Benzerlikleri bir tek ben mi görebiliyorum?
CHP’li bir milletvekili, bir TV programında kendisine yöneltilen, ‘‘İktidara gelirseniz HDP’ye bakanlık verir misiniz?’’ sorusuna olumlu cevap verdiği için kıyamet kopuyor. Gürültü yoğunlukla iktidar cephesinden geliyor ama Millet İttifakı içerisinde yer alan partiler arasında da bu sözlere tahammül edemeyenler olduğu anlaşılıyor.
HDP, hani olmaz ya, sandıktan birinci parti çıksa veya aday çıkaracağı cumhurbaşkanı adayı halktan yeterli oy alıp rakiplerini geçse ne olur?
Hükümet kurdurulmaz, cumhurbaşkanı olmasına geçit verilmez herhalde.
Fantezi mi geliyor? Hayır. Bunlar demokratik olma iddialı ülkemizin siyasi gerçeği. HDP ‘istenmeyen öteki’ çünkü…
Bugün böyle, ama dün başka parti/ler ‘istenmeyen öteki’ idi…
Türkiye’de siyasi sistem, 1960’ların sonuna kadar, Necmettin Erbakan’ın şahsında temsil edilen düşüncenin partileşip iktidar arayışına girmesine izin vermedi. Erbakan bu engeli Milli Nizam Partisi (MNP) ile aşmayı denedi (1970).
MNP kapatıldı (1971).
Erbakan yılmadı, 12 Mart (1971) askeri müdahalesi ardından bu defa Milli Selamet Partisi (MSP) ile engeli aşma girişiminde bulundu. MSP, 1973 genel seçiminden, 48 milletvekili ile, hükümeti kurmak isteyecek iki blokun -AP ve CHP’nin- partilerine bu imkanı sağlayabilecek ‘anahtar parti’ olarak çıktı ve CHP ile koalisyon ortağı olarak hükümette yer aldı.
İşte o hükümetin kuruluşu öncesinde yaşananları hatırlayanlar için bugün HDP’ye uygun görülen durum herhalde fazla yardırgatıcı değildir. O dönemde ‘istenmeyen öteki’ MSP’ydi.
CHP’nin o zamanki lideri Bülent Ecevit, Erbakan ve partisinin önüne konulan engelin aşılmasında, ‘tarihsel yanılgı’ çıkışıyla, yardımcı olmuştu.
MSP de 12 Eylül (1980) darbesi ardından kapatıldı; Erbakan ve arkadaşları idam tehdidiyle yargılandılar da.
‘Ötekileşme’ Erbakan için hep sürdü.
Kurduğu Refah ve Fazilet partileri de yine kapatıldılar.
Hem de Refah Partisi 1995 seçiminden birinci parti olarak çıktığı ve sistem Erbakan’ın başbakan olmasına bayağı direndikten sonra, Tansu Çiller’in başında bulunduğu DYP ile ‘Refahyol’ adıyla hükümet kurup başbakan da olduğu halde (1996)…
‘Post-modern darbe’ diye anılan 28 Şubat’ın (1997) ardındaki güçler veya siyasi sistem, ‘istenmeyen öteki’ bilinen bir partinin -o dönemde Refah Partisi’nin- iktidarı teslim almasına yalnızca bir yıl tahammül edebilmişti.
Hatırlamayan bizim nesilden olanlar ile gençler biraz arşiv taraması yapsalar, 1995 seçimi sonrası ve Refahyol’un kurulması aşamasında gazetelerde çıkan yazılardan, Refah’ın ‘istenmeyen öteki’ olduğu gerçeğini öğrenebilecekleri o günün havasını alabilirler.
O kadar geriye gitmeye de gerek yok; AK Parti de kurulduğunda ‘istenmeyen öteki’ konumundaydı.
AK Parti’nin kurulma aşamasından (2001) katıldığı ve birinci parti olarak çıkıp hükümet kurmaya hak kazandığı ilk seçime -3 Kasım 2002’ye kadar- geçen dönemde maruz bırakıldığı muamele tam bir ‘istenmeyen öteki’ muamelesidir.
Sonrasında bile.
‘‘Değildi’’ diyeceklere kendi içinden birini cumhurbaşkanı seçtirmeye kalkıştığı 2007 döneminde yaşananları hatırlatırım.
Kapatılmasına da o dönemde ramak kalmıştı AK Parti’nin; Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmaktan sadece bir oy farkı ve para cezasıyla kurtulmuştu.
Başarılı olamamış darbe girişimlerini saymıyorum.
Bugünlerde AK Parti adına konuşanlar ile AK Parti’nin itibar ettiği gazetelerde yazan ve ekranlarda yorum yapanların HDP’ye dönük ithamlarıyla, geçmişte rakibi partiler ile onların destekçisi yazar ve yorumcuların AK Parti’ye dönük değerlendirmeleri arasında hemen hiç fark bulunmuyor.
Yarın AK Parti iktidardan düşsün, yeni dönemin kalemleri ve yorumcuları, şimdilerde HDP’ye reva görülen ‘istenmeyen öteki’ saflarına AK Parti’yi de yerleştirmekte fazla zorlanmayacaklar.
Daha şimdiden o görüntüyü veriyorlar zaten.
