HDP’li üç başkan görevden alındı.. Yanlış bir karar.. AK Parti yanlış kararlar almak zorunda mı?

38
Reklam

İnsanlar her konuda hep haklı çıkmak isterler, bu genel bir kuraldır. Pek çok insanın aksine ben şu sıradaki temel kabullerim yüzünden haksız çıkmayı arzu ediyorum.

Sonuçta burada genellikle siyasi yorum yapıyor, siyaset alanında yer alan kişiler ve kurumlarla ilgili görüşlerimi paylaşıyorum. Değindiğim konular arasında duruma dair değerlendirmeler olduğu kadar gelecekle ilgili beklentilerim de var. Çoğu olumsuz bu beklentilerimin. Olumsuz değerlendirmelerde haksız çıkmak istemem bu sebeple ülkenin yararına. Siyasetçinin yanlışı hepimiz için en azından zararlı, bazen de felaket oluyor çünkü.

[Birinci dünya savaşı patladığında, ülkenin çıkarı o savaşa bulaşmamak iken pek az kişi devleti yöneten İttihatçı kadronun ülkeyi savaşa sokmak için fırsat kolladığını fark etmiş, fark edenlerden daha azı da bunu değerlendirme konusu yapmıştı. O az sayıda yorumcunun da, sonuçlara bakarak, sonradan, “Keşke haksız çıksaydım” dediğine eminim.]

Bir yanlış karar örneği

Geçen Mart ayı sonunda (31 Mart 2019) yapılan yerel seçimde iktidar partisinin önemli belediyeleri kaybetmesi, özellikle İstanbul’da tekrarlanan seçimde (23 Haziran 2019) büyük bir yenilgi tatması, pek çok kişiyi son birkaç yıldır izlenen politikalardan vazgeçileceği umuduna sevketti. Hemen herkes, “AK Parti kendini yenileyecek, vatandaşa ters gelen uygulamalardan vazgeçecek, demokrasinin tıkanmış görünen kanallarını genişletecek, yine yeni yeniden açılımlar başlatacak” diye düşünmeye başladı.

AK Parti içerisinden “AK Parti ömrünü doldurdu; yenilenmiş bir AK Parti’ye değil yeni bir AK Parti’ye acilen ihtiyaç var” sesleri hem de “Reise ölümüne bağlıyım” diyenlerden çıkmaya başladı.

“Hayır, bunun olması imkansız, AK Parti artık yanlışa kendisini bağlamış durumda, bundan sonra da yanlışlar yapmaya devam edecektir” diye düşündüğüm ve yazdığım için olumlu bekleyişlere sahip kalabalık arasında kendimi yalnız hissetmekteydim.

‘Açılım’ denildiğinde akla gelen neyse, onun tam tersini yaparak işe başladı ‘değişeceği’ düşünülen AK Parti.

Reklam

Dün, 31 Mart seçiminde HDP’li adayların kazandığı üç büyük kentin (Mardin, Van ve Diyarbakır’ın) belediye başkanları görevden alındı ve yerlerine devletin memurları kayyım olarak atandı.

Neden acaba?

Görevden almadan sonra yapılan resmi açıklamalar, seçilmiş başkanların geçmişe ait dosyalarını gerekçe gösteriyor. İyi de, dosyaları var idiyse, Yüksek Seçim Kurulu (YSK), şimdi görevden alınan kişilerin adaylığını seçim öncesinde neden onayladı? YSK tarafından aday olmalarında mahzur bulunmamış kişiler seçime girdiler ve vatandaşın oyuyla belediye başkanı seçildiler. Görev yapmaları eski dosyaları yüzünden mahzurlu görülmekle seçimde onları tercih etmiş vatandaşların oyları sokağa atılmış olmuyor mu?

Demokrasinin tıkanmış olan kanalları böyle mi açılacak?

Ülkenin önünü kesen, bu sebeple sıkıntıya sokan en önemli sorunumuz, ağırbaşlı bir devlet adamı kimliğine sahip Ahmet Türk’ün Mardin belediye başkanlığında siyasi ehliyeti sorgulanarak mı çözülecek? 

Hukuk eğitimli, milletvekili olduğu dönemde NATO Parlamenter Asamblesi’nde (NATOPA) TBMM’yi temsil etmiş olan Bedia Özgökçe Ertan‘ın Van’da görevden alınmasının gerekçesini hadi bizler kabul ettik diyelim, kendisini NATOPA’dan tanıyan başka ülkelerden siyasileri buna nasıl inandıracağız?

Tıp eğitimi almış, kulak-boğaz-burun ve genel cerrahi uzmanı Dr. Adnan Selçuk Mızraklı’nın Diyarbakır’a belediye başkanı olarak ne kazandıracağını/kaybettireceğini hele bir görebilseydik…

Bir kararla üçü de görevlerinden alınıverdiler.

Reklam

Türkiye’de kararların çoklu bir zeminde alınmadığını, önemli her konunun en yüksek irade tarafından kararlaştırıldığını bilmesek, seçilmiş belediye başkanlarını görevden alma kararının AK Parti’yi kötü duruma düşürmek isteyen birilerinin işi olduğunu bile düşünebilirdik.

Öyle olmadığını biliyoruz.

Temel kabulüm önce beni üzüyor

Günümüzde AK Parti ne yapıyorsa iyi, güzel ve doğru olduğunu düşünerek yapıyor; ancak yaptığı iyi, güzel ve doğru olmuyor.

Yanlışa ayarlı, beklentiler tersine de olsa doğru yapamaz bir partiye dönüştü AK Parti.

Acaba AK Parti’nin tek yanlışı sadece bu üç belediye başkanının görevden alınmasından ibaret mi kalacak?

