Ekrem İmamoğlu’na suikast yapılacağı haberi beni geniş bir ufuk turuna çıkardı

26
Reklam

İstanbul belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na suikast yapılacağı ihbarı haberlerini hafife alan, “Bize her zaman suikast ihbarları gelir” genellemesi içinde değerlendiren açıklamalar ve o açıklamaları esas alan yorumlar okuyorum.  

Oysa Türkiye’nin siyasi tarihi biraz da suikastlar tarihidir. Çokça çakma suikast girişimleri yanında gerçek ve sonuç alıcı suikastlar da olur bizde.

İttihat Terakki’nin iktidarda bulunduğu dönemde, gazeteciler Ahmet Samim, Hasan Fehmi ve Zeki beyler, Sadrazam Mahmut Şevket Paşa, Harbiye nazırı Nazım Paşa, İsmail Mahir Paşa ile Şemsi Paşa hayatlarını suikastlarda kaybettiler.

[Bu dönemin suikastları ve İttihat Terakki’nin kullandığı tetikçiler ve vurucu timleri etraflıca işleyen bir kitap var. Turan Akıncı’nın kaleme aldığı ‘Suikast’ kitabı.]

Cumhuriyet döneminde de, ilgileri olmayan muhaliflerin adları sorumluymuş gibi olaya karıştırıldığı için bir hesaplaşmaya dönüşmüş görüntüsü veren Atatürk’e suikast hazırlığı ile başlayıp Turgut Özal’a 1988 yılı Aralık ayında Kartal Demirağ adlı tetikçinin düzenlediği suikasta kadar uzanan bir dizi siyasi eylem var.

En son Diyarbakır baro başkanı Tahir Elçi’ye düzenlenen gibi sivilleri hedef alan suikastlar da çoktur bizim yakın tarihimizde. 

Ortam müsaitse…

Suikastlarla istenen sonucun alınabilmesi için hedeflenen kişinin vücudunun ortadan kaldırılması gerekmiyor; yarım kalan suikast girişimi de çoğu kez sonuç alan kadar siyaset üzerinde etkili olabiliyor. Suikast girişimine uğrayan veya hakkında suikast yapılacağı beklentisi uyanan kişilerin vücut kimyası değişebildiği gibi, kendilerini onlarla özdeşleşmiş bilen diğer kişiler de bu durumdan olumsuz etkilenebiliyor.

Reklam

[Yakup kadri Karaosmanoğlu ‘Hüküm Gecesi’ romanında gazeteci Ahmet Samim suikastı öncesi ve sonrasında Osmanlı başkenti İstanbul’a hakim olan havayı çok güzel anlatır. 1910-1913 yılları arasında siyasi iklimi bunaltan o hava, İttihatçıları Almanya saflarında palas pandıras dünya savaşına girmeye sürükleyecektir.]

Evet, suikastlarla çok daha büyük sonuçlar almak da mümkündür.

“Falanca kişiye suikast yapılacak” haberi işitildiğinde, “Olmaz, uydurma, çakma, inanmayın” demeden önce, Türkiye’nin bugünkü ortamının böyle eylemlere müsait olup olmadığına bakmak lazım.

Bana sorarsanız, ülkemizin her anı suikast gibi olağanüstülüklere müsaittir de, bugünler için daha da müsait olduğunu söyleyebilirim.

Her düzeyde devlet yetkilisinin Ekrem İmamoğlu’na suikast konusu açılınca “Bize böyle ihbarlar her zaman gelir” demelerini ilginç buldum. 

Acaba gelen ihbarlar devlet yetkilileri açısından hangi kademeye kadar duyuruluyor?

Bu soruyu şu günlerde göz attığım ABD’nin bir önceki başkanı Barack Obama’nın kendi döneminde yaşananları anlattığı ‘A Promised Land’ (Vaadedilmiş Toprak) adlı anı kitabında konuya ilişkin yazdıkları aklımda olarak soruyorum.

