Bakanlar, üst düzey bürokratlar değişiyor.. ‘Üst akıl’ bunun neresinde? Ya Devlet Bahçeli?

33
Bahçeli: “Önümüzdeki dönemde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez.”
Reklam

Bir-iki ay önce, yakınlarımla bir AVM’de gezerken, yorgunluk atmak için ünlü bir kahve zincirinin dükkanına yolumuzu düşürmüştük. Kahve çeşitlerinin yanında fiyatlarıyla birlikte yer aldığı tabelaya bakınca, yanımdakilerin oturmalarına fırsat vermeden, herkesi dışarıya davet etmiştim.

“Elli liraya kahve içmem” diyerek…  

Geçen hafta daha ünsüz bir kafede en küçük kupayla içtiğim kahveye tam 68 TL ödemek zorunda kaldım.

Arada kahve fiyatı da artmıştır belki ama irice bir fincan kahve 68 TL olur mu?

Oluyor işte.

Dün geride bıraktığımız ayın enflasyon rakamı TÜİK tarafından ilan edildiğinde attığım kahkaha çevremdekileri de güldürdü.

TÜİK’e göre mayıs ayında hiçbir ürünün fiyatı artmamış.

Aylık enflasyonu %0.04 olarak ilan etti TÜİK…

Reklam

Yıllık enflasyon da %39.59 olarak açıklandı.

Cumartesi günü gittiğim pazaryerinde 25 TL’nin altında sebze, 50 TL’nin altında meyve yoktu.

Satıcılar alıcılar karşısında başı eğik gibi göründü bana. Cebim bayağı hafiflemişti pazardan ayrıldığımda…

Pazaryeri dönüşü evin ekmek ihtiyacı için uğradığım fırının sahibi, ikilik ekmek ve iki simit karşılığı benden 27 TL talep ederken, bir yandan da “Esnaf çok fena durumda” diye yakınıyordu.

Ekonomi bürokrasisi, yeni bakanla, bu durumu değiştirmeye çalışacak.

Herkes Merkez Bankası’nın başına kimin geleceğini merak ediyor ama aslında ilk doldurulması gereken makam, bir yıl içerisinde çok sayıda yönetici eskitmiş olan TÜİK…

Merkez Bankası’nın başına Türkiye’deki eğitiminden sonra yüksek lisans ve doktora için gittiği ABD’de kalmış, orada çeşitli bankalar ve finans kuruluşlarında çalışıp yöneticilikler yapmış birinin getirilmesi kesin gibi…

Genç kadın yönetici, Hafize Gaye Erkan, ailesiyle birlikte Ankara’ya gelip ilk iş yeni atanan bakanla görüşmüş…

Reklam

Bankanın hali hazırdaki başkanı gitti gider…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminden beri yanında tuttuğu, uzun yıllardır savunma sanayii müsteşarlığı/başkanlığı görevinde bulunan yönetici bile, yerini, sessiz sedasız terk etmiş bulunuyor.

ABD’de seçimi yeni bir başkan kazandığında üst düzey bürokratlar kendiliklerinden görevden ayrılır. Bizde de ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ne geçilirken aynı usul benimsendi; ancak şimdi bürokraside tasfiye, siyasetin tepesinde değişiklik olmadığı halde yaşanıyor…

Önce seçim öncesinin bakanlarından ikisi hariç hepsi değişti. Giden bakanların yerine gelenlerin çoğu gidenlere pek benzemiyor. 

Galiba bürokraside de ‘liyakat’ daha ön planda gelecek.

Dün kulaklarımı muhalif bilinen yorumculara verdim, baktım, çoğu yaşananları ‘üst akıl’ dedikleri bir yere bağlama eğiliminde.

Eskiden ‘derin devlet’ denirdi, şimdiler ‘üst akıl’ demeyi tercih ediyor.

Öyle midir gerçekten?

Nereden bileyim…

Sanıyorum bu tür yorumlara yol açan, hükümetin küçük ortağı olarak anılan MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile tebrik için görüşmesinden sonra sarf ettiği cümleler…

Bahçeli şunu söyledi: “Önümüzdeki dönemde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez.” 

Gerçekten de o günü takiben çok şey değişmeye başladı.

Cümlenin ardından gelen “İnşallah Türkiye değişmez” temennisi Bahçeli’nin, ne anlama geliyor, bunu kimseler anlamadı, ben de anladığımı söyleyemem.