HDP de hep kapatılan öncüsü partilerin bugünkü sürdürücüsü ama, onun geçmişin Milli Selamet Partisi, Refah Partisi ve en son AK Parti gibi halkın önemli bir bölümünün oylarını alabileceği imkan dahilinde görülmüyor. Duruma böyle bakıldığı çok belli.
Varsayalım aldı. Varsayalım çıkardığı adaya cumhurbaşkanı seçilecek kadar oy verildi. O durumda ne olur?
Hadi o kadar ileri gitmeyelim ve ilk seçimde çıkardığı milletvekili sayısıyla tıpkı 1973’te MSP’nin başardığı gibi, ‘anahtar parti’ durumuna geldiğini varsayalım.
O durumda ne olur?
Yazımın burasında zihnime üşüşen soru şu: Acaba ülkemiz, 1960 öncesinden de başlayarak, siyasi tarihinin herhangi bir noktasında ‘demokratik’ olduğu iddiasına tam uyan bir ülke sayılabilir mi?
Bu tartışmaların sürdüğü günümüzde sayılabilir mi?
Cevabım belli benim. O sebeple şu soruyu da sorabilirim sanıyorum: Acaba bir gün, anayasasında vurgulandığı üzere, ‘demokratik hukuk devleti’ iddiasına gerçek anlamda uygun bir ülke olabilecek miyiz?
HDP’ye oy verenleri sistem içerisinde gördüğünü belli etmek ve o insanları dışlamadan kazanmaya çalışmak çok mu zor? Böylece silahlı terörü daha rahat kınayabilmek?
İşin özeti şu: Bugün HDP bahane, geçmişte MNP ile başlayıp yakın tarihe kadar devamları süregelen ‘ötekileştirilmiş’ partilerin de dönemlerinde birer bahane oldukları gibi…
Rahmetli Necmettin Erbakan’a sağlığında gün yüzü göstermemek için elden gelen her şeyi yapanlar, partilerini kapatan, kendisi ve arkadaşlarını yargılayan, partisi sandıktan birinci parti çıktığında başbakan olmaması için çaba gösteren, başbakanlığını bir yılla sınırlayan kimler varsa, şimdi hep bir ağızdan onu hayırla yad etmiyorlar mı, ne diyeceğimi şaşırıyorum.
Bugüne bakıp enseyi karartmak yerine yarınları beklemekte yarar var. Burası böyle bir ülke çünkü.
ΩΩΩΩ
HDP & PKK Kürtlerin başındaki en büyük beladır. Seküler , marksist jakobenler Müsklüman Kürtlerin temsilcisi olamazlar.
Şaşacaksınız ama söyleyeyim:
Ben CHP ittifakının “Türkiye yerle yeksan olsun yeter ki Erdoğan kazanmasın!” zihniyetinde olduklarını artık düşünmüyorum.
Bu aşamayı çoktan geçtiler.
Bambaşka bir yerdeler:
“Türkiye yerle yeksan olsun, isterse Erdoğan kazansın!” çukurunda acıklı bir şekilde debeleniyorlar.
Saçma bir iddia. Millet ittifakı Türkiye’yi düştüğü çukurdan ve çıkmazdan kurtaracak. Millet refaha huzura barışa kavuşacak. Ele ele.
ERBAKAN BİR ÇİVİ BİLE SATMADI
Sayın KORU nezaketi ve nezaheti nedeniyle “şeytanlaştırma” yerine “ötekileştirme” tabirini kullanıyor.
Aslında şeytanlaştırma tabiri bile hafif kalır.
Dün dışlanan merhum ERBAKAN bugün hayırla yadediliyorsa bugün dışlanan HDP’ye de yarın neden aynı şekilde pozitif duygular beslenmesin diyor.
Öncelikle ERBAKAN için daha sonra dile getirilen şer “samimi mi?” sorusu sorulmalı.
Merhum babam ERBAKAN’a hiçbir zaman oy vermedi. Hatta oy vermeyi bile düşünmedi.
Ancak malum maddi-manevi herşeyi satanları görünce ERBAKAN’a oy vermediğine ciddi pişmanlık beyan ediyordu.
Ben de babama gerekçesini sorduğumda “Erbakan bir çivi bile satmadı” diyordu.
Hdp niye var. Güya Kürtler için var. 4 senedir yaz kış demeden bekleyen Diyarbakırlı kürt anneleri Hdp il binasının önünde bekliyor. Niye.
Kürt anneler Hdp den ne istiyorlar. Kimi zaman eylemleri engellenmeye çalışıldı. Allahtan onları koruyanlar var. HDP’li yöneticilerin tehdit ve hakaretlerine maruz kaldılar, tehtid edildiler.
Chplilere göre Güya Hdp çözüm için uğraşıyor.
Annelerin cesareti, PKK -Hdp yi ÇÖ-KER-TE-CEK merak etme.
Evet 5-10 sene önce bir şey denendi, olmadı, oldurmadılar veya beceremediler.
Şu anda Kürtlerin ne sorunu var.
Sadece Hdp nin ve Pkk nın sorunu var. Kaşınmaya devam ederlerse. Bu devlet eninde sonunda kaşır.
?Bu vatani batiranlar kimler?
