AK Parti’nin ‘iktidar’ diye bir sorunu olduğunu düşünüyorum.
Yazımın giriş cümlesi şaşırtıcı gelebilir, ama ne dediğimi açıklayınca meramım anlaşılacaktır.
Elbette her parti iktidara gelme amacı taşır; kimi bunu başarır, kimi o yolda çabalar gösterdiği halde başarısızlığa uğrar.
Ancak her parti iktidara geldiğinde bunun bir gün sona ereceğini, ebediyyen sürmeyeceğini bilir ve buna göre de davranır.
Doğrusu da budur ve bu gerçeğin varlığı partilere iktidardayken belli sınırlar içerisinde kalmayı da sağlar. Her iktidar değişiminde ‘devr-i sabık’ yaratma ihtiyacı bundan dolayı doğmaz.
İktidarların muhalefetle ilişkisini bir gün kendilerinin de muhalefete düşecekleri gerçeği belirler; karşılıklı atışmalar, eleştiriler, ithamlar olur, ancak ilişkilerin ‘düşmanca’ bir zemine kaymasını bu gerçeğin varlığı önler.
Demokrasilerde en uzun süreyle iş başında kalmış iktidarların bile ömrünün 20 yılı bulduğu pek görülmez.
İngiltere’de Muhafazakar Parti Margaret Thatcher (11 yıl) + John Major (7 yıl) ile toplam 17 yıl, İşçi Partisi Tony Blair (10 yıl) + Gordon Brown (3 yıl) ile toplam 13 yıl, Almanya’da Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi değişik dönemlerde Helmut Kohl (16 yıl) ve Angela Merkel (16 yıl) ile uzun sayılabilecek süreler iktidarda kalmışlardı; ancak işte görüyorsunuz, hiçbirinin iktidarı 20 yıla uzanmadı.
AK Parti bir istisna.
Sadece iktidarda 20. yaşını görmekle kalmadı, daha uzun yıllar iktidarda varlığını sürdürme iddiasından da vazgeçmiyor.
Önceleri Cumhuriyet’in 100. yıldönümünü göz önünde tutan 2023 yılı hedefi vardı AK Parti’nin ve birkaç yıl boyunca o hedefle ilgili beklentiler dile getirildi. Sonraları hedef biraz uzaklara kaydı. Herhalde İstanbul’un fethini (1453) hatırlatan 2053, şu yakınlara kadar da Malazgirt zaferini (1071) akıllara getiren 2071 yılları hedef olarak ilan edildi.
Şimdi hedef biraz daha ileri tarihe, 2123’e, uzatıldı.
‘Türkiye Yüzyılı’ adı verilen yeni vizyon ile, gelecek yıl 100. yıldönümü kutlanacak Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı AK Parti için iktidar hedefi halini almış oldu.
Düşünün, daha kaç nesil AK Parti iktidarının hedefinde.
Hedefleri belirleyen ve her seferinde biraz daha ileriye taşıyanlar, bunu yaparken, iktidarlarının daha şimdiden 20 yıl sürmüş olmasına bakıp ilk koydukları hedefin yerine geldiği güvencesini taşıyor olmalılar.
Şunun şurasında 2023’e yalnızca iki ay kalmadı mı?
Gelecek yıl içerisinde yapılacak seçimden de iktidar olarak çıkınca 2123 erişilebilir bir hedef görünecektir.
Dışa da vuruyorlar fakat içten içe bu durumla daha güçlü biçimde övünüyor olmalılar.
Heveslerini kırmak istemem ama övünmek yerine muhasebe yapsalar daha yerinde olacak.
Muhasebe önemli.
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partisi adına önceki gün açıkladığı ‘vizyon belgesi’, destekçi kalemler tarafından, “AK Parti’nin fabrika ayarlarına dönüşü” olarak yorumlandı.
Bununla kast edilen ‘kuruluş günlerinin değerlerine dönmek’ olmalı.
Destekçi kalemlerin bile, AK Parti’yi fabrika ayarlarından uzaklaşmış, kuruluş günlerinin değerlerine yabancı hale gelmiş bir parti olarak gördükleri anlaşılıyor.
Öyledir de.
Kurucu kadrolarının birkaç istisnayla neredeyse bütünü partinin dışına itilmiş durumda zaten.
Sözcülerinin “Biz yaptık, biz ettik” diye övündükleri geçmişe ait başarılı icraatların icracıları, son beş-altı yıl içerisinde, bir bir kenara itildiler.
