Başkan ile gazete patronu ve iki muhabir.. Olmaz denilen şey oldu…

22
Oval Ofis.. Trump'ın karşısında elleri ağız hizasında kavuşmuş kişi NYT patronu..
Reklam

Arkanıza yaslanın ve birlikte düşünmeye başlayalım: Hayali bir gazete patronu, kendisine devletin en yüksek yöneticisinden yöneltilen baş başa bir yemekte buluşma davetini red ediyor… Daveti iletene de, “Eğer benimle görüşülmek isteniyorsa tek başıma gelmem, yanımda iki muhabiri de getiririm… Görüşmelerimiz de yazılmamak kaydıyla olmaz, makamda ne konuşulmuşsa hepsini yarınki gazetede yazılı ve sesli olarak yayınlarız” diyor…

Fazla hayalci geldi bu senaryo değil mi?

Bunun aynısı ABD’de gerçekleşti.

Beyaz Saray’ın basın sözcüsü New York Times‘ın (NYT) sahibi A. G. Sulzberger‘i Donald Trump‘la baş başa bir yemeğe davet etti; davet edilen “Yalnız gelmem, konuşulanları haberleştirmek üzere iki muhabirle kendisini ziyaret ederim” mukabelesinde bulundu.

Gerekçesi de önemli.

Geçen Temmuz ayında aldığı benzer bir davete yazılmaması kaydını kabul ederek yalnız başına gitmiş A. G. (‘Ey Ci’ diye okunuyor ve kendisinden böyle söz edilmesini istiyor NYT patronu). Görüşmüş, konuşmuşlar. Dokuz gün sonra, Trump, bir Twit atarak buluşmalarını duyurduğu gibi, genç NYT patronunun da ‘çakma haber’ konusunda kendisine hak verdiğini ileri sürmüş.

Görüşmelerinde, NYT patronu, Trump‘ı, kullandığı o ifadenin yanlışlığı konusunda uyarıp durmuş oysa… A. G. de, Twit üzerine, Trump‘ın görüşmelerini yanlış yansıttığını duyuran bir açıklama yayınlamış.

“Meksika sınırına duvar isterim, buna kaynak ayırmıyorsa Kongre, federal hükümeti kilitler, iş yapamaz hale getiririm” inatçılığı yüzünden süren tıkanıklığı 35 gün boyunca zorladığı için halkın gözünden düştüğünü fark eden Trump, “Her zaman okuduğum gazete şimdi canıma okuyor” diye şikayet ettiği NYT’ın şartını kabul etmek zorunda kaldı.

Reklam

Perşembe günü taraflar Oval Ofis’te buluştular…

“Susamam, konuşurum”

Bir tarafta A. G. Sulzberger ve iki muhabiri –Maggie Haberman ile Peter Baker– diğer tarafta da Trump ve yanındakiler (Beyaz Saray genel sekreteri Mick Mulvaney, iletişim başkanı Bill Shine ve basın sözcüsü Sarah Huckabee Sanders)…

[İlk bir saatte muhabirler Trump’a sorulması gereken bütün soruları sormuş… Başkanı Suriye politikası, Rusya ile yakın ilişkisi, ABD anayasasına saygısının azlığı, Beyaz Saray’daki düzensizlik görüntüsü dahil her konuda sıkıştırmışlar. Rusya konusuna kadar sesini yükseltmeden, tatlı tatlı cevaplar vermiş Trump, bir yandan da içine buz kalıpları atılmış diyet kolasını yudumluyormuş… Hakkında yazılan kitapları okumadığını, ne yazıldığını birinin kendisine özetlediğini de bu vesileyle öğrenmişler. Başkan olduğu için para kazanmak yerine kaybettiğini de söylemeden edememiş. “Gelecek seçimde aday olmayacağınız söyleniyor” denildiğinde, “Ben bu işi seviyorum, karşıma partimden rakip de çıkmaz zaten” demiş…]

ABD başkanı, cevaplarında sık sık genel olarak medyanın özel olarak da NYT”ın yayınlarından her zamanki üslubuyla ‘çakma haber’ (fake news) deyimini de kullanarak şikayet edince, o zamana kadar suskun kalan A.G. araya girmiş…

A. G. babasından patronluğu bir yıl önce devraldı. Henüz 40 yaşında bile değil (1980 doğumlu). Ancak birkaç nesildir gazeteci bir aileden geldiği ve üniversite sonrası NYT’ta değişik birimlerde çalışarak üsteleneceği işin her basamağını yaşayarak öğrendiği için deneyimli biri.