Daha önce de, bakanlık görevini bırakması gerektiğinde, Berat Albayrak, istifa mektubunu “At izi it izine karıştı; Cenab-ı Allah sonumuzu hayr eylesin” cümlesiyle bitirmişti. 

O zaman o cümleyle kast edileni de anlamamıştık. Onun ardından Nureddin Nebati gelmişti…

Şifreleri çözmek için şifre memuru mu olmak gerekiyor?

İleride çözeriz.

ΩΩΩΩ  

Reklam

33 YORUMLAR

  1. Üst akıl üstün geçinen muktedir🙂.
    Köşebaşlarını tutmuş, tecrübe ile marifeti harmanlayıp üstüne biraz sos birazda seylan boyası.. ohh iç afiyetle.
    Çökme dersen var kayırma dersen var kanunu kendine evirme suyu baştan, ihaleler boş arsaşar derken,
    Kutu dolusu kurtlu bulguru dayamasınıda öğrendiler.
    Eskiden vakıf gibi yerlerde 100 ₺lık çek verirdi görevliler. Bir baktım garip gureba alıyor 95!😯
    İşte taaa o zamandan bu işler düştü derine, etek altına ceket cebine.
    Tomarla para atanı gördüm masa altındaki çöp kutusuna, yeşil yeşil😡
    ahhh o çöp kokusu yokmu o pislik kokusu;
    Hiç gitmedi burnumdan ömür boyu.
    Erbakan bir yek umudum du,
    O da rahmetli oldu🤲.

  2. bence seçim zamanında olduğu gibi pazarda da sizi kandırıyorlar sebze meyve fiyatları sizin aldığınızın yarısı tabii İstanbul da siz artık nerede oturuyorsanız

    • Yazarımız sosyete pazarlarından alışveriş yapıyor herhalde.
      İstanbulda yaşamak ile birlikte 6 aydır şehir dışındayım .
      Bulunduğum ilin pazarında domates 5- 15 tl idi ( 15 tl pembe domates )

  3. Bahceli konusmalarinda virgüle, durmasi gereken yerlere cok dikkat etmeyen bir lider. O yuzden bu sozlerini şu şekilde okumalisiniz:
    “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor inşallah. Türkiye değişmez.”
    Altinda bir seyler aramaya gerek yok kanimca.

  4. “TÜRKİYE=İÇİŞLERİ BAKANI”
    Bahçeli’nin “…inşallah Türkiye değişmez” sözündeki
    Türkiye ile kastettiğinin İçişleri Bakanı olduğu nerdeyse malumun ilanı.
    Yeni kabinede İçişleri bakanı değişti.
    Yani Bahçeli’nin beklentilerinin aksine Türkiye değişmiş oldu.
    Yeni İçişleri bakanının bürokratik geçmişi nedeniyle önceki bakan kadar hukuksuz uygulama yapmayacağı/ yapamayacağı görüşü hakim.
    Bekleyip göreceğiz.
    Bir de” herşey değişsin ancak Türkiye değişmesin” isteniyor.
    “Bunlar paralel evrende yaşıyor” tezimizin doğruluğunu bizzat cümle aleme ilan ediyorlar.
    Bakalım bir gazeteci çıkıp Simşek’e TUİK verlerileri hakkında fikrini sorabilecek mi?
    Yada Şimşek TUİK yönetiminde değişikliğe gedebilcek mi?
    Mekez’in başına getirilmesi düşünülen kişinin, ABD’de en son iflas eden üç bankadan birinde yöneticilik yaptığı iddiası doğru mu ?

    • Hafize gaye Erkan’ı öven sitelerde doğru yazılışıyla First Republic Bank’ta sadece üst düzey yöneticiliği sırasında bankanın portföyünü 10 katına çıkardığı bilgisi var. Şüpheyle yaklaşan sitelerde de krizin merkezindeki bankanın CEO’su olduğu bilgisi var.

      Dünya gazetesinden Kerim Ülker ise “Tek hayalim, ülkeme hizmet etmek” başlıklı yazısında “2009 yılın­da ABD yönetiminin el koy­duğu First Republic Bank’ın Kıdemli Başkan Yardımcı­sı görevinin yanı sıra Yatırım Bölümü Başkanı ve Risk Yö­netimi Eş Başkanı koltukla­rını alarak dümene geçen Er­kan, göreve geldiğinde Fede­ral Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (FDIC) tarafından yö­netilen bankanın aktifleri sa­dece 20-25 milyar dolar ci­varındaydı. Kısa sürede ban­kanın stratejisine dokunan Erkan, ardından Haziran 2021’de First Republic Ban­kası’nın Başkanı, eş CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi ol­du. ABD’deki finans kuruluş­ları arasında en genç CEO ol­mayı başardı” demiş.

