Cumhurbaşkanı adaylarını karşı ittifaklar belirlesin: Cumhur’unkini Millet, Millet’inkini Cumhur…

51
Reklam

Cumhur İttifakı içerisinde buluşanlar yapılacak ilk seçimde muhalefet cephesinin kimi/kimleri cumhurbaşkanı adayı çıkaracağını merak ediyorlar…

Bakanlar… Milletvekilleri… İktidar cephesinin itibar ettiği yazarlar ve yorumcular…

En çok da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan

Kendisinin adaylığını açıkladığı konuşmasında, AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da adaylığını açıklamasını beklediğini duyurdu.

İktidar cephesinin bu merakını anlamak kolay da, “Neden aday şimdiden açıklansın?” sorusuna cevap vermek hayli zor.

Özellikle, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de onun karşısına rakip olarak kimin çıkacağını merak eden iktidarın diğer unsurları, seçimin zamanında, -yani 2023 yılı haziran ayında- yapılacağını ısrarla vurgulama ihtiyacı duydukları halde…

Henüz seçime bir yıl varken neden adaylık konusu sıcak tutuluyor?

Yoksa “Zamanında yapılacak” denildiği halde bir baskın seçim mi düşünülüyor?

Reklam

Galiba öyle. Başkalarını bilmem ama ben eldeki verilere ve görünür alametlere bakıp seçimin bu yılın ikinci yarısında yapılma ihtimalinin hayli yüksek olduğunu düşünüyorum.

Israrla “Zamanında” açıklamalarının yapılmasını da bunun ‘baskın seçim’ şeklinde olmasının arzu edilmesine bağlıyorum.

Seçim tarihinin erkene alınması kararı için iki yol var: Cumhurbaşkanı Meclis’i feshedip seçimin yapılmasını sağlayabilir. Tabii Meclis de istenen çoğunluk bulunduğunda seçim tarihini istediği zamana değiştirebilir.

Cumhurbaşkanı tarafından re’sen verilecek seçim kararı işe fazla yaramaz. Şu sırada cumhurbaşkanlığında ikinci dönemini tamamlamak üzere olan Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki seçimde aday olabilmesinin önünde anayasal engel var (m. 101) ve o engel yine anayasaya göre (m. 106) yalnızca seçim kararı TBMM tarafından alındığında ortadan kalkabiliyor.

TBMM’de iktidarın -AK Parti ile MHP’nin- seçim tarihini değiştirmek için gereken sayıda -360-  milletvekili bulunmuyor; muhalefetin de destek vermesi şart.

Bu yüzden, bazılarının ileri sürdüğü gibi, seçimin 2023 haziranına yakın bir tarihe çekilmesi ancak bir fantezi olabilir.

Muhalefet öyle bir yaklaşıma neden yanaşsın?

Erken seçim olacaksa tarihinin makul bir zamana çekilmesini ister muhalefet.

Reklam

“Millet İttifakı adayını açıklasın” ısrarından çok “Cumhur İttifakı gerçekten seçimin zamanında yapılmasını mı, yoksa kendisinin uygun gördüğü bir zamanda yapılmasını mı arzuluyor, bunu açıklasın” ısrarında bulunmak gerekir.

Adaylık ancak bu konu açıklığa kavuştuğunda bir anlam taşımaya başlar çünkü.

Yoksa Tayyip Erdoğan “Ben adayım” dedi de ne olduysa -veya olmadıysa- Millet İttifakı kendi adayını açıkladığında da aynı durum söz konusu olacaktır.

O açıklama da hiçbir anlam taşımayacaktır.  

Seçim tarihine daha bir yıl varken kimlerin aday olacağı belli hale geldiğinde, o günden seçim tarihine kadar geçecek 365 günde, her gün doğal olarak seçim atmosferi içerisinde geçeceği için, ülkede gerilim had safhaya varmayacak mı? 

Buna ne lüzum var?

Kronolojiyi doğru belirlemek şart.

Önce seçim tarihi erkene alınsın… Aday/lar/ın belirlenmesine ondan sonra sıra gelecektir… 

Doğrusu bu olan kronolojiyi “Önce adaylar belli olsun, belki seçim tarihini erkene alırız” yanlışıyla değiştirmek gerçekten bir anlam taşımıyor.

İlle bir anlam aramak gerekirse, ülkeyi lüzumsuz bir gerginlik içerisine sokmak anlamsızlığından söz edebiliriz. Bir yıl boyunca sürecek gergin ortam ülkeye zarardan başka bir şey getirmez.

Ülkenin ekonomik sıkıntılarla baş etmeye çalıştığı, Türkiye’yi ilgilendiren dış dünyada meydana gelen gelişmelerin her an sıcak çatışma doğurabileceği bir ortamda, bunlara ek olarak, bir de her anı adayların nitelikleri üzerinden cumhurbaşkanlığı tartışmasının gündeme gelmesi, zaten var olan sorunları iyice içinden çıkılmaz hale dönüştürür.

