CHP’nin kibar beyler ve şık hanımlar ile yerli-yabancı uzmanları buluşturan dünkü toplantısının düşündürdükleri…

55
Reklam

Dün Türk siyasi hayatı için önemli bir gündü.

Hep geride kalmasına alıştığımız bir siyasi parti, bu defa, kendisinden beklenmeyecek bir girişimle herkesi şaşırtan bir toplantı düzenlemeyi başardı. 

Genel hatlarıyla “Türkiye ne durumda ve bu durumdan nasıl kurtulur?” genel başlığı altına girecek söylenmesi gereken ne varsa hepsinin, yetkinliği tartışılmayacak uzmanlar tarafından ifade edildiği bir toplantıydı bu. 

Aylardan beri üzerinde çalışıldığı, birkaç kez provası yapılarak büyük güne hazırlanıldığı, hiçbir anında en ufak bir falso bile yaşanmaması için büyük çaba sarf edildiği belli olan bu toplantının, ülke sınırlarını aşan bir ilgiyle izlendiğine eminim. 

Konuşmacılardan biri, daha önce Fransa cumhurbaşkanına, Almanya şansölyesine danışmanlık ettiği bilinen, iklim bozulması ve geleceğin planlanması gibi hayati konularda uzman olduğu iftiharla duyurulan Amerikalı bir profesördü.

Parti adına kürsüye çıkan konuşmacılar da her bakımdan göz dolduran kişilerdi.

O salonda bulunma bahtiyarlığına erişmiş davetlilerin mutlulukları yüzlerine de vurmaktaydı.

Umarım, toplantıyı düzenleyenler de bekledikleri ilgiyi görme bahtiyarlığına erişirler.

Reklam

Girişinde övgüde aşırıya kaçtığım yazımın bu son cümlesinden, toplantının düzenleyenlere siyasi maliyetinin olumlu olacağından kuşku duyduğum hissine kapıldıysanız, yanlışta değilsiniz; bundan gerçekten kuşkuluyum.

Yapılacağı -biraz da işin içine gizem katılarak- günler öncesinden siyasete ilgi duyan kamuoyuna duyurulmuş, merak uyandırması için elden gelen bütün çaba gösterilmiş bu toplantı, ana muhalefet partisi CHP tarafından İstanbul’da düzenlendi.

Açılımı Cumhuriyet Halk Partisi olan CHP tarafından…

Bayağı büyük salonu dolduran erkek-kadın partililerin bayramlık giysileriyle katıldığı, güncel politika alanına giren konuların uzman konukların katkılarıyla akademik bir hava da kazandırılarak ele alındığı bu toplantıyı, çok değil sadece bir hafta önce, ülkemizin yine bu en büyük kentinde, 20 yıldan fazla süredir ülkeyi yöneten AK Parti tarafından düzenlenmiş toplantıyla mukayese edebiliriz herhalde.

AK Parti’nin toplantısı kentin onbinlerce kişi alan en büyük stadında düzenlenmişti. O toplantıya katılanların sayısının 30 binden az olmadığını muhalefet sözcülerinden öğrenmiştik.

CHP’ninki ise büyükçe olsa da sonuçta sınırlı sayıda insan alabilen bir kapalı salonda yapıldı. Bin kişi var mıydı o salonda, gerçekten bilmiyorum.

İlkinde ön planda görülenler düpedüz halktı. Oraya lider bildikleri birinden talimat almaya geldikleri her hallerinden belli oluyordu. 

Dünkü toplantıda ise politikacılar ile uzmanlar ön plandaydı. En koyu renkli takım elbiseleriyle salona gelmiş saygın beyefendiler ile şık hanımefendiler, kamuoyunu ilgilendireceğini düşündükleri konuşmalarla, kendilerini beğendirme yarışına girmiş görüntüsü verdiler.

Reklam

Lider ilkinde “Merak etmeyin, ben buradayım, yarın da burada olacağım, yeter ki sizler de görevinizi unutmayın” algısını kitlelerine iletirken, diğerinde lider kendini biraz da geriye çekerek, “Bakın biz ne kadar haklıyız, yerli-yabancı bu kadar kişi de bizim doğru yolda olduğumuzu söylüyor” mesajı verdi.

AK Parti’ninki tam anlamıyla politik bir çıkıştı, CHP’ninki ise…

Çok önem verilmiş ve yazımın girişinde öve öve bitiremediğim bir toplantıyı düzenleyenleri fazla üzmek istemediğim için mukayeseyi burada kesiyorum.

Seçimlere doğru hızla yol alınan ve muhalefetin sandık meydana gelene kadar süreci sıfır hata ile yönetmesi gereken günümüz ortamında, iki toplantının mukayesesinde, doğru davrananın iktidar cephesi olduğunu söylemek zorundayım.

