Bir mucize yaşandı; sürecin nasıl başarıya dönüştüğünün ipuçları bu yazıda…

66
Reklam

Pek çoğumuz Tayyip Erdoğan’ı bağnaz ve dogmatik biri sanıyor, kararlarını verirken dar bir bakış açısından baktığını düşünüyor ve kendisiyle ilgili hüküm bu önyargıyla veriliyor.

Oysa Tayyip Erdoğan hiç de öyle biri değil. Bir liderde bulunabilecek en önemli vasıflardan sayılması gereken bir özelliğe sahip: Zamanı geldiğinde sorunlara siyasi açıdan en uygun çözümü bulmak için kendinden fedakarlık edebiliyor…

Şu son birkaç gündür hakkında çıkan yazılara ve muhalif siyasilerin açıklamalarına yansıyan ön kabullere bakarsanız, onunla ilgili değerlendirmelerin yanlışlığı hakkındaki bu tespitimin çarpıcı örneklerini görürsünüz.

O tür değerlendirmelere sebep olan son kararı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanlış yapsa bile, kendisine çıkış yolu gösterildiğinde doğruya yönelebileceğini açık bir biçimde gösteriyor.

Israrla faiz indiriminden söz etmesi ve bunu ekonomi üzerinde baskı aracı olarak kullanma amacıyla görüşünü ‘nass’ gerekçesi ile açıklaması eleştiri konusuydu. Eleştirilere haklılık veren bir durum da söz konusuydu: ‘‘Faiz indirilsin’’ ısrarı başladığında 1 doların o zamanki değeri ile, arada üç genel müdürünün değişmesiyle ancak gerçekleşen Merkez Bankası’nın o ısrar üzerine aldığı kararların sonucunda doların kazandığı değer TL’nin müthiş aleyhineydi.

Bir ara 18 TL üzerine çıkan dolar şu sıralarda 12 TL’nin altına indi.

Nasıl oldu bu?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tanıtımını yaptığı ‘kura bağlı mevduat hesabı’ açıklaması sayesinde…

Reklam

Hepimiz o açıklamanın yapıldığı gün TL’nin dolar karşısında an be an kazandığı değeri faltaşı gibi açılmış gözlerle izledik.

Faiz en son indiği yüzde 14 oranında kaldı. Faizin üzerine baskı uygulanıyor ve bu yüzden enflasyon tasarruflarını eritiyor diye TL’den kaçıp yabancı paralara sığınan mevduat sahiplerine, kurda meydana gelebilecek yükselme kadar bir oranın Hazine tarafından karşılanacağı garantisi verilince insanların tavırları değişti.

Değişmiş olması lazım.

Ülkede piyasaların kapalı olduğu ve doların değerinin düşmesine yol açan TL’ye dönüşün ancak Londra başta olmak üzere Avrupa borsalarında ve New York’takiler başta olmak üzere ABD bankalarında gerçekleşen alım-satımlarla sağlanabildiği bir dar zaman aralığında oldu bu.

Mucize gibi bir şey.

‘Dış mihraklar’ TL lehinde devrede olmalıydı o gece. 

Olana ‘mucize’ özelliği kazandıran görüntü o geceden sonra da devam etti, ediyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan yeni sistemin nasıl işleyeceği belli belirsiz ve hangi bankaların bu sistem içerisinde yer alacağı, TL’ye dönmek isteyecek mudilerin yeni hesapları nasıl açabilecekleri henüz bilinmez iken, doların değeri sonraki iki günde de azalmaya devam etti.

Reklam

Nasıl oldu bu?

‘Mucize’ denilen olgunun rasyonel gerekçelerle açıklandığı nerede görülmüş?

Yine de açıklamaya çalışayım.

Bence olanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘bağnaz’ ve ‘dogmatik’ denilmeyi hak etmeyecek kadar çözümden yana biri oluşunun etkisi büyük.

Kendilerine ‘‘Bize ‘Faizi artırın’ dışında bir formül üretin, dinlemeye hazırız’’ açık yürekliliğiyle yaklaşan devlet yetkilisine, görüşleri alınmak üzere çağrılan ülkemizin öndegelen bankalarının yöneticilerinin, ‘‘Kur garantisine bağlayın, millet parasını dolardan TL’ye çevirir’’ aklını verdikleri söyleniyor ki, bu söylenti doğru olabilir.

Edward de Bono adlı, ‘lateral düşünce tarzı’ adıyla geliştirip yıllar boyu çeşitli kitaplar ve düzenlediği kurslarla o tarzı yaygınlaştırma mücadelesi veren Malta’da yerleşik bir psikologu hatırlattı bana bu yaklaşım.

‘Lateral düşünce’ örneği çünkü…  

De Bono’nun pek çok eseri dilimize de çevrilmiştir.

Psikologun ‘sorunların çözümünde farklı düşünce tarzı’ diye çevirebileceğimiz yaklaşımını anlatmak için kullandığı örnek Süleyman Peygamber’e atfedilen iki annenin sahip çıktığı bebekle ilgili sorundur.

İki kadın da bebeğin annesi olduğu iddiasındadır ve bebeğin kendisine verilmesini ister.

Süleyman Peygamber kadınları dinledikten sonra bebeğin ortasından iki parçaya bölünüp her kadına birer parçasının verilmesine hükmeder.

Gerçek anne ‘‘Aman, sakın ha’’ diye bu hükme karşı çıkar ve iddiasından vazgeçerken, sahte annenin sesini çıkarmadığı görülür.

Çocuğun gerçek annesinin kim olduğu bu yolla ortaya çıkar.

Geçen hafta sonu ‘kura bağlı mevduat garantisi’ sistemini yeni bakan Nureddin Nebati’ye kendileriyle görüştüğü banka genel müdürleri tavsiye ettiyse önce onları tebrik etmek gerekir. 

Sorunu Süleyman Peygamber yöntemiyle çözüme kavuşturdukları için…

Tabii, onlardan gelen bu çözüm önerisini ‘‘Bu yolla faiz artmamış oluyor’’ diye takdim etme başarısının sahibi olan yeni atanmış Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’yi de övgüde ihmal etmemek şart.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi açıklamayı yaptığı andan başlayarak şimdiye kadar çerçevesi ve nasıl işleyeceği tam bilinmediği halde TL’nin değerinin sürekli artması mucizesinin mimarı da yeni bakan olmalı.

Merkez Bankası verilerine bakarak o arada 7 milyar dolar kadar bir meblağın rezervlerde azaldığını keşfedenler bunu eleştiri konusu yapıyorlar; ancak o kadar az bir meblağla bu kadar büyük bir sonuç alınması bence övgüyü hak ediyor.