Birbirine rakip ittifaklardan birinin diğerinin adayını da belirlemeye kalkması doğal değil. Eğer iktidar cephesi karşı ittifakın adayını kendisi belirleyecekse, o durumda karşı cephenin de kendisinin çıkaracağı aday üzerinde söz sahibi olmasını kabul etmek zorunda.

Millet İttifakı çıkaracağı adayın karşısında aday olarak Tayyip Erdoğan’ın yer almasını ister mi bakalım?

Cumhur İttifakı’nın adayını ‘6’lı masa’ belirleyecek olsa tercihini herhalde Binali Yıldırım’dan yana kullanırdı.

O durumda ilginç bir seçim yaşanırdı.

Millet İttifakı’nın seçtiği Cumhur İttifakı adayı ile Cumhur İttifakı’nın belirlediği Millet İttifakı adayı yarışırdı.

Komik mi geldi?

Ne yalan söyleyeyim, bunun tek taraflı yapılması, yani karşı ittifakın adayını ısrarla Cumhur İttifakı’nın belirlemeye çalışması bana çok daha komik geliyor.

ΩΩΩΩ

Reklam

51 YORUMLAR

  1. 1-Türkiye 24 sene önce böyle değildi! I İNSANLAR NE KADAR CAHILKEȘMIȘ.

    2-TÜRKIYE’de 70 YIL ÖNCE en azında insanlık vardı șimdi oda kalmamıș insan lar ne kadar hain ve terbiysiz olmüșlar.

    3-Türkiye ne kadar geri gitmiș 50 yıl önce en azından yiyecek içecek, saygı ve insanlık vardı şimdi insanları birbirlerine hatta baba evlada evlat babayı SIYASETÇILER için lınç ediyor.!

    4-Türkiye 10 sene öncesine göre 100 sene geriye gitmıș her yönü ile böyle değildi fakat en azından hirsizlık suçtu șimdi resmi meslek olmuș bundan dolayı olsa gerek en fazla sevilen ve saygı duyulan kesimde hırsızlar. ÇünküTÜRKIYE’de son 10 yılda en kazançlı ve itibarlı mesleklerden ilk sırada, yer almasından
    Dolayı. Kolay bir meslek değil ve herkes Hırsızlık mesleğını beceremez. Biz iyi becerdiği. Iz için șu An Bizde Moda haaah.

    Dün WhatsApp ortak hesabimızdan görüntülü konuștuğumuz arkadașlar.
    #1. Benim.
    #2-91 yașinda ilk 10 yılı Almanya 60 Kanada yașiyor.
    #3-20 yașında Kanadaya gelmıș orda yașiyor.
    #4-10 is a senedır ABD de yașiyor 30 yaș that ivarında bi hanım.
    Arkadașlar okumaları için bu siteyi tavsiye ettim.
    Trolleri okursalar benım canımada okurlar.
    Tesadüf ya hepimiz 15 Temmuz 2016ya kadar AKPlı idik. küçük olanın babası Halen daha AKPlı ve TÜRKIYE’de yașiyormüș Kendileri de çok zengınımıșler..

  2. Ben de şöyle bir değişiklik oldu Yunan gazetesinde Tayyip Erdoğan Ayasofya ve ön planda Ekrem İmamoğlu meşhur gülüşüyle gülüyordu Tayyip Erdoğan’ın o resimdeki uyduruk asılma resmini de gördüm. 10 senedir oy kullanmıyorum ama bu Yunan gazetesinin uyduruk resmini gördükten sonra şöyle düşündüm bir Yunan niçin Bir müslüman türkü sevmez veya sever .bir müslümanı Yunan sevmiyorsa o benim için vazgeçilmez bir insandır 10 senelik oy kullanmama diyetimi bozup Tayyip Erdoğan’a oy vereceğim. Düşmanımın düşmanı dostumdur diye düşünüyorum benim gibi düşünenler de çoktur gibime geliyor

    • Yunanlılar düşmanımız diye genellemeler yanlış. Her ülkenin normal insanı normaldir. Dışarıyı boşverin içimize bakın. Düşman içimizde. Dış güçler sevmiyor diye yolsuzları beslemek zorunda değiliz. Biz de sevmiyoruz. Üç hane enflasyon diyoruz, boş hazine diyoruz, hırsız var diyoruz, eyyyy. Kafanıza ne düşmesi lazım diyoruz.

  3. Anayasa’nın ilgili maddelerini kaç kez okudum. Vardığım nokta şu; eğer muhalefetten birileri iktidara yardımcı olup, seçim kararını 360 oy ve üzeri ile almazlarsa şu anki Cumhurbaşkanı bir daha aday olamıyor. Seçimin erken olması da bu durumu değiştirmiyor.

    Ama ben bu muhalefetin olduğu yerde bırakın lise diplomasını ilkokul diploması ile dahi seçilebileceğini düşünüyorum.

