ABD’de bir anı kitabı.. İsrail’de hareketlenen meydanlar.. Türkiye dünyada gündemde.. Sevinemiyorum…

23
İsrail'de protestolar..
Reklam

Cumhurbaşkanlığı kaynakları “Böyle bir durum asla olmadı” açıklamasını yaptılar; Mike Pompeo’nun anı kitabında abartılı ifadelerle anlattığı olay, herhalde gerçeği tam yansıtmıyordur. 

Mike Pompeo, ismi, dünyanın her tarafında ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesinden sonra işitilen biri. ABD Kongresi’nde Temsilciler Meclisi üyesi (2011-2017) olarak kendisini seçenlerin bile pek az tanıdığı Pompeo’yu, Trump, başkan olunca önce Merkezi Haberalma Örgütü’nün (CIA) başına atadı (2017-2018), orada istediklerini yerine getirdiğini görünce, fazla gecikmeden dışişleri bakanlığına atadı (2018-2021).

Joe Biden’in başkanlığı teslim aldığı gün görevinden ayrıldı Pompeo.

Unutulmaya yüz tutmuşken şu günlerde yeniden ülkesinde tartışma gündemine taşınmayı başardı.

Yeni yayımlanan anıları sebebiyle.

Kitabın adı ‘Never Give an Inch: Fighting for the America I Love’. 

[Kitap bizde ‘Asla en ufak taviz vermeden: Sevdiğim Amerika için mücadele ederek’ Türkçe adıyla haberlere yansıdı. En ufak taviz vermediği için kitabı eşi Susan’a ithaf ediyor Pompeo.]

İlerleyen günlerde başkanlık seçimlerinde muhtemel aday adayları arasında Pompeo’yu da görürsek şaşırmayalım. Kitap o günlere hazırlık anlamına da geliyor çünkü.

Reklam

Pompeo’nun CIA başkanlığı ve dışişleri bakanlığı dönemleri, çevresinde meydana gelen gelişmeler sebebiyle Türkiye’nin önem kazandığı hareketli yıllara denk geliyor. Bu sebeple defalarca Ankara’ya geldiğini hatırlıyoruz. Bu sebeple de kitabında sıkça Türkiye’den ve görüştüğü değişik düzeydeki devlet yetkililerinden söz ediyor.

Övgüsünü kazanan kimse yok.

Sanki kendisi pek matahmış gibi.

Trump’un son aylarında o zamana kadar sesini çıkarmayan bazı devlet memurları tanıklık ettikleri yanlışlıkları medyaya aktarmaya başlamışlardı. O günlerde koltuğunda hop oturup hop kalkan bakanlardan biri Pompeo’ydu. Hakkındaki iddialar sebebiyle bakanlığın hukuk bürosu soruşturma açtırmış, o büronun müdürü Trump tarafından azledilse de iddialar rapora dönüşmüşü. Pompeo ve eşinin 100’den fazla usulsüzlük yaptığı olay o raporda sergileniyor.

Köpeklerini devlet memurlarına gezdirmişler, evlerinde ağırladıkları konuklarına ikramlarını devlete ödetmişler.

Neyse.

Pompeo bakanken Suriye konusunu görüşmek üzere başkan yardımcısı Mike Pence’le Ankara’ya gelmişti (2019). Anlattığına göre, Külliye’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmeye sadece Pence alınmış, Pompeo’yu yan odada bekletmişler. Erdoğan-Pence görüşmesi beklediğinden daha uzun sürünce, Pompeo sinirlenmiş ve görüşmeye girmek istemiş. Kitabında “Kapıyı kıracaktım” demekte. Bereket ayaklanıp görüşmenin yapıldığı makam odasına doğru ilerlediğinde görevliler kendisine engel olmamışlar.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının “Öyle bir olay yaşanmadı” dedikleri işte bu anlatım. Pompeo’nun dışarıda tutulmasını, Erdoğan’la baş başa görüşmeyi Pence istemiş. Öyle kapı kırmayı gerektirecek bir durum da olmamış.

