Türkiye sorunların bol olduğu bir ülke. Hangi alana el atarsanız atın karşınıza dev sorunlar çıkıyor. Ancak bütün sorunlar, özellikle son zamanlarda, ekonomik alanda yoğunlaşıyor.
Devletin ekonomisi parlak değil. İthalata dayalı ekonomik sistemin yabancı paraya ihtiyacı var, ancak döviz rezervleri ekside. Tasarruflarını yabancı parada tutan vatandaşlar kârlı hale getirildiği halde kur korumalı mevduat hesabına geçmede tereddütte. Onu takviye için düşünülen ‘yastık altı altınlar’ konusu dinleyene cazip gelecek biçimde tanıtıldığı halde ilgi görmedi. Borçlar birikti, ödeme sıkıntısı kapıda. Devlet ve devlet yönetiminde bulunanlar zorda.
Ekonomik sorun yalnız devlet düzeyinde değil; vatandaşlara yansıyan sıkıntılar feryada dönüşmek üzere. Her şey pahalı. Faturalar el yakardı, şimdilerde can yakıyor. Toplumun yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında; memur ve emekli maaşları ile işçi ücretleri zam sonrası bile temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak.
Herkes birbirine aynı soruyu soruyor: Ne olacak?
Böyle durumlarda başka demokratik ülkelerde akla gelen ilk cevap “Seçime gidelim” olur. Sandığın sorun çözücü etkisinden yararlanmak için ideal yol da odur.
Ülkemizde 100. yılı kullanılmaya hazırlanılan Cumhuriyet’li tarihimizin beşte biri gibi uzun bir süresinde ipleri tek başına elinde tutan bir iktidar var. 20 yıl iktidarlar için uzun bir süre. Bu haliyle AK Parti iktidarı Türkiye siyasi hayatında en uzun süreyle iş başında kalma rekorunun sahibi. 20 yıl Avrupa’nın demokratik ülkeleri arasında da bir iktidarda kalma rekoru…
Sorunların üstesinden gelemediği en fazla ekonomi alanında kendini belli eden MHP destekli tek parti iktidarının seçim tarihini erkene almak gibi bir niyeti yok görünüyor.
Muhalefet de iktidarı seçim tarihini erkene almaya zorlayacak güçte değil.
E, bu durumda ne olacak?
Türkiye buna benzer dönemleri geçmişte de yaşadı. Son örnek, AK Parti’nin kurulup iktidara yürüdüğü dönem; 2000’li yılların başları. Üç partiden -DSP, ANAP ve MHP- oluşan dönemin iktidarı ülkeyi ekonomik krize maruz bırakınca seçim tarihini erkene çekmeyi göze alabilmişti.
Bir başka olumlu davranış da yine o dönemin iktidarı tarafından sergilendi: İçeriye ve dışarıya Türkiye’de ekonominin emin ellerde olduğu mesajını vermeye yarayan, kaybolmuş olan güveni yeniden tesis etmeyle sonuçlanan bir davranışla, Dünya Bankası’nda önemli bir görevde bulunan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ekonominin başına getirildi…
Kemal Derviş…
Üç partiden oluşan koalisyon hükümeti ekonomi yönetimini Kemal Derviş’in eline bıraktı.
Derviş de kendisine sağlanan güveni içeride ve dışarıda ülkeye -daha çok da ülke ekonomisine- güvene tahvil etmeyi başardı.
Erken seçim yeni bir iktidar -AK Parti iktidarı- getirdi ve yeni iktidar partisi ekonomiye can suyu teşkil eden hazır bulduğu programı takviye ederek uygulamayı sürdürdü.
İkili çözüm -seçimi erkene alma ve ekonomiyi emin bir ele teslim etme- ve yeni iktidar ülkemizin önünü açtı.
Bugün karşımızda 2001’den daha ciddi ekonomik sıkıntılar var.
Örnek olarak verdiğim bir önceki en ciddi ekonomik kriz sırasında başvurulmuş ve sorunların çözümünde işe yaramış olan yöntem bu defa da pekala denenebilir.
