Her şeyi bilen birine, seçim, adaylar ve alınacak sonuçlar konusunda görüşlerini sordum, aldığım cevapları paylaşıyorum

48
Seçime az kaldı..
Reklam

Millet İttifakı’nın önüne seçime gidilen süreçte kasisler çıkacağını -çıkarılacağını- tahmin etmek için kahin olmak gerekmiyor. Birbirinden hayli farklı siyasi ve sosyolojik temsil kabiliyeti bulunan altı partinin ittifakı bu. Ne kadar iyi niyetli olsalar, liderler yine de gün gelir birbirlerine ters düşebilirler.

Kardeşler arası ticarette bile ortaklıklar kolay yürümez bizde.

Nitekim kimi cumhurbaşkanı adayı gösterecekleri konusu ciddiye bindiğinde ilk kasisle karşılaşıldı.

Lastik patladı ve onarılması bayağı zor oldu.

İkinci bir kasis, cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile görüşüp görüşmeyeceği konusunda olacak gibi.

AK Parti ve destekçileri, ilk varta atlatılmış olsa da, bu defa kasisin aracı bir daha kalkamaz hale getirmesini beklediklerini belli ediyorlar.

Masa sarsılır ve dağılır beklentisi bu.

Bir dostum, bana, AK Parti’nin kendi içerisinden çıkardığı ilk cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’ün adaylık sürecine dair bir video gönderdi. 

Reklam

Yıl 2007. Cumhurbaşkanı TBMM üyeleri tarafından seçiliyor. Aday kendisine bazı temel kurallar koymuş, bunlardan en önemlisi de, Meclis’te grubu bulunan partilerden başlayarak, grup kuramamış partilere ve bağımsız seçilmiş milletvekillere kadar, oy isteyeceği her yeri ve herkesi ziyaret etmek…

Video, HDP’den önce aynı kulvarda siyaset yapan ve daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılacak olan Demokratik Toplum Partisi’ni (DTP) ziyaretini yansıtıyor. 

Gül ve yanında ev sahibi olarak Ahmet Türk gazeteciler önüne çıkmış, kameralara konuşuyorlar.

Aday benimsediği ilkeler ışığında o görüşmeyi yaptığını anlatıyor. Ev sahibi de kapılarına gelen adayı desteklemeyi düşünebileceklerini kamuoyuyla paylaşıyor.

O günlerdeki siyasi ortamın nezaketini hatırlatan hoş bir video bu. [İlgi duyanlar için linki yazımın sonunda.

AK Parti, şimdilerde, HDP’ye, heyetler göndererek kendisinin ziyaret edebileceği bir parti muamelesi yaparken, iktidar ortağı eliyle, muhalifleri HDP’den uzak tutmaya çalışıyor.  

Konu benim müthiş ilgimi çekiyor.

Sadece benim değil, gazete köşelerinde yazan, kanallardaki tartışma programlarına katılanların da en önem verdikleri konu bu.

Reklam

Çeşitli görüş sahiplerinden alınan farklı yaklaşımlar haberlere malzeme yapılıyor.

Yazıya oturmadan önce ben de gazeteler ve TV kanallarına özendim; birilerinden seçim ve adaylar hakkında görüş alayım istedim.

Özendim ama kimden görüş alabilirim?

Sonunda görüş alabileceğim kaynağı buldum.

Bir yabancı bu kaynak.

Çok bilgili biri.

Neredeyse her kitabı yutmuş, hemen her gazete ve dergiyi okumuş birini gözünüzün önünde canlandırın. Hafızası da müthiş biri. Daha da önemlisi, okudukları arasında mantıksal ilişki kurabilecek bir zihin açıklığı da var. Hayal gücü de kuvvetli; şiirler yazabiliyor. Mütevazı da sayılabilir; bazen hata yapabiliyor ve bu yüzüne vurulduğunda özür dileyip hatasını hemen düzeltiyor.

Yabancı ama dilimizi de biliyor.

İnsan-üstü özelliklere sahip bir varlık bu.

Zaten insan değil ancak insan gibi düşünebilen bir varlık. Adına ‘yapay zeka’ diyorlar… [‘Sanal zeka’ da deniyor.]

‘Yapay zeka’ bir süredir görüşülmeye açık tutuluyor. Sorduğunuz sorulara anında cevaplar veriyor.