Reklam

O kızgınlıkla Pompeoİçeride daha önce 2017 yılında CIA başkanı iken geldiğimde bana izlettirdikleri 15 Temmuz’la ilgili üç saatlik videoyu Pence’e de seyrettirmiş olabilirler diye düşündüm” de diyor. Video için “O kadar uzun ve o kadar iğrençti ki, akıl sağlığı sorununa bağlamıştım” cümlesi de var kitapta.

Darbe girişimine dışarıda kuşkulu yaklaşanlardan birinin o olduğunu biliyorduk zaten. 

Ankara’dan Pompeo’nun kitabında yazdıklarına itirazlar bizim gazetelere yansıdı; ancak kitabın çıktığı ABD’de ve ulaştığı pek çok ülkede kitaptaki olumsuz ifadeler geniş kitlelere yayılacaktır.

F-16 satışı bekleniyor ya, o konuyu bile etkileyebilir Pompeo’nun başka tezviratlara da yer verilen kitabı.

Kafam bu kitapla meşgulken gözlerim İsrail’de onbinlerce kişinin katıldığı protesto gösterilerindeydi.

İsrailliler, Netanyahu’nun altıncı kez başbakan olarak kurduğu kıl payı bir çoğunluğa sahip yeni hükümetin çıkarmaya hazırlandığı ‘yargı reformu’ paketini protesto ediyorlar. 

Adında ‘reform’ sözcüğü olsa da, Netanyahu’nun yapmaya çalıştığının, İsrail parlamentosu Knesset’ten çıkan yasalar üzerinde iptal yetkisi bulunan Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini budamak olduğunu düşünüyor protestocular.

Ben neden dikkatimi biraz da o gelişmeye veriyorum?

Şundan: Netanyahu’yu ve hükümetini eleştiren muhalif politikacılar ile ülkenin öndegelen hukukçuları ve aydınları, orada yapılmak istenen ile Türkiye’de yaşananlar arasında paralellik kuruyorlar da ondan.

Yüksek Mahkeme üyelerini tarafsız cumhurbaşkanı atıyor İsrail’de; Netanyahu atamaları Meclis’e aktarmak istiyor.

Onbinleri meydanlara döken bu girişim.

Önce mahkemenin emekli bir üyesi, Aaharon Barak, ‘reform paketi’ için ‘demokrasiyi ortadan kaldıracak bir zehir’ benzetmesinde bulundu ve o arada “İsrail günümüzün Türkiye’si gibi yapılmak isteniyor” cümlesini de sarf etti. 

İsrael Hayom gazetesinde yazan Yoav Limor bir adım daha ileri giderek, “Bir zamanlar her haliyle demokrasi olan Türkiye yakın tarihte yargı ve basın üzerinden geçilme sonucunda otoriter bir ülkeye dönüştü” türü cümleler içeren bir yazıyla tartışmaya katıldı.

O günden sonra, muhalifler, İsrail’in benzeyeceği ülke olarak Macaristan, Polonya ve ardından Türkiye’nin adını mutlaka geçiriyorlar.

İsrailli karikatürist Mish bakan Gvir’e Filistin bayrağı giydirmiş..

Düşünün ki, Netanyahu, hükümetini kurup ulusal güvenlik bakanlığına ülkenin en aşırı sağcı ve Arap karşıtı politikacısı İtamar Ben Gvir’i getirince, Gvir’in ilk talimatı Filistin bayraklarını yasaklamak olmuştu.

Filistinliler o topraklarda çoğunluğu teşkil ettikleri halde. Filistinlilerin bir bölümü İsrail vatandaşı.

Ve o zihniyetin yönettiği İsrail ile Türkiye karşılaştırılıyor…

Acaba Külliye’nin, İsrail’de gündemi işgal eden ve onbinlerce insanın protestolarına yol açan tartışmada, Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isminin olumsuz ifadelerle geçtiğinden haberi oldu mu? 

Pompeo’nun kitabı ABD’de piyasaya çıkar çıkmaz orada anlatılanların gerçekleri yansıtmadığı yolunda açıklamalar yapıldığı halde, İsrail medyasında çıkan yazılar ve yapılan yorumlarda kurulan benzerliklere neden itiraz gelmedi Külliye’den?

Haberleri olsa itiraz edilirdi herhalde değil mi?

