyleyse ısrarın anlamı nedir? bir muhalif olarak bu kara propagandanın üzerimde zerre etkisi olmaz, aklı başında kimin olur zaten? elbette yerli ve milli olmadığını düşündüğüm işler ve açıklamalar olmuyor değil ama muhalefette 3 tane buluyorsam iktidar partisinde 30 tane buluyorum,
işte ekonomi politikaları, işte tarım, işte hayvancılık, işte dış politika
hangi alana baksan facia
rakamlar ortada, veriler ortada
buyrun ne kadar yerli, ne kadar milli tartışalım,
hodri meydan diyorum.
muhalefeti özellikle ana muhalefeti bu kadar milletin parasını harcadınız, kötülediniz, terörize etmeye çalıştınız ne oldu? mesela chp nin oyu mu düştü?
hayır.
her dört seçmenden biri chp ye oy veriyor, vermeye devam ediyor ve gelecekte de vermeye devam edecek. akp yoktu chp vardı, akp dağılınca ki bence yakında, chp yine var olacak, neredeyse 100 yıldır ayakta.
kılınçdaroğlu aday olabilir açıklamalarından bu yana kendisi hakkında yazılıp çizilmedik hakaret, edilmedik iftira, atılmadık suçlama kalmadı ne oldu? anketlerde yükseldi.
yani bunca çaba neden?
bunlara kim inanır?
halkın eğitimden nasibini almamış, cahil, düşünmekten aciz kesimi kenar mahalle kahvehanelerinde çürümüş sakız gibi hain, ajan muhabbeti yapsın diye ise,
bunlar zaten chp ye oy vermiyor ki,
zaten chp seçmeni değil ki.
bu akıl iktidarın daha çok oy kaybetmesine neden olur,
bunlar iyi günleriniz.
efendim, sterlin düşüyormuş.
TL bütün zamanların en büyük değer kaybını yaşarken
evine süt, yumurta alamayan millet
sterlin değer kaybediyor diye mutlu mu olsun?
neşe mi dolsun?
teselli mi bulsun?
yani ne?
ne olsun?
BU NEYİN ZAMMI?
Petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından vatandaş benzin ve motorinde litre başına 5 TL indirim beklerken, 1 Ekimden geçerli olmak üzere,
bezinin litresine 95 kuruş,
motorinin litresine 1 lira 25 kuruş zam geldi.
İngilizler utandı mı bilmiyorum.
Ancak bu habere bir yerleri ile güldükleri kesin.
Ocak 2022’de bir Sterlin 18,199 TL
Bugün bir Sterlin 20,682 TL
Erdoğan, İngiltere’de Sterlin patladı, diyor.
Sterlin patladıysa, Türk Lirasını düṣürdüğü duruma ne demeli?
ekonomiyi iyi yonetmek icin iyi matemeatik, sosyoloji, psikoloji ve toplum(kitle) psikolojisini bilmek lazim.
CLİNTON ÖRNEĞİ
Bill Clinton iktidara vergileri indireceği vaadi geldi.
İktidara gelince de, vaadi gereği vergileri indirdi.
ABD ekonomisi çok büyük bir gelişme gösterdi.
Monica Lewinky skandalına rağmen ikinci dönem de rahat seçildi.
Herkesin mutabık olduğu bir husus, ABD anayasası müsait olsa üçüncü dönem de rahat seçileceği idi.
İngiltere’nin yeni başbakanı ve maliye bakanının vergi indirim programlarının sadece zenginler
kapsayıp- kapsamadığını bilmiyorum..
Ancak bu tür uygulamaların da reel sebepleri var.
Zira aşırı vergi yükünün sermaye kaçışlarına yada bizim gibi ülkelerde ilave olarak kayıt dışına neden olduğu bilinen bir gerçek.
Her neyse bu kadar maliye dersi yeter
(Üniversitede Maliye dersinden sınıfta en yüksek notu almıştım. Sınav test imiş. Ben klasik yazılı diye hazırlandığım için)
Kitap konusunda ise gözümüz yollarda, daha doğrusu basım evlerinde kaldı.
“Daha Fazla Çalmak Mümkün” kitabını merakla bekliyoruz.
Kimden?
Tabii ki, kutsal kitapları” Hurafe-i Bid’a” olanlardan.
Anlaşılan final yılları olan 2023’de çıkaracaklar.
” Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomiyle daha fazla önem kazanmaktadır ”
Nureddin Nebati
Suz kiminle dans ettiğinizin farkında mısınız !
Bunun sokaktaki tezahürü aynen şöyle; abi bana etkileyici bir aşk sözü söyle de hoşlandığım kıza yazayım!