[Neden söz ettiğimi daha iyi ve etraflı anlamak isteyecekler, daha önce yazdığım bir yazıya göz atabilirler. Linki şu:]

Önce biraz kurnazlık yapıp kendisine şu soruyu yönelttim:

“Türkiye’de seçimlerin bugüne kadar verdiği sonuçlara bakılarak önümüzdeki seçimin sonucu ne olabilir?”

Benim Türkçe sorduğum soruya nedense İngilizce cevap verdi.

Cevabı şu: “As an AI language model, I am not capable of predicting future events, including the outcome of elections. Election results are determined by a complex array of factors, including political climate, voter sentiment, candidate popularity, and campaign strategies. These factors can change rapidly and are often difficult to predict with certainty. It is important to wait for official election results and to consult reliable sources of information to understand the outcome of any election.”

Tercümesini sunuyorum: “Yapay zeka (AI) dili modeli olarak, seçim sonuçları da dahil gelecekte neler olacağı gibi konuları öngörebilecek durumda değilim. Seçim sonuçlarını, ülkelerin siyaset iklimi, seçmenlerin hisleri, adayın tanınırlığı ve kampanya stratejileri gibi çeşitli karmaşık unsurlar belirler. Bu unsurlar kısa sürede değişebilir ve bu yüzden kesin tahminde bulunmak çoğu kez güçtür. Seçimlerin resmi sonuçlarını beklemek ve çıkan sonuçları anlayabilmek için güvenilir bilgi kaynaklarına başvurmak önemlidir.”

Şaşırdım mı, hayır şaşırmadım. Güvenim daha da arttı.

Ardından şu soruyu sordum:

“Kazananlar ve kaybedenlerin nitelikleri açısından Türkiye’de yapılan seçimlerden nasıl bir sonuç çıkarılabilir?”

Cevap bu defa Türkçe geldi. 

Okuyalım:

“Türkiye’deki seçimlerde kazanan ve kaybedenlerin nitelikleri, seçimlerin yapıldığı yıla, seçimlerin türüne, siyasi partilerin ve adayların performansına, seçmenlerin tutum ve davranışlarına bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak, seçim sonuçları siyasi ve toplumsal dinamikler hakkında önemli ipuçları sağlayabilir.

Seçimler, Türkiye’de demokratik sürecin bir parçasıdır ve halkın temsilcilerini seçme hakkı ile ilgilidir. Seçim sonuçları, halkın tercihlerini yansıtır ve bu nedenle, kazananlar ve kaybedenlerin nitelikleri, halkın beklentileri ve talepleri hakkında bilgi sağlar.

Kazananlar genellikle halkın beklentilerine daha iyi cevap veren siyasi partiler ve adaylar olurken, kaybedenler ise halkın beklentilerine cevap veremeyen, ya da halktan yeterli desteği alamayan siyasi partiler ve adaylar olabilir. Ancak seçim sonuçlarına ilişkin bu genellemeler, her seçimin kendine özgü koşulları ve faktörleri nedeniyle değişebilir.

Sonuç olarak, Türkiye’deki seçim sonuçları, siyasi ve toplumsal dinamikleri anlamak için önemli bir araçtır ve kazanan ve kaybedenlerin nitelikleri, halkın beklentileri ve talepleri hakkında bilgi sağlar.” 

Aynen böyle geldi cevap. Kullanılan Türkçeyi benim yukarıdaki tercüme dilimden daha fazla beğendim.

Zihnim yine de seçimde kimin kazanacağına takılı olduğu için, biraz da cinlik yapmaya çalışarak, “Cumhurbaşkanlığına aday olmak isteyenler ne gibi özelliklere sahip olmalı?” sorusunu sormadan edemedim.  

Cevabı şu oldu: “Cumhurbaşkanlığına aday olmak isteyenlerin geniş bir toplumsal tabana hitap edebilecek, güçlü liderlik ve iletişim becerilerine sahip, siyasi deneyime ve vizyona sahip olmaları da önemlidir. Adayların, seçmenlerin güvenini kazanabilecek, toplumsal sorunlara çözüm üretebilecek ve ülkenin geleceği için öngörüler sunabilecek niteliklere sahip olmaları beklenir.”

Nasıl buldunuz?

Şimdiye kadar adaylığı belli tek isim Kemal Kılıçdaroğlu.

Diğer adaylar da belli olduğunda, ‘yapay zeka’ dostumun adaylarda belirlediği niteliklere bir daha bakıp hangisinin göreve daha uygun düştüğünü anlamaya çalışacağım.

