Hesabı verilmeyen 128 milyar dolara 450 milyon dolar daha eklendi.. İktidarı zorlar bu…

24
Reklam

Çok uzun yıllar önce, yurtdışında yüksek lisans eğitimi alırken, girdiğimiz ilk yazılı sınavın sonucu doldurduğumuz defterin üzerine yazılı notla iade edildiğinde, kantinde çayımızı-kahvemizi yudumlarken, samimiyet kurmuş olduğum devre arkadaşıma kendi notumu gösterip onunkini öğrenmeye çalışmıştım.

Müthiş irkildiği bugün bile gözümün önünde.

Bizde sınav sonuçlarının dersliklerin kapısına asıldığı için kimin ne not aldığı herkesin bilgisi dahilindedir. Orada öyle değilmiş, alınan notlara herkes günahını saklar muamelesi yaparmış. “Senle ben ve diğer arkadaşlar rakibiz, yarıştayız, ne aldığımı sen ve diğerleri bilirse rekabet ortadan kalkar, yarış gereksiz hale gelir” demişti o arkadaş.

Rekabetçi sistemin yararını orada en çok ben gördüm.

Para konusu, kimin ne kadar maaş aldığı da oralarda pek konuşulmaz.

Çalıştığım bir gazetede maaşımı ödeyecek görevli ödemeyi yaptığına dair imza atmamı istediği belgeyi uzattığında, ismimin ve maaşımın yazılı olduğu bölgenin altında ve üstünde diğer meslektaşlarla ilgili bilgileri de görmek mümkün oluyordu. Bireysel kağıtlara imza attırma neden sonra düşünülebilmişti.

Şu günlerde yatıp kalkıp para konuşuluyor ve ben ister istemez geçmişte yaşadıklarımı düşünüyorum.

Paranın çok konuşulduğu ortamlar iktidarlar için hayra alamet değildir.

Reklam

İş-güç sahibi olması gereken yaşta 10 milyona yakın insanın iş aradığı halde bulamadığı bir ülkeyiz. Mühendisler kasiyer olarak veya kargo şirketlerinde dağıtım elemanı olarak çalışıyor, o da kendilerini çalıştıracak yer bulurlarsa. Evli, çocuk sahibi erkek ve kadın işsizlerin sayısı korona döneminde daha da arttı. 

Hazıra dağ dayanmaz ya, çok kişi için hazır çoktan suyunu çekti. Geleneksel olarak destek görülen kaynaklarda -anne-babalarda- da yardım edecek güç pek yok. Temel ihtiyaç maddeleri eskiden köyden gelirdi, şimdi köyler ihtiyaçlarını mobil marketlerden karşılıyor.

Böyle bir ortamda dolarlar, eurolar konuşuluyor.

Muhalefet partileri Merkez Bankası’nda (MB) muhafaza edilen yabancı paraların çar çur edildiği iddiasında. Faiz oranını düşük tutma tercihiyle Türk lirasının değerini korumak gerekmiş ve bu politika 128 milyar dolara patlamış.

Şöyle bir döngüden söz ediliyor: Dolar veya euro değerinde TL’nin aleyhine bir hareket olunca, MB koruması altında tuttuğu yabancı paraları piyasaya sürerek TL’nin değerini sabitlemeye çalışıyor… Her yukarı harekette bu girişim tekrarlanıyor… 

Böyle böyle 128 milyar dolar bozdurularak piyasaya sürülmüş…

Ancak sonunda 2018 yılı başında 3.70 TL’den değer gören 1 dolar, bu yılın başında 7.43 TL oldu; şimdi 8.00 TL civarında. Yani, 128 milyar dolar harcamayı gerektiren politik tercih işe yaramamış görünüyor.

Bu tabloya bakan muhalefet TL’nin değerini korumak için ucuza piyasaya sürülen dolarları kimlerin aldığını merak ediyor.

Reklam

Yerinde bir merak bu. MB’nin Dolar-TL politikası spekülatörlere yaramıştır.

Hangi spekülatörlere? Kim onlar?

Merak edilen bu.

Son gelişmenin etkileri hala sürüyor. Geçen Cuma gecesi yayımlanan kararnameyle MB başkanlığında değişiklik yapıldı ve bu da Pazartesi günü doların ateşini yükseltti. Cuma sabahı 7.20 civarında işlem gören dolar, Pazartesi sabahı yüzde 10’dan fazla artış kaydetti. Bir başka deyişle, dolar o gün 8.20 TL’ye çıktı.

