İki kez 3. Dünya Savaşı engellendi.. İki olayda da Türkiye’ye ayıp edildi…

33
Reklam

İşe bakın: Biz Türkiye’nin gözbebeği İstanbul’un kalbi mesabesindeki İstiklal Caddesi’nde patlayan bombayı konuşurken, dünyanın öbür ucunda, başka bir amaçla bir araya gelmiş dünya liderleri, 3. Dünya Savaşı çıkarıp çıkarmamayı tartışıyorlarmış…

Bereket henüz o raddeye gelinmediği kanaatiyle olmalı, tartışmalardan “Şimdilik savaş yok” kararı çıktı.

Endonezya’nın Bali adasında yapılan G-20 zirvesine katılan 20 lider arasında bulunan NATO ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları, tam da bu konuda düzenlenen bir yan toplantıda buluştular ve savaş yapmamaya karar verdiler.   

Ukrayna devlet başkanı Volodymyr Zelensky’yi hayal kırıklığına uğratma pahasına hem de…

Olay şöyle başladı:

Salı günü, Polonya’nın Ukrayna sınırındaki Przewodow köyüne, üzerindeki yazılardan Rus yapımı olduğu anlaşılan bir füze düştü ve iki kişiyi öldürdü. İşgal amacıyla askerleriyle girdiği Ukrayna’da, en kritik savaş bölgesindeki Herson kentinden çekilmek zorunda kalmasının ardından Rusya’nın başlattığı intikamcı saldırılar sırasında yaşandı bu olay.

İki köylünün ölümüyle sonuçlanan olayı Polonya dışişleri bakanlığı açıklarken füzenin Rus yapımı olduğu özellikle vurgulandı. Bu açıklamayla birlikte, Polonya dışişleri bakanlığı, Rusya’nın Varşova büyükelçisini de tepki vermek üzere bakanlığa çağırdı.

Ülkenin ulusal güvenlik ve savunma komitesi de acilen toplandı.

Reklam

Kendi topraklarından komşu ülkeye gönderilen füze Ukrayna’dan da tepki gördü.

Polonya bir NATO ülkesi; üyelerinden birinin ‘düşman’ saldırısına uğraması üzerine NATO’nun alarma geçmesi doğal. Nitekim öyle de oldu.

NATO’nun en önemli yedi ülkesinin devlet veya hükümet başkanları G-20 zirvesi için Bali’de. Brüksel’deki NATO merkezinin uyarısı üzerine ABD başkanı Joe Biden diğer üye ülkelerin  temsilcilerini konuyu görüşmek üzere orada topladı.

Görüştüler.

Aralarından “Rusya bir üyemiz olan Polonya’ya saldırdı, ana sözleşmemize göre, bir üye devlete yapılan saldırı hepimize yapılmış sayılır ve bütün üyelerin saldırıya uğrayan ülkenin yardımına gitmesi gerekir” diyen çıkmıştır herhalde; ancak görüşme o istikamette sonuç vermedi.

“Her ne kadar Rus yapımı bir füze olsa da Moskova olayla hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını açıkladı; böyle bir durumda olayı büyütmeye gerek yok” düşüncesi toplantıya hakim oldu ve sonuçta Rusya’ya karşı savaşın genişletilmesinin önüne geçildi..

Üçüncü Dünya Savaşı yerine, Ukrayna üzerinden Rusya ile savaş ve Vladimir Putin’i geriletme daha uygun görüldü.

Bunları yazarken ben biraz erken davrandığımın farkındayım. Olanı şimdiye kadar benim anlattığım yalınlıkta değerlendiren pek çıkmadı. G-20 zirvesini ve oraya katılan liderleri izlemek için Bali’de bulunan gazeteciler yan toplantıyı aktarmakla yetindiler. Gazeteleri ve haberlerini ilettikleri TV kanalları da toplantıyı basitçe yansıttılar.

Reklam

Görüşmenin gerçek boyutunu yazmayı yarının tarihçilerine bıraktılar.

