Aramco’ya saldırı ve Trump’ın çıkışı.. Tablo nedense beni eskilere götürdü…

36
Reklam

Savaşlar sanılanın aksine öyle birdenbire çıkmaz; sebep ile sonuç arasında günler, hatta aylar geçtiği olur.

Birinci Dünya Savaşı Avusturya Veliahtı Franz Ferdinand’ın eşiyle birlikte ziyaret ettiği Saraybosna’da bir Sırp militanı tarafından suikasta uğratılması yüzünden çıktı. Tarih kitapları böyle yazıyor. Ancak suikast ile savaşta ilk kurşunun atılması arasında tam 37 günlük bir düşünme ve hazırlanma aralığı olduğu üzerinde pek durulmuyor.

Durulmasa da gerçek bu: ‘Sebep’ ile ‘savaş’ arasında bir aydan fazla bir zaman var.

Savaşlarda hesap çoğu kez yanlış çıkar

O süre içerisinde ‘suikastı’ gerekçe haline getirecek ülkelerin nihai hedefler üzerinde kafa yorduklarını, istedikleri sonucu almak için ne tür ittifaklar gerekiyorsa onların oluşturulmasına karar verdiklerini düşünmemiz için pek çok sebep var.

Savaşın gerekçesi sayılan olayda da öncesinde yapılan hazırlıklarda da hiçbir rolü bulunmayan Osmanlı Devleti’nin, esas hedeflerden birinin kendisi ve çıkan savaşın birincil amacının Osmanlı topraklarının paylaşılması olduğunu anlaması hayli zaman aldı.

Her ülke savaşa sonunda kazanmak için girer; 1914’te çıkan savaşta kazanması en baştan mümkün olmayan tek devlet her bakımdan hazırlıksız Osmanlı’ydı. Buna rağmen, ülkeyi savaşa sokan siyasi kadro, bunda kendi ikballeri için yarar görüyor ve savaşı iktidarlarını daha da sağlamlaştırma fırsatı olarak değerlendiriyorlardı.

Sonunda, Osmanlı’yı savaşa sokan siyasi-askeri kadronun hesapları tutmadı; önde gelen isimler ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar. Akıbetleri de hiç hayırlı olmalı.

Reklam

Bu gerçekleri bilenlerin devlet yönetiminde bulunduğu başka bir dönemde çıkan ikinci savaştan uzak durmayı yeğledi Türkiye. Savaşa hangi ittifak safında girerse girsin sonunda yine kaybeden taraf olacağı hesabıyla…

Yanlış bir hesap değildi bu. 60 milyon insanın hayatına mal olan o savaşa iyi ki girmedik. 

Hesapların yanlışlığının ortaya çıkması için ille savaş cepheleşmelerinin yaşanması da gerekmiyor. 

Bahar bazen kışa da döner

‘Arap baharı’ bir savaş değildi, tam tersine demokrasiden uzak tutulan geniş bir coğrafyanın temel hak ve özgürlüklere kavuşmasına, halkın kendini yönetmesine imkan sağlayacak bir ‘fırsat’ olarak görülüyordu.

‘Bahar’ denmesinin sebebi budur.

İyi de, sonucu ne oldu?

‘Bahar’ gelmesi beklenen coğrafya bugün üzerinden silindir geçmişe döndü. Libya ile Yemen’e bakmak bile yeterli. Daha öncesinde ne yapacakları az çok tahmin edilebilen bu coğrafyanın en önemli ülkeleri önceden hiç düşünülemeyecek yönlere savruldular.

Reklam

‘Filistin davası’ diye bir şey vardı bu coğrafyanın temel ilkeleri arasında; bugün o davaya sözde bile sahip çıkan çok az ülke kaldı.

Irak ve Suriye’nin ne halde bulunduklarını görüyoruz.

Afganistan’ın -ve hatta Pakistan’ın bile- durumu iç açıcı değil. 

Pakistan’ın ‘kırmızı çizgisi’ bilinen Keşmir’de, komşusu Hindistan, daha önce cesaret edemediği bir oldu bittiyi gerçekleştirebildi.

Yemen’de bu coğrafyanın ülkeleri ayrı ayrı saflarda birbirlerine karşı kanlı bir mücadele veriyorlar.

Bu coğrafyanın en önemli ülkelerinden Mısır, Donald Trump’ın bir uluslararası toplantıda, liderinden “Nerede benim en favori diktatörüm” diye söz ettiği bir ülkeye dönüştü.

Bu saydıklarımın hepsi ‘barış’ ve ‘demokrasi’ beklentisiyle başlamış olan ‘Arap baharı’ sürecinin eseri…

O temiz niyetler sonradan devreye giren eller tarafından şimdi karşımıza çıkan sonuçları doğuracak bir süreç haline getirildi.

Savaşsız. Tek bir silahı kendilerinin patlatması gerekmeden. Pek az askerlerinin burnu kanayacak şekilde.

Bugünkü tablo

“Ne demek istiyor?” merakında olduğunuzun farkındayım. 

Meramımın ne olduğunu şu satıra kadar anlamamış olanlara konuyu biraz açayım.

Önceki gün, üzerine insansız ama silahlı bir hava aracı (SİHA) ile Suudi Arabistan’da bulunan Aramco petrol tesislerine saldırıldı. 

