CHP ‘baskın seçim’ beklentisinde.. O halde cumhurbaşkanı adayı konusunu tartışmak gerek…

33
Reklam
Yazıyı Dinle

Kimileri seçimin 2023 yılının yarısında yapılması kararlaştırılmış iken, yani seçime yaklaşık iki yıl varken, durduk yere adaylık tartışması çıkardığımı düşünüp beni eleştiriyor.

Sağolsunlar. Üslupta saygısını koruyan her görüşe ben de saygı duyarım.

Eleştirenler var, ancak siyasetin içinde yer alanlar onlar gibi düşünmüyor. Muhalefet cephesi ülkenin her an seçime götürülebileceği beklentisiyle tetikte. Daha dün, CHP’nin MYK toplantısında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisi yöneticilerine “Baskın seçime hazırlıklı olun” talimatı verdi.

Cumhuriyet gazetesine göre, Kılıçdaroğlu, o konuda şunu söylemiş: “Baskın seçime hazır olun; olası bir baskın seçime karşı tüm örgütümüz hazırlıklı olsun. Türkiye’yi biz yöneteceğiz.”

‘Baskın seçim’, beş harften oluşan o sözcük –‘seçim’ sözcüğü- yetkili birinin ağzından çıktıktan iki ay sonra sandığa gidilmesi demek. Hazırlıksız yakalanan partiler kamuoyuna dertlerini anlatana kadar seçim yapılır biter.

Havada öyle bir seçim yapılacağı kokusu olduğunu muhalefet cephesi bir süredir fark ediyor.

Sebebi açık

Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı olmayı düşünüyor ve bunu kendisini hukuki tartışma konusu haline dönüştürmeden gerçekleştirmek istiyorsa, anayasaya göre bunun tek bir formulü var: TBMM’nin kararıyla seçim tarihinin erkene alınması…

Reklam

Anayasaya göre, iki kez seçilmiş cumhurbaşkanları halkın önüne yeniden aday olarak çıkamıyorlar. Anayasada (m. 106) bunu aşmanın yolu olarak tek bir formül öngörülmüş: TBMM’nin erken seçim kararı alması… 

‘Baskın seçim’ iki sorunu birden halletmek için düşünülebilir: Anayasa engelinin aşılması ve muhalefete derdini anlatma fırsatı verilmeden sandığa gidilmesi…

AK Parti lideri de olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeniden aday olmayı düşünüyorsa ‘baskın seçim’  kaçınılmazdır.

Kamuoyu yoklamalarının da artık gözlere soktuğu, siyaseti yakından gözleyenlerin bir süredir zaten fark ettikleri iktidar cephesinden oy kaymasını -belki- durduracak formül de odur: ‘Baskın seçim’

Aksi halde, yani önceden belirlenmiş zamanında -Haziran 2023’te- yapılacak seçimde, anayasa izin vermediği için Tayyip Erdoğan aday olamıyor; hukuki tartışmayla o engeli aşmayı göze alsa bile, iktidar cephesinin zaten aşağıya doğru hareketlenmiş oylarında azalma daha da hızlanacağı için adaylığını koymakta tereddüt edecektir…

Yerine karşı bloktan da oy alabilecek birini aday göstermesi işte o zaman gündeme gelecek.

İktidar cephesi bu sebeple Millet İttifakı’nın adayını şimdiden öğrenmek istiyor. Yalnızca öğrenmek için değil, karşı cephenin adayını kendileri belirlemek için de çaba gösteriyor. Kısmen başarılı da oldular; önceleri kendisinin aday olmayacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu’na, CHP içerisindeki birilerinin de baskısıyla, “Neden olmayayım” dedirtmeyi başardı iktidar cephesi.

Hasan Cemal’in yazısı

Reklam

Hasan Cemal akıllı bir muhalif. Son tartışmaların kendisine yakın saflarda aldığı biçimden duyduğu rahatsızlığı T24’teki “Erdoğan’a karşı birleşelim derken, dağılma tehlikesi de var, uyanık olmak lazım” başlıklı bugünkü yazısında dışa vuruyor.

Okuyalım:

Kendisinin bu soruya verdiği cevap olumsuz.

Yazısında ‘Millet İttifakı’ içerisinde yer alan partilerin liderlerini bu konuda uyarıyor. Yeni dönemde güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülebilmesi için, Millet İttifakı’nın genel seçimden TBMM’de güçlü bir varlığa sahip olarak çıkması gerekiyor.