Başkana istihbarat brifingi

Reklam

Obama, ondan önceki diğer başkanlar gibi, kendisine de her sabah istihbarat brifingi verildiğini anlatıyor. Her başkanın eğilimine göre kısa veya uzun hazırlanan bir istihbarat dosyası her sabah kahvaltı masasına oturmadan önce başkana sunulur, o da bir araya geldiği istihbaratçılarla bu dosyada yazılanların üzerinden geçermiş…

Eşli Michelle’in istihbarat dosyası için ‘ölüm, tahribat ve korkunç şeyler kitabı’ tanımını kullandığını yazıyor Barack Obama

Dediği şu:

“Herhangi bir gün, Somali’deki terörist hücreyi veya Irak’taki kalkışma hazırlığını veya Ruslar ile Çinlilerin yeni nükleer silah sistemleri geliştirdiklerini okurdum; hemen her birinde ciddiye alınmayacak gibi olsa bile muhtemel terörist operasyon ihbarları da yer alırdı.” 

Başlarından 11 Eylül (2001) olayı geçtiği için en hafif ihbarları bile göz ardı edemiyor Amerikalılar…

Donald Trump başlarda aynı geleneği sürdürmek ister görünmüşse de, normalde 15 sayfayı bulan dosyanın hacmi, onun zorlamasıyla, birkaç sayfaya indirilmiş. Seçim kampanyasını bahane edip bu yılın ekim ayından sonra istihbarat brifingi almayı durdurmuş zaten Trump.

Joe Biden dört gündür başkan muamelesi görmeye başladı ve o sebeple istihbarat dosyası her sabah artık ona da sunuluyor. Ona ve yardımcısı Kamala Harris’e.

Biden başkan yardımcısı seçildiği 2008 yılından başlayarak Trump’ın Beyaz Saray’a taşındığı 2017 yılına kadar o dosyaları her gün okumuş biri. Şimdi yeniden istihbarat dosyası kendisine sunulmaya başladığına göre, herhalde en uzun süreli istihbarat dosyası okuyucu yetkili o ABD tarihinde..

David Priess’in ülkesinde başkanlara her gün istihbarat raporu sunulması alışkanlığını işleyen ‘The President’s Book of Secrets’ (Başkanın Sırlar Kitabı) adını taşıyan bir eseri var. Kitabın daha ilk sayfasında Trump’a dosyanın nasıl sunulduğu anlatılıyor. 

Sabah makamına geliyor Trump, genel sekreteriyle o günün programı üzerinde konuştuktan sonra ulusal güvenlik danışmanını çağırıp onunla da gece boyu dünyada neler olup bittiğini gözden geçiriyor. Ardından sekreteri CIA direktörünü içeriye alıyor. “Bu görüşmede çoğunlukla iyi haber alınmaz” diyor Priess.

Okuyalım:

“Başkanın misafiri -CIA direktörü Gina Haspel- içeriye girdiğinde gecenin yarısını uyanık geçirdiği her halinden belli olur. Gerçekten de onun mesaisi başkalarının uykuya daldığı saatte başlar. CIA karagahına gittiği gece yarısı saat 02.00’dan itibaren, son anda gelen ham istihbarat raporlarına bakmış, kilitli vaziyette tuttuğu çantasına yerleştirdiği analitik değerlendirme raporlarını dikkatlice okumuş ve 17 ayrı kurumdan oluşan istihbarat camiasından analistlerle konuşmuştur direktör. Başkana sunulmak üzere hazırlanan dosyada bulunmayan bilgilerle de mücehhez hale gelmiş vaziyettedir artık.”

Bizde bu iş nasıl

Bu uzun alıntıları istihbarat işinin ve özellikle de suikast türünden meşum eylemlerin hafife alınmaması gerektiğini hatırlatmak için yaptım.

Sanıyorum, artık başkanlık sistemine geçildiğine göre artık bizde de Külliye’de buna yakın bir istihbarat sunma çalışması söz konusu oluyordur. Yurt içi ve dışında olup bitenler sadece haber olarak değil tahliller eşliğinde o sunumda yer alıyordur.

Keşke bizde de –David Priess’in kitabında yansıttığı tarzda- bu işin nasıl yapıldığını yazan çıksa…

Çıksa da suikast haberleri ortalığı sarınca daha güven içinde olabilelim.

Bu yazının kıssadan hissesi şu: Suikast ihbarlarını hafife almayalım.

Almayalım olur mu?