Nereden bakarsanız bakın bir savaş sebebi bu.

Suudi Arabistan aslında savaşıyor; Yemen’de savaşan taraflardan birine yardımcı. Karşı taraf da bu coğrafyanın bir başka ülkesinden her türlü yardımı alıyor. 

İran’dan…

Aramco’da söz sahibi gibi davranan ABD saldırıdan İran’ı suçlamaya başladı.

Medya ‘savaş’ çığlıkları atıyor.

Peki İran’ın devlet başkanı Hasan Ruhani dün neredeydi?

Ankara’da, Çankaya Köşkü’nde yapılan üçlü zirvede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuğuydu. Zirvenin üçüncü konuğu Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’di. Erdoğan-Ruhani ve Putin zirve sonrasında üçlü bir basın toplantısı gerçekleştirdiler.

Zirve sonunda yapılan açıklamada Türkiye’nin pozisyonu Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından basına şu sözlerle aktarıldı:

“Nihai hedefimiz Suriye’nin kuzeyinde bir barış koridoru tesis ederek ülkenin bölünmesini engellemektir. Bunun için şayet Amerika ile iki hafta içinde arzu ettiğimiz sonuca ulaşamazsak kendi harekat planımızı uygulamaya başlayacağımızı her iki dostumuza da anlattım.”

En iyisi yazıyı burada keseyim.

ΩΩΩΩ

Reklam

36 YORUMLAR

  1. Dinini iyi ögrenmeyenler yasadiklarini din sanmaya devam ede dursunlar.

    BEKIR BEY BEN SENDIKADAN DOLAYI IHRAC EDILDIM HAKKIMDA DAVA ACILACAK UNSUR BİLE BULUNAMADI. AMA 3 YILDIR KURULARIN YANINDA YANMAYA DEVAM EDİYORUZ. SIZCE BEN BAHARI BEKLEMELIMIYIM?
    geçmişte yaşananları tasvip etmemekle birlikte yanlışlara göz yummanin nedenini başka yanlislari örnek göstermenin çok adaletsiz olduğu düşünüp .emeği geçenlere HAKKIMI HELAL ETMİYORUM.

    • 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonlarından sonra “çalıyorlar ama çalışıyorlar” dememişsiniz. Bu kabahat size yeter!

      • Ne alaka..Adam derdini anlatıyor.. sen dalga geçiyorsun.. Ayıp kardeşim.. Hem çaldı.. çalmadı.. deyip insanları rencide ediyorsun.. Nereden buluyorsun.. Çalanın, çalmayanin cetelesini sen mi tutuyorsun yoksa..Yazarken de biraz insaflı olalım lütfen.. Dilerim arkadaşın başına gelen.. senin başına gelmez..Ateş düştüğü yeri yakar.. kardeş.. biraz insaf..

  2. Suudi Arabistan, bugünkü Müslümanlara Hakem olmalıydı.
    Tamam, Hilafet kaldırılmıştır ama, içimden öyle geçiyor. Kâbe’nin Hâdimine bu görevi yakıştırıyorum. Bütün müslümanlarca da kabul görürse, harika olurdu. Kimse benlik davasına düşmezdi. Bugün de olmaz mı ?
    Veya bir Hakem Heyeti kurulamaz mı ?…
    Bütün İslam Ülkelerinde bu boş savaşlara dur diyecek bir Babayiğit yok mu ?
    İki Müslüman ülkenin birbiriyle savaşması yetmezmiş gibi bir de diğerlerinin yardım etmesini aklım almıyor.
    Herkes iç ve dış güçleri suçluyor da sizin de bir suçunuz yok mu !
    Bir buçuk milyarlık İslâm dünyasında bir akıllı çıkar elbet. İNŞAALLAH. VESSELAM.

  3. Toplum mühendisliği kavramı, sağ hatta sol çevrelerde eleştirilen ve ayıplanan bir politika tarzıdır. Bunun nedeni insan toplumları üzerinde mühendislik tarzı çalışmalar yapılmasıdır. İyi de seçim sonuçlarını önceden tahmin etmeye yönelik çalışmalar, pazar araştırmaları, tüketici eğilimleri, gerek duyulan hemen her konuda yapılan istatistiksel çalışmalar v.b. de bu kapsama girer.

    Tarih boyunca yöneticiler, tüccarlar v.b. kendilerini ilgilendiren konularda bilgi toplamaya çalışmış ve bu bilgiler ile analizler yaparak ileriye yönelik tahminlerde bulunmaya çalışmışlardır. Hatta bu tahminlerin falcı-astrolog-şaman’lardan beklendiği dönemler de yaşanmıştır. Geçmişteki görece düşük medeniyet ortamında bu çabalar dar kapsamlı ve tahmin isabeti düşük/yanlış sonuçlar veriyorlardı.

    Gelişen dünyada bilim ve teknoloji ilerledikçe, günümüze teşhis koyma ve geleceği tahmin etme çabaları daha bilimsel yöntemler ile yapılmaya başlanmıştır. Bunun için fizik-matematik’te yapıldığına benzer şekilde sosyal-siyasi olayların sosyo-matematik yapısı belirlenerek ve çok geniş bir veri tabanı kullanılarak bir sistem dahilinde olaylar çözümlenmeye ve yönlendirilmeye çalışılmaktadır.