Kendilerinden olmayanlari! Açıkcası eyaletlerinden
olmiyanlari terörist ilan edenler var ya. Töristin ağa babaları ve bu vatni batıranlarda onlardır.
Yandaşlarını korumak için hedef saptırıyorlar.
Allahın Adeleti tecelli etmeye başladı. Adam birilerinin kasalarıni tarih ve isim vererek açıkliyor kendi mallarına mülklerini nasıl gasp ettiklerini ve insanlari nasil kaçırdıklarını Dünyaya haykıriyor ve bas bas bağıriyor.
Peki HÜKÜMET VE ÜYELERI neden sus pus olmuş dillerini yutmuşlar tek kelime edemiyorlar?
Adama seçimlere kadr susmasi için telefon edip yalvariyirmuşlar. Adam anında açıkliyor. Twitter deki mor odalarda konuştuğu zaman 458 tane AK trollerden oluşan ekip hemen onun konuşmasını sabote etmek için space leri işgal ediyorlar.
Sahi neden bir cesur gazeteci çıkıpta tek kelime yazamiyor. Şu an İsmini unuttu Ş ile başliyor soy Adi Başak olan bey Sadet peker olayi açikladığ zaman anında adam çıktı gazetecilerin bulunduğu space de onu kaçıran Ş Başak “benim evet Pekere doğru söylüyor ben ve arkadaşlarım şu an birilerinin kasası olan adamin organize ettiği kendi kardeşi ve zamanın emniyet amirlerindeb birisini isim ve ayrıntıları ile birlikte açıkladı ve Kaçırma olayını bütün belgelerininde onda olduğunu söyliyor ve suçlulara meydan okuyor.
Ama biz Yunanistana aniden bir gece gitmekle meşguluz.
Madem temiziseniz adam diyiyorki beni AKP liler ariyorla ne olursun seçimlere kadar konuşma diye yalvariyorlar diyiyor. Peki sıradan bir vatandaş sokak raportajında hükümeti eleştırdı diye anında sülalesi ile birlikte kotese tıkıyorsunuz. Şu Başaka neden dokunamiyorsunuz? Neden tek kelime laf edemiyorsunuz?
Başak size meydan okuyor.
Onun anlattıklarını 2005 ten bu tarafa ABD li ortadoğu uzmani yazar Mickeal Runin yaziyor.
5 Kasım 2016 tarihli yazısında birilerinin seceresini yazmıştı. O yazida geçenler ile Ş Başkın anlattıklari örtüşüyor.
Huda Kayadan, Gergerlioğlundan ve Sancardan terörist olmaz.
Nitekim görüyoruz.
Devletin koruması altinda olan hapishanelere doldurulmuş bebeklere, hastalara zülüm yapanlar bomba imha ederken 98% sakat gaziye zindanlarda işgence ettirenler size göre vatan sever oluyor?
Türkiyede yasakli olan YouTube videolarını izlemek istiyenler. verilere girip ülke ismini değıştırdığı zaman izleyebilirler.
Fehmı bey milletin aklıyla alay ediyor.HDP silahlı terör örgütü PKK nın siyasi uzantısıdır.
Hiçbir zaman PKK yı terör örgütü olarak kınamamıştır. çünkü ipleri kandildedir.
Bu nedenle tek başına kazansalarda AYM tarafından kapatlırlar.Milli görüş ile bölücü HDP
yi aynı minvalde görmeniz üçkağıtçılıktır.Milli görüş arkasında silahlı bir hareketi asla barındırmayıp meşruiyeti hedef alır.Defalarca haksız kapatılmalara rağmen yasadışı bir faaliyete
başvurmamıştır.Bunları bile bile Pkk yı kınamayan HDP yi parlatmanızın amacı anahtar partiye
ihtiyacınızdandır.40 bin insanını teröre kurban veren halkımız HDP_PKK ortaklığına geçit vermez
Meclis dağılımına göre HDP üçüncü büyük parti. Meşru bir parti. Parti içinde PKK’ya destek verdiğini söyleyen varsa, en küçük imada dahi Meclis ve mahkemeler gereğini yapıyor ve hapse gönderiyorlar. Bunlar partiyi bağlamaz. Tamamına terörist muamelesi yapılamaz. Çünkü arkalarında milyonlarca oy vermiş meşru seçmen var. Bu yüzden HDP ile ortaklık yapılması da en doğal durum. Bunun varsa bir yanlışlığı ona halk karar verir. İktidarın saçma iddialarına prim vermeye gerek yok. Onların doğrudan PKK ile masa başında anlaşmalar yaptığını biliyoruz gördük kaç defa. Daha geçen yerel seçimde Öcalandan mektuplar getirttiler, kardeşini devlet tv’sinde baş konuk ettiler. İktidar da mı gayri meşru o zaman. Belki öyle. Muhalefet HDP’yi bu seçimde yanına almazsa seçimi almaları zor. Bunu yapmak için politika ve seçim stratejisi belirlemek zorundalar. HDP meşru bir parti. Arkasında meşru ve hak arayan bir halk var. Onlarla ortaklık yapmak herkese kazandırır. HDP iktidara gelirse ve yönetime katılırsa terörün de biteceğini görürüz. PKK terörünün bir gerekçesi kalmayacak o zaman.