ΩΩΩΩ

Reklam

23 YORUMLAR

  1. “H. Gayret
    29 Ocak 2023 At 01:10
    Sayın yk “Zira medeni şekilde de olsa iktidarı eleştirmeye devam ediyor.” derken sayın yazarı bazı münasebetsizler gibi “medeni ölü” olarak nitelendirmiyorsunuzdur umarım?

    Yorumu Cevapla”

  2. “Haberleri olsa itiraz edilirdi herhalde değil mi?”
    Dünya’da olan biten hangi olaydan, gelişmeden haberdarlar ki? İçte ve dışta herkese büyük büyük laflar edip, hakarete varan açıklamalar yapıp sonra unutanları çok uzak olmayan bir gelecekte yasaklanacak sosyal medyada kısa bir gezintide görmek mümkün. İsveç göstermelik itirazlarımıza karşın NATO’ya alındığında ne demek istediğimi yorumlarıma yanıt verenler anlamasalar bile tanık olacaklardır.

  3. “Yüksek Mahkeme üyelerini tarafsız cumhurbaşkanı atıyor İsrail’de; Netanyahu atamaları Meclis’e aktarmak istiyor.”
    Eğer böyleyse güneydeki sevdiğimiz küçük ülkenin işi çok zor, çünkü aynen eski türkiyenin durumundalarmış!
    Bibinin amacı yargıdan kaçmak olabilir ama mevcut durum da vesayet düzeni demek, tabii ki yüksek yargıdaki hakimleri meclis/knesset atanmalıdır, ileri demokrasilerdeki yöntem de budur, türkiye bunu kısmen başarabildi, aslında tüm yüksek yargı üyeleri tbmm tarafından seçilip görevlendirilmelidir.

  4. “İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, iktidardaki Muhafazakar Parti Başkanı Nadhim Zahawi’yi vergi kaçırdığı iddiası üzerine görevden aldı.”
    PEK BİR DEMOKRATİK ŞEKİLDE PARTİ ÜYELERİ TARAFINDAN SEÇİLMİŞ GENELBAŞKAN VERGİ KAÇAKÇISI ÇIKMIŞ İYİ Mİ?
    YAZILI ANAYASALARI BİLE YOK, NE GÜZEL GELİŞMİŞ ÜLKE, O YÜZDEN KİMSE ANAYASAYI ÇİĞNEYEMİYOR:)
    HUKUK METNİ YAZABİLECEK KADAR BİR DİLLERİ DE YOK AMA NEYSE…
    KÖLENİ KENDİNE EFENDİ TAYİN EDERSEN OLACAĞI BUYDU!
    İNGİLTERE DE UFAKTAN TÜRK TİPİ BAŞKANLIĞA KIRABİLİR,
    2023ÜN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ GALİBA BÜYÜK BRİTANYADA OLACAK:))))))))

  5. Amerikan yanın en çok beğenmek zorunda kalmış olupta beğendiğim yanı,
    birbirini denetleyen bir mekanizma! görüntüsü!! iki meclis, iki parti, tek karar verici! hakimler!!😊
    (öyle değilsede öyle görünüyor ya😂)

  6. Kusura bakmayın eğer Türkiye aleyhine yazılan yazıların en azından bir bölümü sizin gibi Erdoğan düşmanlığı yaparak bütün adalet kurumlarını aşağılamak ve Erdoğan’ı diktatör olarak tanımlamakla hizmet ettiniz. Onların düşman gözü ile bakması çok normal ancak kendi memleketini bu kadar dışarıda kötüleyen insanlar vatanımı seviyorum diyemezler, Erdoğan ismi ile Türkiye’ye ayar vermeye kalkanlar acaba muhalefetten neler bekliyor, herhalde iyi şeyler değil, peki muhalefetten bunlara “hey bakın biz politik olarak her şeyi söyleyebiliriz, eğer Türkiye’yi kendinize göre dizayn etmeyi düşünüyorsanız havanızı alırsınız.” dedi mi? Erdoğan bütün muhalefetin en çirkin ve vicdansız saldırıları yanında bütün dünya devletlerinin ahlaksız, şahsiyetsiz ve yeteneksiz başkanları ile uğraşıyorlar, bugüne kadar başaramadılar, inşallah bundan sonra da başaramayacaklardır.