ΩΩΩΩ

Reklam

26 YORUMLAR

  1. ekrem beyi niye vursunlarki bence gündende kalması için ayarlanıyor ekrem bey
    belediye başkını oldugun günden beri ne olumlu birşey yaptıki hep boş makara
    ülke için faydalı birşeyler yapsa örnek 10 liralık bir işi 5 liraya yapsa amenna vurabilirler anlarım

  2. Önce 14. Kattaki ajan çakıcı ile kavga ettirdi
    Şimdi bir haşhaşi karlov suikastı gibi birşey yaparsa suçlu kim hükümet
    Yeni gezi çıkar mı sizce
    Bışbığaz çok zor çıkar planlar faş

    • Basariları nedeniyle kıskanılan, hasetten çatlanılan, troller ajan dedi diye çalışma azmi hırsı ve başarısı kat kat artacak olan kişileri ajan ilan eden trolleri yönetenlerle, çakıcı gibi “ülkücü lider” leri, “ülküdaşları “yönlendirenler ve haşhaşileri yönetenler aynı merkez. Herkesin durduğu yerin bilincinde olması ve olası sonuçlarına katlanması gerek.

      • Farkındayız
        ajanlar her yere her yerde
        O yüzden düşnan oklarına bakıyorum
        Tüm düşman okları reisi gösteriyorsa ne olursa olsun arkasındayız

          • Tabii ki ABD kucağında kim var ona da bakıyorum.
            Düşman kimi besliyor
            kimi övüyor.
            Kim haçlılalaratav olmuş “Haçlılar namusunuza dokunmaz ” der.vs vs

  3. Bu tür provakasyonlara karşı vatandaşlar ya rasyonel yada irrasyonel tepki verir.
    1- Rasyonel Tepki:
    Bu tür olayların asıl hedefinin kendi kararlarını yönlendirmek olduğu bilinciyle hareket etmektir. Provakasyonlara prim vermemektir. Çanakkale geçilmezi oynamaktır Özellikle siyasi tercihlerinde “hiçbir değişiklik yapmamaktır” Yönlendirmek istediği düşünülen kişilerin aksine değişiklik dahi provakasyona prim vermektir. Zira normal koşullarda provakasyona kimin yaptığını bilemezsin.Kararında bir değişiklik yaptığında, bir odak, karşı odak yapmış gibi bir eylem yapmak suretiyle de kararları etkileyebilir
    Örnek: Brexit oylamasından iki hafta önce İngiltere’de bir kadın milletvekili öldürdü..Bunun üzerine taraflar propaganda faaliyetlerini sonlandırdılar. Olay anındaki kamuoyu araştırmalarındaki oran ile oylamadaki oran aynı çıktı.
    2- İrrasyonel Tepki:
    Provakasyon yapanların istedikleri şekilde kararların değiştirilmesidir.
    Yönlendirmeye tamaman açık olmaktır.
    Hamasetten acayip derecede etkilenmektir.
    Devamlı surette ters köşeye yatmak, hatta kaleyi boşaltmaktır.
    Örnek 12 Eylül öncesi ve 7 Haziran 2015 ila 1 Kasım 2015 tarihlerindeki olaylara vatandaşımızın verdiği tepki. Herbir olay oy tercihini enaz %1değiştirdi. Herbir şehit enaz bir milletvekili dağılımını değiştirdi.
    Yakın tarihimizdeki olaylardaki yönlendirmeler de sis perdeleri kalkınca anlaşılır.

  4. Yeryüzünde KaKa CHP si kadar matrak, ne yaptığını, ne söylediğini bilmez bir başka parti var mıdır? RTE’nın bu adama gizliden destek çıktığını ciddi ciddi düşünmek gerek. Bizden bir halt olmaz diye dinci Ekmeleddin, dinci imam, ülkücü yavaşı aday gösteren, gerçekliğini araştırtmadan habire sallayan, bir olayda asıl sorunu atlayıp yan sorunlar için bir yerlerini yırtarcasına bağıran (rol yapma dersi almalı) bir başka (…istediğiniz olumsuz sıfatla doldurunuz) var mıdır? Vardır; açılış yapmama töreni yapan…

  5. Rahmetli büyk abım emniyet’çi idi.
    Benim aklım erdi ereri büyük abim harıç, Bizim Aile hep sağ prtilere oy verirdik. Abim ise hep aşırı sola partilere oy verirdı.