Ülkemiz içte ve dışta pek çok sorunla karşı karşıya. 

Ekonomik sıkıntıların üstesinden gelebilmek için çok ve kapsamlı programlar uygulanması gerekiyor. 

Daha da önemlisi sınırımızın hemen ötesinde yaşanan gelişmeler… Rusya ile iyi dostuz, kendimizi Moskova’nın ‘stratejik ortağı’ yerine koyuyoruz; ama işte gördük, Fırat’ın batısında Rusya’nın gerçek müttefikleri orada devriye gezen askerlerimiz üzerine kurşun yağdırıyorlar. Ruslardan habersiz mi dersiniz?

‘Stratejik ortağı’ olduğumuza inanmamızı isteyen ABD ile, Fırat’ın doğusundan topraklarımıza yönelik tehdidin sonlandırılması için mutabakat arayışı içerisindeyiz; tam her şey yoluna giriyor derken, ABD, ‘tehdit odağı’ gördüğümüz gruplara tahkimat yapmak üzere silah yüklü TIR’lar gönderiyor. Yüzlerce TIR…

İşte size her birinde doğru kararlar verilmesi gereken bir dizi sorun.

Umarım, temel kabulüm bu kez yanlış çıkar.

ΩΩΩΩ

Reklam

38 YORUMLAR

  1. Tartıştığımız hususlar, yanlış zemin’in doğal olarak doğuracağı yanlışlar. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, oluşacak çok yönlü çarpıklık kaçınılmaz.

    HDP, kurulduğundan beridir, vatanı bölmenin, Milleti ayrıştırmanın ve teröre destek eylemlerinin odağı haline gelmiştir. Çoktan kapatılmalıydı.

    Siyasi partiler yasası da bu arada ele alınıp, hassasiyetlerimizin, legal partilerin oluşumlarında yer alması sağlanmalı, siyasi partilerin, faaliyetlerini bu minval üzere sürdürmeleri sağlanmalıdır.

  2. Kürt olmak….
    Gözde bir damla yaş…. Çaresiz kalmak .. elinden haklarının alınması

    Türk Olmak
    Gözde bir damla yaş .. çaresiz kalmak … elinden haklarının alınması

    Mehmetcik olmak
    Hain bir kurşun ile torağa düşmek ,

    Memo olmak
    Kandırılmak , kardeşine kurşun sıkmak..

    Seçmen olmak
    Kayımlarca oylarının yok edilmesi …

    Orta doğuda insan olmak
    Emperyalistlerin çizmesi altında ezilen yitik bir çimen olmak

    Gel de yaşa… bu dünyada….
    İçimden sövüp saymak geliyor….

    • İYİ DE BE KARDEŞİM , KÜRTLERİN HİÇ Mİ SUÇU YOK ? MİLLET DİPLOMAT GENERAL OLUYOR BİZ AMELE VE KORUCU OLUYORUZ . MİLLET YABANCI DİL ÖĞRENİYOR , BİZ ANADİLİMİZİ BİLE KONUŞAMIYORUZ . MİLLET HÜKÜMET KURUYOR BİZ OY VERİYORUZ… HERGÜN BİR AYET VE İNGİLİZCE KELİME ÖĞRENSEK TERCÜMAN OLURUZ . KİMSE BİZE HAİN , NANKÖR VE KRO DİYEMEZ . HERKES LÂYIK OLDUĞU HAYATI YAŞAR … VESSELAM.

  3. Türkiye doğru yönetilemez hale getirilmiştir. Bunu aşmanın tek yolu yeni kurulacak partinin de katılımı ile Millet İttifakı’nın genişletilmesiydi. Fakat ‘kayyum operasyonu’ ile bu önlenmeye çalışılmaktadır. Öyle ki CHP’nin bu konuda yanlış adımlar atacağı umulmakta, IYI Parti ve yeni kurulacak parti ile ters düşmesi beklenmektedir.

    Her halükarda çok önemsediğim ve saygı duyduğum CHP’ye naçizane bazı tavsiyelerde bulunmak isterim. Fakat bunun için Sayın Fehmi Koru’nun ilgili bir konu açmasını bekleyeceğim.

  4. Merak bu ya kadınlar ve çocuklara hapıs cezası veren HAKİMlER 3 ümre sevabı aliyormuşlar, Halkın seçtiği beledıye başkanlarını görevden alanlara kaç ümre sevabı verıliyor! Acaba? Galiba Bayağı fazladır. Onun için 3 taneyı birden görevden almışlar. Nedeni o sevaplardan, ortaklarada dağıtmak içindde olabilir. Bahçelı, Testici, erdoğan ve Soylu….
    Bu arda ergenekon savıcısı şimdi ortağı olduğu ortaklarınide kesınlikle unutmaz.
    Nasıl olsa Tayyip Cumhurrıyeti’ni uyuttu, şimdi ABD li askerlerın rahatını rahat rahat sağlar.
    İmzayı atar, sonra eeeeyyyyy amerka dıye bağırmaya başlar.

    Aslında haksızda değiller gitmeden önce bıraz daha milleti soysunlar.
    Belliki daha doymamışlar.

  5. Gerekçesi ne olursa olsun Fırat’ın doğusuna yapılan bu müdahale yokuş aşağı giden AKP nin ayaklarının altına dökülmüş bir varil zeytinyağı işlevi görecek ve çöküşü hızlandıracaktır.Halktaki karşılığı da itiraz edilen (AKP taraftarlarının olanca gayretleriyle ürettikleri bahanelere rağmen)ortaya çıkan İstanbul belediyesi seçim sonuçları gibi olacaktır.Neticede her iş olacağına varır:”Takdir-i Hüda kuvve-i pazu ile dönmezmiş…”

  6. Köşe yazısı ayrı, yorumlar ayrı güzel. Halk arenası mübarek. Aynen devam tabi ama kaliteyi bozmadan. Selam ve dua ile.