    • Ülkemiz bugün ekonomi başta olmak üzere, adalet, eğitim, gelir dağılımı, özgürlükler gibi tüm alanlarda çökmüş vaziyette. İnsanlar yoksullukla, yokluklarla ve yasaklarla mücadele ediyorlar. Yolsuzluklar almış başını gitmiş. Hazine boş, gaz parasını dahi ödeyemiyor koskoca ülke. Bu kadar yıkım hangi beceriksizin işi acaba. Kılıçdaroğlu demeyin sokaktaki adam gibi. Gerçekten ortada nasıl bir başarı görüyorsunuz da Erdoğanı’ı savunuyorsunuz. Türkiye bir adamdan ibaret değil. Beceremediği karnesinden belli. Çekip gitmiyorsa millet gereğini yapar.

    • Türkiye bir adamdan ibaret değil elbette. Yazılar Erdoğan’ı hedefliyor. Türkiye’yi değil. O yüzden yazılanlara ben katılıyorum. Tüm muhalifler de katılıyordur. Hatta az bile yazıyorlar.

      • O yazılar kim olursa olsun ülkenin Cumhurbaşkanını hedefliyorsa Türkiye ‘yi de hedefliyordur. Bunu görün artık. Şahsi kininizi hırsınızı bir kenara bırakın. Dışarıda pusuda bekleyen Türkiye düşmanlarını görün.

        • Bu yalanlarla yıllardır oyalanıyoruz. Erdoğan’a şahsi kinimiz neden olsun ki. O da sıradan bir siyasi. Üstelik son derece berbat bir performansa sahip. Herşeyden sorumlu olduğuna göre, yapılacak şey belli. Değiştirmek. Demokrasinin gereği bu.

      • Meral Akşener “Silahlara veda” diyorsa, ne anlaşılır?
        Devletle böylece eşitlenmiş olan terör örgütü, bundan ne anlam çıkarır, hangi beklenti içine girer?
        İçimizdeki veya dışımızdaki İrlandalılar, bu müjdeyi tepe tepe nasıl kullanır?
        Hele güneyimizde bir terör devleti kurmak isteyenlerin iştahı nasıl kabarır?
        Şımarıklıklar tavan yapar.
        Meral Akşener, bütün bu algılara meydan vermemek için net bir çerçeve çizmiştir ama yine de bıraktığı izler var.
        Diyeceksiniz ki:
        – Canım efendim, seçim vaktidir, nutuklarda olur böyle kaçamak sözler.
        Pekala…
        Öyle deyip geçelim.
        Lakin, çok titiz ve dikkatli olmamız gereken bir dönem yaşıyoruz. Batı ülkelerinden
        her gün hakaret işitiyoruz,
        her gün aşağılanıyoruz.
        Hedef kim? Erdoğan mı?
        – Hiç sevinmeyin.
        Hedef Türkiye’dir… Müstakbel Başkanlar, Müstakbel Başbakanlar da birer potansiyel hedeftir… Bu saldırıları
        şimdi birlikte göğüslemezsek yarınlar daha da zor olacaktır.
        Yıllardır “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok” diyenler, yarın iktidar olduğunda bunun tersini de söyleseler, kimse inanmaz.
        Biraz basiret lütfen.

  7. Amerikan Foreign policy dergisinin “Erdoğan seçimlerde kaybedince Türkiye kan gölüne dönecek” sözü amerikan siyasetini en açık şekilde ortaya koyduğu halde altılı masa neden hala arkasını amerikaya yaslıyor? Amerikanın ve dolayısıyla onların savaş örgütü natonun gerçek amacının bir üçüncü dünya savaşı çıkartıp ortadoğuda sınırları yeniden çizip büyük israile alan oluşturacak yapay bir terör devleti oluşturmak olduğunu görmüyorlar mı? Önümüzdeki ve ondan sonraki seçimlerde amerikanın kuklası bir yönetim değil tam bağımsız davranacak bir yönetimi seçmemiz gerekir. Tayyip Erdoğan ya da bir başkası olması önemli değil. Ama bu seçim için en iyi opsiyon Tayyip Erdoğan.