Şahit olduğum böyle bir vaka oldu, kızın cevabı çok dramatikti, genelde hangi kitaptan aldın bunu derler ama kız “kimden aldıysan bunu telefonu ona ver kendisiyle konuşmak istiyorum sen çık aradan” oldu :))
Nörotik Nureddin’den neo saçmalıklar. Sen emirle faiz indir bindir yapan bir sekretersin sonuçta.
dünyanın düzeni değişiyor usulcanadan.. siz ingiliz değişmiş TR değişecek inşallah duasındasınız!
doğudan afrikadan hücumda insanlar AB’ye, Rusya’dan putinin uşakları kaçan kaçana oradan!
bak bizim ülkeye, para pul😂.
batı açlıktan kırılıyor, bizi kıskanıyorlar😊, yardım gidecek yakında onlara nerdeyse 😭😭.
binaleyh…
paralarını pul edecekler bizi kıskandıklarından!..
bizi taklit edecekler eninde sonunda.
heterodoks metorodu vurdukoks bak dünyayı kurtarıyoruzodubuduriks.
Öncelikle şunu belirtelim bu iş aldığın diploma ve eğitim ile olmuyor. Evet Sn Erdoğan a ekonomist değil diyebilirsiniz Peki Profesör ünvanlı baş ekonomist Sn Tansu Çiller hn ne yaptı
herhalde 94 krizini hatırlıyorsunuzdur. İngilterede ekonomist bakan ile oxford lu başbakan da eleştiri alıyorsa bu iş hakikaten diploma ile olmuyor.
Gelelim Türkiye ye yeni ekonomi sistemi başarılı olur mu olmaz mı zaman içinde göreceğiz.
Erken Seçime 6 ay gibi bir zaman kaldı söylediğine göre seçim öncesi iyileşmeyi hissedeceğiz. Ha olumlu gitmez ise abbas yolcu diyeceğiz.Takımı sporda tutarız seçim ise spordan farklıdır.
Diplomadan Diplomaya fark var.
Bazıların Matbacıya bastırdığı sahte Diplomaları var yani Hiç bir Üniversite bitirmediği halde sahte diploma çıkarmış zaman zaman haberlerde duyuyorsun sahte diplomalı doktor sahte diplomalı Ekonomist.
Birde Torpille Diploma almış insanlar var; bunların Gözlerinde sahte ışıltılı ve yalakacılık var.
Birde hakkıyla diploma almış insanlar var bunların gözlerinde ki ışıltı gerçek.
Ahmet Kral veya Padişah olduğunun farkına var.
Siyasiler senin yanında el pençe dursunlar.
5 yılda bir sandık gelecek o zaman tekme atıp veya osmanlı şamarı atıp gönderebilirsin yada kulağını çekersin.
Hatırla önceki seçim AKP’nin kulağını çekmiştin şimdi başarabilirsin Osmanlı Tokatı vur gönder.
ABD veya Avrupa yöneticiyi şeçmiyor sen seçiyon sandıkta sen oy kullanıyon.
Ahmet Adam sürüsüne kıranmı girdi. sen hala neden Erdoğan diye sayıklıyorsun?
Dibe vurduğumuz kadar vurduk daha kötüsü olamaz. Muhalefeti seç bak beğenmedinmi vur dekmeyi yeni birilerini seç.
Ahmet şunuda unutma muhalefet dentleme mekanizması getirecek yemelerin önüne geçemen bu sistemde en fazla % 2 yenebilir ama şimdi sorgu soran olmadığı için hamuduyla götürüyorlar.
Barboros, muhalefet bu siyasi partiler kanunuyla mı “denetleme mekanizması getirecek”miş?
Önce kendi kendilerini bi denetlesinler de…
Chp yasal süresini aştığı halde kurultaya gitmiyor, ysk ve yargıtay da öylece seyrediyor iyi mi?
Halbuki chp nin bu sebeple kapatılması gerekiyor:)
Keçi , hendekten atlarken kıcı görünen koyunla dalga geçmiş ; bizim durumumuz ona benziyor !
Ama bir başka durum daha var ; faizi indiren Putinden sonra yeni Ingiliz ekonomi modelinden de destek alırsak hiç şaşırmam !
İngilizler mali destek değil, “proje” desteği veriyor.
Eski başbakan yakında onu da ağzından kaçırabilir.
Bakarsın herşeyi açıklayacağını söyleyen başka bir eski başbakan açıklar.
O eski başbakan hiç bir şey açıklayamaz çünkü “devlet her şeyi konuşur” kanaatine sahip kendisi. “devlet her şeyi konuşur”dan da devlet her şeyi yapar sonucunu çıkartmış olduğu yeteri kadar belli değil mi?
Yoruma kapalı.