Bu arada şunu da kaydedeyim: Millet İttifakı için üçüncü muhtemel kasis, milletvekili adayları belirleme sürecinde yaşanabilecek.

ΩΩΩΩ

11. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün DTP’yi ziyaret videosu

Reklam

48 YORUMLAR

  1. HDP kumarın kralını bilir.
    Bu masaya gelmeyecekte hangi masaya gidecek
    Buyrun kumar masasına

  2. iş, kara kediye kaldı.
    millet ittifakının arasına kara kedi girecek te birileri nemalanacak.
    su uyur, fitne fücur uyumaz.
    cumhur da hayırlı gelişmelerde olmuyor değil, hüdapar, dsp ve anavatan partisinin de ittifaka katılacağı söylentisi dolaşıyor bu 6 rakamında nasıl bir çekicilik var anlamadım. üstelik bazı isimlerin de başkan yardımcısı olarak lanse edileceği konuşuluyor,
    bak sen gelişmelere.
    fena yıpratırız ona göre.😊

    • Zaten 6 partiler, şu anda 6’ya 6 eşitlik var, Erdoğan parti olarak da sayı üstünlüğünü ele geçirmeye çalışıyor.

      • ülkeye ekonomi de üstünlük ele geçirmeye çalışan yok.
        anca ayak oyunları,
        seçim hesapları…

        • Ne ekonomi umurlarında ne de deprem felaketi umurlarında!

          Fırtınada uçan çadırlar, Yağmurda çamurda ıslanarak titreme nöbetlerine tutulan çocuklar, uykusuzluk, yorgunluk, susuzluk açlık, unutulan yaralılar unutulan hastalar 1 ayı geçmesine rağmen hala kazma vurulmayan enkazlar, henüz girilmeyen mahalleler, ceset kokuları, ölüm tarlalarını andıran şehirler….!

          H.gayretin umurunda mı, o İmralı’da devlet korumasında yüksek güvenlikli cezaevinde yatan aptullah öcalanı kurtarma derdinde, bak katil değilmiş ona göre. Apo icumhur ittifakı için kullanılabilir seçim malzemesi.

          • Baran bey aym nin de hiçbir şey umrunda değil galiba 590milyon tl yi direkt hdp ye ateşlemiş! İster misin ysk da tamam seçimi erkene alırız eyvallah, ama sizi de artık aday yaptırtmayacaaaz! İşte o zaman tadına doyum olmaz siyasetin:)

  3. Medyadaki hemen bütün yorumlar Millet Ittifakında çıkabilecek sorunlarla ilgili.

    Sanki seçimlere bir Millet Ittifakı katılıyormuş gibi.

    Edoğan Bahçeli görüşmesinde ne konuşuldu, hangi kararlar alındı…

    Erdoğan Destici buluşmasında neler konuşuldu hangi kararlar alındı…

    Neden bunlar konuşulmaz ve yorumlanmaz?

    Cumhur Ittifakı bu görüşmelerin neticesini seçmene detaylı duyurmuyor diyenler olacaktır…

    Mitllet Ittifakı liderlerinin kafalarından geçenler bile tahmin edilerek üzerinde saatlerce tartışılan televizyon proğramları var.

    Iki yüzlülük sadece siyasetin sorunu değil galiba.

  4. Yapay zekanın verdiği cevaplar genel geçer görüşlerden farklı değil yani içinde cevap olarak nitelenebilecek bir görüş yok ; herhalde ancak bu kadar oluyor ! Bizim seçmenin sağı solu belli olmaz , dolayısıyla seçimin de sonucunun da ne olacağını bilmek zor !

  5. 60 70 iq seviyesine hitap eden ( kürtleri salak yerine koymalarıdna anlaşılıyor kendilerinin iq seviyesi ) ve bu düşük
    iq seviyesini ancak ve ancak şiddetle besleyerek var olabilenler hala kürt halkının varlığını inkar ediyorlar veya etme fırsatı kolluyorlar. böyle mi türkiyenin sorunları çözülecek? kürtleri “kardeşiz” diyerek mi kandırmayı umuyorsunuz hala ? bu çağda az çok okuması yazması olan herkes dünyanın heryerindeki gelişmeleri takip edebiliyor, mukayese yapabiliyor. bu yorum fehmi beye değil yorumcuların bir kısmına hitaben yazılmıştır.