Sonuca bakalım; pazartesi akşamı 1 dolar 18 TL idi, bugün 1 dolar 13 TL’nin altında.

Evet, yılın başında 1 dolar 8 TL bile değildi, fakat onu şimdi hatırlatmanın zamanı değil.

Biz şimdiye bakalım.

‘‘Kur garantisi yüzünden mevduat sahiplerine ödenmesi gerekecek ek getiri oranı Hazine’den nasıl karşılanacak?’’ gibi sorularla yarını da fazla sorgulamayalım.

Şimdi bu başarıyı sağlayan, zamanı geldiğinde, kuru Hazine’ye herhangi bir yük getirmeyecek oranda tutma becerisini de gösterecektir.

Onun da bir yolu nasıl olsa bulunur.

Esas bağnaz ve dogmatik olanlar kimmiş, hepimiz bu süreçte gördük.

ΩΩΩΩ

Reklam

66 YORUMLAR

  1. Mucize ve başarı ipin ucunda olmalı.
    Yükselirken de kazanmak,
    Düşerken de…
    Her ipin bir ucu vardır mutlaka ama, piyasanın varmıdır dibi sonu ya da sınırı? Bilememek!
    Bilemedim ?

  2. Bütün mesaisini alın teriyle birşeyler üretip vatandaşının bir ihtiyacını karşılamağa çalışmaktan ziyade kur farklarına, faiz hesaplarına harcıyarak paraya para katma gayretinde olan arsız paragözlerin vay haline! Finansal piyasayı kontrol edip parasal gücü bütün ülkenin aleyhine olacak şekilde kullanıyorlarsa bunun kendi bulundukları ağaçta oturdukları dalı kesmekten fazla bir farkı yoktur. Bu işin neticede (bileşik kaplar esasına göre) kendi özel menfaatlerini öne almak için sade vatandaşın üstüne basmaktan bir farkı yoktur. Bunların finansal piyasada konumu/pozisyonu aynı ülke ağacında değil de dışardan uzanan agresif bir hortum ise o hortumu kesmek te milletin görev verdiği iktidara düşer.

    İktidarlar gelip geçici, Devlet kalıcıdır. İktidar kim olursa olsun böylesi yerli-yabancı hortumları kesmekle görevli birimleri olmalı. İnsan nefsinin zafiyetlerine göre hareketleri beş aşağı beş yukarı bellidir. Misal; “Para!”, “Daha çok para!”, “Güç” ihtirası…. Devletin partiler-üstü bu birimleri bu arsız paragözleri oltaya getirip pişman etmeli. Bundan oluşacak ganimeti doğrudan hazineye aktarmalı. Bilgisayar hesaplamaları desteğinde yapay zeka teknolojisi kullanılarak bu paragözler tımar edilmeli, bu kötü huylarından vazgeçirilmeli ki mesailerini gayri meşru değil de alın/akıl terine dayanan meşru kazanç yollarına ayırsınlar. Bu kötü huylarından vazgeçirilemeyenlerin vay haline. Zannediyorlar mı ki 3-5 günlük tatlı/kaymak dünya hayatından sonra, o gayrimeşru kazançları cehenneme yular olmayacak!

    • “H.B.
      23 Aralık 2021 At 22:34
      Bütün mesaisini alın teriyle birşeyler üretip vatandaşının bir ihtiyacını karşılamağa çalışmaktan ziyade kur farklarına, faiz hesaplarına harcıyarak paraya para katma gayretinde olan arsız paragözlerin vay haline!”
      “Yüreğine sağlık!”
      (DİDEMİN KULAKLARI ÇINLASIN:)

      • “…. Bundan oluşacak ganimeti doğrudan hazineye aktarmalı”…

        Bunu derken iktidar bu işi de ihaleye verip ağzına yüzüne bulaştırıp astarı yüzünden pahalıya getirmesin!! ….”doğrudan”… derken öz/abstrakt olarak bunu kastetmiştim. İktidar paragöz kesimle oturup halkın parasıyla kumar oynasın falan da demedim, peki ne dedim:

        ….
        Üsküdarı geçmek için atı almıştı…
        Peşine niceleri takılıp namaz kılmıştı…
        Taşıma suyu borç parayla kumar bu!
        Bir tefeci, banker olmadığı kalmıştı!…

        Aç gözlü paragözler ağza bakıyor,
        Ağzı olan konuşuyor, para saçıyor!
        Borç halkın sırtında kambur, Mihriban,
        Nesil nesil yüklüyorlar, kaçan kaçıyor!…

        Emme-basma tulumba bu, tavana doğru,
        Neresi adil bunun, neresi doğru?
        Tavanı çeken taban değil mi, ama gariban!?
        Ülkeye önem veren herkesedir bu soru!
        ….

      • çınladı, her satırına katılıyorum,
        yine çok güzel yorumlamış.
        “Zannediyorlar mı ki 3-5 günlük tatlı/kaymak dünya hayatından sonra, o gayrimeşru kazançları cehenneme yular olmayacak!”
        yine, yeni ve yeniden
        “Yüreğine sağlık!”

        • ….
          Allah yüce!
          Tüm iyi dileklerinizi kabul/daim eylesin
          Sorun büyük!
          Haktan yana birkaç kişi neylesin…
          ….


      • Yara derun!
        Temennilerinizi Ulu Tengri kabul eylesin!
        Asıl sorun!
        Haktan/halktan yana birkaç kişi neylesin….

  3. Sezai Karakoç diyor ki,Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız, Sevgili Fehmi Koru Sezai Karakoç’un öte dünyaya göçü ilgili güzel bir yazı yazmıştı.Ayrıca ABD’nin ikiz kule saldırısı ile ilgili de araştırmacı gazeteciliğe örnek gösterilecek bir makale yazmıştı.Çok örnek var,ama ben son bir örnekle yetinmek istiyorum.Türkiye’de çözüm süreci başarılı olması için İngiıtere’nin, ayrılıkcıların lideri ile nasıl ustaca pazarlık sonucu anlaştığını okumuştum yazdığı enfes yazıda.Asıl ilginç olan mucize gibi bu anlaşmanın kahramanı fikir babası genç bir Akademisyen oluşu.
    Sevgili Fehmi Koru yarım asırlık başarılı bir yazar.Erdoğan’nın yeni ekonomik hamlesi ile ilgili yazısının özünü iyi anlamak ve yorumlamak gerekir.Ekonomi Profösörü Özgür Demirtaş bile kur sorununa nasıl çözüm getiremediğini dinlemedik mi?Sözün özü Fehmi Bey duygularına kapılmadan realist bir yazı yazmıştır.