      Cnntürk’de ise halen küresel finans danışmanlığı şirketi Marsh McLennan’da yönetim kurulu üyesi olduğu yazıyor.

      Bence bu kadar bileği yeter. Küresel sözcüğü geçen her şeyden biraz işkilleniyorum ben. küresel belki de iyi bir şeydir bilmiyorum:))

  5. Ekmeleddin dedi verdik, Muharrem dedi verdik, benim dedi verdik. Muharremin deyimiyle, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş. Yenmiş de yenmiş. Yüzsüzce hâlâ ben burdayım diyor. Yetti artık. Chp, Kılıçdaroğlu ve ekibinden kurtarılmadıkça iktidara gelme şansı yok ne yazık ki.

    • Sizin iktidar olabilmeniz muhafazakar mütedeyyin kesimlere daldıran seslerden kurtulmanıza bağlı. Kemal Kılıçdaroğlu bunu yaparak iktidar yokunu CHP’ye açmaya çalışıyor. Ama siz Kılıçdaroğlu’dan kurtulmaya çalışıyorsunuz. Kılıçdaroğlu’dan kurtulmanız asla iktidar olamayacağınız anlamına gelir. Kılıçdaroğluna muhalefet yapmak uzlaşı arayışına, toplumsal barışa, milli bütünlüğe sırt çevirmek demektir. Ben böyle anlarım.

  6. Dünyanın dört bir yanından devlet başkanlarını, başbakanları, bakanları, temsilcileri bir araya getiren tören adeta küçük bir Birleşmiş Milletler genel kurul toplantısını andırıyordu.
    Her renkten, her milletten, her dilden ve dinden misafirler oradaydı. Dünyanın öbür ucundan gelenler vardı.
    Peki kim yoktu?
    Doğru tahmin ettiniz; böylesi bir günde bile devletini ele güne karşı yalnız bırakmayı kendine yakıştırabilen muhalefet bu törende yoktu.
    Milletin iradesine saygı duymayanlar, kabile kafasından öte geçemediklerini, muhalefete bile layık olamadıklarını göstermiş oldular.
    Doğu ile Batı’yı, Güney ile Kuzey’i, daha dün savaştan çıkmış Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ı bile bir araya getiren o törende, dünyanın gözü üzerimizdeyken, bir saatliğine dahi olsa, muhalefetimizin Türkiye safında olduğunu göstermesi gerekmez miydi?
    ‘Paşinyan kadar olamadınız’ diyorum.
    Neden hâlâ ve ısrarla milli iradeyle barışmaktan yana değilsiniz?
    Muhalefetin de bir seviyesi olmalı.

    • Milli birlik ve beraberligi iktidar hirsiyla çiğneyen bu yapı hiçbir konuda samimi olamaz. Mantık altı sürdürülen bu propaganda basit yandaş oyunlarıdir. Ne yazikki güç onlarda, bu basit oyuna ve dalgaya devam ediyorlar.

  7. Kapalı sistemler başarılı olamaz. İstediğin liyakatlı adamda getirsen Mümkün Değil.
    Adalet olmalı, Hukuk olmalı, demokrasi olmalı, Devlet kademelerinde liyakatlı Adamlar olmalı (öylemi Hepsi Rüşvetle yerleşmiş AKP’li) Denetim ister.

    Malasef Tek adam rejimi gelince Bütçede Şeffaflık Kavramı kalkdı. Muhalefet soru önergesi veriyor Cevap yok. Bildiğiniz gibi gri listeye alındık Yani bütçede Kara paradan tutun Her türlü Bok para var. Yanlış işlerle başarıya ulaşılamaz.
    Misal Taliban Rejimi nasıl ayakta Eroin, kaçak sigara satarak ayakta Bu tür insanlar Kendini Müslamanım diye kandırıyor Ne halleri varsa çeksinler.

    ABD 300.000 Afgan askeri yetiştirdi, Gitti bunlar 80.000 Talibana teslim oldu. Allah yanlış yaşayanlara zafer vermez Debelenir dururlar.

