Amerika yine en iyi bildiğini yaptı: Kendisine güvenenleri hayal kırıklığına uğrattı…

42
Reklam

Dünyanın dört bir tarafından Brüksel’de toplanan bir askeri uçak dolusu gazeteci NATO’nun davetlisi olarak Afganistan’ın başkenti Kabil’e gittik. Birkaç yıl önce (2001), o yılın 11 Eylül’ünde ABD’nin kalbine yapılan el-Kaide saldırıları üzerine açılan savaş sonucu NATO çatısı altındaki ülkelerin ortak müdahalesiyle ülke Taliban’dan kurtulmuştu. Öyle deniliyordu. Her NATO ülkesi Afganistan’ın bir kentini ıslah etme görevini üstlenmişti. 

Bizler de ‘‘Yeni Afganistan’ı’’ yakından görmek için oradaydık.

Kabil’de kaldığımız otelden yalnız başına dışarıya çıkmamamız tembih edilmişti.

Amerikan, Alman, İspanya ve Türkiye’nin askeri varlığı yanında sivil projelerinin de anlatıldığı toplantılarda verilen brifingleri dinledik.

Her ülkenin asker-sivil Afganistan sorumlusu, birkaç yıl içerisinde hayata geçirilecek projeleri tamamlandığında, ülkenin tanınmayacak hale geleceğini iftiharla anlatıyordu. 

Ülkelerin temsilcilerine eşlik eden Afgan sorumlular yabancılar kadar umutlu görünmüyordu ve bu benim dikkatimi çekiyordu.

Türk subayları Afgan askerlerini eğitiyordu. O görev büyük çapta Türkiye’ye verilmişti.

Hikmet Çetin NATO’nun Afganistan sivil temsilcisi olarak Kabil’deydi. Onunla da görüştüm.

Reklam

Birkaç yıl öncesine kadar ülkeyi yönetmiş Taliban’dan etrafta eser yoktu.

Konu ne zaman soruya dönüşse onların artık önemsenmemesi, geriye değil ileriye bakılması gerektiği cevabı veriliyordu. Taliban ülkeyi yönettiği dönemde kadınları ‘burka’ya sokmuş, erkekleri sakal bırakmaya zorlamış, insanların yüzünden gülme izlerini silmiş, sanat eserlerini tahrip etmişti.

‘‘Gitti, gider, bir daha da gelmez’’ deniliyordu Taliban için…

O ziyaretin üzerinden 20 yıl geçmedi.

Taliban ne demek?

Taliban talebeler demek. Rus işgali altındaki ülke, ABD ve işbirlikçileri yardımıyla, Mücahit güçler tarafından kurtarıldıktan sonra, dünyaya açılır hale gelmişti. Gidişten memnun olmayan birileri medreselerde okuyan gençleri ayaklandırarak askeri bir güç haline getirmiş ve onlar da savaşarak ülkenin dörtte üçünün yönetimine el koymuşlardı. Arkalarında Pakistan istihbaratı olduğu söylenmekteydi. Ayrıca Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de ülkenin meşru yöneticisi olarak Taliban’ı tanımaktaydı. 2001’de ABD güçlerinin ülkeye sivillerin yeniden hakim hale getirilmesi için başlattığı askeri harekat başarılı oldu. Taliban ortalıktan çekildi.

Geldikleri gibi gittiler.

Daha doğrusu, Taliban’ın öndegelenleri Pakistan ordusuna ait kargo uçaklarıyla güvenli yerlere taşındı.

Reklam

Bugün tablo tamamen değişti.

Amerika tarafından desteklenen sivil hükümet, sayılarının 300 bin olduğu bilinen eğitilmiş askeri personel, hepsi 80 bin kadar olduğu söylenen Taliban önünde çil yavrusu gibi dağılmış durumda.

Ülkenin en tepe yöneticisi, Cumhurbaşkanı Eşref Gani, ülkeyi gizlice terk etmiş bulunuyor.

Herkes Gani kadar şanslı değil.

Taliban’la yürüttüğü pazarlıklara güvenen Amerika ülkedeki diplomatları ile askeri personelini taşıma imkanı bulamamış görünüyor.

Kabil Havaalanı’na taşınacaktı ABD büyükelçiliği, taşınabildi mi?

Ülkenin yeniden Taliban eline geçmesini kendileri için tehlikeli bulan binlerce sivil, vize alabilmek için, Batı ülkelerinin konsolosluklarında uzun kuyruklar oluşturuyordu.

ABD vize işlemlerini günler öncesinden durdurmuştu.

Hesaplarını Amerikalıların ülkelerinden hiç ayrılmayacağı üzerine kurmuş yüz binlerce kişinin ne yapacağını bilmez halde olduklarını tahmin etmek zor değil.

Amerika’ya güvenen yolda kalır

Amerika bunu hep yapıyor.

Onlar için -özellikle de politikacıları için- bu tür olaylar bir tür siyasi oyun.

Donald Trump başkan iken ‘‘Afganistan’daki askerlerimizi çekeceğim’’ açıklamasını yapmıştı; o seçilemedi, fakat seçilen Joe Biden işte şimdi onun vaadini yerine getiriyor. 

Joe Biden’in asker çekme kararını duyurmasıyla birlikte hareketlendi Taliban. Birkaç gün içerisinde hemen bütün büyük kentleri ele geçirdi. Başkent Kabil’in düşmesi aylar sürer beklentisi boş çıktı; Taliban güçleri dün Kabil’deydi.

ABD kaderine hükmetmeye kalktığı ülkeyi kendi kaderine terk etmiş oldu.

Son askerleri ile diplomatlarını da çektiğinde 20 yıl boyunca Amerikalılar ile içli dışlı çalışmış kişiler, Afgan askerleri ve bürokrasisi, Taliban ile muhatap hale gelecek.