    • Seçim tarihinin erkene alınması kararı için iki yol var: Cumhurbaşkanı Meclis’i feshedip seçimin yapılmasını sağlayabilir. Tabii Meclis de istenen çoğunluk bulunduğunda seçim tarihini istediği zamana değiştirebilir. Fehmi abi yukarıda yazmış, sana hatırlatırım.

    • Kardeşim herkes hukuk bilmeyebilir. Hukukta çıkarılan her kanun yönetmelik maddesinin geçerlilik tarihlerini belirten madde hükümleri de bulunur. Hüküm yoksa resmi gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. kanun koyucu meclis vatandaşların lehine olan bir durum için yürürlük tarihini daha önceki bir tarih olarak belirleyebilir ancak vatandaşların aleyhine olan durumlarda geriye dönük yürürlük tarihi belirlenmez. Bunlar evrensel hukuk kurallarıdır. Anayasada Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili maddede yürürlük tarihi belirlenmiştir. Bu nedenle Erdoğan bu dönemde aday olabilir seçilirse 2028 seçimlerinde aday olabilmesi için meclisin erken seçim kararı alması gerekir.

  4. MANSUR YAVAŞ VAK’ASI
    Cumhurbaşkanlığı seçimi için kamuoyu araştırmalarında bir-ikisi dışında millet ittifakında en yüksek desteği Mansur YAVAŞ alıyordu.
    İlk turda tek aday, yada ikinci turda ERDOĞAN karşısında en az 15 puan fark atıyor.
    Kürt vatandaşların bir kısmının tereddütleri de izale olmuş idi.
    Helen çekincesi olanların da şüphelerini gidermek, deklare edilecek Kürt kökenli bir Cumhurbaşkanı yardımcısı ile son derece kolay bir işti.
    Buradan Mansur YAVAŞ aday, Ekrem İMAMOĞLU’da birinci yardımcı olacağı beyan edilerek en yüksek oyun alınabileceği görüşümü açıklamıştım.

    Tablo bu kadar “rahat ve net” iken bir olay oluyor:
    CHP Van Belediye Başkanları Toplantısı için Van’da bulunan Mansur YAVAŞ’a bir vatandaşımız:
    “–Selahattin DEMİRTAŞ’ı da bir an önce aramızda görmek istiyoruz” diyor.
    Ve güya Mansur YAVAŞ da vatandaşımıza:
    “– İnşallah ” demiş.
    Medyada Mansur YAVAŞ’ın bu cevabı yer alınca, Mansur YAVAŞ’ın sözcüsü, Mansur YAVAŞ’ın “İnşallah ” sözünü kullanmadığını açıklıyor.
    Bunun üzerine HDP sözcüsü Mansur YAVAŞ’ı kastederek:
    “–Selahattin DEMİRTAŞ’ın özgürlüğü için inşallah demiyorsanız, iktidarın haksız ve hukuk dışı uygulamalarına maşallah diyorsunuz” diyerek son derece yerinde bir açıklama yapıyor.
    Eve Mansur YAVAŞ’ın sözcüsü Kürt vatandaşlarımıza açıkça:
    “–Bize asla ve kat’a oy vermeyin. Oyunuzu gidin Cumhur ittifakına verin” demeye getiriyor.
    Bunun üzerine HDP bir açıklama yapıyor:
    “–Millet ittifakı Meral AKŞENER yada Mansur YAVAŞ’ı ortak aday gösterir ise kendilerinin de aday çıkaracaklarını ” açıklıyor.
    Buyurun buradan yakın.
    Bir çuval incir, “bilerek ve isteyerek” ancak bu şekilde mahvedilir.
    “Ne biri (iktidar), hepsi(yandaş, yancı, kontrollü, irtibatlı ve iltisaklı muhalefet de) gidecek.YK

    • Ne k.oğlu ne Akşener aday olduğunda hatta AGül bile olsa!..
      Ortada bir hesap, anlaşma var demektir bana göre. Hedef yeni parlamento düzeni!
      Yavaş aday gösterilirse rakiplerin aday adayı değişmiş! Başka denklemler ortaya çıkmış demek,
      İmamoğlu aday gösterilirse, (sayın YK nın etnik yada siyasi tanımlamalarından kaçınarak söyleyebilirim) Türkiye CB planı diyebileceğim (şahsen bakış açım) ve kazan ma ihtimali elli teleyi de hayli geçebileceğini öngördüğüm başka bir evre devreye girer ki,
      Özal’ın 4 kol muydu dört yolmuydı onun gibi birşeyle karşılaşabiliriz kanaatindeyim🤗
      Önemli olan gövde değil mi sonuçta?
      (Şu Kılıçdaroğlu 5 li yada 5+1 , 50+1 lerden bir türlü kurtulamaz sanıyorsunuz ama demokrasi de çare tükenmez).😂. (Ben olsam 6 (5+1) odalı saray da ben yaptırırım inadına😊).