    • Makif bey “Ekonomi Profösörü Özgür Demirtaş” kaç ülkeden imf yi dehlemiştir acaba?
      Sayın korunun köşeyazılarının nefasetine gelmeden önce o bahsettiğiniz ekonomist taslağıyla ilgili görüşünüzü de bi zahmet paylaşsaydınız keşke…

  4. Veli bey sayın yazarın bugünkü yazısıyla ilgili “Gerçekten bu kadar iyimser bir yorumun “getiri garantisi” olur ancak.” diyerek kendisine iftira attıktan sonra bir de;
    “Y. Oğur’un yazısı zihin açıcı.” demişsiniz!
    Yani açılmış hali buysa bırakın dağınık kalsın…

  5. Sayın Koru ,
    Yorumları okudukça , bu kadar reel ve objektif yaptığınız değerlendirmeyi insanların ne kadar farklı anladıklarını görüyorum ve buna hiç şaşırmıyorum. Zira Mevlana sen ne söylersen söyle karşındaki anlayacağı kadarını anlar der.
    Yok zenginler daha zengin olmuş. Parası olan herkes dolara saldırdı ve beklemeye başladı. Kimse 18 den satmadı. Herkes , Katar la 22 TL ye swap yapıldı lafına inandı. Parası olmayan fakir fukara da seyrediyordu. Sonra bankalar kapalı olsa dahi hesabınızda ki dövizi açık piyasalardan gelen bilgiye göre anlık değişen oranlarda aynı banka hesabınıza satabileceğini bilmeyen yazıyorlar. Kim aldı , kim sattı. Parası olan aldı. Hirs ile borçlanma kabiliyeti olan aldı. Sonra da zararına sattı. Bankalardan aldı. Bankalara sattı.
    Zarar edenler parası olanlardı. Kar eden de Merkez Bankası yani devlet oldu. Daha Merkez Bankasının ekonomide ki işlevini dahi bilmeyenler boş konuşuyor. Tayyip düşmanlığı gözlerini kör etmiş. Dolar 18 olunca sevinen , gerileyince üzülen insanlardan millet sevdalısı olmayı beklemek boş.

  6. Dolar zaten hızla aṣırı yükselirken, Erdoğan‘ın „faiz neden enflasyon netice“ ve “Nas ortada; sana bana ne oluyor” gibi sözlerini tekrar tekrar söylemesindeki amacı neydi?

    Erdoğan’ın kur korumalı mevduat hesaplarıyla ilgili konuṣmasından sonra Merkez Bankasının piyasaya 7 milyar dolar sürdüğü iddiaları doğruysa, bütün bu olanlar hazırlanan bir senaryonun bölümleri olamaz mi?

  7. Üstad piyasalar kapalı klişesinden kurtulamadınız.piyasalar 24 saat açık.cep telefonumdan girdim usd mi sattım.ben dış güçmüyüm?benim gibi onlarca arkadaş sattı.

  8. Sayın yazar “Esas bağnaz ve dogmatik olanlar kimmiş, hepimiz bu süreçte gördük.” diyor;
    öyle midir değil midir kendisi bilir ama sağolsun sayesinde biz gördük göreceğimizi:)
    Sayın yk nın yutub videolarından edinilmiş cds li bilmem neli finans bilgileriyle buraya kadarmış işte: fossssssss!!!!!!

    • Adam dış güçleri satın almış, artık dış güçler Erdoğan’ın emrinde kim takar CDS’yi mi diyorsun?

      Hani Amerikanın Erdoğan’ın yurt dışında tuttuğu paraları araştırmakla tehditine konu olan paraları kastediyorsun herhalde. Sence kaç kişinin hesabında bu paralar?

  9. Yaziyi anlamak acisindan epey kafa karisikligi olmus.
    Fehmi koru sunu derken ne demek istedi acaba:

    “Geçen hafta sonu ‘kura bağlı mevduat garantisi’ sistemini yeni bakan Nureddin Nebati’ye kendileriyle görüştüğü banka genel müdürleri tavsiye ettiyse önce onları tebrik etmek gerekir.

    Sorunu Süleyman Peygamber yöntemiyle çözüme kavuşturdukları için…”

    Yanlis anlamiyorsam, hukumetin faizi dini hukumler adina indirme tavrindaki samimiyetini sorguluyor.
    Soru: (Bankacilar soruyor) faiz sistemine mi karsisiniz yoksa faizi yukseltmeme adina ortada bir inat mi var.
    Cevap: faizi artirmami istemediginiz surece ne oneririrseniz onerin. Opsiyon olmus farketmez.
    Sonuc: O zaman adina faiz demeden faizi tesvik edelim.

  10. Fehmi bey falsolu bir yazıyla bakan Nebati’yi parlatmaya çalışmış bence. Belli ki bir nedenle bakan beye büyük sempatisi var. Herhalde gözlerindeki ışıltıyı gördü ve özümsedi.

  11. Bakanlar kurulu toplantısından sonra yapılan şey, her ne ise halka yarayıp yaramayacağını ilerde göreceğiz ama gerçekten siyaseten Tayyip Erdoğan’ın siyasi dehasını gösteriyor. Bu hamleye, bu siyasete şapka çıkarmaktan başka şansımız yok. Muhalefet beşik sallamaya ve ninni okumaya devam etsin.

    21 aralıkta “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” ve “Adam kazandı.”. Bununla kendi seçmenine inanılmaz bir moral üstünlük kazandırdı. Tebrik ederim.

    • İşte Türkiye’nin sıkıntısı.Adam ne yaparsa kabullenmek zorunda kalıyorsunuz.Cunku şu an siyasette ondan başka adam yok.Bir çok icraatını beğenmeseniz de mantığıniz onu istiyor.
      Adam bir de eleştirilere kulak verip doğru olanları kabullense ölene kadar ülkeyi idare eder Zavallı muhalefet omurları olsa birgün o koltuklarda durmazlar.