    Rahmetli her zaman bize şunu tavsiye ederdı! “Her ikinizden biriniz muhakak ayrı ayrı partılere oy verinki hiç birisınin eline ülkeyı batırma kozu vermeyın; çünkü Yalan, iftira, sahteharlık, 1değil 2 değıl on kılığa giren kendisi gibi görünmeyıp çoğunluğun istediği gibi görünen en sevdiği ve en iyi becerdığı cep doldurmak olan siyasetçilere hiç inanmayın, ve onları kafanızda her zaman sorgulayın.

    1970 lere dönüp baktığımızda, gencecik çocuklar’ı KOMÎNÎST, FAŞÎST diyerek nasıl birbirlerıne kırdırdırdırdıklar ve yağlı urganlarda sallandırarak genç yaşta hayatlarını yok ettiklerine dünya ve bizler şahit olduk.

    Bizim mahalleden çok dürst ve sözune güvenılır kendisi solcu bir polis komşumuz vardı.
    Deniz gezmişin asıldığnda orda görevlıydı.
    Ertesi gün bizim iş yerine geldi çok üzgün ve kızgındı;
    Sebebide Deniz gezmişe sorulan son arzusuna verdığı ceap’tı.
    Son arzusu bunları maşa olarak kullanan şahsı görmek istemesı’imiş.
    Tabii onu yerine getirmişler.

    1980 den önce MHP gençleri Koministlik geliyor din ve vatan elden gidiyor, sol partiler Faşistlik ve Şeriaat geliyor özgürlek elden gidiyor deyip vur abaliya rolunu çok güzel ve başarı ile o sölemlerın modası geçinceye kara sürdürüp sonunda kapatıp.. bu sefer ASALA örgütü ile Türk Ermenileri’ni tuzağa düşüremedikleri için ondan daha kuvvetli önceden kendi ellerı ile kudukları hazır PKK yi vakıt kayıp etmeden harekete geçirdıler.
    Bunda tam isabet başarılı oldular.

    Kürtleri maraba olarak kullanan Ağa adı altında ki soyungucular ve devlet ve bunlar tarafından adam yerine konulmayan fakır fukara kürt gençleri’ni kullanarak onların kanları ile saltanatlarını sürdümeye devam ediyorlar.

    Şimdi açık açık görünıyor demeki o zamanda aynen şimdiki gibi MHP Ülkücü değıl mafiya partisi’imiş.

    Yipki!
    işçi partisinin kuruluşunda behice boranın sağ kolu olan bizim uzakatan akrabamız gibi şu an Tarıkat Şeyhi olmuş ve din satarak müritlerini soyuyor.

    Ekrem Imamoğlu için benim şahsi görüşüm; aynen Erdoğan gibi Karadenizlilerin Istanbul büyük Şahir başkanlığı ile 2. bir erdoğan’ı piyasaya süruyor olduklarına inaniyorum.
    .
    Karadenizlilerin Meşhür lafları HAÇAN piz ADAMUMUZ YEDÜR
    MEYIZ da.
    Politikacıların kafasında Iranlıları 100 kati daha fazla tilki dolaşiyor.

    Şahsen ben Erdoğan’ın, foyasından Qsonra yoğurdu üfüliyerek yiyiyorum ve abimin tavsiyesinide hiç unutmiyorum.