İşin garip tarafı, Afganistan’ı en iyi bilmesi gereken ülkelerin başında gelen Türkiye’nin son zamanlarda bu gerçekle çelişkili bir görüntü vermesidir.

Türkiye neredeyse 100 yıldır Afgan ordusunun subaylarını -orada değil burada- eğitiyor. Üniversitelerimizde çok sayıda Afgan genci yıllardan beri eğitim alıyor. Afganistan’da o ülkenin vatandaşı Türkler de yaşıyor.

Ancak, herhalde Amerikalıların hesaplarından da etkilenerek, Taliban’ın başkentten uzak duracağı beklentisiyle, Kabil Havaalanı’nı koruma görevini üstlenmek bir devlet politikası olarak sunulabildi.

Afganların yüzbinlercesinin uzun bir yolculuğu da göze alarak sınırlarımıza dayanması, sonra da şehirlerimizde görülmesinin sebebi de bu yanlış görüntü oldu.

Ne Kabil’i, ne havaalanı?

Amerika ülkenin bütününü Taliban’a terk etti.

Onlar tarafından eğitilmiş 300 bin kişilik Afgan ordusu hepsi en fazla 80 bin kişi olan Taliban güçleri karşısında çatışmaya bile girmedi. Silah bıraktı.

Sonuç?

Ülkeye yabancı güçler gelip kendilerini yönetimden uzaklaştırmadan önce yönettikleri bölgelerde davrandıkları tarzı yeniden benimsedikleri takdirde, önümüzdeki günlerde Afganistan’ın, ‘İslam’ sözcüğünün bolca kullanıldığı olumsuz bir örnek olarak gündemden düşmediğini görebileceğiz.

Kimileri ‘‘IŞİD/DAİŞ devlet oluyor’’ derken bunu kast ediyor.

‘‘Görüşebiliriz, zaten Türkiye’nin onların inancıyla ters bir yanı yok’’ çıkışı önümüzdeki dönemde sıkça hatırlatılırsa şaşırmayalım.

Neredeyse 20 yıl önce, ‘Yeni Afganistan’ tanıtımına tanıklık için Afganistan’a gittiğimizde bir şey çok dikkatimi çekmişti: Kendilerine ayrılmış bölgelerde yaptıkları sunumlarda hep yabancılar konuşuyor, mihmandarları Afganlar dinliyordu. Tek bir Afgan yetkili sunumlarda ağızlarını açıp bize bir şey söylemedi. Çadırlardan dışarı çıktığımızda yerel halkın bizlere donuk gözlerle baktıklarını görmemek için kör olmak gerekirdi. 

Afgan halkı propagandaya kanmaz gibiydi.

Bunu ziyaret sonrasında yazdığımı hatırlıyorum.

Biden’in ‘‘Askerlerimizi çekeceğiz’’ açıklamasıyla birlikte Afganistan’ın Taliban’a terk edileceğini ve bunun dünyaya Müslümanların ‘vahşi’ tanıtımı sonucunu doğuracağını düşünmüş ve yazmıştım da.

Dünya Afganistan’daki bu gelişme ile yeni bir döneme giriyor.

Müslümanlar bir kez daha sınavda.

ΩΩΩΩ

Reklam

42 YORUMLAR

  1. “Semih
    16 Ağustos 2021 At 16:40
    Fehmi Bey yazınızda herşeyi çok net belirtmişsiniz. Zaten usta bir gazetecesiniz fakat bu zihniyetin ülkeyi bu hale getireceğini çok sonra farkedebildiniz. Siyasal islam ortadoğudur, liyakatsizliktir, cehalettir ve sonu felakettir. Tez günde sonsuza dek bu zihniyetten kurtulmak dileğiyle…”
    Semih bey gördüğüm kadarıyla “Zaten usta bir gazetecesiniz fakat bu zihniyetin ülkeyi bu hale getireceğini çok sonra farkedebildiniz.

  2. Şu an;Biden basın toplantısı yapiyor.

    Trump’ın Talaban ile anlaştığını ve o antlaşma göre ABD Afganistan’dan 1,Mayis 2021 tarihinde tamamen çekilmek zorunda.
    O tarihten sonra ABD personeli’nin taşinma süresince can güvenliği
    Tehlikeye girmiş.

    Birde, Nato’ya bağlı Askerlerin maaşlari ve her türlü masraflar’ınide ABD ödüyormuş.
    Bundan haberim yoktu onun için çok şaşırdım.
    Aslında şaşırma’mam gerkti ana kuzularını ansız atlarda kirmizi bayrağa sarılı gelenlerden anlamam gerekti.

    Trump gelirken Rahip antlaşması ile Türkiye ekonomi’sini çökertmışti.
    Giderkende unutmadi ve Taliban antlaşmasi ile gene Türkiye’yi Çökerterek def oldu gitti.
    Alın size iş değil çene yapanların zararları.
    Afgan Göçmenleri neden İrana değilde Türkiyeye sığıniyor?
    ABD Kac göçmen alacak? Kendi soruma kendim cevap vereyim.
    Ne kadar eğitimli ve meslek sahibi varsa onlari alacak.

  3. ABD güvenen yolda kalınır deniyor;
    ABD gittiği yerlerde tercih hakkı tanımıyor ne dediyse o
    Ülkemizde için de aynı Afganistan hakkında ne dediyse sadece uygulanıyor.
    Bir diğer konu ABD de devlette devamlılık esas, yeni gelen yönetim ülkenin menfaatleri konusunda özellikle dış politikada önceki yönetimin bıraktığı yerden devam ediyor. Yani bizdeki gibi her gelen her şeyi resetlemiyor.
    ABD her zaman olduğu gibi her gitti yerde arı kovanına çomak sokup öyle gidiyor.
    Bir gün bütün arılar birleşip çomak sahibini bulup cezasını verecektir. Arıların intikamı çok ama çok feci olur…..