[Babası Arthur Ochs Sulzberger ile tanışırım. İtalya’da düzenlenen dar katılımlı bir gazetecilik buluşmasında aynı koridorda karşılıklı iki odada kalmıştık, bir hafta boyunca uzun görüşmelerimiz olmuştu. Türkiye’ye geldiğinde İstanbul temsilcisine benimle de görüşmek istediğini bildirmiş, Boğaz’da bir restoranda bir araya gelmiştik. Henüz 70 yaşına yıllar varken (1951 doğumlu), patronluğu oğluna terk etti baba Sulzberger.]

Görüşme..

“Dilimiz sivri, öyle de kalacak”

Reklam

Genç patron karşısında oturduğu ABD başkanına, ‘çakma haber’ deyimini kullanmasının haksızlığını hatırlatarak sözlerine başlamış. Basının görevinin olayları çarpıtmadan, ancak bütün boyutlarıyla vermek olduğunu, NYT’ın da siyasilerle ilgili haberlerinde adaleti elden bırakmazken sivri dilli bir tavır sergilediğini, bunun da doğal karşılanması gerektiğini söylemiş.

“Siz” demiş, “Dünyanın en etkili koltuğunda oturuyorsunuz, kendinizle ilgili haberlerden şikayet ediyorsunuz; şikayet edin, ancak medyaya karşı kullandığınız üslup, dünyanın dört bir tarafındaki katı rejimler tarafından haber için hayatlarını ortaya koyan gazetecilere aşırı sert davranmak için bahane yerine geçiyor…”

Trump‘ın haberlerini ve yorumcularını sevdiği bir kanal var ABD’de, NYT patronu, “Hepimizi Fox-News haline getiremezsiniz, biz yine saldırgan ve sivri dilli üslubumuzdan vazgeçmeyeceğiz, ama âdil olmaktan da uzaklaşmayacağız” da demiş işte.

Dün NYT hem başkanın konuşmasını en ayrıntılı biçimde yansıtan, hem de medya konusunda patronuyla ABD başkanı arasında geçen mükalemeyi olduğu gibi aktaran yazılı ve sesli haberlerle çıktı.

“Aday oldum, kazandım, gerçekten iyi işler de yapıyorum, ama seçildiğim andan itibaren beklediğim sevecen yaklaşımı sizden görmedim, görmüyorum” demiş Trump misafirlerini yolcu ederken.

Bu cümle de NYT haberinde yer alıyor.

ΩΩΩΩ

Reklam

22 YORUMLAR

  1. Bu yazı Fehmi Koru’nun 02.02.2019 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
    http://u0i.626.myftpupload.com/baskan-ile-gazete-patronu-ve-iki-muhabir-olmaz-denilen-sey-oldu/
    Başkan “Çakma haber” diyor, yazar “Gerçekleri aktarıyorum” diyor.cFehmi Koru da aktarıyor, “Başkanla gazeteci eşit şartlar içinde görüşüyor.” diyor.
    Güzel, o gazeteci sıradan gazeteci değil. Trump’ı oraya oturtan bir patronun temsilcisi olan bir gazeteci. Gerçekleri kabul etmek gerekir. Türkiye’deki gazetecileri hapse koyan Erdoğan değil, AK Parti de değil. O gazetecinin patronu.
    Türkiye değişmelidir. Basın özgürlüğü yerine yazar özgürlüğü getirilmelidir ama ABD’deki özgürlük değil Kur’an’ın sağladığı özgürlük olmalıdır. Kur’an düzeni gelmelidir. Hakemlerden oluşmuş yargının oluştuğu yerde herkes özgür olur, gazeteci de.