  12. Bu sürecin başından beri faiz ve nas kelimelerini ağzından düşürmeyerek milletin egzamasını kaşıyan, öbür taraftan da merkez eliyle nafile dolar şatışları ile yapılanın büyük bir becereksizlik olduğu pompalandı, ve ekabir denilen saygı duyulan ya da adına muhalefet dediğimiz herkes aynı davulu çaldı, ters köşeye yattılar. ancak görüldü ki, beyaz kuvvetler bekliyormuş, zaman ayarlı al satlar ile sadık bendeler zenginleştirilirken halka da büyük bir ders verilerek bizim dediğimizi yapmayan yanar mesajı verildi. dövize güvenenlere bence planlı bir tezgah kuruldu ve olan yine halka oldu. ancak bilinmelidir ki bu iyileşme geçicidir, hükümet yine geleceğimizi borçlandırarak icraatlarına devam etmektedir. şapkadan tavşan çıkınca alkışlıyoruz ancak bu uyutulma hali uzun sürmez.

  13. Fehmi Bey, yqziniza söyleyecek çok şey var da tek bir konuya değineceğim, Sayın CB’nin önerilen yöntemi kabul etmesini aslında nasıl da CB nin dogmatik olmadığına bağlamışsınız ya, pes doğrusu! soyler misiniz 1 gecede kimler servetine servet kattı? sunulan bu yöntemin kabul edilmesinde daha fazla rant elde etme güdüsü ve hatta şehvet ini nereye koyacağız? zengini daha zengin eden, Hazine garantisi ile fakirin omzuna yükü bindirdikçe bindiren taa 1970lerden yani Nuh nebiden kalma rahmetli Özal’ın bile “gelecek iktidarlar aman bir daha yapmasınlar” dediği bir ekonomik uygulamayı adeta Erdogan ın başarısı olarak sunmak akıllara ziyan!.. nass nass deyip, sonra da TL’yi dolara bağlayan gizli faiz uygulaması resmen Allah ile aldatmaktır nokta..

    • Gamze hanım sizce doların düşürülmesi yanlış mıdır ya da kötü mü olmuştur, biraz açar mısınız?

  14. Ters Köşe…
    Doğrusu çok ilginç günlerden geçiyoruz. Ben merkez bankasının en son faiz indiriminde faizi indirmeyip ters köşe yapabileceğini tahmin ediyordum, olmadı ama cb faiz yükselterek ters köşe yaptı.
    Bu ters köşeler siyasette ve medya görülen bir uygumladır. Yani insanların hiç beklemediği bir anda u dönüşü yapıp ters köşe yapabiliyorlar. Aynı şekil bir ters köşede sayın yazardan diyeceğim ama kesinlikle ironi.
    Hala, döviz kurunu dış güçlerin düşürdüğüne inanmayıp ülkeyi yönetenlerin düşürdüğüne inananların olması çok ilginç. Bu iş de bir tuhaflık yok mu? Daha önce o kadar güçlü müdahaleye rağmen düşmeyen döviz kuru, bir gece çoğu vatandaşın haberi dahi olmadan çok küçük bir hamle ile sihirli bir değnek ile düşüveriyor. Madem bu iş bu kadar basitti neden şimdiye kadar yapılmadı yani ülke ekonomisinin bu duruma gelmesi bilerek mi yapıldı? Bu durumdan kimler faydalandı? Bu işlerde ali cengiz oyunu olduğu bir gerçek.
    Yeni ekonomi sistemi de daha önceki sistemlerde hep aynı değil mi yoksul halktan al zengine ver, yine aynı düzen. Bu yeni ekonomik modelin vatandaşa ne gibi faydası var şimdiye kadar hiç kimse açıklayamadı. Yoksa Nasrettin hoca hikayesinde olduğu gibi mi? koyunlar geçecek yünler tellere takılacak…. Vatandaşa gelince cak- cek, zenginlere gelince şip-şak
    Memur sendikaları…
    Asgari ücrete yüzde elli zam yapılınca memur sendikaları da hemen harekete geçtiler bana da bana da demeye başladılar. Sayın sendika yöneticileri toplu sözleşmede teslim oldunuz şimdi ise üyelerin gazını almak için ek zaman talebinde bulunuyorsunuz yani öngörüsüzlüğünüz geçen toplu sözleşmede olduğu gibi bu toplu sözleşmede de ortaya çıktı şimdi de kalkıp bana da bana da demeye hakkınız yok sizin bu yaptıklarınızı üyeler görmüyor bilmiyor gibi davranıyorsunuz ama bütün yaptıklarınızı üyeleriniz çok iyi görüyor. Geçti bor’un pazarı…

  15. Döviz ,12- 14 bandından ,TÜSİAD savaşı nedeniyle birdenbire 18-20 bandına fırladı; sonra şapkadan tavşan çıkartıldı , döviz aynı hızla tekrar eski seviyesine indi !
    Bir ağa ile kahya fıkrası vardır , bu iş aynen ona benziyor !

  16. Bir aydır dolar yükseldi, euro yükseldi, altın yükseldi, faiz düştü herkesin ağzında. Sokakta 10 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki insanımıza kadar bu konuşuldu. Yazık bu ülkeye yazık bu ülke insanına. En basiti Eylül 2021 de 10.00 türk kahvesi dolduruyordum kavanoza şimdi 20,00 tl bile dolmuyor. Sade kahve değil her şey böyle. Ekonomimiz, esnafımız, tüccarımız, gencimiz bu kadar siyaset oyunlarına alet edilmemeli. Bu ülke insanına reva görülen fakirlik yazık, orta tabaka silindi gitti.

  17. En güzeli mizaha mizahla devam etmek ama bende o kabiliyet yok.

    Erdoğan uҫurumun kenarında aracı durdurdu ama aracı ucuruma götüren de kendisiydi.

    Ülkenin esas sorunu enflasyon. Kurun aṣırı yükselmesi enflasyonla yanlıṣ mücadelenin sonucuydu.

    Enflasyonda bir değiṣiklik olmadığı gibi, Erdoğan’nın da Naslar konusundaki görüṣlerinin değiṣtiğini düṣünen var mı? Erdoğan faiz indirimine devam eder ve Nasları tekrar dile getirirse kurun yeni durumunu yakında göreceğiz. Konuyu bilenler enflasyon sayılarının aҫıklanacağı Ocak ayının ilk günlerini iṣaret ediyor.

  18. Doğru bilinen yanlışlar çoktur. Enflasyon faiz bahanesiyle Çalışana zam üstüne zam isteme-verme kısır döngüsü,
    Hastane köprü derken (herşey acil mi, herşey öncelikli mi) birde bakmışsın döviz garantili olmuş tüm ihaleler?
    Faiz düzenini yıkmaya kalkmakla, yeni bir yöntemi sunmak farklıdır.
    Tepeden bakmakla, kuşbakışı görmek te farklıdır
    İşte verdin 12 ay vadeli kur farkı! Noldu ülke battımı? Gıdada vergiyi düşürsen yine süreli olmaz mı?
    Tarımda belediyeler girse devreye, herkes kendi coğrafyasının ihtiyacı kadar üretse!
    Turizmci ihracatçı sanayici kendi söküğünü dikse!!!
    Odası var borsası var birliği var sendikası var?
    Hep merak ediyorum neye yarar?
    Haydi hep birlikte!??????????.
    İnanıyorum denemeye değer.