Tıpkı, bundan tam 60 yıl önce, Sovyetler Birliği ile ABD arasında patlak veren ‘Küba füze krizi’ sırasında yaşandığı gibi…

O zaman da, Sovyetler Birliği lideri Nikolay Kruşçev ile ABD başkanı John F. Kennedy arasında baş gösteren söz düellosunun, iki ülkeyi bir savaşın eşiğine kadar getirecek ciddiyette olduğu, en başlarda pek az kişi tarafından fark edilebilmişti.

İngiliz gazeteci ve tarihçi Max Hastings’in ‘Abyss’, Ukraynalı profesör Serhii Plokhy’nin ‘Nuclear Folly’ adlarıyla kısa süre önce yayımlanan kitaplarında, 60 yıl öncede kalmış o krizin son anda nasıl önlenebildiği ayrıntılarıyla anlatılıyor.

Her iki kitapta da Rusya ile ABD’den sonra adı en fazla geçen ülke Türkiye…

Kitapların neredeyse her sayfasında geçiyor Türkiye’nin adı…

NATO üyesi olması ve topraklarında konuşlanmış ABD üssünde nükleer başlıklı Jüpiter füzeleri bulunması sebebiyle, Küba’ya kurulan Sovyet üssü ve oraya taşınan füzeler ile ilgili yürütülen pazarlıklarda Türkiye’nin adı sıkça geçmekte. Türkiye de pazarlığın içerisindeydi o zaman; ancak iki taraf birbiriyle hırlaşır ve Türkiye’yi de ilgilendiren görüşmelerini sürdürürlerken Ankara’yla danışma ihtiyacı duyulmamıştı.

Pazarlık Türkiye üzerineydi, ancak Türkiye olan biteni çok sonraları öğrenmişti.

Bali’den..

Ukrayna’dan Polonya toprağına düşen Rus yapımı füze üzerine NATO olarak Rusya’ya savaş açılıp açılmaması için Bali’de yapılan ve NATO üyesi de olan G-20 liderlerinin davet edildiği toplantıdan, orada bulunduğu halde NATO üyesi Türkiye’nin cumhurbaşkanının haberdar edilmediği anlaşılıyor.

Rusya ile en uzun sınırı bulunan NATO üyesi Türkiye’nin cumhurbaşkanı, pekala topyekün savaş kararı da çıkabilecek bir NATO toplantısından uzak tutulmuş…

Tarih bir kez daha tekerrür ediyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu yan toplantıyı öğrendiğinde, kendisinin sadece çok önemli toplantılara davet edildiğini söylemiş…

Bundan daha önemli bir toplantı ne olabilirdi?         

Gerçekten çok tuhaf bir durum bu.

Keşke gıyabında böyle bir toplantı yapılabilmesini hoş karşılamadığını belli etseydi Cumhurbaşkanı Erdoğan

Sınır komşusu Ukrayna’dan iki kişinin ölümüne yol açan Rus yapımı füze saldırısına Polonya’nın maruz kalmasını, konuyu görüşen liderlerin Moskova’nın inkarını geçerli saymalarını ve Volodymyr Zelensky’nin verdiği tepkideki garabeti unutmuş değilim.

Zelensky’nin kendisini liderler tarafından suçlanmış hissetmesi gerekir.

Ne yani, Rusya’yı kötü duruma düşürmek için Ukrayna mı o füzeyi Polonya’ya fırlattı?

Toplantıdan çıkan dolaylı sonuç bu çünkü.

Bali’deki yan toplantı beklenmeyen başka sonuçlar da doğurursa hiç şaşırmayacağım.

ΩΩΩΩ 

Reklam

33 YORUMLAR

  1. Onlar Rusya ile savaşsın;bizim savaşmayacağımızı gayet iyi biliyorlar.
    Biz destekleri başka mğüttfeiklerini tuz buz etme toplantıları yapıyoruz.
    beyaz efendileri artık emir veremiyor diye de pek içerlemiş haçlı severler

    • 👀. sen dünyada olan bitenleri taa.. tapunakçılar zamanına bakıp görüyon galiba hâlâ.
      onlar rusyayla iranla savaşmıyor!..
      maşa kullanıyor!
      batıya göre maşanın uçları da doğuya doğru! yani köfteleri çevirip çevirip..
      sen her tuzu buz etmeye hareket ettiğinde kolları açık maşanın içine kıstırılıyorsun!!!