    Aslında gelişmemiş toplumların yöneticileri de aynı şeyleri yapıyorlar, gelişmiş toplumlar ile aralarındaki fark yerel ve küresel ayrımıdır. Toplum mühendisliği yapmasını beceremeyenler bunu becerenleri suçluyor. Keşke Erdoğan da toplum mühendisliğini suçlamak yerine bunu becerebilseydi. Eğer bunu yapabilseydi Suriye’de kızışan ortamda iç savaşa karşı olup Esad’a destek olurdu. Zira iç savaş bir kere başlayınca Suriye Kürdistanı’nın gündeme geleceği ve bunun PKK’nın kontrolünde bir yapı olacağını öngörebilirdi.

    Devletin başına toplum mühendisliğini yapabilecek veya yapabilenleri anlayabilecek kıratta eğitime sahip ve sağduyulu yöneticiler getirmek gerekir. Suriye sorununun çözümünde başka yöntemler de olabilir, üzerinde çalışmalıyız. Güvenlik politikalarında Erdoğan’ın Avrasyacıların bir memuru konumuna geldiğini görmeyen varsa da artık görmelidir. Suriye sorununu çözümsüzlüğe sürükleyerek ve bunu bahane ederek Türkiye’yi NATO’dan çıkartmak ve Rusya tarafına geçirmek isteyen bazı maceraperest kıratsızlara karşı uyanık olmamız gerektiğini bu vesile ile bir kere daha hatırlatmış olayım.

    • ××××××
      “Eğer bunu yapabilseydi Suriye’de kızışan ortamda iç savaşa karşı olup Esad’a destek olurdu. Zira iç savaş bir kere başlayınca Suriye Kürdistanı’nın gündeme geleceği ve bunun PKK’nın kontrolünde bir yapı olacağını öngörebilirdi.”
      ×××××

      Fatih bey! Erdoğan zaten bunlari herkesten iyi bıldiği ıçin yaptı.
      Eğer Sürüye meselesi olmasaidi, Millet ondan Saraylarin, 12 ucağin Almanyanin lüks mersedeslerine Markel dahi binmezken Torunlara tahsis edilenler ve diğer milletin boğazindan kesip cebe girenlerin ve yolsuzluklarin hesabin sorardi.

      Erdoğan bütün bunlari bilerek ve planli yaptıki Muhalefetide yanina çeksin. Onun tek derdi böl parçala yonet bunun en kolay yönü “DIŞ GUÇLER EDABIYATI” yapmak.
      Son PKL saldirisindan sonra olanlara baktığımiz zaman, kimlerinde terörden nemalandiklarini daha iyi teşhis olunur.
      Bu tip yutturmalar bazi yorumculara bakildiği zaman da anlaşiliyor.
      80 miliyonluk bir ülkede 30 miliyon haraca bağlanmişsa, o ülkede herşey mubahtir.

  4. CHP zihniyeti, Adnan Menderes’i idam ettikten sonra kefen parasını,cellat parasını ve cenaze masraflarını icra yoluyla ailesinden tahsil etmiştir. Milletimiz, işte bu yüzden CHP’yi iktidara getirmemiştir ve getirmeyecektir.

    Bu olay milattan önce yaşanmadı,1960’lı
    yıllarda yaşandı.

    CHP yandaşlarına ve CHP’nin 31 Mart
    başarısına sevinen bilumum muhaliflere
    duyurulur.

    Zaten bilgim dahilinde olan bu olaya internette bu gün rastlayınca paylaşma ihtiyacı duydum.

    1990

    • 1977 seçiminde CHP %41,4 oy almıştı. Bugünkü seçim sistemi olsa tek başına rahatlıkla iktidar olurdu. Demek ki millet CHP’yi de seçebiliyormuş. İdamlar konusu açılırsa bu iş şehzade katliamlarına kadar gidiyor. Hatta nahak yere idam edilen nice paşalar (Piri Reis v.b.) gündeme geliyor. Şu anda da cemaatte abi-abla oldu diye onbinlerce insan hapiste çile çekiyor. Yani işinize gelen doğru bir şeyi yazmakla maç bitmiş olmuyor. Bu arada CHP’yi ben de eleştiriyorum fakat asla düşman olarak görmüyorum. Eğer CHP de düşman ise o zaman işimiz bitmiş demektir.

      • Bu günkü seçim sistemi ile nasıl iktidar olacaktı?Bu gün %50+1’le
        iktidar olunabilir ancak.

        1961’deki başbakan idamıyla
        300-500 yıl önceki idamları kıyaslayamazsınız.

        Hapiste çile çekiyor dediğiniz kişilerin desteklediği kişiler 250
        kişiyi katletti.Onların geride kalan yakınları,çocukları ne olacak?2000 küsur kişiyi yaralandı,sakat kaldı.

        Bu cürmü işleyenler arkalarındaki
        destek sayesinde kendilerinde bu gücü bulabildiler.Desteklemeye de devam ediyorlar.Bu bahar olmazsa
        gelecek bahar dönüyoruz beklentisi
        içindeler.