    • Üfürükten teyyare laflara bakma sen camal.
      Biden isteseydi Ukraynaya füze değil, TR’ye uçak filosu tahsis ederdi!
      Şimdi bak; ukrayna Alamagnie rusya kıran kırana birbirlerine!…
      (ben olsam nükleer bomba verirdim ukraynaya ki kurutsun😂)
      Bizdekiler ne yapıyor? meleklerin cinsiyeti!..
      son söz:Batı kukla yönetim işini bıraktı!
      direk maşa! kullanıp!…
      işi bitince çöp sepetine atıyor😂😂😂

      • “(ben olsam nükleer bomba verirdim ukraynaya ki kurutsun😂)”
        Bunda gülünecek ne var?
        Almanya ile rusya arasında kıran kırana olan neymiş?
        Okuduğumuz kadarıyla almanya natoya karşı kıran kırana direniyor! Sen de burda bilip bilmeden atıp tutuyorsun:)
        30 yıl önce batılılar tarafından ukraynanın zaten var olan nükleer silahları AGİTle elinden alınıp rusyaya verildiği için şimdi bu savaş yaşanıyor,
        ama zafer inananlarındır:

        • İstese batılı yrıbroskimi neydi adı onun eline verir mi vermez mi nükler silahı hayrettin?
          Ukraynanın füze sallamasıyla potinin sinek ısırığı bir mi acaba?
          putin yapsa yapsa tokat atar ayvazoskye, batılı batırır yerin dibine isterse!
          Batı horoz dövüşü seyreder gibi seyrediyor sadece.
          Bişeye inanarak yapanlar batılılar!
          ve istediklerini de pekala alıyor, elde ediyorlar.
          (ne gariptir ki Sayın Rte dönemine denk geldiği için bu horoz dövüşü,
          ucuz atlatıyor tR!
          yoksa bomba dolu yavuz ile midilli -bizi savaşa sokan gemiler- gitmişti sivastopola hemde bombalar 100yılönceki aynı yere.)
          Batılı boşa para harcamaz!

      • Kukla veya maşa fark etmez ikisi de iş bitince bir kenara atılır. Ancak işin sonunda olan sadece kendilerine olsa sorun yok. Bu maşaların yaptığı hataların ceremesini yine bu ülkenin gariban vatandaşları ödeyecek. O yüzden tam bağımsızlığı savunan kim olursa olsun ülkeyi o yonetmeli. Yoksa bu altılıya kalırsa vah bu ülkenin ve ortadoğunun haline. Suriyelilerin gidecek bir ülkesi bile kalmayacak. Hemen terör devletini kuracaklar. İlk olarakta bu altılı masa tanır onları.

  8. “O günden sonra, muhalifler, İsrail’in benzeyeceği ülke olarak Macaristan, Polonya ve ardından Türkiye’nin adını mutlaka geçiriyorlar.”
    Doğrudur, türk tipi başkanlık sistemi için sırada bekleyen başka ülkeler de var;
    italya, fransa, bulgaristan, almanya…
    Noolmuş?

  9. Ocak ayında hepsi birden aynı anda hareketlendi. Fehmi bey atılan manşetlerle ilgili yorumunu duymadık. Dış basınla çok ilgili halbuki.

    The Economist, “Türkiye’nin yaklaşan diktatörlüğü” 
    Bloomberg, NATO’ya “kafa tutan ülke” 
    Alman Stern dergisi,” Kundakçı Erdoğan”
    Bolton- Wall Street Journal, “Erdoğan’a karşı koyulmazsa, işler daha da kötüye gidecek” 

    Kılıçdaroğlu bir zamanlar FETÖ’nün gazına gelip, “Erdoğan kaçacak, yakalayıp getireceğim” demişti.
    Masadakilerin bazıları ABD Büyükelçisi ile batı büyükelçilerle çok sıkı fıkılar. 6’lı masadaki siyasiler zinhar kendilerine verilen vaatlere kanmasınlar. Millete dönün. Millete yaslanın. Batı’nın yolları ihanet taşları ile döşeli. Kullanıp kullanıp atarlar.