  5. Bundanda Anlıyoruz ki AK Parti bitmiştir arık Tarihin derin sayfalarına gömülecek.
    AK Partinin çekirdek oyu %20 kararsızlar dağıtılınca %28-29 oluyor.
    Anketçilerin genel geçer kuralları vardır bu sefer bu kararsızları dağıtma kuralı uymuyor Anketlere bakmayın.

    Nereye bakın Sokak Röportajlarına bakın Her video’da Elim kırılaydıda AK partiye oy vermeyeydim diyen çoğaldı. Nabzı Sokak röportajlarından ölçebilirsiniz.

    AKP’nin dev Medyası bir tripot ve cep telefonuna yenildiler
    https://www.youtube.com/watch?v=8IwwejzqXn8

  6. Halkımızın genel ortalaması doğru düzgün okur yazar olmadığı için, diplomalı değiller demiyorum, yazdıkları anayasa babayasa da böyle anlaşılmaz, dikiş tutmaz, karmaşık çorba bir şey oluyor. Daha geçen gün yapılmış maddeler bile muğlak. Başkan olur mu olmaz mı? Olamaz kardeşim. İşin esası, bir kişi uzun süre iktidar olamaz. Burası sultanlık değil, padişah seçmiyoruz. Siz etrafından dolaşmak istiyorsanız her zaman yaptığınız gibi devam edin. Bütün cibilliyetinizi biliyoruz. Her türlü şark kurnazlığında ustasınız nasılsa.

    Bu okur yazarlık konusu gerçekten önemli. Okuduğunu yazdığını anlamayan diplomalı cahiller ülkesinde yaşıyoruz. Herşeyi eğip büküyorlar. Mahkeme kayıtları özellikle ibretlik. Türkçe de maalesef zaman içinde yamulmuş bir dil. Anlaşmamak üzerine kullanılıyor. Bence İngilizceye geçelim artık 🙂 Resmî dil olsun. Daha net olsun herşey. Cambazlıklar da bitsin.

  7. Seçim ne zaman, seçime girebilir mi, giremez mi, o olursa şöyle bu olursa böyle!.. değil.
    Ortada kuyu var yandan geçer o kadar.
    – mevcut hükmedenin düzenden bir şikayeti yok.
    – muhalefet ne istiyor, ne istemiyor, ne yapmak istiyor, ne yapacak, ne yapıyor???
    *Mesela seçimin tarihi hiç önemli değil aslında!
    *Muhalefetin adayı şu olursa şöyle, bu olursa böyle olacak!!!
    diye bir yol ayrımı da göremiyorum ben 👀 (gözlerinin içine baktım dürbün alıp birde öyle mi baksam ki)
    Seçime kadar ninenin beşiğini tıngır mıngır sallıyacaz görünüşe göre böyle 🤗.

  8. Erdoğan aday olabilir. Anayasanın ilgili maddesi anayasa değişikliğinden sonra yapılacak seçimleri kapsıyor. Yürürlük tarihi bundan sonraki seçimler için belirlenmiş. 2023 seçimi anayasa değişikliğinden sonraki ikinci seçim olduğu için aday olabilir. Erdoğan eğer 2023 te seçilirse ikinci dönem kuralı o zaman işleyecek. Yani 2028 seçimlerinde meclis erken seçim kararı alırsa o zaman aday olabilir.

  9. Türkiye’nin bitmeyen ve hiç çözülemeyen siyasi cinayetleri demiştim geçen hafta. Bunlardan bir tanesi de milletvekili Ali Şükrü beyin 99 yıl önce öldürülmesi olayı. Keşke onun hikayesi film yapılabilse. Maalesef hiç bir yakın tarihi olayı Türkiye’de film yapılamaz. Demokrasi özürlü olmamız ve ifade özgürlüğü olmaması sebebiyle.

    Ali Şükrü’nün ölümünü soruşturuyorlar. Topal Osman isimli daha önce Çankaya’nın da korumalığını yapan birisini suçlu buluyorlar. Topal Osman bu işe kızıyor, çetesini topluyor ve Çankaya köşkünün basıyor ve o gece çatışmada öldürülüyor. Oraya da gömülüyor.

    Meclis bu işten rahatsız oluyor. Cezalandırıldığından emin olmak istiyor milletvekilleri. Topal Osman gömüldüğü yerden çıkarılıp Meclis önünde ayağından asılarak sergileniyor. Olay baştan aşağı filmlik.

    Tabii film burada bitmiyor. 99 yıl sonra geçen hafta Bahçeli ile birlikte iki MHP milletvekili bu çete reisi Topal Osman’ın itibarının iadesi için meclise kanun teklifi veriyorlar. İşte burası tam filmlik.