  19. CB Erdoğan’a güvenerek 17000€ Kur korumalı TL mevduata yatırmakta kardamıyım yoksa zarardamıyım?

  20. sayın koru laturel düşünceler sadece batılılarda yoktur.günledir tv lerde gazetelerde yorum yapan ekonomistler sadece kapitalist ekonominin kurallarını tartıştılar.halbuki kapitalizmin baknotla sömürü düzenine birisi çomak soksa ortada kapitalizmin ve ekonomi tezleri yerle bir olacak.tabiki karşı tarafın bilim ve zanaata sahip çıkması kaydıyla.son günlerde çılız bir hamleylede olsa doları indirdik.sıra yeni,ayağı yere basan isdihdam,üretim ve ihracaat ayağında.inşallah bunuda başarırız.bu batılılat menfaatperestir.çinden gelen ürünlerinin geç ve pahalı gelmesini bahane ederek çindeki fabrikalarını türkiyeye getirmeleri uzak bir ihtimal olmadığını düşünüyorum.

  21. 5 YILLIK CDS 623
    Türkiye’nin 5 yıllık CDS’İ yani kredi sigorta risk primi 3 gün önce 522 idi.
    Yeni program açıklaması ile önce 577 ye, dün de 623’e fırladı.
    Yani “5 yıllığına 10 milyon dolarlık” kredi alabilmemiz için 623.000 dolar sigorta primi ödememiz gerekiyor.
    Yunanistan 92.000 dolar ödüyor.
    Dünyada bizden daha kötü olan 3 yada 4 ülke vardır.
    Lütfi Elvan bu modele” önce CDS’ler patlar, sonra hazineye altından kalkılamaz yük getirir” diyerek karşı çıkmış.
    Üç(3) günde bu kadar da “isabet”
    CDS nedir?
    Bu sitede 21.12.2021 tarihli yazıma havale ediyorum.
    CDS’i bilmeyenlerle makro ekonomi tartışmak, tansiyonu bilmeyenlerle sağlık, 2×2 yi bilmeyenlerle matematik tartışmaktan daha abestir.
    Malumunuz kara cahillik, bilmediğini bilmemektir.

    • CDS rakamlarına dair bir şey söylemek gerekirse Yunanistanın 92 olduğu yerde bizden 623 puan risk primi isteniyorsa bi durmak lazım. Gerçek durumu yansıtmasa da hükümetin kur üzerinden yaptığı şapkadan tavşan çıkarma siyasetinin finansal piyasa tarafından makul görülmediğinin işaretidir. Bu da adına DEM, DÇM ya da DCD denilsin bu işin sonunun yine fecaatle sonuçlanacağını beklediklerini göstermektedir. Aklı olan DCD oyununa gelmez ve dövizini nakde döner… en azından TLye dönmemeli.

  22. Yazıyı bitirince bir an Fehmi Bey , bir gecede saf mı değiştirdi acaba diye düşünmeden edemedim !
    Arkadaşların bazıları bunun bir kinaye olduğunu söylüyorlar , onu da düşündüm ama değil !
    Ve Fehmi Bey gibi deneyimli bir yazarın lirada suni olarak meydana gelen bu bir anlık parlamaya mucize demesine de doğrusu şaşırdım !
    Dolar, zaten bu günkü seviyelerindeydi, onu zıplatan TÜSİAD’a yapılan saldırıydı , daha sonra açıklanan örtülü ve garantili faizle tekrar eski yerine döndü !
    Mucize nerede Allah aşkına !
    Kaldı ki bu yöntemin bilimsel olarak ekonomik bir mantığı olmadığı ve 1970 lerde de denendiği ve ekonominin canına okunduğu da bilinen bir hakikattir!
    Yani zevahiri ve günü kurtarmaktan başka bir işe yaramaz !
    Ortada yapısal bir değişiklik mi var , yok ! Gerisi boş !
    Bu bir sinema oyuncusunun yapımı olan mucize filmlerine benziyor , o kadar !

    • Mucize kısmı doğru, eğer bu kararı almasalardı, ekonomi iflas edecekti. Firmalar fiyat belirleyemediği için ticari hayat durma noktasına gelmişti, ya da her şey karaborsada fiyatlandırılacaktı ki reis TL mevduatlarına kar garantisi verince Türkiye uçuruma düşmekten kıl payı kurtulmuş oldu ama şimdilik. Kimine göre üç aylık kimine göre de 6 aylık kurtuluşu sağlamış oldu. 6 ay sonra mı? Maduronun Cenezüelası bizi bekliyor.

  23. Bir ironi yazısı bu galiba; değilse, bu, anlamakta çok zorlandığım bir yazısı olacak Sn. Koru’nun.

    Hiç bir şey olmadıysa da kesin bir şeyler oldu!

    Öncelikle, kurun tavan yaptığı o hafta itibariyle bankalardaki döviz cinsinden mevduat oranının yüzde 66.6’ya yükseldiği yazılıyordu. Karar sonrası, yani TL cinsi mevduata kur garantisi kararından sonra kur düşmüş ve sonra, döviz mevduatından TL’ye geçiş olarak hatırı sayılır banka genel müdürlerinin yaptığı açıklamalara göre, her bir bankadaki döviz mevduatı hesaplarından 1 Milyar küsur dolar bozulduğu bildiriliyordu…On on beş bankadan toplamda 10, 15 milyarlık döviz bozulduğu varsayılırsa bile bu kararın -kur garantili TL mevduatı kararının- ne kadar gerekli-gereksiz olduğu tartışılabilir.

    Öncelikle banka genel müdürlerinin bu karardan ne kadar mutlu olduklarının yüz ifadelerine yansıdığını görmüş olduk. Mutlu yüz ifadeleri yutaklarının gözükeceği kadar gülümsemeye meyletmişti zaten…

    TL mevduatını faiz getirisi karşılığında bankalarda tutan mudilerin haricinde mali değerlerini ya da faiz getirisi olmadığı halde TL cinsinden parasını bankalarda tutan vatandaşlar kur artışına karşı değer kaybı yaşamamak için yüksek kurdan döviz almış oldular. Alınan karar sonrası bu vatandaşlar evdeki bulgurdan da oldular.