AK Parti’nin içinden ve yakın çevresinden bulunan kişiler ile ekonomide yaşanan sıkıntıların ve çözüm için başvurulan yollarda karşılaşılan darboğazların üstesinden gelinemedi. Kısa sürede birkaç ekonomi bakanı, dört Merkez Bankası başkanı, beş TÜİK başkanı değişti; ancak her yeni gelenle hayaller gerçek olamadı.
Eskilerin ‘kaht-ı rical’ dedikleri adam kıtlığı bugünkü iktidarın en büyük rahatsızlığı…
Kendi içinden çözüm üretebilecek kişi çıkartamayınca, AK Parti’nin, başvuracağı insan kaynağını kendi dışında -hatta belki ülke dışında- araması beklenir.
Türkiye’yi, ekonomisini ve sorun çözmeyi bilen, içte ve dışta Türk ekonomisine güvenmek istediği halde bir türlü ikna olamadığı için uzak duran kişi ve kitlelere varlığıyla güven telkin edecek biri bulunabilir.
Güven telkin edecek vasıflara sahip ekonomistten söz ediyorum, bulunmaz Hint kumaşından değil…
Ekonomi emin biri aracılığıyla bilgili bir kadroya teslim edilince, iktidar 16 ay sonra yapılması öngörülmüş seçimin tarihini erkene alma cesaretini de gösterebilir.
Mutlaka göstermelidir.
Bu formül geçmişte işe yaramıştı, şimdi de olumlu sonuç verebilir çünkü.
İktidar değişir mi?
Değişebilir.
Ancak iktidardaki AK Parti, o geçişi, ülkeye ve siyasi alanda temsil ettiği kitlelere en yararlı olacak biçimde değerlendirmeyi bu yolla sağlayabilir.
Böylece son yılları sorunlarla dolu geçmiş 20 yıllık iktidar dönemini ve misyonunu daha çok başarılarıyla hatırlanacak en olumlu biçimde sonlandırabilir.
Sorunlara yeni gelenler de çözüm bulamazsa, giden iktidar, yeniden iş başına gelme ihtimalini elinde tuttuğu gibi iktidardan uzak kaldığı arada çözümden anlayan kadrolarla kendisini zenginleştirme imkanı da bulur.
Herhangi bir başka demokratik ülkede benzer şartlar söz konusu olsaydı, benim bu yazıda tasvir ettiğim türden çözümleri görevdeki siyasi kadrolar derhal devreye sokarlardı.
Yukarıda örnek verdiğim 2000’li yılların başında üç parçalı hükümet bizde bile öyle davranabilmişti.
AK Parti iktidarı için takvim yaprakları tükeniyor; seçim zamanında yapılacaksa bundan sonraki 16 ay iktidar için uzatmalar yerine geçecektir.
ΩΩΩΩ
Hadi gözümüz aydın!
Ülke genelinde su ucuzluyor. En azından kana kana su içebileceğiz, hatta tıka basa karnımızı da doyuracağız.
Şair ne güzel demiş
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
Orhan VELİ
Dünya’ya güven verecek ekonomist ve bürokratımız var,hem de çok var.Fakat Erdoğan yüzünden gelmezler.
Türkiye’de sorun, bir kiṣinin yanlıṣında ısrar etmesi.
Neden IMF’in düṣük faizli kredileri istenilmiyor?
IMF’ten ucuz kredi alındığında, Nass kuralları ve faiz sebep enflasyon netice deyip faiz düṣürmek mümkün olmayacak…
Faizi azalttıkҫa dolar kuru dolayıṣıyla da enflasyon yükseldi.
Ülkenin dıṣ borcu dolar olarak aynı kaldığı halde dıṣ borҫ TL olarak milyarlarca lira arttı.
Dolar kurunun bir kuruṣ artması dıṣ borҫların 4 milyar liranın üzerinde artmasına neden ouyor.
Devletin, durduğu yerde yükselen bu borcu ödeyebilmek iҫin fazla vergiye ihtiyacı var.
Enflasyonla yükselen fiyatlar devlet iҫin artan ÖTV ve KDV geliri demektir.
Bu nedenle enflasyondan en ҫok kazanan devletler oluyor.
Bu yanlıṣ gidiṣten bir an önce dönülmesi lazım.
