Hükümetin en güçlü bakanı Berat Albayrak’ın bir çırpıda üstünün çizilmesi, bakanlığı terk etmek zorunda bırakılması, görevden affının kabul edilmesi acaba sadece ekonomi alanındaki performansıyla mı ilgili?
Görevden ayrılmasının ardından Dolar-TL ilişkisinin TL lehine değişmesi ve piyasaların onsuz yeni havayı neşeyle karşılaması yukarıdaki soruyu düşünmemizi engelliyor.
Bakan gitti, 9.00 TL’ye yaklaşmış olan Dolar birkaç günde 7.60’a kadar düştü.
Yıllarca Türk ekonomisinin tek sorumlusu konumunda bulunmuş şimdinin DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın aylardır ısrarla “İktidara gelelim, ekonomi bir ay gibi kısa bir sürede düzelir” sözlerini hatırlatan bir durum var çünkü.
Ancak ben yine de bugün ortaya çıkmış olan ekonomik sevinç ortamının, meydana geldiğinde sevinse bile, görevden ayrılması kararını veren iradenin bile öngörmediği bir sonuç ve esas sebebin farklı olduğunu düşünüyorum.
Böyle düşünmemin sebebi de, eş-zamanlı olarak İngiltere’de yaşananlar…
‘Rasputin’ lakaplı Cummings de gitti
Geçmişte bizde de danışmanların siyasi kadrolardan daha fazla önem taşıdığı dönemler vardı. Turgut Özal başbakanlığı döneminde etrafını her alandan devşirdiği ‘Özal’ın prensleri’ diye anılan gençlerle donatmıştı. Kendilerinden ziyade danışmanlarına kulak verdiğini bakanlardan şikayet olarak çok dinlemişimdir.
Tansu Çiller bu durumu biraz daha ileriye taşıdı. Etrafında ‘beynimin yarısı’ dediği ve sözlerinden dışarı çıkmamaya çalıştığı hemen fark edilen danışmanları vardı Tansu Hanım’ın…
İngiltere başbakanı Boris Johnson da danışmanlarla çalışmayı sevenlerden. En bilinen danışmanının ismi Dominic Cummings‘ti. Bu hafta orada da gazete manşetleri onun görevden alınması olayını bizdeki Berat Albayrak olayına çok benzer bir biçimde okurlarına yansıttı.
Dominic Cummings, gazetelerin manşetinde, makam odasındaki şahsi eşyalarını koyduğu karton kutuyla başbakanlık binasından ayrılırken yer aldı.
En çarpıcı başlık şuydu: “Rasputin Dominic ayrıldı, Çar Boris şimdi ne yapacak”
Rasputin son Rus Çarı’nın yanı başından ayırmadığı cahil mi cahil biriydi. Onun karizmatik kişiliği Çar ailesini büyülemişti. Ülkenin selamete erişmesini Çar’ın onun etkisi altından çıkmasına bağlayan Çar’a yakın kişiler, Rasputin’i sonunda bir suikastla ortadan kaldırabildiler.
Dominic Cummings o başlığa göre Johnson üzerinde Rasputin etkileri olan biri…
‘Çar Boris’ denilen de zaten ülkenin başbakanı…
Onun sahneden ayrılması için Boris Johnson’un hemen yanı başındaki kişinin, çocuğunun annesinin, devreye girmesi gerekti.
Gitmesini birkaç kadınla giriştiği iktidar kavgası sağladığı düşünülerek orada da konu “Kadınların fendi Cummings’i yendi” boyutuyla tartışılıyor.
Dış görüntüye aldanmamak gerekiyor.
Ve bir tez
İngilizlerin de gözlerini açmasına yarayacak farklı bir tezim var benim.
Londra’da başbakanın hem makam hem de ev olarak kullandığı ‘Downing Street 10’ adresinde yaşananlara bakıp Berat Albayrak olayına uygulayarak elde etmiş olsam da, sonuçta bizde yaşanandan hareketle geliştirdiğim bir tez bu.
Tezim şu: Dört yıllık başkanlığı döneminde ABD başkanı Donald Trump’la yakın ilişkili yönetimler kendilerini Joe Biden dönemine hazırlama ihtiyacı duyuyorlar. Şimdi her birinde Biden öncesi temizliği yapılıyor
Öyle olan her ülkede iktidarlar Trump’a en yakın görünenlerden kurtulmaya çalışıyorlar…
Şöyle arkanıza yaslanıp düşünmeniz için kısa bir özete dayalı bir sorum olacak:
ABD başkaları için olduğu gibi Türkiye için de önemli bir ülke. Hatta ilişkinin Türkiye için başka ülkelerden daha önemli olduğu bile söylenebilir. Trump ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında Amerikalılar için de muamma bir yakınlık bulunsa da, iki ülke arasındaki ilişkilerde en kilit kişi, Berat Albayrak’tı.