AK Parti ‘halk’, CHP eski deyimle ‘mütegallibe’ temsilcisi görüntüsü verir geniş kitlelere; bir hafta arayla tanık olunan iki toplantı, CHP’nin kurtulmaya çalıştığını sandığım kendisiyle ilgili olumsuz görüntüyü pekiştirmeye yaradı.   

Daha da vahimi, oraya muhalefeti sevindirecek sonuçlar çıkarma niyetiyle gitmesi beklenebilecek yorumcuların, AK Parti toplantısı ardından son derece olumlu izlenimler paylaşmalarına karşılık, CHP toplantısını övmek için fırsat gözettikleri bilinen yorumcuların, dün, toplantıyı sahiplenirken, seçimde CHP’ye veya onunla birlikte hareket eden ‘6’lı masa’ ortaklarına oy vermeyi düşünebilecekleri soğutacak bir yaklaşım sergilemeleriydi.

“Çağdışı zihniyet”, “Ortaçağ zihniyeti”, “İnanç saplantılı insanlar” kalıplı laflarla iktidar kötülemesi yapıldı CHP’ye sempati duyan kanallarda. CHP’nin ‘çağdaş’ insanları temsil ettiği vurgulandı da vurgulandı.

Her politik girişim oy kazanmak, daha doğrusu oy vermesi istenen kitlelere sevimli görünmek için yapılır; CHP’nin bu toplantısı tam tersi sonuç verirse şaşırmam.

En azından 100 yıllık bir geleneği sürdüren, bünyesinde politikayı başkalarından çok daha iyi bilen bir kadroyu barındıran, isminden başlayarak ‘halkçı’ olma iddiasının sahibi bir partinin, böylesine ‘seçkinci’ bir görüntüyle halkın karşısına çıkarak oy istemesini anlamakta zorlanıyorum.

Salonda, en ön sırada, CHP’nin geçmiş dönemlerde genel başkanlığını yapmış kıdemli politikacılar oturuyordu.

Herhalde toplantıyı yadırgamışlardır.

Parti görüşlerini açıklamak ve iktidarın yanlışlarına cevap yetiştirmek için her akşam ekranlardan kamuoyu karşısına çıkan yönetim kademesinden insanlar, gazete köşelerinde ve TV ekranlarında CHP güzellemesi yapmalarıyla tanınan yazar ve yorumcular da oradaydılar.

Sanıyorum, onlar da toplantıya ilgi çekmek için günlerdir sarf ettikleri gayretlerinden pişmanlık duymuşlardır.

Yoksa tam tersini mi düşünmeliyim?

Orada mutlu oldukları gibi, günün sonunda da mutluluk duymuşlar mıdır dünkü toplantıdan?

İktidar baskın seçim zamanının geldiğine bu toplantıdan sonra daha rahat karar verebilir gibime geliyor.   

ΩΩΩΩ

Reklam

55 YORUMLAR

  1. Chp kendi kalesine gol atmıştır. Yabacı danışman transfer etmesi siyaseten doğru fakat kendi seçmeni dışında kime anlatabilir ki? Karşı tarafa altın tepside sunulmuş muhteşem bir ikram…..

  2. Sayın Gül aday gosterimneyecek diye ümidi düşük yazılar yazıyorsunuz muhalefet için, AKP istediğini yapsın halk artık yemez. Şahsen akp toplantosini izlemeyenler çoğunlukta isterseler bir ev bir araba desinler halk biliyorki kendi yakınlarına dagitacaklar. AKP’ye gunvenim sıfır.

  3. Şangay örgütünü kuran diktatörlükler (Çin ve Rusya) son toplantılarına Türkiye, İran ve Myanmar’ı davet ettiler. Şaşırdık mı?

  4. Ülken mafyaya teslim. İstanbul’da belediye dahi taksi ekleyemiyor mevcut stoklara. Erdoğan çıkmış Ankara’dan karışıyor İstanbul’un taksi problemine. Ülkeye UBER’i sokamıyorsunuz. Rekabet yok, serbest piyasa yok, mafya var, Ankara’nın şişmanları var. Dünyadan kopuk rezil bir durum elbette. 6’lı masa über diyoruz duymuyor musun?

    • Amerikan filimlerinde izlediğiniz o şöföör ayrı bölümde telle ayrılmış, para üstü tam veriliyor, kimlik kartı dikiz aynasında!..👀
      bu şimdilik hayal! sayın Ender
      hdp lilere bakanlık verilecek diyen, sana taksi çağırtırmı?!
      Doğrusu, şahıs taksisi yerine şirket ulaşım aracı, sorumlusu, yetkilisi, birşey olsa …
      ama, zamanla!….
      6’lı daha elele tutuşup hep beraber kız istemeye pardon oy istemeye çıkacaklar, karpuz…
      metro – hafif raylı istenmesi halinde gerçekten halkı düşündüğü belli olur yönetenlerinde…
      halkında… siyasetcininde.