Dünyanın hiçbir ülkesinde, sadece bizde değil teröristliği dünyaca da kabul edilen bir örgüte sırtını dayayan bir parti sistem içerisinde yerini alamaz.HDP ne zamanki PKK ile işbirliğini keser benimde partim olur. Saygılar…
Böyle bir ilişki olsa mahkemeler hemen gereğini yapardı ve yapıyor. Partinin tamamını bağlamaz bu. PKK’yı ise örneğin Rusya terörist olarak görmüyor. Moskova’da ofisleri var sürekli gidip geliyorlar. Dostum Putin’e neden bir ayar verilmiyor bu örgütü terörist olarak ilan et diye sizce? Rusya hem terörü destekleyen, Suriye’de üsler açıp teröre kol kanat geren, çevresindeki ülkeleri de işgal eden terörist bir ülke. Ülkemiz ise bu teröristliğe ses çıkarmıyor, bu terörist ülkenin çıkarlarına hizmet ediyor. Burada bir yanlışlık yok mu?
Birisi Hdp yi masanın üstüne koymaya çalışıyor, diğeri aman gözükmesin masanın altına koymaya çalışıyor. Ama ikisi de biliyorki Hdp ye elleri mahkum. Hdp Pinpon topu gibi. Hdp durumundan memnun, ses dahi çıkarmıyorlar. Gizli veya açık zaten belediyelerde birlikte iş yapıyorlar. Görünürde birlikte değiller ama göbek bağları var kopamazlar. Adama sorarlar madem Hdp meşru bir parti masanızın yanına bir sandalye niye eklemiyorsunuz. Onlarda biliyorki kürt seçmen farklı Hdp seçmeni farklı .Hdp eşittir Pkk olduğunu tabiki biliyorlar.
Bir ittifak düşünün:
Mafya babasına bel bağlamış, Fetöye bel bağlamış, Hdp ye bel bağlamış, büyükelçilere bel bağlamış.
Abd millet ittifakını destekliyor
Batı millet ittifakını destekliyor
Batılı büyükelçiler haftalık görüşmelerini yapıyor.
Yurtdışındaki Fetöcüler döet gözle bekliyor
Pkk bile millet ittifakı için oy istiyor
Mafya babası millet ittifakını destekliyor.
Niye.
HDP eşit PKK ise HDP’nin kapatılması ve tamamının terörist ilan edilmesi gerekmiyor mu? Bunu yapmayan mahkemeler suçlu değil mi? Bu mahkemeler iktidarın mahkemesi değil mi? Onlar da terörü destekliyor olmuyor mu? Eğer bu parti kapatılmıyorsa ve mecliste üçüncü büyük parti ise, ayrıca milyonlarca vatandaş oy veriyorsa meşrudur, ortaklık da yapılır, iktidar da paylaşılır. Bu yapıldığında terör de bitecektir.
O zaman kardeşim masanızın örtüsünün altında niye gizliyorsunuz Hdp yi. Adam gibi 7.sandalyeyi Hdp ye niye vermiyorsunuz. Kimi kandırıyorsunuz.
Chp ve İyi partinin kazandığı bütün büyükşehirlerde Hdplilerin kadroları var, ihaleleri var. Niye gizleme içindesiniz.
Devlet Hdp ye bir imkan sunmuş. Gel derdin ne varsa sıkıntın neyse milletvekilliği sunmuş. Bunlar birgün olsun Pkk yı bırakmış mı. Bırakabilmiş mi. Hdp nin tek istediği ülkenin bölünmesidir.
Merak etme, devlet ve millet sabır ediyor. Düzeldi düzeldi. Düzelmedi gereğini millet ve toplum verecektir. Ya adam gibi bu ülke için siyaset yaparsınız.Herzamanki gibi birlikte yaşamaya devam ederiz. Ya da yola getirilir.
Ülkede kürt sorunu yoktur. Terör ve bölücülüğe meyilli Pkk sorunu vardır.
Bu ülkede 3-4 milyon hdp li var Kürtlerin büyük çoğunluğu başka partilere oy verir ve ülkesini seven kürtler daha çoktur.
Hdp kapatılırsa pkk sorunuda çözülür kapanırmı olay?
Yoksa pkk komple toz edilip savrulur havaya ise hdp de kapanır işi mi biter?
“ayrıca milyonlarca vatandaş oy veriyorsa meşrudur, ortaklık da yapılır, iktidar da paylaşılır.” Cümleniz bahçelinin kulağına gitmesin seni piskevit arasına kor yer.
Bu cümleniz ana okulu çocuklarını bile güldürür. Troller zaten…😪😪
Terörü bitirecek çözüm bugün de sizden geldi ya seneye bu iş kesin tamam.
bir zamanlar hepsi akp yi destekliyordu, abd başkanı sevgisini saklamıyordu, cemaatler kapı kapı gezip akp için oy istiyordu, pkk eşittir öcalangiller ekranlarda akp için oy istiyordu, sedat peker meydanlarda akp için oy istiyordu,
dün akp yi “niye” destekliyorlardı?
şimdi millet ittifakını mı destekliyorlarmış?
çakıcı şimdi de bizim ziyaretimize mi gelmiş?
herkes kazanacak ata oynar doğal olarak, kaybedecek ata kimse oynamaz tabi ki.
abd de topal ördek diyorlar,
bizim jargon daha şık sanki.