Nasıl olacak bu?

Akıllı ve akılcı kararlarla…

Genel seçimle birlikte yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı‘nın kimi -nasıl birini- aday göstereceği Meclis’e girecek muhalif milletvekili sayısını da belirleyici olacaktır.

Yanlış bir aday cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettireceği gibi Meclis’teki milletvekili sayısı bakımından da muhalefete hayal kırıklığı yaşatacaktır.

Ortalıkta dolaşan aday isimlerine verilen tepkiler Hasan Cemal’in endişesinin haklı olduğunu düşündürüyor. 

“Falanca aday olursa filancalar oy vermez” deniliyor. Bu tür eleştirilerle ortaya atılanlar bir şeyi unutuyorlar: Seçilebilmek için halkın bütününün oyunu almak gerekmiyor; ‘yüzde 50+1’ oy yeterli. AK Parti veya MHP tabanlarından karşı tarafın adayına gelebilecek oy daha fazla olacaksa, akıllı olanlar “CHP ve İYİ Parti tabanlarına yakın duran birileri oy vermezse vermesin” demek zorundalar.

Siyaset böyle bir şey zaten.

Kılıçdaroğlu’nun dün parti yöneticilerine hatırlattığı üzere, bir ihtimal olarak hep hazırlıklı bulunulması gereken ‘baskın seçim’ yüzünden, ittifakların cumhurbaşkanı adaylarının kimler olacağı konusunun şimdilerde sıcak tutulması ve tartışılması yararlı.

ΩΩΩΩ

Reklam

33 YORUMLAR

  1. Türkiye CB adayını tartışadursun aday konusu hiç ilgimi çekmiyor. Afganistan konusu daha bir merak uyandırıcı;

    Afganistan kaynaklı haberlere göre Çin 1 trilyon değerinde olduğu söylenen Afgan madenlerin işletmesini almak için Talibani sıkıştırdigi söyleniyor, Çin baskıyı artırdı ya da Çin Talibanla madenler konusunda anlaştı diyenler de var. Taliban askerlerini eğiten Türkiye askerlerini tahliye ediyor, hava limanın işletmesi konusunda da bir anlaşma olmadı. ABD Afganistan’da 1 trilyon dolar para harcadı ve askerlerini tahliye ederken mühimmat ve askeri araç gereçleri de Talibana bıraktı. Türkiye de tank fabrikasi satildigi icin Altay tankları üretilmedi ancak bir kaç kirpi ile Talibanla iletişimini surdurebilirdi o da olmadı Elveda Afgan ruyamiz, neyse üzülme Türkiyem canın sağolsun. Hala Irak’ta ve Suriye’de varsın ya yeter.

    Benim sorum şu: post-modern Haçlı seferlerinde amerika Afgan müslümanlar ile savaşı Çin’e mi havale etti. Görünüşe bakılırsa öyle gibi çünkü.

    • Baran bey “Taliban askerlerini eğiten Türkiye askerlerini tahliye ediyor, hava limanın işletmesi konusunda da bir anlaşma olmadı.” buyurmuşsunuz da;
      “Taliban askerlerini eğiten Türkiye” kısmından emin misiniz?
      Yani bu mollaların askerlerini türkiye mi eğitmiş?

      • Ben bunu ilk defa iki sene önce Afgan Mültecilerden duydum hatta bir ankarada askeri okulda öğrenci olan bir Taliban askerin akrabasiyla da konuştum. Bu bilinen bir şey zaten. Ama sen bana inanma Yazar da önceki bir yazısında bunu yazdı, hadi ben karıştırdım yazar da mı yanıldı yani.

  2. Dünden kalanlar:
    “H. Gayret
    25 Ağustos 2021 At 22:37
    “didem kuz
    25 Ağustos 2021 At 14:29
    …parlamenter sisteme geri dönüleceğinden kimsenin kuşkusu olmasın lakin benim fikrim bu konuda acele edilmemesi gerektiğidir önce mevcut durumdan azami istifade edilmelidir.”

    Hanımefendi başkanlık sistemini tümden başarısız bulmuyor sanki;
    kim bilir, tadına bakınca belki de hiç değiştirmek istemezsiniz, öyle değil mi?
    Ha gayret!!!”