  4. Afganistan türk yurdunun kıymetli bir parçasıdır, coğrafi ve beşeri olarak türlü sorunlarla boğuşan bu ülke oldukça stratejik bir konumda bulunduğu gibi bir o kadar da değerli yeraltı zenginliklerine sahiptir…
    Her türlü olumsuzluğa rağmen sömürgeci güçlerce yakılıp yıkılan bu ülkeye sahip çıkmak ve düşenin elinden tutmak insanlık borcumuzdur; taa ki afgan halkı da kendi kaderini tayin edebilsin…
    Başka toplumların örf adetini, giyim kuşamını aşağılamak ya da ulusal değerlerini küçümsemek ayıptır, faşistliktir!

  5. Joe Biden, ve Silahlıkuvetler komutanları, 20 senede Afgan hükümeti sadece bunlardan yardım aldığını ve hiç bir ilerlelme göstermideklerini, 20 yıl daha kalsalar değişen birşey olmuyacağı için.
    Boşu boşuna vergi mükelleflerinin parasını harcamiyalım, diye beyanatlar veriyorlar. Zaten Amerkan halkı, genelikle’de dindar kesimler
    Ordunun Afganistandan çekilmesini istiyor.
    Hangi dinden ve inançta olursa olsun savaşlara ve ayrimcılığa karşılar.

    Ben 21 senedır Kanada ve Amerka’da bunlar ile çalışiyorum.
    İsmi Multifaith Action Society
    (Çeşitli inaçlar derneği)
    Buda linkleri
    https://multifaithaction.jimdo.com/

    Aslında Afgan Ordusu ve Talaban askerleri; oyuncuların oyunlarını iyi bozdular. Siyasi menfaat sağlayanların oyunu’na gelmeyerk hem onları ters köşeye yatırdılar hemde, daha fazla Kardeş kanı dökmeyerek, Allahın yardımına laık olmuş oldular.
    Allah kimseleri İran ile komşu etmesin.
    Amin.

  6. -talebeler..Rus işgali altındaki ülke..
    -ABD ve işbirlikçileri yardımıyla..
    -Mücahit güçler tarafından kurtarıldıktan sonra..
    -ve onlar da savaşarak ülkenin dörtte üçünün yönetimine el koymuşlardı.
    -Hesaplarını Amerikalıların ülkelerinden hiç ayrılmayacağı üzerine kurmuş yüz binlerce kişi…
    yazıdan alıntıladığım cümleler.. daha neler neler.
    Ey yüce Allah’ım, sen nelere kadirsin. istediğini yüceltiyor, istediğini taa göklere çıkarıp ordan yerin dibine yolcu ediyorsun. araç durmadan kapıyı açmayın, inmeye kalkmayın, aracın dışında seyaht etmek yassah! denmesine rağmen.. uçağın pervanesine sarılacak kadar canından geçmişler!
    *Ne büyük Millet mişiz vesselam.
    *Ne ulu liderler yetiştirmiş güzel yurdum.
    *Ne büyük insanlar doğurmuş ANA DOLU’m.
    Meşhur ”dış güçler” kısmısında ise: 🙂
    -bunlara güvenipte kuyuya inilmez miş,
    -senin ülkeni, insanını senden başka kimse düşünmez miş.
    -korkupta kaçma desemde sana, koru, kolla gücenme bana.
    -ezilme derim filler kapışırken, tedbirli ol diyebilirim sadece sana.

  7. Üstadım çok doğru bi yazı yazmışsınız. Günümüz firavunları bütün oyunlarını islam dininin üzerinde kuruyor. Şeytanın bile aklına gelmeyecek şeyi, bunlar düşünüyor ve uyguluyor. Bunların bir hesabı varsa Allah ın da mutlaka bir hesabı var. Musa yı nasıl firavunun elinde büyüttüyse, İslam güneşini de bunların beklemediği yerden doğduracak bir gün. Allahtan ümit kesilmez, bunların çevirdiği yalancı filmleri ve söylediği yalanları bir gün mutlaka bütün insanlık anlayacak. HERKESE SAYGILAR

  8. ××××××
    “Biden’in ‘‘Askerlerimizi çekeceğiz’’ açıklamasıyla birlikte Afganistan’ın Taliban’a terk edileceğini ve bunun dünyaya Müslümanların ‘vahşi’ tanıtımı sonucunu doğuracağını düşünmüş ve yazmıştım da.

    Dünya Afganistan’daki bu gelişme ile yeni bir döneme giriyor.

    Müslümanlar bir kez daha sınavda.
    ×××××××
    Sayın Koru! Keşke HALKLARN yalancı ve bencil çenesi başka uygulaması bam başka politikacılara değilde, sizin gibi gerçek gazetecilere inanabilecek kapasiteleri olabilse.

    • Başkanınız başka memlektteki işbirlikçilerini satmış.
      Seçimden sonra Türkiye ye nasıl demokrasi getirecek diye etekler tutuşuyordu.
      ABD inin işbirlikçilerinin sonu maalesef uçak körüklerinde bitiyor.
      Ben demiş olayım.ama tabi yaşamadan anlaşılmayacak.
      “Haçlılar namusunuza dokunmaz diyen” birine bile inanlara ne desen boş.
      evet evet ABD onu islama hizmet için besliyor.demokrasi için besliyor.Özgür gazetecilere karşıksız para veriyor.
      Çok iyiliksever çok bizim ABD

      • Siz gidin bu yorumunuzu Yandaş,iftiraci,yalanci Akit TV ye yapın.
        Hani faizsiz evler arsalar ile uyutuğunuz izleyicilere anlatın.
        Benim yorumlarımı anlıyacak ve cevap verece kapasiteniz yok.