Hdp, terör örgütünün siyasi kolu.Terörü ve teröristi kınamıyor, onlardan özgürlük savaşçısı olarak bahsediyor. Milli Görüş her zaman meşruiyetçiydi.Hiç devlete silah çektimi ? Asker, polis, öğretmen yada çocuk katletti mi? Terörü kutsayan bir yapıyla meşruiyetten ayrılmayan bir hareket nasıl benzetilebilir? HDP’ye hiç bir demokratik ülke izin vermez. İŞİD, ABD yada İngiltere’de parti kurup faaliyette bulunabilir mi?
Yazıdan başka yorumları da okudum ; güzel , farklı görüşler var .
Ancak yoruma girmeden önce aklıma şu geldi; her gün bu köşede ve diğer gazetelerin köşelerinde , ülke sorunlarıyla ilgili türlü türlü görüş ve düşünceler dile getirilir , acaba bunları takibeden , okuyan , değerlendiren bir devlet birimi var mı !
Aslında ben pek olduğunu sanmıyorum , devlet bir kaç yıldan bu yana kendi çalıp kendi oynuyor , bizler de burada , herhalde içimizi boşaltıp kendimizi tatmin ediyor bir bakıma çene çalıyoruz !
Fehmi Bey , bu gün demokrasimizin bir kanayan yarasına değinmiş ve bir köşe yazısına sığacak kadar kısa ve özet olarak ve fakat derli toplu bir şekilde ele almış .
Konunun merkezinde haliyle HDP var .
Konu aslında çok yönlü , oldukça karmaşık , bir çok açıdan ele alınabilecek derecede ayrıntılı , yani neresinden bakmak lazım , bilemiyorum !
HDP nin , terör örgütünün etkisinde olduğu , ister istemez onların baskısını yaşadıkları , işbirliği yapmak zorunda oldukları veya temas içinde oldukları doğrudur ancak bunun içyüzünü , oranını , derecesini , şeklini bilmiyoruz , bilemiyoruz .
Öte yanda bu parti legal olarak mecliste temsil ediliyor, bazı konularda ve kısmen dışlansa da hemen hemen bütün faaliyetlere katılıyor ; yani bu işte büyük bir garabet ve çelişki var !
Bu sorunu çözmek devletin görevidir , nasıl yapacaksa yapıp çözmek zorundadır !
Konunun benim aklıma gelen başka bir yönü daha var; bu HDP yi Kürt seçmeni vatandaşlardan ne kadarı destekliyor , yani Kürt seçmendeki oy oranı nedir , desteklemeyenler ne kadar , başka seçmenlerden destek var mı ?
Dolayısıyla Kürt vatandaşların ne kadarı bu partiyi ve onun üzerinden PKK yı destekliyor , ne kadarı desteklemiyor , destekleyenlerin ana gerekçeleri nedir , bunlar oturulup konuşulmaz mı , bir şekilde halledilmez mi ?
Yani konu , ister istemez dönüp dolaşıp yine devletin terörle mücadele şeklinin sorgulanmasında düğümleniyor ; bu şiddete dayalı mücadele şekli demokratik ve bilimsel şekilde , gerçekleri görerek , korkmadan sorunları ele almak suretiyle desteklenmediği sürece bir 160 sene daha geçer .( Kürt sorunu malûm 1860 da başladı )
Bu ülke hepimizin ve herkese yeter de artar bile !
Bu dünya kimseye baki değil !
Ve ölümden başka her şeye çare var !
Herkese selamlar , saygılar
Devlet bu işi çözemez. Devlet elindeki güçle şiddet kullanarak çözmeye çalıştı ve çözüm olmadığını görüyoruz. Ancak demokratik siyaset bu sorunu çözebilir. Bu da Kürtlerin, hatta bağımsızlıkçı olanların, açıkça bunu siyaseten savunabilmeleri, yönetime serbestçe katılmaları, hatta yerelde özerklik almaları ile mümkün olur. Bugün aklı başında kimse herşey merkezden yönetilsin demez. İktidar yıllarca yerel yönetimleri destekledi. Şimdi merkeziyetçi oldu. İşine öyle geldiği için. Fakat ülkemiz gibi teknoloji açısından geri bir ülkede yerel yönetimler en matıklısıdır. Bu da bölünmeye değil tersine ülkeyi daha fazla huzura, barışa, ve refaha götürür. Bunu kabul etmemekte direnen devlet bürokrasisi yıllarca ülkeyi bu teröre maruz bıraktı. Aslında çözmemek de işlerine geliyor. Böylece hantal bürokrasiye iş ve nemalanma fırsatı doğuyor. İktidar da bu ideolojiye teslim oldu tamamen. Çözümün görünen tek yolu halkın bu sorunun barışçı ve demokratik bir şekilde devlet olmadan çözülmesine geçit vermeyi kabul etmesidir. Diğer bütün seçenekler denendi.
Pkk ve Hdp en çok Kürt vatandaşlarına zarar verdi.
Diyarbakırda Hdp il binasının önünde bekleyen kürt anneleri Hdp den ne istiyor. Biliyorlarki Hdp binasına giren soluğu Kandilde alıyor.