2017 yılında yapılan anayasa referandumu ve bir yıl sonraki seçimle birlikte, AK Parti, ülkeyi, kurulduğu dönemde hiç akla gelmemiş farklı bir kulvara oturttu.
Bunu sağlayabilmek için de, geçmişte yaptığı bütün doğrulara karşı çıkmış, yapılanları ‘ihanet’ olarak damgalamış iki partinin desteğini alması gerekti.
O andan itibaren de, AK Parti, istese bile, fabrika ayarlarına dönemez hale geldi.
Bugün AK Parti yalnızca MHP’nin milletvekili desteğine değil, Vatan Partisi’nin propaganda desteğine de muhtaç durumda. Onlarsız iktidarda kalması pek kolay görünmüyor. Onlarla da yolu kısalabilir.
Zaten uzun erimli hedeflerinin önündeki en önemli sorun da bu.
Kendi başına girdiği her seçimde seçmenlerin yarıya yakınının oyunu almış bir parti iken, MHP’nin Meclis varlığıyla iktidarını sürdürebiliyor AK Parti.
MHP ile birlikteliği ikisine de oy kaybettiriyor.
AK Parti’nin oyu %50 dolayındayken bugün %30’larda dolaşıyor; MHP’nin %10 barajını aşabilen oyu da, kendisi için indirilmiş %7 barajını aşmaya yaramayabilir.
Fabrika ayarlarına değilse bile, iktidara geldiği ilk seçimde aldığı oy oranına demir atmış görünüyor AK Parti.
MHP aynı seçimde -2002’de- %10 barajının altında kalmış ve Meclis’te temsil edilemez hale gelmişti.
Yapılacak ilk seçimde benzer bir senaryonun yaşanmayacağı ve üç partinin toplam oylarının iktidar olmaya yetmeyeceği ne malum?
Vizyon yenilenmesiyle 2123 gibi uzak bir tarih hedeflendiği halde, kolay erişilebilecekken zora düşürülmüş 2023 hedefinden de olabilir AK Parti.
Kafa karışıklığı da söz konusu.
Cumhuriyet bayramının kutlandığı dün, kendisini oylarıyla sürekli iktidarda tutmuş geniş kitlelerin uygulanan ekonomik politikalar yüzünden geçim derdine düştüğü bir dönemde, olsa olsa birkaç bin yeni zenginin almayı düşünebileceği elektrikli -pahalı- bir araç için tanıtma töreni düzenlenmesi bir kafa karışıklığı değilse nedir?
AK Parti’nin ‘iktidar’ diye bir sorunu var ve bu da onun iktidarını zorlamaya başladı.
ΩΩΩΩ
TOGG Türkiye’nin markasıdır, başaran ve hayata geçirenlere teşekkür ederiz.
Geçilmeyen yollar, uçulmayan havaalanları gibi bedelini halk ödeyip yarınlarda birilerine daha önce yapılanlar gibi peşkeş çekileceğini bilsek bile, çoğumuzun binemeyeceği bir oto bile olsa.
Üç yıldır “2023’te seri üretimden çıkacak 175.000. oto hediyemdir. Bu gerçekleşmezse 2024 de TC de satılan 0 km herhangi bir SUV oto kabulümdür” diyorum. Hatırlayan var mı? Hatırlamamak işinize mi geliyor?
!!!!!Almanya’da Batı’nın Ukrayna anlatısının sorgulanmasını 3 yıla kadar hapisle cezalandıran suç haline getiren bir yasa değişikliği, kamuoyu bilgilendirilmeden perşembeyi cumaya bağlayan gece mecliste apar topar onaylandı.
Yasayla soykırım, insanlık ve savaş suçlarının ‘inkar edilmesi ve küçümsenmesi’ artık ‘halkı kin ve nefrete tahrik’ suçu olarak cezalandırılabilecek. Bu, örneğin, ‘Ukrayna’da Rusya’nın savaş suçu işlediği, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaş suçlusu olduğu’ anlatısının ‘inkar edilmesi ve önemsiz gösterilmesi’ için de geçerli olacak.!!!
BİZDE OLUNCA SUÇ ORDA OLUNCA NORMAL .İŞTE ÇİFTE STANDART
batılı dibimi görmediği suya ayak basmaz. putini yargılamanın, rusyadan tazminat mazmimat söğüşlemenin altyapısıdır belkide😊
Özgürlük, soykırım yapıldı demek yada inkar etmek midir acaba?
yoksa, elindeki tüm belgeleri mahkemelere sunup, “hüküm vermeden!” süreci yönetmek mi?