Almancı arkadaş “Neden IMF’in düṣük faizli kredileri istenilmiyor?” diye sormuşsunuz;
verdiler de biz almadık mı?
Derwişin aldıklarını bile zarzor ödedik biz bilader!
Tabii sizin tuzunuz kuru, çok istiyorsanız alman sosyalist başbakanınız alsın imf kredisini:)
“dalyan
16 Şubat 2022 At 09:29
mesele ekonomi değil adalet mekanızması yerlerde, bütün dünyanın suçsuz dediği Kavala, Demirtaş ve yüzlerce gazteci içeride iken Dünya Türkiye’ye yatırım yapmaz ve yapmayacaktır, önce adalet sonra ekonomi…..”
H.Gayret arkadaṣ,
Bu konuda, aynı sayfada, biraz aṣağıda olan yorumunuzdaki son cümleniz:
“…
İMF Yİ DENİZE DÖKTÜK, FENA MI?“
Bana cevap olarak ta şunları yazıyorsunuz:
“Neden IMF’in düṣük faizli kredileri istenilmiyor?” diye sormuşsunuz;
verdiler de biz almadık mı?
…”
Size iki sorum var:
IMF’den uygun faizli kredi alındığında Erdoğan’ın Nass kuralları diyerek faizi düṣüremeyeceği doğru mu değil mi?
ÖTV ve KDV satıṣ fiyatları üzerinden belirlenir. Enflasyonla fiyatlar yükseldikҫe hazinenin ÖTV ve KDV gelirleri de artar tespiti doğru mu değil mi?
Ayrıca yazmakta fayda var, ÖTV‘ nin de KDV’si var. Örnek: 100 bin liralık bir araҫ 50 bin lira ÖTV vergisi ile 150 bin lira ederse. KDV bu 150 bin lira üzerinden hesaplanır:
100.000 +50. 000 = 150.000+ % 18 KDV = 177 bin lira. Bu paranın 77 bin lirası hazineye gidiyor.
PROAKTİF
Kılıçdaroğlu son zamlar geri alınana kadar elektrik faturalarını ödemeyeceğıni açıklamıştı.
Bu açıklama üzerine riyaset makamından ” fatura ödenmezse elektrik kesilir” açıklaması yapılmış.
Bu açıklama kurulmak istenen sistemr ağır bir darbe.
Proaktif tutum elektrigin derhal kesilmesini gerektirir.
Son derece talihsiz ve yersiz bir açıklama!
Elektrik faturalarının ödenmemesi beklenmeksizin, salt bu rest üzerine, elektriğin derhal kesilmesi gerekir!
Racona ters !
Façayı bozdurmamak gerekir!
Sayın Koru ,
Çözüm diye önerdiğiniz seçimler 1950 lerden sonra hiç bir zaman ekonomik sorunlara çözüm olmadı. 19 defa IMF den borç aldık . Sorun , el parasıyla refah yaşamak. Japonya başbakanı çıkıp evde kazak ile oturalım , bu durumda ısıtıcı ayarlarını bir derece düşük tutarsak şu kadar tasarruf olur dediğinde ona uyan bir halk var iken , biz de taşın eline altını koymadan seçtiklerimiz her sorunu çözsün diyen bir halk var.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60347816?utm_campaign=Bundle&utm_medium=referral&utm_source=Bundle
Bu linkteki haber de son paragrafta dünyada dolar faizi 0 iken Türkiye nin borç verenlere % 5 verdiğini ve böylece B+ kredi notu olduğunu yazıyor. Kemal Derviş çözüm formülü , Ali Babacan dönemi.
Reis tefeci ile mücadele ediyor. Bir taraftan da alt yapı yatırımları ve savunma sanayi teknolojik yatırımları devam ediyor. Terör ile mücadele çok pahalıya mal oluyor. Covid 19 salgın etkileri ve sonuçlaŕı ise hakkında kitaplar yazılacak bir konu. Adam aşı olmadı. 15 gün entübe oldu yoğun bakımı işgal etti. . Doktorları suçluyor bana yanlış tedavi yaptılar diye.