      • Kapaseteyi de anında anlıyor.
        Siz bence Ana vatanınılza ilgilienin
        Vatanımızla biz ilgileniriz.
        Çok işbirliği yapmayın sonunuz Uganda da biter.
        O Papazı ne için besliyor ABD onu söyleyin benim kapestemi ölçeçeceğinize
        Yoksa gerisi teneke sesi. emirle yazılan 5 katlanan twit cızırtısı

  9. Emperyalist güçler 1990ile 2000yıllarının devamında şahin politikası ile dünyaya şekil vermek için küresel bir saldırı başlattılar.
    Buna karşı 2000 li yıllarda bush un karşısında Al Gore ABD başkan adayı olarak buna karşı üretmeye ve gelişmeye yönelik politikası şahinler karşında kaybetti..
    ZAman AL GOre haklı çıkarttı…
    Bu gün uzaydan getirilecek madenlerle yeni bir dünya kurulması planlanıyor
    Böyle oluncada gelişme ve üretim şart..
    Yani aslında ABD değil şahinler kaybetti…
    Saplantılı bir güç odağı olmak bu dünyada geçerli değil…
    Hal böyle olunca da üretmeyen daima kaybedecek..
    Hiç kabil deki taliban resimlerine baktınız mı…
    Silahlar araçlar hep ABD ve Rus patentli…
    Bölgede islam emirliği kuracağını söyleyen taliban önce üretmeli…
    Bunun için altyapı sanayi insan gücü bilim adamı lazım…
    Talibanda bunlar varmı yoooook
    Bu birikim birkaç yılda değil yüz yıllarca bir uğraşla olur..
    Bizler hale elde edemedik mesela….
    Yani özetle şahin politikası ülkelere milyarlarca dolar zarar verir.
    İnsan medeniyetinin sonunu getirir…
    Örneğin bizim güney doğu bölgesi için harcadığımız para 1trilyon dolara yakın..
    Ama çözüm olsa idi bu para ülke ekonomisine kazandırılsa idi ülke bambaşka olurdu…
    Şahin politikası ile heba edildi..

    Ç

    .

  10. Bugün vakit bulabilirsem yorum değil siyasetçiler ve Taliban hakkında şahit olduklarımı yazarım.
    Yalniz Taliban konusunda, siyasetçiler’i değil Taliban yõnetiminde hapis yatmış Hırıstiyan Misiyon Kadınlar (o zaman genelde genç kızidiler) ve gazetecilere inaniyorum.

    GEÇENLERDE’de aşağıdaki linki vermiştım İngiliz gazeteci, Talaban ve askerlerini anlatiyor ve ABD ye şöyle sesleniyor “siz talaban askerlrrini durdurmak için bomba değil kadın Kilotu atın çûnkü onlar değil kadına dokunmak, çamaşırlarına dahi bakmiyorlar.
    Misiyoner Kadınlarda Taliban kadınlara ve diğer dinlere çok saygılı, olduğunu anlatiyorlar. Tabii bunlar koltuklarını düşünenlerin işine yaramiyor.
    Bu video’da kadın talibanın hapishanesinde giydiği elbise ile konuşma yapiyor. https://www.youtube.com/watch?v=nFqtZd0y_0g

  11. AMAÇ
    Amerika Irak’tan çıkarken yetkilileri operasyonun başarılı olduğunu, amaçlarına ulaştıklarını açıklamıştı.
    Irak harabeye dönmüş ve paramparça olmuştu.
    Sanıyorum sayın Koru idi.
    “Amaçları yakıp-yıkmak ise gerçekten başarılı oldular” değerlendirmesi yapmış idi.

  12. Kadınları ve çoçuklara değer veren Türkiye cumhuriyetine ve Demokrasinize sahip çıkın.

    Kendi menfat ve çıkarlarına göre yeni din anlayışı getirenlere değil.

    Baskıcı rejimlerde hiç bir din yaşanmaz. Şimdi Hristiyan birine silahla müslüman oldum dedirtseniz Hiç Allah katında geçerli olurmu. “Dinde zorlama yoktur”

    • “Kadınları ve çoçuklara değer veren Türkiye cumhuriyetine ve Demokrasinize sahip çıkın.”
      Hangi Kadınlardan bahs ediyorsunuz?
      Türk vatandaşlığından çıkıp hayatları boyunca ABD ve dünyaya Türkiyeyi şikayet edip daha sonra Çalişmadan IBŞ Başkanlıği’dan kağıt üzerinde 1 hafta çalışmış gösterip gene ABD’ de yapacağ ???? Doktorasına 120 bin veya daha fazla dolar 58, bin lira vergi verenlerin parası ile ödenmiş hanimlardan mi?

  13. Her şey tamamen duygusal olmuş.

    ABD burdayken Askerler Maaşı dolarla ABD’den alıyor. zannederin 1000-2500 dolar olabilir.
    OrtaAsyada 200-300 dolar çok iyi para.

    Rusyanın kafasında kuş pisliği olan Gorboçov 20 dolar maaş alıyordu.

    Şimdide 200 dolar para, OrtaAsya devletlerinde çok para.

    ABD çekildiğine göre artık bu paraları almak zor. 300 bin asker ve ABD son sistem silahlarla bunları bıraktı bunlar ne yaptı para olmayınca vatanlarını savunmaz oldu.

    onun için böyle insanlara acınmaz.

    Kurtuluş savaşını yoklukla aldık. soba borularına ot atıp yakarak savaş topu imajı vererek savaşı kazandık.

  14. ABD nin A B C si

    Sayın koru abd satışını böyle açık açık yazmakla neyi murat etmektedir. Kime mesaj vermektedir. İçteki Bidenci muhalefete mı seslenmektedir. Aldı mı şimdi muhalefeti bir korku, ya bizi de satarsa diye. O zaman sosyal medya manipülasyonları, uyduruk akbank davaları güme mi gidecek. Bence bu yazıdan sonra kılıçdaroğlu ve meral uyuyamamıştır. Hangi uçağın körüğüne asılsalar acaba:))))

  15. Tekerrür…

    Taliban 1996 yılında Afganistan’da iktidar oldu, ta ki, 2001’de ABD ile destekçilerinin buraya müdahale edip Taliban’ı yerinden etmesine kadar. 20 yıl Afganistan ABD desteğiyle yönetildi. Şimdi Taliban yeniden Afganistan’a hakim oldu, BATI’nın yeni bir müdahalesine kadar da iktidarda kalacağı gözüküyor.