  5. “Batıdan medet uman ya ha!ndir, ya vatansızdır ya da ahmaktır.”

    Oktay Sinanoğlu

    • Doğudaki ve güneydeki diktatörlerden medet uman (ve 5-10 milyar bulup arka kapıdan getirenler) hakkında da bir şey söylemiş mi acaba?

    • Yahu, Oktay Sinanoğlu ABD’ye eğitim konusunda medet ummaya giderken hain miydi, ahmak mıydı? Üstelik orayı vatan edindi. Madem bir şey yazacaksın biraz düşünerek yaz bu hallere düşme! İnsan’ın insana ihtiyacı kadar doğal bir şey olamaz. Bu söylediğin cart kaba kağıt, yani! Dünya al gülüm ver gülüm dünyası! Medet ummak istemiyorsan malını satma dışardan da bir şey alma ve kendi kendine yet. O zaman takdir edeyim seni!

  6. arayı ingilizden
    Akılı ABD’den
    Desteği Almanyadan
    Alıp Türkiyeyi yöneteceklermiş.
    Jeremy’in
    Ceremesini millete çektirecekler

    • Başımızdakilerden çok çektik ve çekiyoruz. Bir de bunları deneyelim. Derviş geldi millet rahat etti 10 yıl. Bir de Acemoğlu gelsin az rahat edelim.

      • ABD oğlanları nasıl da belli .ABD mandaasını istediğini bu kadar belli etme haçlısever (!)

  7. Aşağıda bıraktığım yerden devam…

    Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun vaadlerine de ne kadar güvenileceği şüpheli bir durum. Bu ülkeyi ucuz işgücü haline getirmeyeceğiz diye hop aşağı hop yukarı. İyi güzel de Amerikalı Jeremi Başkanın söylediği-önerdiği evrensel plan Türkiye için kel başa şimşir tarak seviyesinde fazla idealist değil mi? Somut hiçbir şey yok, sadece küresel ısınmanın tehlikelerini döne döne anlattı ve ekolojinin hastalıklı olduğunu anlatmağa çalıştı. Eee bunları dedem de biliyordu. Tabiat anamızın dengelerinin hızla bozulmasının en önemli sebebi en gelişmiş ülkelerinin yanlış teknoloji seçimleriyle, son dönemde Trump misali aldırmazlıklarla ilgili. Uzun uzun ders anlattı durdu. İsminden nemalanmak için kadroya dahil edilmiş. Danışmanlık ücreti için kimbilir ne paralar ödendi. CeHaPe işte böyle bir parti. Hayrandır! yabancıya gelince kesenin ağzını açar.

    Nasıl ki CeHaPe’nin, yanlışlarını bir türlü kabul etmediği, hatta ulusal tanrı haline getirdiği ve hatta ulusal sopa olarak kullandığı Mustafa Kemal Atatürk Paşamız, Türkiye’nin geleceği konusunda “monkey see, monkey do (=maymun gördüğünü yapar)” modunda nefsani bir hataya düşerek başarılı olamadıysa, onun özendiği Batı da vaktiyle aynı hatayı yaptı. “Yanlış teknoloji seçimi” insanın nefsani davranmasıyla, materyalizm-para hırsıyla ilgilidir. Dünya babayı sera gazı/dumanı altında kan-ter içinde bırakan, Tabiat anayı zehirlenmekle karşı karşıya bırakarak kahreden de bu olmuştur.

    “AKIL*İMAN SENTEZİ” zafiyetindeki insandan ancak bu beklenir.

    • Yani, Jeremi efendi anlatıp durdu da bir “dünyanın içine biz ettik, bari siz etmeyin” demediği kaldı.

      Günümüzde yeşil enerjinin en önemli araçlarından bataryaya dayalı motorün tarihçesi çok eskidir. İlk patentlere bakılırsa dünyada araba endüstrisi bu motorlara dayalı olarak başladı. Ancak, aç gözlü Batı’lı “NEFS”ler Arapların ucuz petrolünü Osmanlı döneminde farkedince buna yöneldiler. Peryodik olarak aynı zafiyetten müstarip Osmanlı’nın da o dönemde pili hemen hemen bitmişti, dayanamadılar. Uyanmağa başladıklarında iş işten geçmişti. Yurt dışına tahsile yolladıkları kendi evlatlarının çoğu hayırsız çıktı. Biri “Paşa”mızın rol modeli aldığı, ondan esinlendiği Tevfik Fikret’in biricik oğlu Haluk efendidir. Daha eskiler de var tabii.
      Lafı uzatmayalım, velhasıl, Bataryaların gelişmesi 150 yıl gecikmiştir. Batı’daki aynı hırs Petrol yüzünden Ortadoğu’yu ve müslümanları kana buladı. Onlardan neticede terörist ürettiler. “Akıl*İman Sentezi” zafiyetdeki Arapların çoğu da biraz daha dayanacaklarına Osmanlı’yı sattılar. Bunun da Allah indinde ağır bir bedeli var tabi.