– Putin’i savaş suçlusu ilan edeceksen eğer,
– kendi sınırlarını korumak! , sularını savunmak! için mi yırtınmış?
yoksa tüm Karadeniz i Kırımı toprakları açgözlülük yapıp işgal etmek miydi niyeti 🤔
“bunun da mahkemesinin görülmesi tespit edilmesi gerekmez mi?”
-bu işler adamına göre mi?
çifte standart bize olunca yada ona göre bişey mi nassıl bişey ki?
Müsterih ol sayın koru müsterih Ol belki buda öncekiler gibi alamete uğrar bizde oh çeker rahat rahat uyuruz ne gerekse böyle şeylere dünyada arabamı kalmadı canım.
Hayatından, Türkiye’den memnun ve mutlu olanlara, gelecekten umutlu olanlara ŞAŞIRIYORUM.
Borçlarımız üçe katlanmış, satılmadık fabrikamız, madenimiz, kıyımız, ormanımız…kalmamış.
Irak’ta kurulan, çok yakında Suriye’de de kurulacak adı saklanan devlet için, silahlandırılan Ege Adaları için “Bir gece ansızın gelebiliriz” şarkıları söylüyoruz, artık nüfusumuzun % 10 u bulan ne idüğü belirsizler için çok uzak olmayan bir gelecekte onlara kötü davranıyorsunuz diye dış müdahalelere açık hale gelmişiz… daha sayayım mı? Yetişmiş beyinlerimiz, gençlerimiz kapağı yurt dışına atmak için binbir yol deniyorlar. AB ye girmek hedefti, serbest dolaşımı geçtik, vizesiz yanı başımızdaki komşumuza gidemiyoruz…
Avrupa’nın karavan forumlarında sık tekrarlanan bir soru:
„Istanbul trafiğine girmeden Anadolu yakasına nasıl geçebilirim?“ .
Aslında Türkiye’deki büyük ṣehirlerin hepsinde büyük trafik sorunu var. Küçük, elektrikli bir aile arabası bu soruna bir çözüm olabilirdi.
Gece ṣarj edilir ve gündüz kullanılır.
Ṣehir dıṣı uzak mesafelere gidilirken, çabuk ve kolay ṣarj edilebilen bir aküsü olan fiyatı yüksek olmayan bir araç.
ÖTV vergisi olmayan, Türkiye’de insanların kesesine göre bir araç.
Yerli aracın baṣarılı olması için önce Türkiye’de çok sayıda alıcısı olmalı.
Ucuz ama çok sayıda insanın, çocuklu ailelerin ihtiyacını karṣılayan bir araç.
Türkiye’nin araç üretiminde geliṣmiṣ ülkelerle rekabet edebileceği tek konu ucuz iṣçilik. Avrupa’dan teknik satın alarak onlarla rekabet etmeye kalkmak pek akıllıca bir iṣ değil.
Müttefik orduları Berlin’e girmişken; naziler, Alman ordularının Rusya içlerinde ilerlediği yalanını söylüyorlardı. Yalan-dolanla buraya kadar. AKP’nin tek sermayesi milletin en cahil kesiminin algısını yönetmekti. Ekonomideki çöküş onu da etkisiz bıraktı. 2023’te bu film bitecek.
Neslihan hanım böyle giderse o Berline giren Müttefik ordularını bu sefer ruslar söküp atacak, almanya da yine rusyanın gazını alacak…
Akparti bir metal yorgunluğu içinde. Aslında kendi siyasetlerine yakın kitleleri de karşı tarafa itiyorlar. Fakat ne yazık ki bu durumun farkında oldukları halde gafletle aynı politikayı izlemeye devam ediyorlar. Batı ülkelerinde paylaşımcı siyaset anlayışı vardır. Yani hep Başkanın veya başbakanın dediği olmaz. Mecliste etkindir partiler de etkindir. Yani bir demokratik denge vardır. Tek kişinin ülke siyasetine hakim olarak başarılı bir yonetim sergilemesi herkesin üstesinden gelebileceği her dönem başarılı olabilecek bir yönetim anlayışı değildir çünkü kişiye bağlıdır. Paylaşımcı siyasetin sağladığı demokratik dengede ise cumhurbaşkanı veya başkan kim olursa olsun ülke istikrarını korur. Bakınız Amerika ya bakınız Fransa İngiltere ye batılı ülkelerde böyledir. Bizde ise başkan değişince tüm Ülke yönetimi değişecek. Bu istikrar getirir mi? Akparti için haziran seçimleri garanti değil istanbul seçimleri gibi olabilir. Bunu önlemek istiyorlarsa karşı taraftan kitleleri kendilerine çekmeleri gerekir. Paylaşımcı olmaları lazım. Yoksa işleri zor inşallah bu gafletten uyanırlar.