  10. sayın Koru ülkede yaşananlara rağmen çok naif yazılar yazıyorsunuz.Sizin kadar dolu biri bu zamanda gerçekleri yazmiyacaksa ne zaman yazacak.Allah için yazin

    • Neyi yazacak?
      Çocuğun babasının kim olduğunu bilmeyen kaldımı ki, çocuğun gerçek babasından başka?
      Not: bir yazarın yazısıylabir hasan tahsinin havaya sıktığı kurşunla Filistin özgür olacaksa!!…
      bırak öyle kalsın!

    • Gerçek tek değilki, milyon tane milyar tane gerçek var, siz hangi gerçekleri yazmasını istiyorsunuz, herkesin gerçeği farklı olabiliyor çünkü.

      Mesela Kobra Murat’ın gerçeği size pek uymayabilir, şöyle ki;

      Bir roman terzisi olan Kobra Murat eğlence sektörüne kayıp roman düğününlerinin aranan türkücüsü olduktan sonra tüm ülkece de tanınan biri olduğu için akpartinin 2023 seçimlerine hazırlık kapsamında sarayda topladığı ünlülerden biri.

      Akpartiden davet alınca konserini iptal edip davete katılır. Erdoğan davetlileri selamlarken davetliler arasında bulunan Kobra Murat’ı görünce ona da “Kobram” diye seslenir. Erdoğan’ın kendisine “Kobram” demesi k.Murat’ı havaya sokmaya yetmiş ve konuk olduğu bir tv programında sorulduğunda heyecanla gözleri parlayarak anlatıyor:

      “Cumhurbaşkanımız beni çok seviyor, bana “Kobrammm” diyor” diye sanki hayatının iltifatını almış gibi büyük bir heyecanla anlatıyor😅

      Kobra Murat’ın gerçeği bu da Aktrollerin gerçeği farklı mı,onlar da dünya bizi konuşuyor diye bir havalanmalar bir uçmalar.. uçum uçum uçuyorlar:((

      Mehmet Şimşek önemli bir gazeteci,önemli konuların uzmanlarını konuk edip tv mülakatları yapıyor. Bu haftaki konuğu diş politika uzmanı Prof.Dr. İlhan Uzgel’di. Uzgel hoca güncel kritik konularda önemli görüşler açıkladı.

      Özet olarak “Erdoğan’ı değerli yapan bir şey var o da dış politikada yaptığı ikili görüşmeleri Türkiye’ye dönüp kabul ettirebiliyor, Erdoğan’ı değerli yapan şey bu” diyor

      Türkiye’nin lehine veya aleyhine ne varsa Türk halkına kabul ettirebilen bir lider bütün dünya için çok kıymetlidir gerçekten de. Bu da Erdoğan’ın kendi gerçeği.

      Peki muhalefetin gerçeği ne? Uzmanlar muhalefetin gerçekle alakasını bulmaya çalışıyorlar anladığım kadarıyla! Araştırmacılar bulgularını bizimle de paylaşırlar nasıl olsa.

  11. Ben Erdoğan iktidarının güce odaklı politikalar yürüttüğünü ve bunun aksine bir söylemde asla bulunamayacağını düşünüyorum. Dünyanın en güçlü ülkesinin de ABD olduğunu herkes söylediğine göre Erdoğan da bütün politikalarını Amerikan devlet gücüne göre ayarladığını düşünüyorum. Buna göre Pompeoya itiraz edebilir çünkü Pompeo Amerikan devlet gücünü temsil etmiyor. Ama İsrail’e itiraz edemez çünkü, birincisi İsrail Ortadoğu’nun yeni gücü ikincisi de her ne kadar Erdoğan iktidarı ile Amerika arasında gerçek bir sorunun hiç bir zaman olmadığını düşünsem de Amerika Türkiye ilişkilerinin sorunlu olduğunu söyleyenler var, algı böyleyse Erdoğan bu algıyı düzeltmek için özel olarak İsrail’e genel olarak da yahudi lobisine ihtiyacı var ki uzmanlar Amerika ile ilişkilerinde Erdoğan’ın yahudi lobisinden yardım aldığını söylüyorlar. Bu yüzden de İsrail’e itiraz edemez. Yahudi lobisi küser yoksa:))

    • Baran bey “Dünyanın en güçlü ülkesinin de ABD olduğunu herkes söylediğine göre…” diyorsun ama o eskidendi, artık sadece fetöcüler söylüyor:)

Yoruma kapalı.