      • CeHaPe’nin bu haşmetli programına karşı, AkePe’nin tek şansı “Akıl*İman Sentezi” ile sahneye çıkmaktır. Ama, bu iş milletin huzurunda kötü alışkanlıklarından kurtulması, Kuran’a el basarak tövbe etmesine bağlıdır. Ayrıca, AB kulvarına yönelmesi ilişkilerini geliştirmesine de bağlıdır. Bunu yapabilirse 6’lı masadan kalkıp onun yanına gelenler bile olabilir.

        Orta Asya-Afrika-Avrupa’yı Türkiye merkezli köprülerle örmek bir insanlık projesidir, nihai analizde ve herşeye rağmen bu mümkün olabilir. Bu en iyi şekilde, tövbe eden bir AkePe, Orta Asyalı esintili ortağı ve çok yönlü bir İyi Partinin birleşmesiyle başarılır. Bunun için bize en uygun olan yaklaşım/model, meşguliyetinden olsa gerek Mustafa kemal Atatürk Paşamızın bir türlü göremediği değindiğim şu yukarda değindiğim sentezdir. Kaliteli eğitimin anahtarı, ülkenin bütünlüğünün garantisi, gelişim ve Bilim-Teknik yönünde tam motivasyon budur, çünkü kaynağı kıymeti devamlı artacak olan kutsal “Kitap”ımızdır.

        Ancak, çeşitli kötü alışkanlıkların almış yürümüş olduğu bir AkePe önündeki eşsiz fırsatları kaçırırken oldukça yaşlanmıştır. “Dünya” da dinamizmi yücelten bir deyim vardır, der ki “You can’t teach an old dog, new tricks!”. Bunun pratik anlamı şudur “içi geçmiş, yaşlanmış birine yeni şeyler öğretemezsin”. Oysaki, “Akıl*İman Sentezi” Allah’ın çetin düzeninde genç-yaşlı, Dünya Babamız ve Tabiat Anamız tüm insanlık olarak her şeyimiz olan yeryüzünde herkes içindir.
        ……
        Kainatın nazar boncuğuydu Dünyamız!
        Sera gazı altında kan-ter içinde Babamız,
        “Akıl*İman Sentezi”nden yoksun ya çocuklar…
        Neler çekti bizlerden şu Tabiat Anamız!
        …..

  8. secimler icin 5 yil uzun bir sure iktidarlar yanlislariyla halki yipratiyor. 3 yil veya 4 yil olmali ki iktidarlar cekinip rahat rahat yanlis yapmasinlar…

    • Dur yolcu! Sözkonusu cb olunca niye illaki 7 oluyor madem görev süresi, onu da 1 yıllığına seçelim, sırayla birer yıl otursun altılı masa üyeleri, nasıl?

  9. Her iktidara gelmek istiyen kadrolar gibi şöyle yapacağız, böyle yapacağız bu işi biz yapacağız ve kalkınacağız mesajlı konuşmalar. Zor oldu ama çoğunu izledim. 2030 hedef yılında 23 bin dolar ortalama gelir iyi hayal. Nasıl yapılacağı konusunda somut ciddi birşey yok! Kapital eksikliği giderilse bu işleri yapacak halkın katılımını çoğunluklu kılacak alt yapı yok; kaliteli eğitim, kaliteli iş gücü yok. Acemoğlu somut olarak birçok eksikleri rakam ve grafiklerle ortaya koydu. Dengesizliklerin ve negatif tablonun çoğunu yolsuzlukların etkisine ve bu konudaki denetimsizliğe bağladı. Bu konuya ondan başka vurgu yapan olmadı. Çizdiği tablo pek ümitli değil ancak iyileştirici potansiyel olduğunun altını da çizdi. Bu potansiyel gerekli kanunlarla ve disiplinle hayatiyet kazanabilir ancak. Genel olarak havaya bilgi ve analiz hakimdi denebilir. Hatta biraz fazla akademikti. Ancak, yine de vatan-millet-sakarya, dış güçler nakaratları bunun karşısında normal şartlarda pek başarılı olamaz. AKePe bunu misliyle dengeleyecek bir seçim programı yapabilir mi zaman gösterir. Ancak ellerinde ne tür argümanları kaldı ki orası şüpheli. Zamanında onlar da güzel şeyler vaadettiler bol bol -cağız, -ceğiz dediler ama sonuç malum!