    Benim anlamadığım Taliban’ın Kabil’e girerken şiddetten, yağmadan kaçınması ve askerlerine Kabil halkına serbesti tanımasıyla alakalı davranışı oldu. Çevreden merkeze değişen bir uygulama bu. Yani, çevreden şiddetle gelen Taliban, merkezde munis bir hal alıyor. Bu bir taktik mi? Ya da ABD ile yapılan anlaşmanın gizli kalan yanına göre bir uygulama mı bu?

    Her halükarda ABD’nin çekilmesi siyasi hesapları neticesinde olmuştur. Ülkemizi ve bölge ülkelerini ilgilendiren ABD’den boşalan yeri kimin, hangi koalisyonların dolduracağıdır.. Ve bunu bilebilecek düzeyde olan ABD ile müttefikleri öyle pılını pırtını toplayarak bölgeyi boşaltmış değil.

    Akla şu soru da takılmıyor değil: ABD, sırf Taliban’ın ilerleyişi karşısında mı ülkeyi boşalttı; ya da, Afganistan’a komşu ülkelerin veya Ortadoğu, Yakın Asya coğrafyasında siyasi hesapları olan Çin, Rusya ile Hindistan’ın tazyikiyle mi terk etti bölgeyi?

    Birincisine göre -Taliban’ın ilerleyiş karşısında ise- ABD ile müttefikleri sırf bu yüzden ülkeyi boşaltmış olamazlar, çünkü; Taliban’ın ilerleyişini durdurabilecek ekonomik ve askeri güce sahipler… Burada , daha ilerisi için bir “geri çekilme” taktiği söz konusu olabilir…

    İkincisine göre ise – bölgenin önemli ülkelerinin tazyiki ile- ülkeyi boşalttı ise ABD ile müttefikleri, bu, bölgeyi boşaltma ve tam anlamıyla Batını bölgeden çekildiği anlamına gelir. Ben bunu böyle olmadığı kanısındayım. Yani ABD ile müttefikleri bölgeyle alakalı yeni ve uzun hedefli stratejilerini oluşturmak/uygulamak için önceden planlı geri çekilme harekatı gerçekleştirmiş olabilirler.

    Bunu şuradan da olumlayabiliriz: NATO kapsamında BATI’nın ileri karakolu olan Türkiye, Afganistan konusunda (dayatılan) her şeyi -Kabil Havaalanının kontrolünü üstlenme, Afganistan’a asker gönderme ve mültecileri kabul etmeyi- (koşulsuz) kabul etti. Bunu da Sn. Cumhurbaşkanının “İran üzerinden yeni bir yoğun göç dalgasıyla karşı karşıyayız” demecindeki zımni olumlamadan anlıyoruz.

    Bir diğeri ise, Afganistan, Dünya uyuşturucu üretimi ve ticaretinin yüzde 90’nını elinde bulunduruyor ve bu el Taliban’ın eli. Tabi ki bu yüzde 90 pay ne Afganistan ne de Taliban’a kalan bir pay.. Bunun çoğu payını BATI’lı ülkeler elde ediyor. Bu büyük ve etkili gelirden el çekmiş olamaz Batılı müttefikler ve eminin bu düzenin devam etmesi için Taliban ile anlaşmışlardır bile. Yani, ABD’nin Afganistan’dan asker çekmesini bir devlet politikası olarak görmeliyiz -bunu Biden’den önce Trump’da istemişti, demek zamanı şimdiymiş- ki, bununla statüde, bölge statüsünde çok bir değişiklik beklememek gerekli.

    Şunun olabileceğini varsayıyorum: Taliban, belki biraz “Ilımlı İslam” politikası gütmeye çalışacak veya buna evirilecek. Belkide ABD, Taliban’ı dönüştürmek adına onunla ekonomik, askeri, siyasi işbirliği içine girecek diye bekliyorum.

    Aksi gerçekleşirse, -bölgenin etkili, güçlü ülkeleri Afganistan’da etkili olmaya başlarsa- bu “ABD Yüzyılının” sonunun geldiğine en büyük emare olur. Ben, henüz bunun bugünden yarına gerçekleşeceğini öngörmüyorum. Çünkü ABD ile BATI’lı müttefikleri hala çıkar birliği yapmakta “sözbirliği” içindeler ve hem de askeri, ekonomik ve teknolojik bir kutup olarak güçlerini koruyorlar.

    Afganistan’daki gelişmelere bigane kalmayan irili-ufaklı bölge ülkeleri ise, kendi çaplarında siyasi ve ekonomik kazanım elde etmenin peşindeler doğal olarak.

    • Hasan bey “Bir diğeri ise, Afganistan, Dünya uyuşturucu üretimi ve ticaretinin yüzde 90’nını elinde bulunduruyor ve bu el Taliban’ın eli.” buyurmuşsunuz ama sonra da yok öyle değil böyle gibisinden çevir kaz yanmasına yatmışsınız:)
      Şöyle ki “Dünya uyuşturucu üretimi ve ticaretinin yüzde 90’nını elinde bulunduran el afganistanı elinde bulunduran eldir!”
      Taliban iktidardayken hatırladığım kadarıyla haşhaş üretimi yasaktı, bilenler bilir…
      Ama oralar insanı “naşa/neşe” denilen bu maddeden vazgeçemez(yerel dilde ‘çars’)
      O yüzden ticaretinin kontrol altında tutulmasında fayda vardır:)