      • Sen de haçlı gözlüğünü çıkaırısan ;Bunları görürsün.
        Haçlı gözlüğü takan,”Haçlılar namusuna dokunmayacak kadar güzel ” görür.

  2. G20 liginden düşeli epeyce bir süre olduğuna göre acaba dünyanın gözü önünde Sn Başkan(CB)ımıza o “dışlama” muamelesini çekmek için mi bilhassa davet edildi şeklinde düşünüyor insan. Yani, “Ey TR, sen bir NATO üyesiyken, bizi kaale almaz davranışlar içersine girersen; Rusya’dan askeri silah alırsan, NATO üyesi diğer ülkeler uyumlu ve ortak hareket ederken sen sürüden ayrılır kendi başına işler karıştırırsan biz de seni kaale almaz dışlarız” şeklinde düşünüyor insan.

    Bu dışlamayı sineye çekip, takkeleri öne alıp düşünülmesi gerek. Alel acele, duygusal bir davranışla bir yanlışlık daha yapmamalı. Misal, ulusal çıkarların ne olup olmadığı %50’den az oy almış bir iktidara bırakılmamalı, kanımca. NATO’dan çıkma veya kalma konusu bir referandumu hakeder.

    • Sayın hb, natoya girerken halkımıza soran olmuş mu da çıkarken sorulsun? Yüzde elliden çok oy almış bir iktidara değil de kıytırık bir askeri rejimin insiyatifine bırakalım isterseniz böyle kararları, ne dersiniz?

      • Sn H. Gayret NATO’ya girildiği zamanki halk ile bu zamanki halk arasında büyük fark var. İnternet bu farkı çok daha fazla açtı. Şaşkın siyasi sivil bir iktidarın şaşkın bir askeri rejim grubundan fazla bir farkı yok! İkisi de şaşkın, ezberlerine bağnaz bir şekilde sarılarak büyük hatalar yapabiliyor. Halka/millete yönelmek en iyisi, acak korkuyla, lüzumsuz yasaklarla bunaltılmış bastırılmış halka/millete değil!

        İktidarda olduğundan çok daha fazla insan değerlerimiz halkın arasında. Bunları farkedip her ne parti olursa olsun iktidara/ülke yönetimine destek oluşturacak bir sistem geliştirmek şart. Bu sistemi ülke-yararlı bir şekilde çalıştırmalı. Her iktidarın en önemli görevlerinden biri bu olmalı. Mevcut kirletilmiş siyaset halk arasındaki bu değerleri siyasete çekemiyor. Uzak duruyorlar. Oysaki bir iktidarın her zaman yardıma ihtiyacı var. İşte AKePe, kendini ne kadar acınır ve aciz hale getirdi! Ortağının ondan aşağı kalır tarafı yok!

    • Sen hala anlamamışsın, anlaman da galiba mümkün değil!
      BIZ ONURUMUZUN HAYRANIYIZ !

      • ….
        Aklı alınmış ki rafa,
        Nato mermer, nato kafa!
        Beyim “onur” ne gezer!
        “İsraf”la kol kola “sefa”!
        …..
        “Onur”lu bir zevatsan,
        Kimseye muhtaç olman!
        Boş lafla günler geçer,
        Zevat değil zerzevatsan!
        ..

    • kefere ile evcilik oynayacak isen, kuralları onlar belirler. haa birde
      NATO ya girmek için sayın RTE nin (herhalde TR ‘nin dir) izni isteniyor! bunu da unutma!
      böyle bir yerden çıkıyom haa..
      dediğin gün tüm aeropa zil takıp maaile göbek atarlar bu da olsun küpe kulağına.👂

    • Hasan bey NATO’dan çıkmak istiyorsunuz da tutan mı var. Sen çıkmak istedin de olmaz çıkmayalım diyen mi var. Hepiniz NATO karşıtı Amerikan düşmanısınız ya, e ne duruyorsunuz iktidar sizde devlet sizde hadi çıkın şimdi tam zamanı. Öyle milleti kandırmakla olmuyor bu işler hadi çıkın NATO’dan Avrupa’yla ilişkilerinizi tamamen kesin. Avrupa’dan medet uman ben değilim. Sizsiniz.