  7. 23 haziran istanbul seçimini kazanmak için Apo’ya adam gönderip anlaşmak suç değil.

    23 haziran istanbul seçimini kazanmak için Aponun kardeşini TRT’ye çıkarmak suç değil.

    Üstelik kırmızı bültenle aradığını bilmiyordum diyorsun .

    Belediye seçimlerden evel kendi partinin 7 B.şehir belediyesini görevden aldın Neden aldın.

    1. Metal yorgunluğu diyorsan milletin şeçtiğini millet görevden alır suç işliyorsun.
    2. Yolsuzlukları ve Rüşvet olayları varsa üstünü kapatmakla suç işliyorsun.

  8. Bunlar çürümüş. Nazımın deyimi ile; çürük yumurtadan da çürükler. bunlardan iyibirşey beklenmez.
    – Dün de yazdım: bunlara nasihat bile çok.
    Bunlar herşeye düşman. özgürlüğe düşman, sevgiye düşman, kürte düşman, laza düşman, çerkeze düşman.
    – Kıytırık adamlardan alıntı değil, Nazım hikmetten bir şiir. bunlar için cuk oturur:
    “onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
    akar suyun
    meyve çağında ağacın
    serpilip gelişen hayatın düşmanı
    bursada havlucu Receb’e
    karabük fabrikasında tesviyeci Hasan’a düşman
    fakir köylü hatçe kadına
    ırgat süleymana düşman
    sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman
    vatan ki bu insanların evidir, sevgilim onlar vatana düşman..”

    Nazım Hikmet Ran

  9. Ben Kurban Bayramımi Güneydoğuda (Diyarbakır) geçirdim. Çok değerli arkadaşlarla bir cafede hasret giderdik. Tabii konu belediye hizmetine de geldi. Benim arkadaşlarım çoğu hemfikirdi. Daha önceki Kayyum atamaları belediyeleri borç batağına attığını, bu yüzden halk bizden fazla hizmet beklememesi gerektiğini söylediler. Ve 19 Ağustosta ikinci kayyum atandı. Aslında bu kayyum en çok hdpye yarıyor. Ak partiye sempati duyan arkadaşlar bu olaydan sonra Ak partiden soğumaya başladılar. Bakalım borç batagindaki belediyelerde Kayyum nasıl bir hizmet verecek hep beraber görelim.
    Selam ve dua ile…

  10. “HDP’li üç başkan görevden alındı.. Yanlış bir karar.. AK Parti yanlış kararlar almak zorunda mı?” demişsiniz. Madem ortada bir yanlış var, o zaman bunun doğrusu nedir diye sorarlar insana. Böyle bir mazi ile karşımızda duran Hdp ve bu durum için, doğru kararın nasıl bir şey olduğunu da belirtmeniz gerekmiyor muydu?

    Şayet samimi iseniz derinlemesine bir analize girmeli değil miydiniz? Tüm bir çözüm sürecini unutalım mı?

    Hâl böyle olunca, bu yazınız algı yönetiminden başka neye hizmet ediyor? Terazinin öbür kefesi nerede? Hdp’ye iki çift laf söylemeden tüm suçu iktidara yıkmak nasıl bir anlayıştır?

    • Siz istersenız bu soruyu yazara değilde AKP nın Daire başkanı Hurşit G ye sorun.
      Bakın o HDP ye hem tetörıs dıyıyor hemde onun mıllet vekılı Nedım Şenerın yazılarını burada paylaşiyor.

      • Nedim Şener HDP milletvekili değil. Eski kankası Ahmet Şık HDP milletvekili. Nedim Şener sözde derin devletin vekilidir.

        • Yanı bunların Terörıst dedıklerı ile aynı kulvarda koşmuş beraber yürümüş, birlikde ergenekondan hapıs yattıkları için karıştırmışım.. Bılgılendırdığıniz için teşekür ederım.

          Ee ey bunlar HDP binasının yanından geçenleri dahı terörıst ve terörislikten tutuklıyorlar….
          Bunu neden bu kadar yüceltiklerını anlamakta zorlanıyorum diyecektım! Anıden, Bir zamanlar SAVCISI olduğu örgütün şimdi ortağı olduklarlnı hatırladım.
          Demekı havuz genışlemış benım haberım yok.

    • Zalim Keskin! hdpnin hiç suçu olmaz olur mu? onlar da seçilmeselerdi değil mi yani..
      – Akp haklı. durup dururken niye seçiliyorlar. Seçilmeselerdi akpde zülmekmek zorunda kalmaz, Zalim Keskin de, adını Adil Keskin diye değiştirip zulmü savunmak zorunda kalmazdı.
      – Bütün suç, seçimlerde aday olup seçilen hdplilerin.

    • Doğrusu ne? Doğrusu, seçilmiş başkanları görevden almak değil. Sorun varsa bu ülkenin hakimi savcısı var, Sayıştay denen bir kurumu var. Denetlersin belediyeyi sıkı bir şekilde mesele hallolur. Hendek olaylarında olduğu gibi palazlanana dek ses çıkarmazsan elbette sorun büyür. Şunu unutmayalım; bu yörenin halkı HDP belediyede çalışsın çalışmasın oy verir.Bu tercihte cehalet, bağnazlık ve ideoloji ön planda.Siz bu anlayışı kırmak istiyorsanız kayyum atayarak yapamazsınız. Tek çareniz var: Halkın tercihlerine saygı duymak ve HDP’nin mağduru oynamasına fırsat vermemek. HDP dediğiniz parti normalleşme olsun istemez çünkü demokrasinin tam işlediği bir ortamda prim yapamaz.Unutmayalım HDP’nin %60 küsür oy aldığı Diyarbakır’ı vakti zamanında RP’li Ahmet Bilgin yönetiyordu.Merhum Erbakan Hoca yöre halkıyla aynı frekansta buluşabilen nadir liderlerden biriydi.İhmal ede ede,yanlış yapa yapa bu bölgeyi HDP’nin oyun alanına çevirdik.Hala aynı yanlışta ısrar ediyoruz.