  10. 4 Y
    Allah için iktidar kendini geliştiriyor.
    3 Y ile iktidara geldiler.
    Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasakları kaldıracaklarını söylediler.
    “Kabile Reisliği Hükümet Sistemi” ile Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasakları anayasal güvence altına aldılar.
    Bir önceki yıl sosyal yardıma muhtaç aile sayısı
    3,3 milyon iken geçen yıl hamdolsun 6,6 milyona çıkardılar.
    Yolsuzlukta bilmem kaçlı çete kavramı oluşturdular.
    Yasaklarda en son sosyal medya sansürünü hatırlıyoruz.
    Pekâlâ bu “3Y” nin tam tersini ne ile yaptılar?
    4. Y ile.
    Bu çok çok önemli 4. Y nedir?
    “Y”alan.

  11. 6 parti 70 uzman ülkemiz böyle bir koalisyonu başarabilir mi sanmıyorum ama gidişatı bir görelim.Daha iktidar olmadan 2 parti birbirine girdi kulak cekmeler el enseler hadi hayırlısı.
    Kim istemez birilerinin başarılı olmasını ama vaat edilip söylenenler çok uçuk kaçık seyler.Kim gelirse sistemi degistiremezmis vs.vs.
    Başarılı oluncak olsaydi bunu belediyelerde gösterebilirler di.Ama hep mazerete sığındılar.Ulke yönetiminde de aynı mazereti soyleyemezler çünkü durumu bilip ona göre soyundular.
    Haydin hayırlısı.

  12. Haklısınız İbrahim Tatlıses’in yanında Jeremy Rifkin’in Nebati’nin yanında Daron Acemoğlu’nun lafı mı olur. Baş ve tarak meselesi.

    • 😂😂 aslında haklısınız ama oy çoğunluğu kürtaj dedeyle garip hareketleriyle turuncu pantolonlu bir delinin temsiliyetinde bulunuyor. İktidara taşımaya yeter oy sayısı onlarda:)) ak parti bunu bilerek yapıyor. Stadı ve miting meydanlarını dolduran halktan olan insanlar, 250 lira tek günlük yevmiyeye veya döner ayran ikramına muhtaç insanlar olması tamamen bilinçli bir tercih. Yoksa her parti sadece il ve ilçe teşkilatlarını götürse her meydanı her stadı rahat doldurabilir.

      Şimdi CHP yaptığı bu toplantıyı bir stad dolusu insanla yapsaydı coşku çok müthiş olabilir etkisi her yeri herkesi sarabilirdi. Halktan olan insanların abartılı coşkusu bir başka olur.

      Eskiden beri CHP elitlerin partisi algısı aynen devam ediyor. Bu algıyı kırması şart oysa. Ağzında purosuyla fotoğraf veren güneş Taner görüntülerini hatırlatıyor.

      Stadlar ve spor organizasyonları tamamen iktidarın elindeyse belki stad organizasyonu için bir tuzak ihtimalinden çekinmiş de olabilir CHP bilemiyoruz.

      Fenerbahçe’yi sonunda ele geçirip tribünlere Putin lehine tezahürat yaptırdı ak parti sonuçta.

      • Baran migrosun rusya şubesi ramstore hangi gruba aitse tezahüratı da o yaptırmıştır öyle değil mi?

      • Baran bey kusura bakmayın ama sizin dediğiniz baştan aşağıya popülizm. Bu iş de de Erdoğan’ın eline kimse su dökemez. Ayrıca orada anlatılanlar maalesef halkın çok büyük bir çoğunluğunun koyun kaval dinler gibi dinleyeceği konular. Orada heyt yok eyyy yok bu yüzden seçkin bir kitleye hitap etmesi doğrudur. Bunu halka anlatmak da dinleyicilerin vazifesi olsun.

          • Murat Karayalçın’ı da dinledim, Ceremi Rifkin’in konuşmasını dağıtılan kulaklıkla dinleyebilen şanslılardan olduğunu anladım çünkü herkese kulaklık yetmediğini söylüyor. Davetlilerde bunun sebep olduğu Rahatsızlığın kulağına geldiğini de söyledi.

            Eski liderlerden Murat Karayalçın Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını beklemeden uçağa yetişmek! için salonu terketmiş. O saatte ne acelesi varsa artık! Galiba toplantıya akademisyenleri ve Rifkin’i dinlemek için gitmiş, onların konuşmaları bitince de çıkıp gitmiş:))

  13. 🌟İlkinde ön planda görülenler düpedüz halktı. Oraya lider bildikleri birinden talimat almaya geldikleri her hallerinden belli oluyordu. ”
    🏌️”Dünkü toplantıda ise politikacılar ile uzmanlar ön plandaydı. En koyu renkli takım elbiseleriyle salona gelmiş saygın beyefendiler ile şık hanımefendiler, kamuoyunu ilgilendireceğini düşündükleri konuşmalarla, kendilerini beğendirme yarışına girmiş görüntüsü verdiler.”
    -yazar bu iki parağrafı yazsa. yorumu okuyucuya bıraksa yetermiş aslında.
    -seçmen herşeyi herkesten iyi biliyor, herşeyi uyuyanları da uyanıklarıda görüyor 👀
    sonuç:
    seçmen profili halkın genel durumunu çok net özetliyor. politikacılar siyaset arenası buna göre ŞEKİLLENİYOR!
    Halk politikacıya göre kalıba girmez!
    Siyaset seçmenin ihtiyaç ve taleplerine göre şekillenir!!! bir noktada biraraya gelir (partide).
    olayı anlayamayan elenir zaten 🤗.