Serhat bey “Bizde ise başkan değişince tüm Ülke yönetimi değişecek.” savınızı neye dayanarak söylüyorsunuz, biraz daha açar mısınız?
Mesela ankara ve istanbul muhalefete geçtikten sonra ne değişti? Yıllardır izmir ve eski şehiri chpli başkanlar yönetiyor, ne farkları var ki?
“Bizde ise başkan değişince SADECE BAŞKAN değişecek.”
Büyük ihtimal savunma bakanı aynı kalır,
belli başlı güvenlik kurumlarının başındakiler de değişmeyebilir;
sonra bu da nerden çıktı demeyin…
H.Gayret bey, bu zaten bilinen bir şey. Başkan değişince tüm üst düzey bürokratlar değişecek Zira ibb de değişmeyen kaç yönetici var ki? Değişmeyen de olabilir tabi bu Cumhurbaşkanı takdirinde olacak.
TOGG u küçük ve önemsiz gorenler dün otomobil fabrikalarını , uçak fabrikalarını kapattılar ABD nin gizli ajanları gibi çalışıp ülkeyi
gelişmeden mahrum bıraktılar.Yarin TOGG u kapatıp ASELSAN nin kapısına HAVELSANİN BAYKAR in kapısına kilit vuracaklar.Bunlari iyi takip etmek lazım!!!.
Ahmet bey 96 yılında % yüz yerli üretime geçip 2006 senesinde de ihtiyaç yok bahanesiyle tamamen kapatılan Tuzla Jeep fabrikasını kapatanları mı diyorsun. 2006’da Erdoğan neredeydi acaba? Lütfen oku haberi:
https://www.arabam.com/blog/haberler/tuzla-jeep-fabrikasi-neden-kapandi/amp/
Bu fabrikada görev alan ve İTÜ’de akademisyenlik yapan makina mühendisliği fakültesi hocalarından fabrikanın kapanmasını şüpheli bulup araştırılmasını isteyenler var.
Tuzla Jeep fabrikasını kapatanlar TOGG fabrikası açmak için kapatmadılar herhalde. Bu gün TOGG fabrikası açanlar Avrupa’ya vergilerden muaf ucuz araç üretmek istiyor olabilirler mi acaba? Çünkü TOGG’un sahiplerinin hepsi de yabancı ortaklı şirketler.
Sana vergili pahalı TOGG, Avrupa’ya da ihracat teşviği kapmış devlet desteğini ardına kadar almış vergilerden de muaf ucuz araç nasıl? Ben bilemem sonuçta, sonra çıkar nasıl olsa gerçek ortaya!
İktidar yirmi yıldır tek başına iktidar. Elini tutan yoktu. Borç dışında ne yaptı sahi. Şimdi hangi dış ve iç güçleri suçlayarak bu sorumluluktan kaçabilirler ki? Kendi etti kendi buldu. Zorla bir araba fabrikası yaptı, şimdi yüzyıllık uçuşa geçeceğini mi zannediyor ve kimi aldatıyor.
TOGG’A KİMLER BİNECEK?
Türk pardon yabancı işçi çalıştrımıyorum diyen Suriyeli işveren mi?
Bir partimizin genel başkanını astronomik kira artış talebini kabul etmediği için kapı önüne koyan ev sahibi Afgan mı?
Afrikalıyı fidye için kaçıran Filistinli mi?
Bir birleriyle çatışmaya giden uyuşturucu baronu Sırplar mı?
Yoksa pudra tacirleri mi?
Yoksa beşli çete mi?
Yoksa yargılanmama/cezaladırılmama garantili soygun projelerini yapanlar mı?
“H. Gayret
29 Ekim 2022 At 13:09
Hocam siz bunları imf nin altılı masasında yancılık yapan şeriat dedenize anlatın!
Gelin şu işi farzı kifayedir filan deyip kapatalım, yoksa vallahi bu kadar mandacının arasında şimdi madara ederler sizi, benden söylemesi:)
Yorumu Cevapla
RNE
30 Ekim 2022 At 10:01
Yazdıklarımdan bunu anlamak ve bu cevabı yazmak için çok mu GAYRET ettiniz…!!! …??? Ve’s-SELAM…
Yorumu Cevapla”
“Togg” Anadol kadar heyecan yaratmış mıdır?
karnı togg lar!..