  2. Bizi ve dünyayi yalanlarina ve iftiralarına mahkum eden ve bunu surekli yapacağina inanan veya zaneden! Bizdeki tek sesli medyanin yalanlarindan gene bizleri kağanilerden kurtarmiş batinin icatlarindan olan You Tube kanalindan yayin yapan TV 5 sayesinde T C de nelerin dönduğünü anlatan Alparslan Kuytulun eşinin KULİS ANKARA ÖZELIN konuğu olan Semra Kuytul gibi mağdurlardan dinliyoruz…Ayricada bu zülümlerden kurtarmalari için tekliferde zaten evlere şenlik, iğenç ve kan dondurucu iki şık yan sen suçsuz olarak işgencyi kabul edersin yada başka mahsunlara iftira atarak sen kurtarirsin onlar ceker
    TC nin bütun problemleride bu ya iftira ya ceza.
    Bunu Kuytullara yaptiramamalari de! O zalimlerin ne kadar caresiz olduklarıni de gene gavur icatlari vasitasi ile öğreniyoruz.
    Isteyen Aşağıdaki link ten videoyu izleye bilir
    Alparslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul KULİS ANKARA ÖZEL – 29.01.2019

  3. Korkunun ecele faydası yok, Cumhur İttifakı 31 Mart’ta zilleti yere serecek, tarihi yenilgisini tattıracaktır. CHP-HDP-İP’ten oluşan derme çatma nifak çatısı milli iradenin rüzgarıyla kurumuş yaprak misali savrulup gidecektir. Demem odur ki: Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar.”…..

  4. Şimdi sorgulamalar, yargılamalar, mahkeme kararları ile ortaya çıkan gerçekler ışığında; FETÖ operasyonlarının hepsinin ABD plan ve projesinin bir parçası olduğuna inananlarız.
    Haziran 2013 Gezi kalkışması, 17/25 Aralık 2013’teki yolsuzluk susturucusu takılmış darbe teşebbüsü, Ocak 2014’teki MİT tırlarının durdurulması ihaneti, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi ve PKK terör örgütüne FETÖ’cü subaylar ve emniyet yöneticileri marifetiyle alan açılması ve destek verilmesi; hepsi FETÖ’nün ABD talimatı ile başvurduğu ihanetler…
    Hepsinde FETÖ mahrem imamları ile devletin asker, polis, yargı içindeki elemanlarının işbirliği ve ABD konsoloslukları, Büyükelçiliği ile irtibatları var………Beka meselesi, “bizler” ve “onlar” için bir turnusol kâğıdı gibi oldu……. FETÖ ve 15 Temmuz’da bunun en acı olayını görüp sarsıldık. Bir beka meselesi olduğunu anladık……Zaten firar eden FETÖ’cülere Avrupa ve Amerika’nın kucak açması da işin hakikatini anlatmaya yeter….Almanya’dakileride unutmadık….

  5. Aslında ilk başta bizim CB’dan ders de aldi DESTEK de aldı! Uygulamaya koyduğu an başi belaya girdi o belalar gittikce artinca taktik değistirmeye başladi ama nafile. ABD de trolleri kimse barindırmaz.

    • Yukardaki cevabi yorumu,Y Özalin yorumu icin yazmistim, birçok harf hatası olduğundan dolayi hatalari düzeltip tekrar cevaplaya tiklamayı unutunca normal yorumlar bölümüne gitti.

      • Sahibinden ihraç fazlası satılık iyi yetişmiş beyingöçü:) ayrıca yanında evrensel değerleri filan da yemiş süpürmüş, şöyle sorgulayıcı cinsinden badem bıyıklı mutemet bir arkadaş da bedava! Talebe göre katalog seçimi partnerler! (yurtdışı için özel tarife uygulanır…)