        CHP iktidarda da,muhalefette de
        bu milletin dini değerlerine düşmanlık
        etmiştir.

        12 yaşına kadar Kur’an öğrenimini
        yasaklatmıştır.

        “Üniversitelerde her türlü kılık kıyafet
        serbesttir”şeklinde kanun çıkarılarak
        başörtüsü sorunu ta Özal zananında çözülmüştü.CHP Anayasa Mahkemesine giderek konuyu çözümsüzleştirmiştir.

        2008 yılında 411 milletvekilinin
        oyu ile tekrar başörtüsü serbest bırakıldı.CHP AYM’ye giderek
        çözüme gene engel oldu.Halkın dini değerlerine düşmanlığını sürdürdü.

        • * Erdoğan’ın yanlış çözüm süreci politikaları sonrası hendek savaşlarında ve yanlış Suriye politikası nedeniyle de Suriye’de binlerce askerimiz ve polisimiz şehit oldu.
          * Kuran öğrenimi dediğiniz Kuranı anlamadan Arapça öğretmekten ve bu arada yanlış ve müşrik dini bilgileri araya sıkıştırmaktan ibarettir.
          * CHP’nin başörtüsü politikası yanlıştı, buna ben de katılıyorum. Fakat AKP’nin yanlışları yanında hafif kalacak bir yanlıştır.

        • Dinini iyi ögrenmeyenler yasadiklarini din sanmaya devam ede dursunlar.

          BEKIR BEY BEN SENDIKADAN DOLAYI IHRAC EDILDIM HAKKIMDA DAVA ACILACAK UNSUR BİLE BULUNAMADI. AMA 3 YILDIR KURULARIN YANINDA YANMAYA DEVAM EDİYORUZ. SIZCE BEN BAHARI BEKLEMELIMIYIM?
          geçmişte yaşananları tasvip etmemekle birlikte yanlışlara göz yummanin nedenini başka yanlislari örnek göstermenin çok adaletsiz olduğu düşünüp .emeği geçenlere HAKKIMI HELAL ETMİYORUM.

    • Bu gün Menderes’in idam edildiği gün.
      Fehmi Bey’in de bu konu hakkında yazması münasip olurdu.

      Yukarıdaki yorumumun sonundaki 1990 sildiğim bir cümleden kalmış,başka özel bir anlamı yok.

  5. Gelişmeler ve Batılıların bu konudaki tavırları Arap Baharını kimlerin tezgahladığını ve yönlendirdiğini
    ortaya çıkarmıştır. Suriye’deki Baharın desteklenmemesi gerektiği hususunda Saadet Partililerin çabalarını çoğumuz yadırgadık. Hatta, Suriye’de, kıymetli İlim ve Fikir adamı Said Havva Arap Baharı’na karşı çıkıyor, diye, hemen ilk aylarda katledildi. Bunlar gösteriyor ki, Devlet adamı ve İlim sahibi olmak zor günlerin, ileriyi görebilmenin adıdır. Görüldü ki, Arap Baharı bahanesi ile İsrail’e, Batıya, sömürüye boyun eğmiyen liderlerin boynu vuruldu. ırak, Suriye, Sudan,, Mısır ve Suudi, baskı ve yapılan müdahalelerle Batı’nın bendesi, sömürgesi haline getirildi ; terör yuvaları paralı asker ve taşeron haline dönüştürüldü. Dost-ortak
    diye tanıtılan ABD, Iran’ı hedef göstererek, sinsice, bizim kuyumuzu kazmıya çalışıyor. Bu suretle, Yağdan kıl çekercesine, İsrail’in güvenliği sağlama alınıyor.
    Aksine, İslam dünyası, hatta, tüm dunyanın dengesi ve huzuru Batılılar’ca yok edildi. Bütün bu keyfiyet karşısında, Koru 3. Dünya savaşının kapıları aralanıyor mu demek istiyor ? Pakistan Başbakanı da onu dillendiriverdi, zaten. Elbette, Cumhurbaşkanımızın da söyliyeceği sözü olmalı.

    Hamza Aksoy açıklama yapayım derken, nezaketten ve eğitimden geçmemiş kaba, görgü
    kurallarından geçmemiş uslubu, muhatap alınmayacağı anlaşılan saldırgan kişiliği ile ipe-sapa gelmez kelimeler döktürüyor. Nasıl bir din ve tarih bilgisine sahip ki, hep kötü emsaller getirerek müslümanları da hırpalamıya çılışıyor. İşin garibi, elinde nasıl bir terazi ola ki, herkesi kör, alemi aptal zannedecek kadar bir akıllılık örneği vermektedir, yorum yapayım derken, kendi kişiliğini yorumluyor.