  6. DEVLETLERİN GİZLİ SERVİSLERİ.
    Dünyada her ölçekte devletin olmazsa olmaz gizli servisleri var.
    Toplumu farklı yönlere sevk etmek isteyenler kaos oluşturacak her çareye başvururlar.
    Bu iş için her yerde gizli servislere iş gördürülür.
    Gizli servislerin özel kanunları vardır.
    Yaptıklarının hukuka uygun olup olmadığını vatandaş sorgulayamaz.
    Hatta gizli servislerin içinde müthiş güç mücadelesi de olur genelde.
    Hiç bir eleman bütün bildiğinin tamamını paylaşmaz amirleri ile.
    Uzun yıllarda oluşan kadrolar iktidarların değişmesi ile en zor değişen kadrolara sahiptirler.
    Çok geniş tarihi birikimleri vardır.
    İçerde güç mücadelesi yoksa asla onlardan habersiz yaprak kıpırdamaz.
    Devletin imkanları ve tecrübesi habersiz hiç bir kuşun uçamayacağıdır.
    Elemanlar binlerce yılın birikimi ile en yetenekli kişileri eğitir.
    Özel yetkileri vardır.
    Özel imkanları vardır.
    Bir olayı burada çalışanlar bile niçin yapıldığını çoğu zaman bilemez.
    Bir devletin gizli servislerinin en büyük rakibi başka ülkelerin gizli servisleridir.
    Daha güçlü servisler daha zayıf servislerin hakim olduğu yerlerde sonuç alabilirler.
    Devlet her şeyi bilme ,yapma,yapmama engelleme gücüne sahiptir.
    Yerel hiç kimse müsade edilmezse veya göz yumulmasa sonuç alamaz.
    Uzmanlar der ki,eğer kaos çıkaran bir olay devletçe çözülemiyorsa yukarda bahsettığımız nedenledir.
    Hiçbir şeyin gerçek nedenini sadece kime yarıyor mantığı ile de çözemeyiz.
    Belki gerçeğe yaklaşabiliriz.
    Kişilere ve gruplara takılıp kalırsak ilk anda yanlış adreslere sevk ediliriz.
    Bazen büyük ses getiren olayların orta ve uzun vadede, hesapları olanların işine gelebilir.
    Bunu ise ancak devletin üst kadroları yorumlayabilir.
    Bizim işimiz kumda oynamak.
    Doğru tahminlerde bulunma yeteneğimiz olsa bile ne engelleme ne de sonuçlarından kurtulma şansımız yoktur.
    Yine de insan oğlu en çok bu senaryolar dan kendi meşrebince sonuçlar çıkarmaya meyillidir.
    Yönetenler bazen biriken yanlış uygulamaların sonunda tıkanma yoluna girerler.
    Çıkmaz sokağa girdiğini görünce hiç kimsenin tahmin edemeyeceği maceralara yönelebilirler.
    Ünlü Çinli general İsmini tam doğru yazamayacağım,derki bir orduyu kuşatıp imha etme gücünüz olsa bile asla bunu yapmayın.
    Kuşatılmış ve yok olacağını anlayan ordu size hayal edemeyeceğiniz çok büyük zararlar verebilir.yanı bir Pirus zaferi kazanmak istemezsiniz demek istiyor.
    Onun için bir kaçış yeri bırakın der.
    Ben çok az tecrübe ve bilgimle.
    Bir ülke yönetimi tıkanma zamanlarında büyük kaoslara hazır olmalıdır derim.
    Bu kaos ta bizzat tıkananlarca oluşturulur ve servisler bunun için taşeronlar kiralayarak sonuç alırlar.
    büyük kaos halkı etrafında toplamaya yarar.
    Bir anne bile çocuklarını eteğinin etrafına toplamak için öcü var ilerde yanımdan ayrılmayın demesi gibi.
    Gerçek vesayet nasıl uygun görürse o olacaktır.
    Vesayette en etkili olan damar hükmünü icra eder.
    Demek ki gizli servis varsa at izi her zaman it izine karışacak demektir.
    Dünyada büyük kırılmalar teknik gelişmelerle olur.
    Ortamın hazırlanmasında gizli güçler rol oynar.
    Burada ne hukuk nede demokrasi aramak safdilliği yapmamalıyız.
    Her zaman ve her yerde belirleyici olan güçtür.
    Sonunda iş zora dayanır.
    Hukuk ve demokrasi eşit güçlerin Pirus zaferinin zararlarından korunmak için buldukları
    orta yoldur sadece.
    MUDAHELE ETME İMKANIMIZ OLMAYAN OLAYLAR NİYE BU KADAR İLGİMİZİ ÇEKİYOR.
    MUDAHALE ETME İMKANIMIZ OLAN KÖTÜLÜKLERE NEDEN MUDAHALE ETMEK İSTEMIYORUZ.
    Görevden kaçış sendromu mu deniyor buna yoksa.