Şimdi de muhalefet başka bir soruya cevap arıyor. 

Cevabı aranan soru şu: Her gün bütün bankalarda ortalama 150 milyon dolarlık işlem yapılırken Cuma günü bu rakam birden 450 milyon dolara fırlamış. Birileri sanki dolara değer kazandıracak -ya da TL’nin değerini düşürecek- bir gelişme yaşanacağını biliyormuş gibi dolar toplamış. 450 milyon doları o günkü değerinden satın alanlar iki gün sonra ellerindeki o dolarları TL’ye çevirdiklerinde en az 45 milyon dolar kâr elde etmiş oluyorlar.

45 milyon dolar…

Hadi, ortalama işlem olan 150 milyonu 450 milyondan çıkartalım, Cuma günkü açıklanamayan fazla dolar hareketinin, 300 milyon doların peşine düşelim. O takdirde de 30 milyon dolar kulağı iyi işiten bazı uyanıkların kısa gün kârı demektir.

Muhalefet o günkü ekstra hareketliliği sağlayanların kim olduğunu öğrenmek istiyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan ayrı ayrı “450 milyon dolar kime satıldı” diye soruyorlar.

Kılıçdaroğlu “Voliyi kimler vurdu?” diye sordu.

Zenginin parası fakirin çenesini yoruyor gerçekten…

Yukarıda bir yerde para muhabbetinin toplumda fazlaca konuşulduğu ortamların iktidarların yararına olmadığını yazdım. “Voliyi kim vurdu?” türü sorular ilk muhalefet partisi liderlerinin ağzından çıksa da, en uzak yerleşim yerlerinde parayla hiç alış-verişi olmadığı düşünülecek kişilerin de sohbet malzemesi oluverir.

İşte ben de bunu düşünerek, son iki yıl içerisinde harcanan 128 milyar dolar ile henüz haftası dolmayan 450 milyon dolar işlemleriyle ilgili bilgi taleplerine iktidarın kulak tıkamasını anlamakta zorlanıyorum.

Külliye’de görevli biri ekranlara çıkıp bir şeyler söyledi, ancak uzman kişiler o açıklamaları gülerek karşıladılar. 

Zaten bu konuda bir açıklama yapılacaksa, görev, eski-yeni Merkez Bankası başkanları veya hali hazırdaki Hazine bakanına düşer.

Görevden alınan MB başkanının 128 milyar doların kimlere satıldığı konusunun peşine düştüğü için koltuğunu kaybettiği iddiası da var muhalefetin.

Para konuşmayı da para hakkında yazmayı da sevmem; ancak yöneltilen sorular benim de merakımı had safhaya çıkardı.

Bugün AK Parti büyük kongresi var. Belki yetkili bir ağız merakı giderecek ikna edici bir açıklama yapar.

Yaparsa iyi olur.

ΩΩΩΩ

Reklam

24 YORUMLAR

  1. 8,38-7,20=1,18×450 =531milyon TL
    Cuma günü 7,20 TL den 450 milyon TL lik dolar alıp, iki gün sonra 8,38TL den satan kişinin kârı 531milyon TL.
    Bunun adı resmen hırsızlık diyene, ezanı susturamayacaksınız , bayrağı indiremeyeceksiniz diyeceksin.

  2. Uzmanlar, Fetönün yaptığı darbenin ülkeye açtğı zararın 350 milyar dolar olduğunu söylüyor.  Ekonomiyle çok işli dışlı olan Fehmi bey yıllardır soruyor. Bunun hesabını kim verecek. Hatta günlerce yazı yazmış bunun hakkında hesap sormuştu Abd ve Fetöden. Fehmi bey in hassasiyetini bilmeyen mi var.