    İbret-i alem için dünkü yorumlarından bir kısmını okuyanların dikkatine tekrar arz ediyorum :
    “…………….
    – ……. yani, ne perinçek ne de bahçeli, öyle üstün zekalı, büyük analizler yapabilecek kapasitede
    değiller.
    – …… özala suikast vb. bunların neyi, nasıl yapabileceklerinin göstergesidir. Onlar başkanlık sistemini
    kurgulayıp tuzağa düşürebilecek kapasitede adamlar değiller.
    – …her türlü pisliği yapabilecek kişiler
    – bu nedenle, ergenekoncuların veya derin devletin, başkanlık sistemini akpye kabul ettirerek, akpyi
    tuzağa düşürmeleri gibi bir senaryo mümkün değil. çünkü o adamların öyle bir zekası, öyle bir
    kapasitesi yok.
    – Önce doğru tesbit etmek gerekir….
    – Eğer derin devletin o zekası, o kapasitesi, o aklı olsaydı, zaten çok çok önceleri istedikleri adamı
    iktidara getirir, istediklerini yaptırırlardı. bahçeli, meclise giremeyecek konuma düşmekten,
    başkanlık pazarlığı ile kurtulmazdı”.

  6. Hocam, en son yazıyı kestiniz de biz bir şey anlamadık,yani sonuç olarak ne demek gerekir ? Galiba onu bize bıraktınız ! Bu vesileyle ben de konu ile ilgili şunları söylemek istiyorum :Osmanlıyı birinci dünya savaşına sokanların Allah müstahakını versin , şimdi öbür dünyada herhalde hesabını veriyorlardır ! Arap ve de müslüman ülkelere gelince onlar da beter olsunlar inşallah ! Bunlardan başka bir şey de beklenmez zaten ! Sen aklını kullanmazsan başkası seni kullanır ,bu tarih boyunca böyle olagelmiştir ! Herkese selam ve saygılar !

  7. Bugünü 1. Ve 2. Dünya savaşı üzerinden okumak bana göre de doğru bir yaklaşım, okuyabilene. Bu savaşları kim çıkarmış, kim finanse etmiş, sonuçları itibarıyla kim ne kazanmış ince düşünmek lazım. Bugün zaten sahip oldukları para ve güç ile istedikleri ülkeye istediklerini yaptırabilecek, istediğini alabilecek olanlar neden kan döküyorlar onu sorgulamak, anlamak kanı dökülenler için önemli ama elektrikler kesildi çalışamadım dan öte gidemiyor bir kısım coğrafya ehli, maalesef. Bizim burda olacakla öleceğe çare yok derler. Doğrudur. Bu coğrafyanın başına gelecekleri durdurmanın bir yolu yoktur, en az zarar için hesap kitap yapılmalı, aklı başında herkes bir arada yaşamanın toplumsal birliği sağlamanın yolunu kolaylaştırmak için toplumda sorumluluk üstlenmeli diye düşünüyorum. Yola çıkmış önünde ne varsa dağıtarak üzerimize gelmekte olan bir kasırgayı temenni ile durduramayacağımız gibi güç kullanmak ta bir işe yaramaz sadece daha çok korunmak, zararı azaltmak mümkün olabilir, belki.

    • Mesala Amerika, Amerika halkı barış severdir. savaşmayı sevmezler. Belgesel kanallarına bakarsan dublex evlerde rahat bir yaşantıları var. (savaş yoksulluk getirir.)
      Amerika politikacıların belki %70 iyi.

      Geri planda misal Uçak bombalarını üreten bir özel sektör şahıs var.
      Bunun fabrikasında diyelim ki 10000 çalışan var bu çalışanlar maaş,sigorta ve fabrikanın masrafları var.
      savaş olmasa Uçak bombası satamıyor. Ya fabrikayı batırıp kenara çekilecek.
      Yada bazı politikacıları para vererek misal şu ortadoğuda savaş çıkardın diyebilirler.
      Bence silah Tüccarların işi gibi.

  8. Sayın “Doğruya doğru” eğer Suriye Devleti güçlü olursa kuzeydeki oluşumları kısa sürede bertaraf edebilir. Sizin yapacağınız Suriye Devletini güçlendirmeye yardımcı olmak.
    Bunu yapabilirmisiniz?
    Sakal bıyık meselesi. Bu hale siz getirdiniz.
    On yıl önce Suriye ile ortak bakanlar kurulu toplantıları yapılıyordu. Pasaportlar kalkmıştı.
    Ham hayaller kırk katır mı kırk satır mı çıkmazına getirdi bu ülkeyi.

    • Suriye devletinin hamisi Rusya da PYD nin bürosu var. Davutoğlu Ahmet Paşa Suriye politikasını yanlış kurguladı bu hale geldik. Benle ne ilgisi var anlayamadım. Ben siyasetçi değilim , devlette görevim yok , hatta serbest çalışan , düzenli bir geliri olmayan bir vatandaşım. Benim yapabileceğim bir şey yok dostum bu konuda :)) CİMER , BİMER gibi devlet kurumlarına yazabilirsin. Çıkış yolunu gösterebilirsin. :))
      Selam ve dua ile.

  9. 28 Şubat yaszede assubay liktan atıldım..irtica…sizce bu işte fetoculerin….. parmağı varmı..bizi atarak kendinden olanı sokmak…1997 !28 Şubat’ta alt Yapı…..soru çalma…assb ve SB….. Yer lestirme…..netice 2016 !15 temmuz…..bence bunu irdelemelisi nnnniz
    Bir gazeteci yazar olarak…. diyorum…dedim… diyeceğim…..çevik Bir ve güven Erkaya yi…..aynı yazınızda ki gibi İttihat ve Terakki çiler gibi ikballlendirdiler mi aceb…..feto ve avaneleri….. Misal…..fir’avn..Haman …karun….mesel dir…… vakıa odur ki…..bizi atttittirip……kendinden olanı giriş yap……
    Vallahu galibun ale emr…… fakat ins bunu bil.e.mez…..allahu Ekber

  10. s.arabistan da rafineri sldırıya uğruyor,ardından petrol fiatları ve dolar kuru artıyor.bir rafineri böyle sonuç verirse,dünyadaki bütün rafineler hedef demektir.vay o zaman, birilerin haline!