Bu millet kendine iyilik yapmaya çalışan sağlık görevlilerine saldıran insanların çıktığı bir millet. Kurtuluş savaşı verirken Genel Kurmay kayıtlarına göre 60 bin küsûr asker kaçağı olan insanların barındığı bir millet.
Kendi hülyaları için , hainlerin planlarına alet olan insanların var olduğu bir millet.
Kendi öz yeğenini götürüp yetiştirme yurduna teslim eden , onsekizine erdiğinde devletin iş verme garantisi olduğu için bunu yapan din görevlilerinin bulunduğu bir millet.
Ne diyeyim daha Allah ıslah etsin nefsimizdeki azgınlıkları.
Yakında BEA ve Suidilerden sonra IMF ile barış çubuğu tutturmeye başlarız
SAYIN SERDAR TURHAN bey in YAZISINA AYNEN İMZAMI ATIYORUM .. YANLIŞ DİYEN VARSA YZSIN … SERDAR BEY e SELAMLAR
Yıllardır papağan gibi aynı yalanları bağırıp durmaktan bi bıkmadınız.
Biraz haber okuyun anlamaya çalışın, kendi milletinizle savaşmaktan vaz geçin. Yoksa teknoloji üreten güçlü devletlerin oyuncağı olup kendinizi dünyaya güldürmekten kurtulamazsınız.
Al sana uzmanından bir haber yorumu oku anla;
https://www.karar.com/dunya-haberleri/rusyadan-abdye-milyar-dolarlik-tehdit-1651854
Yahu sizde ABD den gelen emirleri uygulamaktan twitterları ikiye katlamaktan bıkmadınız.
O siber saldırılar sadece bankalara değil ,facebook,tweeter.. gibi öecralardı kontrol ederek ABD menfaatlerine ters yapanları şeytanlaştırmak ,onun hesabına çalışanları da özgürlük savaşçısı yapmak içinde kullanıyor.
Bu iktidar ülkenin önünü açmak, feraha çıkartmak için değil sadece kendilerini garantiye almak, yani devran dönününce kendilerinin yargılanma ihtimalini yok etmek için direniyor. O yüzden bu beklenti çok naif yani çocukça.
TUTMAZ.
“Çürük tahta çivi tutmaz, yırtık don dikiş tutmaz”
Türk atasözü.
Güzel çözüm diye sunulan eski hikayeyi tekrar dinleyelim.
ABD bir gecede dünya bankasında çalışan bir memuru bütün ekonomiyi yönetmesi için bakan atadı.Siz yönetemezsiniz ben size bir adam gönderiyorum onu kabul etmezseniz para vermem dedi
Adam uçağa binerken hazine müsteşarı inerken hazine bakanı olarak indi
Siz aynı şekilde ABD ye Almanya ya bizim bir bakan atamamızı düşünsenize
Bir gece de millet ismini cismini bilmediği bir adama ekonomi ile ilgili tüm ekonomi bakanlıklarını birleştirerek teslim etti.Bir gece de onlarca kanun el kaldır el indir yoksa IMF memuru ikna olmaz para vermez sıkıysa geçirmeyin diye müstemleke memleketi yapıldı.
Bütün statejik olsun olmasın tüm krumlar bir günde satışa çıktı.
Bu adam telefonunun kapatıp ABD ye gitti 20 gün başbakan ben ulaşamıyorum bakanıma dedi.
Siyaseti bilmem dedi ama bir baktım tüm Türkiye siyasetini dizayn etmek için görüşmeler yapıyor ama Allahtan RTE vardı hevesler kursakta kaldı.
Yani özlemini çektiğimiz tablo anahtar teslim ABD den atanan bakanlar ,başbakanlar.
Yoksa ABD,ingiliz elçiler daha Ankara kileri ziyaret etmeden 2-3 defa emperyallere göz kırpan birini ziayeret etmeleri boşuna değil.
işte bu olmuyor diye Biden ve dostları hop oturup hop kalkıyor.
Bizde nerde o güzel ABD nin bizi yönettiği günler diye iç çekiyoruz.