İster Türkiye’de ister ABD’de yapılsın, ikili görüşmelerin hepsinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen yanında Berat Albayrak’ın oturduğunu fotoğraflardan biliyoruz.
Berat Albayrak pek çok bakımdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ne kadar yakınsa ABD başkanına o kadar yakın bir isim de Trump’ın damadı olma yanında resmi danışmanı sıfatını da taşıyan Jared Kushner’di.
Jared Kushner ile Berat Albayrak, ikisi de resmi görevleri bulunduğu için, ikili ilişkilerde paralel bir kanal oluşturmuşlardı.
Washington’a ekonomik toplantılar için gitmiş olan Berat Albayrak’ı Beyaz Saray’a götürüp Trump’la görüştürmesi fotoğrafından iki ismin yakınlığını anlayabiliyoruz. [O fotoğraf yazının girişinde.]
Sorum şu: ABD başkanlık seçiminde sandıktan Trump çıksa ve dört yıl daha onun başkan kalacağı anlaşılsaydı Berat Albayrak’ın görevinden ayrılması söz konusu olabilir miydi?
Aynı durum İngiltere ve Dominic Cummings için de varit.
Ülkenin başına Avrupa Birliği’nden ayrılma işini saran kadronun en önemli ismidir Cummings. Brexit bayrağını Boris Johnson’un eline veren, onu meydanlara salan, oradan başbakanlığa kadar yükselmesini o sayede sağlayan oydu.
Brexit, yani İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması projesinin en büyük dış destekçisi ise Trump’tı.
AB’ye açtığı savaşta Johnson’un İngiltere’sini koç başı olarak kullandı Trump.
İngilizlerin zihninde “Brexit = Cummings” denklemi yer etmiş durumda.
Trump… Brexit… Cummings…
Cummings işte bu yüzden Trump’ın seçimi kaybetmesi arkasından gitti gider…
Yukarıdaki soruyu Dominic Cummings için de sorabiliriz: Trump ABD’de dört yıl daha başkan olarak kalıyor olsaydı Cummings gider miydi?
Daha doğrusu, kendisini yerinden eden kavgayı kadınlar başlatabilir, başlatsalar bile Boris Johnson onların hatırına ‘beyninin tamamı’ bilinen Cummings’i yerinden eder miydi?
Sanmıyorum.
Her tez gibi benim bu tezim de doğrulanmaya muhtaç doğal olarak.
Tezimin doğrulanması, sürecin bu iki örnekle sınırlı kalmamasıyla ilişkili.
Bakalım başka ülkelerde de benzer gelişmeler yaşanacak mı?
ΩΩΩΩ
http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/13005/SonEk/0/Suleyman-Karagulle/BIDEN-GELDI-MI
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Yaşadığımız kritik dönemin ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakarlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız” dedi.
Peki Erdoğan’ın ifade ettiği “Acı reçete” ne anlama geliyor? Ekonomistlere göre Türkiye için acı reçete “yüksek faiz, ilave vergi ve kemer sıkma” demek. (Kemer sıkma=Maaşlara gerçek enflasyonun altında zam yapmak)
Acı reçetenin halk tarafında fakirleşme anlamına geldiği aşikar. Devlet ne gibi fedakarlık yapacak? Yapılması düşünülen bazı yatırımları yapmamak fedakarlık değil ki. Cumhurbaşkanı ve danışmanları ile yandaş müteahhit ve işadamları, havuz medyası, bankamatik troller de fedakarlık yapacak mı? Süslüman sosyete alışkanlıklarından vazgeçecek mi. Elli bin dolarlık çanta yerine beşbin liralık çantaya tav olacaklar mı?
Acı reçetenin faturasının eşit paylaşılmayacağını öngörmek için sihirli bir küreye gerek yok. Bunu öngörebilmek için biraz gerçekçilik biraz insaf yeterli. Çok yakında çıngar çıkacak!
Hamza bey kendi sakarlığı neticesinde üstünü başını yakan herkes yoksul mu demek oluyor? Üstüne sıcak çay dökülen birisi de kendisini yakmış oluyor mu yoksa sadece haşlama mı?