  3. Fehmi bey de kendince ortalığı bulundıralım tadında bir yazı kaleme almış. Muhalifler kendi içinde eğlensin tarzı. Borsa da, dövizde, serbest piyasada inişli çıkışlı para trafiğindeki azalan artan paranın hesabını soruyor. Kolay gelsin.
    Dün akşam bir tv programına katılan Altan Tan Hdp ile ilgili dikkat çeken bir  konuşma  yaptı.Hdp nin içindeki durumları anlattı.
    “Bugün HDP içinde siyaset yapan ve fakat PKK teröründen rahatsız olan pek çok siyasetçci var. PKK’nın izlediği yolun yol olmadığını, bu yolun da başarıya ulaşamayacağını dillendiren, Kürt sorununun demokratik düzlemde çözüleceğine inanan pek çok arkadaşımız var” dedi.
      “HDP’li seçmen arasında yapılan anket araştırmasında PKK’nın eylemlerinden ve HDP’nin siyaset tarzından rahatsız olan yüzde 35’lik bir kesim var. Bu kesim yeni bir partiye ihtiyaç olduğunu açık açık dile getiriyor.”
      “Düne kadar bu partiye inandıkları için oy verenler bugün partiye ve partinin politikalarına inanmadığını ancak inadına oy verdiğini söylüyor.”
        Kürtlerin oy verebileceği, Hdp tekelinden kurtulabileceği yeni oluşumlara ihtiyaç var gibi duruyor.

    • Soru cok cok basit bu dolarları kim aldı
      Hikaye yok
      Masal yok
      Roman yok
      Soru var
      Ve cevabı basit
      Dolari satan biz yani ülkemiz
      Peki alan kim ??????????????????????????????????????????¿?????????????????????????

      • Mustafa bey, ikinci el arabasına sıfırının iki(2)katı fiyat çeken ve algülüm vergülüm alıp satan vatandaşlarımızın başı kel mi, onlar da canı isteyince dolara yatırım yapmış olabilir mi?

  4. Her zaman ayağımı yorganıma göre uzattığım için Türkiyede yaşarkende burdada bu gibi dalgalanmalardan birey olarak pek etkilenmem.
    Bugünkü durum ABD gibi ülkelerdeki mal varlığı edinme yõntemi ve vakif dernek adina stoklanmış milyarlaca dolarlın havele yolu ile yapılmamış olmasından dolayı herzaman can simidi olara kullandıklari oyun! bu yöntemler ile her zaman ünvan değistirdikleri için buda o oyunlardan biri.

    Yalnış anlaşılmasın mualefet’de dahil yolunmaya alışmîş bizdeki kazlar affeder.
    Dolarlar ve abd’e değil.
    72buçuk milletin yaşadığı bir ülke Dünya’ya liderlik yapiyor, siz onu kulkanmaya kalkttığınız zaman hem kendiniz hemde 700 senelik geçmişinizi rezil etmiş olursunuz…

    • Maşallah nurdan abla sizinki de nasıl bir yorgansa, dünya batsa dalgalanmıyorsunuz, sorması ayıp olmasın bu değirmenin suyu merden acaba? Köydeki tezekli tarlalar muappeti filan yapmazsınız umarım…

  5. Sayın Koru ,
    Sanırım resmin tamamını göremiyorsunuz. 450 milyon dolar yurt içi işlemleri. Bu piyasa ile biraz ilgili olan herkes bu değişimin sonuçları olacağını bilir. hafta sonu bankada paranız var ise E bankacılıktan 7.20 hafta sonu kapanan kur yerine 7.50 ile 7.80 arasında paranızı dövize çevirmeniz mümkündü. Bu 450 milyon dolarlık işlemi açıklar .Pazar akşamı Japonya borsası açılınca 8.46 yı gördüğünde uluslararası piyasalarda yapılan işlemin 12 milyar dolar olduğunu Gizem Öztok Altınsaç Blomberg teki programda ağzından kaçırdı.
    Dün de Londra piyasasında TL faizi 1000 li rakamlara çıktı.
    Naci Ağbal göreve geldikten ve faizleri arttırdıktan sonra 15 milyar dolar sıcak para girişi oldu carry trade olarak. Bu konuda Yigit Bulut un açıklaması oldu.Siz eğer bu sonuçları hesap edip ters pozisyon alırsanız 500 milyon dolar kazanmanız işten bile sayılmaz. Unutmayın bu yaşanan ilk değil.
    İhracatçı ve turizmci bundan memnun. Ama ipin ucu kaçtı. Memlekette zeytinyağı kalmadı sonunda onun ihracına yasak getirdik.
    Enflasyondan dolayı şişen rakamlar sebebiyle ödenen vergi Şubat ayı hazine gelirlerinde patlamaya da sebep oldu. Dolaylı varlık vergisi. Vatandaşın enflasyonu ayrı bir dert. %20 zam ilk üç ayda eridi.
    Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Ekonomi yüzlerce birbirine bağlı teraziyi dengeye getirme sanatı. mükemmel çözüm yok. Ehveni şer var. Asıl olay gaz haberi gelince TL nin değer kazanması ile olacak ki o zaman 2023 seçimleri de kazanılır ve bugünler unutulur. Tekila krizinin ilk safhası bizde de yaşanır.
    Tabi bütün bu yazdıklarım varsayım. Böyle oldu diyemem.