    • HDP’li üç başkan görevden alındı.. Yanlış bir karar.. ise doğrusu da görevden almamaktır bunu niye söylemesi gerekiyor ki? “Haklarındaki eski dosyalar… O zaman YSK niye seçime girmelerine niye müsade etmiş” demiş. Yani somut bir durum yok diyor. Eğer suç varsa ki belediye imkanlarını terör örgütü için kullanmak büyük suçtur, hemen gözaltına alınıp hızla yargılanıp mahkum edilsinler. Özetle ben yorumda bir sorun görmedim.

  11. PKK ile, silahlarını bırakıncaya kadar amansız bir mücadele verilmesi gerektiği kanaatindeyim. Zira Mehmetçiğe ateş eden benim düşmanımdır ve bu durumda onların gerekçeleri beni bağlamaz.

    Fakat yapılan yanlış olmuştur. Zira ;
    -31 Mart seçiminden sonra seçilen bazı HDP’li başkanların mazbatasının verilmemesi tam bir skandaldır. Madem böyle bir durum vardı YSK bu kişilerin adaylıklarını kabul etmemeliydi. Fakat onları seçtirip sonra da KHK’lısın deyip mazbataları ikinci gelen AKP adaylarına vererek büyük bir ahlaksızlık sergilediler.
    -Mardin, Van ve Diyarbakır belediye başkanları malum gerekçeler ile görevden alındı. Demek ki henüz diğer HDP’li belediyelerde büyük bir sorun yok. O zaman görevden alınan belediye başkanlarına da önce yazılı bir uyarı yapılmalıydı ve bunun yerel ve küresel medyada da bahsedilmesi sağlanmalıydı.
    -Yasadışı uygulamalar devam ettiği takdirde de önemli deliller iç ve dış medyaya servis edilerek gereği yapılmalıydı. Yani hukuka ve vicdana uygun olduğu yeterince gösterilmeden seçilmişler alelacele görevden alınamaz. Ayrıca HDP=PKK demek açık bir bölücülüktür fakat siyasi çıkar uğruna bunu yapıyorlar hatta CHPKK bile diyorlar.

    Bu acele işlerin arkasında başka hesaplar olduğu kanaatindeyim. Bu operasyon CHP ile İYİ Parti’nin arasını açabilir. CHP bu konuda iyi bir siyaset izleyemez ise – ki muhtemeldir – Millet İttifakı, Yeni Parti (A.Babacan) ile İYİ Parti arasında kalıp CHP dışlanabilir. Bu durumda AKP/MHP ve Yeni Parti/İyi Parti ile CHP şeklinde üçlü bir yapı oluşabilir. Bu üçlü yapıdan da kimlerin çıkar sağlayacağı açık. Türkiye uzun süredir milli (ulusal) çıkarlara göre değil kişisel/grup çıkarlarına göre yönetiliyor.

    Not : CHP farkında mı bilmiyorum. Fakat ülkenin geleceğinde kilit rol onların üzerinde. Cumhuriyeti kuran CHP’nin yapacağı tek şey, altı ok ilkelerinin içini çağdaş ve gerçekçi bir yorumla doldurmak. Bunu başarabilirler ise, sağ partilerin dini kullanmanın getirdiği siyasi şımarıklıklarına da son vererek ülkemize sınıf atlatabilirler.

  12. Fehmi bey, siz AK Parti yazıyorsunuz.
    Bence sizin böyle yazmanız yalniş, çünkü adı üstünde partı! Partinin anlami insanların bir araya gelerek kurdukları halk tarafından seçılerek halka ve üikeye hızmet eden bir kuruluş.
    Onun için blz buna Erdoğanı kurtarma partısı dememız lazım.
    Şu an gene Türkiye yı ateş cemmberıne attığı için gündemı saptırıyor…. Birde HDP yı sokağa dökmeyı başara bilirse o zam erdoğanın keyfıne diyecek yok.
    Her başı sıkıştıkca kendını kurtaramanın yolunu iyi biliyor….
    Onun için bunlar gayet basıt işler.

    Türkiye batsında nasıl batarsa batsın.
    Şirketler, bankalar, tarım, teknolji, ve kalifye insan gücüne elvada dedıkten sonra, ırklara sıra geldi…. Kürtleri hallettıkten sonra Türkiyenın tapusınıde cebıne koyar, nasıl ols ABD’ye yatırımı yapmış sülalece göç eder. Tabii bu erdoğanın pilanı…. Gerçek pilan Allahın pilanı olduğunuda unutmamak lazım.

    • Nurdan Hn,

      Gerçek planın Allah’ın (CC) takdiri olduğuna inanıyorsunuz.Amenna.

      Biraz da o planın neden hep sizin dileklerinizin aksine tecelli ettiğine dair kafa yorun.

      O zaman takdiri ilahinin sizin taleplerinize karşı olduğunu idrak edebilir; doğru tarafta olabilirsiniz.

      • Faysal bey! Ben herzaman Takdir İlahi tarafında olduğuma inaniyorum ve hayatta (10 sene erdoğanı destekledığım hariç) hıç bır zaman geçmişte keşke bunlar olmasaıdı dıye pişmanlik yaşamadım.
        Allaha Şükrler olsun istedığım ve arzuladığım herşeyede evvel Allahın izni ile sahıp oldum.