  7. ülkeyi amerikaya satanları arayanlar, imamoğlunu tehdit edenlerle onları koruyanlara baksınlar.
    – normal bir insanın imamoğlu ile hiçbir sıkıntısı olmaz.
    – soylunun açıklamaları, imamoğluna suikast girişimi planlayanları koruyucu tarz.
    – soylu, sokağa çıkma yasağını açıkladığı ciddiyetsizlikle konuya yaklaşamaz.

  8. NE ZAMAN KAOS OLUR?
    AKP’li bir şahıs bu soruyu sorduğunda,
    sana tarih veremem ancak samimi bir soru sorayım, lideriniz ülkeyi yönetebiliyor mu , deyince, yönetemiyor dedi.
    Ben de , sen-ben bunu görüyoruz ancak, sadece yandaş televizyon kanallarından bilgi sahibi olanlar göremiyor,. Ancak gün gelecek onlar da görecek.
    Yani ülkenin yönetilemediği ayyuka çıkacak.
    Yani yeni bir “cambaza bak” filmine acil ihtiyaç olacak. Kaos ve kargaşa zamanı o zaman dediğimde, muhatabım son derece mantıklı diyerek yanımdan ayrıldı.

  9. cia’nın maşası, daha önce maaşını da amerikadan alan, yani kursağında cia yemi bulunan ve kendi vatandaşlarına terör estiren derin devletten ve onun uzantısı, onun kullandığı mafyadan başka hiç kimsenin imamoğlu ile bir sorununun olması mümkün değil.
    – bunlar birde milliyetçi geçinirler ama en büyük maharetleri ülke vatandaşlarına ve yöneticilerine yönelik terör eylemleri.

  10. MİT e bir eleman alınacakmış ; gazteye ilan vererek müracaat şartlarını duyurmuşlar.Nihayet süre bitmiş, sınav komisyonu toplantıya başlamış . Uygun şartları taşıyan ve müracaatları kabul edilen üç kişiden ilkini içeriye almışlar, komisyon başkanı şöyle bir soru sormuş ,
    _ İşe almamız için vatanını herşeyden hatta eşinden daha çok sevmen gerekir .Bu nedenle bu silahı eline alıp yan odaya gireceksin ve orda seni bekleyen karını vuracaksın !
    Adayda betbeniz atmış , ne yapacağını bilemez bir halde ve biraz da inanmayarak , büyük bir merak ve korkuyla yan odaya geçmiş. Aradan uzunca bir süre geçtikten sonara kanter içinde ve eli ayağı titreyerek dışarı çıkmış ,
    -Yok efendim , ben böyle bir şeyi hayatta yapamam , demiş .
    Bunun üzerine ikinci adayı çağırmışlar , onu da aynı testten geçirmişler . Ancak ondan da bir netice alamamışlar . Nihayet üçüncü aday olan Temeli içeri almışlar .Ona da ne yapacağını anlattıktan sonra eline silahı verip yan odaya geçirmişler. Temel içeri girdikten kısa bir süre sonra arkarkaya silah sesleri gelir .Komisyondakiler merakla Temelin çıkmasını beklerken büyük şangırtı sesiyle irkilerek hemen odaya dalarlar . Temeli odada tek başına görünce adeta donakalır ve Temele eşinin nerde olduğunu sorarlar ! Temel gayet pişkin bir şekilde,
    – Ha paa verduğunuz tapanca kurusiki çiktu ! Pen de Fadimeyi pencereden aşağa attum daa..
    Baki selamlar

  11. Ekrem İmamoğlu’na suikast iddialarının umarım Kanal İstanbul’a karşı çıkması ile herhangi bir bağlantısı yoktur.

    Hükümet tank imalatını neden prototipi başarıyla yapmış olan yılların sanayicisi Koç Holding’e vermedi de sanayicilik tecrübesi olmayan kişilere ve Katar’a verdi?

    Devlet (asker) neden dinci Erdoğan ile çalışmayı tercih ediyor. CHP, IYI veya DEVA Partisi vatan haini olduğu için değil herhalde!

    Garip şeyler oluyor memlekette. Kimileri saf veya cahil, gerçekten basit oyunlar ile kandırılabiliyor. Kimileri ise milyar dolarlar ile fena halde malı götürüyor. Tüm bunlar da hamasi bir milliyetçilik ve dincilik ile örtülmeye çalışılıyor.