  14. AKP.nin , stadyumda yapılan toplantısı , akademik olmaktan ziyade biraz gösteriş amacını taşıyordu .Nitekim toplantı açık bir alanda yapılmadı.
    CHP. ise muhtemelen akademik ağırlıkta olmasını amaçladığı için kapalı salonu yeterli görmüş olabilir .
    Toplantının bu kadar inciğini cinciğini kurcalamanin da pek gereği olduğunu sanmiyorum.

    • Seçim kampanyaları tamamen bir showman ibarettir normalde, buna diyecek bir şey yok. Her ikisi parti de showlarını sergilediler, sergilemeye de devam edecekler. Bu tamam, ama showu kiminle yaptığından daha çok kime yaptığın önemlidir.

      Daha öncesinden kim olduğunu ne yaptığını ve neler yapmayı planladığını kimlerle yapacağını ilan etmişsen ki her iki parti için de bu biliniyor varsayalım, o zaman gösterilerini de seni ve planlarını destekleyen insanlarla yaparsın, onların coşku desteğini herkese göstermene gövde gösterisi diyorlar.

      CHP’nin gösterisi tamam gerçekten de göz dolduruyor ama kim destekliyor, hani sana inananlar nerede seni destekleyenler nerede diye bakılır.

      Kılıçdaroğlu Erdoğan’la kendini mukayese ediyor ve onu taklit ediyor görüntüsü var mı yok mu buna bir bakalım;

      Erdoğan mitinklerini showlarını ak parti olarak yapıyor ama zaten cunhur ittifakının hukuki bakımdan sorumlu tek partisi ak parti, diğer partilerin hiç bir hukuki sorumluluğu yok. Şimdi MHP’lilerin en çok övündüğü şeyleri söyleyebilirsiniz ki MİT MHP’nin tek elinde MİT’i Şansal atasagun yönetiyor, emniyet mhplilerin tek elinde orduda en güçlü grup MHP yargı neredeyse en kilit noktalar MHP’lilerin elinde iktidardan ayrı düşünülemez ki nasıl MHP’nin sorumluluğu yok nasıl vatan partisinin sorumluluğu yok diyebilirsiniz. Ama onları atayan ve hukuken onların işlerinden sorumlu olan tek parti ak parti. Ne MHP’nin bir parti sorumluluğu var ne de Vatan partisinin bir sorumluluğu var. Bu yüzden ak partinin tek başına show yapması gövde gösterisi yapması normal.

      Fakat Millet İttifakı için aynı şeyleri söyleyemeyiz çünkü 6 parti hep beraber yetki ve sorumluluğu üstleneceklerini peşinen ilan ettiler. İttifak partileri üyeleri her biri resmî görevler üstlenecekler. Bu durumda CHP’nin tek başına Show yapmasının hiç bir anlamı kalmıyor. Show mu yapılacak hep beraber yapmalıydılar. Gövde gösterisi mi yapacaklar hep beraber yapmalıydılar, her mitinkleri hep beraber dev statları doldurmalıydılar. Seçim böyle kazanılır çünkü, büyük bir coşku büyük bir sinerji meydana getirip herkesi etkilemeliydiler.

      İttifak koalisyon ikilemi 6 partide de kafa karışıklığı doğurmuş, bundan kurtulmalılar.

  15. Şu ankı durumda CHP liler, ak trollerin yarısı kadar becerikli olabilseler rahatlıkla seçim kazanırlar.

    CHP seçmenide dahil bazı yöneticiler fikir ve çözüm üretmek yerine Erdoğanın çiyneyip attığı o meşhur iftira sakızini hiç durmadan çiyneyip akabınde ATATÜRK bizim KIRIMIZI ÇIZGIMIZ demenin haricinde bir fikir üretemiyorlar.

    Kılıçtaroğlu seçim kazanmak istiyorsa şeçimlere kadar CHP seçmenlerin dillerine aci biber sürse hiç değilse CHP li olmayip chp ye oy vermeyi düşünenler fikir değiştirip kaçmazlar.