Hdp ve Chp bir gün olsun bunu niye gündeme getirmezler. O kürt anneleri için niye mücadele etmezler.
Ne özerkliğinden bahsediyorsun. Herkes biliyorki oluşturulmaya çalışılan Amerika güdümlü bir Pkk devleti var. Irak tamam oldu suriye tamam oldu, iranı ve Türkiyeyi hazır etme çabaları var. İlk önce özerkliklik sonra vatanı bölme durumu. Bu durumu bilen kürtlerin nüyük çoğunluğu Hdp ve Chp ye oy vermiyorlar. Pkk yı destekleyen kürtler oyunu Hdp ye veya Chp ye veriyor. Fetö heryerde Chp ye çalışıyor, Abd ve batı Chp yi destekliyor.
He babasının hayrına destekliyorlar.
Her vilayette iki hdp vekili çıkarsanda, cb selo olsa dahi!…
Bu sorun! denilen vakıa bitmez Ali bey😠.
Çünkü olay bir kısım medya pardon maşa nın kullanım yeri derecesi nedeni dir kanaatimce.
Hdp vekili yada elayakbaşı kimse meclise girdiği, aylık aldığı sürece bu toprakların evlatlarıfır🤗.
Etnik bir kelime feto toto pkoko gibi önemsizdir. Aslolan TR kimliği taşıyan vatandaşın eşit pay alımıdır. Birbirini kırıma uğratması görüntüsüdür.
160 senede değil, 16 saatte böyle bir sorun kalmadığını bile duymanız mümkündür🤗.
Herkes evine köylü köyüne !!!
İşte çözümün en kısa, kolay, pratiği ve en ekonomik olanı budur🙂.
Not: gomonistim gelecek ise biz getiririz,
boru döşenecekse onu da evelallah biz döşeriz!
HDP ile Erbakan Mnp, MSP, refah ve diğerlerinin kıyaslanması doğru ve gerçekçi mi?
Rahmetli Erbakan’ın Hdp liler gibi terör örgütü ile iltisaklari veya işbirliği var mıydı ?
“şu soruyu da sorabilirim sanıyorum: Acaba bir gün, anayasasında vurgulandığı üzere, ‘demokratik hukuk devleti’ iddiasına gerçek anlamda uygun bir ülke olabilecek miyiz?”
sorunuza gelince
– Anayasada vurgulandığı gibi demokratik hukuk devletine uygun bir parti olursa eninde sonunda rahmetli Erbakan gibi bu ülkeye hizmet edebilirler.
( egerki amaçları buysa), veya yetiştirdiği kadro bu ülkede Cumhurbaşkanı dahi olabilir
Bence Asıl problem Kürt asıllı seçmenlerimizi HDP gibi bir partiye zorunlu hissettirmemiz ve bu yazınız da böyle hissettiriyor…
Sedat Peker’in yaptığı açıklamalardan sonra yeri göğü inletenler, gündeme gel gündeme diyenler, Sedat Pekerin 90lı yıllarda yaptığı eylemlerin sorumluluğunu şimdiki İktidara atanlar, anlatılan uydurma hikayelerle savcıları göreve çağıranlar, soruşturma açılsın diyenler!
şimdi samimiyet testi.
Chp li milletvekilliği yapmış, Şu anda kaçak yaşamayan, İstanbulda yaşayan, muhalif basınlarda sürekli tv proğramları yapan Chp ile içli dışlı olan Barış Yardakaş yenilir yutulur olmayan açıklamalar yapmış.
“HDP’nin verdiği oyla kazanılan belediyelerde İYİ Partililer ihaleler aldılar, tek tek biliyorum, konuşturmasınlar beni…”
Bu olayın açıklığa kavuşması lazım mı değil mi?
Hdp sayesinde gelen hangi belediyeler bunlar, İhaleyi veren belediyeyi biliyoruz Chp, ihaleyi alanlar İyi partili, Chpli, Hdpliler kimler. İstanbuldaki ilçe belediyesindeki Chpli meclis üyesi işe alımlarda Chp den yüzde 60 İyi partiden yüzde 25 Hdp den yüzde 15 oranını açıklamıştı. Şimdi bu ihalelerde bu oran geçerlimi? Yoksa daha farklı oran varmı?
Sizi gidi liyakatçiler sizi?
Liyakatmış. Adaletmiş, demokrasiymiş. Mavalı bırakmak lazım.
Mahkemeler iktidarın elinde. Boş boş oturmasınlar ve araştırsınlar. Ama bu iş hep yolsuzluk kardeşliğine gidiyor. Yolsuzlar birbirinin arkasını aramaz menfaatleri çakışmadıkça. Büyüğe büyük küçüğe küçük pay.
Medyada, tv yorumları-konuşmalarında, mitinglerde, hatta kave köşelerinde milleti yanlış yönlendirenler hiç masum değiller!!!
Burda bende aynı hataya düşüp,
” ama onlar!!!… ”
dememek lazım, ben zaten olayı çözmüşüm.
-Koskoca devlet ve içindeki millet bir iki örnekle, bir iki yüzyıllık değişik uygulamalarla!!!