üçbej zenginin alacağı!..
gibi ucuz propagandamsılar kadar da mı yaratmadı heyecan acaba?
bence fazlası!!!🤗🇹🇷🤗
daha fazlası ne derseniz,
– tüm kamu araçlarının togg ile değişmesi😊.
– malum elantirik fiyatları almış başını giderken,
her köşe başına bir priz😂
her eve bir togg😯
hediye olarak artık çukulata ile gitmek yook😆
(paket servisi de olacak mı acaba hediyelik?)
kız istemeye giden tepside anahtar, kapıda togg
kirayı da aştığı söylenen elektrik parasını da ucuzlatacak paketide koyduk mu bagaja🤗..
yemede içinde yat😗😍😘❤️💘💝🛌
Biz seni tanıyamıyoruz Sevgili Fehmi Bey.Türkiye Yüzyılı ve Togg olgusunu yok sayıyorsun acaba neden? M.Akif
Herşey bir arabayla çözülecek veya yeni yüzyıl gibi bir propoganda ile hallolacak mı zannediyorsunuz. Aya dört şerit yol yapılacağına da inanıyor musunuz?
İyi Part milletvekili Lütfü Türkkan’ın “kirasını ödeyemeyen karnı togg olmayan neylesin TOOG’u” ifadesinin kibar versiyonu; “olsa olsa birkaç bin yeni zenginin almayı düşünebileceği elektrikli -pahalı- bir araç için tanıtma töreni düzenlenmesi bir kafa karışıklığı değilse nedir?” Bütün yazınız bu ifadeye ulaşmanın mukaddimesi.
Şehit yakının abisinin bacısına küfreden Lütfü den mi bahsediyorsun. Bu adam başka nasıl bir açıklama yapabilirki. Allahtan küfretmemiş
“Her şeyiyle milli iradenin ürünü yeni bir Anayasayı ülkemize kazandırmak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk hedeflerinden biridir. Bu yeni Anayasayı; Ülkemizin huzurunu güçlendirecek, milletimizin refahını yükseltecek, hukukun üstünlüğünü, çoğulculuğu, adaleti, hakkaniyeti tahkim edecek, her bir vatandaşımızın özgürlüklerini garanti altına alacak…”
Bu güzel temennileri okuyunca, Süleyman Karagülle Hocamız ne gibi bir YORUM yazardı diye düşündüm… Her halde “Anayasa çoğunluğu tek başınıza elinizdeyken bunu neden yapmadınız…” diye yazardı… Ben de O’na vekaleten “Bugüne kadar genel olarak ADİL DÜZEN ve ADİL EKONOMİK DÜZEN ile ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI çalışmaları ile neden ilgilenmediniz; İLGİLENMEMEYE DEVAM EDECEK MİSİNİZ?” yazayım ve istisnasız herkese bu HATIRLATMAYI yapmış olayım… Ve’s-SELAM…
Hocam aylardır ne tartışılıyor, siz tartışmalardan uzak kaldınız galiba! Bu günkü yazı da aynı şeyi anlatmıyor mu, yeni anayasa yapsınlar ilk maddeye devletin siyasal rejimi Başkanlığı rejimidir ve Başkan da ulu önder Recep Tayyip Erdoğan’dır desinler. İkinci maddeye de 2123 hedeflerine ulaşmak için mevcut kadroların devamı esastır diye bir madde koysunlar nasıl uyar mı:))
bazen sayın Koru’nun eski yazılarını açıp rahmetli Karagülle hocanın yorumlarını okuyorum. Terapi gibi geliyor. Allah rahmet etsin.
Safa keşke hocayı sağlığında da okuyup anlamış olsaydınız, bugün terapiye filan gerek kalmazdı yani…
Muzaffer Sever kardeşim Türkiyenin durumunu o kadar güzel anlattın ki bana yazacak bir şey kalmadı, sağ olasın, var olasın, senin gibiler çoğalırsa bu memleketin sırtı hiç bir zaman yere gelmez. Teşekkürler.
Gerçekten mi, size söyleyecek söz bırakmamış mı hakikaten?
Ben bitene buldum, size hediye edeyim Alparslan Kuytul hoca inancından ötürü hapiste değil mi? Alparslan Kuytul hoca Müslüman değil mi, 35 sene hapis yatacak ne suç işledi?
Şu an hapiste olan siyasi tutuklu Alevi vatandaşlar hangi suçu işlediler?
15 temmuzdan sonra tutuklanan ve ölümden başka hayatta hiç bir beklentisi kalmamış yaşlı ve ölümcül hasta insanlar ne suç işlediler onlar da Müslüman değiller mi.