      İç işleri bakanı Amerikan düşmanlığı yaparken Cumhurbaşkanı Amerikan başkanının gözünün içine bakıyordu. Soylu Amerika’ya artistlik yaparken CIA başkanı Ankara’da ağırlanıyordu. Hani senin Amerikan karşıtlığın nerde kaldı?

      • Nato nun veto vanası elimde iken neden çıkayım.
        ABD den bu yönde size talimat mı geldi.
        Uzun yıllar ileri karakol olmuşsun bütün kozlar elinde öylece bırak git ha.
        Bak beyaz efendiler ne güzel de emirler vermiş.

        • Serdar yavaş gel, sen bunu söylediğin gün gazeteler Murat Ülker’in Kola Turka’sını Amerika Ankara büyükelçisinin bir sözüyle sanayi bakanının toplam değeri 10 tirilyon olan şirkete 35 tirilyon ceza keserek Amerikan şirketleri olan kola ile Pepsi’nin önünü nasıl açtıklarını anlatıyor. Senin ne kuşağın duyuyor ne de gözün görüyor. Hani yerlilik net de millilik?

          • Yanıt yazmışdım ama yayınlanmaış.
            NATO yu cendereye almamızı bile kola ile sulandırmışsın ya beyaz efendiler sana sulandırma ödülünü muhakkak verir.

  3. Nato ülkeleri ve Abd başkanları, PKK, PYD, SPG ye maddi yardım ve tırlar dolusu silah yardımı yaparkende Türkiye’yi yanına almıyorlar mesela. 50 yıldır yardımlarını hiç esirgemediler.
    Hani kardeştik hani Nato üyesiydik hani Terör konusunda birlikte hareket edecektik.
    Türkiyenin duruşu bellidir. Natodayız ama Nato ile hareket etmeyebilirmişiz. Bunu onlardan öğreniyoruz.
    Adamlar bunu biliyor Fehmi bey. Enseyi karartmaya lüzum yok.

  4. 3. DÜNYA SAVAŞI NEDEN ÇIKMAMIŞ?
    Bu sorunun cevabı verilmiş aslında.
    Davet edilseydi kesin çıkardı.
    Rusya–Ukrayna arasında “arabuluculuğa” soyunulduğunda aynen şunu demiştim.
    Daha doğrusu yazmıştım:
    “–Bu saatten sonra artık, savaş çıkmayacaksa da çıkar.3. Dünya savaşına kadar yolu var. Şiarı “Yurtta ayrışma, Dünya’da çatışma” olandan ne bekliyorsunuz?”

  5. DÜNYA LİDERİ!
    Sayın koru kibar ve beliğ uskubuyla
    “Bu nasıl Dünya liderliği?” diyor.
    G-20 toplantısı nedeniyle Bali’de bulunan NATO üyesi bir çok ülkenin liderleri Polonya’ya düşen Rus füzesi nedeniyle bir NATO zirve toplantısı yapıyorlar.
    Ancak o da ne?
    Türkiye Cumhurbaşkanı da Bali’de olmasına rağmen NATO zirvesine davet edilmiyor.
    Dış politikan “zırva” olursa, daha çok “zirve” bekleriz.
    Sahi bizim G-20 toplantılarına da davet edilmememiz gerekmiyor muydu?
    Zira şu anda Dünya ekonomik büyüklük sıralamasında 22.,önümüzdeki yıl da hamdolsun 23. olacağız.
    Geçen yıl 20 . sıradaydık
    Demek ki sıralama 3-5 yılda bir güncelleniyor.
    Yani her yıl güncellense, bu toplantıya da kesinlikle davet edilmemeliydik.
    Sahi iktidar Türkiye’yi kaçıncı sırada devralmış idi?
    –17.
    Yazıyla:On yedinci sıra
    Uçurma mı?
    Uçuruma mı?