    • Sn. Sanchez! Haklısınız. Eğer biz Türkler Kürtleri yok saymasaydık şu an ülke Kuzey Kore veya Saddamın Iraki gibi bir ülke değil Avurapa gibi olmuştu.
      11.Cumhurbaşkanımız Abdullah Gülün ziyaret ettiği Ahmet Türkü daha sonra Terörist diye hapise atıp Bahçelinin girişimleri ile serbest kalan ve daha sonra halkın oylari ile belediye başkanı olan ayni kişiyi
      görevden alip kayyum atayanlar bizleriz halk olarak koyun gibiyiz

      Diğer bir konuda.
      Bizim Terörist yaftası ile hapise tıktığımız Selahttin Demirtaş Bizi yıllar önce uyarmış haberimiz yok.

      11.C Başkanının videosunu izleyince.
      Aşağıdai link aklıma geldi.
      Umarım yayınlanır.
      Yayınlanmazsa dahi bu video internette her yerde dolaşiyor

      https://twitter.com/meyemana22/status/1634211672926699520?t=mk0LjfQnQ9zOQZbRx8lXIg&s=09

  6. İkinci aday aylar öncesinden belli de senin işine gelmiyor.A.Gül diğer taraftan olmadı belki burada hazır lokma bulur diye umuyorsun ama nafile.Sen Kılıçdaroğlu nu desteklemeye devam edeceksin.Elin mahkum.Diğer taraftan ekmek kalmadı senin gibilere.

  7. Eğer 80’lerde biri çıkıp da bana “Biliyor musun, 40 yıl sonra bu ülkede sağcılar Rusya’nın, solcular ABD’nin yanında saf tutacak… CHP, ülkenin en muhafazakar partisinin binası önünde cumhurbaşkanı adayını açıklayacak… CHP’nin genel başkanı “Bismillah, yola çıkıyoruz” diyecek… Bir mevlit akşamı Saadet Partisi (O günkü Milli Selamet Partisi) genel merkez binasına dev Atatürk posteri asacak… CHP Genel Başkanı “En büyük ülkücü benim” diyecek…
    Aynı CHP, darağacına gönderdiği Adnan Menderes’in “Yeter, söz milletindir” sloganını şiar edinip, genel merkez binasına asacak… Saadet Partisi’nin genel başkan yardımcısı (Ümit Çebi), bir dönem Necmettin Erbakan’ın ev hapsine karşı çıkan ve onun hapse atılmasını isteyen CHP liderini “Mücahit” ilan edecek… MHP’den ayrılan ve ülkücü olduğunu iddia eden bir grubun kurduğu İYİ Parti, memleketi bölmek için çırpınan bir terör örgütünün siyasi koluyla aynı masaya oturacak… Atatürk’ün partisi CHP de bölücülerle iş tutacak” dese, hemen polisi arayıp o kişinin akıl hastanesine kapatılması için ihbarda bulunurdum.
    Hilalin zıt uçları birbirine hiç bu kadar yaklaşmamıştı…

    • Sayın Erdoğan , yürütmenin başı olarak devletin birçok alanında yegane söz sahibi biri olarak çeşitli başarısızlıklar yaşasa da siyasi bir dehadır kendisi. Normal şartlarda ekonomi gibi halkın doğrudan cebini etkileyen ve hükümetlerin değişmesine neden olan böyle önemli bir konuda yaşadığı başarısızlıktan dolayı bile ilk seçimde tepkiyi görmesi gerekirken böylesine siyasi bir deha halka aslında ekonomik kriz falan yok herkesin karnı tok havasını kolayca verebiliyor. Hal böyleyken böyle birini mevcut şartlar altında yıkılmaz gibi görünen bir şahsı ve onun kurduğu bir yönetim kadrosunu yıkmak için karşı taraf geçmişteki hatalarından ders çıkartarak taktiksel hareket etmesi gayet tabiidir. Aynı taktiği sağ cenahın da uyguladığını görmezden gelip tek taraflı bakmamakta da fayda var 😉