Vah ki ne vah
Sonrasında o beğenmediğiniz adamın çeki düzen verdiği bankalar, ihale kanunları, özelleştirmelerle 10 yıl “Dünya beşten büyük rüyalarına” varıncaya dek balayı yılları yaşandı. Tüm dini referans alan diğer islam ülkelerinde olduğu gibi Batı’nın ilimi ile bilimi ile semirip bunun doğrusu şöyledir diye uyduruk ekonomik kurallar getirildi. İhale kanununun, hukukun, şeffaflığın ırzına geçilip TC’nin tüm maddi ve manevi değerleri iki dinci gurup tarafından talan edildi. AB ye girmek ister gibi yapılıp halka yapıldığı gibi tüm Dünya kandırıldı. İneğe benzemek isteyen kurbağa gibi sağa sola efelenildi. Höt denilince işte möt denilen rahip olayı, Türk asıllı gazeteci olayı, emevi camisinde kılınacak cuma namazı hayali unutuldu. Banka reklamı gibi damadın “her şey daha güzel olacak” diye diye kötü günler için ayrılan dövizler çarçur edildi. Güya İMF ye borç verir duruma gelmiştik; Londra’ya tefecilerin ayağına kadar gidilip borç dilenildi. Tüm bunlara da aşağılık CHP ve dış güçler neden oldu. Geçilmeyen otoyol ve köprüler ile uçulmayan havaalanları, hazine garantili işler için yandaş ihaleciler için en ufak bir düzenleme (kuru sabitleme olabilir, şu kötü günlerde ödemeler ötelenebilir…) yapılmadı, düşünülmedi. Çalışan ve emeklilere % 25, % 50 ücret artışı yapılıp akaryakıta, doğalgaza, elektriğe, aklınıza gelen her şeye % 100 fiyat artışı oldu. Bunları da aşağılık CHP ve dış güçler neden oldu. Vah ki ne vah
Serdar Turhan bu açıklamayı cercevelettirip duvara ararsan iyi olur !
Bence siz ABD nin bir gecede bakan atamasına nasıl binbir dereden su getirerek meşrulaştırdığınızı çerçeveletin torunlarınıza nasıl “ABD mandası gönüllüsü” olduğununuzu gururla ispatlarsınız.
Yahya bey, resmin görünmeyen, gösterilmek istenmeyen bölümleriyle çekmiş, görmek isteyene….
Ahmed tiyatro eleştirmenliği bitti, sıra resim teorisine mi geldi artık? Ha gayret!!!!
ABD nin görünen elini öpenler,görülmeyenleri göstermek için bin takla atıyor .Allah ım ya sabır.
“Haçlılar namusunuza dokunmaz” görünür mü görünmyen gerçek mi?
Bir sürü çerçöpü aynı sepete atarak ABD nin bir gecede bakan ataamsını nasıl meşrulaştıracağınız telaşına girmişsiniz.
O çerçöpün en azından bir tanesine ABD mandasını nasıl içselleştirdiğinizi ayrıca cevap vereceğim.
Yazar çözüm örneği olarak Derwiş i vermiş.Bende ABD nin bir gecede 7 bankalığı toplayıp Türkiye nin tüm ekonomisini bir ABD nin tayin ettiiği memura vermesinin nasıl canla başla alaksız örnkelrle savunduğunu gördük.
Açıkca ABD den ekonomi başına bir memur atanması güzeldir diyin ve rahatlayın.Bu kadar günlük siyasi saçma örneği bu isteğinizi örtmek için sıralamanıza gerek yok.
ABD mandasını nasıl içşellştirildiğinin en güzel örneklerinden biri Derwiş olayı olduğu gibi bir diğeri de Papaz olayıdır.
RTE sırf bir inat için masum bir papazı içerde tutmuş ve dolar uçmuş.Tıpkı Kavala yaptığı gibi.
Açıkca ajan olduğu bilinen (yüzlerce kez Şırnağa gitmiş .20 yılda sadece kilisesinde 40 kişi olan biri ) içeri alınmış.