  16. kabilin kitapçısını okumuştum üniversiteyden.
    ‘‘Görüşebiliriz, zaten Türkiye’nin onların inancıyla ters bir yanı yok’’ çıkışı kendisinden şimdiye kadar duyduğum en talihsiz açıklama diye düşünüyorum. kadın ve kitap düşmanı bir zihniyet. hayata, iyiliğe ve güzelliğe düşman bir yaşam. kadınlara her türlü yasak ve kısıtlama yapılırken bunun altında en büyük ahlaksızlıklar, şiddet ve tecavüz yaşanıyor, ailesi, yakınları olan erkekler tarafından. kadınlar için dünyada bir cehennem varsa afganistan/talibanistan olmalı. her yıl 3000 den fazla kadın intihar ediyor ülkede.
    ve çocuklar.
    çocuklara yönelik en ağır ihlallerin yaşandığı ülke talibanistan.
    dinbazlığın karanlığında her türlü kötülüğün işlendiği bir ülke talibanistan.
    hayatın hiçe sayıldığı,
    kadınların olmadığı,
    çocukların gülmediği bir ülke talibanistan.
    taliban inancıyla hiç bir ortak yanım yok.
    aynı inanca sahip değilim.
    “sizin dininiz size, benim dinim banadır.”

    • “‘‘Görüşebiliriz, zaten Türkiye’nin onların inancıyla ters bir yanı yok’’ çıkışı kendisinden şimdiye kadar duyduğum en talihsiz açıklama diye düşünüyorum. kadın ve kitap düşmanı bir zihniyet. hayata, iyiliğe ve güzelliğe düşman bir yaşam. kadınlara her türlü yasak ve kısıtlama yapılırken bunun altında en büyük ahlaksızlıklar, şiddet ve tecavüz yaşanıyor,”

      Acaba neden talihsiz bir açıklama olduğunu düşünüyorsunuz? Aksine, ben son derece isabetli ve doğru bir açıklama olduğunu düşünüyorum. Nedenini gene kendi cümlelerinizde Afganistan’a atfen ifade etmişsiniz zaten, aynı şeyleri Türkiye için de söyleyebiliriz. Eksiği yok fazlası var.

      • Baran bey, didem hanıma hitaben “Nedenini gene kendi cümlelerinizde Afganistan’a atfen ifade etmişsiniz zaten, aynı şeyleri Türkiye için de söyleyebiliriz. Eksiği yok fazlası var.”
        demişsiniz de;
        acaba kendi ifadesiyle “kadınlara her türlü yasak ve kısıtlama yapılırken bunun altında en büyük ahlaksızlıklar, şiddet ve tecavüz yaşanıyor,”
        derken bazı yaşanmışlıklardan mı bahsediyor, eğer öyleyse bunları bizimle de paylaşır mı dersiniz?

        • Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu, Afgan kadınların %87’sinin bir tür fiziksel, cinsel ya da psikolojik şiddete, %62’sinin de birden fazla istismar türüne maruz kaldığını açıkladı.
          https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44681884

          Birleşmiş Milletler Kadınlar Kalkınma Fonu’na (UNIFEM) göre Afgan kadınlarının yaklaşık yüzde 90’ı okuma yazma bilmiyor.

          • Kız çocuklarının yalnızca yüzde 30′u eğitim alabiliyor. Eğitim alamayan kız çocuklarının oranı, güneydeki Urozgan ve Zabul bölgelerinde yüzde 90’a kadar çıkıyor.

          • Bir Afgan kadını başına 6.6 çocuk doğumu düşüyor; ki bu dünya ortalamasının iki buçuk katından da fazla. Kadınların sadece yüzde 2′si doğum kontrolü uygulayabiliyor.

          • Her üç Afgan kadınından birisi, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalıyor.

          • Afgan kadınlarının ortalama yaşam ömrü 44 yıl.

          • Evliliklerin yüzde 70-80’i çeşitli nedenlerle baskı altında ve çocuk yaşta gerçekleştiriliyor.

          • Kız çocuklarının yüzde 57’si 16 yaşından önce evlendiriliyor. Birçok erkeğin, ergenlik öncesi yaşta birden fazla eşi var.

          • Dul kalan kadınlar, ölen kocalarının akrabalarıyla evlendiriliyor.

          • Kadınların mülkiyet ve miras hakkı anayasal koruma altında değil. Tecavüz, yasalarda açık bir şekilde suç olarak tarif edilmiyor.

          Sonrasında ise 1996-2001 arasında iktidarda kalan Taliban dönemi kadınlara karşı resmen savaş ya da cihat ilan etti.

          Kelime anlamı “İslam öğrencileri” olan Taliban, şeriat okullarından yetişen ve mülteci kamplarında toplanan askerlerden oluşuyordu. Ülkeyi şeriatla yönettikleri dönemde, Afganistan özellikle kadınlara uygulanan baskılarla gündeme geldi.

          Hiçbir kadın yanında erkek olmadan evden çıkamıyor, erkek doktora muayene olamıyor, hatta erkek bir doktorun olduğu bir ekip tarafından ameliyat edilemiyordu.

          Tüm kadınlar, başlarından ayakuçlarına kadar bedenlerini bütünüyle örten burka giymek ve gözlerini de kapamak zorundaydı. Evlerin camlarından kadınların görünmemesi için camların karartılması ya da siyaha boyanması şart koşuldu.

          işte aramızda fark olmayan zihniyet…
          bir vaktim olduğunda afganistanda çocukların çocuk olmanın yaşanmışlıklarını da paylaşırım.
          “sizin dininiz size, benim dinim banadır.”

          • BM raporu sosyo-politik daha çok da sosyo-kültürel bir rapor. İşin sosyolojisine kendinizi kaptırırsanız teknik kısmını gözden kaçırırsınız Bernar ve Ender Beyler gibi… teknik kısmını öğrenemezden ortak vizyonu yakalayamayız. Unutmayın! Kişiler farklı farklı vizyona sahip olabilirler ancak, Devletlerin tek bir vizyonu olur ve her vatandaş o ortak vizyona uygun hareket ederse bağımsız devlet olunur.