  3. türkiye’de trump yönetimi gitti artık biden yönetimi var. buna göre kimin aday olup olmayacağının hiç bir önemi yok ha erdoğan devam etmiş, ha abdullah gül cumhurbaşkanı olmuş ha doğu perinçek başkan olmuş hiç bir şey farketmez. hatta bana göre doğu perinçek”in cumhurbaşkanı olması daha iyi, hiç olmazsa adamın ne olduğunu biliyoruz.

  4. Bu gün Büyük Taarruzun yani Kurtuluş Savaşının en şanlı ve dünya çapında takdire şayan Büyük Zaferinin başlangıcının 99 ncu yıldönümü olmasına rağmen ,ne yandaş ve ne de muhalif gazetelerin hiç birinde tek satır yazı, resim , bahis yok !
    Topuna YAZIKLAR OLSUN !
    Bütün o şanlı kahramanlara Allahü Tealadan rahmet ve merhamet niyaz ederim !
    Selamlar, saygılar

    • Alibey keşke ahlata gidip malazgirt zaferinin kutlamalarına filan katılsaydınız, yedidüvelin büyükelçileri vangölü kıyısında gelmiş devletbaşkanımızı tebrik ediyor, siz burda hala topunuzun bilmem nesi diye bela okuyorsunuz, olacak iş mi bu?

  5. Chp nin Ankara ve İstanbul u alması çok iyi oldu. En azından yeni oy verecekler için iyi bir kıyaslama olacak.
    Chp siyasi litarütüre yeni bir anlayış kazandırdı. İstanbulu alan Türkiyeyi kaybeder. Ne yapsalar boştur bundan sonra. Chp kimi aday getirirse getirsin malübiyetler rekorunu egale edecektir. Ne kadar yalan söylerlerse ne kadar algı yapsalar o kadar iyi.

  6. TBMM seçimi tarihini normal gününden 1 hafta erkene alınca seçim erkene alınmış olmuyor mu? Şu kadar erkene alırsa yeniden aday olabilir diye bir şart mı var?

  7. siyasetin piri istanbulu kaybeden türkiyeyi kaybeder dedi. şimdi çıkıp kırk dereden su getiriyorlar, öyle mi böyle mi diye…
    geçiniz.
    O’ndan iyi mi bileceksiniz.
    şu an da gerçekleri herkesten daha çok onlar görüyorlar. barajı düşürelim, daraltılmış bölge dayatalım, eski dostlarla barışalım, yeni dostlar edinelim hikaye, onlar bilmiyor mu hepsi muhalefete yarayacak.
    geçmiş olsun.
    enflasyon artarken, işsizlik yükselirken, döviz uçarken ballı börekli ihale kovalarsan, israf peşinde koşarsan memleketin çoğu saf değil sonuçta, bugün dünkü oyunu ararsın, yarın bugünkünü. geçen seçim büyük şehirler gitti, gelecek seçim iktidar gidecek. bütün anketler sistematik düşüş gösteriyor. bu toparlanamaz anlamına gelir.
    ne yapsan boştur.

    • Didem hanım “bütün anketler sistematik düşüş gösteriyor.” buyurmuşsunuz da; elhak öyledir!
      Ama bu “sistematik düşüş” ne demektir, biraz açar mısınız?
      Yani anketçiler sistemli bir şekilde iktidarın oylarını düşürüyor mu nedir, tam anlaşılmıyor?

        • Yapılamayacaklar üzerine siyaset olmaz, kaybetmeye mahkum bir bakış açısı, referandumlara bakarsanız hep “hayır” cephesi kaybeder…

  8. Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında 2023te yapılacak…
    Birinci turda her parti kendi adayını gösterecek sonuçta 50+1 i hiçbir aday bulamayacak.
    İkinci turda muhalefet ortak bir aday gösterecek.Halkımız sağlamcı olduğu için dibi görünmeyen suya girmeyecek.Erdoğanın artılarının fazla olması nedeniyle
    Durmak yok yola devam diyecektir…

    • Sanıyorum dibi görünen suya da girmeyecek çünkü halkımız dibi gördü artık sahili selamete ulaşmak istiyor. Bu dip dalgası siyasal İslamın tsunamisi ve hakikati İslamın ise inkişafına vesile olacaktır. Teemmel

  9. 4 ay 5 gün sonra.
    Takvimler 2022 yi gösterdiğinde psikolojik olarak seçim havasına ister istemez girilecek.
    01.01.2022 tarihi psikolojik bir sınırdır.
    Bu tarihte seçime 18 ay olması bu psikolojiyi değiştirmez

  10. Bu kadar erken seçim merakına belki ben de katılabilirim, evet Erdoğan belki bu dönemin sayılmaması için erken seçim yapabilir, böylece 10 senelik bir iktidar daha kazanmış olacak.