Berat albayrak gitti mi ??? Gittiyse neden at izi it izine karıştı dedi ??? ROK neden ekranlarfa istifası kabul edilmemeli diye haykırdı ??? Anlaşılıyor ki görevi bırakmayı istemediği için Bülent Arınç sözleriyle hedef aldı oda o sçzlerin aslında Başkandan gelen işaret olduğunu anladı ve büyük bir ergenlik göstererek (koltuğu bırakmayı yediremedi, kendisini AKP nin kurcularından dah önemli bir makamda gördüğü belli ) kendisini kenara çekti. Gerçi hoş genç yaşta o makamlara kendisin kaptırmamak kolay değildir ben olsam herhalde kendimi zincirle bağlardım bakanlığa 🙂 hatanın yarısı makama gelmesine aracı olanlarda. Erdoğan’ı seviyorum ama yanlışa doğru dersek Allah affetmez kardeşler.
Bir akıl hastahanesinde ; doktorlar , delileri kontrol testinden geçirmek istemişler .Bunun için duvara büyük bir kapı resmini çizmişler . Bir grup deliyi çağırmışlar ve ,
-Şimdi bu kapıyı kim açarsa o serbest kalacak demişler .
Delilerin birisi hariç hepsi bir anda kapıya üşüşmüşler , her biri bir tarafını zorlayıp uğraşırken bir kenarda oturup bunları seyreden diğer delinin bu hareketini doktorlar
merak edip sormuşlar,
– Sen , niye kapıyı açmak için uğraşmıyorsun da boş boş oturuyorsun ! Deli cevap vermiş,
– Yahu , onun anahtarı bende , niye uğraşacağım ki !
Üstadımız galiba bu kapının anahtarını bulmaya çalışıyor! Baki selamlar , iyi geceler
bizim hikayemizde deliler yok, düşünce tutsakları var. Üstadımız kapıyı gösterip nasıl açıp dışarıya çıkılacağını tarif ettiği halde tutsakların karanlığa alışkın gözleri kapıyı da çıkışı da göremiyorlar.
Muhalefet pek de akıllıca olmayan bir politika ile ekonomideki kötü gidişi Berat Albayrak üzerinden açıklıyordu. Oysa müsrif ve verimsiz temel politikaları belirleyen Erdoğan’dı. Şimdi sıkıntılı olsa da Erdoğan damadını görevden alıp ekonomide daha iyi işler yapılabileceği umudunu satmaya çalışıyor.
Diğer yandan bir olayın birden fazla nedeni olabilir. Berat Albayrak ve Murat Uysal’ın isimleri ABD’de süren Halkbank davasında geçiyordu. Trump’ın bir yerden sonra dondurduğu bu dava Biden ile tekrar gündeme gelebilir. Bu durumda bu kişilerin Hükümet’te hiçbir şekilde görev almaması gerekiyordu. Hakan Atilla’nın da yakında Borsa İstanbul Genel Müdürlüğünden ayrılması yüksek bir ihtimaldir.
Bazı üst düzey devlet görevlilerinin ABD Başkanı değiştiği için görevden alınması seçmen nezdinde olumsuz bir sonuç yaratmaz. Normal bir işlem olarak görülür. Fakat Berat Albayrak’ın istifa şekli normal değildir. Muhalefet yaşanan sorunu daha fazla büyüteyim derken asıl konunun gölgelenmesine yol açıyor. Üzerinde durulması gereken Berat Albayrak’ın instagramdan istifa etmesi olmalıydı. İstifa mektubundaki imla hataları gündeme getirileceğine neden resmi bir dilekçe ile istifa etmediği ve devir teslim töreni yapılmadığı üzerine gidilmeliydi.
Reklamcılıkta bir kural vardır. Bir gazetede kiralanan ‘m satır x n sütun’ reklam alanı, ödediğim parayı sonuna kadar kullanayım diye tamamen doldurulmaz. Kenarlarında ve içinde boşluklar bırakılır ki asıl reklam görünür olsun. Muhalefet az fakat öz konuşmalı ve aynı şeyi akıllarda yer edecek kadar tekrarlamalıdır.
“Berat Albayrak’ın ayrılışıyla Trump’ın seçimi kaybetmesi arasında bir bağ olabilir…”
Fehmi bey! Olabilir değıl bal Trumpín seçí kaybetmesi’den dolayı.