    Şu anda ihtidar olsun muhalefet olsun sadece ve sadece kendilerini düşünüyorlar. Millet vekili olsunlar onlar için hayat boyu ailece maddi sorunlari olmaz.
    Eğer Türkiyedeki hükümet ve muhalefet İranda olsaydı İran halkı Farsi, Kürdü, Azerisi, Ermenisi ve Yahudisivhep bir olur o meclisi onların başlarına yıkardılar.
    Kürt kizını öldürdüler İranlılar Dünyayi ayağa kaldırdı ve halende devam ediyorlar.

    Ya bizde!? Ben erdoğanın kazanmasını istiyorum. Çünkü erdoğanda dahil herkesin gerçek yüzü ortaya çıkıyor.
    MHP liler Uygurlari gizlice çine teslim ediyorlar. Başörtusü ve Dinin arkadına gizlenen AKP liler Baş örtülü Müslüman Uygur Kadınlarina kelepçe takip hakaret ediyorlar.

    1 değil 5 değil bintane yüzleri var.
    Kaşıkçinin ölusunu dahi kayip edenler utanmadan dinden ve insanlıktan
    Bahs ediyorlar

    AKP dış güçler diyiyor. CHP liler balıklama atlayıp onlardan daha fazla bağırıyorlar.
    Eh Balık baştan kokar.
    Bizdede top yekün kokmuş.

  16. Ülkemiz kötü yönetiliyor. Hep böyleydi. Değişen bir şey de olmadı. İktidarlar gider ayak durumu da iyice berbat ettikleri için iç ve dış güçlere bağlayıp geçiyorlar. Sorumluluk almak yok. Beceriksizliklerine hiç laf yok. Hep yok emperyalist güçler yok içimizdeki hainler yalanları. Bir kere de dürüst olun. Beceriksiz olduğunuzu kabul edin ve çekip gitmeyi öğrenin. Bakın İngiltere’de başbakan 40 gün içinde aldığı kararlar ekonomide kötü sonuçlar verince hemen istifasını verdi. Azıcık dürüstlük öğrenin şu batılılardan. Yalanı dolanı bırakın ve istifa edin. Koltuğa zamkla mı yapıştınız. O saray da koltuk da milletin. Öğrenmediyseniz öğreteceğiz. Az kaldı.

    • Ender. Dur bir dakika yazdıklarını bir de kendin oku.
      20 yıldır bu iktidarı halk seçiyor mu.
      Şu an da en kötü zamanın da bile halk, çözümü yine iktidardan bekliyor mu.
      Chp lideri 13 yıldır koltukta
      Girdiği bütün seçimleri kaybetmiş. Sen diyorsun ki iktidar istifa etsin gitsin.
      Azıcık batılılardan öğren. başarısız olan muhalefet niye gitmiyor, Koltuğuna zamkla yapışan kim. Seni uyutanlar kim.
      Sen daha öğrenememişsin, öğrenmeye de niyetin yok.
      Adam yenmiş de yenmiş.
      Adam kazandı da kazandı.

      • Seçim kazanmak da başarı elbette. Ama burası iktidarın başarısızlığını ve değişmesi gerektiğini söylüyoruz. Yani demokrasi. Adam kazandı ama hepimiz kaybettik. Çeteler, mafya, ve derin devlet hariç. Onlar hep kazanıyor.

        • Millet ne derse O kardeşim.
          iktidarın değişmesini sen söylüyorsun. Millet söylemiyor.
          Bükemediğin eli öpeceksin. Yani demokrasi.
          Sürekli başarısız olan Chp de varmı demokrasi. Niye mahkummusunuz Kılıçdaroğluna. Yenileyin kardeşim kendinizi.

  17. Üç harflilere de yakında kayyum atayacaklar herhalde. Baklavacılar börekçiler kesmedi elbette. Zincir marketler ancak gözünü doyurur bunların.

    • rekabet bu durumda bir çözüm yolu olabilrdi
      alternatif temin yolları denenebilir di (tanzim)
      kooperatif marketler bile tek başına yeterli idi
      ama, niyet üzüm yemek olursa!
      Bir market birliği başkanını yine çıkarmışlar! (zorla mı yaptırıyorlar yada ne bileyim..)
      tamam da markete gelinceye kadar (Ukrayna’dan gelen gemiden çıkıp giriyor ürün markete!) nereden kimden kaça maliyetle!..
      bunubilmez mi hükümet, bilemezmi yöneten?
      valla keşke müfettiş yada en büyük denetleme kurulu vesaire kim denetler meclise rapor verirse bu işi ancak o zaman anlar halk ciddiyetle.

    • Zincir marketler dişlerinin koğuğuna yetmez yatarak bedavadan paralara mala mülke çökmeyi alışkanlık haline getirenler bütün cemaatleri yemeden doymazlar. Sırada Anadolu kaplanları var daha.