Ama ev basıp bir aileden 7 kişiyi katleden katillere yakınlık gösterdiler ve hepsini tahliye ettiler. Uyuşturucu ticareti yapıp insanlarımızı zehirleyenkere yakınlık gösterip tahliye ettiler. İnternette hakime savcıya polise askere ağza alınmayacak küfürler edip “laaan oğlum ben Mahir Ünal’la birlikte davalıyım, kim yargılayacaksa gelsin yargılasın göreyim” diyen çete başları Türkiye cumhuriyetine meydan okuyor. Ona kimse dokunamıyor. Elin İranlısı benzer ifadelerle TC’ye meydan okuyor internette yayınladığı videolarla. Ona da kimse dokunamıyor neden? Kimse yakınına dokunmuyor da ondan.
TOGG’un alacak müşterisi şimdilik az olsun zararı yok, Fehmi bey!
…..
Bu önemli bir kilometre taşıdır,
Ulusal gözbebeğimizin kaşıdır!
Kaş yapayım derken göz çıkarılmaz,
Yerli üretim ekonominin başıdır!
……
Belki elektrikli değil ama bir yerli malı araba projesi 50 yıl önce yapılmış olsaydı yan endustri kollarının çok daha hızlı gelişmesine yardımcı olmuş olacaktı. Bu sayede yerli arabanın elektriklisi de muhtemelen yıllar önce piyasaya çıkacaktı. Hayırlı olsun. Meydana çıkmış ya, eksikleri olsa bile zamanla tamamlanır. Partizan veya non-partizan emeği geçenleri kutlarım.
Diğer açıdan yerli araba yaptık diye bu kadar cicili bicili/israfa kaçan, şaşaalı tören yapmağa gerek yok. AKaPe böyle şeylerle övüneceğine, kendine partizan kredi elde etmeğe çalışacağına adam gibi parti olsun; şeffaflıkta iş yapsın, iğrenç israf göstergelerini – tiksinti rüşvet/yolsuzlukları söylentileriyle birlikte tarihe gömmeğe Kuran’a el basarak and içsin milletin büyük çoğunluğu seve seve oy verir.
H.B. kardeşimizin görüşlerine aynen katıldığım icin yorumumu buraya aldım.
Bu arada N.R. nin de aracın ne kadar yerli ve milli oldugu hakkındaki açıklamasını beğendim ; ben de şahsen bu araçla ilgili yazıları takibederek ne kadar yerli ve milli olduğuna dair bilgi toplamaya çalıştım ancak net bir sonuç elde edemedim.
Başlamak yarıyarıya bitirmek demektir , hayırlı uğurlu olsun !
AKP. ve siyaseti halkında ise bir şey söylemeyi abes görüyorum; bu iş artık yalancı çobanın fıkrasına benziyor !
‘ He de gec ‘ !
Mucib bey arabanın yerli ve milli olması sizi niye bu kadar geriyor ki?
“SOSYALTUFAN “ seviyesinde sorunlar var… “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜNYA DÜZENİ ÇALIŞMALARI” HER GÜN VE HER HAFTA ÇÖZÜM ÜRETMEK ÜZERE DEVAM EDİYOR… Çağımızın KUR’AN NİZAMI “ADİL DÜZEN”i KURMAK VE UYGULAMAK FARZ-I AYNdır; “Adil Düzen Çalışanları” yarım yüzyıldır bu FARZI yerine getirmek için çalışıyor…
-KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ (Her Hafta Cumartesi)
-ADİL DÜZEN SEMİNERLERİ ve … (Her Hafta Salı)
-MUKAYESELİ TEFSİRLER ve … (Her Hafta Salı)
-KUR’AN KELİMELERİ (Her Hafta Çarşamba)
-ADİL DÜZEN DERSLERİ (Her Hafta Cuma)
-Ve MAKALELER (Her Gün Yazılıyor…)
http://www.akevler.org (“Site İçi Arama”da)
ADİL DÜZEN Seminerleri-1
https://www.youtube.com/watch?v=S2sx17-POGI&t=46s
ADİL DÜZEN Seminerleri-2 (1/4-2/4-3/4-4/4)
https://youtu.be/UpqEheOZWME
https://youtu.be/GDsdo4T7bpw
https://www.youtube.com/watch?v=RTNeKMcHb1E
https://youtu.be/3p9af9JU8RM
Adil İlmî Düzen’in Temel Esasları
https://www.youtube.com/watch?v=EFzoNnU0dxI
https://youtu.be/ALy1iwo3gGc (15.Seminer 28 Ekim)
Ve
https://www.youtube.com/watch?v=acGl_c9DsEk
VE DİĞERLERİ…
!!!!Kendi başına girdiği her seçimde seçmenlerin yarıya yakınının oyunu almış bir parti iken, MHP’nin Meclis varlığıyla iktidarını sürdürebiliyor AK Parti.!!!!