  6. itibar, milletin parasıyla saraylar yaptırmak, dış güç dediklerinizden pahalı araç filoları, uçaklar satın alıp onları zengin etmek, milletin parasını debdebeye harcamak değil.
    nisan 2022 tarihli dünya ekonomik görünüm raporuna göre GSMH itibarıyla türkiye 21. sıraya geriledi, ekonomik göstergelere bakılarak tahminlere göre 2023 de 23. sıraya gerileyecek.
    ilk 10 a girecektik!
    G20 yani group 20 de yer almaya devam edeceğiz çünkü tek parite ekonomi değil.
    en azından burada ayıp edilmiyor diyebiliriz.
    dünya ile temasımız böyle gruplarla bağlantı halinde olmakla sağlanıyor, türkiye konumu itibarıyla bir grupta yer alamaz, her grupta yer almak, hem doğuyla hem batıya ilişkilerini dengelemek zorunda.
    lakin durum giderek değişiyor.
    artık bazı masalarda yokuz.
    çok takmayabilirdik belki ama bunun ekonomiye yansıyan itibar kısmı önemli, túrk ekonomisi dışa bağımlı, yabancı yatırıma muhtaç. içeride ve dışarıda her gün hatta saatler icinde değişen kararlar nedeniyle çizdiğimiz istikrarsız tablo ve bazı masalarda olmamaya devam edersek yabancı yatırımcı gelir mi? para bulmakta zorlanıyoruz ancak yüksek, çok yüksek faizlerle borç alabiliyoruz, dış borcumuz hiç olmadığı kadar artmış durumda, paramız hiç olmadığı kadar değersiz halde, hazine hiç olmadığı kadar boş
    ve cds karşılığımız ortada.
    üstelik gri listedeyiz.
    acil yatırıma ihtiyacımız var ama bu durumda bir ülkeye hangi yatırımcı gelir?
    olan gidiyor maalesef.
    itibar saraylarda, kòşklerde, arabalarda uçaklarda aranırsa…
    millet gıda bile alamayacak hale düşer,
    işin şakaya gelir tarafı hiç kalmaz değil mi?

  7. Benim anladığım ve izlediğim kadarıyla bu füze Rus yapımı ama eskiden buna sahip olan Ukrayna tarafından ateşleniyor ve bir şekilde yanlışlıkla Polonya topraklarına düşüyor ; bunu Polonya CB .da bizzat açıkladı .
    Yani bu füzenin Rusya tarafından ateşlenmediği kesinleşmiş oluyor .
    İşin diğer tarafına gelince ; söz konusu toplantıya , Japonya bile girdiği halde orada bulunan 7 NATO üyesi ülkeden bir tek Türkiye davet edilmiyor !
    Ve bir gazetecinin bu konudaki sorusuna RTE .nin verdiği cevap da doğrusu bizi hayretler ve nice nice hayretler içinde bıraktı !
    RTE. gibi bir insan , sebep ne olursa olsun böylesine bir dışlanmayı , adam yerine konmamayı nasıl sineye çeker , Türkiye’nin onuru , itibarı ne oldu !
    Bu konu ortaya çıkar çıkmaz RTE. nin sıcağı sıcağına en sert bir şekilde tepki göstermesi , kınaması ve hatta bir şekilde hesap sorması , ortalığı ayağa kaldırması gerekirdi !
    Ben şahsen bu milletin bir ferdi olarak bunu asla kabul edemiyorum ve samimi olarak ifade edeyim ki bu gece bunu düşünmekten uyuyamadım ; olacak şey değil !
    Bu gibi durumlarda tepkinin aslında sıcağı sıcağına ve anında verilmesi gerekirdi ; bu millet bu devlet haysiyetini sokaklarda bulmadı , oldukça geç kalınmış olmakla beraber derhal ve mutlaka bunun gereğinin yapılmasını bekliyoruz !

  8. Bugünkü makale konusu ile direkt ilgisi olmasa da işin ucu, hatta ucu değil kaynağı şudur. Bugün yandaş gazetelerde Katar-Ekvador maçı şike iddiaları yer almamıştır. Tek Akit, skandal iddia diye haber yapmış. Olay mı skandal iddia mı skandal? Yıllar önce Demirel “Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz” demişti.