        Faysal bey hazır sizi yakalmişken!
        Çınli Uygur arkadaşların Cinde İşyerı olan ve Erdoğana yakın olan Faysal inci ve dığer bir kaç türk hakkında bayağı negatıf görüşlerı var ve ihanete uğradıklarını anlatıyorlar.
        Açlkcası bazı Türkler tarafından (bılmem belkıde isim benzerlığı olabılır) onların içinde sizin isminizde geçıyor, Çın hükümetıne köle gıbi satıldıklarını ve Türkiye C Başkanı tarafında. İhanete uğradıklarını anlatıyorlar, ve Erdoğana çok kızıyorlar. Hatta Erdoğanın ümmet bırleştırme toplasına katılmayacağını bıldırmelerıne rağmen reklam afişlerınde isimlerı geçenlere Dallasda kı uygurlar ve diğer Müslümanlar tepkı verınce Onlar twit atıp Cuma hutbesınde de anons etmek zorunda kalmışlar.
        (Ben Dallasta idim ve Seattle a döneli bir kaç saat oldu.)

        Faysal bey! Tekar soruyorum. Erdoğana yakın Çinde iş yerı olan iş adaml Faysal inci sizmisiniz,? Yoksa sadece isim benzerlığimi?

  13. ‘Günümüzde AK Parti ne yapıyorsa iyi, güzel ve doğru olduğunu düşünerek yapıyor;
    ancak yaptığı iyi, güzel ve doğru olmuyor.’
    yapılanlar doğru mu?
    yapılanlar yanlış mı?
    yapılanlar eksik mi?
    yapılanlar fazla bile mi?
    doğrusu nedir? bilen var mı?
    belkide karşındaki evinin altındaki kolonların sağlamlığını, zayıf noktalarını önceden tespit etmiş,
    ona göre 4-5-6 şiddetlerinde sarsıntı yaratıyor!
    evinden birini ayartmış uyuşturucu ya alıştırmış,
    tiiviii de hergün abuk sabuk şeyler izlettirmiş toplumu bozmuş,
    geçmiş yüzyılda ortadoğuda arap milletleri 10 şiddette depremle paramparça olmadılar mı?
    bundan ders alması gerekenlerin algılayabilmesi için ne yapmak gerekir?
    deprem güçlendirmesiyle bir süre daha idare mi edilmeli?
    ya da
    önce bahçeni çit ile çevir
    sonra yeni kolonlar ekle (binayı kentsel dönüşüme girdiremeyiz)
    güvenlik kamerası taktır
    güvenlik çi tut
    sigorta yaptır! (her sigorta şirketine bir odayı sigortalattırmak mümkün müdür?)
    (yıldırımı havadayken yakalayabilen bir babayiğit siğrta şt var mıdır?)(bir reklam vardı çocuk babasına yıldırımı tutabilir misin? diye soruyordu) (bir reklamda benim annem hem dr, hem mühendis hem çamaşırcı diyor arkadaşına hava atıyordu) her iki reklam da çok sevdiğimdi. çünkü içinde sflık, temizlik yani çocuk vardı.
    öyleyse bir an bizde çocuk gibi düşünelim:
    rus-amrkn-isrl füze atsa üçünü bir tutacak,
    akdenizde donanmamızı donatıp başına barbaros’u kaptan yapacak,
    boğazları içinden kevser suyu geçen ırmaklar haline dönüştürecek,
    bahçemde yetiştirdiğim sebzelerimi, inegimin sütünü alıp bana buğday verecek,
    çocuğumu doktor, mühendis, çifçi, balıkçı, elektronikçi olarak yetiştirecek,
    babamızdan gayrı kim kaldı?
    bunların hepsni tek başına babamız yapabilir mi?
    dede, amca, dayı, büyük oğlan neredeler?
    komşu ali amca, emine teyze hasta mı?
    bir kafamızı kaldıralım bence!

  14. O kadar cok hata yapiliyor ki, “bu kadari tesadüf olamaz, ancak bilerek yapilmis olabilir” diye dusunmeye basladim.

  15. Stratejik ortağı’ olduğumuza inanmamızı isteyen ABD ile, Fırat’ın doğusundan topraklarımıza yönelik tehdidin sonlandırılması için mutabakat arayışı içerisindeyiz; tam her şey yoluna giriyor derken, ABD, ‘tehdit odağı’ gördüğümüz gruplara tahkimat yapmak üzere silah yüklü TIR’lar gönderiyor. Yüzlerce TIR…

    İşte size her birinde doğru kararlar verilmesi gereken bir dizi sorun.F.KORU
    Korunun son parağrafı hariç yazısının diğer bölümü algı oluşturmak için yazılmış,
    Timsahın gözyaşları gibi sahte.
    Kayyum atamaları yakında fıratın doğusuna yapılacak harekatın habercisi gibi geliyor.
    Demokratik batılı ülkelerde deaş ın siyasi parti adı altındaki faaliyetleri nasıl hoş görülmezse bizde
    terörle mücadele için kandil kayyumları HDP li başkanlara TC kayyumları atamamız yasal ve hukukidir.
    Hendek teröründeki HDP li belediyelerin ihanetini necabuk unuttuk.
    Üst aklın FETÖ+PKK+DHKPC = kaos projesi çöktü.Seçim her şey değil diyen GÜL Karnından konuşmaya başladı,Davutoğlu geçm,şteki sözleriyle çelişkiye düştü.
    Batı ne der diye çok kaygılananlara 15 temmuz hamılığını ve mısır darbecilerine kırmızı halı sermelerini hatırlatırım Irakta, afganıstanda,libyada,surıyede getirdikleri demokrasiyi gördük.
    Akıllı müslüman yılanın deliğinden iki kez sokulmaz.
    Üst aklın son projeside çöktü.