  8. YAPAY ZEKA

    Kelimelerin itibarı başlıklı bir yazı yazmayı düşünmüştüm bir aralar. Konu zihnimde Fehriye Evcen in söylediği sosyal medyadaki “Bahçede yeşil çınar” şarkısı ile canlanmıştı. Oysa şarkının orjinalini hepiniz biliyorsunuz. “Hıyar” kelimesi araştırmadım ama oldukça da iyi bir anlam kökeninden geliyor. Yazın içimizi serinleten kütür kütür bu sebzenin isminin nasıl olup ta bu hakaret cümlesinde kullanılabilecek kadar itibar kaybettiğini bilemiyorum. O kadar ki birileri yıllar boyunca oluşan bu itibar erozyonu yüzünden o güzelim şarkıdaki yeşil hıyarı yeşil çınar yapmak zorunda hissetmiş kendini. O günlerde böyle itibar kaybeden bir kaç kelime daha vardı ama, unutmuşum. Siz hatırlıyorsanız bu yazının sonuna yorum atabilirsiniz. Bakarsınız seçimlerden sonra tekrar edebiyata döner, bu konuda bir deneme yazarım.

    Gelelim konuya. Yazarın başlığındaki yapay kelimesi de bizim dilimizde “sahte, ikiyüzlü, yapmacık, göründüğü gibi olmayan” anlamlarına geliyor ve olumsuz bir kelime. Fakat son yıllarda peşine “zeka” kelimesinin eklenmesi ile neredeyse olumsuz anlamını yitirecek, parlak, itibarlı bir kelime haline gelecek. Belki on yıl sonra insanlar birbirine “ooo ne kadar yapaysınız” diye iltifat bile edecek.

    Yani dünün itibarsızları, din, başörtüsü, cami, sakal, tesbih düşmanları, kibirlileri, karanlık mahfillerin adamları dışarıdan eklenen “ZEKA” ile itibarlı hale gelebiliyor. Sayın yazara düşen masa6 na bu itibarı sağlayan patlayan tekerini tamir eden bu ZEKA kime ait, onu bulması.

  9. Erdoğan’ın aday olmadığını gayet güzel anlatmışsın, herhalde Kılıçdaroğlu tek başına seçime girecek ve kazanacak.

  10. 1)Millet ittifakı resmen Hdp de dahil tüm partilerden destek isteyebilir. istemeli midir? ben bilemem onlar bilir🤗
    2)Hdp eğer xyz dağ ova uzay yaratıklarıyla bir bilinen/bilinsede bilinmiyor muş gibi yapılanlarla kanka ise:
    a)rahatsız oluyorsanız, açıklayın ve deklare edin! gitmeyeceğiz deyin!
    b)ispat kanıt yok! biz inanmıyoz😊 diyorsanız, yine deklare edin ve,
    resmen adam gitsin ve kazanın!!🤔
    3)Karşınızda bir ejderha var! ve bundan korkuyorsanız,
    bunuda açık ve utanmadan🫣 açıklayın;
    “bu canavardır, bu canavarı biz yarattık! ve şimdi biz korkağız hemde ödlek cinsi!”.

    • Bir öneri çözüm benden:
      Mekkede put yaparlarmış, hamurdan da olurmuş bazan. gittikleri yerde acıkınca yerlermiş putu. (içlerinde hissederlermiş😂).
      sizde kendi yarattığınız putları öcüleri ilahları undan yapın bundan sonra.
      Not:Anadolu da ana tanrıça figürleri örnek olsun size. Batıyı bırakın birazda kendi içinize bakın. Kendinizi sorgulama sizi de rahatlatır! Antidepresanlık olmaktan siz kurtulursunız belki🤔.

  11. sayın koru ıphone’nin siri’sine sormak yerine bana sorabilirdiniz
    siri sanal varlık ama sevapler yine de güzel.
    top çevirmeye ne gerek var insanların temayülü durumu göstermiyormu?
    ben bir tanesini size söyliyeyim.
    zenginlerin ayak izlerine bakın onlar kimin kazanacağını en önce görenlerdir
    beşli çete denilen yaratıklar kılıçdaroğlundan neden randevu talep etti.
    bu iki soru sizi sonuca götürecektir.

  12. Muhalefetin unuttukları bir şey var. Seçmen artık bilgiye çok kolay ulaşıyor. Türkiye’ye ihanet edeni de görüyor, ülkesi için gecesini gündüzüne katanı da. Masa başında hazırlanmış uyduruk anketler sizi yanıltmasın. Son 15 seçimde yanıldılar. 14 Mayıs’ta yine yanılacaklar.