Sadece buda değil istifanın akabin’de hemen yargıda
reformu vb vb ortalíğa saçílan iyilik melekliği aci reçete itiraflari ile EEYYY ler meylerkesildi.
Peki bunlar’ı bu kadar panikleyen Túrkiyenın çıkarlarımı? KESİNLİKLE değil.
Paniklenmeleri’nin sebebi ABD ye Yapílan yatırımları. Bunda ne var herkes yapiyor diye soranlar olur.
Onlarada cevabım İLLAGAL yolardan
yapılan yatırımlar.
Dúnyadaki aktif olarların 1 sentinin dahi ABD nereye gittiğini bilir.
ABD’de yok öğle Türk usulü yutturmalar ve uyutmalar.
Benim 13 Kasímda sorduğum soru
“Nurdan
13 Kasım 2020 At 08:27
Bir soruda benden olsun. Berat Albarak istifa etmek için neden ABD seçim sonuçlarını bekledi?”
Bir soru daha! Damat Beğin eşinin ABD deki vakfı tarafíndan her alti ayda bir dúzenlediği bedava gezilerin múşterileri ABDli Müslüman kízlardan oluşan 200 küsúr kişilik Türk hava yolları õzel uçağı ile getirilip Túrkiyede Vergi verenlerin vergileri ile gezdırílenler döndúklerinde cüzdanlarínda ne kadar dolar olduğunu bileniniz veya tahmin edeniniz varmi?
ABD Kanunlarína göre 10,000 dolardan fazla olanlar miktarını bildirmek zorundalar.
Yalnız toplu gezilerde bunu geziyi organize eden tolu beyanda bulunur….
İyi uyumalar Túrkiyem.
ABDde yönetim değişikliğinden Türkiye’nin etkilenmemesi mümkün değil.
Ancak ABDde yönetim fiilen değişmeden de etkilenecek durumdamıyız?
Kesinlikle evet.
Hatta değişiklik ABDde dahi hissedilmeden, Dünyada en çok ve en önce hissedilecek ülkeyiz.
Asıl tam bir ay sonrasını görün:
Trumpın istifa edip, Pence’in başkan olarak maalesef CAATSA yaptırımlarının en ağırlarını tercih ettiğinde.
Not:Kürem vs.yoktur.
berat albayrak in gidişi yeni abd hukumetine uyum mesajidir.
ama karne kotu bakalim ne olacak?
hukuk ve demokrasi 18 yildir gelmediyse yarin gelecekse 18 yildir neyi bekledi???
Cok dogru yorumunuza katiliyorum bazi beyler hala koruma gørevi uslendiler yurt disinda bazen trt haberi izlerim allahtan muhalefetten asla tek kelime etmiyor ki ali babacan yada diger partiler derdini anlarsin milletin parasiyla ayakta duran trt sadece yuzde 40kin mali berata gelince asla gørevinden af dilemezdi reiste Kabul etmezdi simdilik kizaga alindi biraz soguyacak tipki Erkan ala gibi bekleyin gørun abd yle isler biraz duzelirse døner baska gøreve
Almanyadaki usa army unsurlarını bize gönderin diye yalvarıp duran polonya cumhurbaşkanı(ki sayın yazara göre kendisi popülist lidermiş!) da yanında çalışan elemanları tasfiye ediyor mu yoksa gelen ağam giden paşam mı oluyor bakalım? Macaristanda da benzer bir gelişme yaşanacak mı hep birlikte görelim; öyle ya ordaki lider de popülistmiş…
sayın koru!
– öncelikle, analizden çok duyumlarınızla yazdığınızı düşünüyorum. bunu daha önce de yazmıştım. bu yöntemin avantajı da dezavantajı da var.
– duyumlarınız nedeniyle yazdıklarınızın doğru olma ihtimali fazla olurken, yine duyumlarınız nedeniyle önem derecesini kaçırma riski vb. dezavantajlar.
– bu damat meselesi de bu açmazı çok net olarak içinde barındırıyor.
– kanımca, damadın neden görevden alındığı ak parti içindekilerin sorunu, benim gibi vatandaşların değil.
– damat, isterse solundan kalktığı in istifa etsin, ister trump kaybettiği in amerikalılara kızsın istifa etsin, isterse yataktan kalktığında terliğini bulamadığı için istifa etsin, nedeninin hiçbir önemi yok.
– fakat, istifa etmiş olması çok önemli! neden istifa ettiği ile, istifa etmiş olmasını aynı değerde görmek yanlış olur!