    İlk duyduğumda oha demişim. Detayları okuyunca ibretlik dedim. Ülkemizin geldiği ibretlik hali pür melali.

    https://serbestiyet.com/yazarlar/hangi-osmanin-itibari-iade-edilsin-94449/

      • Bitmemiş demek ki, MHP öç almaya karar vermiş, Meclis önünde ayağından asılan çete reisine itibarını iade ettirmek istiyor bu meclise. Hangi çete reislerine af çıkarmadı ki bu Meclis. Değil mi? Onu da yapar. Yakışır. Nasıl olsa çeteler yönetiyor memleketi.

  10. Sayın yazar
    “Birbirine rakip ittifaklardan birinin diğerinin adayını da belirlemeye kalkması doğal değil.”
    diyor ama önceki seçimlerden birinde cumhurittifakı bileşeni devlet bey chpnin başı çektiği muhalefet cephesine ekmek amcayı aday olarak gösterebilmişti, noolmuş?
    Bunun nesi komik?
    Hatta çok da güzel olmuştu:))))))

  11. Anayasamız bir darbe anayasası ve elbette demokrasi özürlü. Ne kadar yama yapılsa da tutmuyor, heryerinden patlak çatlak. Ekledikleri başkanlık kurumu da aynı şekilde demokrasi özürlü, o da çatlak patlak. Güya demokratik görünsün diye Başkan iki defa seçilebilir diye madde koyuyorlar. Bu çok açık maddeye rağmen Erdoğan adaylığını açıklıyor. Kimse de hop demiyor. Demokrasi rafa kalktığı için kimsenin itirazı yok maalesef. Ancak önceden anti-demokratik önlemlerini de alıyorlar ve buraya bir yama yapıyorlar hemen uyanık laz müteahhitler gibi, neymiş, eğer Meclis erken seçim kararı alırsa üçüncü defa ve dahi tekrar tekrar aday olabiliyormuş. Ne uyanıksınız siz ya. Hep bana hep bana. Doymak yok asla. Yine soruyorum. Neydi bu iki seferle sınırlamanın amacı. Buna uymayanlar sizce neyle meşguller ve neleri götürüyorlar demokrasimizden ve cebimizden. Neden enflasyon 3 hane. Neden hazine tam takır. Neden borç içindeyiz. Neden dikiş tutturamıyoruz. Dış güçler diyenin diline biber süreceğim. Yanlış.

    • Almanlar gibi tasarruf yapmasını bilmiyorsun. Almanlar iki işte çalışıyor sende çalış dikiş tuttur. 50+1 kuralı ilk defa 2018’de uygulandı. 2023 ikinci dönem olacak. Belediye başkanı ve milletvekili seçerken akıllı olup da, CB seçerken mi akılsız oluyorsun Endercim. Eskiden parlementoda seçildiği dönem sayılmıyor. 50+1 kuralı güçlü olması için var. İki sefer kuralı putlaştırma olmaması için. Sen seçersen sana göre üçünçü defa ve uzun süre iktidarda kalır. Ayrıca meclisin erken seçim kararı alması ve üçüncü defa aday olması yukarıda Fehmi abi yazdı. Bu durumda kendisi uyanık laz müteahhit mi oluyor?

      • Akp kaç tane genel kurul yaptı. Karşısına aday dahi çıkmıyor. Sence putlaşmadı mı? Sen istersen diye bir durum yok. Ben istesem de istemesem de seçemeyelim diye o madde konmuş oraya. Uyanık ötesi bir durum var evet. Lazın kurnazı mı desek.

  12. Dördüncü sondaj gemisinin adı Abdülhamit Han olacakmış ; bu hatalı olur , dogrusu Sultan Abdülhamit Han Hazretleri olmalı !
    Biraz uzunca ama varsın olsun , yeter ki saygıda kusur etmeyelim !

  13. Cumhurun ısrarla milleti güldürmemek için sarf ettiği argüman seçimin tarihini de adaya göre belirleme isteğinden kaynaklıdır. Hiçbir ankette ilk üçe giremeyen Kemal beyin adaylığı durumunda ortamın azıcık müsaitliği sağlanarak (eyt,ek gösterge ve başka diğer popülist rüşvetler) seçimin oynak devlet ve aksak doğu manevraları ile koparılabileceğine inandırılanlar şimdilerde ısrarla Kemal Beyi zorlu, yıpratıcı ve uzun seçim yürüyüşüne davet ediyorlar. Kemal beyin hodri meydan naralarına ben de varım fevri çıkışı ile oldu bitti yaparak madem varsın biz de 3 aya kadar sandığı milletin önüne getireceğiz diyerek kazanma umutları olduğuna inandırıldıkları ve kendilerinin itmesi ile öne çıkan Kemal beyi mecliste erken seçimi desteklemeye de zorlayacaklar. Buradan bir win win çıkarmaya çalışan pudra şekeri çekip, beyinleri lobyeye dönmüş laz danışmanlara derim ki: Millet bu oyuna gelmeyecektir.
    Yürüyüşle Taksime kaç dakikada giderim? diye soran adama; Hele bir yürü yürüyüşünü görelim demek gerekmez mi?
    Zurnada peşrev aranmaz ancak seçim sürecinde kural kaide vardır.Teemmel

  14. Bir de Başkan Erdoğan’ın aday olamayacağı iddiası var ki, aslında yasada 2018 seçimlerinin ilk seçim olduğu gayet net bir şekilde yazılmış. Başkan Erdoğan’ın adaylığı önünde hiçbir yasal engel yok. Erken seçim beklemenin hayal olduğunu anlayın.