YANLIŞ SN KORU YANLIŞ
1 MUHALEFETİN BAŞARISIZLIĞI , BECERİKSİZLİĞİ
2 HALKIN HALA ONA GÜVENMESİYLE SORUNLARI
ONUN ÇÖZMESİNE İNANDIĞI İÇİN
İktidarda ve yeni seçimi kazanacağına inanıyor.
6 Beceriksiz umut vermiyor , güven vermiyor bunu anlamanız lazım.
masacılar neyi eksik, yanlış yapıyor Ahmet bey
neyi yapmak istemişlerde başarısız olmuşlar?
beceremedikleri zor olan! şeyler nelerdir?
mevcutlar neyi başarmış, becerileri neler?
mesela,
5-6 sağ parti 1-2 sol partinin arkasına mı takılmış görüntüsü var?
bölücü diye lanse edilen o birilerinin kuyruğuna mı takılmış görünümü mevcut?
adalet mi dağıtamıyorlar, eşitliğimi uygulayamıyorlar?
kendi içlerinde mi demokrasiyi uygulayamıyorlar mesela???
yada vaadlerini mi tam açıklayıp inandıramıyorlar?
zenginden alacaamm yoksula dağıtacaamm mı deyorlar? yoksa
yoksulu da doyuracaammm kime ne yardım yaptım, kime iş aş verdim sizlerle paylaşacaaammmm!!! mı deyorlar?!?!?
(yada demeyi ihmal ediyorlar?!?)
ortadireği dikmeden çadır kurmaya mı kalkıyorlar? yoksa bizans harabelerini ortaya çıkarıp 1 mt. duvar çıkarıp ortaya “size bakın togg’ dan (toki miydi ne😊) ev! arsa hatta araba mı verceeeezzzzz diyorlar?
(yada diyemiyorlar)
nassı güven verecekler acaba?
varmı bir bilen?🤗.
Herkes işe başlarken bismillah der bizde yalan, dolan firildak deriz
fiyatı hakkında bilgi yok, yüzde yüz yerli denen arabanın sadece yüzde 51’lik kısmının bize ait diğerleri şunlar Togg’un motorunu Alman Bosch, bataryasını Çinli Siro, entegrasyonunu Alman Edag, şasi sistemini İngiliz Mira, tasarımı ise İtalyan Prinfarina yapıyor. Arabanın fiatını Erdoğan şubat ayında açıklanacakmış.
Sence renault , Bmw veya mercedes in yuzde kaçı alman, airbus veya boingin % kaçı orjınal yerli ??Biraz teknoloji ve endustri bilginiz olsa böyle yazmazdınız.
“Ford Cargo % 88 yerli
Hyundai Bayon % 66 yerli
Fiat % 58 yerli
Toyota % 55 yerli
Renault % 51 yerli
Togg % 51 yerli”
Biri yollamış karikatürü hayal edebilirsiniz, açlıktan zayıflamış biri tuzu kuru trol tayfasından birinin gururlanarak kendisine gösterdiği TOGG yatırımına hayıflanarak bakıyor ve ekliyor.” Togg açın halinden ne anlar?” İşte şimdi buraya bala üşüşen sinekler misali gelip belki 10 yıl sıra gelmeyecek, sıra gelse imkanları kifayet etmeyecek, imkanları kafi gelse emsalleri alman markalarını tercih edecekleri bir arabaya bu kadar tezahürat olsa olsa itibardan israf olmayacağı için abartılmış olabilir. Koskoca Volvo ve Jaguar-Land Rover markaları daha birkaç yıl önce Çinli ve Hintli gruplara yok pahasına bütün üretim ve satış zinciri ile devredilir iken, akil olup o markalara yerli ve milli devlet destekli müteşebbisler ile yatırım yapılsa idi bugün elimizde dünya markası, bilinirlik ve know how ile onlarca yıllık birikimi olan markalarımız olabilirdi. Ama herkes giderken Mersin’e biz severiz gitmeyi tersine şeklinde olan ilkokul nakaratı gibi biz olmazı oldurup büyük dedemiz Fatih’i takip edip gemileri karadan geçirmeyi tercih ettik. Ne diyelim? Allah izan versin.