    Vatandaşların bankalardaki döviz mevduatının tırmanışa geçtiği o hengamda böyle bir kararın -kur korumalı TL mevduat hesabı kararının- alınmış olması manidar…

    Biraz şöylece oldu; “sen misin döviz alarak kurun yükselmesine sebep olan, al sana” gibi bu kesime iyi bir darbe indirilmiş gibi oldu; kurun tepe taklak olmasıyla epeyce değer kaybına uğramış oldu bu vatandaşlar. Ya da elindeki sermayenin bir kısmı çok kolay bir şekilde başkalarının eline geçmiş oldu.

    Dedim ya; bankalardaki döviz mevduat hesabının oranı yüzde 66,6’ya yükselmiş diye
    -bunun miktarının ne kadar olduğunu bilmiyoruz- eğer bu miktar sade vatandaşa ait ise toplamda 10, 15 milyar doları geçmez; bu halde, dövizin ateşini indirmeye yönelik üzerinde operasyon yapılmaya değecek bir miktar değil bu. TCMB bile 100 milyar doların üzerinde operasyonlara imza atmış olduğu halde kurun ateşi bir türlü dinmek bilmedi. Değil mi?

    Öyleyse gerçekte olan nedir? (Hiç bir şey olmasa da bir şeyler oldu!)

    Bu sorunun ilk elden cevabı, iki türlü kur hesabı uygulandığı olduğudur. Nitekim alınan karar ile de bu teyit edilmiştir.

    İlki resmi kur, şu anda dövizin indiği yerdeki kur düzeyi,

    İkincisi -kısa sürede gerçekleşecekse eğer- TL mevduatına ödenecek kur miktarı kadar faiz hesabıdır.

    (Bu arada bankalar dövizden TL’ye çevrilen mevduat miktarını açıklamalıdırlar. Aslında birincisinde de -döviz mevduat hesabında da- mudi, dövizine hem kur artışını hem de bankanın ödeyeceği faizi elde etmiş olmuyor muydu; değişen ne olacak?)

    Neyse, fazla uzatmayayım. Sözün kısası; Kur garantili TL mevduat hesabıyla kur manipülatörlerine -ister dış ister iç düşman! deyiniz- bunlara bir sus payı verilmiş oldu bu karar ile.

    Bunların hanesine nasıl bir kazanç yansıyacağını 3-6-12 aylık, özellikle 3 aylık vadeli olarak açılacak TL mevduatına verilecek faiz ile kur farkının miktarını ne kadar olduğunu ancak vade sonunda görmüş olacağız.

    Alınan kararın başarılı olduğunu -yineliyorum- özellikle 3 aylık vadeli olarak açılacak TL mevduat hesabına ödenecek faiz ile kur farkı bugünkü düzeyde kalırsa; faiz yüzde 14, dolar 12 TL civarı olarak kalırsa hükümeti başarılı addedeceğim. Değilse bu cin fikrin sahibi olan bankacıları…

    Bir kısa söz daha: 3 ya da 6 aya varan zaman kazanacak kadar kurda zımni bir dondurma işlevine gidildi.

    Bu süre kimin için ne kadar önemlidir bilmiyorum. Ama Sn. Koru erken seçim tezinde kararlı ise bugünkü yazısı bir ironi yazısıdır diyebilirim.

    • Bankacıların karar sonrası mutlu yüz ifadeleri şöyle de okunabilir mi: Döviz mevduat hesabı TL mevduatına çevrildiğinde, banklar döviz mevduatı hesap sahiplerine -kasalarında fiili/fiziki olarak bulunmayan (nominal) dövize- hem kur farkını hem de döviz mevduatına vereceği faiz yükünden kurtulmuş oldular. Bir nevi Türk Finansal Sistemini, bankaları kurtarma operasyonu olarak ta okunabilir mi bu “Kur Korumalı TL Mevduat Hesabı”? Ne dersiniz?

  24. Sayın Fehmi Bey, Cumhurbaşkanın açıklamış olduğu Dövize Dayalı Mevduata işlemine geçmesi çağrısını bundan haftalar önce Ceza Hukukçusu Ersan ŞEN beyefendi, Bir TV programında; Ne yaparsanız dövizin ateşini söndürürsünüz diye sıraladığı önerilerinin en başında yapmıştı. Anca mı akıllarına geldi. Cumhurbaşkanının yerinde olsam Ersan ŞEN beyefendiyi ekonomi danışmanı yapar, diğer ekonomi danışmanlarını kapının önüne koyardım.

    • Ersan Şen Ekonomi bakanı olursa herkesin hukuksuz olduğunu söylediği kar garantili mevduat kararı hukuki olur hem de:))))

  25. Yöntem nasıl olursa olsun (bu da çok tartışılabilir) ,sonuçta , piyasaların sakinleşmesi için iyi oldu..Geçen hafta dürüst toptancılar ya fiyat veremiyor,ya da peşin satış talep ediyorlardı (cash on the table olarak da karikatürize ediliyordu).Ancak dış borcun GSMH nın %75 ine ulaştığı ülkemizde kur, daha ne kadar kontrol altında tutulabilir, döviz ihtiyacı nasıl karşılanır, bilemiyorum. İnşallah vatanımıza milletimize hayırlı olur.

  26. Dolar düşerken, o akşam bankalar dolar bozmaya izin vermedi. Sürekli hata uyarısı verdi. Şimdi maymunun gözü açıldı. Doların varsa bankada değil yastığının altında olacak. Ekonomide güven önemli derler ya, bankalar bence güven kaybetti. Basit bir çıkarım yapıyorum: dolar kuru bile isteye yükseltildi, vatandaş parasının değerini korumak için dolar aldı ancak düşerken bozduramadi. Böylece vatandaşın üç kuruşuna çöküldü. En acısı da bu yapilrken din enstrümanı kullanıldı.