  15. Erdoğan’ın adaylığı ile ilgili süregelen bir tartışma var. Anayasa’nın ilgili maddesi yürürlüğe girme tarihinden sonraki seçimleri kapsadığı için bir sonraki 2028 seçimlerinde meclis kararı ile erken seçim kararı alınırsa aday olabilir.Yani 2023 seçimlerinde normal bir şekilde aday olabilir. Anayasa değişmeden önceki dönemleri kapsamadığı için bir engel yok.

  16. Bana komik gelen Altılı Masanın bu hali ! Biraz cesaret lütfen ! Yoksa bu seçimde de kazanamaz.

    • Bana da cumhur koalisyonunun hali komik geliyor. Komik değil resmen haksızlık. Geçen sefer Erdoğan Başkan oldu, bu sefer yine olacağım diyor. İyi de Bahçeli neci o koalisyonda. Ona hiç sıra gelmeyecek mi? Adamcağız en son Başbakan yardımcısı olabildi. Ahir ömründe bir başkanlık görmeyecek mi? Üstelik başkanlık müessesini de ona borçluyuz. Ona hiç sıra gelmeyecek mi? Binaliye bile kaç kere sıra geldi. Ama ayıp oluyo … hep bana hep bana. Laz müteahhitler gibi.

      • Erdoğan seçimi kazanması durumunda Başkan olur. Bunun neresi haksızlık. Binaliye İzmir’de e İstanbul’da seçimde adaydı. İzmir bir dönem onu seçseydi Körfez kokmazdı. İstanbul Ekrem’in son dönemi CB adayı diye. Ekrem laz müteahhit mi? Belediye başkanlığı döneminden önce!

  17. Mıllet itifakının adayına havuz ve troller I ile birlikte iftira ve lınç kampanyasi bașlatacaklarda onun için. 2011 seçimlerinden önce MHP ve CHP mıllet vekileri’ne yaptıkları gibi. MHP li bir millet vekılı kendı yatak odasında eși ile olan görüntülerini sevgilisi dıye yayınlamıștılar. Adamcağız eși tehriș olmasına dıye istifa etmiști. Kendisine kardeșlerim ailece taniyordular.
    Fakat I zaman MHP’liler hariç kimse ler AKP den and onu beklemiyordu.

  18. Muhalefetin birinci hatası partisiz aday göstermesi Ekmelettin İhsanoğlu örneğindeki gibi CB seçimini Erdoğan’ın kazanmasına neden oldu. İkinci hatası partili aday Muharrem İnce örneğindeki gibi kendi partisinin desteğini göstermediği CB seçimini yine Erdoğan’ın kazanmasıyla neticelendi. Busefer ( üçüncü hata ) adayın belli olmaması bütün muhalafetin desteğine rağmen CB seçimi ( erken veya zamanında ) Erdoğan’a yarayacak.

    • İyi de Erdoğan aday da olamaz Başkan da. Anayasa öyle diyor. Birilerinin keyfine göre değil ki bu iş. Hukuğa uymayacaksanız burası dingonun ahırı mı? Yada muz cumhuriyeti mi? Kendi kedine gelin güvey oluyor. Anayasa çok açık. Önce uzun süre tereddüt etti açıklayamadı. Şimdi de pişkinliğe vuracak. Ayrıca bu anayasa kuralının amacı neydi, niye kondu hiç düşündünüz mü? Neden böyle bir maddeye de demokrasilerde ihtiyaç var. Bir kişi neden uzun süre iktidarda olamaz.

      • Endercim Erdoğan aday olduğunu İzmir’de açıkladı ve Haziran 2023 seçimini kazanacak Başkan da olacak. Anayasayı bilmiyorsan uzmanına sor. Yeni çıkan bir kanun geriye dönük işlemez. İki dönem kuralı acaba taze kan ihtiyacı için olabilir mi? Zalim bir kişi uzun süre iktidarda kalamaz. Seçilemez çünkü Milletimiz çok akıllı.