Hocam bu elektrikli araçların aktif mekanizmaları çok az sade araçlar. Başka bir fabrika pek fazla işe yaramıyor, kasa da yeniden yapılıyor zaten. Güç aktarma organları içten yanmalı motorlar gibi değil. Tedavülden kalkacak fabrikalara bir daha ne diye para yatırsınlar. O dediğiniz ancak eldeki hazır fabrika varsa mekan olarak kullanmaya yarar başka hiç bir işe yaramaz. Zaten bütün parçalar başka başka yerlerde üretiliyor. Fabrika dedikleri sadece montaj bantları ve montaj sonrası boya işlemleri için ve tercih edilen opsiyonlara göre müşteriye hazırlanması için.
bir yyılı devirdik inşallah, nice yyıllara ülkece🤗.
amma terörsüz amma partisiz belki dinsiz imansız belkide inançlı birer mü’min olacağız🤔
Allah sonumuzu hayreyleye.
çevremizi çepeçevre kuşatan meşhur dış güçlere karşı ne yapmamız gerek? bence budur bütün mesele.
– içimizden atalım pisliği dışarı önce!
– elimizi yüzümüzü temizleyelim abdest alalım gerekirse, girelim havuza denize isterse.
– savaşlardan uzak tutmuştu geçmiş mübarek zatlar, kumandanlar, yönetenler bizi.
– sonra Sümerbanklar eti madenler şeker fabrikaları Anadol tomofil faprikası..
aahh birde kapanmasaydı uçak fabrikası 😠.
“Geçmişi unutmadan, mevcudu muhafaza ederek, geleceği inşa edebilmek!”
işte budur bütün mesele 🤗.🇹🇷
benim kralım değil!çarlıs! diyen var mı var.
pankart tabela asılabilyormu İngiltere de? kralın resminin yanına yazılabiliyormu? ona bakarım.
A partisinin kazanıp kazanamayacağı beni ilgilendirmiyor, tıpkı İngiltere deki gibi; “benim kralım kazansın mı, benim kralım değil mi!?!?”
H partisi kapanırsa kapansın!🤗 , banane.
M partisine ne olur?😯işte budur tüm mesele.
bazan birbirinden beslenir balıklar. birisi diğerinin varlığı ile vücut bulur.
indirsen dağdakini, ne hükmü kalır ovadakinin?
alsan oyuncağını çocuğun misali…
krallarında oyuncak arabaları yok mudur sizce?
çeşit çeşit hemde🚘🚔🚕🚓✈️🛫🛬🛩️🚁🚀
bak fazlası bile var bizde🤗.
‘Türkiye Yüzyılı’ programında başka hiçbir söz söylememiş olsa dahi aşağıdaki cümlenin kurulmuş olmasıyla maksat hasıl olmuştur, diye düşünüyorum.
“İnancından dolayı dışlanan Müslümanın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürdün, meşrebinden ötürü baskı gören Alevinin, haksızlığa maruz kalan bu toprakların evladı Hıristiyan ve Yahudi’nin. Kısaca bu ülkede vesayetin gadrine uğrayan kim varsa herkesin yanında olduk…”
Dindar ve camiye gidenlere saygı duyulan zamanlardan, çalıntı sorularla okullara girip şimdilerde memur, amir, asker, polis, yönetici olarak aramızda dolaşan Müslüman kardeşlerimize bakıp sayıları her geçen gün artan deistler gençlere kavuşarak maksat hasıl olmuştur. Kadınlarına sürücü belgesini yeni veren Suudlar, 1979 da maksadı hasıl eden bugünkü İran’daki görüntüler ne kadar hayırlı işler başarıldığının göstergesidir. Zamanında çölü satıyoruz diyenlerin İsrail karşısındaki durumlarına bir ara bakarsınız.
Bu muhteşem açılışı ve bu harika teknolojik yatırımı görünce insan ister istemez şu soruyu sormadan edemiyor: Neden bu topraklarda kendi insanını sevmeyen ve ona güvenmeyen siyasetçiler yetişiyor?
Ne kadar boş bir soru bu. İnsanlar elbette ülkesini ve insanlarını seviyor ama iktidarı sevmiyor. Yaptıklarını da sevmiyor. Çünkü iktidar bizim değil. Hesap da soramıyoruz. O halde niye seveceğiz ki. Kahrolsun iktidar! Doğal bir sebep sonuç düşünce değil mi bu. İktidarı paylaşmayı ve gitmeyi de bilmiyorlarsa iki kere kahrolsunlar 🙂
Yoruma kapalı.