    • Kafası yalanlarla iftiralarla doldurulmuş kardeşim, sen daha hayatı beceriksizliklerle, yalancılıkla, her, yere kendi adamlarını doldurmuş, 12 defa yenilmiş, yüzbinlerce lira yalancılıktan dolayı tazminat ödemiş birini dahi değiştiremeyen kişilerden birisin ve hala onunla uğraşacağına hayatı boyunca başarıdan başarıya koşmuş bir insanı eleştirmeye çalışıyorsun. Gerçeği söylememi istersen senin kafanı seçtiği bu insanlardan memnunuz en azından aradaki fark o kadar büyük ki bizleri Erdoğan’a oy vermeye gönülden razı ediyor. Bu kafaya ve fikirlere deva etmeni tavsiye edşyorum.

    • Deniz bitti biliyor musunuz? Seçmen sızlanan, kıvranan ve mazeret üreten adama oy vermez bu ülkede. Sorunlarını çözecek, dertlerine derman olacak yöneticiler ister. En önemlisi de inandırıcılık arar.
      Hiç birini bulamayacak sadece medyatik özellikleri ile öne çıkan bu başkanlarda. Hele bir de karşılarına geçmişi hizmetlerle dolu “deve dişi” gibi tabir edilen adaylar çıkarsa -ki çıkacak- işleri daha da zorlaşacak. Ağustosböceği ile karınca hikâyesini, hepiniz okumuş ya da dinlemişsinizdir sanırım.

  8. Kılıçdaroğlu, HDP’nin peşine takıldığı sürece, CHP küçülmeye devam edecek…
    Nasıl ki Akşener, Kılıçdaroğlu’nun peşine takılıp partisini küçültmüştür, aynı onun gibi.

  9. Bolu Belediye Başkanı, seçimden önce “Erdoğan kazanırsa Bolu’ya heykelini dikerim” demiş. Şimdi herkes sözünü tutmasını bekliyor. Başkan, “Yer gösterin yapalım” diyor. Sanırım kabul etmiş. Sözünü tutacak gibi.
    Bence iyi bir işbölümü. Bu ülkede heykele de ihtiyaç var. Ve CHP’li belediyeler bu işte ne kadar mahir olduklarını göstermiş durumdalar. Belki de tek başarılı oldukları alandır diyebilirim. Modern zamanlar, işbölümü üzerine kurulmuştur. Bir ülkede işbölümü varsa büyüme ve gelişme de vardır. Bence bu işbölümü gayet iyi. Erdoğan yönetmeye devam etsin, CHP de heykelini diksin.

    • heykelleri bile 5 para etmez bence seçimde yenemedikleri erdoğanı bu yolla ezmeye gülünç düşürmeye çalışıyorlar Allah için yaptıkları hangi heykel 100 yıl içinde literatüre girdi

  10. Şu mübarek enflasyonu ben anlamıyorum; aylık %0,04 olunca yıllık nasıl %39 oluyor !
    Hem şu %0,04 rakamını hesaplayan TÜİK’ e helali hoş olsun , en derin sevgi ve saygılarımı sunarım ; ne matematik be !
    Savunma SB.nı neden değişti , onu da anlamadık, adam uzun yıllar bu görevde idi ve oldukça da başarılı idi , acaba cami duvarına bir şey mi yaptı ?
    Tabii ki bu konuda erenlerin hikmetinden sual edilmez, bir bildiği vardır elbet , biz garip kullar nerden bilelim !
    ”Allahü ekber Allahü ekber , kabinemiz olsun daim muzaffer ”

  11. Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol… Kılıçdaroğlu bir gün HDP’ye gitti, ertesi gün ülkücü olduğunu söyledi… Mevlânâ’nın öğüdüne kulak vermedi.

  12. Muhalefet: “Sandıkları çaldılar” veya “Adil bir yarış olmadı” faslını bitirdiler, şimdi de koro hâlinde Bay bay Kemal’e kafayı taktılar. Sanki yenilginin tek müsebbibiymiş gibi.
    Halbuki, hepiniz Kılıçdaroğlu’nun yanındaydınız. Yazarçizerleriniz, televizyon yorumcularınız, belediye başkanlarınız, alayınız.
    Onunla birlikte siz de yenildiniz.
    Önce bunu doğru okuyacaksınız. Dolayısıyla da önce kendi zihniyetinizi değiştirmekle işe koyulacaksınız.
    Yazık ki yazık, bunların seçim sonucu hakkındaki okumalarının hepsini toplasan bir Sevan Nişanyan etmez.
    Bu kadar yetersizlik neyle izah edilir?
    Akılsızlıkla mı yoksa ahlaki erozyonla mı, siz söyleyin.