  19. Akp’nin en fazla iki dönem görev yapılacak diye bir parti kuralı yok muydu? Bırakın anayasayı, adamlar kendi koydukları ilkelere de uymuyorlar. Bunlarda herhangi bir ilke, hak hukuk aramayın. Dün ak dediklerine bugün kara diyorlar. O yüzden seçmenlerin akıllanıp bu yolsuz iktidarı postalamaları gerekiyor. Başka yol yok. Muhalefet erken seçim teklifi versin mecliste. Bakalım ne diyor yolsuzlar. Başkan en fazla iki defa görev yapar. Üçüncü defa aday da olamaz, seçilemez de. Düşsün milletin yakasından. Tarkan öyle diyo …

    • Seçmenlerin akıllanıp olup olmadığını bu seçimde görürsün. KK üçüncü defa aday da olamaz, seçilemez de. Düşsün milletin yakasından. Atatürkçüler öyle diyo…

      • Kılıçdaroğlu hiç Başkan adayı olmadı hiç seçilmedi de. Yani anayasal bir engel yok. Taklit edeceğim diye böyle mantık hatalarına düşmeye ne gerek var?

        • 2014’de Ekmelettin İhsanoğlu yerine kendisi aday olabilirdi ve seçilemezdi etti mi bir rakamla 1. 2019’da Muharrem İnce değilde kendisi aday olsaydı yine kazanamazdı etti iki yani 2. 2023’de aday olmazsa ve kazanamazsa etti üç rakamla 3. Bunun neresi taklit ve mantık hatası Endercim! KK aday olamaz altılı masa en büyük engel onun için, aşması çok zor. Yukarıda bir yorumda resmî dil İngilizce olsun diye yazmışsın. Almanya Türkiye’ye daha yakın Almanca’da olur mu?

  20. Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandığı gün kira artışları için yüzde 25 şartı getirildi. Bir kiracı olarak memnun olmam gerekirken olamadım. Ev sahibi aylar sonraki artış döneminden önce arayarak oğlunun kira artışını gerekçe gösterip bu oranın çok üzerinde bir kira artışı talep etti. Hayır desem çık diyecekti ama demedim.

    Dün haberlerde son altı ayda hızlı tren biletlerinin 100 TL’den 195 TL’ye çıktığı haberleri vardı. Yüzde 95 zam gelmiş. Yılın dolmasına daha 6 ay daha var. Yıl sonuna kadar ne olacak belli değil. Bu durumda düşüremedikleri enflasyonun yükünü ev sahiplerine yüklemek ne kadar hakkaniyetli o da ayrı bir mevzu.

    Bir diğer konu madem ev sahiplerinden bir fedakarlık bekliyorsunuz neden kendiniz de bir fedakarlık edip önümüzdeki bir yıl için AKP ve MHP milletvekillerinin ve Belediye Başkanlarının maaşlarını yüzde 25 ile sınırlandırmıyorsunuz? Atalarımızın dediği gibi “el kesesinden ağalık” kolay. Buyrun siz de yükün altına girin. İğneyi kendinize çuvaldızı başkalarına batırın. Ayrıca önümüzdeki bir yıl için kiralardan alınan yüzde 15 vergiden vazgeçin de samimiyetinizi görelim.

    Gayrı resmi enflasyonun yüzde 160’ları bulduğu ortamda bunun yükünü bir kesime yükleyerek yani “el kesesinden ağalık yaparak” kiracılarla ev sahiplerini çatıştırmayın. Enflasyonu düşürün herkes mutlu olsun. Biz de sizi bir defa daha seçmeyi düşünelim o zaman.

      • Asgari ücrete yüzde 60 zam, elektriğe suya yüzde 150 zam gibi herhalde. Kaşıkla ver, kepçeyle al. İstemem kalsın. Yine gaz bulduk dersen bozuşuruz 🙂

  21. Maalesef millet hala demokrasiden nasibini almadı ve anlamıyor. Demokrasi bir çoğunluk yönetimi değil, çoğulcu bir yönetim, birlikte ortak yönetmenin adı. Bir kısım yorumcular ne gerek var bu üç buçuk yüzdeli partilere diye ahkam kesiyorlar, küçümsüyorlar. Çoğunluğu alan malı götürmeliymiş onlara göre. Bu zihniyet değişmedikçe bu ülkede barış, huzur, eşitlik ve adalet olmaz. Olmuyor da zaten. Adı adalet ve kalkınma olan bir partinin nasıl yolsuz bir düzene evrildiğini hep beraber yaşayarak gördük, eline tüm iktidar imkanları denetimsiz verildiğinde. Hala mı akıllanmayacaksınız?

    Demokrasilerde en ufak partinin de, en ufak halk kesiminin de yönetime dahil edilmesi sağlanır. Azınlıkların sesi ve soluğu kesilmez. Kürtler de, Aleviler de, Ermeniler de, Lazlar da bu sistemde eşit ve paydaş olarak yer alır. Hep lazlar yada hep Kürtler otlanmaz bu sistemden.

    Bakın güneydeki küçük ülke diye beğenmiyor bazıları, İsrail’de Filistinliler son koalisyon hükümetine ortak oldular. Kimse onlara bu ülkede yahudilerin sözü geçer, siz kim oluyorsunuz üç beş kişi demedi. Diyen faşist ırkçılar var, ama çoğunluk demokrat orada. Doğrusu da budur.