    • Güzel yorum hüseyin bey, tebrikler!
      Kıdemli yorumcumuz hasan günay da hala sayın yazarın ifadelerinden çözmeye çalışsın tüm bu olup bitenleri:)

  27. mesela dolar diyorum, az daha bekleseylerdi, bir kaç haftaya 25 tl leri görseydi, başarı daha büyük olmaz mıydı?
    30 tl ye kadar çıksaydı,
    bazı ekonomistlerin olabilir dediği 50 tl leri görmesi beklenseydi.
    müthiş bir başarı yakalanmaz mıydı acaba?
    münasebetsiz tüsiad mı demeli şimdi?
    açıklamanın ertesi günü müdahale yapıldı.
    dolar 3 tl seviyesinde iken 7-8 tl olacak dediklerinde “oluyor, olmakta olan” gerçeğine rağmen olacaklara inanmak istememiştik. oysa ekonomi bilinmezleri olan bir alan değil.
    faizi yükseltirsen pardon kur karşılığı farkı
    yani caiz olmayan opsiyonu yükseltirsen
    kur düşer.
    basit, sade, etkili…
    bizim gibi ülkelerde naçar olduğu gibi…
    zaten başka seçenek olmadığı gibi… ​
    madem faizi yükseltecektiniz pardon kur karşılığı farkı yani caiz olmayan opsiyonu verecektiniz neden kurun bu kadar yükselmesine izin verdiniz?
    bir gece yarısı herkes parasını bozduramazken bozduranlar çok oldu ve birileri çok kazandı ama mesela dolar 25 tl leri görseydi kazanacakları kadar değil, 30 tl ve ya 50 tl olsaydı ki önünde hiç bir engel yoktu -aslına bakarsanız hala yok-kadar da çok kazanamadılar, aslında kardan büyük zarar ettiler,
    ne kadar yazık oldu değil mi???
    mesela dolar diyorum 25tl lere ve üzerine çıksaydı
    hem başarı daha büyük olabilirdi,
    hem kâr inanılmaz rakamlara ulaşabilirdi.
    münasebetsiz tüsiad.
    ​birilerinin kardan zarar ettikleri yine de çok para kazandığı bu büyük başarıya “sevindirik” olanlar oldu. birileri kazandı, birileri sevindi ne güzel işte, ne mutlu ülke.
    kıskanılmasında noolsun…
    kur hala çok ama çok mu yüksek?
    hazineye çok ama çok yük mü yüklendi?
    daha yüksek faizle daha çok ama çok borç mu alınacak?
    çok para basılıp, enflasyon çok ama çok mu artacak?
    dıj güçlerin hezeyanları işte…
    felaket tellalları.

    • Abuzer, bana kalırsa sayın yazar birikimlerini dolara değil tl ye yatırmış,
      o yüzden de yaşanalar karşısında içi rahat görünüyor, sizce de öyle değil mi?

  28. DOSTA GÜVEN DÜŞMANA KORKU SALAN NEBATİ:)

    Muhalefet şaşkın, hatta iyi partili Durmuş vatandaş cumhurbaşkanına güvenmiyor, göreceksiniz dolar çıkmaya devam edecek, bu bir alım fırsatıdır, alın alın alın ne olur alın, diye milli bir duruş sergiledi. Geri kalan muhaliflerin tek argümanı kaldı; sadece bu garanti hazineden nasıl ödenecek, niye ödenecek. Kimin parasını kime veriyorsunuz deyip duruyorlar.

    Erbakanın deyimi ile mesele basit;

    Ya vatandaş hükümete güvenecek parasını dovizden bozup bankaya yatıracak ki o zaman dolar düştüğü için fazladan bir garanti ödemesi yapılmayacak,
    Ya da vatandaş muhalefetin dediği gibi hükümete güvenmeyip dolar almaya devam edecek, o zaman da bankaya yatacak bir mevduat olmayacağı için garanti ödenmeyecek.
    Zaten dolar çıkmaya devam ederse bu uygulama anlamsızlaşacağı için vazgeçilir. Osmanlıda da var dır bir kaç oyun:)))

    • Peki dolar bir liraya kadar düşerse ne olur? Eksiye düşme ihtimali de var mıdır acaba? Mesela dolar hızını alamayıp sıfırın altında -1 tl’ ye kadar gerilerse ne olur?

    • hazine de para olsaydı,
      rezervler dursaydı,
      akakçeler kalsaydı
      o zaman oyun kurarlardı.
      ama yok.
      hazine boş.
      milyar dolarlar kayıp,
      o dönem O yoktu,
      damadı vardı…
      güven olsa bile yeterli para yok,
      faiz farkı kaçınılmaz,
      güven olmazsa kurlarda double artış kaçınılmaz,
      oyun hikaye,
      nas gibi.
      osmanlıda da bir kaç oyun vardı,
      ama hiç biri işe yaramadı.

  29. Hocam 20 yaşında bir üniversite(tıp) ögrencisi takipçinizim. Yazılarınızı her gün sabırsızlıkla bekliyor ve okuyorum.Her okumamda bilgi hazneme bir şeyler daha katıyorum.Sizden ricam Twitter da da etkin olmanızdır. Bir hesabınız var ancak aktif değilsiniz sanırım… Çok teşekkür ediyorum. Bu ülkedeki bir çok siyasetçinin sizin gibi bir akıl hocasına ihtiyacı var. Sizinle bir gün yüz yüze de görüşmek isterim. En güzel dileklerim ve saygımla.

  30. Döviz kurlarındaki düşüşler her ne hikmetse bizim bankaların kapalı olduğu saatlere rast geliyor.
    Bu işin hikmetini bir çözen varsa sevabına anlatsın.

  31. 1. Ülkemiz dışında işlem yapılabilen bir zamanda, açıklama ve arkasından düşüş geldi.
    2. Bu operasyon ile zaten yıl sonu 10₺ civarı olması beklenen moral bozucu kur değeri, 12-13 aralığında kapatıldı.
    3. 18’den düşürmeyi başardığı için hükümet başarılı oldu.
    4 Ölümü görüp sıtmaya razı oldu insanlar.
    5. Bizim yöneticilerimiz böyle bir şey yapmaz ama aklımıza şuda geliyor:
    Hükümetin kontrol ettiği bir gruba düşük faizli TL kredi vererek dolar almaları sağlandı, ta ki bu moral etkiyi yapacak 18’e kadar, ve planlı bir şekilde, açıklama sonrası, dolarları satmaları ve kuru düşürmeleri sağlandı. Siyasi olarak çok başarılı bir operasyon. Tebrikler.

  32. Sn koru iktidara erdoğana övgüerinize şaşırmamak mümkün değil.
    Parası olanlara verilen kur garantisinin parası olmayanlara yüklendiği bir sisteme övgüler yağdırmışsınız.
    Ülkeyi ekonomik olarak yıkıma dış politikada yalnızlığa mahkum eden bir iktidar.
    Bu ülke dçm den neler çekti yaş itibari ile çok iyi bilirsiniz.
    Sizi tanımasam bu övgüler için iktidar bayağı teşvik etmiştir diyeceğim.
    Tanıdığım için teşviksiz bu övgü sizi hergün takip eden bir okur olarak beni üzdü.
    Mehmet Barlas böyle övgü dolu bir yazıyı ancak yazabilirdi
    Sizin gibi yazarları gazetelerde yazı tv lerde konuk olmaktan men eden bu iktidara can simidi hiç hayra alamet değil.
    Ne denmişti.bindik bir alamete gedeyoz kıyamete.Allah sonumuzu hayr etsin.