            Bir hatırlatma; konumuz devletin vizyonsuzluğu.

    • Didem hanım “sizin dininiz size, benim dinim banadır.” buyurmuşsunuz da; elhak öyledir!
      öyleyse ismail beyle de aynı taraftasınız, doğru mu anlıyorum?
      “İsmail
      16 Ağustos 2021 At 11:14
      Fehmi Bey Yazını sonunda “Müslümanlar bir kez daha sınavda.”

      Malasef bu 300 binin Askerin Sınavda kaldığını öğreniyoruz.

      Allahın verdiği ŞEHİTLİK Rütbesi için vatanında kalması, savunması gerekirdi.”

      Sayın korunun “Taliban ülkeyi yönettiği dönemde kadınları ‘burka’ya sokmuş” dediği afganistan için siz de
      “kadınlar için dünyada bir cehennem varsa afganistan/talibanistan olmalı. her yıl 3000 den fazla kadın intihar ediyor ülkede.” demişsiniz…

      Şimdi başörtüsü gibi burka da furuattandır deyip geçelim mi? (ki nasıl olsa haçlılar zaten oramızı buramızı ellemezmiş:)
      Yoksa ismail beyin ifadesiyle
      “Allahın verdiği ŞEHİTLİK Rütbesi için vatanında kalması, savunması gerekirdi.” mi diyelim?
      Ne dersiniz?

      • sen de haklısın derim.(●’◡’●)
        saçmalamak dışında bir seçenek mi bıraktılar.¯\_(ツ)_/¯
        söylenebilecek makul bir şey var da
        sen mi söylemiyorsun değil mi ama^_~

  17. Yazının en sonundan başlayalım ; Hocamız ‘ Müslümanlar bir kez daha sınavda ‘ diyerek sözlerini bağlamış !
    Herhalde şaka yapıyor Fehmi Bey , başka türlüsü olamaz yani !
    Müslümanlar ,Hz .Ömerden sonra ne zaman ve nerede , hangi sınavı başarmış ki!
    Bu gün müslüman ülkelerin büyük bir çoğunluğunun içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz , tuzu kuru olanlar da türlü türlü entrikalar peşinde koşuyor !
    O nedenle bu ancak bir temenni olabilir !
    Türkiye , önceleri ‘Gerekirse Talibanla görüşebiliriz ‘ diyordu ki bu bence de doğru bir karardı şimdi topu Pakistana atıyor !
    Pakistan ne yapacak ki ; kendine bir hayrı yok !
    Velhasıl Allah , Afganistana yardım ve merhamet etsin!
    Bu meyanda olarak Kurtuluş Savaşını başararak modern T.C ni kuran M.K.Atatürk’ün büyüklüğünü hatırlamanın ve kendisine tekrar minnet ve şükranlarımızı ifade etmenin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu bir kez daha idrak etmiş oluyoruz !
    Herkese selamlar , saygılar

  18. Amerika yine en iyi bildiğini yaptı: Kendisine güvenenleri hayal kırıklığına uğrattı…

    Pensilvenyadan tweetleri 2 ye katlayanlara duyrulur.
    AB ülkelerinde yarın kullanılır dşye el altında tutulan kaçakalra duyrulur.
    Nato üslerinde korumaya alınan ,bir zamanlar şerefli Türk ünüformasını kirleten darbecilere duyrulur.

    Bir gün kullanılıma süreniz dolduğunda Ruşen Çakır gibi faş edileceksiniz.

    ABD en iyi bildiği şeyi yapıp sizi de satacak.

    VAtanınıza dönün itirafçı olun veya sizi de topluca satacak.

    HAberiniz ola

      • Sandıkla gelen sandıkla gider.
        ABD nin ipi ile kuyuya inen uçağın lastiğine asılarak gider.
        Ben demiyorum Fehmi bey diyor.
        ABD nin tek bildiği satmaktır.
        30 yıldır İslama hizmet için beslediği bir hoca (!’) var .
        Ha işte onu da işi bitince müritleri işe beraber uçağın latiğine bağlar.
        Benden demesi

      • Sandıkla gelen sandıkla gider el hak
        Başımız gözümüz üstüne

        ABD de sizi “Haçlılar namusunuza dokunmaz” diyen işbirlikçilerini ilk uçağın körüğünde terkedecek

  19. Fehmi Bey Yazını sonunda “Müslümanlar bir kez daha sınavda.”

    Malasef bu 300 binin Askerin Sınavda kaldığını öğreniyoruz.

    Allahın verdiği ŞEHİTLİK Rütbesi için vatanında kalması, savunması gerekirdi.

  20. Sayın Koru, yazsam dert, yazmasam dert. “Müslümanlar sınavda” diye bitirmişsiniz yazınızı; doğrusu “Müslümanlık sınavda” olmalıydı. Yönetime el koyanlar da Müslüman, onlardan kaçanlar da çünkü. İşid de Müslüman, Taliban da, El Kaide de, İran da, Mısır da, Irak da, Tunus da, Cezayir de, Türkiye de… İçlerinde vatandaşlarının genelinin mutlu olduğu, yöneticilerinin yolsuzluğa bulaşmayanı, diğer Dünya devletlerinin ve vatandaşlarının saygı duyduğu, vize engellerine takılmayanı var mı? Tek ortak noktalarını ne?

  21. İYİ Parti İBB Meclis Üyesi Ali Kıdık, “Bunlar da ülkelerini çok seviyor. Kaçmak için uçak körüklerini parçalıyorlar.” diyerek havalimanındaki görüntüleri paylaştı.

  22. Mültecileri davul zurnayla göndereceğim demek kolay. Bu insanlar neler çektiler ve neler çekiyorlar hiç düşünmek yok. Irkçı söylemlerle mültecileri dışlamak, yok saymak, haksızlıklara maruz bırakmak gerçekten acımasız ve insanlık dışı.