  16. Hakemlik
    Kur’an Allah’ın sözleridir. Onunla Allah şimdi bizimle konuşmaktadır. Bu kâinatı ve insanları Allah yaratmıştır. O’na kulak vermeliyiz.
    Kur’an insanları ikiye ayırmaktadır; savaşçılar ve barışçıllar. Barışçılara Müslim demektedir. Savaşçılara ise zalim demektedir.
    Barışçılar sorunlarını kendi seçtikleri hakemlerle çözerler ve onların kararlarına uyarlar. Savaşçılar ise sorunlarını silahla veya Dolarla çözmek isterler. Hakem kararlarını dinlemezler. İslam’da savaş ancak savaşçılara karşı meşrudur. O da saldırdıkları zaman.
    Dış ve iç siyasetimizin temeli bu olmalıdır. Hakemliği kabul eden devletlerle beraber olmalıyız. Kabul etmeyen devletlerden bize saldıran olursa savunmada hakem kararlarını kabul eden devletlerle bir olmalıyız.
    Söylediklerimi duydunuz değil mi? Üzerinde düşünün.

  17. “Çöküş” filmindeki gibi.Bir yanlışı(kendilerine göre de olsa) düzeltmek için daha büyük yanlış yapılıyor. Her hareketi çöküşü hızlandırıyor.
    Filmde yakın çevre yanlış kararlar alındığını görüyor. Hatta kendi aralarında bu karar alındığına göre delirmiş olmalı diyorlar.Ancak karar sürecinde kimse görüşünü beyan edemiyor. Nedeni, kurulmuş olan “aforoz” mekanizması.Lideri eleştiren, bencil,egoist istek ve hedeflerine engel görüş beyan eden ibretlik bedel ödeyip, derhal ihanetle suçlandığı için kimse gerçek görüşünü dile getiremiyor.
    23 Haziran seçim sonuçlarının değerlendirildiği milletvekili ve il başkanları toplantılarında sora, bir parti yetkilisi hiç kimsenin yanlışları yüzlerine dile getirmediği, kendi aralarında veya başkalarına karşı konuşulduğu serzenişinde bulundu.
    Bu görüşmeler sırasında bir milletvekili belediye başkanlıklarının aday belirleme sürecinde parti teşkilatları ile yeterli görüş alış-verişinde bulunulmadığını bu nedenle isabetli aday gösterilmediğinden yerel seçimlerde başarısız olduğunu dile getirince kıyamet koptu.
    Her tarafın dümdüz kumsal olduğu bir çöldesiniz. Güneş te tam tepede. Hiç bir “nirengi” noktası olmadan yönünüzü nasıl tayin edeceksiniz?
    Peygamberlerin “ismet” sıfatı var. “Yanlış” yapamazlar.Çok fazla kul/insan hakkı ihlal edenlerin de bir nevi “anti ismet” olduğunu düşünüyorum. Bunlar da “doğru” yapamaz. Pek tabii ki, ülkemizi yönetenlerin durumu bakış açınıza bağlı.

  18. “Hayır, bunun olması imkansız, AK Parti artık yanlışa kendisini bağlamış durumda, bundan sonra da yanlışlar yapmaya devam edecektir” diye düşündüğüm ve yazdığım için olumlu bekleyişlere sahip kalabalık arasında kendimi yalnız hissetmekteydim” dermişsiniz, yalnız değilsiniz. Bunlardan ümitvar oluşunuz boş bir beklenti. Direksiyonda oturan ile kumanda eden aynı kişi mi? Ama ben çoktandır hiç birşeye şaşırmıyorum. 4 veya 5 yıl önce olmaz dediğim herşey maalesef oldu. Hem de müslüman kardeşlerimiz eli ile. Artık sadece ve sadece Allah diyor sabretmeye çalışıyorum onbinler gibi.

  19. Aslında olay şundan ibaret:Van,Mardin ve
    Diyarbakır’a PKK kayyum tayin etmişti,Devlet buna müsade etmedi,bu defa Devlet kayyum atadı.

    31 Mart’ta seçim yapıldı.HDP seçmeni bu
    3 ilimize 3 kişiyi başkan seçti.Bu başkanlar da diğer il ve ilçelerimizde olduğu gibi belediyelerin yapmaları gereken hizmetlerle meşgul olsalardı kayyum falan atanmazdı.Böyle olduğu halde kayyum atansaydı hepimiz itiraz ederdik.Ama şimdi çok kuvvetli bir tepki gelmedi toplumdan.Neden?Çünkü bu illerde belediyeyi seçilmiş başkanlanların değil,PKK’nın yönettiğini hepimiz biliyoruz. Bunu Fehmi Bey’in bilmemesi düşünülemez.Hepimiz gibi O da biliyor.

    Demokrasi hatırına varsın bazı belediyelerimizi terör örgütü yönetsin denebilir mi?Denemez.Bunun dünyada bir
    örneği var mı?Yok.Geçenlerde liberal bir
    yazar olan Atilla Yayla bile Avrupa demokrasilerinin HDP tipi bir siyasi
    partiye izin vermeyeceğini yazdı twitterda.

    Önceki dönemlerde PKK’nın yollara patlayıcı döşediğini,HDP’li belediyelerin
    üzerine asfalt döktüğünü,gene hendek
    terörü sırasında da belediyelerin araçlarının kullanıldığını,HDP’li belediyelere PKK’nın atama yaptığını,belediyelerin kaynaklarının Kandil’e aktarıldığını biliyoruz.