    • Efedamat hocam, ekonomistlerin bile anlatamadığı olayı gayet anlaşılır bir tarzda anlatmış Yazarımız. Ama bu yazı ekonomistleri dinlemeden de anlaşılamaz. Kilit kavram “konvertibilite” yani değiştirebilmek.

      Yanisi şu; düşük değerli TL’yi değerli para ile neden değiştirsin? Mesela Amerika’daki İngiltere’deki sermayedarlar ellerindeki değerli paralarını neden TL ile değiştirsinler?

      Cevap:
      Getiri garantisi verirsen herkes değiştirir. Burada da kilit kavram “garanti”.

      Dıj güjler garantiyi çok sever, döviz getirili garanti, garantili getirisi olan ihaleler, ödeme garantili YİD’ler…

    • Belli ki, Koru’nun uslubuna yabancısınız, yazıda övgü yok, bolca kinaye, ironi yüklü eleştiri var…

    • Bunun bir övgü Yazısı değil muhalefete uyarı yazısı olduğunu anlamanız lazım.

      • Erdoğan bey, muhalefet bu yazıdan hiçbir şey anlamaz, anlasaydı 20 yıldır anlardı zaten:))))

    • Sayın Efedamat yazıyı bi daha okuyun derim. İroni içermekle beraber son bir kaç günde yaşananların düşünce izah edilemeyeceği gerçeği dile getirilmiş.
      Mucize tanımı için bkz. Vikipedi..

    • Al benden de o kadar!
      Gerçekten bu kadar iyimser bir yorumun “getiri garantisi” olur ancak.
      Geçmiş DÇM deneyimİiylele ilgili Y. Oğur’un yazısı zihin açıcı.
      Dün dündür olunca bugün ve yarın ne yazık ki olamıyor!
      Eğer hükümet doların makul ve kademeli inmesini isteseydi, açıklamayı gece yapmaz, gün içinde piyasalar açıkken yapardı.
      Bu şekilde her seviyeden dolara yönelmiş halk da dövizini bozdururdu.
      Bu fırsat sunulmuş olurdu.
      Böylece döviz mevduatı da kademeli ve makul bir şekilde çözülürdü.
      Çok yazık!!

    • Lütfen oku Fehmi Bey !!!
      Doları 8 den 18 e çıkar. Sonra 12 yap.

      Çin modeli de, rekabet de, o faiz inecek de ısrarla millete 14 15 16 17 18 den dolar aldır.

      Sonra dolar alan milleti mesai saati dışında terse düşür.

      Dar gelirliyi 2 ay boyunca kur farkı zamlarıyla ez.

      Gece yarısında milleti akaryakıt kuyruklarına sok. Fakiri ekmek kuruklarına.

      Sanayiciye üreticiye toptancıya bu kur böyle gider düşüncesiyle yüksek kurdan yüklü hammadde aldır.

      Bütün bu süreci yaşayanlar bunu yapana emin ol lateral düşünce demiyor. Başka ifadeler kullanıyor.

      Bu yazi neyin güzellemesi. Çok Uzun bir süredir yazılarınızı takip ediyorum. Bugünden sonra artık etmeyeceğim.

      Bir siyasal İslamcı, diger siyasal islamcilar tarafindan emekli de edilse, köşeye de atılsa;

      içinde diğer siyasal islamcilara karşı

      bu kişi haksız hukuksuz asabi yalancı iftiracı dolandırıcı zimmetci irtikapci gaspçı da olsa başarı temennisi var.

      Ülkemizin medeniyetten çok uzakta kalmasının sebeplerinden biride, gazeteci ve yazarlarımızın hangi görüşten olursa olsun medeniyetin gerektirdiği objektiflikten ve hakkaniyetten uzak kalması.

      • Uzunca yazınızdan anladığım, TL ye ihanet edercesine gavur parasına yatırım yapıp daha sonra kurun düşmesiyle sizin de hayallerinizin düşmesi sonucu yaşadığınız öfkeyle sayın Korunun bitaraf yorumuna bile tahammül edemeyişiniz.
        Kusura bakmayın, sırf hükümeti devirmek için bu vatanın, bu ülkenin geleceğini bile hiçe sayanların duygusal çöküşleri umrumda değil.
        Hükümetin elbette yanlışları çok. Lakin daha iyisi ve daha güven verecek olanı gelinceye kadar yola devam…

      • Fehmi Koru’yu okumazsanız “milleti mesai saatleri dışında gece yarısı nasıl terse tüşürdüklerini anlayamazsınız sayın hocam.

        Ekonomistleri okuyor dinliyorsunuz aynen dediğiniz gibi anlayıyorlar ama bir milyar dolar, 1.75 milyar dolar satmışlar ifadeleri sizi ikna ediyor mu? Beni etmiyordu, bu yazıda ikna edici cevap var işte.

        Gece yarısı döviz hesaplarını TL mevduatına kim çevirdi sorusunun cevabı bu yazıda var, takip edebildiğim başka ekonomistlerden duymadım ben.

        Bir ekonomist de kar garantili TL mevduat işlemlerinin hazineye maliyetinin 50 milyar civarında olacağını bununda 20 tane şehir hastanesine verilen garanti ödeme kadar olacağını söyledi. Halbuki bu yazıya göre bu çok eksik bir hesaplama, sadece yerli hesapların hacmine dayanıyor, yabancı hesapların hacmi yok bu matematikte ama bu yazı ile tahmin edilebilir oldu.

        Siz okumaya devam edin derim. Fehmi Koru diğer siyasal islamcılardan farklı bir yazar. Objektivitenin hakkını veriyor çünkü.

        Sade gerçeklerin konuşulmasının yasak olduğu bir zamanda Üstad Fehmi Koru benim gibi akılsız değil ki reis 84 milyonu verdi dış güçleri satın aldı ya da artık fiilen İngiltere Amerika ortaklığının bir vilayeti olduğumuzu yazsın yahutta reis tek bir kurşun attırmadan Türkiye’yi dış güçlere teslim etti desin de başını belaya soksun.

      • Allaha inananlar diğer bütün Allaha inanları sever sayar ve bütün adil onları da bence kimin yönettiği değil nasıl yönettiği adil ol işi ehline ver

Yoruma kapalı.