    AB, Türkiye’yi aday olarak kabul ederken biz bir hristiyan topluluğuyuz demedi, büyük çoğunluk evet dedi. Almanya 1 milyon Suriyeli mülteciyi kabul ederken bunlar müslüman almam demedi. Ya biz, bunlar din kardeşimiz, ensar muhacir diye ikna ettiler milleti ancak, hristiyan olsalar kabul etmezlerdi. Şimdi de kapı dışarı koymanın yolunu arıyor herkes. Bu zihniyetle demokrat, insancıl, eşit ve müreffeh bir ülke olamayız. Bu ırkçı, faşist, ayrımcı, anti-demokrat zihniyeti çoktan terk etmemiz gerekiyordu, artık edelim. İktidar paylaşılacak. Tek adam ve tek parti zihniyeti bitecek. Demokrasiye döneceğiz. Çoğulcu bir şekilde yönetilecek bu ülke ve her daim iktidar denetlenecek. O zaman kimin Başkan olduğunun, kimin iktidarda olduğunun da önemi kalmayacak. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi halkın ancak yarısı gidip oy verme zahmetinde bulunacak. Demokrasiyi doya doya yaşayacağız, işler tıkır tıkır yürüyecek. Zor değil!

    • Türkiye Almanya değil, nevi şahsına bir ülke. Koalisyon bize uygun değil. Güncel bir örnek: adayınız belli değil!

    • Endercim öyle yazmışsın sanki Almanya’da yaşıyorsun! Almanya’da hayat monoton geçiyor. Türkiye’de ise her gün ekşın/ekçın (aksiyon) var. Alman turist öyle diyo…

      • Millet, başta doktorlar, akın akın Almanya’ya kaçıyorlar. Fazla aksiyon sağlığa zarar diyorlar …

    • Bazı eleştirilerinizde haklısınız, partizanlık var elbet ve zira akpye oy vermiş çoğu seçmen de bu durumdan rahatsız. Ancak cumhuriyet kurulurken ülke vatandaşlığı temeli üzerinde kuruldu. Azınlık diye bir statü olursa bu Osmanlı’daki gibi bir ikili hukuk, ikili eğitim vb. şeyler ortaya çıkarır ve yabancı ülkelerin içişlerimize karışmalarına zemin hazırlar. Türkiye tek yapılı üniter bir devlettir ve öyle olmazsa ülkemizi karıştırmak isteyen hainlerin eline daha çok malzeme geçer.

      • Ülkemizde azınlıkların haklarının gaspedilmesi yeni bir durum değil. Cumhuriyetin başından beri öyle. Vakıflarına mallarına okullarına paralarına el konmuş. Ayrıca şimdi vergi verdikleri halde eşit haklardan yararlanamıyorlar. Kamu görevlerine gelemiyorlar. Diyanet diye bir kurum ülkenin köşe bucağına cami yapıyor imam ordusu kurmuş ama azınlıkların ne mabetlerine ne din adamlarına beş kuruş vermiyorlar. Hangi eşit vatandaşlık hakları demiştiniz? Hava soluma hakkı mı mesela?

  22. Demokrasi hesap verme ve hesap sorma rejimi. Madem ki kendinizi ileri demokrasi şampiyonu ilan ettiniz, kaçmak yok Londra mahkemelerine. Türk yargısı önünde tek tek hesap vereceksiniz. Biz kendi hesabımıza göre hesap soruyoruz nefesimiz yettiği kadar. Evet eleştiriyoruz, suçluyoruz, itham ediyoruz. Deliller bunlar diyoruz. Henüz yargı adımını atmıyor emir kulu olduğu için. Ama elbette devran dönecek. Hesap vakti gelecek. Defterler açılacak. Bundan hiç bir iktidar kaçamaz. Defteriniz temizse, ki hiç öyle değil, aklanır paklanırsınız. Yoksa hesaplar kesilecek, fatura ödenecek. Kimseye demokrasiyi yedirmeyiz.

      • Seçimden de hesap vermekten de kaçış yok. Uyanık laz müteahhitler gibi kaçamayacaklar yargıdan. Seçim ayrı, yargıda hesap verme ayrı. Hiç bir seçim temizlemez o işleri.

  23. Yolsuz iktidarlarını şekillendirdikleri gibi muhalefeti de dizayn etmek istiyorlar. Haddini bilmez, doymak bilmez bir muhteris gürûhu bunlar. Teklif çok yerinde, Binali aday olsun. Yakışır da. Her görev verildi. Bir başkanlık kaldı. Eminim onu da emaneten iyi götürür her görevinde olduğu gibi. Bir tek 15 Temmuz projesinde görev verilmemişti. Az daha köfte oluyordu, ucuz kurtardı neyse ki.

Yoruma kapalı.