  11. İnsanlık Anayasası
    Gelecekte dünya, Birleşmiş Milletler’in birer şubesi olarak kıtalara ayrılacak, Güney Amerika kıtası, Kuzey Amerika kıtası, Afrika kıtası, Çin, Hint, Avustralya ve adalar şekline olacak. Avrupa ve Ortadoğu vardır. Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası’nda bu konu ele alınmış, iki çözüm önerilmiştir.
    a)Rusya ve Ortadoğu dahil bir Avrupa Birliği kurulacaktır. Rusya Sibirya’dan vazgeçecektir. Bu takdirde Türkiye de Avrupa Birliği’nde olacaktır.
    b)Rusya, Türkiye, İran, Arabistan, Kafkasya dahil bir Ortadoğu kıtası olacak. Bunlar ayrı birlik oluşturacaklar ve barış köprüsü oluşacaktır. Doğu ve batı arasında yer alacaklar. Bunlar üçüncü bin yılı barış içinde yaşatacaklar ve uygarlığın merkezi olacaklardır.
    Gelişmeler ikinci varsayımımızı doğrulamaktadır. Türkiye, İran ve Rusya bir olduğu sürece üçüncü cihan savaşı çıkmaz. Çıksa bile bu grup galip gelir. Rusya ile anlaşsa ve bize saldırsa da Avrupa bizim yanımızda yer alır. Hint bizim yanımızda yer alır. Her ikisi birkaç ay içinde yenilmiş olur.
    ABD karada savaşamaz. Çin ise uzak ülkelerde savaşamaz. Kaldı ki Çin ile ABD’nin anlaşması çok zordur. Çin’de %10’a varan İslam nüfusu vardır. Çin halkı sömürülmektedir.
    AK Parti’nin Esad’a karşı tavrına her zaman karşı çıktım. Yanlış olduğunu yazdım. Ankara görüşmesi bu tezimi onayladı. Erdoğan yine hata yapıyor, Ruhani hata yapıyor. Suriye anayasası, Adil Düzen Anayasası olmalıdır. Putin bunu rahatlıkla kabul eder.
    Akevler’in Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası hazırlığı vardır. Süleyman Akdemir’in bu kitabı yayınlanmıştır. Süleyman Akdemir o listede mutlaka yer almalıdır. Başka hiçbir yazarın kitabında insanlık anayasası kavramı geçmemektedir.

  12. suriye de rusya ve iran ın istediği oldu.iş döndü dolaştı,yerini buldu.suriye nin kuzeyine operasyon yaacağını açıkalayan esat,erdoğana suriye den çık deme kozonu elde etti.iran dışlanmadı,suriye de istediğini elde etti.akp içindeki istifalar seçimlere kadar sürer.iç ve dış politikada kaybeden erdoğan,istemediği halde erken seçime gider kanatındayım.akp iktidarı içinde israf,rüşvet,yolsuzluk,hırsızlık gibi bilumum cürümlerin işlendiğini bizzat cb.erdoğan gündeme getirmiş;akp içindeki kirlenmeyi itiraf etmişti.akp iktidarında kirlenme yok yalan ve şovunu kananlar alık mı?kayyım ile görevden alınanların seçimlere katılmasında sakınca olmadığını bizzat ysk onay vermiş ve onalar da seçimelri kazanarak yerel yönetimlere sandıkla gelmişlerdir.sandıkla gelen,kayyımla gidiyorsa türkiye de herhalde ileri demokrasi kıyımı yapılmış oluyordur.bizzat cb.erdoğan erdoğan,sandıkla gelen sandıkla gider demişti.herhalde ,sadece kendilerini kapsayan biz sözmüş.chp içinde kılıçlar daima çekilşim durmuştur.demokrasiyi pati içi dalaşa girmek olarak algılıyan bir hayli chp li var.yıllardır birbirleri ile dalaşır dururlar.sık sık genel başkan değiştirirler.birileri demokrasinin bu olmadığını onalra öğretmeli.ben artık chp li değilim.daha önce uyarmıştım.uyarılarıma ve bana verdikleri sözleri tutumadıkları için artık chp den ayrıldım.ama yine de doğruyu söyleyip uyarmak gerekli idi.akılıselimlere selamlar,başarılar,saygılar .