    Devlet buna engel olsun denebilir.İşte Devlet buna engel olmak için kayyum atadı.

    *****

    Fehmi Bey,İstanbul’da yaşanan felakete
    hiç değinmedi yazılarında.Fırsat bulamadığı,olayların hızlı geliştiği söylenebilir.İstanbul’da Ak Partili
    bir başkan olsaydı değinmeden geçer
    miydi acaba?Zannetmiyorum.

    İmamoğlu mazbatasını acilen isterken
    kaybedilecek 1 saniyemiz yok diyordu.
    Maşallah şimdi tatil üstüne tatil yapıyor,
    arandığında kendisine ulaşmak bile mümkün olmuyor,çünkü kendisi deniz safasında,denize açılmış durumda,
    kapsam alanı dışında.

    Sel bir felakettir,oluşmasına kimse mani olamaz.Altyapının yetersizliği de söz konusu değil.Altyapının bakımının yapılmaması söz konusu.Nitekim esnaf
    daha önce bundan daha şiddetli yağışlarda böyle büyük zararlar görmemişti.

    İmamoğlu,İstanbul gibi bir şehrin yönetilmesi konusunda hiç güven vermiyor.Zaten İstanbul halkı O’nu seçmekle bir şaka yaptı bana göre.
    Seçmen böyle bir muziplikle önce kendini,sonra Ak Partiyi cezalandırdı.

    *****

    Dünkü yazı ile ilgili de bir kelam ederek yorumumu bitireyim:Trenden indirilenler
    değil,trenden atlayanlar var;üstelik hareket
    halindeki bir trenden.Hareket halindeki
    trenden atlamanın iyi bir sonuç vermeyeceği bilinen bir şey.Zaman zaman
    gazetelerde “hareket halindeki taksinin kapısını açarak atladı”şeklinde haberler okuruz.Böyle hareketler bir intihar yöntemidir genellikle.Üzerinde konuştuğumuz trenden atlama olayı da ,(yeni oluşum girişimi)siyaseten intihar sonucunu verebilir.

    • Bekir bey! aklı selim’i görünce selimi senin olsun aklından azıcık da ben istifade edeyim diyerek ödünç aldığım akıl bana şöyle söylüyor: ABD perinçekgiller( ki perinçegin en önemli misyonu devlet kurumlarına eleman montelemek olduğunu devlet raporları söylüyor) ile MHP yi organize ederek reisi yönetiyor! Olamaz mı?

  20. Kayyım atanması meselesinde İYİ Partiyi zorda bırakıp MHP ye geçişleri sağlayarak cumhur ittifakının oy oranını arttırıp erken seçim amaçlanıyor olabilir.

  21. Diyarbakır, Van ve Mardin Belediye Başkanları’nın görevden uzaklaştırmasıyla uyandık bu sabah. Garip olan, bölgede tepki yok denecek kadar az olmasına rağmen, başta CHP ve AB kurmayları olmak üzere, İstanbul’da yırtınanların sayısı hayli fazla…

    Bu kadroya FETÖ’nin katil sürüsünü de ekleyebilirsiniz.

    Amerika’da yaşayan sözümona Kürt yazar Edip Yüksel, “Kürt insanına zulm ediliyor” sözleriyle twitter’da boy gösterdi. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, “Bugün Diyarbakır, Van ve Mardin… yarın İstanbul Ankara” diyerek eşlik etti malum koroya…

    Şaşırdık mı?
    Tabii ki hayır!

    Kürtlere zulm edildiğini söylüyorlar, gerçek zalimlerin masum Kürtleri nasıl işinden ettiğini, şehit yakınlarını nasıl yalnızlığa terkettiklerini bir bir görmeye başladık. Dahası da var, terörle içli dışlı olan herkesi belediyelere nasıl doldurduklarını da görüyoruz!

    Diyarbakır, Van ve Mardin’i terör örgütünün atadığı komiserler yönetmeseydi, bu operasyona gerek kalmazdı. İddia edildiği gibi, bu operasyonla Kürtlere zulm edilmedi, aksine PKK’nın dayatmasıyla Kürtlere zulmedenlerin zalimliğine son verildi.

    Diyarbakır ve Van valileri bölge insanına uzak kişiler değil. İkisi de Kürt vatandaşı… İki valinin Kürt olması, “Kürtlere zulmediliyor” tezini çürütmeye yetmiyor mu sizce de? Elimizi vicdanımıza koyalım, PKK’yı reddeden bir HDP olsaydı, Kürt insanının oyunu alan Diyarbakır, Van ve Mardin Belediye Başkanları terör örgütünü arkasını dönseydi, bu operasyonlar yapılır mıydı?

    Görevden alınan belediye başkanlarının PKK terör örgütüne, ihale, imar… yoluyla para aktarmadığını vicdanı sızlamadan söyleyebilen var mı içinizde?

    Arkadaşlar, gelen tepkilerden anlıyorum ki, yapılan operasyonu erken bulanlar var. Haklısınız, ben de önce sizin gibi düşündüm. Ama işin aslını irdelediğimde geç bile kalınmış!

    “Çözüm süreci”ni hatırlıyor musunuz?
    AK Parti iktidarının o dönemdeki sessizliği… olup bitene seyirci kalması nelere mal oldu hatırlayın. O dönemde acele edilmedi diye, Türkiye’nin Güneydoğu’sunu cehenneme çevirenler bunlar değil miydi? Bu sefer de mi öyle olsaydı, yani Devlet sessiz kalıp olan bitene eskisi gibi seyirci mi kalsaydı.