  11. insan böyle tecrübeli bir yazarın böyle yazılar yazmasını hayretler içinde kalıyorum, belki biraz ağır yazıyorum ama insanların bu kadar değişmesi hiç hoşuma gitmiyor ve iyi örnek olmuyor, insanlar önce eskiden böyle fikirleri savunurdum şimdi şundan dolayı bu fikirlerdeyim diye açıklama yapar biz de ona göre yazılarınızı değerlendiririz. Kılıçdaroğlu yalancının biri hergün en az bir yalan söylemeden rahat edemiyor, baş nereye giderse ayak da oraya gider, CHP nin Yandaş ve Fondaş yazar ve milletvekilleri artık nohut çekirdek gibi yalan söylüyor, hükümet birine cevap veremeden diğerini söylüyorlar, bundan memnunlar ki devam ettiriyorlar, ancak bu kişiler yalancı çoban hikayesini bilmiyorlar herhalde, artık o kadar abarttılar ki millet artık bundan sonra doğru söyleseler de yalan anlayacak, Kılıçdaroğlu kendisi erken seçime inansa önce Cumhurbaşkanı Adayı için çalışma yapardı. Hiç bir partide çalışma yok, zaten bulacaklarını sanmıyorum, diğer konu, daha önceki yazına karşılık fikrinizi sordum, yeni Anayasa düzenlemesinde Cumhurbaşkanı yerine Başkan olarak yazılsaydı yine iddianız devam edecek miydi, bunu açıklarsanız memnun olurum.

    • Bütün muhalefet de sizlerin sabahtan akşama kadar yalan üstüne yalan konuştuğunuzu söylüyor !
      Bu durumda doğru konuşan kim oluyor peki ?
      Fazla uzağa gitmeye gerek yok ; yangınlar, seller ve korona salgınıyla ilgili yalanlar yeter de artar bile !
      Bu köşede yeteri kadar insan vardı , bir de siz geldiniz ; hoş geldin safa geldin !
      Hadi eyi günler

    • KK için her gün bir yalan söylüyor demiş bırakmışsınız. Nedir bu yallanlar ve doğrulları, onları da söyleseniz de aydınlansak.

      • Mustafa bey sen kulakları var duymaz , gözleri var görmez gibisin. Kılıçtaroglu ve avanesi medyası yalan rüzgarı gibi. Sen o rüzgarda uçuştuğun için nerde ki bu yalan diyorsun. Şakamısın birader.
        Son bir iki aya baksan bile yeter. sadece KK nın yalanları bile kitap olur.
        En sondan başlayalım.
        bbc yalan yanlış tvit attı, bbc iki gün önce özür diledi. Bbc nin yalanını sürdürüyor “Afganistan ve Suriye’den yeni gelecekler için göçmen kampı kurulucakmış. İngiltere ile Türkiye bu konuda anlaşmış” yalanı.

        Bu ay başında Erdoğan ve Biden anlaştı yalanı.Yalanını devam ettirdi Dışişleri yazılı açıklama yaptı yalanladı.
        Sonra yalan dozunu arttırdı :Tek başına ülkeni korkunç bir ateşe atmak istiyorsun Köleliği parayla mı yapacaksın? Devletin saygınlığını parayla mı satacaksın?” dedi.
        Kapalı kapılar ardında hangi taahhütlerde bulunduğunu söyle artık millete. Mal varlığınla tehdit edildin!” dedi
        ABD Büyükelçiliği, Başkan Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında Afgan mülteciler ya da göçmenler konusunda bir “anlaşma” veya “pazarlık” yapıldığına dair iddiaların tamamen temelsiz olduğunu belirtmek ister. diyerek Kılıçtaroğlunu patlattı.
        Hatırlatsın 2 ay önceki Tyt sınavı öncesi Katarlılar sınavsız tıp okuyacak yalanını. Sınava girenler arasında büyük bir infiale sebep olmuştu.
        Yangınlardaki yalanlarını sıralamasını takip edemedik  bile. Tam otomatik makineli tüfek gibiydi.