  13. Suudi petrol tesisleri ARAMCO ‘ ya yapılan saldırıyı acaba kim yaptı ?
    Böyle nereden geldiği ilk etapta belirlenemeyen saldırıyı yapabilecek kaç tane ülke var bildiğimiz ? ABD , Rusya , İsrail bu yeteneklere sahip . Peki saldırıyı kimin yaptığından şüpheleniliyor ? İRAN . İran böyle bir şeyi yapabilir mi ? Bence yapamaz. Yani İRAN parçalanmak için tezgaha getiriliyor . İran dan sonraki hedef kim ? Elbette Türkiye . Peki böyle bir riski ve tehlikeye karşı ne yapmak lazım ?
    Elimiz kolumuz bağlı oturmak mı lazım ? Yoksa birşeyler mi yapmak lazım ? Elbette bir şeyler yapmak lazım. ABD tarafından oluşturulan terör koridorunu bertaraf etmek lazım . Bunu siyasi ikbalini garantilemek isteyen iktidarın sadece bu sebeple yapmak istediğini düşünmek bence yanlış bir düşünce . Türkiye kendisine yönelen tehditleri geç de olsa karşılamaya , önceden müdahaleye çalışıyor. Bu doğru bir şey. Her şeyi iç siyasete göre okumak ve yorumlamak tamamen yanlış. Şimdi Fehmi Koruya sormak lazım : Tamam Fıtratın doğusundaki PKK PYD ye ses etmiyelim. Devletlerini kursunlar , hatta Kuzey Iraktaki Kürt yönetimiyle birleşsinler. İran’ı da ABD parçalasın , oradaki Kürtlerin yaşadığı bölge de İRAN dan kopup bu defacto yapıya bağlansın. EEEE. Bizdeki Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı bölgeler ne olacak ? 4. parçayı verdik gitti hayırlı olsun mu diyeceğiz ? Cevabınız var mı Fehmi Bey ? Varsa merakla bekliyorum.

    • Kestiğiniz yerden devam edeyim.
      Yerel, bölgesel ve küresel senaryolar var… İyi de, bu millet ve devletler nasıl bu hale geldi ?!
      Mesela, Suriye. Halkının yüzde doksanı Sünni ve farklı milletler, yüzde onu da Nusayri idi (Esatçılar) . Ama, Babasıyla birlikte Suriye’yi yönettiler. Ordu’nun da yüzde doksanı Nusayri idi. Adalet mi bu !
      Irak’ a dönelim. Demografik durumu malum. Saddam ihtilal yaptı. Burası, Sünni Arapların ülkesidir, dedi. Kendince yönetti. Şimdi de Şii bir yönetim var. O yönetiyor…
      Ya Yemen ? Yarısı Sünni, yarısı Alevi. Sünniliğe en yakın Zeydiler. İkisi de aynı. Bir Sünni Komutan yıllarca Yemeni yönetti.
      Oysa, ilk günden her taraf ; rakip veya düşman gördüklerine âdil ve empatik davransaydı ve de âdil seçimle yönetseydi, şimdi bunların hiçbirisi olmazdı.
      Biraz da Türkiye. Türkler, sağcı-solcu her çeşit yönetti. Herkes diğerini ve özellikle bazılarını hain-nankör ve krolukla suçladı. İç güçler, dış güçler havada uçuşuyor… Halbuki, kim başa geçerse geçsin, bir Türk gibi yönetir. O zaman bu kavga neden ?
      Ezcümle..

      Bütün kötülüklerin temelinde, kötü niyet vardır… VESSELAM.

    • Kürtler, Devlet kuramaz, kursa da Türkler’e hediye eder. Selçuklu ve Osmanlıda olduğu gibi.
      Üç kıtada kaybettiniz, Kürtler dost kaldı.
      Dış güçler de Türkiye’yi yıkmak istemez. İşlerine gelmez. Bakmayın, liderlerin sözlerine . Merkel, seçimden bir hafta önce Erdoğan’ın ayağına gelmişti…
      Devleti 36 Millet kurdu. Neden siz ağa, biz maraba !
      Karadeniz başta olmak üzere, 35 Halk sadık da neden sadece Kürtler hain ?..

      • Kürtler devlet kurmuyor hocam , PKK devletini ABD kuruyor.
        Devletine bağlı kürtler neden hain olsun ? ABD ve İsrail’in gazına gelen ve Türkiye ye düşman olan Kürt ırkından şahıslara biz hain deriz. Mehmetçiğe kurşun sıkan kim olursa olsun haindir. Yerinde rahat duran Kürt niçin hain olsun ?
        Kürtlerin devlet kurdukları , kurdukları devleti hediye ettikleri de görülmemiştir. Onlar adına birileri Kürt Devletini kurar ve asıl o zaman Kürtler ABD ve İSRAİL in marabası ve kölesi olurlar . Allahın izniyle buna izin vermeyeceğiz. Devlet kuracağız hülyası gören varsa Kürtlerden bu onların hayrına değil , zararınadır. Büyük İsrail’in yemi olmak isteyen Kürt varsa hainlik yapsın ABD ye katılsın , PKK ya katılsın . Kendileri bilir.

  14. KULA BELA GELMEZ ALLAH VERMEYINCE.
    Allah bela vermez kul azmayınca.

    Gurur, kibir, tembelik,israf, yalan ,iftira,rüşvet, zalime taparcasina itaat etmek ve zulmünü alkişlamak.
    Allahtan değıl kuldan korkmak.
    DİNİ kullanarak makam, mevki, ve servet sahibi olmak.