Sonra FETÖ cülerin burada hazırladıkları ama 17/25 sırasında dışarıya kaçan polisin götürdüğü belgelerin virgülüne dokunulmadan İngilizceye çevrilmiş iddianame ile Hakan Atilla içeri alınmış.30 yılla yargınalıyor.Halkbank davası açılmış havada “ABD emrine girmezseniz” şıu kadar ceza kesilecek ,Türk bankları swiftden çıkarılacak,ambargo uygulanacak iddiları kol geziyor.
Tweeter kahramları,FETÖ ajanları,aslan solcular bir keyifli bir keyifli .
Ülkelerinin tehdit edilmesi ,hizaya çekilmesi umurlarında değil.
ABD değil RTE inadı uğruna oluyor bu olaylar.
RTE “Ben papazı vermem diyor”.
Sonra ne oluyor.Hakan Atilla 30 yılla yargılarıken papazın yattığı kadar sürede serbets bırakılıyor.Halkbank davası sümen altı.
Papaz ajan ile Hakakn Atilla ve Halkbank davası takas edildi.
Bu durumda “Hani RTE vermem diyordu ne oldu birde dolar çıktı”
Yahu aslanlar Papaz verilmedi takas edildi.Bu farkı anlamak istemeyecek kadar ülkenizden nasıl nefret ederseniz.
Türkiye tarihinde ne zaman bir ABD ajanı içeri alındı da takas edildi.Şu an dahi ABD konsolosunda çalışan Metin Topuz dahil onlarca ABD ajanı içerde buna Kaval da dahil.
Tarihte hangi zaman bir ABD ajanı takas edebildikte şimdi Papazı beğenmiyorsunuz.
Ünlü MIT başkanı Fuat doğu zamanında “Ben MIT başkanlığı yapmadım CIA nin ABD temsilcisi gibiydim ” der.
O günlerden ,ABD ajanlarının içeri alındığı takas edildiği günleri beğenmiyor.Bu “ABD boys” ları
Tıpkı Metin topuzların ,Kavala ların içeri alındığı gibi.Onlarda ya takas edilecek yada içerde çürüyecek .
Bir kaç noktayı atlamışsınız.
Düşük kur politikasıyla sanayimiz zararına ihracat yapmaya mahkum edildi ve bir süre sonra saman dahil herşeyi ithal eder hale geldik.
Bu arada ithalatın döviz ile yapıldığı kimselerin aklına gelmedi ve dışarıdan borç olarak aldığımız dövizleri har vurup harman savurduk.
Düşük kredi faizleri ile tüketim iyice arttı ve borç para ile zengin olduğumuz zehabına kapıldık.
Bir süre borcu yeni borçlarla çevirdik ancak artık yolun sonuna yaklaşmış gibiyiz.
İnşallah ilerisi uçurum değildir.
Hangi yıl kaç ton saman ithal edilmiş .Ne kadar ihraç edilmiş.bu sayılar ihtiyacın kaçta kaçı bir listele de görelim.
“Galiba unutuyoruz: Muhalefet çözüm üretmek için vardır…”
“Herhangi bir başka demokratik ülkede benzer şartlar söz konusu olsaydı, benim bu yazıda tasvir ettiğim türden çözümleri görevdeki siyasi kadrolar derhal devreye sokarlardı.”
EVET, ALMANYADA SOKTULAR!
“Üç partiden oluşan koalisyon hükümeti ekonomi yönetimini Kemal Derviş’in eline bıraktı.”
SONRA?
SONRA NE OLDU?
AKPARTİ İKTİDAR OLDU, HEM DE 20 YILDIR…
İMF Yİ DENİZE DÖKTÜK, FENA MI?
kanal istanbul için verilmiş sözler olmasa problem yok erken seçime gidebilirler ama o kadar ölü olacak yatırımı nasıl sineye çekerler
CENABI BİDEN
Biden taraftarları ellerini ovuşturarak iktidarın kendilerine gelmesini bekliyor. Mühalefet iktidar olunca uluslararası arenada petrol 96 dolardan tekrar 40 dolarlar seviyesine gelecek. Enerji fiyatları da hakeza. Ayrıca covid 19 salgını dan birden bitecek.
Bir asgari ücreti buşon parası olarak veren imamoğlu artık 8 öğün buşon parası öder. Şarap şişesine ayrı para, cahiller karıştırmasın.