  6. ABD DÜNYADAN BEYİN GÖÇÜ alan ülkelerin başında geliyor! Onun için başkanları Trump ‘ta olsa Putinde olasa MEDYAYI dize getiremez. Neden getiremediğini ögrenmek İsteyen sayin Korunun “DÜNKÜ” yazısına yapılan yorumlari, ve yorumculara saldiranları okusun!
    Bizde menfaatlari icin (KULLANMAK) maksadi ile aralarına girdikleri eğitimli gurupları kullanip isdediklerini elde ettikden sonra, onları nasıl harcadıklarıni yaşayarak görduk.
    Bunu anlamak için fazla geriye gitmeye gerek yok, AKP nin 2014 te dozunu artirarak acikca gercek MILLI GÖRÜŞCULERI nasıl TERÖRIST İlan ettiklerini biliyorduk. Dün bu siteye yorum yapan Akademisyen lerden birisi açlayarak bunu pekiştirmis oldu.
    Gercek Milli görüşüçüler! Genelde dişarda bir kac yıl da olsa eğitim görmüş Eğitimli ve en az bir kaç dil bıliyorlar.
    Esas15 Temmuz darbesinin kazananlar ve kayip edenlerin kimler olduğunu Dünkü F Korunun günlüğünde ki troller ve diğer yorumcuların yorumlarinda açıkca yaziyor.
    15 Temmuzun.
    1.Mağdurları M Görüşçüler.
    2. Gülenciler.
    Milli Görüşün yetişmiş! bir C Başkanı de dahıl, bebekler bilim adamlari Oğretmenler, polisler Pilotlar,Doktorlar, ve bunlar gibi hem içerde hemde dişarda Turkiyenin Kalkinmasına katkida bulunmuş olanların hepsi şu an terörist
    ve vatan hainliği ile suçlaniyor…
    Peki suçlayanlar Kimler? Öğrenmek isteyenler, sadece F Korunun 1 Şubat, 2019 daki TROLLERIN yaptıklari yorumları saysınlar yetişir. Saysınlar diyiyorum!
    Cünkü onları okunmaya değmez.
    Trump ABD medyasıni T Cumhuriyetinin havuzuna ABD yidede TC gibi yönetmek isteyınce, başina gelmedik kalmadı, bunlarin nedenlerini tekrar yazmaya gerek yok!
    ABD Turkiye gibi ülkekerin miliyarlar harcayarak yetiştirdikleri! Daha sonrada hayatlarıni
    karartıkları! Beyinlerin Göç ettiği bir ülke.
    Mazallah ABD ve AB olmasaidi demeki şu an bizler Kaağni ile bir köyde diğerine bi günde ancak gidetdik.

    • Bu kadar. Da aşagilamayin. Bu. Ülkeyi. Bu. Ulke. Sadece. AKP. lilerden. Olusmuyor. Ayrica. Dun. Insan. Yerine. Konmayan. Basortululer. 2. Sinif muamele. Gorurken. Neden. Ses. Çikarmiyordunuz? 15. Temmuzu. Yapanlari. Hala. Destekleyen. Cemaat. Denen. Mefhumun mudavimlari. Neden. Bir oz elestiri. Yapip kandirildik demiyorlar.yanliş. yapmişiz. Demiyorlar
      Bukadar. Atip. Tutuyoruz. Bu. TC. ye.
      Bu. Ulke. Hepimize. Lazim. Evet. Sıkıntı. Var. Peki. Bunu. Ortadan. Kaldirmak. Için. Ne. Yapiyoruz.
      Yapmadigimiz. Tek. Sey. Oz. Elestiri

  7. Diyorsun ki bizde niye böyle değil. Bana göre cevap başta Doğan grubu neredeyse tüm medya kendi altını oydu da ondan.Hatırlar mısınız bir zamanlar ‘SAKALLI BEBEK’ doğurtmuştu medyamız.Patronun işlerinin selameti için istihbaratlar ve gizli şantajlar.İktidara yayınları ile ortak olmalar.Tencere tava, televizyon dağıtırken alavere dalavere ile vatandaşın biriktirdiği kuponları çöpe gönderenler.İtibar kuponlarda kaldı. Hasılı bizim gibi geri ülkelerde insanların zengin olmak için kullandıkları yollardandır gazete patronu olmak. Diğeri de siyasettir zenginleşmenin kestirme yolu.Koalisyonlarda medya güçlüdür kuvvetli iktidarda siyasetçi. Nihayet hakim medya tüm itibarı sıfırlayarak pes etti kaçtı ya da kaçırıldı. Siz de bir avuç insan milletin haber alma kaynaklarını diri tutmaya çalışıyorsunuz ıkına tıkına. Ne yapılmalı peki? Tüm medya bir araya gelip daha şeffaf ve daha objektif haberler yapmalı. Yalan çıkan haberi için tekzip beklemeden özür dilemeli özetle itibar kazanmalı. Elbette bu imkansıza yakın zor. Yine de çalışılmalı ve topluma düşen de imkanı olan “bu gün Karar aldınız mı” diye soran yazılı medyayı internete rağmen satın almak, internet medyasındaki itibarlı sitelere daha çok girmek hatta reklamlarına tıklamak.Bu ve benzeri şekillerde haber kaynaklarını aktif tutmak.