– bununla birlikte, neden istifa ettiğine ilişkin değerlendirmenizin de eksik olduğunu düşündüğümü de belirtmem gerek.
– amerikadaki seçimler ile denizin bitmesi denk geldi sadece.
– deniz bitip, “dünya lideri”nin koltuğu riske girmiş. durum bu iken bunun üzerine de trumpın kaybetmesi gelmiş. trump kaybetmeseydi de damat gidecekdi.
– bence, hafiyelik yeteneğinizi, damat niye gitti konusunda değil, “dünya lideri”nin “reform” sözüne inanıp türkiyeye 1 milyar dolar getirebilecek saflıktaki sermayenin hangi gezegende yaşadığını araştırırsanız, hem halkın ne kadar daha yemlenebileceği, hem doların ne zaman tekrardan “ben burdayım” diyeceğini, hem de akp- mhp iktidarında bundan sonra kimlerin harcanabileceğine ilişkin daha doğru veriler elde edilebileceğini düşünüyorum.
Hamza bey bazen size hayret ediyorum, aynı şeyi ben yapsam Cin Ali gene cinlik peşinde denerek alay konusu olurdum.
aslında konumuz senelerdir hep aynı, bakınız Didem hanım bile sıkılıp gittiydi. neyse ki artık çözüm konuşalım diye geri geldi. ama malesef çözüm faslına bir türlü geçemiyoruz, neden? çünkü başta Didem hanımın kendisi olmak üzere (belki de kendisi anlamıştır hakkını almayım şimdi) siz ve bazı abiler anlamıyorlar ya da anlamak mı istemilorlar acaba? neyse abicim uzun lafın kısası; konu bir türlü anlaşılmıyor ki bu faslı kapatıp yeni fasla geçebilelim. hayır yani, yeni fasla tek başına geçilse ben çoktan geçerim ama öyle değil. yeni fasla ancak hep beraber geçilebiliyor.
tamam sen haklısın diyelim, farzedelim ki Üstad anlatamıyor(haşa) aynı şeyi Özgür Demirtaş hoca da görsel araç zenginliğiyle anlatmaya çalışmış, lütfen sonuna kadar izleyelim efendim:
Watch “Paranıza ne olacak? (Ekonomi Bakanı istifası, Merkez Bankası, ABD seçimleri ve Hisse Senetleri )” on YouTube
https://youtu.be/wGVCjnDqWsY
Özgür Demirtaş hocada mı anlatamamış yoksa?
Bir ülke cumhurbaşkanının damadını bir güzellik yapıp ülkenin maliyesinin başına getirmesi yetmez gibi, güzelliği katmerleyip bir de hazinenin başına getirmesi hazin bir olay değil mi??? Akıllara ve vicdanlara ters bu davranışa piyasalarda geldiği günden beri tepki vardı zaten yine de bir gidişin bu şekilde kırgın bitmesi, ardından piyasaların düğün dernek olması hepimiz için üzücü. Bizim tarihimizde acı saray_damat hikayesi çoktur.
Trump gider mi biden gelir mi derken önümüz kış misali hazırlıklar da yapılıyor bir taraftan. Berat beyin gidisinin kuskusuz abd seçimleriyle ilişkisi hem de organik ilişkisi olsa gerek. Sadece damatların iliskisi açısından değil belki halkbank, reza zarrab olaylarının da gündeme gelmesi açısından. Trump sadece ekonomiyi tehdit etmiyordu.
Her durumda berat beyin gidişi isabetlidir, hayırlara vesile olmasını umuyorum.
Bir ülkede ekonomik kriz derinlestikçe halkta gerginlik ve hareketlilik artar, özellikle ekonomiyi hedef almam bu nedenledir, yaşadığımız coğrafyada bütün kırılmışlığın temelinde bu yatar, keza dünya savaşlarından abd deki son yağma olaylarına kadar temel sebeb para ve adaletsiz dağılımıdır.
Öyle ise 1 ayda düzeltirim diyenlere gecmisteki performanslarına bakarsak daha çok mikrofon tutulması kendilerini anlatmalarına daha çok şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sayın babacan ortaya çıkmış, partisini kurmuş derdini anlatmaya çalışmaktadır bu neden yanlış olsun? Sayın Abdullah Gül için öncelikli elestirim, perde ardinda durması bir cesaret ortaya koymaması idi, görev gelsin beni bulsun anlayışını doğru bulmuyorum.