Bu son derece iyiniyetli temenniler , bana göre hayalden ibaret kalmaya mahkûmdur !
Bunların gerçekleşebilmesi için akıl, mantık olmalı, gerçekleri görebilmeli, dürüst ve iyiniyetli olmalı, ülke ve milletin sıkıntılarını anlayabilmeli, ülke ve milletin menfaati ve geleceği için şahsi ve siyasi çıkarını düşünmemeli !
Yapamadığını görebilmesi ve kabul edebilmesi gerekiyor , kurum ve kuruluşlarda liyakat olması gerekiyor , uyum ve işbirliği gerekiyor !
Velhasıl kelam gerekiyor da gerekiyor !
Ama bütün bunlar olsaydı zaten bu duruma düşmezdik , değil mi !
Sonuç olarak bir mû’cize gerekiyor , başka çıkış yok !
Selamlar,iyi günler
Yurdum insanının mevcut yönetmenlerden bıktığı, nefret ettiği yada gitsinler artıkın dediği…
Ayan beyan ortada ?
Değil malesef!
Yani durum Berkemal vaziyette gibi laf vardı tam da o durum gibi gibi
Ama ümit kesilmez hemen hastadan, önce *tespit teşhis:
Altılı çete, (pardon zillet miydi hatırlayamadım şimdi) başına getirebilirse bir efe yiğit bilgiç usta birini,
Neden olmasın herşey heryer cennet gibi?
Ama varmı garantisi?
*Alternatife bakalım:
Mevcutlar alırmı yanına eskileri geri? Eskiler gelirmiki gerisin geri??
*Yokmu bunun başka çaresi:
Muktedirler çekilir geri, yokmuydu eskiden ben daimi kurucu başkanım, ben ne dersem o olur ancak, yine sizin dediğiniz yapılır☺️? gibii..
Yeterki ver garantiyi: sen ne dersen o dur abi☺️??
Altılı çete değil “altılı blok” muş?anında isim takma süper. Başka işlerde de böyle pratik ve çabuk olunsa ya.
Mesela elektrik kdvsi d.gaz kdvsi gibi . İndiriliverse. Fiyatlar düşürüverse..
Olmaaz, olursa olur metaverse.
Hep söylediğimiz gibi bu yolsuz ekip ne ekonomiden, ne enflasyondan, ne kur-faiz ilişkisinden zırnık anlamayan bir tayfa. Derviş’in miras bıraktığı programı estek köstek uyguladılar. Baktılar ki parayı cukka yapmak tatlı, toptan terkettiler bu programı, her gün yeni bir ekonomi modeli uydurarak ne var ne yok yolsuzluklarına yol ettiler. Sattılar arttılar, yediler içtiler, şimdi de yolun sonuna geldiler. Artık bunlardan ne Türkiye’ye ne kendilerine bir hayır gelir. Sermayeyi yediler bitirdiler. Şimdi tek yol ülkeyi terketmek gibi görünüyor. Herhalde Londra mahkemelerine, milletin sırtına yükledikleri borçları almak için. Ama o iş öyle değil, söke söke hesap verecekler.
Sadece yavru vatanda olanlara bakınca aslında Türkiye’nin nasıl bir çete elinde olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Ufacık bir adada dönen pisliklerin haddi hesabı yok. Bir mafya babası Türkiye’den giden bir ekip tarafından kurşun yağmuruna tutuluyor. Cenazesine başbakanından yargısına herkes hizaya geçerek katılıyor. Adamın elinde dönen para 100 milyar TL gibi, Türkiye için bile neredeyse devlet gibi bir yapıdan bahsediyoruz, çete içinde çete. Anlıyoruz ki Türkiye’nin bütün pislikleri orada iş bitiriyor. Nasıl ki İstanbul’un pisliği Marmara’yı köpürttü, Türkiye’nin pisliği de yavru vatanı boğmuş. Yazık, ülkemiz adına, insanlık adına, medeniyet adına yazık. Bu ülke ve bu yavru vatan bu kadar pisliği haketmiyor. Belki de hakediyor. Ülke böyle pislik olmasa bu kadar mafyayı, pisliği, çeteleri başına niye getirsin. Sesini de çıkarmadığına göre, hakediyor.