  8. Söz konusu gazete patronu yanına iki muhabir almakla bence de çok iyi yapmış! Maazallah şu arabistan elçiliğinde doğranan gastecinin akıbetine uğramak da var yani… Pişmaniye kafalı başkan bi dahakine abd nin afganistan büyükelçiliğine filan davet ederse onları, muhabirler dışarda bekler artık:)

  9. Maalesef. Su an. Herkes. Trump. I yerden. Yere vururken. Basini. Goklere cikartiyor.oysa. irak. Savasini. Hatirlarsak. CNNnin. Yalan. Haberlerini. Petrole. Bulanmis. Martilari. Seyrettirirken yaptigi asagiliklari. Kimse. Hatirlatmiyor.Tencere. dibin. Kara. Seninki. Benden. Kara .

  10. Niye yalan söyleyeyim; yazının başlığını okuduğumda aklıma gelen ve yazının akışında karşılaşacağım şey, Trump’ın ABD Medyasını dize getirdiğinin bir örneğiyle karşılaşacağımı sanmıştım; fakat öyle olmadığını yazıyı okuyunca anladım. Temennim ise şu oldu: Darısı (hiç olmadığı halde) bizim de başımıza olsun diye içimden geçirdim.
    Kimilerince ”Büyük Şeytan” olarak tanımlasa da ABD’nin; en azından kendi toplumunun refahına, mutluluğuna işlettiği diğer kurumlarının işlerliğinin, bizim coğrafya ülkelerinde de gerçekleşmesini arzuladım.
    Bölgemizin Demokrasi ile yönetilen tek ülkesi ve yakın geçmişte ”rol model” olarak örnek alınması telkin edilen ülkemiz, gelinen aşamada bu özelliğini ıskalamak üzere.
    Karşıt fikirlerin medenice tartışıldığı ve birinin yek diğerini, yine fikri düzlemde, izleyicilerin/kamuoyunun gözünde alt ettiği bir medya düzeni yok artık günümüz Türkiyesin’de. Zaten bu tür programların, alanında yetkin gazeteci-yazar ve akademisyenleri bir bir buhar olup gitti. Yerine gelenlerinse ideolojik aidiyetlerini bir kenara bırakıp objektif olamadıklarını izliyoruz.
    Günümüzde Batı Medyasınında alanında bağımsız ve objektif olamama sorunu yaşadığı bu halden sıyrılıp demokratik erkler arasında denge-denetleme işlevini üstlenecek bir güce evrilmesini -toplum için- ülkem adına da temenni etmekten başka ne diyeyim.

  11. Basın mı? Haber mi? Adalet mi? Dürüstlük mü? Hiç biraya gelmeyeceğini, sağolsun bizim basın yıllardır satır aralarında veya aleni gösteriyor, Sayın Koru, mücadelemize saygı duyuyorum, ancak bizim basında tuzu kokutanlarla nasıl mücadele edeceğinizi biraz anlatsanız?

      • Siz yazabilirsiniz? Fehmi bey zaten bilir de yazar da, benim ney vurguladığımı anladınız mı? Sadece siyasiler değil basında, toplumun her katmanı iyi güzel doğru olmalı değil mi?

  12. HZ .ÖMER :” Bizi uyarmazsanız sizde ,sizi dinlemezsek bizde hayır yoktur.”demiş .Fehmi bey Medya adına çok güzel bir karakter örneği haberi bize duyurdu bende ülkemi ve Alemi islamı düşündüm , gözümün önüne el pençe divan duran ,yağdanlıklar silüeti geldi ne diyelim Allah Kerim darısı bize

  13. Siyasetçiler ile Gazeteciler arasındaki diyaloglar ılımlı olmalıdır.Siyasetçiler, yalan yanlış haber yapılmadığı sürece gazetecilere karşı cephe almamalıdır. Liderler her türlü eleştiriye açık olmalıdır. Sonuçta Gazeteciler; halk ile İktidarlar arasında bir köprü görevi görmektedir. Türkiye’de İktidar cephesi Fox TV kanalını ve çalışanlarına soğuk davranıyorlar ve bazı toplantılara almıyorlar. Halkın gözünde iktidar küçük düşüyor. Çünkü bir TV kanalından bile kaçabiliyorlar.
    Gazetecinin görevi: Halka doğru bilgiler aktarmak ve iktidarın yaptıkları önemli şeyler övmek; yaptığı yanlışları da halka olduğu gibi aktarmaktır. Bu görev, her parti için de geçerlidir.
    Biz sadece iktidarı günah keçisi yapmıyoruz, diğer muhalefetlerin de yanlışlarını hatalarını eleştiriyoruz.
    SAYGILAR SEVGİLER

Yoruma kapalı.