    Uslanmadılar!
    Uslanmıyorlar!
    Kaldıkları yerden devlete meydan okuyarak aynen devam ettiler. Göreve gelir gelmez, ilk icraatları devletin başı Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarını tuvalete attılar. O da yetmedi, bu ülkenin kurucusu Atatürk’ün de portresini Kayapınar belediyesinin tuvaletine astılar!

    Amerika’daki malikânesinden ahkâm kesen Edip Yüksel ve avanesi, twitter’da Anadolu Ajansı’nın bir görüntüsünü tedavüle sokarak, çok da şerefli olmayan bir yalanın altına imza attı.

    Van Belediyesi’nde Atatürk’ün fotoğrafını kaldırıp, yerine Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı asılmış güya… Kocaman bir yalan ve iftira… Bu yalanın peşinden CHP’li Barış Yarkadaş’la Gürsel Tekin’in de sürüklenmesi ayrı bir ayıp. Zira, o odada Atatürk’ün resmi sağda, Erdoğan’ın resmi ise soldaydı. Vali, protokol gereği iki fotoğrafın yer değiştirdiğini söyleyerek görüntülerle yalancıları yerin dibine sokuyor.

    Diyarbakır’da yaşayan eczacı dostumla operasyon sonrasında telefonla görüştük… “En büyük hata neydi sence?” soruma, “Ağabey Doğru yaptıkları bir şey hiç olmadı ki” sözleriyle karşılık verdi.

    O zaman biz neyi tartışıyoruz arkadaşlar?

    Aklınızdaki soru bana da soruldu, “Madem bunların terörle bağlantısı vardı, neden aday olmalarına izin verildi?” diyorsunuz! Arkadaşlar bu işin suçlusu devlet değil, Tayyip Erdoğan veya Süleyman Soylu hiç değil. Asıl suçlu YSK’dır… YSK bugünleri görmeli ve terörle arasına mesafe koymayan adaylara geçit vermemeliydi!

    “O zaman HDP kapatılsın!” diyorsunuz!

    Kardeşlerim bunlar HDP’yi araç olarak kullanıyor. HDP’yi kapatırsınız, BPP’yi açarlar, onu da kapatırsınız KKP’yi açarlar. Çözüm bu değil, bir günde 50 HDP açarlar… Suça ilişenleri bertaraf etmek en doğrusu ve öyle yapılıyor…

    Yazıyı Nedim Şener’in vicdanlara seslenen şu twitiyle bitireyim. Güneydoğu’daki belediyelerin terörden temizlenmesine tepki gösterenler keşke, biri 4 biri 8 yaşında olan Ayaz ve Nüpelda’nın Tunceli’de PKK’nın yerleştirdiği patlayıcıyla katledilmesine de bu şekilde ses etselerdi.

    Nokta…

    Not: Elime inanılmaz bir belge geçti… bekleyin kim kimmiş hep birlikte görelim.. Yarın!alıntı- hadi özışık

    • Mesela firavun mısırlı idi ve mısırlılara zulmediyordu. Onların kürt olması kürtlere iyi davranacakları anlamına gelmez.

      • firavun mısırlı değildi yanlışı düzeltelim. nasıl ingiltere kraliçesi bugün ingiliz değilde alman kökenli olduğu gibi

    • İki Gündür “ALDATAN VE KANDIRANLAR PARTSININ” (AKP) daıre başkanI, mıllet vekılı aday adayı, ilçe başkanı, beledıye başkan adayliğini daıre başkan olarak kalip kazanırsa nasıl olsa çalışark değıl AKP nın kopyacılığını yapmaya devam edeceğını emın olduğu için istifa vermeden adaylığa baş vurunca evdeki hesap çarşıya uymadı ve YSK deki emirle iş yapmayan bir kaç hakime yutturamayıp aday olamayan,
      Bey efendının…. Kopilerle herkesı uyuturum diye düşünüyor.
      Terörıstlikle suçladığı Partinin (HDP) Millet Vekilinın yazılarını kopileyip yapıştırarak Erdoğa ı savunuyor. Acaba, bunlardan hangısı TERÖRİST?

      H.G nın DÜNKÜ, kopisınnden bir bölüm.
      .” hurşit gündoğan
      19 Ağustos 2019 at 09:56
      Gerçeğe ihanete izin vermem
      16 Ağustos 2019, Cuma 08:01 AA
      PAYLAŞ
      Son söz size Sayın Tekin, ister iktidar ister muhalefet olsun, derdi gerçek değil siyasi çıkar olanların “aldanması” ve “aldatması” kaçınılmazdır. Ben aldanmadım, aldatmadım, aldanmam, aldatmam, gerçeğe ihanete de izin vermem.)
      ******(NEDİM ŞENER- ALINTI) ******

      Buda bugünkü
      “Hurşit GÜNDOĞAN
      20 Ağustos 2019 at 10:07
      Diyarbakır, Van ve Mardin Belediye Başkanları’nın görevden uzaklaştırmasıyla uyandık bu sabah. Garip olan, bölgede tepki yok denecek kadar az olmasına rağmen, başta CHP ve AB kurmayları olmak üzere, İstanbul’da yırtınanların sayısı hayli fazla…

      ****(Yazıyı NedimŞener’in)*****vicdanlara seslenen şu twitiyle bitireyim. Güneydoğu’daki belediyelerin terörden temizlenmesine tepki gösterenler keşke, biri 4 biri 8 yaşında olan Ayaz ve Nüpelda’nın Tunceli’de PKK’nın yerleştirdiği patlayıcıyla katledilmesine de bu şekilde ses etselerdi.

  22. bu kararı akp aldı ise yanlış güvenilir yargı aldı ise yorum yapmak için içtihat sahibi olmak lazım

Yoruma kapalı.