Daha öncede yazdığım gibi öncesinde değilse de 17/25 ve sonrası bir iki seneye kadar hep iktidarı destekledim, the cemaat fetö belasının ve nato kafanın işleri karıştırdığını, mücadele edilirse ülkenin selamete çıkacağını düşündüm, hataların kaçınılmaz olduğuna, niyetlerin iyi olduğuna inanmak istedim ama gelinen noktada iktidar da muhalefette büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü oldu. Simdi oyumun bir rengi yok, ben kararsız bir seçmenim. Bu nedenle herkesin kendini anlatması icin bir şansı olması gerektiğine inanıyorum. Sonucta bizi yönetenler ve yönetecek olanlar bu toplumun içinden çıkıyor, onları da diğer herseyi ithal ettiğimiz gibi ithal etme şansımız yok yani mûcize zor demek istiyorum.
Didem hanım ithal malı yöneticiler eski türkiyede kaldı ama eğer kararsızlığınızı geçirecekse imf hala yerli yerinde duruyor! Nerde bi ekonomisi dara düşmüş gariban ülke varsa hemen imdadına yetişmek için hazır ve nazır bekliyor; ipoteğe verilebilecek bişeyleriniz varsa tabii…
Berat Albayrak istifa etti gitti usul yol yordam yanlış olmaması gerekir. daha doğrusu aileye yakın birinin hazine bakanı olması en başından yanlış idi .Allami cihan olsa dünyanın en zeki maharetli insanı dahi olsa onun o makama getirilmemesi gerekiyordu .Sn Erdoğan ın son yıllarda yaptığı en büyük yanlışlardan biriydi bu . İstifa etti gitti doğru yerine geldi . Olaya
birde bu gözle bakmakta fayda var sanırım.
Umarım daha bir çok yanlışdan süratle uzaklaşılır ve halen halkın % 30 unun verdiği desteğe layık olunur. Yok yanlışlarda devam edilirse bunun cezasını HALK keser. Başkaları BIDEN dan falan yardım ve icazet bekleyebilir bu bekleyiş bir 30 -40 yıl daha sürebilir. Halkımız iyi yapılanı da yanlış yapılanı da görmektedir.
ahmet bey! çok vicdanlısınız.
– ben vicdansız olmayı çok seviyorum.
– ak partinin desteği %30 değil, her geçen gün hızla eriyen %28.5 destek.
– hızla eriyen cümlesine de dikkatini çekerim.
– halkın iyi yapılanı da yanlış yapılanı da gördüğü tezin doğru ise eğer: senin halk olduğuna yemin ederim.
– ama halkın iyiyi değil yanlışı sevdiğini de belirtmem gerekir. yani halk iyiyi, doğruyu pek sevmiyor.
hamza bey halk herşeyi görüyor
nasıl DSP yi % 22 den tarih sahnesine gömdüyse AKP yi
de son şansı kullanamazsa yine tarih sahnesine gömer merak etmeyin.
Amacımız üzüm yemek. Yoksa herkesin Erdoğan a saldırdığı gibi saldırmak çözüm değil. Halk 28 şubatları unutmuyor , bayanlar it yerine konup kışla kapılarında 2. sınıf insan muamelesi gördüklerini unutmuyor. hakimlerin kışlalarda esas duruşa geçip emir aldıklarını unutmuyor.
Artı eksi değerlendirmesinde halen artıda gözüküyor.
ahmet bey!
– kim saçmaladı “halk herşeyi görüyor” diye bilemiyorum ama, “halk herşeyi görüyor” saçmalığını doğru kabul ettiğine göre, pek birşey gördüğü yok. halkın kafası o kadar çalışsa, bir dönem bizimle aynı gelir durumuna sahip ülkelerin şimdi bizi ikiyle çarpıp, beşe böldüklerini görür.
– halk herşeyi görse hitleri iktidara getirip almanyanın mahfına sebep olmazdı. stalini iktidara getirmezdi, trumpı iktidara getirmazdi, modurayı iktidara getirmezdi.
– maskeyi koluna takacak derecede beyin fonksiyonlarından yoksun insanlar neyi nasıl görebilir.
– onun için, bırakın bu aptalca lafları.
– beyninizi çalıştırıp konuşun. hangi yapılan doğru?