Tebrikler, iyi özetlemişsiniz.
Yahya bey bakıyorum sn.ender arkadaşın kısa cümleciklerinden oluşan yorumsuları, eskiden bir anket ya da sözde araştırma sonucunu alıp buradan sayfalarca uçuk kaçık analizler döktürdüğü, kehanetler üfürükler savurduğu uzun metinlere nazaran size daha bi yaramış sanki…
Usta, Allah aşkına bir susunuz artık. Tüm olumsuz sıfatları üstünde gururla taşıyan biri olarak herkese maydanoz olmaktan bıkmadınız mı daha. Eğitim yok, ahlak yok, izan yok, bilgi yok, espri yok… Adeta yoklar cumhuriyeti gibisiniz. Yorum editörü size nasıl tahammül ediyor şaşırıyorum. Bari bana sataşma; senden çok fazlayım. Bunu bil yeter.
“Her şey pahalı. Faturalar el yakardı, şimdilerde can yakıyor. Toplumun yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında..”
Ve en önemli meselemiz tespitimiz:
“..Tasarruflarını yabancı parada tutan vatandaşlar kârlı hale getirildiği halde kur korumalı mevduat hesabına geçmede tereddütte..”
Bir müjde de ben verem, (olmadan verem)
Yağ bal fiyatları çıkmış yüzüstüne, inmez gelmez gerilere?
Ama fakat, evalsınlar 4’ün üstünde, yalı hatta saray yavrusu?,
Kdvsi düşsün yeterki satsın yarasın mütahite
Not:çin japonda yaşar insanlar 4 mt yerde, devlet özendirir 1+1, 2+1’e!
Bizde bir terslik var ama ne?
(Bana yabancı deme!? Onun için daha baştan konutu bölgeyi binayı komple belirle!!!!
Çıksın aradan kendi komşuları olsun aynı milletten aynı dış güçten, olursa gardaş otursun o semtte!)
Ülkemizde muhalefet de sorun üretmek, hakaret etmek, karalamak ve aşağılamak için var maalesef.
mesele ekonomi değil adalet mekanızması yerlerde, bütün dünyanın suçsuz dediği Kavala, Demirtaş ve yüzlerce gazteci içeride iken Dünya Türkiye’ye yatırım yapmaz ve yapmayacaktır, önce adalet sonra ekonomi…..
Dalyan arkadaş bu adı geçen zevat ülkemize yatırım yapmışlar da zorla sermayeleri malı mülkü ellerinden mi alınmış?
Dünya bunlara mı bakıp “Türkiye’ye yatırım yapmaz ve yapmayacaktır” biraz açar mısınız?
https://www.milligazete.com.tr/haber/9430060/fehmi-koru-erdogani-uyardi-iktidar-icin-takvim-yapraklari-tukeniyor
akp Gitmemek için 2. Gerekirse 3.15 Temmuz darbesinden daha beterini yapar.
Yapmak zorunda. Yalnış anlaşılmasın! Onların korkularí içeri için değil. Diplomatik sıfatları bittiği an Dişarda yargılanmak korkusu.
$1 US dolarının dahi ülkeler arası
illgal yollardan dolaştığını çok iyi biliyor.
Son kulvarda iftiralaron kat artírıp iç ve diş dúşman sõylemlerı’ni artıraracaklar.
Nurdan abla, 1dolarlıklar demişken geçenlerde yine bir paket geldi ukrayna taraflarından, içinden hablemitoğlunun faili çıktı, çember daralıyor sanki:)
Dini 1$ olan ,30 yıldır ABD nin kucağında oturan (İslama hizmet için ABD onu besliyor ).
“Haçlılar namusunuza dokunmaz ” diyeck kadar sapıtmışlar
Hem her türlü kumpas,darbe,yargı oyunları içinde olacaklar hemde kameraya yakalansalar bile o ben değildim diyerek en iyi bildikleri işi yani yalan dolan ,algıya devam edecek.
15 temmuz da bütün vucudunuzla yer aldınız.ABD nin sizi uçak körüğünde Türkiye ye göndermesi yakındır.
Yoruma kapalı.