    Tehlikedeyiz ! Fakat umutsuz değiliz. Tam aksine umutluyuz. Biraz daha sabır.

    • Sayın fkt, sizin işiniz de zor valla; ölme eşşeğim ölme yani! Mim de dün bu daha başlangıç, pusatlandık mı ne diyordu? Beklenen salih zattan yeni bi tarih falan mı geldi yoksa vuslat işini rutine mi bağladınız artık? Neyse, hazır olunca haber verin de ona göre bi karşılama yaparız artık…

  12. İstihbarat fetişizminin alemi yok; hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
    Asker baskına uğramaz, uğrarsa artık yoktur!
    Yesevi hazretleri buyuruyor ki;
    devleten adamı içinden musa, dışından firavun gibi olmalı…
    İmamovun fotoğrafında görüldüğü gibi hamama giren terler; kimi vatana hizmet için koşarken, kimi bisiklete binerken, kimisi de ege kıyılarında güneşlenirken…

  13. Geçen günlerde ü.özdağı partisinden şutlayan madam bakalım ilbaşkanı kavuncuzade için şehremini imamzadeyi nereye şutlayacak diye sormuştum ki kendisi de zaten son günlerde istanbulun tüm morglarında ölü sayımıyla meşgulmüş; ee kimisi sevici, kimisi sayıcı!
    Elde hesap makinası biyanda borsa kaça gitmiş öbür yanda tank paletinin bir baklası kaça maloluyor?
    İnşallah her şey çok daha güzel olacaktır!
    2023 için herkesin gönlünde bir prens uzanmış yatıyor muhakkak ama prensler bir değil iki değil? Kimisi makron olmaya aday, kimisini ise artık belediye imamlığı kesmiyor?

  14. aslında sayın korunun yazdığı konu, yani suikast söylentisi ve içişleri bakanının tavrı bundan daha pis. daha fazla temizlenmeye ihtiyacı var ama şimdi bunu trollere anlatmak için uğraşmak gerekiyor. anlamaya zekaları yetmez çünkü.

    • Hamza bey, dün ergon arkadaşla kulağınızı çınlattık ama sizden bi ses çıkmadı, ne iş?
      “Ergon arkadaş, 10.madde içeriğine alıntıladığınız ifade hamza beye aittir ve külliyen asılsızdır, şehir efsanesidir! Ben de aynı gün kendisine “peki ukraynalılar lenin heykellerinin ne faydasını görmüşler?” diye sormuştum; kendisi hala cevap verecek. Ama böylesine sade suya tirit bir alıntıyla veya atıfla hamza beyin 12eylül artığı değil de 15temmuz kalıntısı bir tosuncuk olduğu gerçeğini peçeleyebileceğinizi sanıyorsanız nafile! Kedisi de bunu gizlemiyor gördüğüm kadarıyla…”

  15. Sn Yazar diyor ki: “Keşke bizde de –David Priess’in kitabında yansıttığı tarzda- bu işin nasıl yapıldığını yazan çıksa…” Guzel bir temenni katilmamak mumkun degil.
    Sn Yazarin Turkiyenin yakin tarihinin perde arkasini iyi bilen sinirli sayidaki kisilerden biri oldugunu dusunuyorum. Keske diyorum baskalari icin temenni ettigi seyi kendisi yapsa, o kivrak kalemi ile, bildiklerinin binde birini anlatan bir kitap yazsa…

  16. Fehmi bey, Fuat Uğur un 15 temmuz dan öncesindeki yazısını es geçince hayıflanmış. ” Nasıl dikkatimizden kaçmıştı” demışti.
    15 Temmuz darbe girişimi öncesinde yazdıklarımdan merak edenlere birkaç seçme:
    Gülen’in yeşil cübbesinin sırrı
    https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/590725.aspx
    Hususiler darbe için Ankara’da toplandı
    https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/590844.aspx
    Cemaat(CHP+MHP+HDP)+1/4TSK Cemaat Fraksiyonu=?
    https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/590993.aspx
    Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk ‘tar’da sayılır!
    https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/591124.aspx
    FETÖ’nün son kullanma tarihi ve Hillary Clinton
    https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/591262.aspx

    Fehmi bey Fuat Ugur un son iki yazini(dün ve bugun) es gecmez insallah.

Yoruma kapalı.