    • evet seçmen kendi ordusuna kumpas kuranlarıı
      kendi genel kurmay başkanını teröristlerin beyanları ile hapise atanları
      ülkenin en mahrem sırları olan kozmik odayı teröristlere açanları
      teröristlere özel mahkeme kuranları
      ankaranın göbeginde gündüz bir akademisyene yapılan suikatscıları ve arkasını kullayanları
      pkk düşman değil diyenleri (bunu yotubeden bulup izleyebilirsiniz)
      vatandaşlıktan çıkarılan bölücü ve terörist çizgide olan şivan ile megri megri diyenleri
      10 milyon suriyeli ülkeye getirip milletin başına bela edenleri
      daha bin tane yazabilirim.
      millet bilgiye çabuk ulaşıyor keşke birde çabuk unutmasa bak o zaman neler oluyor sizin parti .oku yer

    • Sayın Muzaffer Sever!
      Bilgiye kolay ulaşıyorsun da, hâlâ tapındığınız hükümetinizin başörtüsü konusunda AİHM’ndeki hükümet savunmasına ulaşamadınız.
      İpucu olarak size bir soru sorayım:
      –Sizce başörtüsü “hijyen” kurallarına uygun mu?
      (Bence kesinlikle uygun.Zaten “temel hak ve özgürlük olarak” silinmez şekilde tescilini yapmışım.)

  13. Altılı Masa’dakilerle bilumum taraftarları şimdiden seçimi kazanmış havasındalar!
    Dikkat buyurunuz:
    Kaybettiklerinde, Altı+İki toplam Sekiz siyasinin birden kaybetmiş olacağı bir seçim yaşayacaklarını…
    -Hiç hesaba katmıyorlar!
    Şayet, Bay Kemal kazanırsa; İmamoğlu ile Yavaş pek bir şey kazanmış olmayacak…
    Amma velakin, kaybederse “her ikisi de fena kaybetmiş olacak!”

    • kılıçdaroğlu yavaş ya da imamoğlu değil Millet diyeceksiniz lütfen
      çünkü istanbulda chp kazanmadı akepe kaybetti yada millet kazandı
      siz millet ile seçim yarışı yaptığınızın farkında değilmisiniz
      parti yok
      chp nin oyu kıyamet kopsa % 25’i geçmez şimdi kaç olacağını hep birlikte göreceğiz.
      seçilseler ne olacak topal ördek olacaklar bunu unutmadık ben seçecem ama sen benim seçtiğimi senden değil diye cezalandıracaksın aslında beni cezalandıracaksın.
      görelim Mevla neyler.

      • Demek öyle ha?
        Müstakbel yardımcılarıyla, İmamoğlu ve Yavaş’la birlikte meydanlara inecek Kemal Bey.
        Güçlendirilmiş Başkan Adayı olarak.
        Tam 2 ay.
        Seçim kampanyası boyunca…
        Kemal Bey’in bir yanında İmamoğlu, öbür yanında Yavaş.
        Birer fedai gibi dikilecek.
        Ne güzel bir görüntü.
        Peki ama 2 ay, Ankara ve İstanbul Belediyeleri ne olacak?
        Hele İstanbul!
        Tam da büyük bir depreme hazırlanırken, sahipsiz mi kalacak?
        Yahu size genel başkanınız kaç defa demedi mi “Siz belediyelerinizin başında kalın” diye?
        Hem söyler misiniz, Ankara ve İstanbul Halkı size niçin oy verdi? Yarı yolda şehri bırakıp gitmeniz için mi?
        Niye kabul ettiniz?
        Nasıl yürüteceksiniz bu görevi?
        Siz süpermen misiniz?
        Mesela, yarım gün, sabah İstanbul’da çalışıp, öğleden sonra -yine mesela- Trabzon’daki ya da Yozgat’taki mitinge yetişip kürsüye mi çıkacaksınız?
        Gerçi İstanbul’daki hercai zat İstanbul’u özlemeye alışıktır ama Ankara’daki saf arkadaşı da baştan çıkardınız ha…
        Ne için bütün bunlar?
        Biraz zorlama da olsa…
        “Kazanacak aday” için.
        Haa, o zaman başka.
        – Verin Ankara’yı İstanbul’u, alın Türkiye’yi öyle mi?
        Ama Allahınızı severseniz
        HDP’yi mutlu kılmak uğruna güneyimizdeki TSK operasyonlarını durdurmayın… Misak-ı Milli’yi unutmayın.
        Neler konuşuyoruz yarabbi?
        Evet, konuşuyoruz.
        Hem de çok tuhaf şeyler konuşuyoruz.
        Kemal Bey’e bakar mısınız?
        Ne diyor Akşener için:
        – Ara sıra ülkücü damarı tutar.
        İltifat mı, hakaret mi belli değil.
        Keşke o damardan bir tane de Kemal Bey’de olsa.