– halk herşeyi görüyor, iyiyi takdir ediyor diye inanıyorsan, hz ömerin yanlış, kral selmanın da mübarek adam olduğunu da söylemen lazım. tabi,
kendine göre, dansöz gibi kıvırmak için, suudi halkını halk saymayıp, sadece akp seçmenine halk demezsen
Hitler’i Bada getiren halk ama sonra kalkınma hamlesini gerçekleştiren de o halk .kurtuluş savaşını kazanan da halk. Halkı bu kadar küçümsemeyin.
bay ahmet!
öncek sana cevabımı göremedim. belki de sayın koru seni özel korumaya aldı. ne de olsa %28.5’luk “herşeyi gören” halktansın.
ondan kaynaklı olabilir.
– ben en iyisi, benimle tartışırken, saçma sapan laflar yerine mantık kullanarak cümle kurmanı tavsiye edeyim.
– mesela dersem: dünya nüfusunun sadece %23’ü müslüman. geri kalanı başka dinlere mensup.
– senin tezinden, islamın pek de makbul olmadığı sonucu da çıkabilir.
– onun için saçmalamak yerine, neyin doğru yapıldığını yaz.
– hangi artı (+) bop’un artısı olabilir mi? ya da faiz ve döviz lobisinin artısı.
– galiba, eksilerden birini yatay yazarken, diğer eksiyi dikeye çevirip, yatayın üzerine getiriyorsun. toplamayı öyle yapıyorsun.
– Hangi artı olduğunu bi zahmet açıklayıver.
– 28 şubatta it yerine konulanları insan yerine koyup çocukları ile cevaevlerine attınız.
– başka hangi artıların var.
– insanlar, soğukta doğalgazı yakamıyor duruma düşmüş. senin artındaki çizgilerden bir tanesi bu.
– çocuğuna pantalon alamadığı için intihar ediyor insanlar.
– insanda biraz yüz olur.
– utanmak için olmasa bile maske takmak için kullanırsın.
74 kişi sahte içkiden öldü. insan yerine koyduğunuz bu olsa gerek.
– yerin altında ölen insanların yakınlarını tekmelediniz, markette kıstırıp tekme tokat dövdünüz. sizin insan yerine koymanız bu olsa gerek.
– bu ülkede insanları zehirlediniz. nardan bile insan öldü sayenizde. insan yerine koymanız bu olsa gerek.
– önerdiğiniz göz ilacı nedeniyle hastanenizde insanlar kör kaldı. insan yerine koymanız bu olsa gerek.
– insanlar yoksulluktan kendini yakıyor. insan yerine koyduğunuz için olsa gerek.
– bunlar sizin için artılar, sizin gibi ahlaksızların onur madalyası ama bana göre yüzkarası.
– beni kızdırma. daha artılarınızı yazarım ne menem mahlukatlar olduğunuz iyice ortaya çıkar.
– koronavirüsten korunmak için değil, insan içine çıkamayacağınız için maske takarsınız.
– onun için kapa çeneni otur yerine.
Ben bu yazıya da Sn. Koru’nun 9 Kasım 2020’de ki “Berat Albayrak istifa etti diyorlar.. Doğru mudur? Doğruysa istifanın sebebi nedir?” başlıklı yazısına yaptığım yorumu buraya yapıştırayım…
Bu yazıdaki “Tezimin doğrulanması, sürecin bu iki örnekle sınırlı kalmamasıyla ilişkili…Bakalım başka ülkelerde de benzer gelişmeler yaşanacak mı?” sorusuna da o günkü yazıda ben, Suudi Arabistan’dan M.B. Selman’ı örnek vermiştim ve ben o ülkeden bir gelişme bekliyorum Koru’nun tezinin doğruluğu adına. Bu, aynı zamanda benim de acizane bir öngörüm…
Şimdi sizi o günkü yorumum ile baş başa bırakayım. Bu yorumun sonunda da Sn. Bernar’dan da bir alıntı okuyacaksınız. (Saygıyla)
“Size abartılı gelebilir -yalan söylemem- Albayrak’ın istifasını ilk duyduğumda aklıma ilk gelen isimler Jared Kushner ile M. Bin Selman oldu. Nedense hep aklımda, bu taze kan delikanlıların isimlerini duyduğumda, onları bir “üçlü” nitelemesi doğar. Üçünden ikisi damat olmakla beraber üçüncüsünün “oğul” olması “üçlü birlikteliğe” bir halel getirmiyor.