  12. Hdp-Chp-İp de durumlar karışık. Cumhurbaşkanı adayı kim olacak belirsiz. Bir yandan imamoğlu ve yavaş isimleri geçiyor. Bir yandan Gül, babacan isimleri geçiyor.
      Akpartiye önerim, seçim barajı ile ilgili düzenlemelere ek Cumhurbaşkanı adayı kriterleri de belirlensin muhalefeti çıkmazdan kurtarsın.
      Şöyle yapılamaz mı. Genel seçimlere katılacak partilerin Başkanlığı doğal olarak Cumhurbaşkanı adayı olur kuralı konulsun. İlk turda en çok oy alanlara iki ay süre verilsin. Bu iki aylık sürede partiler arası görüşmeler ve ittifaklar kurulabilir. Bakanlıklar paylaşılır. Halkın beğenisine sunulur sonra ikinci seçime gidilsin.
      Böylece muhalefetin derdi çözülür. Erkenden kimse ittifak yapmaz. Seçime kadar bütün partiler kendi politikasını rahatça anlatabilir. Kendini ipotek altına almaz. İlk turdaki seçim daha canlı geçer. Bu durum  küçük partilere de avantaj sağlar. Halk küçük partilere daha rahat  oy verir. Oyum boşa gitmez diye düşünebilir.
    Sosyolojik olarak da Türkiye bıçak gibi iki kutuplu ortamdan kurtulur. Zannımca iki kutuplu ortamdan çoğu kişi rahatsız. Seçeneklerin çoğalmasında fayda var.

  13. Yaşamın genel kuralı:
    HİÇ ÖLMEYECEK MİŞ GİBİ DÜŞÜNÜP,
    YARIN ÖLECEKMİŞ GİBİ YAŞAMAK.
    siyasetin kuralı:
    “Yarın seçim olacakmış gibi ..”
    Dememi beklediniz ama ?
    “Siyasette 24 saat bile çok uzun bir zamandır”. (Bir bilen).

  14. Seçim diyince tüylerim diken diken oluyor.Siz sn Koru ya en büyük itiraz eden yorumcular dan biriyim.Neden?
    3 yıl – 1 gün önceden verim sürekli seçim seçim diyorsunuz.
    2 ihtimal var ya AKP devam edecek değişen ne olacak ya da Millet ittifakı seçimi kazanacak .Peki millet ittifakının adayı kim belli değil , programı nedir ?yok Peki nasıl ülkeyi yönetecek büyük bir muamma .İttifakın en büyük partisinin başkanınin seçime girme cesareti yok.Boyle bir parti ve üyeleri ülkeyi nasıl yonetecek

  15. Cumhurbaskaninin 2 defadan fazla secilemeyecegine dair referans gosterdiginiz 106. Maddede hic boyle bir seyden bahsetmiyor. 2 defadir ayni seyi yaziyorsunuz ilkinde belki yanlislikla yazdiginizi dusundum.2. defadir kontrol ediyorum yok.Acaba ben mi yanlis yere bakiyorum.Veya eski maddeyi mi okuyorum.

  16. Siyasette her an bir şey olabilir.
    Seçimlerin zamanından önce yapılacağı artık herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bu sonbahar olma ihtimali hala yüksek.
    Adaylık konusunda cumhur ittifakının adayı sn Cumhurbaşkanın adı geçse de ne kendisinden ne de partililer net bir açıklama yok, yani her iki taraf da karşı adayı görüp daha sonra kendileri belirleme çabasında.
    Yeni sistemde sanki sadece adaya oy verilecek gibi diğer faktörleri görmezden geliyor. Oysa aday dışında belirleyici bir çok faktör var. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi muhalefet cephesi için parlementer sisteme geçiş konusunu nasıl belirleyecekler halkı nasıl ikna edecekler.

    • Cumhurbaşkanından aday olacağına dair net bşr söylem yok mu dediniz
      Hangi evrenden yazıyorsunuz

    • Yazarın YouTube yayınları var önemli konulardan bahsettiği kaç kes görüntülenmiş, 3-3.5 bin civarında. neden? tek sebebi var göz tembelliği. toplumun okuyarak öğrenme alışkanlığı olmaması ancak çok okuyarak anlaşılabilecek yorumları anlamadığı için dinlemiyorda.

    • Gerçekten iyi olmuş bazen araç kullanırken okumak zorunda kalıyor insan en azından kaza riskinden kurtulmuş olduk.Saygıdeğer yazarımız halen populer ve yazıları toplumda karşılık bulunuyor.ayrıca Sn gül ün temsilcisi olması hasabiyle de daha dikkatli takip ediliyor.

Yoruma kapalı.