  9. “İki kez 3. Dünya Savaşı engellendi.. İki olayda da Türkiye’ye ayıp edildi…”
    Hiç sanmıyorum. Biz ne ayıplar yaşadık?
    1- NATO hiç bir zaman Türkiye’yi ortak veya partner deyin fark etmez; içinde saymamıştır. Türkiye yalnızca ucuz asker gücü olan uç karakoldur. Bunu anlamamak için insanın salak olması gerekir; Kıbrıs, Irak, Afganistan, Suriye, Yunanistan, PKK/YPG … Tüm bu olayların hiç birinde yanımızda olmamıştır. Yarın olası bir TC-Rusya sorununda da Rusya’nın (Nato’nun baş düşmanının) yanında yer alacaktır. Ukrayna kadar bile yanımızda olmayacaktır. Kars’ı, Ardahan’a saldırıyı görmezden gelecek, Boğazlar’ın paylaşımından pay kapmaya çalışacaktır. İşveç, Finlandiya görüşmeleri kayıkçı kavgasıdır. Nasıl Fransa ve Yunanistan bir oldu bitti ve Türkiye’ye havuç gösterilerek tekrar NATO alındıysa, birileri bir yerlerini yırtsa da NATO genişleyecektir.
    2- En önemli sayılabilecek bir toplantıya en etkilenecek NATO üyesi dahil edilmiyorsa, hele hele o ülkenin başı bunu dert edinmiyorsa fazla söze gerek yoktur.
    3- Hem; sahte kabadayılık yapan “Çok yakında tepelerine bineceğiz, Bir gece ansızın gelebiliriz…” deyip hiç bir şey yapmayanı devletler neden dikkate alsınlar? Nasılsa Merkel gelmezse Herkel gelir TC aleyhine çalıştığı için tutukladığımızı özel uçağı ile elimizden alır. Büyük büyük meydan okumalardan sonra ileri sürülen şartlardan sonra ne papaz ne casus kalır elimizde, tıpış tıpış veririz. Kırmızı çizgileri yılbaşı kırmızı donu sananlar varken.

    • NATO ‘nun genişlemesi ihtimalinde TR ‘nin komşuları da varsa ve TR eğer sayın RTE gibi bir CB na sahip olursa o dönemde,
      bu durumda bahsettiğiniz değer daha etkili anlaşılır.
      marifet bunu doğru ve ülke menfaatlerine kullanacak beyinlere kalıyor.
      onun bunun uşaklığına maşalığına soyunanları afişe edip biz deliklerine süpürmediğimiz sürece o delikler yılan yavrusu üretmeye devam eder hep.

        • Hayret yaa! analmayacak ne var! Senin Yunanistana saldırı konusundaki teşviklerinin anlaşılmayacak bir tarafı yok! gayet açık. NATO o ikazdan sonra Yunanistan’a fazla ileri gitme deyip ortalığı yatıştırdı ne yazıkki… Sana kalsa tepelerine binilmeliydi.

  10. Ya dediğiniz gibi Erdoğan’a güvenmiyorlar,
    ya da Erdoğan’ın rolünü daha iyi oynaması için o resimde olmaması istenmiş.

    • Ne rolü ne tiyatrosuymuş arkadaş yaa, herkes de sanat eleştirmeni kesildi başımıza!!!!

  11. ABD ve NATO’yu düşman olarak tanıtan, fakat aynı zamanda NATO’da kalmaya devam eden bir iktidar var. İstenmeyen adam da ilan etmişler bizi üstelik. Bu durumda Türkiye ne yapmalı. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Putin de bir gece ansızın gelebilirim türküsü çağırıyor heryerde. Buyrun akılsız bir iktidarın ülkeyi getirdiği çıkmaz duruma. Hep dedik tek adamla gideceğiniz yol bu kadar olur. Nefesiniz tıkanır kalırsınız yolda. Üstelik daha aya dört şerit yol yapacaktık.

    • H. Gayret
      18 Kasım 2022 At 03:06
      Ender bey “Ortaklar birbirlerini denetleyecekleri için de yolsuzluklar da biter, yoksulluk da.” filan diyorsun ama eski türkiyenin koalisyon ortakları birbirleriyle menfaat çatışmasına girip her seferinde çok büyük skandallar patlıyor ve birbirlerinin kuyusunu kazıyorlardı, sen bu savını neye dayanarak söylüyorsun ki?

Yoruma kapalı.