  6. Sayın fehmi bey senin yazdıkların Tehna da gaz çıkaran adama benziyor çünkü bu söyledigini 450 milyon $ madem biliyorsun bu kadar ispatlaman lazım bu 450 değilde niçin 750 olmuyor bunun tam olarak bilinmesi lazım.

    • Valla ali bey keşke siz de bi tenhada çıkarsaymışsınız bu yorumu ama neyse, olan olmuş bi kere…
      Şimdi parası pulu bi yana, hadi ortamdaki yorumcu arkadaşlara bi saygınız yok, bari sayın yazara karşı biraz saygılı olsaydınız!
      Kimse sizden bir ingiliz beyefendisi olmanızı beklemiyor ama en azından biz türküz zaten; böylesi bir edepsizliği burada sergilemeniz hiç doğru değil;

  7. Askerlikte atış taliminden sonra çevreye saçılan boş kovanlar toplanır ve kayıt altına alınır; ekonomik savaşta da “milli döviz”i korumak için piyasalara elimizdeki araçlarla müdahale ediyoruz öyle değil mi?
    Komutan atış poligonuna gelip kendi personeline bu mermileri niye harcadınız ya da karavana attınız diye sorabilir; ama bütün bu mühimmat ve döviz rezervleri, altın stokları biriktirilirken yan gelip yatanlar tutup da başkomutana hesap soramazlar!!!

  8. Üçkağıtçının biri , yularından tuttuğu eşeğini sürükleye sürükleye pazara getirmiş ve satışa çıkartmış. Fazla geçmeden bir başka üçkağıtçı müşteri çıkmış , eşeğin sağına soluna iyice baktıktan sonra ,
    – Hemşehrim, eşeğini beğendim , bunu alıyorum ; kaça satıyorsun ?
    Müşteri ,söylenen fiyatı uygun bulup parasını ödedikten sonra eşeği almış ve uzaklaşmaya başlamış. Alışverişi setreden ve müşterinin kandırıldığını düşünen birisi onu uyarmak istemiş,
    – Hemşehrim , o eşeğin ayağı sakat , onun için sana ucuza verdi !
    Müşteri ‘ Yok yok , sadece tırnağının arasına taş sıkışmış , ondan aksıyor ‘ demiş.
    Bunun üzerine satıcıya gitmiş ‘ Kardeşim , o hayvanın ayağına taş sıkışmış, sen sakat zannedip oldukça ucuza verdin ‘ diye uyarmak istemiş . Satıcı ise sinsi sinsi gülümseyerek adamın kulağına eğilmiş ve ,
    – Yok kardeşim hayvan sakat olmasına sakat , ben tırnağının arasına , ondan aksadığını zannetsinler diye o taşı mahsus sıkıştırdım !
    İyi niyetli ve dürüst vatandaş tekrar müşterinin yanına giderek olan biteni anlatmış. Müşteri , şaşkın şaşkın bir eşeğe bir adama bakarken bir yandan da söylenmeye başlamış,
    – Vay namussuz herif vay , öyle ha ! Ben de iyi ki sahte para vermişim !
    Herkese selamlar , sağlıklı günler dileğiyle ..