Suud ile ülkemizin bozulan ilişkilerinden dolayı “Ne alaka; hal böyleyken iki ülkenin (düşünülen/hazırlanan) müstakbel yönetici adayları, nasıl bir birliktelik içerisinde olabilirler” diye soranınız olacaktır elbette… Bu birlikteliği küresel siyasi-ticari ölçekte düşünmeniz/düşünmemiz gerektiği kanısındayım.
Neyse…
Ben, Albayrak’ın istifa sürecini Merkez Bankası başkanının alelacele değiştirilmesi ile birlikte okuyorum. MB başkanı neden alelacele değiştirildi dersiniz?
Buna acizane cevabım; Biden’in başkan olacağının kesinleşmesi emareleri belirdiğinde bizde, hükümetin böyle bir eylem telaşası içerisinde Trump sonrası Biden dönemine, dış politikada ve ekonomide, ABD yeni yönetimine “sizinle uyumlu çalışabiliriz” mesajı niteliğinde olduğunu varsayıyorum olacak.
Peki bu gerçekleşir mi.. yani ABD yeni yönetimi ile ülkemiz ilişkileri “eski normal”e döner mi?
Zaman içerisinde Erdoğan ile Biden ne kadar “Trampvari” bir ilişki geliştirebilirler onu şimdiden kestirmek zor ama bu şuna bağlı: Zamanında veya erken olsun, Erdoğan’ın seçilmesi kuvvetle muhtemel göründüğünde ve ABD ile Türkiye’de ki müesses iki nizamın, ikili ilişkilerin daha belirgin ve yüzde görünen şekle bürünmesini istiyor olduklarında bu gerçekleşecek.
Yani ABD ile ilişkilerimiz yavaş bir seyirle de olsa eski haline dönmeye başlayacak. Biz bunu, MB başkanını değiştirerek ve -sanırım- bizdeki damadı kurban vererek gerçekleşmesini istedik/istiyoruz. Trump gidince damat Kushner’de gitti ve bize düşen de, Albayrak’tan istifasını istemek oldu.
MBS’nin akıbeti ise, Suudi Arabistan’da Biden sonrası gelişecek ilişkilere bağlı olarak belli olacak.
“…Bir dostum, o isimleri andığımda bana, “Joe Biden, Kamala Harris veya onlara çok yakın birilerini tanıyor mu, ona bak”… cümlesinden anlayacağımız, Biden’nin, Kamala Harris ve yakınlarını tanıması ise, ben bundan şunu anlarım: Bizde, Bahçeli, Perinçek, Soylu ne ise, Kamala Harris ve yakınları da Biden için odur.
Akşener’in ise Cumhur ittifakta yer almasına şimdilik gerek kalmadı; o vazifesine bir bölen olarak devam edecek.
ABD ile Türkiye siyasette, yönetimde ne kadar da birbirine benziyor, değil mi?.. Ruh ikiz gibi…
Biden’nin işi de gerçekten zor (olacak).
Görüyorsunuz ya, Sn. Koru, Kushner ile Albayrak arsında nasıl zımni (görünmez-gizli) bir alaka kurdu da, bana da böyle bir yorum yapmak düştü işte.”
Bernar 9 Kasım 2020 At 21:40
Hem sayın Koru, hem de sayın Hasan Günay, Berat Albayrak’ın istifasını Biden/Kushner faktörüyle ilişkilendirdiler. Bu, sayın Koru’da dolaylı ve imalı olarak dile getirilirken, sayın Günay’ın çözümlemesi doğrudan ve net idi. Şöyle yazdı sayın Günay:
“Ben, Albayrak’ın istifa sürecini Merkez Bankası başkanının alelacele değiştirilmesi ile birlikte okuyorum. MB başkanı neden alelacele değiştirildi dersiniz?
Buna acizane cevabım; Biden’in başkan olacağının kesinleşmesi emareleri belirdiğinde bizde, hükümetin böyle bir eylem telaşası içerisinde Trump sonrası Biden dönemine, dış politikada ve ekonomide, ABD yeni yönetimine “sizinle uyumlu çalışabiliriz” mesajı niteliğinde olduğunu varsayıyorum olacak.”
Sn. Bernar’ın bu yorumunun devamında soruları var; istenirse o günkü yazıdan bakılabilir.
Tespitiniz doğru ve önemli.Ama asıl neden ekonomi.ekonomi iyi olsaydı,düzelme eğilimi olsaydı trump gitse de Berat bey gitmezdi.hükümet hep beraber biden in politikalarını dikkate alacak şekilde vaziyet alırdı.
Yoruma kapalı.