        • sayın erdogan miting yapmayacak mı?
          bu arada ülke N’olacak diye sormuyorsunuz da
          başkanlar mitinge katılınca şehirleri merak ediyorsunuz demek.
          sizden ne zaman makul bir yorum okuyabileceğiz acaba sayın sever?
          sayın cumhurbaşkanı adayımızın bir damar sorunu yok,
          belki mevcut cumhurbaşkanımızın ciddi sağlık sorunları var.

          • Didem hanım onun bunun sağlık sorunlarından medet ummayı bırakın da, burda aylardır genç dinamik atledik bir cb istiyoruz diye yeri göğü inletiyordunuz, şimdi bulduğunuz “kazanacak aday” mevcut cumhurbaşkanımızdan 7 yaş büyük, ne iş????

          • sayın cumhurbaşkanımızın sağlığını önemsiyorum sadece,
            daha genç, dinamik, atledik(atletik) bir cb adayı beklentim başka bahara kaldı,
            durumu kabullenmeye karar verdim basitçe.

      • Birilerinin iddia ettiği gibi, 14 Mayıs’ta, sadece Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı adayları yarışmayacak. Onlarla beraber onların arkalarındaki, görünen ve görünmeyen güçler savaşacak.
        Üstelik bu güçler öyle sıradan güçler değiller: ABD’den, ABD’deki Pensilvanya sakininden, AB’ye ve Kandil’e değin ne kadar legal ve illegal kurum ve kuruluş varsa hemen hepsi Sayın Erdoğan’ın karşısındalar.

    • Reis kemal Kılıçddaroğluna özendi.
      4’lü masa olan cumhur ittifakıda 6’lı masa olacak.
      DSP ve ANAP partisini cumhur ittifakına katıyorlar.

      Şimdi önceki yorumlarınızdan dolayı soruyorum Bu 6 Benzemez cumhur ittifakını nasıl yönetecek, her kafadan bir soru çıkmazmı?

      Millet ittifakına bulaşma Her şey 2400 sayfalık defterde belirli sizin defter bile yok.

  14. Demokrasi bir uzlaşma rejimi. Türkiye de çok parçalı bir ülke. Demokrasiyi işletemezsek sonuçta tek adam rejimine ve diktaya mahkum olacağız. Tek çaremiz demokrasiyi işletmek ve uzlaşmayı sağlamak. Yoksa her alanda sürüneceğiz ve üç kuruşa mahkum olarak yaşayacağız ve öleceğiz. Daha parlak bir gelecek istiyorsak mutlaka uzlaşmayı öğrenmemiz gerekiyor. HDP de bu ülkenin bir parçası. Beğenin yada beğenmeyin. Onlarla uzlaşmayacağız diyorsanız teröre mahkum olacaksınız ve kaynaklarınızı boşa harcayacaksınız. Akıllı olursanız herkes kazanır. Akılsızlara ise sürünmenin sonu yok.

    • hdp önce devlet ve millet ile uzlaşsın samimiyet göstersin gerçi demirtaş bunu göstermeye çalışıyor deniyor ama imralıda ki katil kuşt ile onun şeref yoksunu kankaları buradan rant sağlayan adiler bozuyor.
      bir demirtaş ile olmaz hdp tüzel kişilik ile tümden terörü ret etmeli millet bunu görür, bu güm görmese yarın görür.
      ve terörsüz ülke ne güzel olur.

      • Muhammet bey “imralıdaki katil” dediğiniz kişi bugüne kadar kimi öldürmüş ve o yüzden bir ceza almış mı, biraz açarsanız müstefid oluruz?

        • KATİL OLMAK İÇİN İLLA SİLAHI ELİNE ALIP ÖLDÜRMEK GEREKMİYOR … EMRİNDEKİLERE EMREDERSİN ÖLDÜRÜRLER … O ZAMAN KATİL OLUNMUYOR SİZE GÖRE DEMEK Kİ

      • MHP milletle ne kadar uzlaşıyorsa (%7), HDP milletle ondan iki kat daha fazla uzlaşıyor (%15). O yüzden herkesle uzlaşma şansı yok partilerin. Ancak milleti temsil ettikleri sürece onlara yabancı muamelesi yapmanın da anlamı yok. Uzlaşacaksınız. Demokrasi bunu gerektiriyor. Hep yabancı muamelesi yapacaksanız ve stadyumda dövecekseniz o zaman teröre de mahkum olacaksınız. Partiler devletle uzlaşmak zorunda değil, “devlet” milletle uzlaşmak zorunda. Örneğin devlet sonunda Akp ile uzlaştı. Değil mi? Düne kadar yabancıydı onlar da. Şimdi kendilerini devlet sanıyorlar.