  9. 3.70 te kalsaydı dolar, 128 değil 60 milyar dolar açığa satılacaktı diye teselli vermeye kalkan,
    olurmuydu acaba diye düşünmeden edemedim:)
    ha 60, ha 128, üstüne eklemiş +450 daha..
    işsiz sayısı da 2,4 diye artıp duru iken (tüik işlerine ben karışmıyorum bak),
    asgari ücretin ve artış oranının belli olduğu, salgından dolayı işyerlerinin büyük çoğunluğu kapalı olduğu bir dönemde yapılacak zammın ne olması gerektiği! konusunda günlerce sokak reportaçları yapan şundan aşşaa olmaz geçinemyiz canım diyen güzel kalpli insanımız varbizim.
    aynı minvalde ”altın çok uygun fiyata geriledi almak, yatırım yapmak lazım tam zamanı, az sonra.. ” demesin mi aarkadaşım.
    birde yazarın, ”Temel ihtiyaç maddeleri eskiden köyden gelirdi, şimdi köyler ihtiyaçlarını mobil marketlerden karşılıyor.” tespiti tuz biber oldu.
    boşa koysam dolmuyor, doluya koysam almıyor.
    en son tv de, Ankaradan bir esnaf şu salgın lebaleb dolu yerlerde bulaşmıyor da sadece bizim lokantada mı bulaşıyor canım dedi ve keess..
    devletinresmi kurumundan çıkan kamyon hiç kayıtsız kuyutsuz olurmu ki?
    devletin aldığı mal aturasız belgesiz, O fise girermi hiç?
    işsizlik, sanayi, üretim, ihracat, felan fiştan bırakalım bu işleri en azından birkere,
    bize özgü bizim çkaracağımız, kontrolümüzde olacak bircoin türkoin vesaire
    türü bir ekonomik çalışma yapsak mı acaba?
    malum ekonomiyi, parayı, yeşil dolarları, borsa kağıtlarını çok seven, nerdeyse herşeyden (salgını bile önemsemeyen eğlence kumar kaçaklarını saymadım) daha çok öncelleyen seven meraklı insanlarımız var!
    Zenginin parası fakirin çenesini yoruyor gerçekten…

  10. Şakkadanak 10 milyon, 10 milyon satıyordu Batırel. Kafa bu. Klavuzu bu olanlar…
    https://t24.com.tr/video/ekonomi-uzmani-batirel-merkez-bankasi-olsam-10-milyar-dolar-sakkadak-satarim,4891

    Bir diğer klavuz dolar 3 lirayı geçerse yüzüme tükürün demişti, sosyal medyada onu arıyorlar.
    Artık fırınların marketlerin önünde bir ekmek isteyenler yüreğimi dağlıyor. Halimiz bu… Düzelmez, kim gelirse gelsin düzelmez, adaletle hükmetmedikleri sürece. Keşke yanılsam… Haklı çıkmaktan bıktım…

  11. yoldan geçen normal zekada, sıradan bir vatandaşa
    _ben merkez bankası başkanını görevden alacağım, ne dersin diye sorsan,
    _sakın yapma, piyasalar allak bullak olur, derdi.
    kıt zekada birine sorsan
    _adam mevsimlik işçi mi ki, daha geleli 6 ay bile olmadı derdi.
    _siz ne etseniz doğrudur ve yerindedir
    diyen saray soytarısı zekasındakiler dışında kime sorsan ülkeyi maddi ve manevi olarak zarara uğratır, yanlıştır vebali büyüktür derdi.
    öyleyse bu kadar önemli bir kararın bir kaç puan faiz artışı ile ilgisi zayıf olsa gerek. sayın ağbal doğru bir isimdi ve piyasalara ciddi olduğu mesajını net vermekteydi, bir kaç puan fazla artırması bu ciddiyetin sonucu olabilir. karşılıklı konuşulabilir kendisi uyarılabilirdi. gecenin bir yarısı apar topar görevden alma nedir, nedendir? sıradan birinin bile yapmayacağı büyük zarar getireceği bilinen bir iş neden yapılır??? dövizin düşmesi herkese yaramıyor anlaşılan. Millet için iyi olan herkes için olmayabiliyor belki de. işleri yüksek döviz kurları ile daha tıkır tıkır gidenler var, döviz yükseldikçe kazananlar var belki de.
    öte yandan sayın ağbalın kayıp milyar dolarların akibetini araştırması ve bunun bir rahatsızlık ortaya koyması ile maaşa zam işine son arasında bir sebep sonuç olması ise akla uzak gelmiyor değil mi? bir kaç bin dolardan, bir kaç milyon dolardan söz etmiyoruz, akıl almaz miktarda bir paradan söz ediyoruz. saray soytarıları dışında her aklı başında vatandaşın sorması gereken bir hesaptan söz ediyoruz. ülke soyuluyor mu bunun cevabı/cevapları olması, hesabın/hesaplarının verilmesi gerekmez mi?
    nasıl bir ülkede yaşıyor isek, nasıl bir din algısında isek, bu ülkenin imame imamları vatandaşın parası kutsaldır, hesabı verilmelidir demek yerine başarısızlıkların suçunu tanrıya atıyor, malınızı mülkünüzü azaltıyor, çünkü sizi deniyor sabredin diyor “sen yaptın /yaptırdın” eski bir hikayedir ve tutmamıştır hatta hiç parlak sonuç ta vermemiştir. bu imame imamlar milletin hakkını koruyup savunacağı yerde milletin parası kutsaldır, yolsuzluk günahtır, israf haramdır diyeceğine bölünmeye ayrıştırılmaya çalışılan milleti kapsayıp bütünleştireceğine
    _tam sırası şeriatı getir diyor.
    bu toplumu dinamitlemek değilse nedir?
    ülke yağmalanmış, parası pul olmuş, yolsuzluk, faiz girdabına gark edilmiş, suyu bile satılmış imama ne gam. şeriat getirenlerden olacak, payeye bak artık.
    bunu neden söylüyorum sorunlarımızın temelinde bu çarpık anlayış olduğu için söylüyorum. bir partiye oy vermenin cennete gitmesine vesile olacağına inananlar var, milleti buna inandıranlar var ondan söylüyorum. Allah akıl fikir versin diyorum, ne diyeyim???