    Kuran-i Kerim’deki “HELAK” olan kavimlerin yok oluşlarını anlatan ayetleri okuyunca sanki insana o olaylar binlerce yıl önce değil günümuzde yaşaniyor gibi geliyor

    Araplar kadar gururlu ve birbirlerini sevmeyen bir millet yer yüzune gelmemiştır.
    Iranın 1 numaralı düşmani Türkler ve Türkiye, iki numarali düşmanide Araplar.
    Araplarinda bir numaralı düşmani Türkler.
    PKK’ yı besleyen ve desdekleyende HDP değil iran.
    ıran ve Araplaride Türkiyeden en çok seven Milli Göruşçuler ve Akplilerdir.
    Erdoğan Türkiyeyi Rusya, Çın, Araplar ve İrana, köle etmek için elinden gelen hertürlü fedakarlıği onlar için kötülüğude Türkler için yapiyor.

    Ülkeyı tamamen Araplaştirabilmek için ülkemizde İsrail,ABD,ve Avrupanin gözü var diyerekte hedef saptiroyorlar.Türkiyeye Diktatörlük getirmenin en kolay yolu Arap nufusu artirmak.
    Çünku diktatörlükle en kolay yönetlen millt Araplar.

    2011 de CHP ve Kılictaroğlu, Esatla kavga etmryin diye kendilerini parçaladilar.
    “Bay Kemal sen SSK yı batirdin bu işlerden anlamazsin, biz haftaya Cuma namazını emevi camisinde kılacağiz diye palavra atiyordular.
    Amerka ile birlkite esada karşi savaşanlari Turkiyede eğittiler ellerinde ABD’nin silahlarini verip Suriyeye gönderdile.
    Onlarda silahlari Işida satti.
    Dah sonra Bizim reis herşeyi allak bullak ettikten sonra suçu Obamayi attı. Nema lazim kendini temize çıkarmasıni çok güzel beceriyor.

    Bazen yurt dişinda yaşamak insanda unutkanlikmi yapiyor ne! Ben Erdoğan ile Putinin önceden birbirlerin tanidiklarini zannediyordum.
    Halbuku dün tanişmişlar.
    Reis dün Sarayda putune “TANIŞTIĞIMIZA MEMNUN OLDUM”demişşş::)

    Neyise uykum kaçmadan burada keseyim.

  15. Sayın Koru ,

    Bu durum muhakkak devlet katında da degerlendiriliyordur. Hiroşima ve Nagasaki felaketinden sonra dünyaya yön veren güçler nükleer silahlara sahip olması sebebiyle ne Vietnam da ABD ile Çin ne de Afganistan da Rusya ile ABD son hamleyi yapmadı yapamadı.
    Dün kü fotoğraf biz bir aradayız mesajı idi. Netanyahu nun son iki yıl da yirmi defa Rusya ziyareti yapması da işin bir başka boyutu.
    Dünya eski dünya degil. Bir çılgınlık dünyanın sonunu getirir ve herkes bunu biliyor. Onun için de yerel çatışmalar ile sonuç alınmaya çalışılıyor . Fakat o kadar fazla değişken var ki . Her biri ayrı bir baş ağrısı.

  16. Eskiden “salata yapmak için” kullanılacak malzemeler, en az bir yıl öncesinden yetiştirilmeye başlanırdı… Şimdi mi ?
    Şimdi “sera”lar var… Hem de “topraksız”…
    I Dünya Savaşı’nın ayak sesleri 1870’lerden itibaren, Jules Verne’in “80 Günde Devri Alem”inde “duyu organları sağlamlar tarafından duyulmuştur… Her halde…

  17. Altından kalkamayacağı yükün altına yönettiklerini sokmakta ikbal görenler hem kendileri hemde yönettiklerini başını belaya sokarlar.
    Kaldıramayacağı taş altında ezilme hesapsizlığı demek lazım.
    Akıllı insanlar kaybedeceği kesin olan maça çıkmazlar.

    • Akilli insanlar otoriteye saygili olur degil mi ey avam! Iyisi mi sen de oyle yap; guneydeki sevdigimiz ulkeninki otorite de bizimki bostan korkulugu mu?

      • Esad’a karşı muhalifleri destekleyerek iç savaşın başlamasına imkan tanıyan Erdoğan’dır. İç savaş ortamında Suriye Kürdistanı sorunu çıkacağı belliydi. Şimdi de Erdoğan’ın bu tarihi hatasını nasıl düzelteceğiz diye uğraşıyoruz … Şahsi menfaatiniz için yanlışa doğru demekten çekinmiyorsunuz.

        • Gun asrin liderimize sahip cikma gunudur (gerci hergun oyle ama o ayri konu). Lutfen uzmeyelim padisahimizi. Sonra sinirlenecek ve bu tur yanlislara meyledecek. Asrin liderimiz henuz dunyaya kendini kabul ettiremedi ama o dunyanin kaybi, asrin liderimizin degil.

      • akıllı olan saygılı görünür akılsız olan saygılı olur çünkü kendi aklı yoktur otoritenin aklıyla yaşar

  18. Asrin liderimizin vardir bir bildigi… Asrin liderimiz kendi cikari olmayan bir ise bulasmaz, ordan bekledigi siyasi bir rant vardir mutlaka… Asrin liderimizi desteklemeye devam edelim lutfen, henuz kendisi siyasi ve parasal olarak doyuma ulasamadi

Yoruma kapalı.