    Bunda genel eğitimsizliğinizin etkisi çok fazla tabii. Tv’ler insanlara lay lay lom hikayeler anlatıyorlar. Ne doğru dürüst bir belgesel var ne bir haber. Üç milyon beş milyon geldi o kadar.

    Capernaum diye bir film var 2018 yapımı. Mülteci düşmanlığı yapanların izlemesini öneririm. 12 yaşında gerçek hayatta Suriyeli mülteci bir çocuk başrolde oynuyor. Lübnan’daki zor hayatı anlatıyor. Bir başka Afrikalı mülteci bir kadın ve küçük çocuğu da filmin önemli bir hikayesi. Gerçekten çok zor hayatlar yaşanıyor bizim bu bölgemizde. Belgesel gibi bir film.

    Afganistan hızlı bir şekilde bizim iktidardakilerin zihniyetindeki Taliban’ın eline geçti. Sevinsinler artık. Saraya davet etsinler hemen. Ve tabii milyonlarca yeni mülteciye de hoşgeldiniz demeye hazırlanın. Kapalı kapılar arkasında Sam amca ile pazarlıkları çoktan yapıldı. Finansı iyi yönetiyorlarmış! Bahçeli de bu işin bir numaralı ortağı. Bunu da unutmayalım. O da hiç finans bilmez. Bunlara kaldı ülkeyi yönetmek.

    • Mülteci Düşmanlığı yapmıyoruz. Senin ayırt edemediğin Bu mülteci olayını Erdoğan batıya Şantaj olarak kullanıyor. Suriyede problem yok, bayrama ülkesine tatile gidenler şimdide tıpış tıpış gider.

      Eskiden Türkler olsun ve zaman zaman mülteci aldıklarımız olsun kaliteli insanlardı.
      Türkler misafirperver olarak her Gerekeni yapıyordu.

      Misafirde Kendini düşeni yapıyordu. Bu insanları bağlasanda Türkiyede durmazlar, Tekrar memleketlerine giderlerdi.

      Şimdi öylemi Çünkü Hükümet Güzel yan gel yat parası veriyor. Artı birde asgari ücretle çalışıyorlar. Yapılan dolarlar çok güzel Şunu anlayın AKP’ye oy verenle diğerlerin gayesi “Tamamen duygusal(para)”

      Allah ŞEHİTLİĞİ neye verdi Müslümana?
      Memleketinde kal ülkeni savun diye.

      Suriyeden Mülteci gelirken Kırmızı Çizgimiz 100.000 diyerek 6 milyonlara geldik.

      HERKES DİNİ KULLANIYOR.

      Ben camiye giden biriyim Teravi namazların sonunda ve cuma namazların sonunda bir suriyeli ayağa kalkıp yardım talep ederdi.

      Şimdi soruyorum Fehmi Bey Cuma namazlarında Hiç suriyeli Görüyormusunuz?

      300 bin Afgan askeri, 80 bin teröriste karşı duramıyorsa Müslümanım demesinler.

      Osmanlı ve Peygamber efendimizin savaşları incele düşman 4-5 kat imiş.

      Çanakkalede Kınalı kuzuları hatırla.
      Neden , Oğlunu askere gönderen Ana Oğlunun başına Kına yakardı öğren.

    • Evet evet, eğitimsiz ve insan sevmeyenleriz. AB ekonomisi bizden 1000 kat iyi olduğu halde mülteci kabul etmemek için 1000 dereden su getiriyor, 1000 türlü yalan uyduruyor. Çünkü onlar da eğitimsiz. Onlar da bilgisiz. Onlar da insan haklarına saygısız. Türkiye şimdiye dek yanlış mülteci politikası ile ki doğrusu olmayan mülteci politikası ile hiç bir kontrol sağlamadan, önlem almadan mülteci kabul etmiş, sınırlarını yol geçen hanına çevirmiştir. Hala mülteci kabul etmek şu demektir. Komşu parselde çıkan ev yangınından tutuşmuş olarak kaçan insanları bitişiğindeki petrol istasyonunun, gerekli önlemleri almadan (su sıkma, yangın söndürücü kullanma, pompolarını devre dışı bırakma, akaryakıt depolarını güvene almadan) kabul etmesidir. Yanan bir kişiyi kurtarayım derken koca akaryakıt istasyonunu tehlikeye atıyormuşuz, hem istasyon çalışanlarını hem belki de tüm semti tehlikeye atıyormuşuz; kimin umurunda…

  23. Unutmayalım bugünkü rezalet yönetimin bir tek sorumlusu var: Bahçeli ve MHP.

    İktidar gücünü kaybedeli çok oldu. Onu orada zorla tutan da MHP ve Bahçeli. Tek adam yapan da bunlar. Ne kadar denetimsiz yolsuz iş varsa tamamının tek sorumlusu bu işlere destek olan, göz yuman, bile isteye ortak olan MHP ve Bahçeli’dir. Yok benim haberim yoktu, bekaydı, bilmem neydi bahane yok. Sorumlusu sensin Bahçeli. Kaçmak yok. İktidarın payandası sensin. Bu kadar rezaletin ortağı da sorumlusu da sensin. Hesabı da sen vereceksin.

    • Kaybeden ABD değil…. Yada ABD kendine güvenenleri hayal kırıklığına uğratmış değil…. Kalben Bush liderliğindeki cumhuriyetçi şahin politikası… Demokratlar iktidardayken ABD hazinesi yıllık 1trilyon doların üzerinde kar ediyordu… Bill KLinten zamanında NEwtork Tİmes meydanında bu ilan ediliyordu… Sonra şahinler geldi… Hem ABD yi hem dünyayı 20yılda maf etti. Şİmdi demokratlar biden yönetiminde iktidardalar…. Ne bekliyorsunuz kii elbette çekilecekler….

Yoruma kapalı.