    • en son 14 lerdeydi faiz 15-117-19 derken birden..
      seçilmiş kimseler başka bakar, masa başındakiler başka. ikiside aynı yere bakar aslında.
      fakat, biryanlış var burda: masadaki sadece bakar kağıtlara, seçilmişler bir seçmene, bir tabelaya! 🙂
      ha birde süreye, zamana..
      seçmenin ise, önce koltuğa, sonra masaya baktığını bile sanıyorum ama ispat edemiyorum bende muhalefler gibi:)
      hele ki seçim bölgesi, oraya şu benim/bizim adamımız geçmeliydi hikayelerini hiç katmıyorum.
      Didem hanım vatandaştan çok şey mi istiyoruz acaba?
      bakalım bugün dolacak salonlardan ne kararlar, ne sonuçlar çıkacak? belki çare bulurlar geçim’e, belki yatırdım tüm ümitleri seçim’e.

      • Didem hanım vatandaştan çok şey mi istiyoruz acaba?
        diye soruyorsunuz,
        cevabım, öyle gibi.
        bakalım bugün dolacak salonlardan ne kararlar, ne sonuçlar çıkacak? diye soruyorsanız,
        anladığım, yeni bir şey yok gibi.
        belki çare bulurlar geçim’e derseniz,
        benim fikrim zor gibi.
        belki yatırdım tüm ümitleri seçim’e derseniz,
        tahminim seçim yakın gibi.?

    • sayın erdoğan 10 mart akp’nin TBMM grup toplantısında bu paranın merkez bankasında olduğunu/durduğunu söylemişti, şimdi anladığım kadarıyla başdanışmanı ise böyle bir para yok diyor. hangisi doğru acaba?

  12. Bugün gram altın 435 TL
    Bir ton altın 435 milyar TL. Bir dolar 7,90 TL den bir ton altın 55 milyon dolar.
    128 milyar doları 55 milyon dolara böldüğümüzde 2327 ton altın ediyor.
    Yanlış okumadınız iki bin üç yüz yirmi yedi ton altın.
    Bir tır 30 ton götürse, 77 tır altın.
    450 milyon dolar da, yaklaşık 8 ton altın ediyor.

    • Ya siz uzaydami yasiyorsunuz dunyada bu kadar altin yok siz bu hesaplama yontemini yeni bulus olrak nasa satarsiniz

  13. Açıklama yapacak bir yetkili kaldı. O da millete, başınıza damat kadar taş düşsün demişti en son.

    • Ender Bey , o dediğiniz zatı muhterem bizim bu köşeyi okumaz ki ! Burada açıklama yapacak olan H.Gayret’tir ; Koş sözcü BİLADER koş , tarzan zor durumda !

Yoruma kapalı.