Yön değiştirmez, ülke batmaz, bir millet yok olmaz! Bu korku (bazıları bekaaa der) iyidir aslında. Yunana ve arkasındakilere karşı uyanık kalmamızı sağlar.🤗
-Parti deyince biz manisa şehzadeliği falan anlıyoruz sanki😊
Ama öyle değil işte…
Bir menfaatçi emperyalist devlet, bastığı paraları dağıtıyor, (satın alıyor demiyom bak) bir sürü ırgat kiralıyor!
Yanına salata şarap tatlı lahmacun falan😂
Eeeeee..
*Koca ülke politikamı belirleyecek buna göre?
Yoksa, bir güvenlik sorunu mu var ülkede ve yanında yöresinde???
İşte budur bütün mesele.🤗
dindarlaşmak yerine dinbazlaşmanın tercih edilmesi gibi hdp de türkiyeleşmek yerine pkklaşmayı tercih ederek ülkeyi bugünkü içler acısı hale getiren bir diğer önemli sorunumuzdur. istenmeyen öteki olmayı hak edecek zilyon sebep yok mu?
ingiltereyi saymazsak en iyi bildiğim ülke italyadır, uzun kaldığım, tanıdığım, dostluklarım, arkadaşlıklarım olan bir ülkedir
italyan estetiğine hayranımdır, hatlar bambaşkadır;
dünyanın en iyi bana göre en güzel arabaları italyandır ya da tasarım ekibinde italyanlar vardır. dünyanın en iyi giyim kuşam markaları çoğunlukla italyandır, moda onlardan sorulur, ayakkabı, çantadan dondurma makinelerine, mobilyadan ev aletlerine resimden sanata her şey müthiş bir estetik güzelliğe sahiptir, zeytin ve zeytinyağından peynire sütten, dondurmaya tarım ve hayvancılık ta üretim desen cok zengindir çok bilinçlidir
bir de bunca marka ve bilgiyle dünyadaki yerine bakalım,
çok daha üst sıralarda olabilirdi, ama değil. neden?
çünkü iyi yönetilmiyor.
bazı ülkelerinde zengin kaynakları var ama kendileri petrolünü, gazını, altınını, madenini çıkarmaktan bile acizler, çünkü iyi yönetilmiyorlar.
ülkelerin gelişmesinin önündeki tek sorun yönetim sorunudur, kendi insanı sorunun en büyük nedenidir.
yönetim her şeydir. iyi yönetilen her halk gönenir, gelişir, refahı artar. dünyada örneği çoktur,
iyi yönetilmeyenler;
her zaman düşmana ihtiyaç duyan, birbirlerini yemeleri üzerinden prim yapan, kendine ve çıkar çevresine çalışan yönetimlerle asla gönenemezler, hiç bir zaman gelişemezler.
meclisimizin haline bak,
kimler oturuyorlar? hangi işleri yapıyorlar?
bir mv bagajından çıkanlara bak,
bir diğer mv boşanıyor altından çıkanlara bak,
güzel ülkemizin içler acısı durumu, kader değil, resim ortada.
Yönetimde yozlaşma, güzel ülkemizin güzel halkındaki yozlaşmanın bir yansıması sadece. O yüzden halkı hiç aklamayın. Göz göre yolsuzluğa ve yozlaşmaya oy veren bir halk masum değil elbette. Kendi menfaati için ülkedeki diğer halk kesimlerini yok sayan, haklarının yenmesine her gün göz yuman bir halk var. O seçiyor hep. Yönetimdeki yolsuzluk ve haksızlıkları biliyor ve bu bizden diye onaylıyor.
benzer düşüncelerimiz olduğu gibi farklı düşündüğümüz yerlerde var, mesela ben yozlaşmanın yukarıdan aşağı olduğuna inanıyorum.
lokomotif nereye,
vagonlar oraya diye düşünüyorum.
iyi kurgulanmış bir sistemle yozlaşma minimize edilebilir, sistem uygun olduğunda ise dürüst insanlar da bozulabilir. basit bir işletme düşün, ya da bir devlet dairesi mesela, belirleyici kimdir? sistemin fonksiyonu nedir?
pek çok yorumumda sosyolojik gerçeklere dikkat çekmiyor muyum?
Fehmi bey gündemi değerlendirmiş ama gündemi yaratanlar Chp ve İyi parti. İyi partinin ikircikli yapısı.
Lütfü Türkkan, Meral Akşenerle Bingöle gittiğinde aman Hdp zarar görmesin diye şehit yakının bacısına küfretmişti. Bütün iyi parti tepe yöneticileri Lütfüye sahip çıkmıştı.
Bütün büyükşehir belediyelerinin Chp ve İyi parti ittifakının almasında Hdp seçmeni büyük rol oynamıştı.
Hatta iyi partinin Yavuz Ağıralioğlu geçwn sene Hdp ile ilgili basına verdiği demeçler yüzünden partideki görevlerinden uzaklaştırılmış kırgınlığını dile getirmişti.
Gürsel Tekin Hdp ye bakanlık verileceğini açıklayınca önce Yavuz bey Hdp nin olduğu yerde biz yokuz açıklaması yaptı. Yavuz bey herzamanki fikrini söyledi. Ama bu sefer İyi parti tepe yönetimi de Hdp yi meşru saymıyoruz vari açıklama yaptılar
Yersen.