  13. CHP yanındaki 4 parti ile birlikte yüzde 25’i zor aldı.
    Bir de PARLAMENTER SİSTEM OLSAYDI ne olurdu düşünebiliyor musunuz?
    CHP yerle bir olurdu. Silinir giderdi. BAŞKANLIK yarışı bahanesiyle şimdi hiçbir işlevi olmayan YÜZDE 48’e sarılıyorlar. OY’sa alınan OY yüzde 25’ti! İTTİFAKLA hem de… Bay bay Kemal sözde demokrat…

  14. son kez seçilince artık safralara ihtiyaç kalmadı gibi, sıra diğer safralara gelecek trolünden yalakasına ve dahasına inş

  15. Etnik siyaset yapan kesim tasfiye edildi.
    Hele ki kürt -türk siyaseti out oldu. Aslında siz kardeşsiniz diyenler oluyordu da, onlar “biz kardeş mişiz meğersem” diyemiyordu
    DEDİRTTİRTDİRMİYORDULAR 😡😡😡
    demoklesin kılıcı gibi sallan dırıyordu güccücük bir partiyi tepende, birileri. Karşısındakine daha çok oy çıkarttıtr tırıyordu nazende Pazende sazekibiyle..
    Birde baktılarki ne; boynuz kulağı geçmiş, kurt itin olmuş maskarası.
    Hemen tabii tornistan😯😯😯
    Yazarında şaşırması işte bundan.
    Son söz: ülke değişmezse üç vakte kalmaz olurdu Lübnan Pakistan.😡😡😡
    Üç gider boyanırdı bezler kırmızı boyalı çarpı yerine arapça harflerle uzuunn uzunn cimler sadlar datlar yerdi millet işte o zaman ilamelif ye rine içerdi afyonu şerbet niyetine☹️. Oohh afiyetlee…

    • İşin kolayı tüm yancılar gibi iktidarın dümenine gitmekti. Ama yazar zor olanı, muhalif olmayı, ne olursa olsun doğruları söylemeyi ve elbette dışlanmayı göze aldı. Kaç kişi kaldı dürüstçe bunu yapan. Doğruları söyleyen az biraz dürüst insan olsaydı bu ülkede bu durumda olmazdık zaten. Dün Akp ve Erdoğan’a en hızlı küfredenler şimdi en fazla canhıraş ona övgü yağdıranlar. Hepsi YouTube’da duruyor. Say bak. Vatandaş da azıcık namuslu, dürüst, vicdanlı ve doğrucu olsaydı ülke bu durumda olmazdı. Demokrat olurdu, adaletli olurdu, insancıl olurdu. Fakirliğimiz, sürünmemiz, itibarlı olmamamız hep bundan. Dürüst adam arıyoruz dürüst.

      • Sırada yerel seçimler var. Onun da eli kulağında. 10 ay sonra yeniden seçime gidip, yerel yöneticilerimizi seçeceğiz.
        Genel seçim öncesi yapılanlara, yürütülen kampanyalara, söylenen sözlere bakınca, çok merak ediyorum! Acaba CHP’li belediye başkanları ne yapacaklar? Vatandaşın karşısına geçip ne diyecekler?
        Koca bir dört yıl lak-lakla geçti çünkü!

    • AK PARTİ’nin isteyeceği tek şey Kemal Bey’in sonsuza kadar o koltukta kalmasıdır…

    • parmak ayı gösterirken aya bakılır parmağa değil.. siz parmağa bakanlardansınız… bilmem anlatabildim mi?

  16. Elbette Türkiye değişecek. Böyle köhne bir düzene kimse layık değil. Akp’liler de layık değil. Pahalılık, enflasyon, geçim sıkıntısı, yolsuzluklar, yasaklar, bütün köşeleri kapmış fırlamalar. Olmaz tabii, böyle gitmez hep. Değişim tepeden olacaktı aşağıdan başladı işte. Sonuçta herkesin sözüne geldi. Nas mas derken uluslarası sistemin kurallarına istemeye istemeye böyle dönmek zorunda kalırsınız. Aklın yolu bir. İngiltere’den Şimşek’i Amerika’dan Hafize’yi getirir kasanın başına oturtursunuz. Epistomolojik kopukları da topuklarsınız arkadan. Evet geldiniz mi sözümüze ey yandaşlar.

Yoruma kapalı.