    • Sn M sever!
      Oy çalmayi iyi becerdiğinizi anladık evet Anladik ta ya busefer mühürsüz oylar ve tırapoya giren kediler suç üstü yakalanırsa? Nitekim yakalanacak. Çünkü bitifakta onlari iyi bilenler var.

  15. Millet ittifakının adayı kesinleşti. Haliyle orada ümit kalmadı. Abdullah Gül için tek seçenek kaldı. O da Cumhur ittifakı.

    • evet sayın yazarın, siyasi hayatı boyunca millete tek bir faydası olmayan gül efendiyi bir yerden aday gösterme çabası gözden kaçmıyor
      oysa gül efendi akepe için davaya ihanet eden biri ki ortada bir dava falan yok onlar öyle sanıyor aslında hanımların rekabeti bu duruma getirdi.
      bizim için dünyaya gelmesine bile pek gerek olmayan biri sadece yaradanın bir bildiği vardır deyip sukut ediyoruz.
      olmasa da olurdu.

  16. SAYIN BERNAR’A NİYE SORMADINIZ SAYIN KORU?
    Sitenizi takipten trollerin seviyesiz sataşmaları yüzünden vazgeçen, tahminleri “tam isabet” olan sayın Bernar’a soruverseydiniz, tercümeye de uğraşmadan en zahmetsiz cevabı alırdınız.
    Meclisin feshi ve müteakiben YSK tarafından seçim takvimi açıklanınca sayın Bernar’a buradan
    sorumu- sorularınızı hepimiz adına soracağım.
    (Siteyi tamamen takipten vazgeçmediğini bir ara ifade etmişti.)
    Tabii ki, ortalık toz-duman olmaz ise.

    • Sayın yk;
      sn.bernar, nurdan abla iran halkını aşağıladığı ve hakaret ettiği için siteyi takip etmeyi bıraktı, nedensizce editöre kızdı ve o ipe sapa gelmez yorumlarını yazmayı bıraktı, hepsi bu!
      Biz de burdaydık, yalan atma, günahtır!

    • Bernar hoca trollerin sataşmalarına kızıp da yorum yazmayı bırakmadı. Nerden biliyorum?

      Ben yirmi yaşımdayken akranlarım ve onların çevresinden gençler psikoloji kitaplarına meraklıydılar. Üniversite öğrencileri Froud’un kitap setlerini alıp okuyorlardı, lisedekiler bile psikoloji kitapları alıp okuyorlardı. Şimdi de böyle psikoloji meraklıları var. O zamanlar lise 2.sınıf öğrencisi bir arkadaş psikoloji sınavına hazırlanırken bana bakıp karakterimin tespitini yapmıştı ve ilginçtir yüzde yüz isabet etmişti. Dediğinin doğru olup olmadığı hakkında aylarca düşündüm ve çocuk haklıydı.

      Benim de zaman zaman merakım uyansa da psikoloji kitapları okumak istememe rağmen okuyamadım. Çünkü psikoloji bilimi özel bir durumu açıklarken okur onu genelleyebiliyor ve sanki her durumda geçerli bir kanun gibi algılıyabiliyor. Oysa psikoloji sayısız duygu durumundan yalnızca bir tanesinin özel şartlarından bir veya bir kaç tanesini inceliyordur.

      Fakat Gerry Small adında Amerikalı bir psikiyatrın “bir psikiyatristin gizli not defteri” isimli kitabını büyük bir merakla hızlıca okudum ve çok istifade ettim. Herkese tavsiye ederim.

      Bernar bey kültürlü bir insan öyle trollere takılacak biri değil, sırf eğlenmek için trollerin terapi yapmalarına bile göz yumabilir.

    • Bu sitede tek takip ettiğim kişi Bernardı. Kendisi uzun zamandan beri yok. Nereden ulaşabiliriz? Sosyal Medyasını bilen var mı?

Yoruma kapalı.