Gürsel Tekin ve Chp nin Hdp ye yakınlığını biliyoruz. Adam kendince bildiği doğruları savunmuş. Yavuz bey de kendi doğrularını savunmuş.
Kafası karışan tek yer İyi parti yönetimi.
Birlikte Selahattin Demirtaşla kahvaltıdan buraya evrildiler. Güya milliyetçi taban akıllarına geldi.
Yersen.
CHP’li Barış Yarkadaş katıldığı bir televizyon programında İYİ Parti’ye sert çıktı. Yarkadaş açıklamasında “HDP’nin verdiği oyla kazanılan belediyelerden İYİ Partililer ihaleler aldılar, tek tek biliyorum, konuşturmasınlar beni.
Konuş kardeş konuş. Hangi ihalelermiş bunlar.
Buradaki İyi partinin yöneticisi arkadaşlar bi açıklık getirseler. Hdp meşrumu? değilmi.? Hdp ye Bakanlık verilmelimi?verilmemelimi.?
Benzetme çok yanlış olmuş.
HDP ne bir MSP ne bir refah nede bir AKP ye benzer.Bugune kadar birkez bile terörü lanetlememis PKK nin siyasi kolu olarak görev yapmaktadır.Peki MSP refah akp hangisi terörün uzaktan yakından yanından geçmiştir.O nedenle bu yazı hiç olmamış .
Peki HDP ye karşı olmak onun yanında yer almamak anti demokratik bir yaklaşım mi .Tabiki hayır, mesela demokratik bir ülke de Nazi partisi kurun bakalım ne oluyor, bırakın parti kurmayı yasasin HİTLER deyin bakalım ne oluyor.
HDP PKK yi lanetlemedigi sürece hiçbir zaman meşru bir parti olmayacak ve onunla ilişki kuranlar onunla eşdeğer olacaktır.
HDP’ye oy veren ve dolayısıyla gayet ilişkili 8-10 milyon insan var. Onları ne yapmayı düşünüyorsun. Onlar da meşru vatandaş değil herhalde. Belediyeleri hep HDP seçiyorlar. Başlarına kayyum atanıyor. Hukuki olmayan bir şekilde. Onlar da meşru değil herhalde. Fakat seçimler yaklaştığında Öcalanlara kapı olan iktidar, zamanında PKK ile sürekli masa başında pazarlık yapan iktidar meşru öyle mi?
Atmayalım.
Sözcü gazetesine göre
Son genel seçimde Hdp’ye emanet oylarla 5,8 milyon kişi oy verdi. CHP nin toplam oyu 11,3 milyondu. Toplamda 17,1 milyon
Son belediye seçimlerinde Hdp nin oyu 2 milyondu Chp nin 14 milyon oldu. Toplamda 16 milyon
Son iki seçimin ortalamasını aldığında Hdp nin oyu 3,9 milyon yapar.
Nerden üfürüyon 8-10 milyon oyu Endercim.
Hepsi oy demiyorum. Temsil ettikleri nüfus 10-15 milyon diyorum.
herkes ve hdp, hdp yi parti, pkk yı terorist olarak kabul etmek lazim. sorun o zaman biter
Fehmi bey, bir parti olarak tüm partiler ve milletvekillerinin elbetteki yönetimde söz sahibi olup Bakanlık yapma hakları vardır. Bunda herkes hemfikirdir zaten ancak arkasını pkkya dayadığını ve açıkça yaptıkları siyasi faaliyetlerde de pkkyı desteklediklerini söyleyenlerin olduğu bir partiye yönetimde yetki verilirse bunun sonucunda ne olur? Bunun yanlışlığı terörden acı çekince mi anlaşılacak?
Müsaade etseler de bir masaya otursa adı geçen parti!!
Halk oy verecek mi bakalım???
Dersek eğer:
Ertesi seçimde de pontus rum terör örgütü peydahlayıp Yanına da sos olarak parti kur!…
Sonu yok bunun!!!
Demek ki HDP vesaire isimli parti yada partiler değil sorun!!!
Bu durumdan Çıkış: lahmacuna sarılı …
Yemek vermeyi öneren zihniyet,
Lahmacun arası yediririm size olsun afiyet!
Kafasıdır.👹.
Sorun o değil bu değil o zaman sorun bu kafalara göre ne? Sorun (terör) oluşturacak bir konu ortaya çıkarmazsan sorun (terör) diye bir şey olmaz değil mi? Ortada bir sorun varken de bunu görmezden gelmek de hangi amaca hizmet ediyor? Bu da önemli bir sorun.
hdp ile refah partisi bu vatanı sevmek konusunda bir öylemi…
HDP de bu vatanı seviyor elbette. Sevmediğini nereden çıkardınız. Refah Partisi siyasi islamcı bir partiydi. Onlar da kendi ideolojilerine göre vatanı seviyorlardı. Ancak bu vatanda yaşayan herkesi sevmiyorlardı. O yüzden Akp diye bir parti ortaya çıktı. Onlar vatanı ne kadar seviyorlar sizce. Akp’liyim deyip vatanı soyan bir grup var ve hiç seslerini çıkarmıyorlar onlara. Mahkemeleri engelliyorlar. Sizce vatanı mı çok seviyorlar yoksa sevgileri başka bir şeye mi?
Yoruma kapalı.