  18. CHP toplantısı biraz akademik kaçtı doğru. Ama 6’lı masa vurgusu tekrar yapıldı ve birlikte hareket edildiği tekrarlandı. Sonuçta ülke yönetimi aklı başında geniş bir ekiple yapılmak zorunda, tek adamın gecelik kararları ile değil. Şimdiki sekreter seviyesine indirgenmiş bakanlarla bu işin olmayacağını 5 yıldır öğrenmiş olmamız gerekiyor. Bu açından yetkin pek çok inananın ekip içinde olması ve vizyonlarını paylaşmaları önemliydi.

    Akp toplantılarında toplanan kalabalıklar, sadece kalabalık yapıyorlar. Acemoğlu’nun da söylediği gibi siyasete ve demokrasiye katılımları sınırlı. İktidarı yönlendirme ve denetleme gibi bir şansları yok. O yüzden yolsuzluk ve yoksulluk bitmiyor. Bunun demokrasi olmadığı da çok açık. Beş yılda bir sandık görüyor bu kalabalıklar. Diğer zamanlar makarna kömür dağıtımlarından başka demokrasiden nasiplenmeleri mümkün değil.

    Eminim market fiyatları hepsine yavaş yavaş bu gerçeği öğretiyordur. Katılımcı demokrasiye geçmeden problemlerin çözülmesini beklemesin kimse. Sandıktan çıkanla geldiğimiz yer burası.

    • Ender bey bu vitrine çıkarılan ekonomist zevat, allameler daha önce kaç ülkeden imf yi kovup çıkarmışlar acaba?
      Efendim?

      • Kaç defa söyledik. Eğer IMF’i kovduysanız niye üyelikten çıkmıyorsunuz. Efendim. İhtiyaç olabilir diye mi?

  19. ilim ve bilime değer vermeyen menfaatçi bir toplum olduğumuz için, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında, her konuda geldiğimiz durum ortada. Tabii mevcut iktidar da nabza göre şerbet vererek, devlet imkanını da kendi malı gibi kullanıp oy almayı beceriyor. doğruyu söyleyince de halkı küçümseme oluyor. Dün pazarda yaşlı bir adam hayat pahalılığı ile ilgili ah şu marketler yokmu ah bütün pahalılığı onlar yapıyor, bu adamdan ( Tayyip için) ne istiyorlar deye söyleniyordu. Propagandanın en önemlilerinden birisi büyük yalanı devamlı söyleyeceksin kuralıdır. İşe yaramış belliki. söyleyecek tek söz nasılsanız öyle yonetilirsiniz, zübük filmi devamlı oynanıyor.

    • Nuri bek eski türkiyede ulusal bütçeden ar-ge faaliyetlerine ayrılan pay binde kaç, bugünkü bütçeden ayrılan pay yüze kaç? Bilime kilime kim değer veriyormuş ya da vermiyormuş bir karşılaştır bakalım! Tarihte ilk kez bu hükümet döneminde meb bütçesi savunma bütçesini geçti haberin var mı?

      • Onun içinmi öğrencilerin sınavlarda matematik, fen bilgisi sorularını yapma oranları en gerilerde. Onca yıl okullarda yabancı dil dersini görüpte adını ve oturduğu adresi söyleyemeyen bir eğitim sistemi ile çoğu iri bir lise dahi olamayan üniversitelere para yağdıysan ne olacak. çoğu personel gideri. Öğretmen liseleri kapatılmış, kendi branşında 40 sorudan 17- 18 soruyu yapabilecek öğretmen profili yaratılmıştır. Eğitiminde gelişmiş ülkelerdeki sıralamasını yazarsanız öğrenmiş oluruz. İstisna hariç sirketlerin bazı elemanlarını arge departmanında gösterip, devletten teşvik aldığını, gercekte bu elamanı başka departmanda çalıştırdığını, denetim yapılmadığını bilmeyenmi var. Herşeyi kendimize benzetmişiz. Ben beni bildim bileli gelişmekte olan ülkeyiz. Halkların en büyük düşmanı enflasyon rekor kırmış, seçim uğruna heba ediyoruz herşeyi. para dilenmeye devam. Bundan sonra size cevap yazmayacağım, çünki değmez. 😔

  20. Demokrasi bu mu partiyi ele geçiren ölene kadar başkan ölürse de çocuğu başkan parti başkanı 5yil sonra bırakmalı.

      • onlara da söylüyorum yetkililere de söylüyorum böyle demokrasi olmaz gelen yapışıyor gitmiyor böyle olduğu sürece demokrasi kavramına inanmıyorum uygulamada böyle bir demokrasi yok

        • Fransada lepen ailesi yıllardır ırkçı partinin başındaydı, yakın torun lepen(bayan) geçer koltuğa, fransada demokrasi yok mu yani?
          Yunanistanda yüz yıldır aynı ailenin yönettiği partiler var noolmuş?

Yoruma kapalı.